Spinal sinirlerin numaralanışı: Os occipitale ile atlas arasından çıkan spinal sinir
birinci; yedinci servikal vertebra ile birinci torakal vertebra arasından çıkan spinal sinir
sekizinci servikal spinal sinir olarak değerlendirilir. Diğer bütün spinal sinirlere kendilerinden
önceki vertebranın sayısı verilir.
Medulla spinalis’ten çıkan, ön kök (radix ventralis) ile arka kök (radix dorsalis)
foramen intervertebrale hizasında birleşerek spinal sinirleri oluştururlar. Ön kök motor
liflerden, arka kök de sensitif (duyusal) liflerden meydana gelir. Arka kök üzerinde gangilon
spinale adı verilen bir ganglion vardır ve iki kökün birleşmesi bu gangliondan sonra oluşur.
Foramen intervertebrale’den geçen spinal sinirler ön ve arka dallara ayrılırlar. Arka dallar
diğerlerinden daha kısa olup gövdenin arkasındaki kaslarda ve deride dağılırlar. Ön dallar ise
torakal spinal sinirler hariç birbirleriyle birleşerek bir takım sinir ağları (pleksuslar) yaparlar
ve vücudun diğer bölümlerinde dağılırlar. Torakal spinal sinirler ise kendi segmentlerinde
dağılırlar.
Bu periferik sinirleri myelinizasyon durumuna gore değerlendirirsek durum şudur:
Afferent (duyusal ) sinirler → myelinlidir ( n. olfaktorius hariç)
Efferent (motor) sinirler :
Somatomotor sinirler → myelinli
Otonommotor sinirler → preganglionik lifler myelinli, postganglionik lifler
myelinsiz’dir).
Duyusal lifler özel duyu organlarında ve kranio-spinal ganglionlarda yerleşmiş
nöronların uzantılarıdır. Motor lifler beyin, beyincik ve omurilikte bulunan motor
nukleuslardaki nöronların uzantılarıdır.
Vejetatif motor liflerden sempatik olanların nöron gövdeleri omuriliğin kornu
laterale’sinde (nukleus intermediolateralis içinde) bulunur. Parasempatik olanlarının nöron
gövdeleri ise beyin gövdesinin parasempatik ganglionlarında ve sakral omuriliğin lateral
kornusunda (nukleus intermediomedialis içinde) bulunur.
Somatik sinir sistemine dahil sinir telleri merkezi sinir sisteminden ilgili birime kadar
kopuntusuz uzanır ( örneğin iskelet kasına giden motor lifler). Otonom sinir sisteminde ise
sinir telleri merkezden ilgili organa kadar direkt olarak gidemezler. İlgili birimlere ulaşma
ikinci, bazen üçüncü nöyronlarla olur. İkinci ve üçüncü bağlantı nöronlarının hücre gövdeleri
ganglionlarda yerleşmiştir. Buna göre: Hücre gövdesi merkezi sinir organlarında uzantıları
ganglionlarda olan nöronlara preganglionik nöronlar, bunların liflerine de preganglionik lifler
26
adı verilir. Diğer taraftan; hücre gövdesi ganglionlarda uzantıları effektor doku ve organlarda
olan nöronlar postganglionik nöronlar, bunların lifleri ise postganglionik lifler olarak
isimlendirilirler. Genelde, preganglionik lifler myelinli olduklarından beyaz renkte görülürler,
postganglionik lifler ise myelinsiz olduklarından gri renkte görülürler.
2. Ganglionlar :
Merkezi sinir sistemi dışında bulunan sinir hücresi gövdesi topluluklarına ganglion adı
verilir. Daha önce değinildiği gibi, MSS içindeki sinir hücresi gövdesi topluluklarına ise
nukleus adı verilir.
Ganglionların boyutları oldukca farklılıklar gösterir. Birkaç sinir hücresi gövdesi
içeren büyüklükte ganglionlar olduğu gibi, 50000 veya daha fazla sinir hücresi içeren
büyüklükte ganglionlar da vardır. Her ganglion bağ dokudan bir kapsüla ile sarılmıştır, bu
kapsül büyük ganglionlarda kuvvetli ve sıkı, küçük ganglionlarda ince ve gevşek olabilir.
Kapsülden ayrılan bağ doku ağı sinir hücreleri arasını doldurur. Kollagen ve retikülin lifleri
içeren bu bağ doku içinde kan damarları da bulunur.
Gangliyonlar sinirsel uyarımların aktarımında dağıtım istasyonu olarak iş
gördüklerinden, her gangliyona bir sinir girerken diğeri çıkar. Sinir uyarımının yönü
gangliyonun duyusal veya otonom olmasını belirler.
Morfoloji ve fonksiyonları gözönüne alınarak iki tip ganglion ayırt edilir: 1.Cranio-
spinal ganglion’lar (duyusal), 2. Otonom ganglion’lar (visceral, motor ganglionlar)
1. Kranio-spinal ganglionlar (Duyusal):
Merkezi sinir sistemine giden getirici uyarıları alırlar. Bunlar ilgili oldukları sinirin
duyusal kökü üzerinde yerleşmiş afferent nöron kümeleridir. Spinal ganglionlar spinal
sinirlerin dorsal kökleri üzerinde nodüler genişleme şeklinde görülürler. Kranial ganglionlar
ise bazı kranial sinirlerin ( 5,7,9,10 nolu sinirler) duyusal köklerinde bulunurlar.
Dıştan belirgin bir bağ doku kapsülü ile sarılmışlardır. Kapsüladan ayrılan trabeküller
ganglion içindeki nöronları düzensiz gruplara ayırır. Nöronların çok sayıda, fibrillerin az
sayıda olduğu ganglionun periferik kısmı korteks adını alır. Medulla adı verilen iç kısımda ise
nöronlar seyrektir, buna karşın sinir fibrilleri boldur.
Kranio-spinal ganglionların nöronları pseudounipolar tiptir. Hücre gövdesinden çıkan
tek uzantı T harfi şeklinde ikiye ayrılır, dendrit olan uç bir duyu reseptöründe sonlanır, akson
olan uç ise merkezi sinir sistemine gider. Ganglion içinde sinaps yoktur. Buradaki dendrit
terimi fonksiyonel açıdan kullanılır, morfolojik yapısı ise aksondur.
Nöronların bazıları küçük (50 mikron), bazıları ise büyüktür (100 mikron). Çekirdek
merkezidir. Nisll maddesi çekirdek çevresinde sentrik olarak yerleşmiştir. Nöronların etrafını
27