Radyo telev zyon s nema anab L m dali lat n amer ka



Yüklə 4,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə42/60
tarix04.02.2018
ölçüsü4,8 Kb.
#23973
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   60

 
 
129 
uluslararası festivallerde yer alabilmektedir. Diğer yandan, küreselleşmenin kültürel 
boyutu da farklı kültürlere ve seslere karşı ilgiyi artırmaktadır. Ekonomik ve kültürel 
küreselleşme yaratıcılık alanlarını artırırken (Shaw, Dennison, 2005: 2), küreselleşme 
sayesinde  kültürel  modernleşme  yaşanır.  Latin  Amerika’da  kültürel  modernlik  ve 
politik,  sosyo-ekonomik  azgelişmişlik  beraber  var  olmaktadır  (Shaw,  Dennison 
2005).  Yeni  Latin  Amerika  sineması  tematik  kaynağını  azgelişmişlik  ve  toplumsal 
sorunlardan  almaya  devam  ederken  biçimsel  olarak  modernliği  yakalamış 
konumdadır.   
 
Yeni  Latin  Amerika  sinemasının  en  önemli  özelliği,  düşük  bütçeyle  çekilen 
ve  uluslararası  festivallerde  gösterilen  filmlerin  sayısının  artmış  olmasıdır.  Daha 
önce  bir  sinema  sanayisi  olmayan  Uruguay’da  bile  1990’ların  ortasında  videoyla 
çekilmiş filmler sayesinde sinema canlanmaya başlar (Richards, 2005).  
 
Latin  Amerika  devletleri,  yasalarla  sinemayı  desteklemesinin  yanında, 
eskiden  farklı  olarak  yapımcı  olmaktan  vazgeçmiştir.  Ancak  özellikle  Brezilya’da 
kültür  bakanlığı  filmleri  maddi  açıdan  desteklemeye  devam  etmektedir. Yeni  Latin 
Amerika  sinemasında  devletin  rolü  yapımcılıktan  maddi  ve  manevi  destekçiliğe 
kaymıştır. Devletten boşalan yapımcılık sorununu ortak yapımlar çözmüştür. Filmler 
Latin  Amerika  ülkeleri  arasında  ortak  yapımcılarla  gerçekleştirilirken,  Avrupalı  ve 
ABD’li ortak yapımcılarında filmlere desteği artmaktadır. Sinemaya destek amacıyla 
1989’da  kurulan  bermedia  Latin  Amerika  ülkeleriyle  spanya  ve  Portekiz’i 
kapsamaktadır. Avrupalı benzeri Euruimages gibi sinemanın gelişmesi için yapımcı 
ve dağıtımcı olarak Latin filmlerine destek olmaktadır. Devletin sinema sektöründeki 


 
 
130 
rolünün  değişmesi,  yönetmenlerin  ve  yapımcıların  bağımsızlaşmasını  sağlarken, 
filmler  doğal  olarak  daha  fazla  ticarileşmek  zorunda  kalmıştır.  Teknolojinin 
olanaklarıyla  film  maliyetlerinin  düşmesi  de  bütün  dünyada  olduğu  gibi  Latin 
Amerika’da da sinema üretiminin artmasının sebepleri arasındadır. 
 
Yeni  sinema  1960’larda  olduğu  gibi  ekonomik,  politik  ve  toplumsal 
koşulların  ürünüdür.  1960’ların  sinema  hareketlerini  hazırlayan  politik  serbestlik 
dönemi 2000’lerin Latin Amerika’sında da görülmektedir. Küreselleşmenin ve dünya 
konjonktürünün  de  etkisiyle  Latin  Amerika’daki  baskıcı  devlet  yapısı  ortadan 
kalkmıştır. Latin Amerika’da devletin yapısı son 20 yılda büyük değişime uğramıştır. 
Yeni  devlet  neo-liberal  örgütlenmeyi  benimsemiş  ve  bunun  sonucunda  toplumsal 
baskı  azalırken  neo-liberalizmin  doğal  sonucu  olarak  toplum  üzerindeki  ekonomik 
baskı  yoğunlaşmıştır.  Latin  Amerika  devletleri  son  20  yıldır  küresel  düzene  uyum 
sağlamak için IMF ve Dünya Bankası politikalarını uygulamaya çalışmışlar ve bunun 
sonucunda  borç  ekonomisinden  ve  ekonomik  sorunlardan  kurtulamamışlardır. 
Ekonomik krizler, Latin Amerika toplumları üzerinde belirleyici olmaya başlamıştır. 
Yeni Latin Amerika sineması da bu krizlerin ürünüdür.  
 
1960’ların  sinema  akımlarına  yön  veren  azgelişmişlik  azalmamakla  beraber 
ş
ekil  değiştirmiştir.  Paulo  Emilio  Gomez’e  göre  azgelişmişlik  bir  dönem  ya  da 
basamak değil ama gelişmiş ülkelerin sinemalarının hiçbir zaman geçemeyeceği ama 
Üçüncü Dünya’nın hiçbir zaman kurtulamayacağı bir durumdur (Chanan, 1998). Son 
50  yılda  Latin  Amerika’nın  toplumsal  durumunda  fazla  bir  değişiklik  olmamıştır. 
Toplumun büyük kesimi için yoksulluk devam etmektedir. Azgelişmişlik büyük bir 


 
 
131 
sorun  olmayı  sürdürmektedir.  Buna  bağlı  olarak  eğitimsizlik  toplumun  en  büyük 
sorunlarından bir tanesidir. Kentleşme ve gecekondulaşma artmıştır. Kentlerdeki bu 
yoğunlaşma  yoksulluğu,  işsizliği  ve  şiddeti  beraberinde getirmektedir.  Yeni  sinema 
da  daha  çok  kentlerle  ilgilenmektedir.  Arjantinli  sinemacı  Carlos  Sorin,  yeni 
sinemayı endüstriyel krizin sonucunda gerçekliğe sıkı bağlanmanın bir ürünü olarak 
yorumlar  (Gutierrez,  2003:  26).  Yeni  Latin  Amerika  sineması  bu  sistemin  içinde 
doğmuştur. Bir yandan geleneksel değerler, sömürgecilik ve onun getirdiği melezlik 
ve  kimlik  bunalımları,  diğer  yandan  bağımsızlık,  başkaldırma  kültürü  ve 
çokkültürlülük,  50  yılın  baskı  rejimleri,  günümüzün  ekonomik  ve  sosyal  sorunlara 
bağlı olarak ortaya çıkan yoksulluk, şiddet, gecekondu, işsizlik gibi sorunlara ilişkin 
konu ve temalarla birleşerek yeni Latin Amerika sinemasını oluşturmuştur. 
 
1960’ların  sinema  akımları  teorik  olarak  uluslararası  gelişmelerden  fazlaca 
etkilenirken, yeni sinema yerel krizlere yoğunlaşmaktadır. Yeni sinema toplumsal bir 
sinemadır,  ama  1960’lardan  farklı  olarak  daha az  politiktir.  Yeni  sinemanın  politik 
kutbunu  genellikle  Fernando  Solanas,  Jorge  Sanjines  gibi  eski  kuşak  sinemacılar 
oluşturmaktadır.    Kendinden  sonraki  sinemalar  1960’lardan  etkilenir,  ama  politik 
estetik  hafiftir  ya  da  yoktur  (Chanan,  1998).  Yeni  sinema,  1960  ve  1970 
jenerasyonun filmleriyle biçim ve içerik olarak benzer, ama başka sosyal ve politik 
dönemi  gösterdiğinden  farklıdır  (Salles,  2003:  xiv).  Yeni  Meksika  sinemasının 
filmleri politik olarak pasiftirler (Hind, 2003: 108) diğer Latin Amerika ülkelerinde 
de  politik  tavrı  olan  filmlerin  sayısı  fazla  değildir.  Değişime  yönelik  politik  bir 
hareket kalmamıştır (Ramos, 2003: 66). 1960’ların “açlığın estetiği” ve yoksulluğun 
farklı  biçimlerinin  gösterilmesi  yerine  1990’lar  “şiddetin  estetiği”ni  gösterir 


Yüklə 4,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   60




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə