sürü doğru şeylere bakıp da doğruluğun kendisini göremeyenlerin herşey üstüne
sanıları vardır diyeceğiz ama sanıların arkasındaki gerçeği bilmezler”
349
…
Altıncı kitapta da; Platon’un, Sokrates aracılığıyla benzer düşünceleri dile
getirdiğini görüyoruz: “...Güzel, kendi başına güzeldir. Değişik güzel şeyler değildir.
Güzel olan, kendiliğinden varolan birşeydir. Güzel, ayrı ayrı bir sürü şey değildir”
350
.
Yedinci kitapta; Sokrates, öğrencisi Glaukon’a ve diğer dinleyicilere gerçek
varlığa götürecek olan bilimlerin aritmetik, geometri ve astronomi olduğunu söyler:
“Gökkubbeyi süsleyen değişik yıldız kümeleri görünen dünyanın malıdır. Gerçi bu
dünyanın en güzel, en düzenli şeyleri onlardır ama gerçek yıldızların yanında sönük
kalır onlar. O yıldızlar ki; gerçek çabukluğa, gerçek yavaşlığa, gerçek sayıya, gerçek
biçimlere, hem birbirlerine hem kendi içindekilere uygun olarak dönerler. Onlar,
yalnız akıl ve düşünce yolu ile kavranır, gözümüzle değil.” Düşüncesini, heykel
sanatından yaptığı bir benzetmeyle pekiştiriyor yine: “Gökteki binbir çeşit nakışları,
kavranan, dünya bilgisine ulaşmak için örnekler diye almalı. Sanki Daidalos’un ya da
başka bir heykelci ya da ressamın yaman bir ustalıkla çizdiği pürüzsüz nakışlar
karşısındaymışız gibi”
351
…
Devlet’in son kitabı olan onuncu kitapta, Sokrates’in, Glaukon’la konuşurken
Homeros’tan söz ettiğini görüyoruz: “Homeros hayranlarına rastlayınca ne
yapacaksın? Sana derlerse ki; Homeros Yunanlı’lığın kurucusudur, insanları
yönetmek, yetiştirmek için ondan örnek almalı, davranışlarımızı onun öğütlerine
uydurmalıyız; bu adamları selamlar, sevgiyle kucaklarsın. Homeros, şairlerin en
349
Platon 1995, 170
350
Platon a.g.e., 180
351
Platon a.g.e., 214
97
büyüğü, tragedya şairlerinin de başıdır dersin. Ama bizim devletimize tanrıları ve iyi
insanları öven şiirlerden başkasını sokmayacağımızı unutmazsın... Biz bu güzel
Yunan ülkesinde şiir sevgisiyle yetiştik, yüreğimizde yeri vardır. Onun iyilikten,
doğruluktan yana olduğunu görmek canımıza can katar”
352
Platon’un “Symposion” yani “Şölen” adlı diyaloğunda sevgi konusu ele alınır.
Hep birlikte içme anlamına gelen symposion; Atina’da birçok özel şartlara,
geleneklere göre kurulan bir toplantıdır. Toplantı akşamüstü başlar, gece geç saate
kadar sürerdi. İki kısımdan oluşan bu toplantıların ilk kısmına “deipnom”, öbürüne
“symposion” denirdi. “Deipnon” denen yemek faslında içki içilmez ve fazla
konuşulmazdı. Yemek bitince tanrılara dua edilir, şarap sunuları dökülür,
“symposion” başlardı. Her symposionda bir veya birkaç tanrıya “skolion” denilen
şiirler okunurdu. Platon’un “Symposion”unda ise Eros’a övgüler söylenir.
Agathon’un evinde yapılan toplantıya katılanlar; Sokrates, Phaidros, Pausanias,
Eryksimakhos, Aristofanes, Alkibiades ve arkadaşlarıyla, Aristodemos’tur
353
.
Platon’un diğer diyaloglarında olduğu gibi, bu diyaloğunda da sanattan
bahsedilir, sanatla ilgili örnekler verilir.
Konuşmacılardan Pausanias’a göre; “...Ne yaparsak yapalım yaptığımız iş
kendiliğinden ne güzeldir ne de çirkin. Mesela şu anda yaptığımız şey: İçmek, şarkı
352
Platon 1995, 293-294
353
Platon 2000, 12-13
98
söylemek, konuşmak. Bunların hiçbiri kendiliğinden güzel değildir. Güzellik,
bunların yapılış yolundan doğar”
354
…
Agathon ise tanrı Eros hakkında konuşurken şöyle söylüyor: “...Sevgi, her
yaratmanın yaratıcısıdır... Zanaat ustalıklarına gelince, ancak o tanrıdan ders alanlar
yükselip dünyaya ün salmıyor mu? Şüphesiz ok atma, hekimlik, bilicilik Apollon’un
buluşlarıdır ama bunları arzu ve sevgi yolu ile bulmuştur. Belki Sevgi’dir Musalar’a
müziği, Hefaistos’a demir dövmeyi, Athena’ya kumaş dokumayı, Zeus’a bile
tanrıları ve insanları yönetmeyi öğreten”
355
…
Konuşmacılardan sonra söz alan Sokrates ise; insanoğlunu mutluluğa götüren
tek yol olan bilgelik sevgisini kendisine aşılayan Diotima adlı kadınla yaptığı
sohbetten söz eder. Diotima’nın dediğine göre; “Poiesis (yaratma) deiğimiz şey çok
geniştir... Varolmayan birşeyi varetmenin her türlüsüne poiesis deriz. Böylece her
sanatın yaptığı bir poiesistir; her yaratan da poietes”
356
…
Yine Diotima’ya göre; “...Nerede olursa olsun, ister Hellen’ler ister yabancılar
arasında kim güzel eserler ve değerler yarattıysa dillere destan olmuştur. Bu türlü
çocuklar, babaları için tapınaklar kurdurmuştur”
357
…
“Phaidros” adlı diyalog; Sokrates ve Phaidros’un
358
aralarında geçen sohbettir.
Diyaloğun konusu, idealardır. Platon, gerçek güzelliğe de -güzel ideasına- değinir.
Phaidros’a söylediğine göre; “...Gerçek güzellik diyordum, öteki gerçekler
ortasında parıldıyordu. Yeryüzüne düştüğümüzden beri de duyularımızın en parlağı
354
Platon 2000, 27
355
Platon a.g.e., 45
356
Platon a.g.e., 56
357
Platon a.g.e., 60
358
Platon 1997a, 8
99
sayesinde bu güzelliğin üstün bir parıltı ile parladığını görüyoruz. Görme, gerçekten
duyularımızın en keskinidir... Şimdiki halde en göze görünür, en çekici olmak yalnız
güzelliğe verilmiştir. Gizemlere erdiğinden beri epey zaman geçmiş yahut
yeryüzündeki kötülüklere kendini kaptırmış olan insan, bu dünyada güzellik adı
verilen şeyi temaşa ettiğinde ondan hemen mutlak güzelliğe yükselemez. İşte bu
yüzden, gerçek güzelliğin yeryüzündeki imgesine saygı ile bakmak şurada dursun
kendini hazlara bırakır... Gizemlere daha henüz ermiş yahut bir zamanlar gerçekleri
uzun uzun temaşa etmiş olan insana gelince; o, güzel bir yüzde tanrılık güzelliğin
başarılı bir taklidini yahut bir vücutta bu gibi güzelliğin bazı vasıflarını gördü mü
ilkin bir ürperme geçirir ve bir vakitler duymuş olduğu heyecana benzer bir şeyin
içinde kımıldandığını sezer”
359
…
“Euthydemos” diyaloğunda; Sokrates ve Kriton’un
360
konuşmasına tanık
oluruz. Sokrates, Kriton’a; Dionysodoros ve Euthydemos kardeşlerin, Klinias’a
mesut ve iyi bir insan olarak yaşaması için erdemi öğretmeye niyetlendiklerini
anlatır.
Sokrates, konuşması sırasında Kriton’a şöyle söylüyor: “Dünyada bizim için iyi
olan şeyler hangileridir? İlk karşımıza çıkan, zenginliğin iyi birşey olduğunu
söyleyecektir. Sağlık, güzellik ve vücutça başka başka üstünlükleri olmak için de
aynı şey söylenebilir; değil mi”
361
?
“Kratylos” isimli diyalogta sohbete katılanlar; Sokrates, Hermogenes ve
Kratylos’tur. Varlıkların veya nesnelerin isimlendirilmesi hakkında konuşurlar.
359
Platon 1997a, 61-62
360
Platon 1997e, 6
361
Platon a.g.e., 23
100
Dostları ilə paylaş: |