Platon’un Ruh Kuram



Yüklə 225,94 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/8
tarix02.12.2017
ölçüsü225,94 Kb.
#13678
1   2   3   4   5   6   7   8

Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: XV, Say 1, 2013 

 

6



düşünmek de birer harekettir (Platon, Yasalar: 897 a). Ayrca Platon bugün 

bizim cansz olarak kabul ettiğimiz varlklar da canl olarak kabul 

etmektedir. Bu anlamda bütün gök cisimleri canldrlar. Ayn zamanda 

onlarn akllar da vardr. O halde onlarn ruhlar da vardr. Ayn  şekilde 

Platon evreninde canl, akll ve ruh sahibi olduğuna inanr ve bu ruha “alem 

ruhu” adn verir. Sonuç olarak ruh, Platon’a göre özü itibariyle değişim ve 

dönüşümün kendiliğinden hareketin, kendi kendine hareket eden varlğn bu 

hareketinin ilkesidir (Platon, Yasalar: 892 a- 896a). Ruh demek zaten 

hareketi kendiliğinden olan şey demektir. O, bütün varlklar içinde akla 

sahip olabilecek biricik varlktr (Platon, Timaios 46 c). 

Platon  Phaidros’ta da hareketten kalkarak ruhun varlğn ve 

ölümsüzlüğün kantlar. “Başkasndan hareket alan ve kendisi de başkasn 



hareket ettiren şey, hareket durunca yaşamaz olur. Yalnz kendiliğinden 

hareket eden varlktr ki kendi kendisini terk edemeyeceği için sürekli 

hareket halindedir. Hatta bütün öteki varlklar için de bir hareket kaynağ ve 

ilkesidir.  Şimdi ilke olan bir şeyin doğuşundan, meydana gelişinden söz 

edilemez. Tersine onun kendisi doğan, meydana gelen bir şeyin ilkesidir. 

Eğer onun kendisi bir şeyden doğmuş olsayd, ilke olamazd. Böyle bir 

ilkenin doğuşu, meydana gelmesi mümkün olmadğna göre onun yok olmas, 

ortadan kalkmas da söz konusu olamaz. Çünkü eğer bu ilke yok olsayd, 

hiçbir zaman kendi kendine bir hiçten tekrar doğamazd ve her şeyin bir 

ilkeden doğmas gerektiğine göre kendisinden de başka hiçbir şey 

doğamazd. O halde kendi kendine hareket eden varlk, hareketin ilkesidir ve 

bu varlğn ne yok olmas mümkündür, ne de yeniden doğmas. Eğer başka 

türlü olsayd üstümüzde gök ve bütün canl varlklar hareketsiz kalr, yok 

olurdu ve artk bir daha hareket edebilmeleri, yeniden doğmalar mümkün 

olmazd”

 

(Platon, Phaidros: 245 c-d). 



Platon’a göre ruhun kendiliğinden hareketin ilkesi olmas, onun 

doğas, kavram ve tanmdr. Guthrie’nin hakl olarak işaret ettiği gibi bu 

görüş, evrende olup biten her şeyin temelinde ruhun bulunduğu ve ruhun 

kendisinin de özü itibariyle bilinçli bir varlk olmasndan dolay evrenin 

tümünün aklsal olarak yönetildiği anlamna gelir (Guthrie, 1962: 420). 

Ayrca ruhun kendiliğinden hareketin ilkesi olmas, varlğa gelmesi ve 

yokluğa gitmesi mümkün olmayan bir şey olmas, onun doğas itibariyle 

ölümsüz olduğunu gösterir. Platon Phaidon,  Phaidros ve Devlet’te ruhun 

ölümsüz olduğunu, öyle olmas gerektiğini çeşitli argümanlara dayanarak 

srarla savunur. Bu argümanlar içinde Phaidon önemli bir noktadadr. 

Platon bu diyalogda, karştlarn birbirlerinden doğduklar, hayat ve 

ölümün ise birbirlerinin karştlar olduğu ve ölümden sonra bir hayatn 

gelmesi gerektiği; (Platon, Phaidon: 70c-72e) öğrenmenin hatrlama olduğu, 

ruhun bir şey bilmesi için onu daha önceki hayatnda tanmş olmas 

gerektiği yani ruhun doğumdan önce bir hayata sahip olduğu, onun 

Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: XV, Say 1, 2013 

Giriş 

Sosyoloji disiplini için aile kurumu, toplumsal yapy ortaya 

çkarmas açsndan önemlidir. Aile, toplumdaki bireylerin bir arada 

bulunmalarn sağlayan birincil etkiye sahip sosyal gruplarn başnda 

gelmektedir. Toplumu oluşturan ailenin, günün koşullarna göre yaşadğ 

değişim, geçirdiği dönüşüm toplumun yeni durumlara göre şekillenmesini 

sağlamaktadr. Bu noktada, bu çalşma ile Hopa’da yaşanan değişim ve 

dönüşümün aile sosyal kurumu ile ilişkisi ele alnmaktadr. 

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağlmasnn ardndan 

her anlamda zor koşullar yaşayan Gürcistan için Sarp snr kaps adeta 

kurtuluş olmuştur. Sarp snr kapsnn açlmasyla hem daha önce 

birbirinden ayrlmak zorunda kalan akrabalar buluşmuş hem de Doğu 

Karadeniz halk komşusuyla tanşmştr. Kapnn açlmas olumlu ve 

olumsuz pek çok durumu beraberinde getirmiştir. Başta aile kurumu olmak 

üzere aile ile ilişkili ekonomi, eğitim, sağlk ve gibi pek çok alan bu kapdan 

olumlu ya da olumsuz etkilenmiştir.  

Kapnn etkileri kişilere göre değişmektedir. İnsanlarn sahip olduğu 

sosyal statüler ve roller, bu değişikliğin en büyük faktörüdür. Bir pansiyon 

işletmecisi için çok olumlu etkilerden bahsedilebilirken, aile içerisinde eş 

konumunda olan kadnlar için böyle olmayabilmektedir. Ayrca çocuk ve 

gençlerde etkilenmişlerdir. 

Snr kapsndan geçişler 2011 ylna kadar pasaportla yaplyordu. 

Ancak 2011 ylnda sadece bir lira verip nüfus cüzdann gösterip 

Gürcistan’a geçiş yapmak mümkün olmuştur. Snr kapsnn özellikle 

serbest geçişe açlmasndan sonra Hopa’nn sosyo-ekonomik yaps 

değişmiştir. Araştrma bu değişimi sosyolojik olarak inceleyerek var olann 

ortaya çkarlmas veya anlaşlmasnda etkili olacaktr. 

 

1.



Teorik Çerçeve 

1.1.

  Aile 

Bu çalşmada aile kurumu önemli bir yer tutmasndan dolay aileye 

dair ksa teorik bilgilere yer verilmiştir. Toplumlar sosyal gruplardan 

meydana gelmiş sosyolojik birimlerdir. Aile de toplumu oluşturan sosyal 

gruplarn en önemlisidir. Aile ayn zamanda toplumda insanlarn bir arada 

bulunmalarna yardmc olan bir kurumdur. Dolaysyla aile toplumun 

temelinde yer alr. 

Sosyal bilimciler ailenin tanmnn yaplabilmesi ve snrlarnn 

çizilebilmesi için farkl ölçütler kullanmşlardr. Kimisi ayn çat altnda 

oturanlar, kimisi kan bağ ile birbirine bağl olanlar kimisi ise çocuk 

176



Yüklə 225,94 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə