Slanders On Muslims In History


GERÇEĞİ YANSITMAYAN PROPAGANDA POSTERLERİ



Yüklə 1,95 Mb.
səhifə35/35
tarix06.05.2018
ölçüsü1,95 Mb.
#42528
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   35

GERÇEĞİ YANSITMAYAN PROPAGANDA POSTERLERİ

İngiliz derin devleti, Avrupa basınında Osmanlıların Ermenilere eziyet ettiğine dair provokatif çizimler yayınlatmış ve kara propagandayı bu şekilde yürütmüştür.

s.391

Osmanlı'ya karşı ayaklanmış Ermeni çetelerini, Osmanlı'nın bir parçası olan Ermeni kardeşlerimizle bir tutmamak gerekmektedir. Çeteler, çoğunlukla İngiliz derin devletinin oyununa gelmiş, dağlık alanlarda yaşayan eşkıyalardan ibarettir.



(Altta) Osmanlı dönemide Yeşilköy'de yaşayan Ermeni halk

s.393


(Üstte) Ermeni isyancılar

(Solda) Ermeni isyanının gerçekleştiği Zeytun'dan bir görüntü

s.395

Ermeni isyancılar



s.397

Kafkas Cephesi'nde Rus Ordusu önündeki Ermeni öncü birliği.

Ermeni çeteler, Ruslarla birlik olup Osmanlı'ya karşı savaşmışlardır.

s.399


Ermeni çetelerinin, I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı'ya karşı birlikte savaşmak için Ruslarla yaptığı ittifak antlaşmasını belgeleyen bir resim. Ermeni çeteler, bu yemine bağlı kalarak Sarıkamış Harekatı'nda Rusların yanında yer almışlardır.

s.400


Balkan Savaşı sırasında Bulgar ordusuna katılan Antranik Ozanyan komutasındaki Ermeni çeteler

s.403


Garabet Amira Balyan, I. Abdülmecid'in mimarlarındandır. En önemli eseri, oğlu Nigoğos Balyan'la birlikte yaptıkları Dolmabahçe Sarayı'dır.

s.404


Ermeniler bizim kardeşimizdir. Sanatçı kimlikleriyle Ermeniler yıllarca Osmanlı ekonomisine katkıda bulunmuşlardır.

s.405


(Yanda) Osmanlı döneminde Ermeni Mardiros Mınakyan yönetimindeki Osmanlı tiyatro kadrosu

(Altta) Sanatçı Ermeni bayanlar

s.409

Mark Lambert Bristol



s.411

Sn. Recep Tayyip Erdoğan

s.420

İngiliz derin devleti, Müslüman alemi içinde milliyetçilik, mezhepçilik, aşiretçilik gibi unsurları kışkırtıp körükleyerek, iki yüz yıl önce başlattığı fitne ve kargaşa ortamını sürdürmektedir. Müslüman alemi, artık bu oyuna gelmemeli ve birlik olarak ve barışı destekleyerek bu oyunu bozmalıdır.



s.422

ÖNCE


İngiliz derin devletinin "Ortadoğu'yu böl-parçala-yok et" stratejisinin etkileri, Suriye'nin pek çok bölgesinde olduğu gibi Halep'te de kendini göstermektedir.

SONRA


ÖNCE

SONRA


s.424

Vietnam nüfusunun %17'sinin kaybedildiği Vietnam Savaşı'ndan bir görüntü

s.425

Almanya'daki toplama kamplarında Museviler sürekli olarak katledilirken, halka yönelik propaganda farklı şekilde işliyordu. Hitler'in Almanya'da ani yükselişinin en büyük sebebi, yapılan sahte propaganda idi.



Medya propagandası, II. Dünya Savaşı sırasında Hitler Almanya'sında yoğun olarak kullanıldı. Propaganda posterleri, gerçekte yaşananları asla yansıtmıyordu.

s.426


Geride 3 milyon ölü, 300 bin kayıp bırakan Vietnam Savaşı da toplum mühendisliği uygulamalarından biridir. Ortadoğu'da da aynı yöntem, "war on terror" başlığı altında uygulanmış ve saldırılar bu şekilde mazur gösterilmeye çalışılmıştır.

s.427


Sir John Chilcot'un sunduğu Irak Tahkikat raporu, Irak işgali için gerçekte hiçbir gerekçe olmadığını belirten bir itiraf raporudur.

s.430


GERÇEĞİ YANSITMAYAN PROPAGANDA POSTERLERİ

İngiliz derin devleti, Osmanlı'yı parçalama siyasetini hayata geçirirken propaganda metodunu sıklıkla kullanmıştır. Müslümanları güya vahşi ve barbar göstermeyi amaçlayan kara propaganda karikatürleri bu metotlardan biridir.

s.431

Lord Salisbury



s.432

Batı'da Türk aleyhtarı propagandaların yapıldığı dönemlerde, Osmanlı topraklarında her kesimden her insan barış içinde yaşıyordu.

(Üstte) Osmanlı'da her dinden insanın bir arada bulunduğu bayram yeri tasviri

s.433


GERÇEĞİ YANSITMAYAN PROPAGANDA POSTERLERİ

s.434


Albert Sorel

s.435


Frederick Gustavus Burnaby

Rudyard Kipling tarafından yazılmış ve 10 Şubat 1899'da The New York Sun'da yayınlanmış olan "The White Man's Burden" (Beyaz Adamın Yükü) isimli şiir, İngiltere'yi temsil eden John Bull ile Amerika'yı temsil eden Sam Amca'nın beyaz olmayan ırklar üzerinde hakimiyetini ima ediyordu.

s.436

İngiliz derin devletinin ABD üzerindeki etkisi, Büyük Yakınlaşma (Great Rapprochement) olarak adlandırılıyordu. İngiltere'yi sembolize eden John Bull ve ABD'yi temsil eden Sam Amca tiplemelerinin el ele verdiği propaganda posterleri her yerdeydi.



s.440

Wellington House, sadece Türklere karşı kara propaganda yapmakla kalmıyor aynı zamanda İngiliz halkının savaş haberlerini sansürlü ve taraflı olarak almasını sağlıyordu. Savaşa çağrı ilanları yoğundu; fakat kimse gerçekte cephede neler olduğunu bilmiyordu.

s.443

Arnold J. Toynbee'nin (üstte), İngiliz tarihçi ve siyasetçi James Bryce (altta) ile birlikte yazdığı The Treatment of Armenians in the Ottoman Empire (Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermenilere Yapılan Muamele) adındaki propaganda kitabı. Toynbee, daha sonra, kitapta yer verdiği iddialardan dolayı pişmanlık duymuştur.



s.444

Faiz El-Ghusei tarafından yazıldığı iddia edilen Martyred Armenia (Şehit Ermenistan) isimli propaganda kitabı. Tarihçiler, Osmanlı'da çeşitli bürokratik görevlere gelmiş bu isimde hiç kimseye rastlamamışlardır.

s.445

(Üstte sağda) 1906 yılına ait Osmanlı Ermeni aile resmi



(Üstte solda) Osmanlı'da birçok madalya almış başarılı bir Ermeni sporcu Vahram Papazian

(Yanda) Osmanlı'da 1908'de kurulan ilk futbol kulüplerinden Ermeni Futbol Kulübü. Fotoğrafın çekiliş tarihi 1911

s.447

Osmanlı'da çeşitli gazeteler, İngiliz mandasını kabul ettirmek için propaganda yapanları sürekli olarak deşifre etmiş ve kınamıştır.



s.448

(Sağda) Islahat Fermanını (Hatt-ı Hümâyûn-û) yürürlüğe koyan Sadrazam Mehmed Emin Âli Paşa. (Sol altta) Yürürlüğe giren Islahat Fermanı ile, Osmanlı'da Müslüman olmayan nüfus, Müslümanlarla aynı haklara sahip olmuştur. O tarihten itibaren devletin üst kurumlarında Ermeniler de yer almış, bakan ve milletvekili olmuş ve Türk halkını temsil etmişlerdir.

s.449

Ermeni devlet adamlarımızın ve paşalarımızın olması her zaman bizim için onur kaynağıdır.



(Solda) Osmanlı döneminde Ermeni Milletvekilleri

s.453


Wellington House propagandaları, Osmanlı'nın bir kısım Hintli ve Arap tebası üzerinde etkili olmuş, bazı Hintliler, İngiliz saflarında savaşa katılmışlardır.

s.454


GERÇEĞİ YANSITMAYAN PROPAGANDA POSTERLERİ

Günümüzde süregelen Ermeni meselesi, çeşitli propaganda posterleri ve çizimleriyle, sistemli yapılan provokasyonlarla tüm dünyaya empoze edilmiştir. Bu kara propagandanın mimarı, İngiliz derin devletidir.

s.457

Türkler ve Ermeniler, yüzyıllarca bir arada yaşamış iki millettir. Kaynaşmış, bir bütün olmuşlardır. Bu birlikteliği bozan İngiliz derin devleti olmuştur.



(Yanda) Osmanlı'da bir Ermeni ailesi

(Altta) Osmanlı'da Ermeni doktor kadrosu

s.458

Sam Amca ve John Bull'un dünya hakimiyetini gösteren propaganda çizimleri, I. Dünya Savaşı'nda sıklıkla kullanılmıştır. İngiliz derin devleti, ABD'yi kendi hakimiyetine almış, dilediği gibi yönetmiştir.



s.459

Sir Gilbert Parker

s.463

Hitler'in propaganda bakanı Joseph Goebbels



İngiliz derin devleti, propaganda silahını II. Dünya Savaşı sırasında da kullanmış, provokatif yalan haberler, ABD'nin savaşa girmesini sağlamıştır. Bunun sonucunda İngiltere, savaşın galibi olmuştur.

s.465


İngiliz derin devleti, daima sözde barbarlığı yok etme adına ortaya çıkmış; fakat elini attığı her yere daha korkunç bir vahşet getirmiştir.

s.470


İngilizler ve Anzaklar Gelibolu Yarımadası'nda.

Kıyılarda tutunabilmek için siperler kazan bu askerlere, Gelibolu'ya çıkma izni verilmemiştir. (1915)

s.471

18 Mart 1915 tarihinde gerçekleşen deniz muharebesinde İngiliz ve Fransız savaş gemileri etkisiz hale getirilmiştir.



(Üstte) Çanakkale Savaşı'nda kahramanlık destanı yazan Seyit Onbaşı

s.472


Türk ordusu, 250 bin şehide rağmen Çanakkale'de geçit vermemiştir.

s.473


Çanakkale Savaşı'nın çocuk kahramanları, Türk olmanın ne demek olduğunu tüm dünyaya göstermişlerdir. Galatasaray Lisesi, 1915 ve 1916 yıllarında tek bir mezun bile verememiştir.

s.475


(Üstte) İstanbul Boğazı'nda itilaf devletleri donanması ve şehri havadan kontrol eden Fransız uçağı

(Altta) İstanbul'un işgali sırasında Boğaz'daki İngiliz donanması

s.477

(Üstte) Harbiye-Şişli yolu üzerinde işgal kuvvetlerinin yürüyüşü



(Ortada ve solda) İngiliz askerleri Beyoğlu'nda geçit töreninde

(Sağda) İstiklal Caddesi'nde işgal kuvvetleri

s.480

1900'lerde İstanbul



s.481

Üstte) İşgal kuvvetleri Taksim'de

(Altta) İşgal yıllarında Karaköy Limanı'nda İngiliz Birlikleri

(Sol üstte) İşgal kuvvetleri İstanbul'da

s.483

Yemen'de 7. Kolordu Komutanı Tevfik Paşa ve pek çok vatansever komutan, İngiliz derin devletine geçit vermedikleri için sürgün edilmişlerdir.



(Yanda) Savaşa gitmeden önce ayakkabısını temizleyen Türk askeri

s.484


Mondros Mütarekesi sonrasında, 13 Kasım 1918'de İstanbul Boğazı'nda demirlemiş işgal kuvvetlerine ait donanma

s.485


(Üstte) Fransız işgal kuvvetleri komutanı Louis Franchet d'Espèrey, Galata'dan Şişhane'ye girerken

(Altta) İstanbul Limanı'nda Fransız Louis Franchet d'Espèrey ile İngiliz Edmund Alalenby'in buluşması

s.487

(Üstte) Soldan sağa, İngiltere Başbakanı David Llyod George, İtalya başbakanı Vittorio Orlando, Fransa Başbakanı Georges Clemenceau, ABD Başkanı Woodrow Wilson Paris Konferansı'nda



(Solda) Paris Konferansı'ndan bir kare

s.488


Almanya ile yapılan Versailles Antlaşması'nın resmedildiği bir tablo. Bu anlaşma ile belirlenen ağır sömürge şartları, pek çok tarihçiye göre, Almanya'da Nazi Partisi'nin yükselmesine neden olmuştur.

s.490


İzmir'in Yunan işgali sırasında, Yunan ideallerini temsil eden bir çizim.

Yunanların emperyalist ihtirasları, İngiliz derin devleti tarafından kullanılmıştır. Yunanlar, aldatıldıklarını çok geç anlamışlardır.

s.491

(Solda) İşgal Kuvvetleri İzmir'e çıkarken



İngiliz derin devleti, Yunanistan'a İzmir'i vaat etmişti.

(Üstte) Yunan Ordusu İzmir limanında

(Solda) Resimde, bu vaade inanan Yunan askerlerinin İzmir'de geçit töreni görülüyor.

s.493


(Üstte) Mondros Mütakeresi'nin imzalandığı gemi

(Ortada) Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra Boğaz'da işgal gemileri

(Altta) Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra işgal edilen bölgelerin haritası

Bugünkü sınırlar

İtilaf Devletlerinin birlikte işgal ettiği yerler

Yunanlar


İngilizler

Fransızlar

Ermeniler

Gürcüler


İtalyanlar

s.494


Dolmabahçe Sarayı önünde talim yapan İtalyan askerleri.

s.495


İstanbul'un işgali sırasında Marmara sahilinde taşkınlık yapan İngiliz askerleri ellerinde içkileriyle

s.497


(Üstte) İşgal yılarında Dolmabahçe önündeki itilaf devletlerine ait gemiler

(Ortada) İşgal kuvvetleri Sarayburnu'na asker çıkarırken

(Sağda) 1910 yılında Amerika'da yayınlanan The Saturday Evening Post'un kapağında, barbar ve vahşi bir biçimde çizilmiş Türk askeri resmi. O dönemde ABD basını, Ortadoğu ile ilgili bütün istihbaratı İngilizlerden almakta ve bunun sonucunda korkunç bir "Türk" algısı oluşmaktaydı. (Türk Milletini tenzih ederiz.)

s.499


(Üstte) Kuva-yi Milliye'nin Adapazarı'na girdiği günlerde çekilmiş bir fotoğraf

(Altta) Sivas Kongresi yıllarında Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları

s.502

(Üstte solda) İngilizlerin tutukladığı 15-16 yaşlarıda bir Kuva-yi Milliyeci Türk genci (Temmuz 1920)



(Üstte sağda) İngilizlerin esir aldığı Kuva-yi Milliyeciler

(Altta) Meclis'in dualarla açılışı. Açılış için özellikle Cuma günü tercih edilmiştir.

s.504

(Üstte solda) Galata Kulesi'nin İngiliz derin devleti tarafından tercih edilmesinin en büyük sebeplerinden biri, kuleden şehrin her yerinin görülebilmesidir.



(Ortada) Fransız işgal kuvvetleri Galata Köprüsü'nün üzerinde

(Altta) Galata Köprüsü'nün önüne yerleştirilen İngiliz Donanmasına ait denizaltı, İngiliz derin devletinin kendince yaptığı gövde gösterilerinden biriydi.

s.505

İşgal kuvvetlerinin bando takımı Galata Köprüsü'nde



s.506

İşgal yıllarında üzerinde İngiliz bayrağı dalgalanan Galata Kulesi ve Kule girişi önündeki işgalci İngiliz askerleri

s.507

(Sağda) İngiliz Postanesi, Galata'da, İngiliz Deniz Hastanesi'nin hemen karşısında bulunur. Bu bina işgal döneminde İngilizler tarafından istihbarat amacıyla kullanılmıştır.



(Solda) Galata Kulesi'nin sokağında bulunan, işgal döneminde binlerce Türk insanının fişlendiği, işkence gördüğü, Kuva-yi Milliye hareketine karşı casusluk faaliyetlerinin yürütüldüğü İngiliz Karakolu. Bina, önce İngiliz Hapishanesi olarak inşa edilmiş, ancak İngilizler İstanbul'u işgal ettikten sonra karakola dönüştürülmüştür.

(Sağda ve altta) İngiliz Deniz Hastanesi (Bahriye Hastanesi). Galata Kulesi'nin hemen sol altında bulunan küçük kule, İngiliz Bahriye Hastanesi'nin Rasat Kulesi'dir. İstanbul'un işgali sırasında İngilizler, bu kuleden İstanbul'a giren gemileri gözetlemiş ve istihbarat toplamışlardır.

s.508

(Üstte) Galata Mevlevihanesi'ndeki dervişler



(Altta) İngiliz derin devleti elemanlarının karargah haline getirdikleri Kroecker Oteli.

Otelin bodrum katları işkence odaları olarak kullanılmıştır.

s.509

(Sağda) Gatala Mevlevihanesi Müzesi'nden bir görünüm.



(Altta) Gatala Mevlevihanesi'nin temsili resmi

s.510


(Üstte) Galata Köprüsü üzerinde İngiliz deniz piyadeleri

(Altta) Galata Köprüsü üzerinde İşgal kuvvetleri

s.511

Galata Köprüsü önünde, sözde halka baskı yapmak amacıyla tutulan İngiliz denizaltısı



s.514

İşgal kuvvetlerine ait donanmalar İstanbul sularında

s.515

16 Mart 1920'de işgalci İngilizler, Şehzadebaşı'ndaki Mızıka Karakolu'nu basıp dört askerimizi şehit etmiş ve çok sayıda askerimizi de yaralamışlardı.



s.517

(Sağda) İngiliz askerleri Galata Kulesi'nde

(Altta) İngiliz mandasını savunan Damat Ferid Paşa

s.520


Bediüzzaman ve Hutuvat-ı Sitte isimli eseri

s.522


Milli Mücadele yıllarında, cepheye gerek kağnılarla gerekse sırtlarında cephane taşıyan Türk kadınları

s.523


İngiliz derin devleti, yıllarca Müslüman alemi içinde mezhepçilik, aşiretçilik gibi unsurları yaygınlaştırmış ve Müslümanlar arasında bölücülük çıkarmıştır.

s.525


Lloyd George

s.526


Lord Curzon

s.527


Somerset Arthur Gough-Calthorpe

s.528


John Michael de Robeck

George Francis Milne

s.530

(Küçük resim) İngiliz derin devletinin Osmanlı'da isyanları organize etmek için gönderdiği ajanlar: Gertrude Bell ve T. E. Lawrence



(Altta) Bell ve Lawrence, Churhill ile birlikte Kahire Konferansı için Mısır'da.

s.531


(Üstte) Sir Charles Harington Harington

(Ortada) İsmet İnönü, İstanbul İşgal Orduları Başkomutanı Sir Charles Harington Harington'un veda partisinde

(En altta) Sir James Marshall-Cornwall

s.534


1920'de imzalanan Sevr Antlaşması'na göre sınırları belirlenmiş Türkiye Cumhuriyeti haritası. Bu ihanet antlaşması, Atatürk'ün başlattığı Milli Mücadele vesilesiyle geçersiz kılınmıştır.

Sevr Antlaşmasına göre sınırlar

Sevr Antlaşmasına göre Boğazlar bölgesi

Sevr Antlaşmasına göre Yunan idare bölgesi

Sevr Antlaşmasına göre İtalyan nüfuz bölgesi

Sevr Antlaşmasına göre İngiliz nüfuz bölgesi

Sevr Antlaşmasına göre Fransız nüfuz bölgesi

Wilson’a göre Ermenistan’a ayrılacak yerler

Lausanne Antlaşmasına göre sınırlar

Lausanne Antlaşmasına göre Boğazlar bölgesi

Lausanne Antlaşmasına göre Askersiz bölge

s.535


(Üstte Solda) Sevr Antlaşmasını imzalayan Osmanlı heyeti. Soldan sağa; Rıza Tevfik, Damat Ferid Paşa, Hadi Paşa, Reşid Halis.

(Üstte Sağda) Damat Ferid Paşa, Sevr'de trenden inerken

(Altta) Türk topraklarının itilaf Devletleri'ne teslim edildiği Sevr Antlaşması'na imzalar atılırken

s.537


14 Mayıs 2016 tarihli New York Times Gazetesi, I. Dünya Savaşı sırasında gizli olarak imzalanan ve Osmanlı topraklarını parçalara ayıran Sykes-Picot Antlaşması'nın 100. yıl dönümünde, dönemin ABD Başkanı Woodrow Wilson tarafından hazırlanan bu haritayı yayınladı. Amaç, Sykes-Picot'nun hala geçerli olduğunu hissettirmek, İngiliz derin devletinin parçalama planının hala gündemde olduğu imajını vermekti.

(Solda) Amerikan Ulusal Arşivi'ndeki 867.00/883 numaralı belgeye göre, gizlice planlanan İstanbul Devleti Projesi'nin haritası

s.538

Mustafa Kemal Atatürk



s.539

(Üstte) Kurtuluş Savaşı'nda İstanbul Hükümeti'nin Kuva-yi Milliye'ye karşı kurduğu Kuva-yi İnzibatiye.

(Üstte sağda) İngiliz İstihbarat subayı Binbaş Edward William Charles Noel

(Altta) İşgal yıllarında İstanbul

s.541

(Üstte) İstanbul'un kurtuluşu sonrasında Galata Köprüsü üzerinde Türk Ordusu'nun resmi geçidi



(Altta) 6 Ekim 1923, Şükrü Naili Paşa'nın komutasındaki kahraman Türk ordusu, Gatala Köprüsü'nden geçerken, İstanbulluları selamlıyor.

s.543


Çocuklar savaşı, kavgayı, yıkımı, zulmü hak etmezler. Ancak İngiliz derin devletinin dünya üzerinde oluşturduğu kabus, bu zulüm sisteminin içinde yaşayan çocukların yüzlerinden okunmaktadır.

s.550


(Üstte) İngiliz derin devletinin başlattığı Anglo-Boer Savaşı sonrasında İngiliz birliklerinin Güney Afrika'dan ayrılmadan önceki son resmi geçitleri.

(Solda) Güney Afrika'da İngiliz askerleri.

s.551

(Üstte) İngiliz derin devleti, Afrika'dan bazı gençleri Avrupa üniversitelerine yerleştirmiş ve onların büyük kısmını, derin devletin Afrika'da faaliyet gösterecek adamları haline getirmiştir.



(Sağda) İngiliz derin devleti, Hindistan'dan getirdiği işçileri Güney Afrika'ya yerleştirmiştir. Bu kişiler sadece üzerlerindeki numaralarla tanıtılmıştır.

s.552


Zulu Kabilesi'nden işçiler, Güney Afrika Kimberley'de De Beers elmas madenlerinde köle olarak çalıştırılıyorlardı. 1887-88 yıllarında ırkçı İngiliz diplomat Cecil Rhodes, De Beers'i de içine alan elmas yataklarını İngiltere'deki Consolidated Mines firmasının bünyesine almıştır.

s.553


(Sol üstte) 1922'de Mudanya Mütarekesi'nin imzalandığı bina

(Sağ altta) Aynı binanın önünde İsmet Paşa

(Sol altta) General Harington

s.555


Türk heyeti Lozan Görüşmeleri'nin yapılacağı İsviçre'nin Lozan şehrinde

s.556


William Ewart Gladstone

s.557


(Üstte) Sevr Antlaşması'nın imzalanmasının ertesi günü İzmir'de çekilen fotoğraf

(Altta) Damat Ferid ve Sevr heyeti

s.559

(Solda) I. Dünya Savaşı sonrasında imzalanan anlaşmaların ülkeleri ne konuma getirdiğini temsil eden bir karikatür



(Sağda) Venizelos Sevr Antlaşması'na imza atarken

s.561


İsmet İnönü ve Mustafa Kemal Atatürk

s.562


Irak Cephesi'ndeki Türk askerleri, Musul Merkez Komutanlığı önünde

s.563


Musul'un Osmanlı dönemine ait en eski ikinci camisi olan Hema Kado Camii, 2015 yılında gerçekleşen terör saldırıları sonucu yıkılmıştır.

s.565


(Üstte) Osmanlı idaresi altındaki Bağdat

(Solda) Irak'taki Osmanlı Süvari Birliği

s.566

Abdülhamid'in özel fonlarına ait madencilik tesisi



s.567

(Sağda) Osmanlı hakimiyeti altında Bağdat halkı

(Altta) Bağdat'ta Türk ordusuna ait kışlalar

s.569


(Üstte) Balkan Savaşı'nda Türk askerleri

(Altta) Balkan Savaşı sırasında göç etmek zorunda kalan Müslümanlar

s.571

İngilizlerin Kut'daki yenilgilerini temsil eden Almanlar tarafından çizilmiş bir karikatür



(Sağda) Berlin'de çıkan 30 Nisan 1916 tarihli Vorwaerts Gazetesi'nin manşetinde Kut-ül Amare'de İngiliz ordusunun teslim olduğuna dair haber.

s.572


Kut-ül Amare Savaşı'nda cephedeki Türk askerleri

s.573


(Üstte) Kut bölgesindeki İngiliz ve Hintli askerler

(Altta) Kut-ül Amare'de esir alınan İngiliz askerleri

s.574

Ali İhsan Paşa



s.576

Parçalanan Osmanlı topraklarının manda ve petrol paylaşımının gerçekleştirildiği San Remo Konferansı'na katılan delegeler

s.577

Milli Mücadele'de kahraman Türk askerleri



s.580

İngiltere'yle sürdürülen Musul görüşmeleri sırasında Berlin'deki Türkler, "Musul Türk kalacak" sloganı atıyorlar. (22 Ekim 1925)

s.581

27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelen Mustafa Kemal, bir gün sonra yaptığı konuşmada, Musul, Kerkük ve Süleymaniye'yi Milli Sınırlar içinde saymıştır.



s.584

(Üstte) Lozan Görüşmeleri'nde İsmet İnönü ve Türk delegeleri

(Altta) Lozan Görüşmeleri'nde Lord Curzon

s.585


Lozan Görüşmeleri sırasında Türk delegelerinin kaldığı otel

s.588


Kürtlerle Türkler yaklaşık bin yıldır birlikte, kardeşçe yaşayan iki millettir. İstiklal Savaşı'nda büyük kahramanlıklarla mücadele eden Kürt Reşo'nun hikayesi bunun canlı örneklerinden sadece biridir.

s.589


(Solda) Osmanlı'da bir Kürt kadını ve çocuğu

(Altta) Osmanlı'da Kürt, Ermeni ve Türk kadınları

s.591

Lozan'da Musul meselesinin görüşüldüğü yıllarda Musul'dan manzaralar



s.594

Musul meselesinde çözümün Milletler Cemiyeti'ne bırakılması, İngiliz derin devletinin ısrarıydı. İngiliz derin devleti, baskı altında tuttuğu bu kurumun, mutlaka kendi isteğine uygun şekilde karar vereceğini biliyordu.

s.596

1902 yılında Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı olan Musul'da yaşamı gösteren fotoğraflar. İngiliz derin devletinin getirdiği zulüm sistemi, Musul üzerinde halen devam etmektedir. Musul halkı, bugün bile, Osmanlı idaresindeyken yaşadığı barış dolu günlerin özlemini çekmektedir.



s.597

1920'de Musul'da bir Ortodoks ayini sırasında farklı dinlerden insanlar bir arada

s.599

(Sağda) İngiltere işgali sonrası Irak



(Altta) 1914 yılında Irak'ta İngiliz askerleri

s.600


İngiliz derin devleti, hem Avrupa hem de Ortadoğu'ya hakim, güçlü bir Türk hakimiyetini asla istememiş, tüm gücüyle bunu engellemeye çalışmıştır.

s.603


(Üstte) İsmet Paşa Lozan Antlaşması'nı imzalarken (1923)

(Altta) Lozan Görüşmeleri'nin yapıldığı salon

s.605

Lozan Görüşmeleri'nin yapıldığı, Ouchy (Uşi) Şatosu.



s.608

(Solda) 1899 Yılında Cudi Dağı'ndaki Nasturiler.

(Üstte) Nasturi Ayaklanmasına dair bir resim. Nasturiler, İngiliz derin devleti tarafından petrol bölgelerini kontrol altına almak amacıyla kışkırtılmışlardır.

s.611


Musul, zengin petrol yataklarına sahip bir beldedir. Bu nedenle tarih boyunca İngiliz derin devletinin hedefinde olmuştur.

s.613


(Sağ üstte) Şeyh Said ve diğer isyancılar tutuklandıktan hemen sonra.

(Altta sağda) Şeyh Said, idamdan bir saat önce.

Şeyh Said isyanı, İngiliz derin devletinin kontrolünde gerçekleşmiştir.

s.615


Üstte 1914, altta ise 1918 yılına ait Bağdat manzaraları

s.617


Kendi toprağımız olan Musul üzerinde, sinsice suni bir Kürt sorunu üretilmiştir.

(Altta) Musul'un temsili resmi

s.619

PKK'nın ilk bayrağı, üzerinde orak çekiç sembolleri olan kızıl komünist bayraktır.



PKK toplantıları Marks, Engels ve Lenin posterleri altında yapılmaktadır.

s.625


Osmanlı'ya büyük bir yük olan kapitülasyonlar, 1914 yılında kaldırılmış, fakat I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmamız kapitülasyonları yeniden karşımıza çıkarmıştır.

(Altta) I. Dünya Savaşı'nın bittiği yıl, yoksul düşen Osmanlı halkına bir hayırsever ekmek dağıtıyor.

s.626

Lozan heyeti



s.629

Lord Curzon ve eşi, İngiliz derin devletinin günümüzde de önemli sembolleri arasında bulunan "fil" üzerinde gezinti yaparken

s.633

Geçmişte olduğu gibi bugün de özellikle Afrika'da sömürülen ülkeler gitgite fakirleşmekte ve kıtlıkla boğuşmakta, sömürenler ise zenginleşmektedirler.



s.634

İngiliz Yüksek Komiser Vekili Sir Nevile Meyrick Henderson

s.635

İşgal yıllarında su kuyruğundaki Türk halkı



s.639

1800'lerin sonlarından İstanbul manzaraları

s.644

Charles Darwin'in 24 Kasım 1859'da yayınlanan kitabı Türlerin Kökeni



s.645

Fransız biyolog Louis Pasteur

s.646

Rus biyolog Alexander Oparin



Evrimciler, hayatın ilkel dünyada tesadüfen oluştuğu iddiasına delil olarak, çoğu zaman Amerikalı kimyacı Stanley Miller'in deneyini gösterirler. Oysa, yarım asırdan fazla bir zaman önce gerçekleştirilen deney, ilerleyen yıllarda ortaya çıkan bulgularla tüm bilimsel anlamını yitirmiştir.

s.647


Tanınmış evrimci kaynakların da kabul ettiği gibi, hayatın kökeni konusu, evrim teorisi için en büyük açmazdır.

s.649


Canlı hücrelerinin çekirdeğinde yer alan DNA, dört ayrı molekülün farklı dizilimlerinden oluşan bir bilgi bankasıdır. Canlıya ait bütün fiziksel özelliklerin şifreleri buradadır. İnsan DNA'sı kağıda döküldüğünde, ortaya yaklaşık 900 ciltlik bir ansiklopedi çıkacağı hesaplanmaktadır. Böylesine olağanüstü bir bilgi, tesadüf kavramını tümüyle geçersiz kılmaktadır.

s.651


SAHTE

Lamarck zürafaların, ceylan benzeri hayvanlardan türediklerini ve yüksek ağaçların yapraklarını yemek için çabalarken nesilden nesile boyunları uzadığını iddia etmişti. Fakat Lamarck'ın bu iddiası bilimsel bulgular tarafından yalanlandı ve yanlış bir varsayım olarak tarihe geçti.

s.653

bacak


anten

gözler


Evrimciler yüzyılın başından beri sinekleri mutasyona uğratarak, faydalı mutasyon örneği oluşturmaya çalıştılar. Ancak on yıllarca süren bu çabaların sonucunda elde edilen tek sonuç, sakat, hastalıklı ve kusurlu sinekler oldu. Solda: Normal bir meyve sineğinin kafası. Sağda: Mutasyona uğramış diğer bir meyve sineği.

ağız


s.656

YAŞAYAN FOSİLLER EVRİMİ YALANLIYOR

Fosil kayıtları, canlıların, sahip oldukları tüm özelliklerle bir anda var olduklarını ve en küçük bir değişiklik geçirmediklerini göstermektedir. Balıklar hep balık, böcekler hep böcek, sürüngenler hep sürüngen olarak var olmuştur. Türlerin aşama aşama evrimleştiği iddiasının bilimsel hiçbir geçerliliği yoktur.

Güneş Balığı

Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi

Yaş: 54 – 37 milyon yıl

Deniz Kestanesi

Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi

Yaş: 295 milyon yıl

Çayır Sivrisineği

Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi

Yaş: 48-37 milyon yıl

s.657


Deniz Yıldızı

Dönem: Paleozoik zaman, Ordovisyen dönemi

Yaş: 490 – 443 milyon yıl

Huş Ağacı Yaprağı

Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi

Yaş: 50 milyon yıl

Köpüklü Ağustos Böceği

Dönem: Mezozoi zaman, Kretase dönemi

Yaş: 125 milyon yıl

Sekoya Yaprağı

Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi

Yaş: 50 milyon yıl

s.660

SAHTE


Evrim yanlısı yayınlarda yandakine benzer hayali "ilkel" insan resimleri sıklıkla kullanılır. Bu hayali resimlere dayanarak oluşturulan haberlerdeki tek kaynak, yazan kişinin hayal gücüdür. Ancak evrim, bilim karşısında o kadar büyük yenilgi almıştır ki artık bilimsel dergilerde evrimle ilgili haberlere daha az rastlanmaktadır.

s.671


Gözü ve kulağı, kamera ve ses kayıt cihazları ile kıyasladığımızda bu organlarımızın söz konusu teknoloji ürünlerinden çok daha kompleks ve kusursuz yapılara sahip olduklarını görürüz.

s.672


Pencereden dışarıdaki manzaraya bakan bir insan, gerçekte, dışarıdaki değil, beynindeki manzaraya ait görüntüyü seyreder.

IŞIK


ELEKTRİK SİNYALİ

İnsanın gözüne ulaşan ışık, gözdeki hücreler tarafından elektrik sinyaline dönüştürülerek, beynin arkasındaki görme merkezine gelir. Beynimizin içindeki "bir şuur", beyne gelen elektrik sinyallerini manzara olarak algılar.

ELEKTRİK SİNYALİNDEN OLUŞAN MANZARA GÖRÜNTÜSÜ

s.674


Beynimizde oluşan görüntü, sadece elektrik sinyallerinin oluşturduğu bir algılar silsilesidir. Beynimizde, ne dışarıdaki dünya ne ışık ne de ses vardır.

s.677


Geçmiş zamanlarda timsaha tapan insanların inanışları ne derece garip ve akıl almazsa, günümüzde Darwinistlerin inanışları da aynı derecede akıl almazdır. Darwinistler tesadüfleri ve cansız şuursuz atomları, cahilce adeta yaratıcı güç olarak kabul ederler. Hatta bu batıl inanca bir dine bağlanır gibi bağlanırlar.
ARKA KAPAK


Yüklə 1,95 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   35




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə