18
gören turizm çeşidi olmuştur. Kültürel turizmin sosyo-kültürel etkileri de özellikle
deniz turizmine kıyasla daha olumlu yönde gerçekleşmektedir.
Ülkemizde turizm daha çok deniz turizmi olarak başlamış olup daha sonra
kültür turizmine geçiş yaşanmıştır. Kuzey Avrupa ülkeleri ve Rusya gibi ülkelerden
sahillerimize olan ilgi bunun başlıca sebeplerindendir. Kültürümüzü turizm içerisinde
çekici bir unsur olarak hâlâ çok verimli kullanamamaktayız. Oysa coğrafi olarak
Türkiye ile pek çok benzerliği olan ancak turist sayısı bakımından ülkemizden çok
ileride, dünya sıralamasında sürekli olarak en başlarda yer alan ve bütçesinin büyük
bir bölümünü turist gelirleriyle sağlayan İspanya’nın durumuna baktığımızda kültür
turizminde attıkları adımlarla ülkelerine gelen turist sayısında önemli derecede artış
sağladıklarını görebiliriz. Türkiye’nin bir benzeri olarak İspanya deyince kuşkusuz
aklımıza güneş, deniz ve kum gelir. Bununla birlikte gitar ve kastanyet eşliğindeki
İspanyol dansları, boğa güreşleri doğal güzelliklerinden daha az ilgi çekici değildir.
Yine arenalar ve ispanyol meyhaneleri (ki bunlar gelenekselleşerek İspanyol halk
kültürleri arasındaki yerini almıştır) turist için daha az görülmeye değer turistik
olaylar değildir.
21
Kültürün bir toplumun sahip olduğu maddî ve manevî değerlerden oluşan bir
bütün olduğunu söyleyen bilim insanları, aynı zamanda kültürün toplumda mevcut
her tür bilgi, ilgi, alışkanlık, değer yargıları, genel tutumlar, görüş, düşünce ve tüm
davranış şekilleriyle bir bütün olduğunu savunmaktadırlar.
22
“Kültür bir halkın
21
Sait Evliyaoğlu, “Turizm Ve Halk Kültürleri” Anatolia Turizm Araştırmaları Dergisi, Ankara 1992,
C.3, S. 4, s.37.
22
Selma Meydan Uygur, Eda Baykan, “Kültür Turizmi Ve Turizmin Kültürel Varlıklar Üzerindeki
Etkileri” Gazi Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi Dergisi, Ankara 2007, S.2, s. 33.
19
yalnızca hayat tarzları mozaiği değil, aynı zamanda hâkim değer ve inançlarını da
kapsayan bir kavramdır.”
23
Kültür ve tabiat varlıklarından, tarihî, arkeolojik, kentsel ve doğal sitler, anıt,
ören yeri, höyük, tümülüs, külliye, cami, kilise gibi maddi kültür kalıntıları kültürel
mirası oluşturan unsurlardır. Ayrıca, soyut ya da manevi kültür değerleri olarak ele
alınan gelenek ve görenekler, folklorik değerler, dini inanış ve ibadetler, müzik,
dans, yeme-içme alışkanlıkları da kültürü oluşturan diğer öğeler arasında bulunmakta
ve kültürel turizmi tamamlayan unsurlar olarak ilgi çekmektedir.
24
Avrupa Turizm Enstitüsü (ETI), kültürel turizmin bölge için sağladığı
ekonomik, toplumsal, kültürel yararları ve ortaya çıkabilecek olumsuzlukları şöyle
sıralamaktadır:
Bölgeye özgü doğal ve kültürel mirasın, geleneklerin kültürel turizm
kaynağı olarak kullanılmasını sağlar.
Kültürel turizme katılanlar yüksek satın alma gücü nedeniyle bölge için
yüksek katma değer sağlar.
Talep çeşitliliği yaratarak turizm kaynaklarının aşırı kullanımını önler.
Yeni iş olanakları yaratır.
Var olan talepleri geliştirerek geleneksel turizm faaliyetlerine ek katkılar
sağlar.
Kültürel turizmin bölge açısından ortaya çıkarabileceği olumsuzlukları da
göz ardı etmemek kültürel kaynak yönetimine özen göstermeyi
gerektirmektedir.
Kitle talepleri bölgede aşırı kalabalık oluşturabilir.
Turist taleplerine yönelerek, bölgenin otantik özellikleri kaybolabilir.
23
Gözde Emekli, “Coğrafya, Kültür Ve Turizm: Kültürel Turizm”, Ege Üniversitesi Coğrafya
Bölümü Ege Coğrafya Dergisi, İzmir 2006, S.15, s.53.
24
Emekli, “Coğrafya, Kültür Ve Turizm: Kültürel Turizm”, 56.
20
Bölgenin tarihsel süreç içindeki bazı dönemleri taleplere uygun olarak
yeniden gerçeğe uygun olmayan şekilde düzenlenebilir.
25
Yukarıda sıralanan etkileri kültürel turizmin, turizm türleri içerisinde en çok
tercih edilen ve en kapsamlı tür olmasını sağlamıştır.
1.1.1.5.
İnanç Turizmi
İnanç turizmi, dinî olarak kutsal veya değerli kabul edilen mekânlara yönelik
olan ziyaretler olarak tanımlanmaktadır. Müslümanlar için Mekke, Medine,
Hıristiyanlar için İtalya’da Roma, İspanya’nın kuzeyinde bulunan ve hac merkezi
olan Santiago de Compostela, yine hac merkezi olan ülkemizde İzmir’de bulunan
Efes ve Meryem Ana gibi merkezler günümüzde turistik destinasyonlar olarak
önemli birer merkez olarak öne çıkmaktadır.
Yapılan araştırmalar, günümüzde dünyada her yıl ortalama 200 milyon hacının
yöresel, ulusal ve uluslar arası dini turizme katıldığını göstermektedir. Türkiye’de
özellikle Hıristiyanlar tarafından kutsal sayılan önemli merkezlerden birkaçı da
şunlardır: St. Peter, St. Nicholas ve St. Paul Kiliseleri, Sümela Manastırı, Aya Tekla
Bazilikası, İlk Yedi Kilise, Deyruz Zafaran, Ani Kiliseleri ve Harabeleri.
26
İnanç turizmi tüm dünyada turizm içerisinde büyük bir paya sahiptir. Ülkemiz
de sahip olduğu dini merkezler itibariyle turizm planlamasında inanç turizmine
büyük önem vermektedir.
25
Emekli, “Coğrafya, Kültür Ve Turizm: Kültürel Turizm”, 57.
26
Ayhan Gökdeniz, “Dini Turizm”, Anatolia Turizm Araştırmaları Dergisi, Ankara 1996, C.7, S.1,
s.101-103.
Dostları ilə paylaş: |