sahiptir: Artmış sensitivite, açıya bağlı olmayış, aliasing olmayışı. CDE ile velosite
büyüklüğü ve her iki yönün tespiti yapılamaz. Bu nedenle, düşük akımlı damarların
incelenmesinde ideal olan CDE ve PW'nin birleştirilmesidir. Bizim deneyimimize göre,
intrauterin ve retroplasental anne dolaşımım incelemede CDE 'nin oldukça değerli
katkısı vardır. Yazı boyunca belirtilen renkli akım görüntüleme örneklerinin çoğu bu
modalitelerin anatomik olarak değerlendirilmesindeki büyük ilerlemeleri
göstermekledir. Günümüzde, nicel kan akım hacmi ölçümleri araştırma evresindedir
ancak potansiyel vaat etmektedir.
GEBELİKTE RENKLİ DOPPLER ULTRASONOGRAFİNİN YERİ VE KULLANIM
ALANLARI
Doppler ultrasonografi, fetal ve matemal fizyoloji ve patofizyolojiyi
değerlendirmek için kullanılabilen, hızlı güvenilir ve noninvaziv bir inceleme
yöntemidir.(17) Özellikle fetal distress ile anormal Doppler dalga formları arasındaki
yakın ilişki tetkikin kullanım alanlarını genişletmektedir.
Anormal Doppler sonuçlarının ortaya çıkması ile şiddetli fetal distresin
gelişmesi arasında geçen zaman, altta yatan nedene göre değişkenlik
göstermektedir. İntrauterin gelişme geriliği (İUGG) için bu süre 5–6 hafta iken, şiddetli
preeklampsi için 24–48 saat gibi kısa bir süre olabilmektedir.
Obstetrik Doppler incelemesinde, genel Doppler tekniğinde uyulacak
18
kuralların yanı sıra, dikkat edilmesi gereken birkaç önemli özellik daha bulunmaktadır.
Bunlardan ilki hastanın pozisyonudur. İnceleme genellikle süpin ve hafif sola yatık
pozisyonda gerçekleştirilir. Burada önemli olan nokta; uterin ve umblikal arter ölçümü
değerlerinde
değişikliklere yol açan,
supin
hipotansiyon sendromundan
kaçınmaktır.(19)
Fetal hareket ve solunum, akım hız ve dalga formlarında ciddi değişikliklere
yol açan ve incelemeler sırasında özellikle dikkat edilmesi gereken noktalardır. Fetal
aorta, serebral damarlar ve umblikal arter Doppler dalga formları üzerinde
oluşturdukları değişiklikler, çeşitli araştırmalarla gösterilmiştir. (21)Örneğin yüksek
amplitüdlü fetal solunum, fetal internal karotid arter pulsalite indeksinde (-) %25' den
(+) %30'a varan değişikliğe yol açmaktadır.(20)
Fetal hareketin varlığının direk olarak gözlenmesinin yanısıra, inceleme
sırasında belirgin fetal hareket ya da solunumun olmadığı dönemde en az beş
kardiyak siklusun kaydedilmesi idealdir. Belirgin değişken amplitüdlerin izlenmesi fetal
solunumu düşündürmelidir. Genellikle ideal şartlarda elde edilmiş traselerde bile, üç
farklı kardiyak siklustan ölçülen ortalamaların alınması önerilmektedir.(19)
Dopplerin günümüzdeki obstetrik uygulamaları, dalga formu analizi, renkli
Doppler, power Doppler ve 3-Boyutlu Power Doppler'i içerir. Umblikal, uterin, ovarian ve
intraplasental arter akımlarının Doppler dalga formu analizi, İUGG, maternal
hipertansiyon, maternal lupus, diabet ve fetal hipoksinin değerlendirilmesine yardım
eder.
OBSTETRİK DOPPLERDE İNCELENEN DAMARLAR
Gebelikte fetomaternal dolaşımdaki kan akımının değerlendirmesinde sıklıkla
incelenen damarlar; umblikal arter, maternal uterin arter, fetal serebral arterler ve
aorta olmakla beraber aşağıdaki damarların tümü incelenebilmektedir.
19
A ) Maternal damarlar; 1- İliak arterler
2- Uterin arterler
3- Arkuat arterler
B) Fetal damarlar: 1- Umblikal arterler
2- Umblikal ven
3- Aorta
4- İnferior vena kava
5-Serebral damarlar
6-Duktus arteriozus
7-İntrakardiyak akım
8-Diğer fetal damarlar (örneğin; renal arter )
FETAL DAMARLAR
Umblikal arter: Obstetrikte üzerinde en fazla Doppler çalışması yapılan
damardır. Her tipteki Doppler yöntemi ile kolaylıkla incelenebilir.(19,23-26)
Umblikal arterin klasik Doppler dalga formunda, sistol sırasında hızlı
yükselme, diastol sırasında dereceli olarak azalma ve bir sonraki kardiyak siklusa kadar
süren yönünü değiştirmeyen akım paterni sözkonusudur. Umblikal arterde izlenen tipik
düşük dirençli dalga formunda, gebelik ilerledikçe diastolik akım giderek artar.
Umblikal arterde diastol boyunca devam eden akım pasif olup, dolaşan
kanı absorbe eden ve gebelik boyunca sayıları giderek artan tersiyer villusların ve
küçük arteriyal kanalların sayıları ile ilişkilidir. Plasentadaki periferal direncin giderek
20
azalması, diastol sonu kan akımında artışa yol açmaktadır. Doğal olarak bunun terside
söz konusu olup, plasental yetmezlik durumlarında azalmış ya da tersine dönmüş
akım izlenebilmektedir.(21,25)
Umblikal kordun ölçüm yapılan yerine bağlı olarak elde edilen Doppler
indekslerinde ufak farklılıklar olabilmektedir. Fetal solunum ve fetal kalp hızındaki
değişikliklerde bu değerleri etkileyebilmektedir.(27)
Umblikal ven: Normal gebelerde venöz akım düşük hızda ve sabittir.
Fetal solunum hareketleri sırasında varyasyonlar izlenebilir. Akan kanın volumü
gebelik süresince artmaktadır. Ancak fetal ağırlığa göre hesaplandığında sabit olduğu
görülmektedir(100–120 ml/kg/dk).
Fetal aorta: İlk kez Eik Nes ve ark. PW Doppler kullanarak fetal torasik
aortadan spektral dalga formu elde ettiler. (28)Ölçüm genellikle, fetal solunum
olmadığı dönemde ve diyaframın hemen üzerinden yapılır. Akan kanın volumü,
sistolik, diastolik ve ortalama akım hızı gebelik ilerledikçe artar ve terme yakın sabit
olur. Bunun nedeni, gebeliğin sonlarına doğru kan akımının önemli bir kısmının
serebral dolaşıma doğru olmasıdır. Ana karotid arterde, ortalama akım hızındaki
artış ve akıma karşı direncin azalması bu düşünceyi desteklemektedir.(23)
Azalan plasental direnç nedeniyle, aort kanının %60–70 'inin plasentaya
geçtiği düşünüldüğünde, gebeliğin ilerleyen haftalarında S/D oranı diastolik akımın
artmasına bağlı olarak azalmaktadır. Aortik pulsalite, kardiyak kontraktiliteden, umblikal
arter pulsalitesinden daha fazla etkilenir. Ayrıca aynı uygulayıcı tarafından farklı
ölçümler yapılabilme olasılığının en fazla olduğu damarlardan birisidir. Bu nedenlerden
dolayı elde edilen sonuçlar tartışmalı olsada diastol sonu akımın yokluğu her zaman
için anormal olarak kabul edilir.
İnferior vena kava: Bifazik akım paterni gösterir. Ventriküler sistol sırasında
21
Dostları ilə paylaş: |