Robert Delaunay



Yüklə 12,96 Kb.
tarix02.12.2017
ölçüsü12,96 Kb.
#13608



Robert Delaunay (1885-1941)
Yeni İzlenimcilik akımıyla Michel-Eugene Chevreul’ün (1786-1889), Renk kuramlarından etkilenen ve Kübizm ilkelerini renk alanında uygulayarak Apollainere tarafından Orfizm adı verilen akımı başlatan Delaunay, tüm sanat yaşamı boyunca soyut renk denemelerini sürdürmüş; biçimle mekân öğelerinin tuvale aktarılmasının yalnızca renk kullanımı yoluyla gerçekleştirilebileceğini savunan ve “eşzamanlılık” (simultanisme) adını verdiği kuramını geliştirmiştir. Dekorasyon dalında eğitim gördükten sonra, 1904’te resim yapmaya başlayan sanatçı, 1906’da Seurat’nın Noktacılık tekniğine ve Chevreul’ün renk ilkelerine ilgi duymaya başlamış, bu ilgiyi kişisel bir tekniğe dönüştürerek, Divizyonizm’in küçük fırça vuruşları yerine yan yana gelen daha geniş karşıt renk alanlarına yönelmiş ve renkle devinim arasında ilişki kurmuştur.

Bu araştırmalarının ürünlerinden olan Saint-Severin Kilisesi (1909) dizisi temelde Kübist üsluptadır ve renk kullanımı henüz sınırlıdır. Oysa Eiffel Tower (1909 - 1910) adlı dizisinde egemen öğe renktir.Eşzamanlı Pencerelerde (1911 - 1912) ışık ve renk özdeşleşerek Orfizm tekniği belirmeye başlamıştır. 1910’da Sonia Terk’le evlenen, (1911 – 1912) Kübistler’in ve Altın Kesit grubunun, 1913’te Berlin’de Der Sturm Galerisi’ndeki Alman Dışavurumcular’ın sergilerine katılan Delaunay’nin renk tekniği, bu gruptan Macke ve Klee’yi etkilemiştir. 1912 - 1913’te yaptığı Diskler (Guggenheim) ve Dairesel Kozmik Biçimler adlı dizilerinde, artık görsel izlenimler ve nesnel ögelerden tümüyle vazgeçerek, salt renk soyutlamaları yoluyla perspektif ve devinimi birleştirmeye çalıştığı görülmektedir. Uyumlu renklerin yavaş devinimi ve karşıt renklerin hızlı devinimi yansıttığı görüşüne dayanan, resimde devinim kavramı için Delaunay’nin bulduğu “eşzamanlılık” terimi, Gelecekçilik akımının bu terime verdiğinden farklı bir anlam taşımaktadır. I. Dünya Savaşı’nda İspanya ve Portekiz’e giden ve 1921’de Paris’e dönen sanatçının, ikinci bir Eiffel Kulesi dizisinden sonra yaptığı Koşucular adlı yapıtında basit, nesnel bir biçim anlayışı görülmektedir. Sanatçı, 1930’dan sonra yine soyut renk etkileşimlerine dayanan Çok Renkli Diskler ve Ritimler adlı bir dizi yapıt verdikten sonra Paris’teki birkaç önemli yapıya da büyük, renkli alçı kabartmalar yapmıştır. Delaunay’nin renk çalışmaları Soyut Sanat akımının, özellikle de Somut Sanat’ın gelişmesine önemli katkıda bulunmuş ve devinimin renk karşıtlığı yoluyla tuvale aktarılması kavramı Kinetik Sanat’ın

gelişmesine bir temel oluşturmuştur.
Orfizm Akımı
Orfizm, Kübizm akımının bir devamı olan renk ve renk uyumlarına değer veren bir sanat anlayışı olarak tanımlanabilecek bir resim anlayışıdır. Robert Delaunay bu akımın en önemli temsilcisi olarak tarihe geçmiştir. Bu sanat anlayışı Robert Delaunay tarafından geliştirilen Kübizm akımının içerisinden doğan bir resim anlayışına eleştirmenlerin taktığı bir ad olarak ortaya çıkmış ve bu şekilde benimsenmiştir. Bu sanat dalının yaratıcısı olan Delaunay ise Orfizm adını kullanmayı tercih etmemiş yarattığı stile, Saf Resim demeyi tercih etmiştir.

Endless Rhythm
Robert Delaunay kübizm akımından doğup öncülüğünü yaptığı Saf Resim(Orfizm) akımının özelliklerini bu resminde görmekteyiz. Bunun en bariz örnekleri ışık ve renk arasındaki uyumdur. Robert Delaunay Orfizm akımının temel taş özelliklerini Endless Rhythm adlı eserinde ortaya koymuştur.

Endless Rhytm adlı sanat çalışması alışılagelmiş resimlerden ayıran en büyük özelliği hareket ve alan özellikleri ile tuvali kaplayan ve resmi oluşturan diskler bütünüdür. Bu resim somut kavramın soyut olarak diskler sayesinde somuşlaştırılmıştır. Diskler çapraz olarak yerleştirilmiş, Robert Delaunay’ın en büyük özelliği olan hareket, renk ve ışık sayesinde çok başka anlam taşımaktadır. Resimde benim gördüğüm en büyük özelliklerden bir tanesi de çok az renk kullanılmasına rağmen ışık ve disklerin hareketleri ve konumlandırılması sayesinde çokça rengi içinde barındırdığını bilinç altımıza işlemesidir. Disklerin; ışık, renk, ritim ve ahengi eserde kusursuz yansıtılıp bu etkenlerin ayrı ayrı düşünülmesini sağlamayıp bu üç etmenden bir bütün oluşturmayı ressam eserde sağlamıştır. Renkli diskler, resmin üzerine çapraz bir şekilde yerleştirilmiştir. Böylece her biri bir sonrakine yol açar ve hareket resmin iki ucundan resmin içine doğru akar. Ressamın belki de en çok ışık oyununa gittiği çalışmasıdır. Bunun sebebi disklerin resmin bütününü oluşturması ve oluşan resimde ana renk temelli renklerin kullanılmasından kaynaklanabilir. Robert Delaunay eserlerinde genelde oldukça fazla renk kullanmasına ve bu renklerden kaynaklanan devinim hareketlerini yansıtırken bu eserinde renklerin ışıklandırılması ile devinim hareketlerini sağlamıştır.



KAYNAKÇA



  • Peter Weiss’in ‘Direnmenin Estetiği’ romanı üzerine bir görsel okuma klavuzu, Bahar BÜYÜKGENÇ, Yüksek Lisans Tezi, Adana 2007

  • Özne – nesne ilişkisi bağlamında Kübizm, Fütürizm ve Dada, Lütfü Kapanoğlu, Doktora Tezi, Sanat Tarihi

  • Sanat Tarihimiz Dergisi – Sayı : 118 / Eylül – Ekim 2010, Salt Galata

  • Interviews with Artists 1966-2012, Salt Galata

Yüklə 12,96 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə