21
Olarak Dış Türkler”, “Azınlık Konumundaki Dış Türkler”, “Diaspora Türkleri”.
Bağımsız Türk Devletleri Olarak Dış Türkler alt bölümü yedi kısma ayrılmış olup
sırasıyla Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan, Özbekistan,
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ülkeleri incelenmiştir. Azınlık Konumundaki Dış
Türkler alt bölümü iki kısma ayrılmıştır. Bu kısımlarda “Özerk Cumhuriyetler” ve
“Azınlık Halk Konumundaki Türkler” incelenmiştir. Özerk Cumhuriyetler kısmı
onaltı alt kısma ayrılmış olup bu alt kısımlarda Altay Cumhuriyeti, Balkarlar,
Başkortostan,
Çuvaşistan,
Dağıstan,
Gagauzya,
Hakasya,
Karaçay-Çerkes
Cumhuriyeti, Karakalpakistan, Kırım, Nahçıvan, Saha Cumhuriyeti, Sincan Uygur
Özerk Bölgesi, Tuva, Taymir ve Tataristan Cumhuriyeti hakkında bilgi verilmiştir.
Azınlık Halk Konumundaki Türkler kısmı ise on alt kısma ayrılmış olup bu alt
kısımlarda Bulgaristan Türkleri, Gürcistan Türkleri, Irak Türkleri, İran Türkleri,
Kosova Türkleri, Makedonya Türkleri, Yunanistan Türkleri, Romanya Türkleri,
Suriye Türkleri ve Rusya Türkleri hakkında bilgi verilmiştir.
Üçüncü kesim “Türkiye’nin Gizil Gücü: Dış Türkler”dir. Bu kesim üç
bölümden oluşmaktadır.
Üçüncü bölüm, “Türklük Unsuru ve Türk Devletleriyle İlişkilerin
Geliştirilmesi”dir. Bu bölümde uluslararası ilişkilerde güç unsurları konusu işlenerek
bağımsız Türk devletleriyle Türkiye ilişkilerinin geliştirilmesinin Türkiye açısından
önemi belirtilmiş ve bu konuda Türklük unsurunun önemi vurgulanmıştır. Bu bölüm
de iki alt bölüme ayrılmaktadır. Bu alt bölümler “Uluslararası İlişkilerde Güç
Unsurları” ve “Türklük Unsuru ve Türk Devletleriyle İlişkilerin Geliştirilmesi”
başlıklarını taşımaktadır.
Dördüncü bölüm, “Azınlık Konumundaki Türklerin Gücünden Faydalanma
Aracı Olarak Sivil Toplum Örgütleri”dir. Bu bölümde azınlık kavramı ve sivil
toplum örgütleri bağdaştırılarak Türkiye açısından uluslararası arenadaki önemi
vurgulanmış ve sivil toplum kuruluşları hakkında bilgi verilmiştir. Bu bölüm beş alt
bölüme ayrılmaktadır. Bu alt bölümler şunlardır: “Sivil Toplumun Tarihsel
Temelleri”, “Günümüzde Sivil Toplum ve Sahip Olduğu İşlevler”, “Türkiye’de Sivil
Toplum”, “Türkiye’de Sivil Toplum Örgütleri” ve “Uluslararası Sivil Toplum
Kuruluşları”. Türkiye’de Sivil Toplum Örgütleri alt bölümü üç kısma ayrılmış olup
sırasıyla dernekler, vakıflar ve sendikalar konuları incelenmiştir. Uluslararası Sivil
22
Toplum Kuruluşları alt bölümü de üç kısma ayrılmış olup sırasıyla uluslararası sivil
toplum kuruluşlarının özellikleri, uluslararası sivil toplum kuruluşlarının tarihsel
seyri ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının etkinliği konuları incelenmiştir.
Beşinci bölüm, “Diaspora Türkleri ve Lobicilik”tir. Bu bölüm üç alt bölüme
ayrılmaktadır. Bu alt bölümler şunlardır: “Lobiciliğin Tarihsel Gelişimi”, “Lobicilik
Kavramı ve Uygulamaları” ve “ABD, AB ve Türkiye’de Lobicilik”. ABD, AB ve
Türkiye’de Lobicilik alt bölümü dört kısma ayrılmış olup sırasıyla Amerika Birleşik
Devletleri’nde lobicilik, Avrupa Birliği’nde lobicilik, Türkiye’de lobicilik ve
Türkiye’nin ABD ve AB nezdinde lobi faaliyetleri konularında bilgi verilmiştir.
Dördüncü kesim genel değerlendirmedir. Bu kesim bir bölümden oluşmakta
olup, bölümün alt başlıkları şunlardır: “Bulgular”, “Öneriler” ve “Genel Sonuç”.
23
İKİNCİ KESİM: DIŞ TÜRKLER HAKKINDA GENEL BİLGİLER
Bu kesim dış Türkler hakkındaki genel bilgilere özgülenmiştir. Bu kesimde
üçüncü kesime alt yapı oluşturması amacıyla bağımsız Türk devletleri, azınlık
konumundaki Türkler ve diaspora Türkleri hakkında bilgi verilmektedir.
2. DIŞ TÜRKLER HAKKINDA GENEL BİLGİLER
1900’lü yılların başından itibaren beklenmedik şekilde gerçekleşen, iki büyük
dünya savaşı ile ivme kazanan ve günümüze kadar devam eden oldukça kapsamlı
jeopolitik değişimler dünyayı kökünden sarsmıştır. Sadece Sovyetler Birliği’nin
dağılması ile dünyaya on beş yeni ülke eklenmiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılması
aynı zamanda küresel soğuk savaşı sona erdirmiş ve bir örneği geçmişte Fransız
İhtilali sonucunda görülen milliyetçilik dalgalarını ve ayrılıkçılık hareketlerini açığa
çıkarmıştır. Bunun en belirgin örneğini ise Yugoslavya teşkil etmektedir. Ayrıca
komünizmin çökmesinin ardından komünist rejim etkisi altındaki ülkelerin serbest
pazar ekonomisine geçmeleri ile dünya üzerinde küreselleşme daha bir önem arz eder
hale gelmiştir.
Tüm bu değişim ve gelişimlerden dolaylı ya da dolaysız olarak en çok
etkilenen ülkelerin başında muhakkak ki Türkiye gelir. Türkiye soğuk savaş
döneminde Batı Bloğunun kontrol stratejisinin önemli bir unsuru olan güney
cephesini teşkil etmesi, Sovyetler Birliği ve İran ile komşu olmasından dolayı batı
dünyasının önünde bir set olarak daima önemini korumuştur. Sovyetler Birliği’nin
dağılmasının ardından koruyucu set niteliğini kaybeden Türkiye, sadece batı ile doğu
arasında bir köprü mahiyetini taşır konumda kalmıştır. Özellikle Sovyetler
Birliği’nin dağılmasının ardından bağımsızlıklarını kazanan Türk devletlerinin
komünizmden pazar ekonomisine geçmeye çalışmaları batılı devletler tarafından bu
bölgelerin mükemmel bir pazar ve kaynak statüsünde görülmesine sebep olmuştur.
Bu bölgede etkinlikleri bulunan Rusya ve İran’dan ziyade batılı devletlere daha yakın
Dostları ilə paylaş: |