T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)



Yüklə 4,89 Mb.
səhifə117/278
tarix14.09.2018
ölçüsü4,89 Mb.
#68132
1   ...   113   114   115   116   117   118   119   120   ...   278

KEMAL SEVEN : (08:40-10:10) Doğulular toplumlara göre yada çağlara göre aynı şekilde ahlak değere göre toplumlara göre yada çağlara göre farklılık gösterebiliyor yani birine göre ahlaklı olan ötekine göre ahlaklı olmayabiliyor yada bağlantılı olarak yani buna bir örnek verirsek diyelim ki Rusya’da çok saygı değer bir hareket olarak erkeklerin güzel kızlara (...anlaşılmadı) bunun Türkiye toplumuna denk düşürdüğümüzde bir ahlaksızlık olarak algılanmaktadır yada Afrikada insanların çıplak dolaşması çok doğal (...anlaşılmıyor) doğaldır buralarda yani ...(anlaşılmıyor) toplumunda bu ahlaksızlık olarak diye algılanıyor niye bilimsel veriler açısından da bu böyle ispatlanır mesela dine göre doğru olan bilime göre doğru değil aynı zamanda bilim içerisinde doğru olarak saptanmış olan şeyler var ki süreç içerisinde olan çürütülüyor yanlış olduğu açığa çıkarılıyor demek ki yani görecelik durum var. Doğruya yada ahlaka baktığımızda görecelilik var süreç ve konum olarak mekan olarak göreceliğe saygı var benden mi

Y3 BAYAN ŞAHIS: (10:11-11:30) dine göre diyelim ki bir yerde oto yolda kaza oldu şimdi bilim adamı bunu dinsel olarak açıklar. işte kasıt vardı ...(anlaşılmadı) işte arabanın frenlerinde bir bozukluk vardır yada araba bakımsızdır bu yani ayrıntılı olarak açıklar ama din dinsel olarak düşündüğüm zaman Allah tan geldi. Hastalık Hastalıkta öyledir mesela bir doktor kanserin birisi hasta olduğu zaman işte bu kanser oldu ama niye kanser oldu işte sigara içmiştir işte kötü yaşam koşulları sağlıksız beslenme işte bazıların baskıları stres sinir vede kötü muamele bunlardan dolayı kanser olmuşsun ama dinsel olarak düşünen bir insan şeydir ya işten Allahtan geldi ya burda şey var yaniAllahtan geldi bitti yani bunun çözümüne bakmıyor Allahtan geldiği için bunu olduğu gibi kabul ediyor yoldaki ölende kabul eder diyor ki işte kaza oldu Allahtan geldi ve öldü Allah’ın geldi takdiri ilahi buymuş yani onunda ömrü buraya kadarmış ama bilim adamı bunu şey olarak anlatıyor işte şöyle şöyleşöyle

ERDAL ÖZMASKAN:Anladım

Y3 BAYAN ŞAHIS: (11:30-11:51) yani bunu sonuçta götürür.işte yaşadığımız (...anlaşılmıyor) iktidara bağladı işte bak nasıl iktidar olduğunu eee eğer o bilim adamı gerçekten (anlaşılmıyor) son dakika da bunu açıklar ama dinsel olarak bunu açıklama gereğini bile duymuyor ve olduğu kabul ediyor sorgulama gereği bile duymuyor.

Y4 BAYAN ŞAHIS: (11:55-14:15) kuantumluk var kuantum var yani yüzyıllar öncesine baktığımız zaman dünyada vardı ama çeşitlilik yoktu tekli şuanda şöyle böyle mesela şuanda pozitivizm yani pozitivizm yenileme bir doğma bir doğuş anlamındadır o dönem monarşiye baktığımız zaman o baskı şeyi görüyoruz tekrardanda (…anlaşılmadı) fakat şimdi mesela o duygu neşe ile baktığımız zaman (…anlaşılmadı) koyduğumuz zaman çeşitlilik var mı diyemezsin ama biryenilemek doğuştur şimdi de var mesela şimdi yenileme hep vardı aslında diyoruz ki bilimsel olarak kullanılan araçlar diyoruz şuan demokratik özerklikten bahsediyoruz demokratik özerklik pozitivizm şuanda bunu yapmak için bilimsel olan yerleştiriyorsun demokratik özerkliği kamulaştırıyorsunuz mahallelerden başlıyorsunuz sonra ilçelerden başlıyorsunuz sonra il oluyor yani bu bir madde haline dönüşüyor öyle birşey aslında bu hep var var yok değildi ama o dönem soyutlaştırmanın birde şu var yani bu bir gerçektir tarihe baktığımız zaman 607 yıldan sonra değişiklikleme oluyor mesela yani bu iyice kısalıyor ve günler şey zaman kısalıyor Aristoteles zaman yani ortaya koyduğu fikirler belli bir uzun süreden sonra aşılanıyor yani tamam zaman geçtiği için yada çağdan dolayı bilmiyorum ama düşünceler yada (…anlaşılmadı) araçtan dolayıda olabilir zaman artık bu kadar uzun bi şekilde olmuyor yani insanlar izin vermiyor çünkü neden araçların çoğaltısı var şuan mesela iletişim dünya içerisinde yiz uzak nesi var yani o yüzden düşünceler sürekli var soyutlaşmada var onun yanında otuz yıl sonra sokaklı araçlar kullanacağın için bunlar çok kültürel olacaktır.

ERDAL ÖZMASKAN: (14:20-14:50) şey biraz kısaltırsak (anlaşılmıyor) sonra bir ikram varda o son derste şey yapabiliriz ama acele ettirirsek üstüne bir tartışma şeyine dönüştürebiliriz bu (anlaşılmıyor) şey bir konuya değindinde o şeydir (anlaşılmıyor) biraz şey olduda

Y4 BAYAN ŞAHIS:dinlemek

ERDAL ÖZMASKAN: (14:52-17:58) (anlaşılmıyor) sizin gibi biz (…anlaşılmadı) izin alırken (…anlaşılmadı) ilişkisini gözönünde bulunduruyoruz neden-sonuç neden sonuç sonuçları yorumlamada nedene bağlıdır aslında nedenden kaynaklı olarak bi olayı oluşmuş olan bir olayı başka bir olaya bağlantı kurar o olayın gerçekleşme sebebi ordadır. ve şeydedir özne nesne ilişkisinde buda merkeziyetçi bir durum söz konusudur bazı kişiler merkezleşir ki bunun en temeldeki ben merkezleşerekkalkıncı ben (…anlaşılmadı) ve bu merkezleri etrafında döndükleri ise toplumlardır bireylerdir ama şey ona fazla girmeyecem çünkü (…anlaşılmadı) vereceğiz kapitalizmde demokra (...anlaşılmadı) bir merkezi durum söz konusu değil merkeziyetçilik söz konusu değil oda kuantumda bahsettiğimiz işte kuantum onda bahsettiğimiz her cismin küçücük bir cismin bile atomdaki parçacıkların bile anlamı varken insan gibi binlerce milyarlarca hatta trilyonlarca atomdan ve çarpı üçyüz, dörtyüz parçacıktan oluşan (...anlaşılmıyor) parçacıktan oluşan bir kompleks bir yapıdaki insan siluetine kedine olan canlılığı sevgiselliğiözgürlüğü baskı altına alamayız bu yüzden kendi zenginliğini ifade edebilecek sistematik olarak öngörülmeli. Ak Partideki şeyleri gördük tabi (anlaşılmıyor) tümüyle merkezi bir iktidar çevresinde toplanırsa ...(analaşılmıyor) Merkez (anlaşılmıyor) topraklar değil o parçacıklardan bir tanesini kes merkez ölür bunu biraz sonra anlatacam aklıma gelmiyor merkez ölür ...(anlaşılmıyor) toplum içerisnde hani toplum büykolduğudan dolayı şimdi şu gözle baktığımızda bireyi9 öldürdüğümüzde veya bireyi (anlaşılmıyor) birey o toprağa vereceği katkıyı yapamaz toplumun değiştirilmesinde toplumun büyümesinde (anlaşılmadı) bazı kişilerin özellikleri diyelim kendini ifade ettiği bir ortamda o kişi yok ettiğinde toplum asıl rengine kavuşur bunların hepsine izin verilen bir düzendir (…anlaşılmadı) tasvir eden bir düzendir(…anlaşılmadı) pozitivizmi (…anlaşılmadı)

X7 ERKEK ŞAHIS: (18:00-18:10) İnsan dahi bireyin maddesi olarak algılayacak pozitivizm şeydir insanlık (anlaşılmadı)

ERDAL ÖZMASKAN: (18:13-24:00) bu konuda (...anlaşılmadı) düşünce veya (...anlaşılmadı) tarihte pozitivizme baktığımız zaman özne nesne ilişkisinde tüm nesne (...anlaşılmadı) ki özneninde nesne olabileceği olan bir (...anlaşılmadı) hatta olabilir buda değişiklikler (...anlaşılmadı) büyük operasyon vasıtasıyla yapılan tüm nesnelerin izlenimini yapan deney özgürlük, ki Newton (...anlaşılmadı) makro düzeyinde (...anlaşılmadı)bunu bu kuralı değiştiren (...anlaşılmadı) ve recartstır recartsında şöyle bir sözü var yani herşeyden şüphe edilir akıl doğru mutlak mutlak doğruyu birbirine bağlıyor oysa kuantum mutlak doğruyu bile düşünmüştür (...anlaşılmadı) ortaya koyar mutlak doğruya ulaşabilmek için herşeyden şüpheleneceksin (...anlaşılmadı) yani akıldan çıkaracaksın (anlaşılmadı) gitmek nedir benim şüpheciliğimdir herşeyden şüphelen ki düşüncelerinden (...anlaşılmadı) bu da belli bir yerde şüpheciliği getiren o şey (...anlaşılmadı) şeyde kuantumda ortak bir (...anlaşılmadı) mutlak bir doğru vardır. (...anlaşılmadı) mutlak doğruluktur mutlak doğru vardır ama (...anlaşılmadı) o mutlak doğruda kişisel olarak yani ben buda beni şey getiriyor (...anlaşılmadı)

(21:46 dakikasında ders anlatıldığı esnada kapı çalınırX ERKEK ŞAHIS ders anlatmaya devam eder)



değişikliklerden dolayı mutlak doğruluğundan kaynaklı olarak kontrole ortada konuşalım kontrole (...anlaşılmadı) mesela şimdi (...anlaşılmadı)...loji özgür (...anlaşılmadı) parçaları inceliyor oysa parçaların içerisinde o parçalar arasındaki bağı görmesi gerekiyor ve bu parça üzerinde o parça parça üzerinde (...anlaşılmadı) neden sonuç ilişkisiyle olması (anlaşılmıyor) kavramla birlikte var olan bütün aynı kişilere veya onu olgulara yada toplumdaki bütün (...anlaşılmadı) bir yerde bütün (...anlaşılmadı) kayıyorsa bu kayma noktası(...anlaşılmadı) deniz seviyesine göre o bölgede farklıdır deniz seviyesi (...anlaşılmadı) Bu dış faktörleri işte göreceli (...anlaşılmadı) bunun temel sebbi basınçtır bu basıncı görmeyi yada aracı yaptırırsan (anlaşılmadı) bize yararlı olabilecek (...anlaşılmadı) var olan kavramlar içerisinde (anlaşılmadı) kuantum içerisinde çıkmamızın önüne enge koyarız. anladığım kadarıyla kuantumda (...anlaşılmadı)

X7 ERKEK ŞAHIS: (24:00-24:10 ben tekrarlayabilir miyim Bilimsel kuantum arasında ki o farkın ne olduğunu yani anlamı ne ?

ERDAL ÖZMASKAN: (24:10-24:18) (...anlaşılmadı) ilerde şey yapabilmemiz için tabi (anlaşılmadı) saygılı olmamız gerekiyor

KEMAL SEVEN: (24:20-24:25) yani özellikle kantumda şu yok mutlak doğru yani mutlak doğru

ERDAL ÖZMASKAN: (24:25-24:28) Mutlak doğruya ulaşamaz

KEMAL SEVEN: (24:29:24:32) Ulaşamaz Bilimsellik diyor herşeyi reddediyor diyor

ERDAL ÖZMASKAN: (24:55-25:40) Herşeyi reddetmiyor (...anlaşılmadı) descartın kuantum düşüncesinde dinde tanrı vardır tanrıyla bütünleşen tanrıça çevresinde toplumsallık söz konusudur. bireylerin (...anlaşılmadı) mevcutken descart görüşe göre ise (anlaşılmadı) tanrıyı akşam (anlaşılmadı) kovala, insanları o korkusunu (anlaşılmadı) yani insanların o saldırılarını gördüğüne katkı olarak insanı merkeze alıyor ve buda kendi adına insan işte o nedenle nesnel gözde her çcuğun söz söyleime hakkı vardır.

X7 ERKEK ŞAHIS: (25:40-…) Nesne olan ne oluyor

ERDAL ÖZMASKAN:Nesne olan bireye (anlaşılmadı)

X8 ERKEK ŞAHIS:İnsan dışında birşey

ERDAL ÖZMASKAN:: İnsan, insan toplum herşey

KEMAL SEVEN:etki edilen

ERDAL ÖZMASKAN:etki edilen aynen(…-25:50)

ERDOĞAN BAYSAN: (26:00-26:05) (…anlaşılmadı)Nesneyi anlamlaştırıyoruz yani anlamıyoruz yani

ERDAL ÖZMASKAN: (26:05-26:08) (…anlaşılmadı) birlikte Mutlak doğruya ulaşmaya çalışırken ki anlamıyoruz

ERDOĞAN BAYSAN: anlamıyoruz

ERDAL ÖZMASKAN: (26:10-30:00)dediğim gibi laftan anlaşılırsa ha bu şekilde doğanın formulusune (…anlaşılmadı) Zihin kaba dersler üzerinde uygulanan yöntemlerini aldın o zihin insanlar üzerinde verilebileceği insanların bu şekilde(…anlaşılmadı) kasıtlı olarak (…anlaşılmadı) bizim işte önderliğin özellikle önderliğin Karl Marx'ı eleştirmesi en önemli sözlerden biriside pozitivizmdir. Pozitivizm konusunda yapması gerekenin yeni (anlaşılmadı) aksine (anlaşılmadı) bu yüzden tez anti sentez laiklik çerçevesinde çerçevesin de geliştirdiği bi sakallı söz konusu olacakayrıyeten pozitivizme verdiği değerle pozitivizmin yücelmesiyle birlikte (..anlaşılmadı..) ön ayak olacaktır. o tamam (...anlaşılmadı..) zamanda şekillenmeye çalışan kapitalizm sistemi artık yöntem olarak pozitivizmi genel alacaktır. Yani bi bakıma sosyalizm (..anlaşılmadı..) reel sosyalizm kendi gelişimini bitirmeden kapitalizme (..anlaşılmadı..). Sosyalist görüşler (..anlaşılmadı..) halbuki şey (..anlaşılmadı..) incelersek hani bir yerde şeyde olabilir, belki (..anlaşılmadı..) olabilir. (..anlaşılmadı..) bahane ederek bir yerde (..anlaşılmadı..). (..anlaşılmadı..) yapabilir. Hangi sahada kapitalizmin (..anlaşılmadı..) vererek (..anlaşılmadı..). Daha önce genel itibariyle daha çok kozmik bir (..anlaşılmadı..) kurulan kapitalizmin nasıl yalnız tam olduğuna bakıyoruz. Kapitalizmin tanımını yaparken (..anlaşılmadı..) iktidarına bakıyoruz.(..anlaşılmadı..) şu mesele yüzünden kapitalizmin ilk şeyi meydana geliyor. (..anlaşılmadı..) yada çekiciliği ilk örnekleri verilmiştir aslında. Onun bize (..anlaşılmadı..) ettiği ortaya çıkan demekle (..anlaşılmadı..) üzerinde enfilasyon yapılması (..anlaşılmadı..). kelimesidir. (..anlaşılmadı..) ile oynamısıdır. Kağıt uğruna...

X8 ERKEK ŞAHIS: hatta bide şey (..anlaşılmadı..) kapitalizm ekonominin (..anlaşılmadı..) dir.

ERDAL ÖZMASKAN:Aynende öyle karşılıyor. (..anlaşılmadı..) aileye ailesiyle tanışma olarak bile baktığında ekonomi (..anlaşılmadı..). Tüm insanlar farklı bir (..anlaşılmadı..) detay kalmış (..anlaşılmadı..) bir kamera odasında işte rem (..anlaşılmadı..)

Y5 BAYAN ŞAHIS: sadece ekonomi olarak bakmışız zaman zaman yani urfalı (..anlaşılmadı..) insanlarda (..anlaşılmadı..) yapmamışız sadece ekonomik değerlendirme ekonomik (..anlaşılmadı..)

ERDAL ÖZMASKAN: (30:00-35:00) Türkiye’nin...(anlaşılmıyor)...bütün incelemelerimizle birlikte olayın geliş anını görmeden olay hakkında bilgi...(anlaşılmıyor).. sahibi olabilirsin....(anlaşılmıyor)..ama şimdi bu adam kim derse çünkü makro dünyada bu ...(anlaşılmıyor).. manktıklı bazı şeylerin önüne büyük şeyleri iten ...(anlaşılmıyor).. etki eden maddeler...(anlaşılmıyor).. ama bununla birlikte ...(anlaşılmıyor)...toplum dünyasında aralık vardır.Bunun nerden geldiği, neyin nasıl olduğu...(anlaşılmıyor)...toplumsallığıda, toplumuda sebep sonuç ilişkisi içerisinde hedeflerken bu şekilde izah etmeye çalışırsan...(anlaşılmıyor)...tarihi kaçırırsın, süreci kaçırırsın.

KEMAL SEVEN: Bu yüzden diylorki...(anlaşılmıyor)...

ERDAL ÖZMASKAN: Makro sistemde...(anlaşılmıyor)...hesaplara göre bir saatte 10 kilometre gidiyorsa 10 saatte 1000 km gidilmelidir....(anlaşılmıyor)...Bu düz hesaptır işte şurdan çıkarsa bu kalır.bi de burdaki ...(anlaşılmıyor)...düşünce ...(anlaşılmıyor)...o zaman...(anlaşılmıyor)...mikro sistem denildiğinde küçük parçacıklar sürekli var olamazlar.Bir var oluyorlar bir kayboluyorlar.Adam akıllı çözülmedimi mesele oluyor.Bazı parçacıkların neyin nerde çıkacağı belli olmadığı için...(anlaşılmıyor)...küçük parçacığın...(anlaşılmıyor)...Eğer bilinçli örgütleri kullanarak, bilinçli bir şekilde davranıyorlarsa ve o akımın...(anlaşılmıyor)...etki ediyorlarsa ...(anlaşılmıyor)...onlara alacak şekilde...

ERDAL ÖZMASKAN: (35:00-40:00) (…anlaşılmadı) verdikleri mücadelede Çeçenistan nükleer bombasına kadar nükleer veya atom içeriğine kadar çıkabilecek bir merkez ise neden bu savaşa (…anlaşılmadı) toplumun sadece (…anlaşılmadı) köleleşmiş konuda hatta şimdi ki köleleşmenin ilk toplumsallaşmanınla birlikte efendi köle ilişkisinin den daha kötüydü burdabirşeydiyecem işçi (…anlaşılmadı) bahsederken yaşasın işçiler demek yaşasın köleler demektir. bir yerde çok doğrudur çünkü niye yaşasın işçilik bir yere sen kendini bir yere bağlıyorsun real sosyalizmin içine düştüğü en temel bir taneside toplumu bölmeyi çalışıyor bu pozitivizm adı altında pozitivist bakışı açısı adı altında toplumu sınıflaştırdı iki sınıf yaptı işçi sınıfı (…anlaşılmadı) birde burjuva sınıfı burjuvanın önde gelen çalışması olan (…anlaşılmadı) ki iktidar ortaya çıktı bu pozitivizmle edindiği yol ve yöntemle birlikte hiçbir şekilde gidersek özne nesneyi anlatırsın başa geçmesini sistem belirliyor buda iktidara oynamaktır (…anlaşılmadı) kapitalist toplumlardan hiç farkın kalmayacak niye sen kapitalizmle savaşırken aynı zamanda kapitalizminde araçlarını kullanıyorsun, kapitalizmin araçlarıyla sen kapitalizme saldırıyorsun biz sadece savaş olarak bunu ele almayalım kültür olarakta ele alalım (…anlaşılmadı) sende has toplumda has zengini (…anlaşılmadı) sen anlaşırsın ki temelindede öyle olursun sosyalist bir geçinin devlette hepsi (…anlaşılmadı) ya kapitalistleşir yada bunlara hizmet eder ki herşeyin temelindede özne nesne ilişkisini kurarken iktidara oynadıklarına göre (…anlaşılmadı) Karşı çıkmaları gerekiyordu ondan ziyade değil iktidar söz konusu olunca iktidar çerçevesinde sen (…anlaşılmadı) bazı şeyleri kutsallaştırabilirsin dilini kutsallaştırabilirsin kültürünü kutsallaştırabilirsin. özne nesne iç içe çerçevesinde yaklaştığında özne olan (…anlaşılmadı) olanıda güçlü olması lazım güçlü olabilmek için de nicelik ve nitelik olarak büyük olmamız gerekiyor bu çerçeve içinde sen meseleye yaklaştığın zaman kapitalist bir görüşle yaklaşırsan bir kısım (…anlaşılmadı) Kutsallaştırırsın (…anlaşılmadı) bir dili kutsallaştırırsan bir bireyi şama götürürsün (…anlaşılmadı)) çok güzel bir örnek Türkiye toplumuna baktığımız zaman içine girdiğinde dışardan üstten veya farklı bir (…anlaşılmadı) yapmasını görmeden (…anlaşılmadı) insanın özünde onun renkli olması gerektiğine bahsediyor etkinliğin toplumsallaşmasıyla birlikte bütün insanların ortaya çıkmasıyla(…anlaşılmadı) ana dışardan bir etki edildiğinden (anlaşılmadı) bu yüzden örgüt çok önemlidir kendini örgütlemediğin takdirde (…anlaşılmadı) öznenin üzerineher tür öznenin nesnenin üzerine…



  1. DERS




      1. (4)


ERDAL ÖZMASKAN : (00.01 - 13.49) (anlaşılmadı) Karl Marks ve birçok komünist sayesinde doğanın kendince kanunları olduğunu (anlaşılmadı) kuantumla bu kanunları ilişkilendirmek çok şey olmayabilir doğru olmayabilir. Bizim için baktığımızda sorun çıkmaması lazım (anlaşılmadı) kültürel amaçla bilimsel manada her şey öncede (anlaşılmadı) en basit örneği ile hem paket yardım hem maddi yatırımlardır. Paket yardım mali çerçevesinde ele alırken o bilim genel anlamıyla ürünün dışına çıkarmamız gerekiyor. (anlaşılmadı)Newton’a göre evrende (anlaşılmadı) çerçevesinde (anlaşılmadı) şu makine şu can üzerinde durması gereken noktalardır. En kaba anlamda yürüyemeyen konuşamayan duyguları olmayan varlıkları cansız olarak tabir ederiz. Makine gibi nedir makine çünkü (anlaşılmadı) doğanın kendisine verdiği bazı konuları olduğunu doğa bu kanun çerçevesinde hareket etmektedir ve bu kanunlar çerçevesinde doğa doğayla beraber her şeye bağlıdır onun için doğa dışına çıkmamak lazım. Makine doğaya doğada da insanoğlu vardır. İnsanı da temelde bir makine gibi düşünmek ancak doğa dışına çıkmaması gibi düşünmek lazım Kürtler bu kanun için birbiriyle kavga ediyor kavganın ötesinde birbirini öldürüyor (anlaşılmadı) zamanı farklı işlemlerde göreceksiniz. Bazı yerlerde zaman çık hızlı ilerlerken bazı yerlerde çok zaman yavaş ilerliyor. Bazı noktalarda durma noktasına gelir. (anlaşılmadı) işte kütle zaman dolayısıyla hız çerçevesinde (anlaşılmadı) kütlenin mutlak olduğu, zaman mutlaktır. Newton fiziğine göre bir sistemin belirli bir andaki görünümünü biliyorsak o sistemin gelecekteki durumunu hareketini ne olacağını hesaplayabiliriz (anlaşılmadı) her olayda neden sonuç ilişkisi aranır. Nedensellik iklim değişimi bir biçimde Aristoteles de nazari 384 - 322 ye rastlarız. (anlaşılmadı) biçimle madde etkiyle sonucu açıklar. Bir oluşumun gerçekleşebilmesi için 4 nedenin varlığı doğrudur. Etki neden. Etki neden dediğim yapandır, dışarıdaki o basınç güçtür. Biçimsel neden, örnek maddenin kendisini nedensel neden amaçtır. Bir şeyin bir seviyede olduğuna manasız kulaksız anlaşılmayacağı bir şeyler olmayacağına göre gelecek sabit bir noktaya doğru gelmektedir. Çünkü her şey belli bir kurala göre olmakta mevcut durumların doğru sonuçlarıdır. Bahsettiğimiz neden sonuç ilişkisidir arkadaşlar. Var olan Günümüzde şuanda yaşamakta olduğumuz şu olayımız geçmişteki ikinci olayın sonucu olarak görünür. Bu mantık çerçevesinde ona benzer olayların tümüne çerçevesinde ona benzer olayların tümüne aynısını uygulamaktadır. Eğer o koşullarda olay gerçekleşiyorsa evrendeki tüm olaylar neden sonuç çerçevesinde gerçekleşir. (anlaşılmadı) Meşhur suyun kaynama noktası deniz kenarında 100 derece yükseklerde 110 derece bu anlayışa göre 100 derece kaynar su seviyesi.

……minist görüşün kısmi sonuçları. Kâinattaki her şey uyumlu sabit doğaya kesinlikle belli değil. Yasaya bağlıdır canlı cansız tüm varlıklar görülen ve görülmeyen bir takım kurallara bağlıdır. Bundan şey olarak bahsedilir. Doğanın makine gibi şeysinden bahsediliyor. Özne nesne kavramları yanında iktidarı elde etmeye yönelik.(anlaşılmadı)



Analitik düşünce (anlaşılmadı) canlının biyolojik yapısından kaynaklı olarak (anlaşılmadı) insanı ele alırsak insanın biyolojik yapısından kaynaklı olarak duygusal analitik zekâsı vardır. İşte biraz önce konudan bahsettik kadında duygusal zekâsı gelişmiştir. Erkekte de gelişmiştir ama kadında erkeğe göre daha fazladır. Analitik zekâ ise erkekte daha fazla gelişmiştir. Bunda temel faktör şudur duygusal zekânın kadında gelişmesinin en büyük nedenleri kadının doğayla iç içe yaşamasıdır. Kadının doğadan yararlanmasıdır. Kadının doğa ile ilişkisine yapıldığında uygunluk kadının doğayı kendisine uygulamasıdır. Kadının doğurma özelliği ön plana çıkar. Bu doğal (anlaşılmadı) kadında güzellik ön plana çıkarken kadında güzelleşir. Kadının verimliliği ön plana çıkarken doğada verimliliği ön plana çıkar. İkisinin uyuştuğunda kadın doğaya duygusal yaklaşmıştır. Kadının bu duygusallığı elde etmesi ise doğayla olan yaklaşımında toplayıcı (anlaşılmadı) erkeğin analitik zekâsının kadından fazla olmasının sebebi de erkeğin ataerkil yeteneğinin fazla olmasıdır. Erkek peşinde olduğu avı yakalayabilmek için bu düzenekler kurur sistemler geliştirir bu sistemle beraber analitik zekâsı gelişir. Analitik zekânın gelişmesiyle birlikte o bahsettiğimiz ataerkil, erkek egemen başlamasına neden oluyor. Genç erkek yaşlı erkek birleşir kadını saf dışı bırakıyor. Erkek sürekli olarak (anlaşılmadı)kültür savaşı mitolojik savaşır ve bu şekilde analitik zekâsı gelişir. Analitik zeka şöyle bir sonuç çıkabilir aslında mademki biyolojik yapısından kaynaklı olarak analitik zekası var gelişkindir o zaman bu tarz durumların bu tarz grupların sosyolojik toplumsal durumların oluşmasına doğal değildir normalde değildir ama öncelik onlardandır. Analitik zekânın özünde karşılıklı öç alma vardır. Analitikzekânın sonuçlarıdır.(anlaşılmadı)

Önce Sömürülen düzen kuruyor sonra kendisinin sömürdüğü düzen kuruyor Analitik düşüncenin sonuçlarıdır bunlar. Düşüncenin en meşru geçerli faktörü iken (anlaşılmadı)
Y6 BAYAN: (13.50 – 14.33) anlaşılmadı var olan…..(anlaşılmadı) veya kadında doğurganlık var olan bir şeydir (anlaşılmadı)….mesela diyoruz ki kuantum var olan parçaların aslında bütün ama bir bütün değildir bütün var olandır.
ERDAL ÖZMASKAN: (14.35-) (Konuşmasına devam ediyor (…anlaşılmadı…) Elektronlar kendi aralarında çekim kuvveti vardır. Eksi eksi iter. Eksi artı birbirini çeker. Artı artı kutuplar iter. Eksi artı birbirini çeker. Şimdi diyeceksiniz ki elektronlar birbirini çeker mi? (anlaşılmadı) onların ötesinde nötronlar vardır. Nötronlar protonların kendi içerisindeki (anlaşılmadı) Bunlar atomun oluşmasında büyük etkinliğe sahiptir. (anlaşılmadı) o küçücük parçanın birleşmesini engellersek atom oluşmaz ki. (anlaşılmadı) insanda karmaşık bir yapının ürünü olduğundan (anlaşılmadı) insan bünyesine basit fizikte mekanik fizikte aynı felsefede yaklaştığımız gibi yaklaşamayız (anlaşılmadı) aksi takdirde herkesin düştüğü duruma insan kendisi düşüyor. (anlaşılmadı) parçacıklar arasında bir bağ vardır. O zaman insanda da o bağın olduğu aynı şekilde yaklaşırsak (anlaşılmadı) ben fizikçi değilim. Çekirdeği oluşturan elektronlar nötronlar protonlar var. (anlaşılmadı) bilimlerin merkezileştiğini reddediyorsak insanın atomlardan oluşmuş moleküllerden oluşmuş sistemlerden oluşmuş insanı da merkezileştiği (anlaşılmadı) binde insanı merkeziyetçi (anlaşılmadı) yaklaşırsak tepkiyle karşılaşırız. (anlaşılmadı) toplumun diğer bireylerinin doğa o eylemin oluşmasında yâda o kişilerin bireyin toplumun gelişmesindeki rollerini (anlaşılmadı) en küçük görüşleri rolleri ürünlerin toplumsallığa bir katkısı oluyorsa (anlaşılmadı) bireyin bazı değerleri vardır. O değerler çerçevesinde kendisini kutsar (19.00 – 43.00 ) (anlaşılmadı)



  1. DERS


ERDAL ÖZMASKAN :(00.00-07.00) (anlaşılmadı) 00.02.25 öyle küçük parçacıklar var ki mesela (anlaşılmadı) kütlesizdir kütlesi yoktur. (anlaşılmadı) big bang büyük patlama demektir. Bunlar nasıl gelişti. (anlaşılmadı) kutsal kitaplarda yer alan yaratılış ayetleri (anlaşılmadı) dünyanın oluşumunu anlatan yazılar (anlaşılmadı) öyle olmadığı aksine dünyanın küçücük bir parçadan geliştiği konusu hakimdir. Hatta dünyanın değil evrenin (anlaşılmadı) öyle bir nokta ki (anlaşılmadı) sadece enerjisi vardır. 1900 yılların başlarında (anlaşılmadı) Fransız bilim adamı yıldızların gönderdiği ışığı ölçmek için bilimsel deney yapıyor. Bir tane kağıt bırakıyor. Işık yakında olunca çok az ışık alınca (anlaşılmadı) ışığı uzaklaştırınca kırmızıya dönüyor (anlaşılmadı) yıldızların ışığı mavidir. Ama belli bir süre sonra bakıyor ki kırmızıya dönüyor. O zaman diyor ki bu ışıkların uzaklaşıyor olması lazım. Tesadüfü mü diye düşünüyor bakıyor ki deneyler gözlemler bunu gösteriyor. Maho’daki bazen deney gözlem (anlaşılmadı) sonra şu fikir teoriyi geliştiriyor. O zaman evren gelişmektedir. Evren bu kadarken yıldız buradaydı evren büyüdü büyüdü o yıldız buradayken gönderdiği ışık o yüzden (anlaşılmadı) o yıldız uzaklaştı kırmızıya dönüştü. Einstein’ın görecelilik kuramıyla birlikte daha sonrada bu kanıtlandı. Bunun için şuan Cern de deneyler yapılmaktadır. Big bang deneyi. O ilk noktayı elde edebilmek için. İşte o noktanın aslında düşünüyorlar düşünüyorlar öyle bir enerji seviyesine öyle bir sıcaklığa geliyor ki bu noktada bir atomun bulunması atomların bulunabilmesi için atomların oluşabilmesi için belirli sıcaklığın oluşturulması gerekiyor. O sıcaklığın üzerine giderse atom bağlarını koparıyor parçacıklar kopuyor atom devam ediyor yerinde. Diyor sadece belirli parçacıklar dönüşüyor sadece. O sıcaklığa dayanabilen parçacıklar kalıyor nötronlar protonlar falan (anlaşılmadı) o deneyde iki tane protonun bir uçtan diğer uca birbirleriyle çarpıştırıyorlar. Elektron sadece elektronun daha doğrusu elektronun yarıçapı on üzeri eksi sekiz eksi dokuz santimetredir. Çok küçüktür yani. Protonda küçüktür, çok küçük. Bu iki parçayı çarpıştırmak Amerika’dan gönderilen bir petrol tankeri Avrupa’dan gönderilen bi (anlaşılmadı) okyanusunun ortasında çarpıştırmak kadar zordur. Daha sonra bahsedilen göstergeyle birlikte, sıcaklığın azalmasıyla birlikte, bu parçacıklar yok olup dengelerini kurarak gerçekleştirildi ama 00.07.00

Yüklə 4,89 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   113   114   115   116   117   118   119   120   ...   278




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə