Saçmalıklar Çağı



Yüklə 1,91 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə1/91
tarix15.03.2018
ölçüsü1,91 Mb.
#31994
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   91



 

SAÇMALIKLAR ÇAĞI

Modern Hayat Neden



Mutlu Olmayı Zorlaştırıyor?

 

Michael Foley



Çeviri: Algan Sezgintüredi

 

 




 

SAÇMALIKLAR ÇAĞI

Michael Foley

Özgün ismi: The Age of Absurdity

 

Kitabın  Türkiye  hakları  Anatolialit  Telif  Ajansı  aracılığıyla



alınmıştır.

Türkçe yayın hakları: © 2011 Bkz Yayıncılık Ticaret ve Sanayi Ltd.

Şti.

 

Çeviri: Algan Sezgintüredi



Editör: Emre Ergüven

Kapak Tasarım: Ayşe Nur Ataysoy

Sayfa Uygulama: Pınar Şensoy

 

Tüm hakları saklıdır. Bu kitabın tümünün veya içeriğinin herhangi bir



bölümünün yayıncının yazılı izni olmadan, fotokopi yöntemi dahil,

elektronik ya da mekanik herhangi bir yolla çoğaltılması yasaktır.

 

© Bkz Yayıncılık Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.



Asmalımescit Mah. Ensiz Sok.

No:2 D:4 Tünel İstanbul

Tel: (212) 245 08 39

e-posta:domingo@domingo.com.tr

www.domingo.com.tr



1. BÖLÜM – SORUNLAR


1


Mutluluğun Saçmalığı

Her  bir  rafın  üstünde  kalan  boşluğa  bile  kitaplar

sıkıştırılmış,  yerden  tavana  kadar  uzanan  kütüphanemi

tarıyorum  ve  okumak  istediğim  tek  bir  kitap  bile

göremiyorum. Ardından  büyüklüğüne  ve  klasik,  caz,  dünya

müziği  ve  yetişkinlere  yönelik  rock  albümleriyle  dolup

taşmasına  rağmen  dinlemek  istediğim  tek  bir  şarkı  bile

barındırmayan kuleler dolusu CD koleksiyonuma bakıyorum.

Beni  dürten  şeyi  başka  yerde  aramak  gerekecek  anlaşılan.

Yirmi  iki  büyük  bölgesel  ve  ulusal  mutfağın  her  birine  ayrı

bölüm  ayıran,  dünyanın  muhtemelen  en  kapsamlı  ve  çeşitli

lokanta rehberi Time Out Guide to Eating and Drinking in

London'a  başvuruyor  ve  yemeğe  çıkacak bir  tane  dahi

heyecan verici yeni yer bulunmamasına somurtarak sayfalarını

karıştırıyorum.  Yanıt  daha  uzakta,  yurtdışında  tatilin  saflığı

bozulmamış  mutluluğunda  aranmalı  galiba. Ama  web  siteleri

sadece cesaret kırıp sinir bozuyor. Neden hoş bir eski sahil

kasabasında  makul  fiyatlı,  barbekülü  terası  cıvıldayan,

rengârenk  çarşıya  bakan,  bir  yandan  denize  yürüyüş

mesafesinde,  diğer  yandan  tüm  ana  ulaşım  bağlantılarına

sahip bir daire yok? Hem bundan azına kim razı gelir?



Aynada  yüzüme  bakıyorum:  asit  yağmurlarıyla  yıpranmış,

öfkeli bir çirkinlik heykeli. Altmışların çiçek çocuğu nasıl bu

hale gelebildi? Çiçek çocuklarına vaat edilmiş cinsel çeşitliliği

henüz  tümüyle  tadamamışken  hem  de?  Yeni  dalgaları  hiç

saymıyorum. Bugünlerde anal ilişkiyi, grup seksi, bağlayarak

seks  yapmayı  ve  cinsiyet  değişimi  ameliyatını  henüz

geçirmemiş bir transseksüelle ilişkiyi yaşamamış birisi yaşamış

sayılır mı?

Delilik  elbette.  Ama  Batı  dünyasında  tatminsizlik,

tedirginlik, arzu ve kırgınlığın sarhoş edici kokteyliyle huzuru

kaçmamış  kaç  kişi  var  bugün?  Kim  daha  genç,  daha

yetenekli,  daha  saygın,  daha  tanınmış  ve  hepsinden  önce,

cinsel  açıdan  daha  çekici  olmanın  özlemini  çekmiyor?  Kim

daha  fazlasını  hak  ettiğine  inanmıyor  ve  eline  daha  fazlası

gelmediğinde  öfkelenmiyor?  Açlıktan  kırılan  bir  Afrikalı

çiftçinin,  hayatında  kendisine  hiç  oral  seks  yapılmamış,  orta

yaşlı  bir  Batılı  erkekten  daha  az  adaletsizlik  hissetmesi

mümkün.


Tabii pek çok kimse her şeyi birden istemenin saçmalığının

da  farkında  artık. Ama  o  zaman  başka  sorular  çıkıyor:  Bu

kadar ölçüsüz beklenti nereden çıktı? Başka seçenek var mı?

Varsa nasıl erişilebilir? Geçmiş ve bugünün büyük zekâları işe

yarar  herhangi  bir  öğüt  sunuyorlar  mı?  Söylediklerinde  bir



fikir birliği var mı? Varsa nedir ve 21. yüzyıl yaşantısına nasıl

uygulanır? Bu kitapta bu sorulara bakılıyor. Basit yanıtlar yok

yalnız.

Hedefi  saptamak  bile  zor.  Hoşnutsuz  çılgınlığın  alternatifi



hoşnut  aklı  başındalık,  yani  mutluluktur.  Ama  mutluluk

sözcüğü her tür sorunu içinde barındırıyor. Ben dahil pek çok

kimse  neşeyle  el  çırpma  ve  kişisel  gelişime  bu  derece

bulanmış bir sözcüğü söylemeye zor dayanıyor. Mutluluk lafı

akla derhal takdis edici ruhani gülümsemeleri, tefleri, turuncu

elbiseleri ve "Bugün, kalan ömrünüzün ilk günü" yazılı tişörtleri

(Şair  Derek  Mahon,  altına  bir  dize  ekleyivermiştir:

"Karaciğerinize  söyleyin,  eski  karınıza  söyleyin  bir  de

bunu"

[1]


)  getiriyor.  Mutluluk  gibi  bayat,  eski  bir  terim  için

fazla bilgili, fazla sofistike, fazla alaycı, fazla bilge, fazla post-

her şeyiz biz. Mutluluk sözcüğü, aslında hepsi gizlice tatmak

istiyor olsa bile bir filozoftan, bir romancıdan, bir şairden ve

bir taksi şoföründen aynı kıkırdamalı "hıh" tepkisini alacaktır.

Çoğu insan "yaşam berbat" der ama kimse kendisini bok gibi

hissetmek istemez.

Alternatif  terimler  tatmin  edicilikten  daha  da  uzak.

Akademik  camia,  "Öznel  İyi  Olma"yı  (Subjective  Well-

Being)  önerdi  önermesine  ama  terim  hayat  bulamadı.

Popülistlerse  yakın  zamanda  ortaya,  insana  ücra  bir  İngiliz



Yüklə 1,91 Mb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   91




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə