mümkün oluyor- ve okulu Akademi’nin, ölümünden sonraki durumu yani Platon’un
ardılları.
Diogenes Laertios; Platon’un diyaloglarıyla ilgili olarak, Antik Çağ’da on
tanesinin sahte kabul edildiğini söyler. Bu listede yer alan bazı isimler; Demodokos,
Sisyfos, Eryksias, Aksiokhos ve Alkyon’dur. Diogenes’in listesinde yer almayan iki
diyalog ise konularına göre adlandırılmıştır: Adalet üzerine ve Erdem üzerine.
Diğer diyaloglar ise hayli paralellik gösterir. Bunlar; İ.Ö 3.yüzyılda İskenderiye
kütüphanesinin yöneticisi olan Aristofanes’e kadar uzanan bir dönemde üç grupta
toplanmışlardır. Uzmanların günümüzde genelde kabul ettiği sınıflandırma şu şekilde
olmuştur: Erken dönem diyalogları; Özür, Kriton, Lakhes, Lysis, Kharmides,
Eutyfron, Küçük Hippias ve Büyük Hippias (güzel kavramını özellikle bu diyalogta
incelemiştir), Protagoras, Gorgias ve İon. Orta dönem diyalogları; Menon, Phaidon,
Devlet, Symposion, Phaidros, Euthydemos, Meneksenos, Kratylos. Geç dönem
diyalogları; Parmenides, Theaitetos, Sofist, Politikus, Timaios, Kritias, Philebos ve
Kanunlar.
Birinci grup ahlâk konuları üzerinde yoğunlaşmakta ve tarihi Sokrates’in
niteliğini tanımlamak için verilen bir uğraşı yansıtmaktadır. İkinci grupta metafizik
konulara ilgi gösterilmiştir. Üçüncü grubun ilk dört diyaloğunda varlıkbilimsel ve
bilgibilimsel alanlara yönelik bir eleştiriye giriş söz konusudur. Erken ve Orta dönem
diyaloglarında Sokrates merkezi bir figür iken, son dönem diyaloglarında Philebos
hariç ana tartışmalarda bütünüyle yer almaz. Kanunlar’da ise yoktur bile
314
.
314
Guthrie 1993b, 50-51
85
Platon’dan sonra Akademi’nin durumuna bakacak olursak; onun ardından
okulun başına sırayla Atina’lı Speusippos (kızkardeşinin oğlu idi ve Platon’un
Akademia’da kurduğu sanat okuluna kharitlerin heykellerini adadı), Khalkedon’lu
Ksenokrates, Atina’lı Polemon, Atinalı Krates, Soloi’lu Krantor, Pitane’li Arkesilaos
(Orta Akademi’nin kurucusu), İskit’li Bion, Kyrene’li Lakydes (Yeni Akademi’nin
kurucusu) geçti. Lakydes, sağlığında okulu Fokaia’lı Telekles ile Euandros’a bıraktı.
Euandros’tan Pergamon’lu Hegesinos’a, ondan da Kyrene’li Karneades’e geçti.
Karneades’in ardılı, Kartaca’lı öğrencisi Kleitomakhos’tu.
Lakydes’le ilgili hoş bir anı anlatılırmış. Attalos onu çağırtmak için adam
yolladığında, heykellere uzaktan bakmak gerektiğini söylemiş
315
.
Platon’un ilk diyalogları arasında yer alan “Lysis”te; Sokrates bir okulda
gençlerle dostluk üzerine konuşmaktadır. Konuşmaya Sokrates’in yanısıra
Hippothales, Ktesippos, Meneksenos ve Lysis katılır.
Sokrates gençlerle giriştiği sohbetin bir yerinde şöyle diyor: “...Eski atasözünün
dediğince, dost, güzel olandır belki de”
316
…
“Kharmides” diyaloğu ise; Sokrates, Khairefon, Kritias ile Kharmides arasında
geçen konuşmadır. Konusu; insanın ahlâk bakımından üstün (erdemli, faziletli)
oluşuyla ilgilidir. Erdem, bilgeliği yani aklı başındalığı, ölçülülüğü anlamayı
gerektirir. Sokrates ve çevresinin benimsediği tavır da bilgeliği pratik açıdan başarılı
ve sağlam düşünme ile bir tutmaya eğilimli olduklarını gösteriyor.
315
Laertios 2003, 176-202
316
Platon 1996b, 108
86
Sokrates, Kritias’la konuşmasının bir yerinde Kritias’ın yeğeni Kharmides’in
güzelliği üzerine duyduklarından sonra şöyle söylüyor: “Dostum, ben hiçbir şey
ölçmeyi bilmem. Bu konuda beyaz taş üstünde beyaz bir çizgiden fazla değerim
yoktur... Kharmides’in biz olgun insanlar üstünde böyle bir etki yapmasında
şaşılacak birşey yoktu ama çocuklara baktım; en küçüklerin bile gözleri yalnız onu
görüyordu, bir heykelmiş gibi hayranlıkla seyrediyorlardı onu”
317
.
“Büyük Hippias” diyaloğu; Sokrates ile Hippias arasında geçen konuşmadır.
Konusu; güzelin ne olduğu ya da nelerden oluştuğudur.
Sohbet sırasında Sokrates sorar: “Güzel olan bütün şeyler, güzelden dolayı
güzel değil midir ki?.. Güzel bir kız güzel ise, onu güzel yapan bir şeyler vardır”
318
.
Sokrates ve Hippias konuşurlarken; güzel atlardan, güzel pişirme kaplarından
söz ederler. Sokrates’e göre; “Pişirme kabı, iyi bir seramikçi tarafından yapılmış ise,
yumuşak, yuvarlak ve iyi pişirilmiş ise güzeldir”
319
.
Hippias; bir atın ya da kızın güzelliği ile seramik kabın güzelliğinin aynı şey
olmadığını söyleyince, Sokrates sorar: “Kızlarla tanrıları mukayese edersek de aynı
şey söz konusu değil midir? En bilge insan olan Herakleitos’un da dediği gibi; en
güzel kız, bir tanrıyla kıyaslanınca maymun gibi görünmez mi?”…Hippias ise der ki;
“Doğru söylüyorsun, tüm insan ırkı, tanrılarla kıyaslanınca güzel değildir”
320
…
317
Platon 1996b, 30
318
Plato 1926, 359-361
319
Plato a.g.e., 363
320
Plato a.g.e., 365-367
87
Konuşmanın bundan sonrasında, Hippias; bir şeye eklendiğinde onu güzel
yapan şeyin, altın olduğunu söyler. Sokrates bu görüşe karşı çıkar. Eğer böyle
olsaydı, der; Phidias, Athena heykelinde yalnızca altın kullanırdı. Oysa altın,
heykelin belli kısımlarında kullanmıştı; uygun olan kısımlarında yani. Bu yüzden de,
örneğin bir çorba kaşığının tahtadan yapılması daha uygun olur. Zira altından
yapılırsa hem sıcaktan zarar görür hem de kabı kırabilir
321
.
Sokrates ile Hippias, bu kez başka bir konuda güzeli bulmaya çalışır. Hippias’a
göre; herkes için ve her yerde en güzel olan şey, zenginlik içinde yaşamak ve
evlatları tarafından güzel bir cenazeyle uğurlanmaktır. Oysa Sokrates, bunun herkes
için güzel olmayacağını söyler. Çünkü bir savaşta genç iken ama kahramanca ölmek,
korkaklık içinde geç yaşlara kadar yaşamaktan daha güzeldir
322
.
Sokrates; daha sonra, kullanışlı olanın güzel olduğunu belirtir. Bu yüzden de
bir çift güzel gözün, güzel göründüğü zaman değil ama görevini yerine getirdiği
zaman güzel olduğunu söyler. Aynı şeyin, vücudun diğer kısımları için de geçerli
olduğunu belirtir. Bir uzuv, ancak görevini yapabiliyorsa güzeldir, yoksa çirkin
olur
323
.
Yine Sokrates için; güzel, iyinin nedenidir ve iyi güzel aracılığıyla oluşa
gelir
324
.
Diyaloğun bundan sonraki bölümünde sanat eserlerinden söz edilir. Sokrates’e
göre; güzel insanlar, süslemeler, resimler ve heykeller, onları gördüğümüzde bize
321
Plato 1926, 369-371
322
Plato a.g.e., 379-381
323
Plato a.g.e., 389
324
Plato a.g.e., 395
88
Dostları ilə paylaş: |