Paranormal fenomen



Yüklə 222,56 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə48/83
tarix13.11.2017
ölçüsü222,56 Kb.
#10171
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   83

PARANORMAL  FENOMEN
mesajı  verdik.  A ltı  defa  paralel  şekilde  yüzerlerken  ilk 
defa  biz  mesajımızı  gönderdikten  sonra  daire  şeklinde 
yüzmüşlerdi.  Eğer bizi  "hissetmediyseler"  niye bu şekilde 
davrandılar?  Başka  bir  sebep  yoktu.  Çünkü  o  sırada 
etrafım ızda  başka  bir  balıkçı,  tekne  ve  başka  büyük 
balıklar yoktu.  İki  saat içinde sadece biz mesajımızı gön­
derdiğim izde  yüzme  şekillerini  değiştirdiler.  Ve  on  beş 
dakika  boyunca  bize,  kendilerince  bir  gösteri  sundular. 
Müthiş  bir  zevkle  yüzüyorlardı.  Plajda  dolaşan  kişilere 
'b iz  istedik,  o yüzden  bu  şekilde yüzüyorlar'  diye  haykır­
mak  istedim.  Eminim  onlar  bizim   sevgim izi  ve 
hayrancığım ızı  hissettiler.  Bizi  mutlu  etmek  istediler."
Bazı  görüşlere  göre,  hayvanlar  tam  olarak  farkında! ığına 
vardıkları  bir bilince  sahip değillerdir,  bu  nedenle  duyu  ötesi 
algılarda bulunmaları  da söz konusu değildir. Öne sürdükleri 
gerekçe  ise,  insanın  ötesinde  hiçbir  canlının  konuşma 
kabiliyetini geliştirememiş olmasıdır. Doğumlarından itibaren 
insan  bebekleriyle  beraber  yetiştirilen  ama  "konuşmayı" 
öğrenemeyen  şempanzeler,  bu  görüşün  savunucuları  için  en 
büyük  kanıttı.  Deneylerde  gözlemlenen  şempanze  bebekler, 
insan bebeklerden çok daha önce bağımsız olur, daha hareketli 
ve çeviktirler.  Diğer yandan  üç yaşına  geldiklerinde  çocuklar 
artık durdurak bilmeden  konuşarak sorularıyla ebeveynlerini 
usandırırken,  şempanzeler  sadece  "anne,  baba,  bardak"  gibi 
basit 2-3 sözcük söylemeyi başarırlar. Oysaki Nevada Üniver- 
sitesi'nden  Beatriks  ve  Robert  Gardier,  hayvanların  fiziksel 
yapısının  insan  sesi  çıkarmaya  uygun  olmadığını  keşfettiler. 
Bu nedenle primatlara insan dilini öğretmeye yönelik girişilen 
tüm çabalar sonuçsuz kalmıştır. Daha sonra insan ile primatlar 
arasında  iletişimi  geliştirmek  üzere  yeni  yöntemler  bulundu. 
En etkilisi  işaret diliydi. Eğitime tabi tutulan hayvanlar,  işaret 
dilini  kolaylıkla öğrenip uyguluyordu. VVoodside'deki Gorilla 
Vakfı'nda  eğitilen  goril  Coco,  işaret  dilini  öğrenmişti  ve  tam
174


600  kavramı  rahatlıkla  anlatabiliyordu!  Maalesef  primatlarla 
yapılan  bunca  çalışma  ve  alınan  şaşırtıcı  sonuçlara  rağmen 
günümüzde  hala  hayvanların  bilince  sahip  olamayacağını 
düşünenler oldukça fazladır. Diyebiliriz ki,  yüzyıllardır insan 
harici canlı varlıkların aşağı ve değersiz görülmesinden, hiçbir 
duygusu,  hissi  olmayan  bir  meta  gibi  davranılmasından  bu 
egemen görüş sorumludur.  Oysaki  20.  yüzyılın başındaki bil­
imsel araştırmalarla birlikte durumun hiç de öyle olmayabile­
ceği ortaya çıktı. Psikolog Alfred Binet, tek hücreli Micro'ların 
algılama  ve  nesneler  arasındaki  farklılıkları  ayırt  etme 
kabiliyetinde  oldukları  ve  amaca  yönelik  davranışlar  sergile­
diklerini,  Organizmaların  Ruhsal  Yaşantıları  (1889)  eserinde 
yayımlamıştı.  1908  yılında  ise  Francis  Darwin  bitkilerde  bil­
incin  olabileceğinden  bahsetti.  Yine  Jacues  Loeb  (1859-1924) 
hayvanlarda  da  bir  tür  bilincin  olabileceğini  öne  sürmüştü. 
Hayvanların  sahip  olduğu  bilinç,  biz  insanların  bilincine 
nazaran  daha  düşük  düzeyde  olmalıdır.  Bizim  anladığımız 
şekilde  "yoğun"  veya  "yüksek"  bir  seviyede  olmayabilir. 
Diğer  canlıların  kesin  olarak  ne  tür  bilince  sahip  olduklarını 
öğrenmek  için  izlenecek yol  ve  yöntemler bir hayli  sınırlıdır. 
Benzer  bir  düşünsel  ve  iletişimsel  sisteme  sahip  olmamamız 
diğer  canlıların  bilinç  düzeyini  anlama  önündeki  başlıca 
engeldir.  MS  Dawkins  ,  "Hayvanların  Sessiz  Dünyası: 
Hayvanlarda  bilincin  varlığı  üzerinde  bir  araştırma"  adlı 
kitabında  hayvanlann  davranışsal  özelliklerini  geniş  örnek­
leriyle  ortaya  koymuş  ve  bilincin  varlığı  ile  ilişkilendirmeye 
çalışmıştır. Dawkins:
"...Hayvanların sadece içgüdüsel,  otomatik tepkiler göster­
mediğini  ve  davranışlannı  içinde  bulundukları  şartlara 
uydurmayı  öğrenebileceklerini  ortaya  koymak  gerekir.
Eğer,  doğuştan  gelen  otomatik  tepkilerin  ötesine  geçiyor 
ve  davranışlarını  değiştirebilecek  ya  da  çevreyi  kendi 
amaçlarına  uydurabilecek  kadar  dünyayı  anlayabiliyorsa
PARANORMAL  FENOMENLER
175


PARANORMAL FENOMEN
işte  aradığımız  gerçek  kanıt  budur.  Davranışım  değiştir­
erek yaşamını  iyileştirebilen  bir hayvan  dünyanın  işleyişini 
en  azından  asgari  düzeyde  anlamış  demektir"  der.
Benim  şahsi görüş ve izlenimim,  hayvanların ve özellikle 
de memeli grubun  temsilcilerinin  insanlara yaklaşık bir bilinç 
seviyesine  sahip  oldukları  yönündedir.  Bu  bilinç  durumu 
(insanlarda  da olduğu  gibi) evrimsel  süreç  içerisinde geliştir­
miş oldukları  zihinsel  bir özelliktir.  Hayvanların,  zihinsel bil­
inç  durumlarına  sahip  oluşu,  onların  telepati  başta  olmak 
üzere duyu  ötesi algı  potansiyellerinin olması gerektiği  sonu­
cuna götürmektedir.
Hayvansal  psişizm,  hayvanlardaki  psişik  fenomenler 
bütününü  ifade  eden  bir  terimdir.  19.  yüzyılın  başından  bu 
yana hayvanlar üzerinde sürdürülen  parapsikolojik deney ve 
gözlemler ile birlikte, bazı hayvanların çok belirgin duyu ötesi 
algı güçlerine sahip oldukları  kesinlik kazanmıştır.  Kimi  hay­
vanların  duyu  ötesi  algı  yetenekleri,  insanlardaki  duyu  ötesi 
algı  yeteneklerinden  daha  gelişkin  olduğu  gözlemlenmiş, 
hatta  kimi psişik yeteneklerin bazı hayvanlarda beş duyu gibi 
doğal  ve  normal  bir  yetenek  olarak  kullanıldığı  ortaya  çık­
mıştır.  Hayvanların  psişik  yeteneklerine  belirgin  bir  örnek, 
onların  yaklaşan  doğal  afetleri  önceden  algılamalarıdır.  1972 
yılında Kuzey Almanya'da bir kasırga yaşandı. 110 bin hektar­
lık bir alanda, 50 milyon  kadar ağaç yerle bir oldu. Oysa yak­
laşan  doğal  felaketi günler öncesinden hisseden binlerce hay­
van,  kasırga  yaklaşmadan  çok  önce  kaçmayı  başardı.  Tespit­
lere  göre,  telef  olan  hayvan  sayısı  yalnızca  40  civarındaydı. 
Binlerce hayvanın,  kasırgayı ne şekilde algıladığı, bugün hala 
cevabı  meçhul  bir sorudur.  Yine hayvanların,  ne şekilde hab­
erdar oldukları tam olarak açıklanamayan bir diğer doğal afet, 
depremlerdir.
Deprem  olmadan  önce  hayvanların  yaptığı  sıradışı 
davranışlar  hep  dikkat  çekmiştir.  Son  birkaç  yüzyıldır  artık
176


Yüklə 222,56 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   83




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə