PARANORMAL FENOMEN
"Ankara'daki Ruhi Olay".
Tutanak
Aşağıda imzası bulunan bizler, A nkara'da Cebeci Sevil
Sokak 13 numaralı apartmanın 18 numaralı dairesinde 12 O cak
1964 Pazar günü saat takriben 17:00 civarında, aşağıda
anlatılan olaya şahit olduğumuzu beyan ederiz:
1. Y.K. bir odadaki kollu sandalyelerden birine oturtul
duktan sonra, 25 metre boyundaki eksiz bir iple ve diğer
iplerle de boynundan, koltuk altlarından, ayak bilek
lerinden olmak üzere iskemleden kalkamayacak şekilde
bağlandı.
2. İpin birbirine bağlandığı iki ucu, balmumu ile tespit
edildikten sonra işaretlendi.
3 . Bir film makinesi, olay öncesi ve sonrasını tespit etti.
İçeride ses alma cihazı vardı.
4 . 160 saniye sonra Y.K. nın bulunduğu odaya, ken
disinin çağırması üzerine gidildiğinde, iplerden tama
men çıkmış olduğu görüldü. Tecrübe sırasında içeride
kimse yoktu.
•
İplerin,
iskemleye
bağlı
olduğu
yerlerinden
çözülmemiş olduğu,
• Balmumunun işaretinin bozulmadan durduğu, müşa-
hade edildi.
5 . Teyp dinlendiğinde, olay sırasında bazı faaliyetlerin
cereyan ettiği ve Y.K. nın da bu faaliyetler sırasında bir
hayli (soluduğu) yorulduğu kolayca anlaşılıyordu.
6 . O lay öncesi ve sonrası, hazirunun kanaati ses alma
cihazına tespit edilmiştir."
Tutanağın altında aralarında ikisi profesör olan üç doktor, bir
yüksek mühendis, toplam sekiz kişinin imzaları bulunur. Kendi
çabasıyla, normal fiziki yollardan kurtulamayacak şekilde iplerle
248
PARANORMAL FENOMENLER
sıkı sıkı sandalyeye bağlanan Y.K isimli şahsın bir medyum
olduğu ve 15 ile 160 saniye arasında iplerden kurtulduğu açık
lanmıştır. Denek, materilizasyon ve dematerilizasyon fenomeni
olarak incelenen bu vaka üzerine, kendisine ruhsal varlıkların
yardım ettiğini öne sürmüştür.
Dr. Bedri Ruhselman'ın "M edyum luk" adlı kitabında mater
ilizasyon ve ektoplazma fenomeniyle ilgili şu açıklamaları okuy
oruz:
Medyumların trans haline girdiklerinde gözlemlenmiş
olan ektoplazma, kendi bedenlerinden ve genellikle
ağız, burun, kulak gibi organlarından "çıkarak" havada
yayılan, kimi zaman gözle görülebilen ve elle dokunula-
bilen, amorf, seyyal türü bir maddeden oluşur. Grekçe
"ektos" (dışında) ve "plasm a" (yaratılmış, benzeyen)
sözcüklerinden türetilen kelime, ilk defa Fransız fizyolog
Charles Richet tarafından ortaya atılmıştır. İddialara
göre ektoplazma genellikle, beyaz, kirli beyaz, kurşuni
ve bazen de kırmızı renklerde kendini gösteren, kimi
zaman şekli buharımsı b ir gölgeyi andıran, kimi zaman
ise macunumsu bir sıvı g ib i yoğunlaşan bir maddedir.
1920'lerin başında Uluslararası Metapsişik Enstitüsü
Başkanlığı'nı yürütmüş olan Fransız metapsişik araştırma
cı Gustave Geley (1868-19 24), ektoplazmayı organik
b ir maddeden çok, organik hgle getirilmiş bir cevher
olarak kabul etmiştir. Döneminin en gizemli medyum
larından sayılan Eva C. olarak bilinen Eva Carrieri'nin
bedenlenme yeteneği ile ilgili araştırmalar yürütmüştür.
Eva C. Fenomeni ile ilgilenen bir diğer bilim adamı,
Alman psişik araştırmacı A. Schrenck-Notzing, ektoplaz-
manın kimyasal analizini yapm ayı başardığını öne sür
müş, seans odalarında gizem li görüntülerin fotoğraf
larını çekmeyi başarmış ve ektoplazmayı kuramsal bir
madde olmaktan çıkarmıştır. Schrenck-Notzing, "tele-
249
PARANORMAL FENOMEN
plazm a" adını verdiği lenf sıvısını andıran bu maddede
yağ zerrelerine, insan hücrelerine ve bol miktarda
lökosite rastladığını iddia etmiştir. Schrenk-Notzing, bu
maddenin bileşiminin yarısının su olduğunu ve içinde
albümin ve kükürt bulunduğunu saptamıştır. Çok özel
niteliklere sahip bu madde, medyumun etkisi altında türlü
biçimlere (yüz, el, ayak) girebilmekte ve bazen bir insan
görünümü kazanabilmektedir. Alman araştırmacının çek
tiği fotoğraflar gerçekten şaşırtıcıdır. Medyumdan ayrı
bir insan görünümünün meydana geldiği bazı hallerde,
ektoplazmik oluşumun tıpkı bir insan g ib i nefes alıp
verdiği ve iç organlara sahip olduğu saptanmıştır. Bu
yüzden, bu ektoplazmik oluşumlar kimi yayın organların
da "ruhların fotoğrafları" diye yer almıştır. Ancak, spir-
itüalistlere göre, maddi olmayan b ir varlık olan ruhun
fo to ğ ra fı, hiçbir surette çekilem ez; dolayısıyla bu
fotoğraflara "ruhların etkisi altında biçimlenen ekto
plazmik tezahürlerin fotoğrafları" demek daha doğru
olur. Neo-spiritüalizme göre ise, medyumun ektoplaz-
masını biçimlendiren doğrudan doğruya bedensiz varlık
değildir. Medyum, bedensiz varlıktan perisprisiyle (ruh
ve beden bağlantısını sağlayan yarı maddi bir bağı, nor
mal koşullarda görünmeyen ruhsal bedeni ile) aldığı
vibrasyonel tesirleri imajlara dönüştürür ve yine kendi
perisprisiyle ektoplazmasını kendisi biçimlendirir. Bu işi
yapması için medyumun bir bedensiz varlıkla irtibat kur
muş olm asına gerek yoktur. M edyum (medyumun
perisprisi), ektoplazmasını, vücudundaki düzensiz sol
unumla öldürdüğü, daha doğrusu geçici olarak cansı
zlaştırdığı hücrelerin maddelerinden oluşturur.
Dr. Bedri Ruhselman'ın, "Ruh ve Kainat" adlı eserinde mater
ilizasyon ve karşıt fenomeni olan dematerilizasyon ile ilgili açıkla
malarına, yer vermezsek konu noksan ve yarım kalacaktır:
250
Dostları ilə paylaş: |