edîb-i belâgat-penâhı”, “
Şa rk’da bir d ehâ " ,
"biçare
milletin şair-iyegânesi” gibi sıfatlarla anan Mehemmed
Hâdi, merhum şairin “dünyadan nâ-kâm göçmüş evladı
N ijad’a " hasrettiği şiirlerini de yüksek değere mâlik
sanat eserleri olarak değerlendirm iş, saygıyla yâd
etmiştir. Mehemmed Hâdi:
Topraklar içre olsa da cismin edemgüzin.
Şiirin heyat içindedir, ey şairi-hezin.2I
diyerek, R ecaizâde M ahm ut Ekrem sanatının
daim a y aşay acak olan k u d re tin i ifad e etm iştir.
Örneklerden de görüldüğü gibi M ahmut Ekrem
R e c a iz â d e ’nin ş iirle ri, 20. y ü zy ılın b a şların d a,
Azerbaycan’da çok meşhur olmuş, şiirin tür ve üslûp
tekâm ülüne önemli tesirde bulunm uştur. E krem ’in
şiirlerine hem rom antik, hem de m izahî karakterli
nazireler yazılmıştır. Bütün bu örnekler nazireciliğin
yeni bir merhaleye adım attığını göstermektedir. Bu
nazireler, Divan edebiyatı dönemindeki nazirelerden
farklıdır. Söz konusu nazirelerde daha çok devrin
içtim aî-edebî ruh hâli ifadesini buldu. Aynı sözleri
Recaizâde M ahmut Ekrem ’in vefatıyla ilgili yazılmış
olan mersiyeler için de söylemek mümkündür. Gözlem
ve araştırmalar gösteriyor ki, 20. yüzyılın başlarındaki
Azerbaycan edebiyatında kaleme alınmış mersiyelerin
ç o ğ u , d a h a ço k T ü rk D ü n y a s ı’n ın ta n ın m ış
şahsiyetlerine h asrolunm uştur. A hm et C evad ile
E.Sabur’un, İsmail Gaspıralı ile ilgili mersiyeleri bunun
en güzel örneğidir. Recaizâde Mahmut Ekrem’in ölümü
münasebetiyle M ehem m ed Hâdi tarafından kaleme
alınmış mersiye de belirtilen mersiyelerle aynı değerde
olup, Türk D ünyası’nın bu büyük oğlunun tesiriyle
doğm uş ked eri y ü k sek bir e stetik zev k le ifade
edebilmiştir.
Recaizâde Mahmut Ekrem ’in şiirleri, 20. yüyılın
başlarındaki A zerbaycan edebiyatında yeni nazım
şekillerinin teşekkül etmesinde de önemli rol oynamıştır.
Onun şarkılarının tesiri ile Mehemmed Hâdi ve Hüseyin
C avid şa rk ıla r y azm ıştır. B ö y lec e, A zerbaycan
edebiyatında her bendi 4 , 5 , 6 , 7 ve 8 mısradan oluşan
çeşitli şiir örneklerinin yaratılm asında da Recaizâde
Mahmut Ekrem’in şiirlerinin güçlü etkisi olmuştur. M.
Hâdi, H. Cavid. A. Şaik, A. Sehhet, E, Sabur, A. Cevad,
M .E .S â b ir ve d iğ e r A z e rb a y c a n ş a ir le r in in
yaratıcılığında gözlem lenen yeni nazım şekillerinin
bir kısm ında R ecaizâde M ahm ut E k rem ’e bağlılık
hissedilir.
R ecaizâd e M ahm ut E krem ve A zerbaycan
edebiyatı konusu, bu söylediklerimizle sınırlı değildir.
Araştırm alar gösterm ektedir ki, nazirelerle birlikte
A zerbaycan şairlerinin (M .H âdi, H .C avid, A .Şaik,
A.Sehhet, E.Cevad vb.) ayrı ayrı şiirlerinde Recaizâde
M ahm ut E krem ’in yaratıcılığı ile sesleşen birçok
makam vardır. Azerbaycan edebî muhiti, 20. yüzyılın
başlarında Recaizâde M ahmut Ekrem ’i bir üstad, usta
bir sanatkâr olarak kabul etmiş; birçok süreli yayında
( F ü y ü z a t , İ k b a l , Ş e la le , v b .) o n u n ş iir le r i
yayım lanm ıştır. A yrıca m üstakil kitaplarda, edebî-
tenkidî makalelerde Recaizâde M ahmut Ekrem ’e de
yer verilm iştir. Ferhad A ğazade’nin, B akû’de 1912
y ılın d a y a y ım la ttığ ı E d e b i y a t M e c m u a s ı bu
k ab ild en d ir. A .Ş a ik ’in G ü lz a r (1912) ve T ü r k
E d e b iy a tı (1920) adlı kitaplarında da R ecaizâde
Mahmut Ekrem’den bahsedilmiş, onun şiirlerine yüksek
kıymet verilmiştir. Şair, edebiyat bilgini Eli Mehzun
R ehim ov (188 5 -1 9 4 3 ) 1917 y ılın d a , E re v a n ’da
redaktörlüğünü kendisinin üstlendiği B ürhani-H ekiket
d e rg is in d e , “E d e b iy a ta D a ir ’’ b a şlığ ı a ltın d a
yayım ladığı m akalaleler dizisinde ayrı ayrı edebî
anlayışların (fikirlerin) izahına yer verirken, diğer
şa irle rle b irlik te R ecaizâd e M ah m u t E k re m ’in
şiirlerinden örnekler göstermiştir. M eselâ, E. Mehzun
b e d iî e d e b iy a tta h issiy a tın yeri ve ö n em in d en
bahsederken, “hissiyat-ı tabiîyye” meselesi üzerinde
de durm uş, Recaizâde M ahm ut E krem ’in şiirinden
aldığı bir parçayı, tabiî hissiyatın poetik ifadesine örnek
o la r a k h a tır la tm ış tır . M a k a le d e n o k u y a lım :
“Akıl ve hareketin caiz gördüğü dereceyi tecavüz
etmeyip ve m übalağadan dahi kenar olan hissiyata
tabiî diyebiliriz■ Örnek:
Söyle, yavrum, şâdâb giryem hâkini,
Hangi toprakdır senin örten vücûd-ı pâkini.
(Recaizâde M ahmut Ekrem, Ztimziime’den)22
Yeri gelmişken belirtelim, EJVLRehimov’un bediî
ed e b iy a tta h issiy a t p ro b lem in d en b ah sed erk en
Recaizâde Mahmut Ekrem ’in şiirini örnek göstermesi
tesadüfi değildir. Çünkü Recaizâde M ahmut Ekrem,
hissiyatın derinliği ile dikkat çeken santimantal tarzda
yazılm ış pek çok şiirlerin m üellifi idi. E debiyat
araştırm aların d ak i doğrulanm ış bir görüşe göre:
“T ü rk e d e b iy a tın d a a şırı b ir h a ssa siy e t,
santimantalizm, tam manasıyla Recaizâde Ekrem ’le
başlar.”23
1920’li yıllarda B ak û ’de bulunan Türkiyeli
ebebiyatçı âlim İsmail Hikmet de Recaizâde Mahmut
E k re m ’in y a ra tıc ılığ ın ı, e se rle rin i A zerb ay can
okuyucularına daha iyi tanıtm a konusunda önemli
hizmetlerde bulunmuştur. Onun, M a a rif ve M edeniyet
d erg isin d e (1 9 2 5 , S ayı 1, s .2 6-30) yayım lan an
Bilge 20
2001 / Güz 30