PARANORMAL FENOMEN
yaşayın. Bunları yaparak, benlik yok olur, yaptığınız eyleme
dönüşürsünüz. Gerçek meditasyon budur. Buda'nın dediği
gibi, medite etmek yerine meditasyonun içinde olmak hali
eylemcinin eyleme dönüştüğü haldir. Çünkü medite
edildiğinde medite eden, yani eylemci ortaya çıkar. Oysa med
itasyon demek, gerçek anlamda pasif olmak ve hiçbir eylemde
bulunmamak, ortamda bir eylemci olduğunu düşünmemektir.
Gerçek meditasyondan yalnızca eylemcinin yaptığı eylem
içerisinde kaybolduğunda, eriyip yok olduğunda söz
edilebilir. Ancak kabul
edelim ki, bu çok kolay bir şey değildir.
Zira zihnimiz, dünya meseleleriyle fazlası ile meşguldür,
dağınıktır. Zihin çoğunlukla önemsiz şeyler konusunda
endişelenme, bunları beyninde büyütme ve kurma eğili
mindedir. Kendini dünya nesneleri ile özdeşleştirme alışkan
lığına sahiptir. Ne zaman ki, içsel yolculuğa çıkmaya karar
verilirse, ilgisiz bir sürü düşünce dikkat çekmek için yarışır,
adeta bir zihinsel red durumu oluşur. Bu dağınıklıkta, içsel
farkındalık bilincine ulaşması hayli güç bir uğraş haline gelir.
Ancak sistemli ve disiplinli olan içe dönme çabalan beklenen
sonucu getirecektir. Zihin, doğru, sabırlı ve sistemli gayretler
le özünü keşfetme yolculuğunda ilerleyecektir.
Zihnin yüzeysel günlük düşünce ve stres birikiminin
çözülmesi sürecinde özellikle mantra meditasyon tekniğinin
uygulanması önerilmektedir. Mantra, Sanskritçe bir kelimedir.
Mantralar, zihinde pozitif titreşim oluşturan kelimelerdir.
Bunlar özel seçilmiş anlamı olmayan kelimeler olabileceği gibi,
anlamı olan, "ilahi" kelimelerden de seçilebilirler. Mantra
tekniği, mantra kelimelerinin zihnen art arda tekrarına
dayanır. Bu sözcüklerin, zihin üzerindeki etki gücünü açıkla
mak için, Başol Yüce'nin "Yoga, Meditasyon ve Gevşeme
Tekniği" eserindeki benzetmeden yararlanalım:
"Zihnim iz okyanusa benzer. Okyanusun yüzeyi dalgalı
ve hırçındır; fakat okyanusun yüzeyinden derinlere
inildikçe basınç artar ve paralelinde sessizlik ve sakinlik