ŞEHİt yakinlari ve gazilerin sosyal dişlanmişlik algisi ve yaşam kalitesi giriş



Yüklə 189,31 Kb.
səhifə5/5
tarix02.04.2022
ölçüsü189,31 Kb.
#84963
1   2   3   4   5
EH T YAKINLARI VE GAZ LER N SOSYAL DI LANMI LIK ALGISI VE YA AM KAL TES [#413529]-454545

sonuç ve öneriler


Anayasa ile şehit yakınları, malul ve gaziler için özel koruma tedbirleri alınmıştır. Devlet çeşitli kurumları ile şehitlerin yetimleri ile malul ve gazilere yönelik sosyal güvenlik ve sosyal hizmet alanlarında çeşitli kolaylıklar sağlayarak onlara destek olmaktadır. Ancak şehit yakınları, malul ve gazilerin çeşitli alanlarda yaşadıkları sorunlar ve mağduriyetler bulunmaktadır. Şehit yakınları, malul ve gaziler yaşanan olay sonrasında eski yaşamlarına geri dönmek noktasında ve işgücü piyasasında varlık gösterme alanında ve bağlanan aylıklar ilgili alanlarda sorunlar ortaya çıkmaktadır. Özellikle malul ve gazilerin bir kısmı eski işlerini kaybetmekte, geriye dönememekte ya da yeni iş alanlarında varlık gösterememektedir. Yasal düzenlemeler açısından bakıldığında yeterli olabilecek bir çerçevede konunun ele alındığı söylenebilir. Ancak uygulamanın kalitesi ve gruplar arasında adaletin sağlanması da önemlidir. Uygun sosyal güvenlik ve sosyal hizmet uygulamaları ile eski yaşamlarına geri dönmekte zorlanan şehit yakınları ve gazilerin normal hayatlarına dönmeleri sosyal dışlanma yaşamaları önlenmelidir.

Şehit yakınları ve gazilerin büyük çoğunluğu il ve ilçe merkezlerinde yaşamaktadırlar. Kasaba ve köylerde yaşayanların oranı düşüktür. Kasaba ve köylerde yaşayanlar genelde şehit anne ve babalarıdır. Kasaba ve köylerde yaşayan kesim tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağlamaktadırlar. Bu kişilerin çalıştıkları alanlarda gelir elde etmelerinin, üretimden kopmalarının önüne geçecek özel politikalar uygulanmalıdır. İş hakkının kullanımı kasaba ve köylerde yaşayan vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarının bulunduğu ilçe ve illere göç etme kararı üzerinde etkili olabilmektedir. Köy ve kasabaları terk ederek göç eden kişiler tarım ve hayvancılık alanında üretimden vaz geçmektedirler ve bu durum ülke ekonomisini olumsuz etkilemektedir.

Şehit yakınları ve gazilerin yaşlandıkça sosyal dışlanma algılarının artmaktadır. Bu alanda güneş ışınlarından alınan d vitamini ihtiyacı öne çıkmaktadır. Yaşlanan kişiler evde oturmayı tercih etmekte yeteri kadar d vitamini alamamaktadırlar. D vitamini eksikliği kemiklerin güçsüzleşmesine ve kırıkların daha geç iyileşmesine sebep olarak yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Şuan gazilerin büyük kısmının 40-50 yaş aralığındadır. Önümüzdeki on yılda sonra gazilerin daha da yaşlanacağı ve güçsüzleşeceği göz önünde bulundurularak sosyal dışlanma yaşamalarını azaltıcı tedbirlerin geliştirilmesine ihtiyaç duyulacaktır.

Eğitim seviyesinin artırılması sosyal dışlanma yaşanmasına azaltıcı bir etki yapmaktadır. Şehit yakınları ve gazilerin eğitim durumu açısından değerlendirildiğinde yarıya yakını ilk ve ortaokul mezunudur. Özellikle gazi olan erlerin eğitim seviyeleri düşüktür. Okumak isteyip de maluliyeti sebebiyle okuma imkânı bulamayan gazilere uzaktan eğitim ve sınavsız giriş imkânları sağlanarak eğitim seviyeleri artırılmalıdır.

Şehit çocuklarında lise mezunu oranı yüksektir. Araştırma sonucunda şehit çocuklarının büyük kısmının liseden mezun olduktan sonra iş hakkını kullanarak memur kadrolu görevlerde çalışmaya başladıkları tespit edilmiştir. Lise mezunu ve üniversite mezunu olarak iş hakkını kullanan şehit çocuklarının yaşam kalitesi ve sosyal dışlanma algısı incelendiğinde lise mezunu olarak iş hakkını kullanan şehit çocuklarının daha dezavantajlı oldukları tespit edilmiştir.

Gönüllü Köy Korucuları dışında şehit ailelerinde çocuk sayıyı büyük oranda bir ya da ikidir. Babanın şehit olmasından sonra eşin hayata tutunma alanında en büyük dayanağı çocukları olmaktadır. Bu sebeple aileler, çocukları liseden mezun olduklarında üniversiteye başka bir şehre göndererek ayrı kalmak istememektedirler. Ayrıca aile, çocuğu bir an evvel güvenceli ve sürekli geliri olan bir işe yerleştirerek bulundukları şehirde yaşamları beraberce sürdürmek arzusuyla çocuk liseden mezun olduktan sonra iş hakkını kullandırmaktadırlar.

Bu sebepler ile lise mezunu olarak iş hakkını kullanıp memur kadrosundan çalışmaya başlayan şehit çocukları bekâr oldukları ve ailesi ile beraber yaşadıkları dönemlerde maddi anlamda bir sorun yaşamamaktadırlar. Lise mezunu olarak memur kadrosunda göreve başlayan kişilerin görevde yükselme ve maaşlarında çok fazla bir gelişme yaşanmamaktadır. Bu sebeple şehit çocukları evlenip bir aile geçindirmeye başladıklarında maddi anlamda sıkıntı dolayısıyla sosyal dışlanma yaşamaktadırlar.

Şehit çocuklarından erkek olanların çalışmak için iş bulamamış olanlar, istihdam hakkından faydalanamamış olanlar belirlenen yaşlara eriştiklerinde sosyal güvenlik sisteminin dışında kalmaktadırlar. Ülke nüfusun tamamını kapsamayı hedefleyen sosyal güvenlik sistemi erkek çocuklarını belirli bir yaşa eriştiklerinde kapsam dışında bırakması önlenmelidir.

Kişinin kendine ait bir evinin olması hayata ve geleceğe daha güvenli bakmasını sağlamakta yaşam kalitesini yükseltmekte, sosyal dışlanmayı azaltmaktadır. Şehit yakınları ve gaziler bu sebeple ev sahibi olmaya çalışmakta ve bunun sonuncunda ¼’ü kirada oturmaktadır. İş hakkının kullanmak amacıyla il ve ilçelere göç edenler ilk yerleşmelerinde kirada oturmayı tercih etmekte, sonrasında bir ev alabilmek için çaba harcamaktadırlar. Rütbeli TSK mensupları ile Emniyet Müdürlüğü personelinin şehit yakınlarının oturdukları evlerin kira bedellerinin on yıl süreyle devlet tarafından ödenmesi sebebiyle şehit eşleri kirada oturmayı tercih etmektedirler. Yapılan kira yardımından erler ve gönüllü köy korucularının yararlanamaması zaten geliri düşük olan bu kesimin adına dışlanma yaratmaktadır. Devlet tarafından yapılan kira yardımında ayrım kaldırılmalı, şehit yakını ve gazilerin statüsüne bakılmaksızın kullandırılması sosyal devlet olmanın bir gereği olarak kabul edilmelidir.

Günümüzde internet kullanımı bilgiye ve habere ulaşmanın en kısa ve kolay yolu olmuştur. Bilgiye ve habere kolay ve ucuza ulaşmak yaşam kalitesini artırmakta sosyal dışlanmayı azaltmaktadır. İnternet kullanımı şehit yakınları ve gaziler arasında herkes için aynı şekilde faydalı bir etki yapmamaktadır. İnternet erişimi ve kullanımı özellikle başkasının bakımına muhtaç şekilde yaşamak zorunda kalan gazilerin bilgiye ulaşımı, hayata bağlanması, kendini ifade edebilmesi anlamında faydalı olurken, şehit çocuklarının internet kullanımı onları yaşadıkları toplumdan uzaklaştırmakta, kendi içlerine kapanık hale getirmekte, beşeri ilişkilerinin gelişmesini yavaşlatmakta ve sosyal alanda dışlanma yaşamalarına sebep olabilmektedir. Çalışmak istemeyen gazilerin internet kullanımında geçirdikleri sürenin çalışma tercihine bir etkisinin olup olmadığı araştırılması gereken bir konudur. Şehit yakınlarının ½’sinin ve gazilerin ¼’ünün internet bağlantısı bulunmamaktadır.

Şehit yakınları ve gazilerin aylık kişisel gelirleri ile aylık hane gelirlerinin artırıldığında sosyal dışlanma algısının azaldığı, yaşam kalitesinin arttığı tespit edilmiştir. Bu sebeple geliri artırıcı tedbirlerin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca şehit yakınları ve gaziler arasında aylık kişisel ve hane geliri açısından farklılıklar bulunmaktadır. Özellikle 3713 sayılı kanun kapsamında görevleri yaparken şehit olanlar ile gazi olanlar çalışan emsalleri ile aynı oranda emsal maaşı almaktadırlar. Erbaş ve erler emsalleri bulunmadığından emsal maaşı alamamaktadırlar. Sözleşmeli er maaşı bu kişiler için emsal maaşı olarak ödenmesi erbaş ve erlerin gelirini yükselterek yaşam kalitelerini artıracak, dışlanma yaşamalarını önleyecek bir tedbirdir. Araştırma sonuçlarından şehit anne-babası ile gazi erler maddi yoksunluk alanında dışlanma yaşamaktadırlar.

Bir işte çalışıyor olmak sosyal dışlanmayı azaltıcı bir etki yaparken, şehit yakınları ve gaziler açısından çalışıyor ya da çalışmıyor olma durumunun sosyal dışlanma algısı arasında bir fark bulunmadığı tespit edilmiştir. Bunun sebebi çalışmayanlarında belirli bir gelirinin olmasıdır. Ancak çalışanların sosyal ilişkileri çalışmayanlara göre daha iyidir. Çalışanların yaşam kalitesi daha yüksektir.

Şehit yakınları ve gazilerin 1/3’ü çeşitli sebeplerle çalışmamaktadır. Çalışmayanlar arasında fiziksel gücü yetersiz olduğu için çalışamayanların ve iş bulamadığı için çalışamayanların oranı yüksektir. Fiziksel gücü yetersiz olanların istihdam edilebilmesi için aktif istihdam politikaları geliştirilmesi gerekmektedir. Bu kesim için evde çalışma şekilleri uygun olacaktır. İş bulamadığı için çalışmayanların çoğunluğu kendisine iş hakkı düşmeyen şehit çocuklarıdır. Şehit çocuklarının istihdam garantili işkollarında eğitim görmeleri için yönlendirilmeleri ile iş bulamayan şehit çocuklarının sayısı azaltılabilecektir.

Türkiye’nin en büyük 500 şirketine yüzde üç oranında şehit yakını ve gazi istihdam zorunluluğu getirilmesi işsiz gazi ve şehit yakını sayısını azaltacaktır. Bu şirketlerin şehit çocuklarının eğitim masraflarını üstlenmeleri ve eğitimleri sonucunda istihdam etmeleri konusunda gerekli teşvik ve düzenlemeler yapılmalıdır.

Şehit yakınları ve gazilerin işteki pozisyonları incelendiğinde en az yüzde kırklık bir çalışma gücü kaybı ile malul olan gazilerin yarısının işçi kadrolarında istihdam edilmekte olduğu görülmektedir. Erbaş ve erlerin eğitim seviyesinin lise düzeyinin altında olması sebebiyle işçi kadrolarında atamaları yapıldığından bu oran yüksek çıkmaktadır. Çalışma gücünde yüzde kırklık kayıp olan kişilerin işçi kadrolarında görevlendirilmesi bu kişilere göre uygun bir atama değildir. İş yerlerinde verimli ve mutlu olamamaktadırlar. Buna karşılık çalışma gücünde hiçbir kayıp olmayan şehit kardeşleri ve şehit çocukları lise mezunu oldukları sebebiyle memur kadrolarına atanmaktadırlar. Bu anlamda gazilere pozitif ayrımcılık yapılması gerekmektedir. Dışardan okul okumaları sağlanarak eğitim seviyelerinin en az lise düzeyine yükseltilmesi uygun bir hal tarzı olacaktır.

Çalışanlar arasında kendi işini yapan sayısı oldukça azdır. Şehadet olayının yaşanması sonrası şehit anne ve babaları çalışmayı, ürün yetiştirmeyi bırakarak iş gücü piyasasından kopmaktadırlar. Bu kişilerin çalışmaya devam etmelerini sağlayacak psikolojik destek verilmelidir. Özellikle iş yeri sahibi olanların iş yerlerini kapatması sonucu yanlarında çalıştırdıkları işçiler işsiz kalması farklı bir sorun alanı yaratmaktadır.

Aktif istihdam politikaları aracılığıyla gazilere dönük Meslekî Eğitim ve “Meslekî Danışmanlık” hizmetleri de içeren Meslekî Rehabilitasyon Programları açılmalıdır. Gazi erbaş ve erlerin çalışma gücünü kaybetmiş olsalar bile kendi işyerlerini kurmaları, işletmelerinde başkalarını istihdam etmek suretiyle gelir elde etmeleri sağlanabilir. Örneğin askere gelmeden önce berber olan bir gazi er, maluliyet sonrası berberlik yapamayabilir ancak bir berberhane, ya da bir terzihane işletebilir. Bu şekilde olan gaziler uygun kredi, hibe ve destekler ile işletme kurması için teşvik edilmelidir. Bu şekilde işletme kurarak istihdama da katkıda bulunanlara vergi indirimi sağlanarak pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Bu kişiler zaten ülkelerine olan borçlarını fazlasıyla ödemişlerdir, ayrıca kazançlarından vergi vermelerine gerek yoktur.

Şehit yakınları ve gazilerden, tarım ve hayvancılıkla uğraşanlara diğer çiftçilere göre daha fazla destek, hibe ve düşük faizli kredi verilerek üretmeye devam etmeleri dolayısıyla gelirin sürdürülebilirliği sağlanmalıdır. Bu kişilerin ürettikleri mahsulün değerinden devlet tarafından alınması garanti edilmelidir. Kullandıkları zirai alet ve ekipmanların alımında özel tüketim vergisi kaldırılmalıdır. Yaşadıkları sürece şehit anne-babalarına ikamet ettikleri köylerde bulunan devlet arazilerini karşılıksız olarak zirai amaçla kullanım izni verilmelidir. Üniversitelerin ve kalkınma ajanslarının tarım ve hayvancılık alanında şehit aileleri ve gazilerle işbirliği yapmaları sağlanmalıdır. Bu uygulamalarla şehit yakınları ve gazilerin gelirlerinin artırılması, iş gücü piyasasından kopmamaları sağlanırken tarımsal alanda ülkenin ihtiyaçlarına ve önceliklerine uygun fayda sağlamalarına olanak tanınmış olacaktır.

İş hakkının kullanılıp kullanılmamasının sosyal dışlanma algısına etkisi maddi yoksunluk boyutunda ortaya çıkmaktadır. İş hakkını kullanamayan kişiler ile iş hakkını kardeşine kullandıran gaziler maddi yoksunluk alanında dışlanma yaşamaktadırlar. Tam bu noktada iş hakkının neden kullanılamadığı ya da kimler tarafından kullanıldığı öne çıkmaktadır. Bir şehidin üçüncü çocuğu ve sonrası kesinlikle iş hakkı kullanamamaktadır. Şehitlerin tüm çocuklarına iş hakkı tanınmalıdır. Şehidin bütün çocukları bu millete ve devlete emanettir sadece ilk ikisi değil. Şehit yakınlarına sağlanan iki iş hakkının, anne, baba, kardeş tarafına bir, şehit eşi ve çocukları tarafına bir olacak şekilde paylaştırılması şehit ailesini iki parçaya ayırmakta her iki parçayı birbirinden uzaklaştırmakta, aile içi destek mekanizmasını işlemez hale getirmektedir. İş hakkı şehit kardeşlerinden bir kişiye, şehit çocuklarının ve eşlerinin tamamına olacak şekilde düzenlenmelidir. Bu şekilde bir düzenlemede güvenlik korucularının çocuk sayısının çok olması bir sorun alanı olarak çıkmaktadır. Güvenlik korucularının tamamına yakının köylerde ikamet ettiği göz önüne alındığında tarımsal alanda yapılacak destekler ile bu çocukların devlet kadrolarında istihdam edilmeyip tarımsal alanlarda üretime katılmaları sağlanabilir.

Gazilerin iş hakkını kullanımında büyük ve önemli bir sorun vardır. Özellikle maluliyet olayının yaşandığında gazilerin büyük kısmının bekâr olması sebebiyle aileleri tarafından iş hakkı gazinin kardeşine kullandırılmaktadır. Sonrasında gazi evlenip yeni bir aile kurduğunda aldığı maluliyet maaşı yetmemekte ve sosyal dışlanma yaşamakta, yaşam kalitesi diğer gazilere oranla düşük çıkmaktadır. Bu durumun önüne geçebilmek için bekâr gazilerin evlenene kadar iş hakkının kardeşi tarafından kullanmasına izin verilmemelidir. Gazilerin iş hakkı kullanım ile alakalı bir diğer sorun alanı da eşine iş hakkını kullandırıp boşanmak zorunda kalan gazilerin durumudur. Kimi bayanlar gazilerle evlenerek iş hakkını elde etmek gibi kötü bir niyet taşımaktadır. Gazi iş hakkını kullandırdığı eşinden boşanması durumunda eşin işine son verilmeli, iş hakkı gaziye teslim edilmelidir. Böylelikle gazilere yönelik olası bir su istimalin önüne geçilebilecektir.

Araştırma sonucunda sosyal dışlanma ile yaşam kalitesi arasında negatif yönlü bir ilişki olduğu sonucuna varılmıştır. Sosyal dışlanmayı azaltıcı tedbirlerin alınması yaşam kalitesini artırmaktadır. Şehit yakınları ile gazilerin yaşam kalitesi ve sosyal dışlanma algısı arasında bir fark yoktur. Her iki grupta yaşanan olaydan olumsuz etkilenmekte ve olay sonrası hiçbir şey eskisi gibi olmamaktadır. Maddi yoksunluk boyutunda şehit anne-babaları daha fazla dışlanma yaşarken gaziler sosyal katılım alanında dışlanma yaşamaktadırlar.

Şehit yakınları ve gazilerin toplumsal hayatta dışlanma yaşamadan hayatlarını idame ettirebilmeleri için konunun sosyal güvenlik sistemi içerisinde değil milli güvenlik anlayışı içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde bir müdürlük seviyesinden alınarak direk olarak Başkanlığa bağlı bağımsız bütçeli en az müsteşarlık seviyesinde Şehit Yakınları ve Gaziler Müsteşarlığı kurulmalıdır. Kurum tüm ülke genelinde teşkilatlanmalı, her teşkilat bölgesinde bulunan şehit yakınları ve gazileri bünyesine almalı, sosyal, ekonomik, sağlık, eğitim, kültürel alanlarda sürekli bir iletişim ve iş birliği içerisinde olmalıdır. Bünyesinde çalışacak olan Psikolog, Sosyal Hizmet Uzmanı, Doktor, Çocuk Gelişim Uzmanı, Finans Uzmanı ve Din Görevlilerinden oluşan profesyonel bir ekip ile aktif olarak şehit ve gazi aileleri ile iletişimde bulunulmalı; tıbbî, meslekî veya psiko-sosyal rehabilitasyon alanlarında profesyonel destek verilerek yalnız olmadıkları hissi yaratılmalıdır.

Şehit yakınları ve gazilere yönelik çıkarılan ve uygulanmakta olan kanun, yönetmelik ve genelgeler tek çatı altında toplanarak, Şehitler ve Gaziler Kanunu adı yeni bir kanun çıkartılmalı, kanun ile şehit ve gazi tanımı yapılmalıdır.




Yüklə 189,31 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə