Ölmeyi Reddeden Kral



Yüklə 0,54 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə14/80
tarix18.06.2018
ölçüsü0,54 Mb.
#49351
növüYazı
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   80

Ölmeyi Reddeden Kral 
"Evet,"  dedi  Eli  ve onu alnından öptü.  "Haydi;  dans  ede­
lim!" 
Ayağa  kalkb  ve  kadını  da  yukarıya  çekti.  Onu  bedenine 
bastırıp  sımsıkı  tutarak  ve  eski  müziğin  ritmine  uyum  sağ­
layarak, her ikisini de ileri geri sallamaya başladı; ileri, geri, 
ileri geri, yerinde sabit, ayakları hareket ettirmeden. 
"Yeniden birlikteyiz," dedi adam, usulca. 
"Yeniden  birlikteyiz,"  diye  onun  sözlerini  tekrarladı 
Astra. 
"İşte bu gece, o gece," dedi adam. 
"Bu gece ... Gerçekten, o gece mi?" diye sordu kadın. 
"Evet, kraliçem,"  dedi adam. Bu gece, Erek'te sevişme ge-
cesi." 
"Çabuk ol;  beni oraya götür!" dedi Astra, sesinde buyur-
ganlıkla. 
"Birlikte. Geriye 
birlikte 
gitmeliyiz,"  diye üsteledi Eli. 
"Birlikte ... Birlikte gidelim," dedi Astra. 
Eli  onu  serbest  bırakarak,  ancak  vücutlarını  birbirlerinin 
sıcaklığını  hissedecek  kadar  yakın  tutarak,  kadını  soymaya 
başladı.  Astra  onun  ne  yaphğını  anlamışh;  ancak,  hem  bü­
yülenmiş  hem  de  istekli  olduğundan,  onu  durdurmaya  ça­
lışmadı.  Tamamen  çıplak  kaldığında,  adam  onu  bir  dolaba 
doğru götürdü ve içinden şeffaf, içi gösteren bir giysi çıkardı; 
Astra'nın giyinmesine yardımcı oldu. 
Dolap  kapağının  içinde  bir  boy  aynası  vardı  ve  Eli  onu 
öyle  bir  konumlandırdı  ki,  Astra kendine bakarken arkasın­
daki  asansörde  duran  heykeli  de  görebiliyordu.  Astra  ben­
zerlik karşısında donakaldı ve hayal ile gerçeklik arasındaki 
karışık ruh haliyle, bir an için kimin kim olduğunu düşündü; 
hangisinin canlı olan kendi, hangisinin yalnızca gerçekçi gö­
rünen heykel olduğunu ...  Astra gerçek miydi;  yoksa gerçek, 
ölümsüz gerçek, arkasında duran o ebediyen donmuş tanrıça 
52 


Zecharia Sitchin 
mıydı? Ellerini vücudunda, önce sıkı göğüslerinden aşağıya 
inerek yuvarlak  kalçalarında,  ardından yeniden yukarı çıka­
rak omuzları, boynu ve yüzünde, en son kalın, koyu renk saç­
larında gezdirdi. 
"Ben, İştar'ım!" diye haykırdı. "Ben, oyum!" 
Eli arkasında belirdiğinde, hala aynada kendini ve heykeli 
izliyordu. Adam çıplaktı ve giyinik vücudunun ele verdiğin­
den daha yapılı ve atletikti. Ona doğru dönmek için fırsat bu­
lamadan, adam onu göğüslerinden sertçe, neredeyse şiddetle 
kavradı. 
"Oh,  aşkım,"  dedi  soluk  soluğa.  "Benzerlik  seni  ilk  kez 
gördüğümde  çarptı  beni ...  O  zaman  anladım  ki,  kader  seni 
benim için buldu. O zamandan itibaren bu akşamı, onun her 
bir anını planladım ... " 
Adamın bedenini kendisininkine bastırdığını hissederken, 
beklenen bir zevkle gülümsedi. 
"Seviş  benimle,  Şamaş,"  dedi,  "ama  tohumunu  dışarıda 
tut!" 
Eli onu  yeniden  düzeltmekle  uğraşmadı;  ancak, onu  yüz 
yüze gelecek şekilde döndürerek coşkuyla öptü. 
"Oyalanmayalım," diye fısıldadı  Astra.  "Bana aşkı  öğret, 
Şamaş ... Çabuk ol!" 
"Evet,  evet,  sevgili  İştar,"  diye  yanıtladı  Eli.  "Ama  kral 
senin  üstündeki  yerini  alana  kadar,  Uçan  Yatak'ta uzanma­
lısın." 
Adam onu örtülü  yatağa  doğru  götürdü  ve  vücudunun 
yarısı  yatağın  kenarında  dışarıda  kalacak ve  büktüğü  ayak­
ları yere değecek şekilde sırtüstü uzanmasına nazikçe yardım 
etti. Yatağın üzerine yayılmış bir hamak vardı; Eli onu tavana 
asılı  makaralar  yardımıyla  yukarı  çekerek,  Astra'yı  havaya 
kaldırdı. 
"Beni uçuruyorsun," dedi Astra, rüyadaymış gibi. 
53 


Ölmeyi Reddeden Kral 
"Uçan Yatak' tasın," dedi Eli, "Yatağına bir adam gelmeden, 

tercih ettiğin gibi zevkini tadabil diye zanaatkarların şefinin ta­
sarladığı  yatakta ... Ama pek yakında  verilen süre dolacak ve 
ben, kral, Kutsal Evlilik için 
senin 
üzerine geleceğim!" 
"Acele  et,  acele  et,  sevişme  oyununu  oyna!"  dedi kadın, 
sabırsızlıkla. 
Adam bir düğmeye uzandı ve tavanda dönen bir ışık, kır­
mızı ve  mavi  arasında değişen renkler saçmaya başladı. Ka­
dının şeffaf giysisini ortadan ikiye ayırdı ve göğüslerini öptü. 
Dönen  tavan  ışıklarına  bakan  kadın  gülümsediyse  de  hare­
ketsiz kaldı. Adam, kadının bacaklarını, hamağın birer kena­
rına yaslayarak ayırdı.  Sonra hamağı, kendine yaklaşacak ve 
kendinden uzaklaşacak şekilde ileri  geri  sallamaya  başladı; 
her yaklaşhrıcı sallanhda, kadının içine defalarca girerek. 
"Bir  kez  daha  birlikteyiz,"  dedi.  "Yatağına  gireceğim  ve 
kutsal  ayinlerin emrettiği gibi  sana  zevk verip  yeniden kral 
olacağım  ana  kadar  birlikte  yolculuk  edebilelim  diye,  seni 
içinden okşuyorum." 
"Oh, Şamaş," dedi kadın. "
Öy
le hoşuma gidiyor ki ... " 
Adam, hamağın her yukarıya doğru  sallanışında kadının 
içine girmeye devam ederek, onu sallamayı sürdürdü. 
"Mutluluk, mutluluk. .. " Astra zevkle inledi. "Annem, ev­
lenmek  için  çok  genç  olduğumu  söyledi...  Sensiz  ne  yapar­
dım, bilmiyorum!" 
"Tanrım,  ne  kadar  olgunsun!"  dedi  Eli  usulca,  kadının, 
kendinin İştar'ın ikizi Şamaş olduğu fikrine boyun eğerek. 
"Sakalın  daha  yeni  çıkmaya  başladı  ve  tek  düşündüğün 
uzay gemileri," dedi Astra, öfkeyle. Ardından kıkırdadı. "Sana 
uçmayı öğreten pilot 
bana 
da bir 
iki 
şey öğretti ... " 
"Herkes senin güzelliğine hayran ... " 
"Annemiz kaygılı, Şamaş ... Büyükbaba Enlil, babamla be­
nim hakkımda konuşmuş. Söylentileri duydun mu? İki tara-
54 


Zecharia Sitchin 
fın 
birleşeceği bir evlilik ayarlıyorlar ... Dediklerine göre barışı 
güçlendirmek için ... " 
"Evlilik," dedi Eli.  "Kutsal Evlilik." 
Astra sessiz kaldı. Eli hamağı sallamayı bıraktı. Kısa süre 
sonra Astra huzursuzca titremeye ve  kıpırdanmaya başladı. 
Eli hiçbir şey söylemeden okşadı onu. 
"Dokunuşun  kutsal,  sevgili  Dumuzi'm,"  dedi  Astra  ya­
vaşça. "Müzik, büyüleyici ... Sen bana gelirken, bırak da mü­
zisyenler çalmaya devam etsin ... " 
"Müzisyenler  çalıyor,"  dedi  Eli,  onu  yine  farklı  bir  adla 
çağırmasından  rahatsız  olmamış  görünerek ve kadını okşa­
yarak. 
"Oh, utangaç olma, sevgili Dumuzi'm", dedi kadın.  "Yal­
nızca nişanlı olmamız aşkını benden sakınman için neden de­
�i 
1... 
Haydi, haydi; beni sallamaya devam et!" 
Eli,  hamağı  ileri  geri  sallamaya  ve  kısa  süre  sonra  kadı­
nın  içine  yeniden  girmeye  başladı.  "Yeniden  birleştik. ..  Bir 
olduk,"  dedi. 
Astra mırıldanmaya başladı.  "Müzisyenlere daha yüksek 
sesle  çalmalarını  söyle,"  diye  yalvardı.  "Nişanımın övgüsü­
nün şarkısını söylemek istiyorum ... " Ve beklemeden, melodik 
bir şarkıya boğuldu: 
Damat yanı başımda; bu ne sevinç! 
Vahşi öküz Dumuzi yanı başımda; sevinç! 
Şantözler söylüyor bir şarkı; 
İştar'ın onun için bestelediği bir şarkı. 
Ben nadasa bırakılmış bir tarla gibi, 
Yanımda boynuzuyla vahşi öküz, tarlayı sürmeye hazır. 
Bağlanmış halatlardan cennet gibi bir gemideyiz, 
Tutkumuz artıyor, ayın yeni hilali gibi. 
55 


Yüklə 0,54 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   80




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə