Devlet kýtaplari üÇÜNCÜ baski



Yüklə 19,1 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə14/72
tarix25.07.2018
ölçüsü19,1 Mb.
#58569
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   72

Hazırlanalım
Aşağıdaki görseli ve metni inceleyerek soruları cevaplayınız.
D. BİLGİ FELSEFESİ VE TEMEL PROBLEMLERİ
34
Tüm sıvılar ve gazlar içlerine batırılan cisimlere kaldırma kuvveti uygularlar. Bu kaldırma kuvveti,
cisimlerin sıvı veya gaz içerisinde kalan hacmine karşılık gelen içinde bulunduğu sıvı veya gaz ortamın
kütlesel büyüklüğüne eşittir. Yani sıvı veya gaz ortama bir birim hacimlik cisim batırıldıysa bu cisme
etkiyen kaldırma kuvveti o ortamın bir birim hacimlik ağırlığına eşittir. Balon üzerine etkiyen kaldırma
kuvveti her zaman için dünyanın merkezinden yukarıya doğrudur. Bu durum bize şunu anlatır: Eğer cisim
içinde bulunduğu ortamın yoğunluğundan daha az bir yoğunluğa sahipse bu cisim içinde bulunduğu
ortamda yüzebilir.
Balonlar yer çekimi ve sıcaklık transferinin temel prensipleri sayesinde uçarlar. Balonun içindeki
hava ısındıkça balon yükselir. Balonun içindeki hava soğudukça balon alçalır. Balonu uçurmak için önce
güçlü bir vantilatörle şişirilir, sonra da bu hava ısıtılır.
SORULAR
Yukarıda balonla ilgili verilen bilgiler ne tür bilgilerdir?
Bilgilerimizi nasıl elde edebiliriz?
Bilgilerimizi neye göre değerlendiririz?
l
l
l


1. Bilgi Felsefesinin Kelime Anlamı
Bilgi nedir? sorusunu temele alan felsefe dalına bilgi felsefesi veya epistemoloji adı verilir. Epistemoloji, Yunanca
episteme (bilgi) ve logos(söz, kelime, yasa, bilim) kelimelerinin birleşmesinden oluşur ve bilgi bilimi ya da bilgi
kuramı anlamına gelir.
Uygulayalım-1
Aşağıdaki metinden hareketle kavram haritasında boş bırakılan alanları doldurunuz.
=
EPİSTEMOLOJİ
Bilgi kuramı ilk kez bir disiplin hâlinde Yeni Çağın başlarında modern felsefe ile ortaya çıkmıştır. Bilgi
felsefesi (epistemoloji); insan bilgisinin yapısını, imkânını, kaynağını, ölçütlerini, sınırlarını ve değerini inceler.
Bilgi felsefesindeki temel problemler üç alanda toplanmaktadır. Bunlar; bilginin kaynağı, bilginin
ölçütleri ve bilginin değeridir.
Bilginin kaynağı ve ölçütleri problemleri birbiriyle yakınlık göstermektedir. Örneğin; bilginin kaynağını
akıl olarak kabul eden kişi ölçüt olarak da akla uygunluğu kabul edecektir. Yada bilginin kaynağını deney ve
gözlem olarak kabul eden kişi görebildiği, duyabildiği, dokunabildiği şeyleri doğru bilgi olarak kabul edecektir.
Bilginin kaynağında; hangi araçlarla bilgiyi elde ettiğimiz, bilgilerimizin nereden geldiği şeklindeki
sorular üzerinde durulur ve cevaplar aranır.
Bilginin ölçütlerinde; bilgilerin nelere göre doğru olduğu, bilginin doğruluğunu gösteren ölçütlerin neler
olduğu gibi sorularına cevap verilmeye çalışılır.
Bilginin değerinde; bilginin sınırları, bilginin bir şeyleri ne kadar yansıttığı gibi irdelenir ve
cevaplanmaya çalışılır.
Bilgi nedir? sorusunu temele alan felsefe dalına bilgi felsefesi veya epistemoloji adı verilir.
Epistemoloji, Yunanca episteme (bilgi) ve logos(söz, kelime, yasa, bilim) kelimelerinin birleşmesinden
oluşur ve bilgi bilimi ya da bilgi kuramı anlamına gelir.
Uygulayalım-2
Aşağıdaki metni okuyarak metnin sonundaki kavram şemasındaki alanlara bilgi felsefesinin
temel sorularını/problemlerini yazınız.
2. Bilgi Felsefesinin Temel Problemleri
Bilginin kaynağının soruları:
a)
………………..
b)
……………….
Bilginin ölçütünün soruları:
a)
………………..
b)
……………….
Bilginin değerinin soruları:
a)
………………..
b)
……………….
Bilgi Felsefesinin Temel Problemleri
35


Bilginin İmk  nı Problemi
septisizm
(kuşkuculuk)
dogmatizm
â
Felsefede doğru bilginin imkânı problemi İlk
Çağdaki düşünürlerden itibaren ele alınmıştır. Fakat
bunun bir felsefe disiplini içinde tartışılması Yeni Çağın
başlarından itibarendir. Bilgi mümkün müdür? Bu
soruya iki karşıt cevap verilmektedir: Biri, bilginin
mümkün olmadığını öne süren sofistler ve
; diğeri ise bilginin mümkün olduğunu
savunan
dir.
Bilgi Notu
“Dogmatik” kelimesi gündelik dilde ondan anlaşılan
“bir inancı körü körüne savunan, önyargılı” bir insanın
zihinsel tavrı olarak düşünülmemelidir. Buradaki
anlamı, insan zihninin varlık hakkında doğru ve kesin
bilgi edinebileceğini öne süren felsefi anlayıştır.
Felsefe
36
E. BİLGİNİN İMK NI PROBLEMİ
Â
Hazırlanalım
Aşağıdaki görselleri inceleyerek soruları cevaplayınız.
Akıl mı?
Olgular mı?
Deney mi?
Dil çözümlemesi mi?
Sezgi mi?
Yarar m ?
ı
Yoksa hem akıl
hem de deney mi?
Görüngü mü?
SORULAR
Bebekler, doğduklarında neler bilebilirler?
Bildiklerinizi nasıl elde ettiğinizi söyleyiniz.
Bilgilerinizin kaynağı konusunda yukarıdaki karikatürde ifade edilenlerden hangisini kabul
ediyorsunuz?
l
l
l
Bir
biliyorum. Pekiyi bu
bilgilerimin kayna
?
şeyler
ğı nedir?
Yani nereden biliyorum


Bilginin mümkün olmadığını savunan
görüşe septisizm (kuşkuculuk) denir. İlk Çağ
felsefesinin ilk dönemdeki filozofları evreni
duyular aracılığı ile açıklamaya çalışırlar. Ama
duyularımızın bize sağladığı bilgi karmaşık,
aldatıcı ve değişkendir. Oysa bilgi; mutlak, açık
seçik ve genel geçer olmalıdır. Evrenin oluşumu
ile ilgili her filozofun farklı fikirler ileri
sürmeleri MÖ 5. yüzyılda sofist olarak
adlandırılan yeni bir düşünür sınıfının ortaya
çıkmasına neden olmuştur. Sofistler, genel geçer
bilgiden ilk kez şüphe edenlerdir. Protagoras
ve Gorgias
önde
gelen sofistlerdendir.
Protagoras'a göre tüm bilgiler duyu algısına dayanır. Algılar, içinde bulunulan koşullara göre
değiştiğinden genel geçer bir bilgi olamaz. Böyle bir düşünüşe rölativizm (görelilik) adı verilir. Protagoras,
doğruluğun insana göre değiştiğini ve değişmez bir doğruluğun bulunmadığını söyler. Bu görüşünü de İnsan her
şeyin ölçüsüdür. sözü ile özetler.
Başka bir sofist düşünür Gorgias'tır. Onun görüşleri şu üç yargıda özetlenebilir:
Böylece varlığı, onun
hakkındaki bilgiyi tamamen reddeden Gorgias'ın düşünceleri bilgi kuramı açısından nihilizmi yansıtır.
Asıl sistemli kuşkuculuk Pyrrhon (Piron, MÖ 365-275) ile başlar. Ona göre, hiçbir şey ne doğrudur ne de
yanlıştır. Çünkü o, kuşkuculuğunu duyuların yanıltıcılığına dayandırır. Tıpkı herhangi bir cismin su içinde kırık
görünmesi gibi. Ona göre nesnelerin ne olduğunu bilemeyiz. Her yargı ve her yargının çelişiği için aynı güçte
nedenler vardır. Bunlardan dolayı yapılması gereken şey yargıdan kaçınmaktır. Yargıdan kaçınmak insanı ruh
sükûnetine götürür.
Pyrrhon'un öğrencisi olan Timon (MÖ 325-235) duyulara ve akla güvenmez. Timon’a göre nesneler kesin
olarak birbirlerinden ayırt edilemez, onlar değişme içindedir ve onlar hakkında yargı verilemez. Bundan dolayı
mutluluğu hüküm vermekten kaçınmada bulur. “Mutluluğa erişmek isteyen şu üç noktayı göz önünde
bulundurmalı.” diyerek bu üç soruyu aşağıdaki şekilde cevaplayıp kendi felsefesini özetler:
1) Nesneler nasıldır?
Birbirinden ayırt edilemez ( kavranamaz ).
(MÖ 480-410)
(MÖ 483-375)


2 ) Nesneler karşısında nasıl tavır alırız?
Yargıdan kaçınırız.
3) Nesneler karşısında alınan tavırdan nasıl bir ( teorik ve pratik ) sonuç doğar?
Mutluluk.
1. Hiçbir şey var
değildir. 2. Var olsaydı bile bilinemezdi. 3. Bilinse bile başkasına anlatılamazdı.
Uygulayalım-1
1. Aşağıdaki metni okuyarak metin sonunda verilen tablodaki açıklamaların doğru olanlarının
karşısına (D), yanlış olanların karşısına (Y)yazınız.
37
Bilgi Notu
Sofistlerin ortaya çıkış serüveni: MÖ 5. yy.da Yunan
şehir devletlerinde savaş tehlikesinin yaşanmaması,
oraları ekonomik olarak zengin, sosyal şartlar açısından
iyi, siyasi yönden demokratik hâle getirmişti. Böylesi
demokratik koşullarda mevki olarak yüksek ve şanlı,
şerefli olabilmenin yolu bilgili olmaya ve güzel
konuşabilmeye bağlıydı.
Bunun için politik sahada başarılı olmak isteyen
zenginler çocuklarının, hitabet sanatına hâkim olan
öğretmenler tarafından eğitilmesini istediler. İşte
sofistler, bu ihtiyacı gidermek için ortaya çıkan ve para
karşılığı ders veren gezgin öğretmenlerdir.
Felsefe
1. Bilginin Mümkün Olmadığı Görüşü (Sofistler, Kuşkucular)


Yüklə 19,1 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   72




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə