SiNİr sistemi histoloji ders notlari siNİr sistemi



Yüklə 213,45 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə9/9
tarix24.04.2018
ölçüsü213,45 Kb.
#40088
1   2   3   4   5   6   7   8   9

satellit  (uydu)   hücreler   bir   kapsül   gibi   kuşatmıştır.   Satellit   hücreler   (krista   nöyralis

kökenlidirler)   iğ   biçimli   veya   yıldız   biçimli   olabilirler,   Nöronların   beslenmelerinde   ve

metabolizmalarında   aracı   rol   oynarlar.   Haraplanan   nöronları   enzimatik   yolla   eritirler

(nörositoliz)   ve   yerini   doldururlar.   Not:  Akustik   sinirin   ganglion   hücreleri   bipolardır   ve



etraflarında satellit hücreler de bulunmaz. 

            2. Otonom ganglionlar (visceral, motor ):

Bunlar otonom sinirlerin içinde bulböz genişlik şeklinde, ayrıca visseral organların

duvarında yerleşik (intramural) ganglionlar şeklinde bulunurlar. 

 

 (Ross’dan)



Otonom ganglionlar motor (efferent) lifler içerirler. Bu ganglionlardan çıkan postganglioner

lifler ilgili organlarda yerine göre düz kas, kalb kası, salgı epitelinde sonlanırlar. 

Otonom   ganglionlarda   dıştan   bağ   doku   kapsülası   ile   sarılmıştır   (   küçükler   hariç)

Ganglion   hücreleri   her   tarafta   eşit   sıklıkta   dağıldığından   korteks-   medulla   ayırımından

bahsedilmez.   Nöronlar   yıldız   şeklinde   multipolar   tiptirler.   15-60   mikron   büyüklüğünde

olabilirler. Nisll maddesi incedir her tarafa dağılmıştır.Nukleus eksentrik konumludur, çift

nukleus olabilir. Satellit hücre kapsülü tam değildir. İntramural ganglionlarda ( Auerbach ve

Meissner pleksusları )satellit hücreler bulunmaz, ayrıca bağ doku kapsülü de zayıftır, bunlar

içinde bulundukları organın bağ dokusu ile desteklenirler.  

Otonom   ganglionlar   üzerinde   yerleştiği   sinirin   fonksiyonuna   göre   sempatik   ve

parasempatik ganglionlar olarak ikiye ayrılırlar:

a.   Sempatik   ganglionlar:   Sempatik   sinirlerin   yolu   üzerinde   bulunurlar.   Omuriliğe

yakınlıklarına  göre, paravertebral,  prevertebral ve terminal (intramural) ganglionlar diye de

28



anılırlar. Paravertebral olanlar kolumna vertebralis’in her iki yanında ,ona paralel dizilmiş 20-

25 kadar küçük gangliondur. Bunlar birbirine bağlanarak  turunkus sempatikus’u yaparlar.

Prevertebral   olanlar   ilgili   sinir   pleksuslarında   bulunurlar   (   mezenterik   ganglionlar,   söliak

ganglionlar gibi ). Terminal olanlar organların duvarları içine yerleşmişlerdir. 

Medulla   spinalis’in   kornu   lateralis’indeki   nukleus   intermediolateralis’inden   gelen

preganglioner lifler turunkus sempatikus ganglionlarındaki ikincil nöronlarla sinaps yaparlar.

Turunkus   sempatikus’tan   çıkan   postganglioner   lifler   bir   yandan   boyun,yüz   ve   göğüsteki

yapılara   gider,   diğer   yandan   rami   communicantes   grisea   yoluyla   spinal   sinirlere   geçerek

periferdeki kan damarları, ter bezleri, kıl kaslarına ulaşırlar. Preganglioner liflerin bir kısmı

ise turunkus sempatikus ganglionlarını sinaps yapmadan geçer, previsseral ganglionlara gider

ve sinaps yapar, buradan çıkan postganglioner  lifler  visserlere  girer.   Sempatik  davranan,

Adrenal   medullasındaki   ganglion   hücrelerinde   akson   bulunmaz   Hücre   sitoplazması

katekolamin’lerle   doludur,   hücreler   ayrıca   sinirlerle   uyarıldıklarında   salgılarını   kana

boşaltırlar. 



b.   Parasempatik   ganglionlar:  Merkezi   sinir   sisteminin   kraniyal   bölümünde   n.

okulomotorius, n. facialis, n. glossofaringeus, n. vagus ve  sakral bölümündeki parasempatik

sinirlerin   ( sacral 2,3,4)  yolu üzerinde yerleşmiş ganglionlardır. Bunlar visserler yakınında

hatta duvarında bulunurlar. Bunlardan : Ganglion siliare; mm. ciliares ve sphincter pupilla’yı

uyarır,   preganglioner   lifleri   n.   okulomotorius   içinde   gelir.     Ganglion   submandibulare;Gl.

submandibularis’i   uyarır,   preganglioner   lifleri   n.   facialis   içinde   gelir.   Ganglion

piterygopalatinum göz yaşı bezi ve burun bezini uyarır, preganglioner lifleri n. facialis içinde

gelir. Ganglion oticum; parotis’i uyarır, preganglioner lifleri n. glossofaringeus içinde gelir.

Göğüs ve karın duvarındaki ganglionlara preganglioner lifler n. vagus içinde gelir. Pelvis

boşluğu içindeki visseral ganglionlara preganglioner lifler sakral parasempatiklerden gelir.    



3. Sinir sonlanmaları:

Sinir sonlanmaları,   serebrospinal sinir sonları  olarak da adlandırılırlar. Bu grupta ,

iskelet kaslarına kontraksiyon yaptıran efferent (somatomotorik) sinir sonları ile, dış ortamdan

gelen ya da organizma içinde oluşan çeşitli tipteki uyarımları alarak merkezi sinir sistemine

ileten   afferent   (sensibl)   sinir   sonları   yer   alır.  Hem   efferent   hem   de   afferent   teller   içeren

otonom sinir sisteminin iki temsilcisinde de (sempatik ve parasempatik’lerde) gerçek bir son

(uç) yoktur. Bunların en ince dallanmaları , sinir ağı (pleksus ya da retikulum) şeklindedir.

Bilindiği gibi otonom sinir sonları düz kas ve kalb kasının hareketlerinden, vücuttaki tüm

bezlerin   sekretorik  işlevlerinden  sorumludurlar. Bu  açıklamalara   göre  sinir sonlanmalarını

aşağıdaki gibi sınıflandırabiliriz:

29



1. Motorik (efferent) sinir sonlanmaları:

a. Somatik motor sonlanmalar  : İskelet kası telleri   üzerinde motor plaklar yaparak

oluşan sonlanmalardır. 



b.   Vejetatif   motor     sonlanmalar  :   Sinir   ağından   ayrılan   myelinsiz   telciklerin   son

uzantıları  öze şeklinde  küçük toparlağımsı şişkinlikler şeklinde düz kas, kalb kası ve bezler

üzerinde son bulur.

2. Duyusal (afferent) sinir sonlanmaları

a.Yerel ve özel duyu  : Görme, işitme,koku,tat, denge.

b. Genel duyu  : Vücudun bütününden gelen dokunma, ısı, ağrı, basınç, hareket gibi

duyuların alınmasını sağlarlar. Bunlarda serbest sonlanmalar ve kapsülalı cisimcikler şeklinde

sonlanmalar olarak ayrılırlar:

Serbest sonlanmalar: 

I. Epitel’de: Sinir lifleri myelin kılıflarını yitirir, subepitelial ağlar yaparlar, buradan

ayrılan ince sinir lifi Schwann kılıfını da yitirir, çıplak akson epitel içine sokularak epitel

hücreleri   üzerinde   küçük   şişkinlikler   halinde   sonlanır.   En   fazla   stratum   granulozum

derinliğine kadar sokulurlar. Bunlara Merkel dokunma cisimciği de denir. 



II. Bağ dokusunda : Bağ doku hücreleri ve iplikleri arasında yaygın şekilde dallanarak

sonlanırlar.



III. Kas ve tendon’larda : Hem endomizyum içinde hem de tek tek kas lifleri arasında

sonlanırlar.



Kapsülalı cisimcik şeklinde sonlanmalar :

I. Meisner cisimciği: Parmak uçları , el ayası, ayak tabanı, genital organlar, dudak ve

meme   ucu   bağ   dokusunun   stratum   papillare’sinde   bulunurlar.   50-150   mikron

büyüklüğündedirler, dokunma duyusunu alırlar.

II. Vater Pacini cisimciği  :El-ayak derialtı bağ dokusunda, pancreas, penis, klitoris,

idrar   yolları,   süt   bezlerinde,   eklem   kapsülünde,   tendonlarda   bulunurlar.   1-4   mm   çapında

olabilirler. Derin ve kuvvetli basınç duyusu alırlar.

III. Golgi-Mazzoni cisimciği: Daha yüzeyeldir, zayıf basınçları alır, Pacini’ye benzer.

IV. Ruffini cisimciği : Uzunca ovoid şekillidir. Bağ doku içinde sonlanır. Isı duyusunu

alır. Özellikle ayağın plantar yüzü bağ dokusu içinde boldur. 



V. Krause cisimciği  : Küre biçimlidir. Lameller kapsülü vardır, sinir lifleri çıplaktır.

Deri, konjonktiva, ağız mukozası, genital organların bağ dokusu içinde çok bulunur . Soğuk

duyusunu alır. 

30



VI. 

Kas   ve   Tendon   iğleri:   Kas   dokusu   içinde   ve   tendon’ların   kasa   yapışma

yerlerinde   bulunan   nöyromuskuler   iğlerdir.   Ortaları   şişkin   uçları   ince   mekik

şeklinde   oluşumlardır.   İskelet   kaslarının   ve   tendonların   uzama   derecelerini

ayarlarlar. 



MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ ORGANLARININ ZARLARI 

(internet’ten alınmıştır)

Merkezi   sinir   sistemi   organları   olan   beyin   ,   beyincik   ve   omurilik   hem   hayati

fonksiyonlara sahip olduklarından hem de ince ve yumuşak bir yapıda   olduklarından dolayı

çok iyi korunmuşlardır. Birinci korumayı kafatası ve omur kemikleri sağlar. İkinci korumayı

ise mezenşim kökenli bağ dokusundan oluşan zarlar oluşturur.  Üç tabakalı olan bu zarların

genel adı meninges’dir. Birbiri üzerine tabakalanmış üç kılıf oluşturan bu zarlar; dıştan içe

doğru   sırasıyla   duramater,   araknoidea   ve   piamater’dir.   Sert   yapılı   olan   duramater’e



pachymenix,  yumuşak yapıdaki araknoidea ve piamater’e ise leptomeninx de denir.

Duramater:  Kollagen   ve   elastik   ipliklerden   zengin,   sıkı   bağ   dokusu   yapısındadır.

Kafatası bölümünde bu zar iki tabakalı bir yapı arzeder: Dışta kafatası kemiklerinin periost’u

ile kaynaşmış sıkı sert bol damarlı bir kısımı vardır. İç kısmı ise gevşek bir yapıdadır, az

damarlıdır. Her iki kısım arasında bazı bölgelerde venöz sinuslar ( dural sinus) bulunur. Bu

31



sinus’lar serebrospinal sıvı (beyin-omurilik sıvısı, kısaca BOS) fazlasının toplanarak tekrar

damarlara dönüşüne hizmet eder. 

Omurilik   bölümünde   ise   duramater   tek   tabakalıdır   ve   omurlara   yapışık   değildir.

Foramen magnum’dan itibaren omur kemikleri ile duramater arasında bir boşluk bulunur. Bu

boşluk cavum epidurale adını alır. Gevşek bağ dokusu, yağ doku, damar ve venöz sinuslarla

dolu olan bu boşluktan omurilik sinirlerinin anestezisinde ( epidural anestezi) yararlanılır. 

Duramater, altındaki araknoidea’dan çok dar bir boşlukla ayrılır. Bu boşluğa cavum

subdurale adı verilir. Duramater’in bu boşluğa bakan yüzü tek katlı yassı epitellerle döşelidir.

Bu boşlukta lenf benzeri bir sıvı bulunur. 

Araknoidea: Belirgin bir membran ve iç yüzünde bol sayıda trabekül’lerden ibarettir.

Her ikisi de kollagen lifleri bol, elastik lifleri az  gevşek bir bağ doku yapısındadır. Membran

ve trabeküllerin boşluğa bakan yüzleri tek katlı yassı epitellerle döşelidir. Trabeküller ağı ile

alttaki   piamater   arasındaki   boşluk   cavum   subaraknoidea   adını   alır.   Bu   boşluğun   içinde

serebrospinal   sıvı   (   BOS   )   dolaşır.   Bu   boşluktan   ayrılıp   duramater’in   sinuslarına   (dural

sinus’lara) giren doku demetleri vardır. Bunlara araknoid villusları denir. Araknoid villusları

BOS fazlasını sinuslara drene ederek dolaşıma dönüşlerine hizmet ederler. 

Piamater: Beyin, beyincik ve omuriliğe sıkıca yapışık olan en iç zardır. Oldukca ince

elastik ve kollagen liflerle küçük damarlar içeren gevşek bağ doku yapısındadır. Damarlar

piamater’in ince bağ dokusu ile sarılı olarak nervöz dokunun derinliklerine dağılırlar. 

SEREBROSPİNAL SIVI ( BOS )

Canlı henüz 20 günlük gelişme dönemindeyken, embryonal saha üzerindeki ektoderm

tabakası (nöral plate) düzleşir. Düzleşen bu kısımda bir oluk belirir ( sulcus nöralis), daha

sonra oluğun karşı uçları birleşerek bir kanala dönüşür ( canalis nöralis). Bu kanal meydana

geldiği ektoderm’den koparak ayrılır ve bağımsız hale geçer. İşte bu kanal sinir sistemini

meydana getirecektir. 

Embryonal   dönemdeki   bu   basit   tüpün   boşluğu   daha   sonraki   gelişmelerde   merkezi   sinir

organları içindeki boşluklara (ventrikulus lateralis, ventrikulus tertius, ventrikulus quartus ve

kanalis   sentralis)   dönüşecektir.   Bu   boşluğun   içi   bir   tür   gliya   hücresi   olan   tek   katlı

kübik/pirizmatik ependym hücreleriyle döşenir. 

Merkezi sinir organlarının gelişmesi sırasında bazı bölgelerde (ventrikulus tertius ve

ventrikulus quartus’un tavanı) sinir doku diğer kısımların gelişmesine ayak uyduramayarak

geri kalır, daha sonrada tamamen ortadan kalkar. İşte bu kısımlarda sinir doku ve nöyrogliya

bulunmadığından   ,   bu   organları   örten   piamater   ile   boşlukları   döşeyen   ependym   hücreleri

karşı karşıya  kalır. Bu bağlantı  yerlerinde,  ektodermal  ependym  hücreleri  ile mezodermal

32



orijinli,   bol   damarlı   piamater   tabakasının   birlikte   oluşturdukları,   boşluklara   (ventrikulus

tertius, ventrikulus quartus ve kısmen ventrikulus lateralis’in medial duvarı) doğru kıvrımlar

halinde sarkan yapıya plexus choroideus adı verilir. Pleksus koroideus’un üç tabakası vardır: 

1. Ependym hücreleri tabakası: Tek katlı kübik/pirizmatik şekillidir. Hücre bağlantıları

zonula   okludens   yapısındadır.   Boşluğa   bakan   yüzlerinde   mikrovilluslar   fırça   kenar

oluşturmuştur. 

2. Piamater’in ince bağ dokusu: Gevşek bağ dokudur, bu dokuya bazı yazarlar tela

choroidea adı verirler. 

3. Tela koroidea içindeki damarlar: Bu kapillar damarlar glomerul gibi kıvrılıp kendi

üzerlerine   bükülmüşlerdir.   Endotel   hücreleri   deliklidir   (   pencereli   kapillarlar).   Endotel

hücreleri arasındaki bağlantı desmozom yapısındadır. 

İşte daha önce bahsettiğimiz BOS’un imalatını yukarda yapısını anlattığımız pleksus

koroideus yapar. Bu nasıl olur? Piamaterin pencereli kapillarlarından ince bağ dokusu içine

süzülen sıvı bilindiği gibi doku sıvısı adını alır. Bu doku sıvısı ependym hücreleri tarafından

tekrar ikinci bir ultrafiltrattan geçirilerek ventrikuluslara aktarılır. İşte bu sıvıya serebrospinal

sıvı   adı   verilir.   Ependym   hücrelerinin   seçici   geçirgenliği   ve   hücreler   arasındaki   zonula

okludens   yapısından   dolayı   doku   sıvısı   ile   BOS’un   terkibi   şüphesiz   farklıdır.  BOS   doku

sıvısından daha az miktarda Ca, K, glukaz ve protein içerir. Buna karşın daha çok miktarda

Mg, Na ve Cl içerir. BOS günde yaklaşık 0.5 litre salgılanır. BOS normal olarak sabit bir

oranda   devamlı   yapılır.   Oluşması   kan   hidrostatik   basıncına   tabi   değildir   ,   ancak   kolloid

ozmotik basınçtan etkilenir. 

Pleksus   koroideus’un   yukarda   anlattığımız   yapısı   kan/serebrospinal   sıvı   bariyeri

olarak   bilinir.   Kandan   gelen   doku   sıvısı     ependym   hücreleri   arasında   sıkı   bağlantı

bulunduğundan intersellüler aralıklardan geçemeyeceğinden hücrelerin içinden selektif geçişe

uğratılır. 

BOS’un sirkülasyonu:  BOS’un büyük bir miktarı ventrikulus lateralis’te üretilir. Bu

sıvı   ventrikulus   tertius’a   doğru   akar,   burada   ventrikulus   tertius’taki   pleksus   koroideus2ta

oluşan sıvısını da alarak aqua ductus silvii adlı kanaldan ventrikulus quartus’a geçer. Burada

daha fazla sıvı eklenir. Buradan bir miktar sıvı omurilik içindeki canalis sentralis’e akar. Bu

akış dinamik değildir. Sıvının fazlası ventrikulus quartus’un dorso-lateral’indeki  sağlı sollu

iki delikten ( foramina Luschka) ve ortadaki tek olan foramina Magendie’ den geçerek cavum

subaraknoidea’ya gelir. Bu boşluktaki sıvı tüm merkezi sinir organlarının yüzeyini örter ve

yıkar. Bu sıvı araknoid villusları vasıtasıyla , daha önce bahsettiğimiz kafatası bölümündeki

duramaterin iki yaprağı arasındaki dural sinus’lara boşalır ve oradan da damarlara geri döner.

33



Araknoid   villusları   tek   yönlü   valvullere   sahiptir,   bunlar   sıvının   geri   dönüşünü   engeller.

Serebrospinal sıvının şekillenmesi  vaskuler  hidrostatik basınca  bağlı değilken,  bunun geri

dural sinuslara dönüşü  BOS/kan basıncına dereceli olarak bağımlıdır. 

  BOS’un   görevleri:   BOS   merkezi   sinir   organlarının   içinde   ve   dışında   ,   yabancı

maddelerden   arındırılmış   mikro   bir   ortamın   devamlılığını   sağlar.   Ayrıca   merkezi   sinir

organlarına   mekanik   olarak   koruyucu   görev   yapar.   Metabolizma   olaylarında   görev   alır.

Merkezi sinir organları lenf damarı içermediğinden, bunların içinde ve dışında bir lenf sıvısı

gibi dolaşarak organların üstlerini yıkar, süpürür ve temizler.  Aynı zamanda bu organların

ağırlıklarının azalmasını sağlar.  

KAN / BEYİN BARİYERİ

(internet’ten alınmıştır)

Beyin kapillerleri , endotel ve endotelin oturduğu bazal membranın altında biraz bağ

dokusu   içeren   aralıklarla   çevrilidir.   Bu   perikapiller   aralıklar,   sinir   dokusuna   karşı     gliya

hücrelerinin   uzantılarının   oluşturduğu    membrana   limitans   gliya   perivaskularis  ile

sınırlandırlımıştır. Beyin kapillerlerinin endoteli kesintisizdir. Endotel hücreleri birbirlerine



zonula   okludens  yapısında   bağlantılarla   bağlanmışlardır.   Böylece   kan   ile   sinir   hücreleri

arasındaki   madde   alış   verişi   sadece   endotel   hücreleri   içerisinden   olmaktadır.   Buna   göre

kan/beyin   bariyerini   endotel   hücreleri   arasındaki   sıkı   bağlantılar   (zonula   okludens’ler)

oluşturmaktadır.   Protoplazmik   astrositlerin   uzantıları   kapiller   endotelleri   üzerine   yapışır.

Beyin hücrelerinin beslenmesi   ve artık ürünlerin geri kapillerler verilmesi bu şekilde gliya

dokusu üzerinden gerçekleşir. 

34



KAYNAKLAR

1. Abraham   L.  Kierszenbaum,   (Çev.Edit.  Ramazan   Demir),  Histoloji  ve   Hücre   Biyolojisi,

Patolojiye giriş, Palme Yayıncılık, 2006, Ankara.

2.Beresford WA. Lecture notes on Histology, Blackwell Scientific Publ. Oxford,1977.

3. Bloom W, Fawcett DW. A Textbook of Histology. 8

th

 ed. USA: WB Saunders Co. 1962. 



4. Demir R., İnsanın Gelişimi ve İmplantasyon Biyolojisi, Palme Yayıncılık,1995, Ankara.

5. Erençin, Z., Özel Histoloji, Ankara Üniversitesi Yayınları, 1963, Ankara.

6. Erbengi  T., Histoloji II, Beta Basım Yay. Dağ. A.Ş., 1985, Ankara.

7. Erkoçak A. Özel Histoloji. 4.baskı.  Ankara: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Basımevi.

1982.

8. Greep RO, Weiss L. Histology. 3



rd

 ed. USA: Mc Graw-Hill Book Company. 1973.

9. Johnson, Kurt E., Histology and Cell Biology, 2. Ed., NMS series, Harwal Publ. Comp.,

Pennsylvania, 1991.

10. Junqueira LC, Carneiro J, Kelly RO. Basic Histology. 7th ed. USA: Appleton and Lange.

1992.


11. Junqueira LC, Carneiro J, Kelly RO (Çev.Edit.  Yener  Aytekin),  Temel Histoloji,

Nobel Tıp Kitapevi, 2006, İstanbul.

12.   Leeson   TS,   Leeson   CR,   Paparo   AA.   Text/Atlas   of   Histology.   Canada:   WB

Saunders  Co. 1988.

13. Mills Spring EJ. Microscopic Anatomy, Department of Anatomy and Cell Biology State

Univ. of New York Health Sci. Center Syracuse, New York, 1992.

14. Paker Ş. Histoloji. 2.baskı. Bursa: Uludağ Üniversitesi Basımevi. 1993.

15. Ross, M.H., Pawlina W.,   Histology A Text and Atlas, Fifty Ed., Lippincott Williams and

Wilkins Company, Baltimore,  2006.

16. Sadler TW. Medical Embryology. 6

th

 ed. USA: Williams & Wilkins. 1990.



17. Tanyolaç  A. Özel Histoloji , Yorum Matbaacılık Sanayii, Ankara, 1993. 

18.Gartner, L.P., Hiatt, J.L., Color Textbook of Histology, Third Ed., Saunders, 2007.



35

Yüklə 213,45 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə