Süt dişlerinde çürük Çürüğü başlatan faktörler süt dişlerinde ve



Yüklə 466 b.
tarix05.02.2018
ölçüsü466 b.
#25017


Süt dişlerinde çürük...


Çürüğü başlatan faktörler süt dişlerinde ve

  • Çürüğü başlatan faktörler süt dişlerinde ve

  • sürekli dişlerde aynı olmasına karşın, süt

  • dişlerinde çürüğün ilerlemesini etkileyen

  • bazı özel faktörler vardır;



Süt dişi sürdükten sonra ilk üç yıllık dönemde

  • Süt dişi sürdükten sonra ilk üç yıllık dönemde

  • çürüge dayanıklıdır, fizyolojik rezorbsiyonun

  • başlamasiyla osteoklastik aktivite artar, ve dişin

  • sert dokularinda meydana gelen dekalsifikasyon

  • nedeniyle süt dişinin çürüge karşi direnci azalır.

  • Oysa daimi dişler hayat boyu odontoblastlar

  • tarafindan fizyolojik sekonder dentin yapımı ve

  • dentin kanallarinin tikanmasi nedeniyle diş

  • etkenlere karşi gittikçe dayaniklilik kazanirlar ve

  • yaşlandikça da çürüge karşi dirençli hale gelirler.



Süt dişlerinde mine ve dentinin

  • Süt dişlerinde mine ve dentinin

  • kalsifikasyonu dogum öncesi ve sonrasi

  • olmak üzere iki ayri dönemde olur.

  • Prenatal mine daha homojen ve daha iyi

  • kalsifiyedir.

  • Postnatal mine ise daha yogundur ancak

  • kalsifikasyonu düzenli degildir.



Aynı şekilde süt dişlerinin DENTİNİNDE DE

  • Aynı şekilde süt dişlerinin DENTİNİNDE DE

  • Prenatal dentin tabakası daha homojen ve

  • daha iyi kalsifiye iken,

  • Postnatal dentin daha kompakt ve daha

  • pörözdür.

  • Bundan dolayı geçirgenliği daha fazladır.

  • Süt dişi mine ve dentininin bu histolojik

  • özellikleri onların çürüğe direncini azaltır.



Büyük hacimli ve genç bağ dokusu

  • Büyük hacimli ve genç bağ dokusu

  • karakterindeki süt dişi pulpasının ve dişin

  • etrafındaki dokuların dolaşım kapasitesinin

  • yüksekliği fizyolojik bir hiperemi

  • meydana getirerek dişin yapı bakımından

  • zayıflamasına ve çürüğe hazır duruma

  • geçmesine yol açar.



Süt dişlerinde çürük prevalansi yaşa artiş

  • Süt dişlerinde çürük prevalansi yaşa artiş

  • göstermektedir. Buna göre;

  • 1yaşinda % 5

  • 2 yaşinda % 10

  • 3-4 yaşinda % 40-55

  • 5 yaşinda % 75

  • oranında çürük görülmektedir.



Çürüğün lokalizasyonu da yaşlara bağlı olarak farklılık gösterir. Dişlerin farklı yüzeylerinin çürüğe ne derece yatkın olduğu bilinirse, erken teşhisde o derece kolay olur.

  • Çürüğün lokalizasyonu da yaşlara bağlı olarak farklılık gösterir. Dişlerin farklı yüzeylerinin çürüğe ne derece yatkın olduğu bilinirse, erken teşhisde o derece kolay olur.

  • İki yaşındaki çocuklarda çürük lezyonlarının % 60’ından fazlası dişlerin okluzal yüzeylerinde görülmektedir. Oysa bu yaşta süt kesicilerin aproksimal çürükleri ancak % 25 civarındadır.



Okluzal ve aproksimal yüzeylerin çürüğe yatkınlığının farklı oluşu;

  • Okluzal ve aproksimal yüzeylerin çürüğe yatkınlığının farklı oluşu;

  • süt kesiciler arasında görülen

  • fizyolojik diestamalar ve süt ikinci azı dişinin

  • yeni sürmüş olması nedeniyledir.



  • Süt azılarda aproksimal çürükler ancak 8 yaş

  • civarında okluzal çürükler kadar yaygınlaşır.



Okul öncesi dönemde pit ve fissürlerin anatomik yapısı nedeniyle okluzal yüzeyler çürüğe en hassas bölgelerdir.

  • Okul öncesi dönemde pit ve fissürlerin anatomik yapısı nedeniyle okluzal yüzeyler çürüğe en hassas bölgelerdir.

  • Ancak 6 yaşında sürekli 1. Azının sürmesiyle süt dentisyonunda ki fizyolojik diestamalar kapanmaya başlar. Bu aralıkların kapanması ve kontakt bölgelerinin oluşması ile aproksimal çürük insidansında artış görülür.



Süt dişlerinin aproksimal düz

  • Süt dişlerinin aproksimal düz

  • yüzeylezyonlari kontakt

  • noktasinin biraz altindan başlar ve erken

  • teşhis ancak radyografik inceleme ile

  • saglanir.

  • Süt dişlerinin aproksimal

  • yüzeylerinin çürüge yatkinligi incelendiginde

  • distal yönde çürük insidansinda artiş

  • gözlenir.



Süt azılarında başlangıç halindeki lezyonların klinik olarak tesbiti oldukça zordur.

  • Süt azılarında başlangıç halindeki lezyonların klinik olarak tesbiti oldukça zordur.

  • Özellikle başlangıç halindeki çürük lezyonları fark edilmeyebilir.

  • Bunun nedeni süt azıların kontakt noktalarının düz ve geniş olmasıdır. Düzlem biçimindeki bu alanlarda sontla muayene yapmak mümkün olmaz.

  • Bu nedenle mutlaka radyografik muayene gereklidir.



Süt dişlerinde çürük lezyonlari hizla ilerledigi ve pulpa ile dişin diş yüzeyi arasindaki mesafe az oldugu için aproksimal lezyonlarin başlangiç halindeki demineralizasyonu tespit edildiginde genellikle histolojik olarak dentinde de çürük başlamiştir.

  • Süt dişlerinde çürük lezyonlari hizla ilerledigi ve pulpa ile dişin diş yüzeyi arasindaki mesafe az oldugu için aproksimal lezyonlarin başlangiç halindeki demineralizasyonu tespit edildiginde genellikle histolojik olarak dentinde de çürük başlamiştir.

  • Bu sebepten radyolojik olarak görülen mine çürüklerinin restorasyonu hemen yapilmalidir.



  • Süt dişlerinde saptanan aproksimal lezyonlarin 1 sene içinde dentine ve pulpaya ilerledigi gözlenirken, sürekli dişlerde çürügün ilerlemesi için geçen süre 2-3 yildir. Süt dişlerinde çürügün bu denli hizli yayilmasinin nedeni minenin inceligi ve kalsifikasyonun daha az olmasidir.



Daimi dişlerde mineral içerik % 97 iken süt dişlerinde % 86 dir.

  • Daimi dişlerde mineral içerik % 97 iken süt dişlerinde % 86 dir.

  • Daimi dişlerde organik içerik % 3 civarindadir. % 0. 5 civarinda ise porlar vardir. Süt dişlerinde porlarin miktari % 1 civarindadir. Süt dişlerinin daimi dişlerden daha beyaz olmasinin nedeni por hacminin daha fazla olmasidir.

  • Minenin demineralizasyonu ile por hacmi artar, bu kisimlar hava ile doldugundan opasiteler görülür.

  • Çürügün daha ilerlemesiyle porlarin bakteri, bakteri toksinleri vb. birikinlerle dolmasi ile renk degişikligi meydana gelir.



Dentin Çürüğü

  • Ağrı şikayeti ile dişhekimine başvuran çocuklarda muayene sırasında çocukların çoğunda ağrının nedenini ara yüz çürükleri değil, bu bölgede biriken yiyecek artıklarından dolayı meydana geldiği görülür.

  • Erişkinlerde arayüz çürüklerinde dişeti papili hipertrofiye ugrayarak araligi doldurur. Çocuklarda ise böyle bir durumda dişeti atrofiye ugrar. Bu bölge yiyecek retansiyonuna elverişli hale gelir. Işte bu şekilde gida artiklarinin yarattigi agriya SEPTAL AGRI denir. Arayüz temizlenip yikandiktan sonra dişe künt bir aletle dokunuldugunda agri oluyorsa o zaman pulpitisten şüphelenmek gerkir.



  • Süt dişlerinin derin dentin çürüklerinde pulpaya yaklaşmaksizin hatta pulpayi zedelemeksizin uygun dir kavite hazirlamak hemen hemen olanaksizdir. Kavite ya yeterince hazirlanamaz, bir süre sonra dolgu düşer, yada pulpayi expoz endişesi ile pulpa expoz edildigi halde fark edilmeden üzerine dolgu konur. Bu durumda çocuk ertesi gün şiddetli agrilar veya bir apse ile gelir. Derin dentin çürüklerinde tedavi mutlaka çürügün oluşumuna göre indirekt kuafaj yada amputasyon olmalidir.



GENÇ SÜREKLİ DİŞLERDE ÇÜRÜĞÜN LOKALİZASYONU

  • Bu yaş grubunda çürügün lokalizasyonu çoktan aza dogru;

  • 1. azı,

  • 2. azı,

  • premolarlar,

  • maksiller kesici dişler,

  • kaninler ve

  • mandibuler kesicilerdir.



RAMPPANT ÇÜRÜKLER

  • Hızlı ilerleyen, yaygın, pulpanın hemen expozuna neden olan ve çürüğe dirençli diş bölgelerinde gözlenen çürüklerdir.

  • Bu bölgeler; alt anteriorların aproximal yüzeyleri maksiller anteriorların labial yüzeyleridir. Genellikle adölesanda görülür.

  • Tedavi; Florürlü gargaraların ve jellerin kullanımı ile karyojenik mikroflora inhibe edilir. Aşırı sukroz alınımı engellenmelidir. Çürük dişler etken ortadan kaldırılana kadar geçici olarak restore edilmelidir. Diş fırçalama, diş ipliği kullanımı gibi koruyucu dişhekimliği yöntemlerine önem verilmelidir.





























Yüklə 466 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə