iletişim dünyası
iletişim dünyası
44
|
maksimum
biz
hedef kitleye uyabilecek projeler üre-
tiliyor. Türkiye’de ise, sosyal sorumlu-
luk projeleri son 10 yıldır ağırlıklı ola-
rak gündemde. Turkcell’in Kardelenler
projesi bu konuya çok önemli bir ivme
kazandırdı, bir nevi milat oldu. Sporda
ise Garanti Bankası’nın desteklediği “12
Dev Adam” projesini örnek verebiliriz.
Son on yılın ilk beş yıllık bölümünde
kurumlar, “Bana Kardelenler projesi
gibi bir proje yap” talebiyle geldiler.
Son beş yıllık dönemde ise bu tarz
kopya projelerin yeterince fayda ge-
tirmediği anlaşıldı ve kurumlar artık
daha özgün ve sürekli projeler isteme-
ye başladılar. Capital dergisinin dü-
zenlediği kurumsal sosyal sorumluluk
araştırmasında, her yıl kamuoyunun
en beğendiği ilk 20 proje açıklanıyor.
Bu projelere baktığımızda ortalama
olgunlaşma süresi 7 yıl. Bir Usta Bin
Usta projesi ise 3. yılında bu listeye gir-
di. Demek ki o farklılığı yaratabilmişiz.
Burada altını çizmek gerekir; Anadolu
Sigorta, hem projenin arkasında dura-
rak hem de reklam ve tanıtım faaliyet-
leri ile destekleyerek, projenin halka
ulaşmasını ve bilinirliğinin artmasını
sağladı.
_ Bir Usta Bin Usta projesinin başlan-
gıcından bahseder misiniz? Fikir nasıl
ortaya çıktı? Projenin başarısını neye
bağlıyorsunuz?
Anadolu Sigorta’nın 85. yılında bir sos-
yal sorumluluk projesi arayışı içinde
olduğunu öğrendik ve kendilerine çe-
şitli proje fikirleri sunduk. Bu fikirler
arasında Bir Usta Bin Usta projesi ka-
bul edildi.
Biz Anadolu Sigorta için proje fikri
geliştirirken isminin kattığı değer çok
önemliydi. Anadolu Sigorta Türkiye’nin
en büyük milli markalarından biri.
Anadolu’yu kucaklayan bir marka. Pro-
je için Anadolu’yla bütünleşecek fikirler
geliştirmeye çalıştık.
Yerel meslekler daha önce hiç de-
ğinilmemiş bir alan olduğu için bizim
gündemimizdeydi. Anadolu Sigorta bu
fikirle gerçekten çok güzel bağdaştı.
Daha önce değindiğim samimiyet yaka-
landı. Anadolu Sigorta’nın sloganı olan
“Kaybetmek Yok” ile “Yerel meslekleri
kaybetmeyelim, geliştirelim” proje fikri
birebir örtüştü. Buradaki başarının sırrı,
proje fikriyle kurumun bu uyumu oldu.
Bu projenin başarısında Anadolu Si-
gorta yönetiminin yaklaşımı da çok
önemlidir. Projeyi sunduğumuzda, 5
yıllık sürdürülebilir bir proje hedefliyor-
duk. Ama Anadolu Sigorta ilk günden bu
projeyi 10 yıl süreyle sahiplenmeye ka-
rar verdi ve hep destekledi.
Proje fikri işin temeli ancak proje fik-
rini kamuoyuna sunacak ve algısını et-
kileyebilecek bir isim bulunması da çok
önemliydi. Bu noktada proje ismi, Bir
Usta Bin Usta’yı geliştiren ve çok doku-
naklı bir reklamla kamuoyundaki bilinir-
liğine destek olan TBWA’ya da teşekkür
etmek isterim.
_ Önümüzdeki süreçte Bir Usta Bin
Usta nasıl devam edecek?
Projeye başlarken yerel mesleklerin
kaybolmasını engellemeyi hedefledik.
Ustaların bu mesleklerle ilgili genç-
lere el vermelerini sağlayalım ve yeni
ustalar yetişsin istedik. Proje 5. yılına
girerken şunu görüyoruz; yeni atöl-
yeler açıldı, ustalar yanlarına gençle-
ri aldı ve onları yetiştirmeye başladı.
Birincil amacımız bir ölçüde gerçek-
leşmiş oldu. Projenin 2. yılında Tür-
kiye İş Bankası’nın projemize destek
olarak mikro kredi vermesi bizim için
çok önemliydi. Artık kursiyerlerimize
yeni bir kapı da açabiliyorduk. Anado-
lu Sigorta her yıl kurumsal hediyeleri-
ni kursiyerlerimizden alarak projeye
farklı bir ivme kazandırdı. Kurslara ka-
tılanlar ürünlerin satılabilir olduğunu
gördüler. Tasarımlı üretimleri yapma-
ya başladılar.
Bu anlamda, Çorome projesi de pro-
jenin dönüm noktalarından biridir. Kay-
bolmakta olan Kargı bezi bizim düzen-
lediğimiz kurslarla önce hayata geçti,
sonrasında özel tasarımlarla üretilerek
Roma’da İtalya Büyükelçiliği rezidansın-
da çok özel bir defile düzenlendi. Bunlar
hem projeyi hem de ustaları motive edi-
ci adımlar. Bu örneklerin önümüzdeki
dönemde de çoğalmasını hedefliyoruz.
Proje yurtiçinde ve yurtdışında , Al-
tın Pusula, Marcom, Steve Awards gibi
çok büyük ödüller aldı. Dört yıl gibi kısa
bir süreçte iki özel ödülle taçlandırıldı.
Sadece yerel meslekleri yaşatmakla kal-
madı, kültürel mirasımıza da sahip çıktı.
Dördüncü yılında UNESCO desteğini
alan projemiz yurtdışındaki çalışmalar-
da Türkiye’den “Best Practice” örneği
olarak gösterildi. Aynı zamanda Kültür
Bakanlığı tarafından düzenlenen Altın
Eller sergisine de destek veriyoruz.
Bir Usta Bin Usta çok üretken bir pro-
je. Bundan sonraki dönemde de farklı
açılımlarla kültürel mirasımıza sahip
çıkmaya devam edeceğimize inanıyoruz.