Samuel goldwyn films



Yüklə 97,49 Kb.
tarix18.06.2018
ölçüsü97,49 Kb.
#49560
növüYazi

BARBAR FİLM
SAMUEL GOLDWYN FILMS

&

SONY PICTURES ENTERTAINMENT

Sunar
İF İSTANBUL 5. AFM ULUSLARARASI BAĞIMSIZ FİLM FESTİVALİ BÜLTENİ YAZI SONUNDADIR.



MÜREKKEP BALIĞI VE BALİNA

Yazan ve Yöneten Noah Baumbach

Gösterim Tarihi: 03 Mart 2006. Dağıtım: Barbar Film


2005 Sundance Film Festival Waldo Salt Senaryo Ödülü,

Noah Baumbach

2005 Sundance Film Festival En İyi Dramatik Yönetim Ödülü,

Noah Baumbach



Oyuncular

Jeff Daniels

Laura Linney

Jesse Eisenberg

Owen Kline
80 dakika

Kısa Sinopsis
Noah Baumbach, boşanmayla parçalanan bir ailenin yürek burkan filmiyle 2005 yılında Sundance Film Festivali’nde En İyi Dramatik Yönetim ve Waldo Salt Senaryo ödüllerini kazandı. Uzlaşmak bilmeyen aile reisi tiplemesiyle Jeff Daniels’ın yanında The Squid and the Whale’da başrolleri Laura Linney, Jesse Eisenberg ve Owen Kline paylaşıyorlar.
Film, 1986 Brooklyn’inde yaşayan Berkman ailesinin özel hayatlarındaki sıra dışı ilişkileri yakalıyor. Bir akademisyen ve yazar olan Bernard (Jeff Daniels) ile yeniyetme bir yazar ve kıpır kıpır bir kadın olan karısı Joan (Laura Linney) evliliklerine son verirler. 16 yaşındaki oğulları Walt (Jesse Eisenberg) ve 12 yaşındaki Frank (Owen Kline) ise karmaşık ve birbirine zıt duyguları ile boğuşmaya terk edilirler.
Bu tecrübe, buluğ çağındaki Walt için hassas bir geçiş olduğu kadar eğlencelidir de ama Frank için çok karmaşık ve erkendir. Bu zor geçiş döneminde Berkmanların yaşamında ortaya çıkan duygusal gerilimler, bir ailenin kendini yeniden tanımasını çok ince nüanslarla anlatıyor.
MÜREKKEP BALIĞI VE BALİNA

Basında Çıkan Yazılar
PREMIERE

İkna edici derecede hassas, şiddetli derecede komik ve amansız biçimde kalp kırıcı nadir bir film. Mürekkep balığı ve balina’da sadece bunlar yok. Öyle anlar var ki bunların hepsini bir arada yaşayabilirsiniz. Noah Baumbach bu hikayeyi gerçek aşktan esinlenerek yaratmış ve büyük bir akıcılıkla anlatıyor. Büyük bir atak niteliğindeki bu yapım yılın da en güçlü gösterisi olmaya aday.


TIME

Mükemmel bir film. Noah Baumbach’ ın, 1986 yılında henüz genç bir delikanlıyken, yazar ve film eleştirmeni olan babası Jonathan Noah ve annesi Georgia Brown’ ın ayrılık dönemleri anılarından esinlenerek yapmış olduğu bir film. Mürekkep balığı ve Balina, güçlü bir trajedinin komediye dönmüş hali. Bir sürü yalan dolan ve utanç verici durumun ve en önemlisi aşkın, acılarla dolu anlarını komediye dönüştürdüğü bir film. Laura Linney mükemmel, küçük aktörler ise inanılmaz derecede başarılılar…ve bir de Jeff Daniels tam olarak şaheserini yaratıyor diyebiliriz.


ROLLING STONE

Yazar-yönetmen Noah Baumbach, boşanmanın, içlerinde büyük fırtınalar kopan çocuklar üzerindeki etkilerini kavrayarak bunu büyük bir komediye dönüştürmüş. Sergilenen bütün performanslar kusursuz….Jesse Eisenberg büyülüyor. Owen Kline’a şaşmamak elde değil. Ancak Jeff Daniels’ in performansı tam anlamıyla ekranda parlıyor. Baumbach’ ın bu filmi iliklerinize işliyecek.


INTERVIEW

Noah Baumbach, son filmi olan Mürekkep Balığı ve Balina’ da orta yaşta yaşanan travmalara ve ergenlik dönemine dikkat çekiyor. Bayan Doubtfire (1993) gibi Amerikan filmlerinin nadiren değindiği bir konu olan ayrılıklarla boğuşan çocuklar. Baumbach’ ın bu film ile ekranlara taşıdığı bu duygusal durum bir ifşa niteliğinde. Bu tam anlamıyla bencil duyguların bir günah çıkarması.


LOS ANGELES TIMES

Doğrudan, yürekten ve acı dolu bir komedi. Mürekkep balığı ve Balina ailesel bir sorunun, ebeveynlerin ayrılmasıyla aile hayatının nasıl çalkalandığını ve işin içersine zeka ve kabiliyet girdiğinde nasıl şaşkına çeviren bir hal aldığını gösteriyor. Anne ve baba karekterlerini canlandıran Jeff Daniels ve Laura Linney’ in ve çocukları canlandıran Jesse Eisenberg ve Owen Kline’ ın inanılmaz performanslarıyla öne çıkan bu olağanüstü duygusal film, başlangıçta, bağımsız filmlerin neler başarabileceğini gözler önüne seriyor.


ASSOCIATED PRESS

Noah Baumbach’ ın komik draması şaşırtıcı boyutlardaki farklı kavramları ve soluk kesici baskıları kayıp, unutlumuş ve terkedilmiş ailesel bağların içersinde işleyerek izleyicililerinin önüne sunuyor. Jeff Daniels ise performansıyla ciddi Akademi Ödüllerini hak ettiğini adeta haykırıyor. Eisenberg ise filmin ruhunu oluşturuyor. Filmin görkemi ise ayrıntılarda gizli. Ayrıca, umut dolu sahneler beklenmedik şekilde kapanıyor, ve siz kendinizi devamını nasıl görebilirim diye düşünmekten alıkoyamıyorsunuz.


ELLE

Mürekkep Balığı ve Balina, çocukların gözünden şaşırtıcı olayların geçtiği bir film. Baştan aşağıya ciddi ve bir o kadar da komik. Ve belki de Amerikalı yönetmenler tarafından şimdiye dek yapılmış ayrılıkla ilgili en başarılı film. Bu film, özel hayatlar hakkında nadiren filmler yapan Hollywood yollarında yürekli bir biçimde ilerliyor. Ayrıca bu yapıt, Noah Baumbach için de bir olgunluk göstergesi sayılabilir.
TIME OUT – NEW YORK

Yönetmen ve yazar Noah Baumbach’ ın dahiyane boşanma hikayesi. Noah Baumbach, ayrıntıları analiz etmedeki ve bunları nazik bir biçimde anlatmadaki başarısını gözler önüne seriyor. Ayrıca Baumbach, aile içersinde bazı yaşanan şeylerin ne kadar şefkat dolu ve art niyetsiz olabildiğine de dikkat çekiyor. Ve işte bütün bunlar, bu dramaya çok daha acıklı ve mükemmel kılıyor.



MÜREKKEP BALIĞI VE BALİNA

Yapım Notları
Park Slope, Brooklyn, 1986
Walt Berkman (Jesse Eisenberg), 16 yaşında, kendisini ifade etmek için fırsat kollayan, okul müsameresinde Pink Floyd’un “Hey You” adlı şarkısını kendi bestesiymiş gibi sunan ve sahnede söyleyen, aynı zamanda “Bu şarkıyı ben de yazmış olabilirdim, daha önce yazılmış olması bir ayrıntıdan ibarettir” diyebilecek kadar rahat iken, kardeşi Frank (Owen Kline) bira içerek annesinin cinsel hayatı üzerine açıkça düşünmektedir.
Her ikisi de mutlu aile yaşantılarına bomba gibi düşen, babaları Bernard’ın (Jeff Daniels) –- bir zamanların umut veren ama şimdi orta yaşlı bir akademisyen olan yazarı — ve anneleri Joan’ın (Laura Linney) -- başarıyı yakalamak üzere olan yeni yetme yazar— ayrılma haberini sakinlikle karşılıyor.
Bildik yapının temelleri sarsılmaya başlarken, Walt ve Frank, kendilerini anne ve baba arasında dokunacak mekik gibi günler, geceler ve hafta sonlarını düşünür ve ailelerini ani çöküşünü sorgularken bulurlar.
Noah Baumbach tarafından yazılmış ve yönetilmiş olan THE SQUID AND THE WHALE, Sundance Film Festivali’nde iki önemli ödüle layık görüldü – Waldo Salt Senaryo Yazım ödülüne ve En İyi Dramatik Yönetim ödülüne-- . Filmde aynı zamanda Anna Paquin -- Berkman’ların bahçe evine taşınan genç kolej öğrencisi-- ve William Baldwin – Berkman’ların çocuklarına tenis dersi verirken, yeni boşanmış anneleriyle çıkan tenis hocası— olarak rol almaktalar. Wes Anderson ve Peter Newman ile Charles Corwin ve Clara Markowicz filmin yapımcıları, Robert Yeoman görüntü yönetmeni, Anne Ross yapım tasarımcısı ve Tim Streeto da montaj sorumlusu olmuş. Samuel Goldwyn Films and Sony Pictures Entertainment filmin dağıtımını üstlenmiş.
Açılış sahnesinde, baba-oğul ve anne-oğul arasındaki bir tenis maçıyla Berkman ailesinde bazı sorunlar olduğu açıkça belli oluyor. Aşk, kızgınlık ve bölünmüş sadakatler hepsi göz önündeyken, takip eden aylarda, çocuklar bir evden diğerine pin pon topu misali gidip gelirken, bu, parkın karşısındaki baba evinde oyunun yeniden kurgulanmasının tek yolu oluyor.
Walt inatçı babasını idolleştirirken, Frank de gereğinden fazla açık yürekli annesini tercih ediyor. Doğa Tarihi Müzesindeki çoktan unutulmuş mürekkep balığı ve balina dioramının tasvir ettiği savaşçı ergen gibi.
Boşanma konusunun karmaşıklığına, ayrıntılı ve ustaca yaklaşımı yanında gençlik üzerine de olan etkisine değinen The Squid and the Whale, duygusal ve mizahi açıdan da kendini yeniden tanımlama çabasındaki bir aileyi anlatıyor.
YAPIM HAKKINDA

Kicking and Screaming ve Mr. Jealously filmlerini yazan ve yöneten, Steve Zissou’yla Suda Yaşam’ın yardımcı senaristi olan Noah Baumbach Amerika’da gösterime girecek olan Fantastic Mr. Fox filminin senaryosunu da yazar-yönetmen Wes Anderson’la yazdı.


Üçüncü solo çalışmasında Baumbach dikkatini Brooklyn’deki kendi çocukluğundan esinlenmiş ve etkilenmiş bir hikayeye veriyor. Baumbach aslında hikayeyi yazmaya başladığında, 30’lu yaşlarda ve ebeveynlerinin boşanmalarının etkilerini yaşayan iki kardeş hakkında bir film planlıyordu ancak bir çocuk perspektifinden olayları değerlendirmeye başlayınca düşünceleri değişti.
‘’Bu benim için çok kaydadeğer bir değişiklikti ve birçok anlamda beni daha özgür kıldı’’ diye ekliyor yönetmen. ‘’Daha sonra yeniden yazmaya başladığımda ebeveynlerin bakış açısından da yazmaya çalıştım ve birdenbire bir aile filmi oluverdi’’. Baumbach’ın oyuncuları, başrollerde Jeff Daniels ve Laura Linney, 80’lerin unutulmaz bir dönemini anlatmaya çalışıyor, evliliklerin değişen değerleri, kişisel arzular ve mesleki beklentilere rağmen fedakarlıklarla ayakta kaldığı bir dönemi.
‘’Gerçekten çalışırken heyecan veren bir oyuncu kadrosuydu’’ diyor Baumbach. ‘’Herkes herşeyi doğru yaptı ve kendi işinin üstesinden geldi. Ben onu Walt’un gözünden bakarak psikolojik olarak yönlendirmeye çalıştığımda Jeff doğruca Bernard karakterine bürünüverdi . Bu çok ürkütücüydü’’.
2004 yazında çekimler başladığında, Baumbach kendisi için oldukça tanıdık olan bir yere, çocukluğunun geçtiği 1980’lerin Brooklyn’indeki Park Slope’ye geri döndü. Hatta bazı sahneler onun mezun olduğu Midwood Lisesi’nde çekildi. ‘’Benim öğrenci olduğum dönemde İngilizce bölüm başkanı olan kişi artık okulun müdürüydü ve ben geri döndüğüm için oldukça heyecanlandı’’ diyor Baumbach. ‘’Böylesine güzel duygular ve ortak çalışma gerçekten çok hoştu’’.
Aslında, Brooklyn’de çekimlerin yapıldığı birçok yer Baumbach’ın arkadaşları ya da eski tanıdıkları tarafından temin edildi. ‘’Örneğin Berkman’ların evi benim çocukluk arkadaşım Ben ve karısı Molly’e aitti’’ diyor Baumbach. ‘’Evlerini işgal edip yeniden dekore ederken ve çekimlerde oldukça naziktiler. Bana bu kadar çok şey ifade eden tanıdık yerlerde çekim yapabilmek duygusal ve yaratıcı açıdan birçok materyalle temas halinde olmamı sağladı’’ diye ekliyor.
‘’Brooklyn’de büyüdüğüm ve annemle babamın boşandığı bir gerçek’’ diye açıklıyor ‘’Birçok şeyi yeniden yaşadım. Gerçek olan duygulardı, duygusal olarak benim için gerçekti’’.
Yapımcı Peter Newman, hikayenin çocukların gözünden hiç çarpıtılmadan anlatılmış olmasından etkilenmiş.
‘’Sadece senaryonun iyi olduğunu düşünmedim, aynı zamanda beni bu işi daha da ayrıntılı yapmaya itti… Bence gayet zor bir konunun çok güzel ele alınmasıydı’’.
Baumbach iki ana çekim alanı olan evleri yaratırken, prodüksiyon tasarımcısı Anne Ross ile çalıştı.
‘’Park Slope’de, ailenin bir arada yaşadığı evi hazırlarken oldukça fazla kahverengi ve mavi kullandık’’ diye anlatıyor Baumbach. ‘’Eski halılar, kadife bir koltuk. Orijinal detaysa ahşaptı, bu evlerdeki yer döşemeleri gerçekten oldukça sıcak hissettiriyor ve güzel duruyor. Bernard’ın taşındığı ev ise Lucian Freud’un resimlerinden esinlenilmiş gibi. Sarılar ve uçuk yeşiller kullandık, eskinin rengi, ölen bitkiler gibi’’.
Yönetmenin belirttiği bir başka kişisel yaklaşım daha var; ‘’Jeff Daniels’a babamın giydiği kıyafetlerden giydirdim. Bunu kendi babamı yeniden yaratmak için yapmadım. Amacım yaratılan atmosferin hikayeyi ve karakterleri bana biraz yakınlaştırmasıydı, bu gerçekten çok sevdiğim bir şey’’.
Dijital video yerine Super 16 ile çekim yapılmasının amacı da Baumbach’ın 80’lerin otantik havasını hissettirmek istemesi. ‘’Gerçek şu ki, o dönemde varolamamış olan bir teknoloji kullanmak istemedim’’.
A-sınıfı oyuncu kadrosunun yanında yapımcılar New York’un en yetenekli birkaç ismini de kamera arkasında topladılar.
‘’Film çekilirken benim için en anlamlı anlar, yolu yarıladığımız zamanlardı. O kadar uzun saatler çalışıyorduk ki sonunda herkes tükeniyordu’’ diye hatırlıyor yapımcı Newman. Filmde çalışan bölüm sorumlularının hepsi sinema endüstrisinin gerçekten önemli isimleri ve çoğu 100 milyon dolar bütçeli filmlerde çalışıyor, burada çalışırken ise çok cüzi paralar karşılığında çalıştılar. Onlardan birine, Bob Andres’e bu filmde çalıştığı için çok teşekkür etmiş ve neden bunu yaptığını sormuştum. Bana senaryosu yüzünden olduğunu söyledi. Oradaki insanların çoğu yaz tatillerini yarıda kesmiş ve bu senaryo için bu işe girmişlerdi. Bu gerçekten çok duygusal bir durum’’.
Deneyimli bölüm şeflerinin dışında, ekibin nerdeyse tamamı asistanlardan oluşuyor. Orta sınıf yönetici nerdeyse hiç yok. ‘’Asistanlardan çok fazla şey yapmalarını istedik’’ diyor Newman. ‘’Bu filmi yapabilmemizin tek yolu buydu. Bu da Noah’ın fikriydi. Baumbach ekliyor ‘’Vassar’daki bir sınıfa ders veriyordum ve herkesi ücretsiz yardıma çağırdım’’.
‘’Belki de bu filmi yaparken en zorlayıcı şey; çekimler için 23 günün olmasıydı’’ diyor Baumbach. ‘’Bazı günler, artık gün bitmek üzereyken kendi kendime, evet bugün çok iyi geçti dediğim dakikalar oluyordu ancak daha sonra programa göz atınca daha çekilecek iki ana sahne olduğunu görüyordum’’.
Çocukların ve ebeveynlerin dönemlerinin şarkıları filmin duygularını oldukça yansıtıyor. Pink Floyd’un Hey You’su oldukça önemli bir role sahip. Bir çok insan için oldukça önemli anıların ortaya çıkmasını sağlayacak bir şarkı. ‘’Çocukken büyük bir Pink Floyd hayranıydım’’ diyor Baumbach ‘’Ve hala öyleyim’’.
Kurgu odasında Baumbach ve Tim Streeto çekimlerde oldukça şaşırtıcı bir ritm olduğunu fark ediyorlar.
‘’Tenis sahnesinin montajı bitince seyircilerin filmdeki aksiyona ne kadar çabuk dahil olduklarını gördüm ve bu hissin devam etmesini istedim’’ diyor yönetmen. ‘’Montaja devam ettikçe bunu daha çok fark ettim ve sınırları biraz daha zorlayınca olamayacağını düşündüğüm şeylerin olduğunu gördüm. Kısa bir film sayılır ama çok dolu olduğunu hissettiriyor. Filmlerde genelde geçiş sahneleri vardır; kentin üzerinde güneşin doğması gibi, hani sinemadaki izleyiciler bu arada konuşabiliriz gibi hisseder. Nefesinizi tutmanızın zamanı. Bunların hiçbirini istemedim. Film buna izin vermiyor ve biterken sizi bir gerilim hissiyle bırakıyor – Nefesinizi kesmesini istedim’’.

OYUNCU SEÇİMİ
‘’Jeff Daniels her zaman çok sevdiğim bir aktördü’’ diyor yönetmen. ‘’Purple Rose of Cairo ve Something Wild’ta, son zamanlarda ise Saatler ve Blood Work’teki performanslarında ona bayılmıştım. Bir aktör olarak son derece komik olabiliyor, basit ama bir o kadar da otantik. Bu karakter de komik ancak bir o kadar da hüzün ve acı barındırıyor. Jeff bana her zaman bir parça Spencer Tracy gibi görünmüştür – sanki hiç çaba harcamıyor gibi’’.
İmrenilecek kadar sıra dışı ve geleneksel karakterler canlandırmış olan Daniels için Bernard karakteri sempatik ya da antipatik değildir.
‘’İkisinin de karışımıydı’’ diyor Daniels. ‘’İnsanların onu algılayışındaki karanlık noktaya bayıldım. Kendine has tavırlarından ötürü özür dilemeye hiç niyeti yok. Etrafındakiler üstünde nasıl bir izlenim yarattığından tamamen habersiz ve bir ya da iki seyirci bulur bulmaz yaydığı ışıltıdan oldukça keyif alıyor. Çok uzun yıllar kendi kafasının içinde yaşamış bir adam olarak, bunları başkalarıyla paylaşma zamanı geldiğinde tamamen bir enkaza dönüşüyor’’.
Baumbach Daniels’la yaptığı provaları çok kaydadeğer buluyor. ‘’Şimdiye kadar bir aktörle yaşadığım en heyecanlı deneyimdi’’ diyor yönetmen. ‘’Ona söylediklerim üzerine gerçekten düşündü ve bazen işe yaramamış olsa bile tüm bunları deneyecek kadar kendine güven duyan biriydi. Jeff’in yaptığı gibi, bir karaktere bürünebilen bir aktörü seyretmek oldukça büyük bir deneyim. Gerçekten heyecanlıydı’’.
‘’Jeff’in Bernard’ın iyi ya da kötü olmasıyla ilgili hiçbir endişesi olmadı. Onu olduğu gibi canlandırdı. Bence bu, bir aktör için yapılması çok güç bir şey. Tüm kibrinizi pencereden dışarı fırlatıp atmalı ve sadece o rolü yapmalısınız. Bu yüzden kendimi ona borçlu hissediyorum’’.
Baumbach’ın oyuncu seçimindeki en büyük endişesi; filmin başarısının performanslarına çok bağlı olduğundan, tamamen otantik ve tanınmamış genç oyuncular bulabilmekti. Yapımcılar, kendilerine New York çevresindeki tüm okulların kapısını açan, casting yönetmeni Douglas Aibel’den büyük yardım aldılar. Yapımcıların hepsi tanınmamış çocuk aktörler bulmak konusunda hemfikir olmuşlardı. Bu yüzden yüzlerce çocukla deneme çekimleri yaptılar.
‘’Deneme çekimlerinin kasetlerini eve getirdim ve kız arkadaşımla beraber seyredip bir değerlendirme yaptık’’ diyor Baumbach. ‘’Çoğu iyiler ama muhteşem değiller’’ dedi bana kız arkadaşım ‘’Owen gibi birine ihtiyacın var’’ dedi. Owen arkadaşlarımızdan birinin oğluydu. ‘’O çok akıllı, yaratıcı ve muhteşem, en iyisi de tamamen kendine özgü, hiçbir şeyden etkilenmiş değil’’ dedi. ‘’Daha sonra arkadaşlarımıza yemeğe gittik ve zar zor sorunu sorduğumda olumlu bir cevap aldım’’.
Kline içeri girdi, bir bölüm okudu ve 12 yaşındaki Frank Berkman rolünü kaptı. ‘’Owen’la ilgili en harika şey, bir aktör olarak gerçekten yetenekli olması ve aynı zamanda kendi rolüne gerçeklik kazandırabilmesi’’ diyor Baumbach. ‘’Benim canlandırdığım karakter gerçekten çok zor zamanlar geçiriyor ve bunun bütün film boyunca en uç noktalarda anlatılması lazım. Bence en eğlenceli çekimleri en dramatik sahnelerin çekimlerinde yaşadık’’ diye ekliyor Kline.
Frank’in 16 yaşındaki ağabeyi Walt’un seçimi de en az diğeri kadar zordu. ‘’Bu karakterle ilgili pek çok gölgede kalan nokta vardı. Tonlarca deneme yapmak zorunda kaldım çünkü bir oyuncu herhangi bir bölümde olağanüstü bir performans sergilerken hemen ardından başka bir bölümde aynı başarıyı yakalayamıyordu’’ diye açıklıyor Baumbach.
Takılıp kaldığı tek aktör Roger Dodger’ın genç yıldızı Jesse Eisenberg’ti. ‘’Oldukça zeki, kendine güvenen, akıllı ama konuşurken yarı yarıya ne dediğinin bile farkında olmayan bu karakterle çok iyi örtüşüyordu. Walt karakterinde gösterilemeyecek bir güvensizlik var’’ diye anlatıyor Baumbach.
Eisenberg ise ‘’Film için altı-yedi kere denendim. Bu çok ilginç çünkü deneme çekimleri uzadıkça kendine güveniniz hem artıyor hem de azalıyor. Muhtemelen beğenilmiş oluyorsunuz ancak bu kadar uzatıldığına göre tam anlamıyla da rol sizin denemez. Bu işin içinde olmayı gerçekten çok istediğim için oldukça stresli bir deneyimdi. Bir aktör olarak gerçekten iyi bir senaryoya, hatta diğerlerinden çok üstün birine denk gelmek bir yana, rolü de kapmak…’’ diye ekliyor.
Joan Berkman’ı canlandıracak oyuncuyu bulmak casting çalışmasında en kolay olan aşamaydı. Laura Linney belirlenen ilk oyuncuydu ve ön yapım aşamasından beri projeye dahildi.
‘’Senaryoyu ona çok uzun zaman önce göstermiştim’’ diyor Baumbach. ‘’Filmi yapım aşamasına getirebilmek oldukça uzun zaman sürdü ama tüm bu süre boyunca Laura zaten projeye dahildi. Finansal sorunları halledebilmek için uğraştığım bu süreçte Laura’nın hep yanımda olduğunu bilmek bana çok iyi hissettirdi’’.
‘’Bu filmin bir çok katmandan oluşmasını sevdim’’ diyor Linney. ‘’İnanılmaz derecede dokunaklı fakat bir o kadar komik. Kusurlu karakterlerin sıcakkanlı ve gözüpek birer portresini çekinmeden sergiliyor. Noah’a, sen çekimlere başlamaya hazır olduğunda ben orada olacağım demiştim’’.
Oyuncu kadrosu hazırdı ve Baumbach uzun sürecek provalar dönemine başladı. ‘’Aktörlerin nasıl birer karakter olduğunu anlamam açısından çok faydalı bir dönem oldu’’ diyor yönetmen. ‘’Bazı oyuncular daha fazla psikolojik yönetime ihtiyaç duyuyor bazılarınınsa hiç ihtiyacı yok’’ diye devam ediyor. ‘’Sık sık oldukça spesifik şeyler istedim ve bunları onlara iyi bir şekilde aktarmanın yolunu bulmalıydım’’.
Çocuklarla çalışırkense Baumbach yetişkinlerle yaptığı çalışma tarzından farklı bir yöntem geliştirmedi. ‘’Çoğunlukla sahneleri tekrar tekrar okuyup çekimde nasıl olacağını tartıştık. Diyaloglar ve olan biten hakkında olabildiğince rahat hissetmelerini sağladım’’.
NOAH BAUMBACH’LA RÖPORTAJ
Soru: Size The Squid and the Whale’ı yazdıran neydi, neyden esinlendiniz?
Cevap: Daha yaşlı, otuzlarında iki erkek kardeşin anne-babalarının boşanma sürecinde yaşadıklarını anlatan bir hikaye yazmaya başlamıştım. Daha sonra, büyük bir şans eseri, daha önce izlemediğim bir filmi, Louis Malle’nin Murmur of the Hearth’ını seyrettim. Çocukların bakış açısıyla bir film seyretmek, gerçekten ilginç bir konunun etrafında dans ettiğimi anlamamı sağladı ancak doğruca hayatımdaki o döneme gitmeli ve hikayeyi oradan anlatmalıydım.
Soru: Bu sizin için yeni bir şey miydi?
Cevap: Benim için kaydadeğer yaratıcı bir değişiklikti. Beni bir çok açıdan özgür bıraktı. Oldukça ham ve gerçek bir yerden başlayınca daha etkili anlatımlar kurgulama şansım oldu. İlk taslağı çok hızlı yazdım ve üstünde yeniden çalışmaya başlayınca ebeveynleri daha iyi anlamaya başladığımı fark ettim ve onların bakış açısından da anlattım hikayeyi.
Soru: Filmin ne kadarı otobiyografik?
Cevap: İnsanlar bana gelip ‘’Aman Tanrım, Herşeyi tüm çıplaklığıyla ortaya dökmek çok zor olsa gerek’’ diyor. Ama böyle hissetmiyorum çünkü bu hikaye nerdeyse tamamen bir yeniden keşif. Gerçek olan duygu, duygusal olarak benim gerçek hikayem.
Soru: Müzedeki mürekkep balığı ve balinayla o tecrübeyi yaşadınız mı gerçekten?
Cevap: Müzede çocuk gözüyle gördüklerim gerçekten etkileyiciydi. Beni içine aldı. Gerçekten korkunç bir tecrübeydi.
Soru: Doğa Tarihi Müzesi’nde çekim yapamayacağınız endişesi yaşadınız mı?
Cevap: Senaryoyu yazarken pratikte nasıl olacağını düşünmüyordum. Bu yüzden eğer çekemeseydik ne olurdu bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum. Bana zahmet bile etme denmişti, orada çekim yapılmasına izin verilmiyor, ya da, en iyi ihtimal, büyük paralar karşılığında izin veriliyordu, Örümcek-Adam 2 de orada çekilmişti. Ama gerçekten oldukça işbirlikçi davrandılar, çok iyiydiler. Şanslıydık çünkü başka alternatifimiz yoktu gerçekten, film için böyle olması gerekliydi.
Soru: Film gerçekten yaşanmış hissi uyandırır kalitede, bunu nasıl başardınız?
Cevap: Filmi Süper 16 tabir edilen formatta çektik ki, böyle yapmak istememin birkaç nedeni vardı. Filme hakim olduğumu seyirciye göstermek istedim. Çekimlerdeki yakın planlarda kameranın küçük olması bir avantaj olmakla beraber hem aktörlerle çalışmak kolay oldu hem de seyirci üzerindeki etkisi büyük oldu. Ayrıca bu doku bana 80’lerin o çok sevdiğim filmlerini hatırlattı – Coen Biraderler, Jim Jarmusch ve Spike Lee’ninkiler gibi. O filmlerin çoğu da Super 16’yla çekildi ve bu bana bağımsız filmler dönemini hatırlatıyor. Super 16 ile ilgili sevdiğim bir şey daha var; o filmlerde tuhaf bir gerçeklik hissediyorsunuz, sanki gerçeklermiş gibi, dokunabilirsiniz gibi ve eski yapımlarmış gibi duruyorlar.
Soru: Bu filmi yaparken başka nelerden etkilendiniz?
Cevap: İlk yazmaya başladığımda referans için hiçbir şeye bakmıyordum. Ancak ön-yapımda bu değişiyor. Hiçbir şekilde bir belgesel gibi olmasını istemiyordum ama 70’lerdeki yönetmenlik çalışmalarına baktım - Maysles, Pennebaker ve Wiseman – ve onların kurguları, kamera açıları üzerine düşünmeye başladım. Ve de Fransızların yeni dalgası, üzerinde düşündüğüm bir diğer şeydi ve o işlerin çoğu, öylesine sokaklarda çekilmişti. Kendi filmimde de bu hissin olmasını istiyordum. Yapabildiğimiz kadar çok çekim yaptık, gerçek atmosferinden faydalanarak Brooklyn’i filme aldık – metrodaki sahneler gibi, izin bile almadan gidip öylece çekimler yaptık metroda.
Soru: Böyle hüzünlü bir hikayede mizahın dozunu dengelemek zor olmadı mı?

Cevap: Bunun üstünde gerçekten çok durmadım. Bu kendi duyarlılığım sanırım. The Squid and the Whale’ın komedi olarak tanıtıldığını duydum ve aynı zamanda dram olarak da.
Soru: Şu kullandığınız Pink Floyd parçası, filmin gerçekten önemli bir parçasını oluşturuyor, bu hep aklınızda var mıydı?
Cevap: Evet. Çocukken Pink Floyd’a bayılırdım ve hala onları çok seviyorum. Hey You’yu filmde bu kadar çok kullanacağımı düşünmemiştim. Walt bir iki kere çalar ve öğretmen de anne-babaya çaldığında duyabilirdik ancak üçüncü bir kez daha karşımıza çıktı çünkü yaşadıkça filmle bu şarkının bütünleştiğini düşünmeye başladım. Birdenbire şarkı sanki bu film için bestelenmiş gibi hissettirmeye başladı.
Soru: Filmi yönetirken hiç ‘’Hey, bu benim hayatım’’ gibi tuhaf bir duyguya kapıldınız mı yoksa o sanatsal uzaklığı korumayı başarabildiniz mi?
Cevap: Bu konuda ben de çok düşündüm ama çekim yaparken bu mesafeyi koymak çok kolay oluyor. Ama bazen, kokularda ya da renklerde, bu açıklayabileceğim bir şey değil, beni birdenbire çocukluğuma götüren şeyler oluyordu. Ama bu işaretleri aldığımda onları hep iyi reaksiyonlar olarak değerlendirdim – sanki bir şekilde doğru yolda olduğumu doğruluyorlardı.
Soru: Herkes, asla çocuklarla ya da hayvanlarla çalışmayın der, siz ikisini de kullandınız, hiç sorun oldu mu?
Cevap: Frank’in Walt’a kediyi verdiği ve onun da elinden düşürdüğü bir sahne var. Sonra kedi merdivenlerden aşağı koşup kaçıyor. Bu sahneyi çekerken Jesse’nin kediyi düşürdüğü her denemede kedi hiç oralıklı olmadan kalkıp oturdu. Tüm çekimler boyunca gerçekten paniklediğim tek an buydu, gerçekten ne yapacağımızı bilemiyordum. Daha sonra kedi eğitmeni ‘’Peki, aynı buna benzeyen koşucu bir kedim de var’’ dedi ve o ana kadar neden koşucu bir kedi yerine oturanını kullandığımızı anlayamadım. Daha sonra koşucu geldi ve çekimi çok rahat tamamladık.
Soru: Filmi yaparken sizi en çok zorlayan ne oldu?
Cevap: Çekimler için sadece 23 günümüz vardı. Bazı günler, tamam harika bir gün oldu, harika çekimler yaptık diye düşünüyordum ancak sonra programa bakınca daha çekmediğimiz iki ana sahne olduğunu fark ediyordum. Eğer sadece 23 gününüz varsa, çekimler bittiğinde sanki yüz gün çekim yapmışsınız gibi hissediyorsunuz.


EKİBİN BİYOGRAFİLERİ

NOAH BAUMBACH – Yazar/Yönetmen
Noah Baumbach Brooklyn,New York’ta doğdu ve büyüdü. Kicking and Screaming(1995) ve Mr. Jealousy(1998) filmlerini yazdı ve yönetti.Aynı zamanda Steve Zissou’yla Suda Yaşam’ın (2004) ve Roald Dahl ile Wes Anderson’ın romanından uyarlanan Fantastic Mr. Fox’un yardımcı senaristliğini yaptı. The New Yorker dergisinin Shouts and Murmurs bölümüne katkıda da bulunmaktadır.
WES ANDERSON - Yapımcı
Wes Anderson Houston, Texas’ta doğdu, Austin’deki University of Texas’ta eğitim gördü. Bottle Rocket, Rushmore, Tenenbaum Ailesi ve Noah Baumbach ile senaryosunu yazdığı Steve Zissou ile Suda Yaşam filmlerinin yönetmenliğini yaptı. Bir sonraki filmi ise Fantastik Mr. Fox.
PETER NEWMAN – Yapımcı
25 yıllık kariyeri boyunca Peter Newman 30’dan fazla filmin yapımcılığını üstlendi. Bu yapımların arasında Horton Foote’nin 1918’i, Spalding Gray’in Swimming to Cambodia’si, John Sayles’in The Secret of Roan Inish’i ve Wayne Wang’ın Smoke’u var. Son dönemde Noah Baumbach ile yeni bir proje üstünde çalışıyor. Aynı zamanda Janis Joplin, Bill Veeck ve Strom Thurmond’un hayatları üzerine film projeleri de hazırlıyor. Newman New York’ta doğdu ve Northwestern Üniversitesi’nden mezun oldu.
CHARLES CORWIN – Yapımcı
Charles Corwin eğlence sektöründe kariyer yapmış başarılı bir avukat ve sektörün her alanında çalışmış bir yöneticidir. İlk kurduğu plak şirketini birinci yılı dolmadan News Corporation’ a sattıktan sonra Very Near Future Productions’ı kurdu ve video klipler ile içlerinde Three Days’in de bulunduğu konser belgeselleri çekmeye başladı. 1998’de Live Music Channel’ın kurucu ortaklarından biriydi ve son olarak, film ve TV prodüksiyonları yapan Original Media LLC’ye ortak oldu. TLC için beş dövme sanatçısıyla ilgili dizi Miami Ink’i, ardından da Fox Fuel Channel için yedi profesyonel kaykaycı hakkındaki Skate Maps’in sorumlu yapımcılığını üstlendi.

CLARA MARKOWICZ - Yapımcı
Clara Markowicz 10 yılını eğlence sektöründe yüksek profilli televizyon şovları ve video müzikleri üreterek geçirdi. 2001’de Charles Corwin ile Original Meida’yı kurdu ve firmanın birçok yapımında sorumluluk üstlenip Miami Ink, Skate Maps gibi yapımların yanı sıra birçok MTV ve VH1 projesinde de süpervizörlük yaptı. Original Media’ya ortak olmadan önce Markowicz, Live Music Channel’da yapımcı olarak çalıştı ve Fox, WB gibi kanallarda yayınlanan televizyon dizileri yaptı. One Life gibi (Showtime’da yayınlandı) bazı kısa filmlerin yayıncılığını da üstlendi. Brown Üniversitesi’nde eğitim görmüş olan Markowicz Mannathan’da yaşıyor.
REVERGE ANSELMO – Sorumlu Yapımcı
Eski bir otobüs şoförü ve safari rehberi olan Anselmo 1998 yılında bağımsız filmler çekmek amacıyla Seven Hills Pictures’ı kurdu. Seven Hills Pictures döneminde, Sundance Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen The Outfitters’ı yazdı ve yönetti. Kirsten Dunst ve Julie Walters’ın başrollerinde olduğu Lover’s Prayer’ın yönetmenliğini yaptı. Üçüncü filmi Stateside’ta başroller Val Kilmer, Carrie Fisher, Joe Mantegna’nındı ve film 2004 Mayıs’ında Samuel Goldwyn tarafından vizyona girildi. Anselmo son olarak Going Cold ve Over the Waves’in senaryolarını yazdı. 1997’de The Cadillac of Six-Bys romanını ve Knocked up on Jupiter adlı kısa öyküleri yazdı. Aynı zamanda aylık Magnificat dergisinin de kurucusu ve ortağıdır.
GREG JOHNSON – Sorumlu Yapımcı
Greg Johnson’ın bağımsız film yapımcılığında ve uluslararası film distribütörlüğünde ve aynı zamanda film finansmanlığında önemli bir kariyeri var. Johnson, Vestron Inc’te Kirli Dans, John Huston’s the Dead gibi birçok yapımda çalıştı. Vestron’dan sonra Wayne Wang’ın Smoke’unun ve devamında çekilen Blue in the Face’in, Lulu on the Bridge ve The Center of the World’ü üretmiş olan Redeemable Pictures’ın eski ortağı Peter Newman’la yapımcılığını üstlendi. Johnson son olarak David Anspaugh’un The Game of Their Lives’ının kendi firması aracılığıyla yapımcılığını yaptı ve Step into Liqouid ve Dust to Glory’nin Amerika dağıtımları için görüşmelere devam ediyor.
ANDREW LAUREN – Sorumlu Yapımcı
Andrew Lauman film kariyerine Woody Allen’ın Sweet and Lowdown’ında ve Julia Roberts’la Mel Gibson’ın başrollerini paylaştığı Komplo Teorisi’nde rol alarak başladı. 1998’de ALP’nin ilk ofisini kurarak yapımcılığa başladı. Lauren, 2002’de TriBeCa Film Festivali’nde prömiyeri yapılan ALP’nin ikinci filmi G’nin hikayesinin de ardındaydı. Brown Üniversitesi’nde Politik Bilimler eğitimi aldı ve New York Üniversitesi’nin film çalışmaları seminerlerine katıldı.
MIRANDA BAILEY – Kıdemli Proüdktör
Miranda Bailey’nin film yapımcılığında ilk çalışması, 25. Seattle Film Festivali’nde gösterilen The Space Beetwen Us’ın sorumlu yapımcılığıydı. O günden sonra, korku/komedi tarzındaki Dead and Breakfast’ın sorumlu yapımcılığını üstlenen Ambush Entertainment’ı kurdu. Miranda son olarak Parker Posey, Danny DeVito, Paul Rudd ve Mischa Barton’ın rol aldığı The Oh in Ohio’nun yapımcısıydı. Kariyerine tiyatroda, kendi yazdığı Light Your Own’un yapımcılığı ile başlayan Miranda ondan sonra da Carryl Church’ün yazdığı Top Girls’ün yönetmenliği ve yapımcılığını üstlendi. Aynı zamanda The Bitches Brew’u hem yazdı, hem rol aldı hem de yapımcılığını üstlendi.
ROBERT YEOMAN – Görüntü Yönetmeni
Robert Yeoman Pennsylvania’da doğdu ve Chicago bölgesinde büyüdü. Duke Universitesi’nin bitirdikten sonra University of Southern California’ya devam etti ve Görüntü Yönetimi dalında M.F.A. elde etti. Daha sonra Los Angeles’a geldi ve reklam çekimlerinde çalışmaya başladı. Uzun metrajlı ilk filmi To Live and Die in L.A.’di ve ardından Drugstore Cowboy, Rushmore, CQ ve Tenenbaum Ailesi gibi birçok filmde çalıştı.
TIM STREETO -Kurgu
Nicole Holofcener’in Walking and Talking’inde asistan olarak çalıştıktan sonra Tim Streeto 1995’te bağımsız film yapımcısı Ted Hope’la çalışmaya başladı ve post prodüksiyon yeteneklerini keşfetti. Kariyerini serbest olarak sürdürmekten vazgeçince birçok başarılı yapımda kurgu asistanı olarak görev aldı; Ang Lee’nin Oscar ödüllü Kaplan ve Ejderha’sı, Todd Solondz’un Storytelling’i ve Steven Soderbergh’in Solaris’i bunlardan bazıları. 2003 yılında Sundanca Film Festivali’nde Büyük Jüri ödülü kazanan Robert Pulcini-Shari Springer Berman’ın filmleri Görkemli Hayatım’ın yapım ortağıydı. Ayrıca birçok kısa film ve TV şovunun kurgularını yaptı. Son olarak Comedy Central’da yayınlanan Stella’ya imza attı.
ANNE ROSS – Yapım Tasarımcısı
Anne Ross film kariyerine Francis Ford Coppola tarafından yönetilen Bram Stoker’s Dracula’da (1992) çalışarak başladı. Devamında uzun yıllar boyunca prodüksiyon tasarımcısı Dean Tavoularis’in ortağı olarak çalıştı. Bu süreçte sanat koordinatörü olarak Philip Kaufman’ın Rising Sun’ında, Charles Shyer’in Bayılırım Belaya’sında ve sanat yönetmeni olarak Roman Polanski’nin The Ninth Gate’inda çalıştı.Ross’un yapım tasarımcısı olarak son çalışmaları; Sofia Coppola – Lost in Translation, James Toback – Black and White, Richard Shephard – Mercy.Bunların yanı sıra Calvin Klein ve Sam Adams reklamları ile Citibank’ın 2004’te En İyi Reklam dalında Emmy ödülü kazanan Identity Theft kampanyasının tasarımlarını yaptı.
DEAN WAREHAM ve BRITTA PHILLIPS – Müzik
Dean Wareham ve Britta Phillips uzun zamandır New York kökenli rock grubu Luna’nın üyeleridir. 1992’de kurulan Luna yedi stüdyo albümüne imza attı ve yakın zamanda son canlı performanslarını gerçekleştirdiler. Bunun öncesinde Dean, Boston kökenli Galaxie 500 grubunun üyesiydi. Phillips ise Luna’ya 1999’da katıldı. O ise öncesinde İngiliz grubu Belltower’la çalışıyordu. Phillips 1988’de Satisfaction filminde Julia Roberts ve Justine Bateman ile rol aldı. Aynı dönemde 80’lerin ünlü çizgi kahramanı Jem’i de seslendiriyordu. Britta ve Dean 2003’te düetler ve coverlardan oluşan L'avventura adlı bir albüm kaydettiler. Luna’nın bir parçası olarak Wareham en son Noah Baumbach’la çalıştı ve onun filmi için Mr. Jealousy şarkısını besteledi. Bunun yanında I Shot Andy Warhol, Sideways, The Myth of Fingerprints ve Irma Vep filmleri için de şarkılar besteledi. Aktris Maggie Cheung’la Olivier Assayas’ın yeni filmi Clean için de iki şarkı yazdı.

OYUNCULARIN BİYOGRAFİLERİ

JEFF DANIELS – BERNARD BERKMAN
Jeff Daniels’ın ilk uzun metrajlı filmi, 1981’de rol aldığı Milos Forman filmi Ragtime’dı ancak yıldızlık yolunda gerçek anlamda ilk çıkışını Debra Winger’ın kocasını canlandırdığı Terms of Endearment ile yaptı. Woody Allen tarafından aktörlük ve komedyenlik yeteneği fark edilince The Purple Rose of Cairo’da başrol aldı. Rol aldığı diğer filmlerden bazıları; Something Wild, The Butcher’s Wife, Checking Out, Fly Away Home, 101 Dalmaçyalı, Hız Tuzağı, Pleasantville, Arachnophbia, Salak ile Avanak, Blood Work, Saatler, Imaginary Heroes ve Because of Wynn-Dixie. Son olarak Doug McGrath’ın Every Word is True’su ile George Clooney’nin İyi Geceler İyi Şanslar’ın da rol aldı. Şu anda ise Barry Sonnenfeld’le RV’nin çekimlerine devam ediyor.
Daniels beyazperde de olduğu kadar televizyonda da oldukça üretken bir aktör, Five People You Meet in Heaven, Neil Simon’ın The Goodbye Girl’ünün yeniden çevrimi, Robert Altman’ın The Caine Mutiny Court Martial’ı, Lee Grant’in No Place Like Home’u, Hbo’nun Cheaters ve The Crossing’i bunlardan bazıları. Daniels, Saturday Night Live’da sunuculuk da yaptı.
Broadway’de ise kendisine En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Drama Desk Ödülü kazandıran Lanford Wilson’ın Redwood Curtain’ı ve Fifth of July’da rol aldı. Daniels, Broadway’in dışında Lemon Sky’daki performansıyla da Drama Desk ödüllerine aday gösterilmişti.
Kendi evi Chelsea, Michigan’da da tiyatro tutkusunu yaşattı Daniels. Ortabatılı aktörler, yazarlar, yönetmenler ve tasarımcıları desteklemeye kendini adadığı Purple Rose Theater Company’i kurdu. Daniels’a ait oyunların tamamı burada sergilendi: Shoe Man (Detroit News Eleştirmenler Ödülü – En iyi Oyun); The Tropical Pickle, The Vast Difference, Thy Kingdom’s Coming, Apartment 3A, Boom Town, Escanaba in da Moonlight, Across the Way (Amerikan Tiyatro Eleştirmeleri Birliğince En İyi Oyun dalında aday gösterildi) ve son olarak Norma & Wanda.

1970’lerden beri Daniels şarkı da besteliyor ve yakın zamanda Jeff Daniels – Live and Unplugged adlı bir albüm yayınladı. Bu CD’nin gelirleri de kendi tiyatrosunu desteklemek de kullanılacak.


1999’da Daniels, Michigan kökenli bağımsız film şirketi Purple Rose Films’i kurdu. Yönetmen, senarist ve oyuncu imzasıyla ürettiği ilk filmi, geyik avı temalı komedi Escaba in Moonlight’ı kendi hit oyunundan uyarladı. İkinci filmi Super Sucker, ortabatılı bir pazarlamacının komedisiydi ve Aspen’de Komedi Sanatları Festivali’nde izleyiciler tarafından En İyi Film seçildi.


LAURA LINNEY – JOAN BERKMAN
Laura Linney’i son olarak Liam Neeson’ın karşısında, Oscar, Altın Küre ve SAG adaylıkları kazanan, Bill Condon’un Kinsey’sinde izledik. Linney bu filmdeki performansıyla National Board of Review tarafından En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülüne layık görüldü.
Geçtiğimiz ilkbahar Linney, 12 yıl önce de oynamış olduğu Sight Unseen adlı Broadway oyununda yeniden rol aldı. Bu oyundaki Patricia performansıyla Tony ödülleri başta olmak üzere, Drama League, The Drama Desk Club ve Outer Critic Circle’a aday gösterildi.
Scott Derickson’ın The Exorcism of Emily Rose’unda genç bir kadının üstünde ölümcül bir şeytan çıkarma ayini yapan rahibin hayatını kurtarmak için uğraşan kilise avukatı rolünü canlandırdıktan sonra Avusturalya’da Jindabyne adlı modern bir yetişkin hayalet hikayesinin çekimlerini tamamladı.
Linney ilk Oscar adaylığını Kenneth Lonergan’ın You Can Count on Me filmindeki Sammy Prescott tiplemesiyle kazandı. Aynı performansıyla SAG, Altın Küre ve Independent Spirit Awards ödülleri de kazandı. İlk başrolü Paramount’ın jungle-aksiyonu Congo’daydı. Clint Eastwood’un Absolute Power’ında da rol aldı. Gregory Hoblit’in Primal Fear’ında Richard Gere ile aynı sahneyi paylaştı. 2003’te Richard Curtis’in yazdığı ve yönettiği romantik komedi Love Actually’de rol aldıktan sonra Eastwood’un Gizemli Nehir’indeki rolüyle Drama by the British Academy of Film and Television Arts tarafından En İyi Yardımcı Kadın oyuncu dalında aday gösterildi. Diğer performansları arasında; Jim Carrey’le The Truman Show, The House of Mirth, Lorenzo’nun Yağı, Dave, Searching for Bobby Fischer, A Simple Twist of Fate, The Mothman Prophecies, The Life of David Gale ve PS de var.
Geçtiğimiz yıl NBC’nin hiti Frasier dizisinde rol alarak televizyon dünyasına da dönüş yaptı. Dört bölümde Dr. Frasier Crane’in sevgilisi Charlotte’u canlandırdı. Bu rolle 2004 yılında En İyi Misafir Oyuncu dalında Emmy ödülü kazandı. Son olarak Showtime’ım Wild Iris’inde Gena Rownlands’in karşısında canlandırdığı karakterle En İyi Oyuncu dalında Emmy kazandı. Bunların yanı sıra More Tales of City, Blind Spot ve Love Letters’da rol aldı.

Juilliard mezunu başarılı bir tiyatro oyuncusu olan Linney Liam Neeson’la başrollerini paylaştığı Richard Eyre’nin The Crucible’ı ile Tony ödülüne aday gösterildi. Diğer tiyatro performansları arasında Six Degrees of Seperation, The Seagull, Hedda Gabler, Phillip Barry’nin Holiday’i, John Guare’nin Landscape of the Body’si ve Gerald Gutierrez’s Honour var.


JESSE EISENBERG – WALT BERKMAN
Jesse Eisenberg, 2002’de Dylan Kidd’in kara komedisi Roger Dodger’da, amcasından kadınları tavlamak hakkında dersler alan bir yeniyetme genci canlandırdı. 2002’de Michael Hoffman’ın The Emperor’s Club’ında rol almıştı ve 2005’te de Wes Craven’ın kurtadam hikayesi Lanet’te rol aldı. Broadway’de pek çok müzikal ve oyunda yer almasının yanı sıra son olarak Arthur Nersesian’ın kült romanından uyarlanan Bob Odenkirk’ün The Fuck Up’ının çekimlerine başladı.
OWEN KLINE – FRANK BERKMAN
Owen Kline ilk önemli çıkışını The Squid and the Whale’daki performansıyla yaptı. Daha önceki film deneyimi ise Jennifer Jason Leigh ve Alan Cuming’le rol aldığı Anniversary Party idi.
ANNA PAQUIN -LILI
Oscar ödüllü Anna Paquin, tiyatro ve sinema deneyimlerinin de katkısıyla yaşının çok ötesinde duygusallık ve zenginlik içeren bir performans sergiliyor.
1993’de, henüz 11 yaşındayken, Jane Campion’ın The Piano’sundaki kız çocuğu performansıyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Oscar kazandı. The Piano’da Holly Hunter, Sam Neill ve Harvey Keitel’la beraber rol almıştı.
2003’te Paquin X-Men 2’de Rouge karakteriyle karşımıza çıktı. Spike Lee’nin 25. Saat’inde Edward Norton, Philip Seymour Hoffman ve Rosario Dawson’la rol aldı. Sundance’te gösterilmiş olan Buffalo Soldiers’ta Joaquin Phoenix ve Ed Harris’le beraber rol aldı.
Paquin son olarak sahnede Neil Labute’nin The Distance from Here’ı ile karşımıza çıktı. Geçtiğimiz sezon Paul Weitz’ın Ensemble Studio Theater’ı tarafından sahneye konulan Roulette’inde de rol aldı.
New York’ta Terry Kinney tarafından sahneye konulan After Ashley’sinde Kieran Culkin’in karşısında sahneye çıktı. Philip Seymour Hoffman’ın yönettiği The Glory of Living’indeki performansı ile Drama Desk Awards’a En İyi Kadın Oyuncu dalında aday gösterildi. Ardından da Kenneth Lonergan’ın This is Our Youth’ında Jake Gyllenhaal ve Hayden Christensen’le başrolleri paylaştı.
Paquin’in rol aldığı diğer yapımlardan bazıları; Gus Van Sant’ın Finding Forrester’ı, Cameron Crowe’un Almost Famous’ı, Anthony Drazen’in Hurlyburly’si, Robert Iscove’nin She’s All That’i, Tony Goldwyn’in A Walk in the Moon’u, Keith Stern’in All the Rage’i, Steven Spielberg’ün Amistad’ıü Carroll Ballard’ın Fly Away Home’u ve Franco Zeffirelli’nin Jane Eyre’ı.
WILLIAM BALDWIN – IVAN
Willian Baldwin film kariyerine 1989’da Oliver Stone’un Doğumgünü 4 Temmuz’u ile başladı. Birçok önemli yapımda rol aldı. Noel Coward’ın Relative Values’u, One Eyed King, You Stupid Man, The Brotherhood of Murder, Virus, Backdraft, Flatliners, Internal Affairs ve The Preppy Murder.
2005 baharında J.J. Abrams tarafından ABC için yaratılan Pros and Cons’ta bir FBI ajanı olarak karşımıza çıktı.
Quentin Tarantino’nun yapımcılığını üstlendiği 19. yüzyıl samuray hikayesi Sakura’da rol aldı. Güney Amerika’da mahkum edilmiş bir Amerikalı vatanseverin hikayesi olan The Liberty’de rol aldı ve filmin sorumlu yapımcılığını üstlendi. Bunun yanı sıra Lymelife’te Martin Scorsese’nin yapım ortağıydı.
Baldwin bir çok sivil toplum örgütünde de aktif olarak görev alıyor: seçmenlerin kayıt olması ve sosyal hizmetlerden faydalanması için çalışan Rock the Vote, New York’ta yaşayan evsizlere ev edindirmek için çalışan Help USA, Lou Gehrig hastalığını tedavisinin keşfi için para toplayan Project ALS, tarafsız avukatlar topluluğu The Creative Coalition, dünyadaki afetlere yardım götürmeye çalışan Marcy Corps, Massapequa ve Carol’da yaşayanlara burs sağlayan The Massapequa Fund ve M. Baldwin Breast Cancer Research Fund.
State Universty of New York’ta Politik Bilimler eğitimi aldı. Hala New York’ta üç çocuğu ve eşi Chynna Phillips ile yaşıyor.
*****
İF İSTANBUL 5. AFM ULUSLARARASI BAĞIMSIZ FİLM FESTİVALİ BÜLTENİ:

The Squid and the Whale / Mürekkep Balığı ve Balina


ABD / USA
Yönetmen - Director Noah Baumbach

Senaryo - Screenplay Noah Baumbach

Görüntü Yönetmeni - Cinematography Robert D. Yeoman

Kurgu - Editing Tim Streeto

Oyuncular - Cast Jeff Daniels, Laura Linney, Owen Kline,

Jesse Eisenberg

Müzik - Music Bryan Adams, Britta Phillips, Dean Wareham

Yapımcı - Producer Wes Anderson, Miranda Bailey, Reverge Anselmo

Prodüksiyon Şirketi - Production Co. American Empirical Pictures, Peter Newman Productions, Seven Hills

Dağıtımcı - Distributor Barbar Film

Kamer Hatun Mahallesi, Hammalbasi Cad.

Parma Apt. N0:62/5 Galatasaray

Tel: +90 212 244 51 59 Faks: +90 212 244 99 82

film@barbarfilm.com

2005, Renkli - Colour, Betacam SP Pal , 80’
İngilizce - English
2005 Sundance, Yönetmen Ödülü / Director’s Award, Waldo Salt Senaryo Ödülü / Screenwriting Award

Toronto, En İyi Senaryo Ödülü / Best Screenplay Award, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü / Best Female Performance (Laura Linney)

“Çok fazla çilin var...

“You have too many freckles...”



(filmden - from the film)
FİLM HAKKINDA - ABOUT THE FILM
Brooklyn’de yaşayan bohem bir ailenin parçalanma ve yeniden biçimlenerek tekrar birleşme hikayesini anlatan Kalamar ve Balina, yönetmen Noah Baumbach’in özgeçmişinin birebir uyarlaması. Bernard (Jeff Daniels) uzun süredir kayda değer bir başarı gösteremeyen ve eskiden kazandığı başarıların kendisine verdiği itibar sayesinde bir üniversitede ders vermeye devam eden, iç huzurdan yoksun bir babadır. Joan (Laura Linney) evliliğinin yürümediğine uzun süre önce karar vermiş ve kocasının bu huzursuz tavırlarından artık sıkılmıştır. Boşanmaya karar veren çiftin ergenlik dönemindeki iki oğlu Frank ve Walt, bu kontrolleri dışında şekillen bu yeni hayata uyum sağlamaya çalışıp iki farklı ev arasında gidip gelirken, anne ve babalarının davranışlarını da sorgulamaya başlarlar. Walt babasının tarafını tutarken, Frank annesine daha yakın durur. Walt’un duruma bakış açısı, ilk aşık olduğu kız ve babası arasındaki kaçamağı fark ettiğinde değişime uğrar. 80’lerin aile anlayışının değiştiği bir dönemi ele alan ve Brooklyn’in de mekan olarak başlı başına bir karaktere dönüştüğü Kalamar ve Balina, ağır konusuna rağmen oldukça eğlenceli olmayı başarıyor. Filmin benzer ergenlik hikayelerinin arasından sıyrılmasını sağlayan çok güçlü bir samimiyeti ve yaşanmışlık hissi var. Ailenin işlevi ve tanımı üzerine gülümseyerek kafa yormak için biçilmiş kaftan bir film. Muhteşem oyuncu kadrosu ve performanslarıyla da parmak ısırtıyor.
*****

Last year’s Sundance winner, The Squid and the Whale traces the breakdown and subsequent resurrection of a bohemian family, based entirely on director Noah Baumbach’s own childhood. Bernard (Jeff Daniels), the father, is a man devoid of internal peace, still living off academic glory days long since over. His attitude has worn down his wife Joan (Laura Linney), who decided long ago the marriage wasn’t working for her. The couple decide to divorce and their children are forced to adapt to a life split between two homes. As a result, they begin questioning their parents’ behavior. Walt is on his father’s side while Frank is closer to his mom. But Walt’s perspective changes when he catches on to the affair between his first love and his father. Featuring Brooklyn in a lead role of its own, the film touches on changing family life in the 80s and manages to be entertaining despite its subject matter. What makes it stand out from other similar coming of age stories is its sincerity and the story’s feel of having been lived. Featuring stand-out performances from a stellar cast, the film will have you rethinking the definition of a family, without forsaking a smile.


YÖNETMEN HAKKINDA - ABOUT THE DIRECTOR NOAH BAUMBACH
İlk uzun metrajlı filmini 26 yaşında çeken 1969 doğumlu Noah Baumbach yazar bir ailenin oğlu olmanın getirdiği motivasyonla çok genç yaşta ilk senaryosunu tamamladı. Kicking and Screaming isimli ilk filminde, daha sonra Kalamar ve Balina’da etraflıca betimlediği ergenlik dönemi sıkıntılarını dile getirmeye başladı. Daha sonra çektiği Highball ve Mr. Jealousy isimli diğer filmleri de, yönetmenin ergenlik dönemi travmalarından farklı ilişki biçimleri çerçevesinde, eğlenceli bir dille bahseden filmler. Baumbach, ayrıca Wes Anderson’ ile birlikte Steve Zissou ile Suda Yaşam filminin yazarlığını da üstlendi.
*****
Born in 1969, Noah Baumbach made his feature debut at 26. He began exploring themes surrounding adolescence and coming of age with Kicking and Screaming (1995), which was followed by Highball (1997) and Mr Jealousy (also 1997). Baumbach also co-wrote the script for Life Aquatic with Steve Zissou with Wes Anderson.
Yüklə 97,49 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə