23
SANAT
YAZILARI
22
sanatçı olmayan arasındaki çizgi de bulanıktır artık
5
. Eleştirmenin tanıklık için elinde
kalan, bağımsız düşünme ve gözlemleme ve yargı gücüdür. Ahmet Oktay (2002: 16-19)
“Sanatta Sorunsal Bir Kavram: Çağdaşlık” adlı yazısında günümüzde nefes almayı
sürdüren iki yapıtı, Van Gogh’un ayakkabılarıyla Warhol’un ayakkabılarını karşılaştırır.
“Bu ayakkabılardan hangisi daha çağdaştır?” sorusunu sorar. Oktay, moda değişkenini
hesap dışında bırakarak sorunu çözmeye çalışır:
“Metaların ve medyaların saldırısına uğradığımız bölünmüş ve
şeyleşmiş bir dünyanın, kendi ruhunu nesnelleştirecek çeşitli
ve aynı oranda geçerli sanatsal dillerin her birinin toplumsal bir
ard-alana bağlı bulunduğunu
kabul etmenin mümkün ve daha
yararlı olabileceğini düşünüyorum. Böyle bir durumda çağdaşlık
kavramının da geçersizleşebileceğini ve retorik bir kavram
durumuna gelebileceğini sanıyorum (Oktay 2002: 19).
“Sanatçı” gibi alınan değil verilen
6
bir nitelik olan “çağının tanıklığı”nın ölçütleri
belirsizdir. Günümüzde bir klişeye dönüşmesinin nedeni de ölçütlerdeki belirsizlikten
kaynaklanan bir sapmayı gösterir. Bu payenin hak etmeyene hileyle verilmesi veya
verilmeye çalışılması; her sevilen sanatçıya hatta “kişiye” yapıştırılan
bir etiket olmaya
başlamasının nedeni ekonomik, medyatik çıkar ilişkilerine yaslanmaktadır. Warhol’un
“ herkesin 15 dakikalığına şöhret olacağı” öngörüsünün gerçek olduğu zamanımızda,
eleştirel yargının sesi ses kirliğine karışıp duyulmaz hale gelmiştir.
Sonuç
Çağının tanığı olmak, “sanatçıyla” “çağının tanığı olan sanatçıyı” ayırt etmeye yarayan,
alılmayıcı tarafından sanatçıya verilen bir rütbedir. Ölçütleri belli olmayan bu rütbe,
haksız yere pek çok sanatçıyı betimlediği alanın dışında bıraktığı gibi, bazı sanatçıları da
adaletsizce bu alanın içine alır. Sanatçı sayılmanın “sanatçılar” tarafından reddedildiği
ya da sorgulandığı bir dönemde, sanatçı olmayanların “sanatçı” olarak anılmak
istemeleri yeni bir sorun alanı yaratır. Sanatçının kişiliği ve yapıtı arasındaki farklılık da
“çağının tanığı “ övgüsünü sorunsallaştırmakta, zaman zaman ahlaki bir olanaksızlığa
dönüştürmektedir. “Çağının tanığı olmak” payesinin artık
sanatsal yeteneğe ve
bilince değil ticarete, reklama gönderme yapan bir niteleme dönüştüğü söylenebilir.
“Çağdaşlık” kavramı gibi “çağının tanığı olmak” kavramı da artık işaret etme ve ayırt
etme işlevini görememektedir.
5
Oktay(2005: 176-178) farklı bir makalesinde Türkiye’de son otuz yılda sanatçı niteleminin
geçirdiği değişimden söz eder. Sanatçı niteleminin artık dansözlere bile verildiği saptamasında
bulunur. Ona göre bu durumun altında gizlenmesi imkansız bir kendini küçük görme duygusu
yatmaktadır. Herkese sanatçı denince Shekespeare ile Dallas da eşitlenir. On beş yıl eğitim gören
balerin ile dansöz arasındaki ayrımın kalkması sanat dalları arasındaki nitelik ve nicelik farklarını
da ortadan kaldırır. Oktay’a göre sanatlar arasındaki hiyerarşinin yıkımı, 1980’lerde içselleşmeye
başlayan tüketim kültürü ile medya işbirliği ve bunun sonucunda ortaya çıkan marketing’le ilgilidir.
6
“Sanatçı” payesinin birine verilmesi de toplumsal kirlilik ortamında “temiz”
bir alan olarak
değerlendirilemez. Kimin, neden o kişiye sanatçı dediği, bunu nasıl temellendirdiği önem
taşımaktadır.
24
Kaynakça
“Düşen Asker Sahte Olabilir Mi”, Taraf Gazetesi, 27.09.2009, İstanbul.
Esmer, H. (2009). “Akıl ve Saçmalığın Sınırında Bir Muamma: Goya’nın Baskıresimleri”,
Gazi Sanat ve Tasarım Dergisi, Sayı: 2, Ankara, s: 81-101.
Nieto, M. (2008). “Andy Warhol”, erişim tarihi: 29.08.2010, http://www.artscenecal.
com/ArticlesFile/Archive/Articles1998/Articles1098/AWarholA.html
Löwy, M. (2008). Franz Kafka: Boyun Eğmeyen Hayalperest, çev: Işık Ergüden, Versus
Yayınları, İstanbul.
Mungan, M. (2010). 227 Sayfa, Metis Yayınları, İstanbul.
Oktay, A. (2005). “Sanatçılar Çıktı Meydane”, Gönüllü Mağdurluk, Alkım Yayınevi,
İstanbul, s: 176-178.
Oktay, A. (2002). “Sanatta Sorunsal Bir Kavram: Çağdaşlık”, Resim Yazıları,
Bilim sanat
Galerisi Yayınları, İstanbul, s: 16-19.
Püsküllüoğlu, A. (1995). Türkçe Sözlük, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
Shiner, L. (2004). Sanatın İcadı, Ayrıntı Yayınları, İstanbul.
Şen, M. (1988). “Önceki Hukukumuzda Şahitliğin Tanımı Şartları ve Nisabı” AÜEHFD, 75.
Yıl Armağanı, C: II, S.1, Erzincan, s:284-312.
Türk Ceza Kanunu, “Madde 272”, Resmi Gazete, tarih: 12/10/2004, sayı: 25611, s: 66,
Ankara.
Yılmaz, M. (12.08.2009).“Ayıp Sanat Olur mu?”, erişim tarihi:10.08.2010, http://www.
derindusunce.org/2009/08/12/ayip-sanat-olur-mu/
SANAT YAZILARI
22
Özet: Sinema ve resim arasındaki
en temel benzerlik, pek çok resim gibi, sinemanın da iki boyutlu
bir yüzey üzerinde üç boyutlu bir dünya yanılsaması yaratmayı problem edinmiş olmasıdır. Sanat
tarihi, daha uzun bir geçmişe ve geleneğe dayanması nedeniyle, filmlere farklı boyutlar kazandıran
imge zenginliği ile, bir metafor kaynağı olma gücünü her zaman korumuştur. Batı filmlerinde
olduğu gibi, Türkiye sinemasının birçok filmi de resimsel açıdan analiz edilecek zenginliktedir.
Bu imge ve görsel zenginliğe sahip yapıtlardan biri de “Yazı Tura” filmidir.
Filmin sanat tarihsel
referanslarını, Ortaçağ resminden, Rönesans’a, Barok’tan, Romantizm’e, Ekspresyonizm’den,
Kübizm’e ve Realizm’e kadar uzanan bir yelpaze içinde bulmak mümkündür.
Anahtar sözcükler: Sanat Tarihi, Resim ve Sinema, İkonografi, İmge, “Yazı Tura” Filmi.
Abstract: The basic similarity between painting and cinema is that such as many paintings cinema
attempts at creating a three dimensional illusion of the world on a two dimensional ground.
History of art with its long history and tradition has maintained its power of being a great source
of metaphors providing films with different dimensions with its rich symbols. Many films in Turkish
cinema similar to those in West open up themselves for pictorial analysis.”Toss Up” is one of such
films embodying rich symbols and richness of visual material. The references .”Toss Up” makes
vary on a great spectrum from Medieval to Renaissance, from Baroque to Romanticism, from
Expressionism to Cubism, and from Realism.
Key words:
Art History, Painting and Cinema, Iconography, Image, The Movie “Toss up”.
Art Historical Analysis of
The Movie “Toss up”
“Yazı Tura” Filminin
Sanat Tarihsel Analizi
Doç.
Necla Rüzgar Kayıran
Hacettepe Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi
Resim Bölümü
neclaruzgar@gmail.com