T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)



Yüklə 4,89 Mb.
səhifə172/278
tarix14.09.2018
ölçüsü4,89 Mb.
#68132
1   ...   168   169   170   171   172   173   174   175   ...   278

X9 ŞAHIS: Şimdi temel direniş yönünden birincisi(anlaşılmıyor)… ikincisi de Peygamber Direnişleri, ilk(anlaşılmıyor)…devlet topluma karşı (anlaşılmıyor)…ikinci olarak Peygamber direnişleri, ilk olarak İbrahim Peygamber yanlış hatırlamıyorsam direniş gösteriyor,daha sonrada Musa peygamberin direnişi Köleci sisteme karşı direniştir, (anlaşılmıyor)… daha sonrada İsa Peygamberin direnişidir,(anlaşılmıyor)… hepsinde iktidara karşı bir direniş söz konusudur,(anlaşılmıyor)…

X10 ŞAHIS: Şunu vurgulamak istiyorum,(anlaşılmıyor)…edenimi (anlaşılmıyor)… onun için, kadının direnişi ilk başlayan direniştir,(anlaşılmıyor)…

CİHAN DENİZ ZARAKOLU:ya şöylede, buna girdiğimiz zaman çıkamayabiliriz, (anlaşılmıyor toplu bir konuşma mevcut ) (anlaşılmıyor)… yoksa dediğiniz doğru en büyük örneği diyanet bizim boykot çalışmamızda ne alakaysa, boykot yapmak en büyük günahtır gibi bir Fetva vermiştir, ya bide bunlar bu örnekler dediğim gibi bir başlanırsa 6 ders boyunca gideriz ama şeyi görmek açısından önemlidir, tarihin bütün aşamalarında nasıl dini kullanarak, (arada anlaşılmayan konuşma mevcut ) Özellikle kürdistan’ da bunun önemli olduğu yerlerde din her zaman, dinin ne söylediğinden bağımsız olarak yani suçun kendisini yani Hazreti Muhammed’ te aramak çok doğru değildir, sonuç olarak bir araç ortaya çıkmıştır.Araç olarak kullanılmaktadır din, yoksa şey değildir başından itibaren din, arkadaşın söylediği doğru ilk mücadele kadının (anlaşılmıyor)… konumunu koruma mücadelesi vardır.dediği gibi arkadaşın çok uzun bir süre sürmüştür, yani bitişinin simgesi demin sizin söylediğiniz o siyah (anlaşılmıyor)… birlikte kadının düşürülmesi simgesel olarak mitolojide gerçekleşmiştir.fiiliyatta gerçekleştiği nokta kadının kendini genelevlerde bulmasıdır, kadının kendini(anlaşılmıyor)… bulmasıdır, (anlaşılmıyor)… baktığımız vakit iki tane direniş söz konusudur bir, dağlardaki (anlaşılmıyor)…, iki şehirlerde mesela onları da vurgulamak lazım biri şehirlerde biri dağlarda, peygamberlerin direnişlerinin hepsi şehirde ortaya çıkmıştır,iki (anlaşılmıyor)…, direnişi vardır, ama bir noktada altını vurgulayalım, ikisi arasında nitelik açısından çok temel bir fark vardır, dağlardaki direniş sistem dışıdır, sistemin bir parçası olmayan unsurların, sisteme karşı bir direnişi söz konusudur, şehirlerdeki direniş daha farklıdır, şehirlerdeki direniş sistemin bir parçasının sisteme karşı bir direnişidir, yani aralarında böyle temel bir fark vardır, buyurun

Y3 ŞAHIS: (anlaşılmıyor)… kadın oraya kadar, (anlaşılmıyor)… şey dediniz işte kadın farkında değil

CİHAN DENİZ ZARAKOLU:ya o bir noktasında,

Y3 ŞAHIS: Çok dikkatimi çekti(anlaşılmıyor)…

CİHAN DENİZ ZARAKOLU:şeyde söyledik ama inanmanın meselamitolojiler açısından baktığımız vakit, inanmanın kendinden, çalınan icatları geri almak için mücadele ettiğini söyledik, vurguladık ama bunlar artık son nokta, yani benim söylediğim nokta odur.Erkek ilk kez Şamanı aldığında, şamanlığı üstüne aldığında kadının bakış açısının farklılığından kaynaklı olarak,bunda bir art niyet aranmıştır, benim vurgulamak istediğim nokta bu, bir noktaya geldiğinde,artık erkek şamanlıktan vesayireden çıkıp,doğrudan iktidarı hedef aldığında, doğrudan neolitik dönemin kazanımlarını hedef aldığında, o zaman dün söylediğimiz direnişler ortaya çıkmıştır, ama ilk erkek temelini kurduğunda, yani ilk erkek daha farklı şekilde ben artık şaman olacam dediğinde, oralardaki benim anlattığım zihniyet oralardaydı, o anda şey dememiştir hayır olmazsın vesayire ama bir kez açık şey başladığında, açık erkeğin iktidar yürüyüşü, açıktan erkeğin egemenlik mücadelesi başladığında kadının direnişi orda başlamıştır, yani yoksa ilk küçük adımlarda, hemen direniş başlamamıştır, ben orda yanlış anlaşıldıysam özür dilerim.Yani o direniş olmadı demek değildir, yoksa tabiî ki artık sistem erkek egemenliğini dayattığı noktada kendi kazanımlarını savunmak için direnmiştir. O zamanda simgesel olarak dediği yerde bitmiştir. Şimdi şeylerin bir çıkmazı vardı onuda hatırlayalım, dinlerde ikisindede şuana kadar gördüğümüz kadar dinlerde temel bir çıkmaz vardır, sistemin içinde boy verdiği için aynı zamanda bir ayağı her zaman sistemin içindedir, yani Musa’ da sistemin içinde hani o köleci zihniyetin içinde ona karşı çıktığı için aynı zamanda şunuda vermek istiyorum sonuç olarak getirdiği dinin belirli özellikleri doğrultusunda zihniyeti yansıtan şeylerdir, ve kendi halkına karşı ona çok ciddi kazanımlar getirmiştir,ama başka halklara karşı çok ciddi boyun eğdirmeler yapmıştır mesela mısırlılara karşı olsun (anlaşılmıyor)… ülkesi diye tabir edilen o dönemdeki diğer halklara karşı olsun, çok ciddi saldırıları Meşru gören bir anlayış getirmiştir, Krallık getirmiştir ve onunla birlikte vaat edilmiş topraklar gibi bir anlayış getirmiştir, yani orda mesela vaat edilmiş topraklar görüşü yada siz tanrı ile bir anlaşma yaparken, o anlaşma mesela şey vardır adı işte kutsal kitapların Hıristiyanlığın, eski adı (anlaşılmıyor)… anlaşma demektir, ikisin dede bir anlaşma vardır krallığıyla kulu arasında bir anlaşma söz konusudur. İlk anlaşmayı yapanda İbrahim dir kavmiyle bir anlaşma yaparak kendi soyundan gelen insanların bundan sonra Allaha inanacaklarını söyler bunun işareti olarak (anlaşılmıyor)… koyar, yani bu antlaşmanın işareti şeklinde o yüzden (anlaşılmıyor)… halk olarak bu antlaşmanın işaretidir, bu şekilde yola çıkarak ta kavmi inanacağız derler, buradan baktığımızda da Allah onlara yardımcı olmayı vaat eder, onlara topraklar vaat eder, mısırdan çıkışla birlikte onlara vaat edilmiş topraklar vardır, (anlaşılmıyor)… Hıristiyanlıkta ’ da aynı anlayış,İsa ile birlikte antlaşma yenilenmiştir.Bu sefer daha farklı bir anlaşma vardı, Vaftiz vardır sünnet yoktur artık Vaftiz olup suya girip çıkma ve günahlardan arınma söz konusudur ve bununla birlik te Allah şey vaat eder Hıristiyanlar’ a ben sizin bütün günahlarınızı bağışlayacağım, bundan sonra hepiniz günahlarından arınacaksınız ama bana inanacaksınız ve kurallarımı takip edeceksiniz burada önemli olan şudur iki dinde(anlaşılmıyor)… Hıristiyanlıkta çok net ondada gördük,çıkış İslam karşıtı gibi gözükmektedir,gelinen nokta sistemi yeniden üretmektedir, gelinen nokta sistemde belirli reformlar yaratmaktır, yani mesela bir Musa (anlaşılmıyor)… ciddiolarak, durumlarında bir iyileşme olmuştur Yahudilerin,(anlaşılmıyor)… ama özde bir değişiklik yaratmayı becerememişlerdir, özde bir değişiklik yaratamamıştır, Hıristiyanlık açısından, Hıristiyanlık şeyi getirmiştir, çok ciddi olarak, evrensellik hususunu , insanların eşit olduğunu, insanların eşit olduğu vurgusu ile yola çıkmıştır,kadını yanına almıştır, köleyi yanına almıştır, çok ciddi olarak (anlaşılmıyor)… karşıtı din olarak yola başlamıştır, ama şeyi gördük dün (anlaşılmıyor)… başından itibaren çok çeşitli sisteme (anlaşılmıyor)… verdiğini gördük , mesela ne diyordu ne diyordu hatırlayın bütün iktidar tanrıdan gelir bu yüzden, herkez iktidarlara inanmalıdır veya (anlaşılmıyor)… yaklaşım tanrının hakkı tanrıya, seza’ ın hakkı sezara yani siz tanrıya itaat edin ona boyun eğin,onun emirlerini yerine getirin ama aynı zamanda,iktidarlara da sırtınızı dönmeyin,onlarla da uzlaşın, onlarında devlet içerisindeki gerekliliklerini yerine getirin anlayışını getirmiştir ve bu anlayış,dün gördük şey getirmiştir bir sistemleşmeyi getirmiştir Hıristiyanlık bir sistem karşıtı hareketlen, sistemi eleştiren bir hareket ile kısa bir dönemde içerisinde aslında sistemin en büyük aygıtı olmuştur, devletçi hiyerarşik yapının en büyük aygıtı olmuştur, onun en büyük taşıyıcısı olmuştur, ki o dönem özellikle 300 lerden başlayarak bugüne geldiğimiz vakit bir çok çevrede Hıristiyanlık, devletçi hiyerarşik yapının en temel şeyini oluşturmaktadır unsurunu oluşturmaktadır, onu ayakta tutan en büyük kolunu oluşturmaktadır ve o kolonlardan biri olarak devletçi yapıyı ayakta tutmaktadır.şimdi şeye baktığımız vakit , ilk etapta Hıristiyanlıktan kısaca biraz daha devam edip oradan tekrar şeye geçeceğim feodal yapıya geçişi anlatacağım, şimdi Hıristiyanlığa baktığımız vakit ilk etapta dün şeyi gördük, çok ciddi olarak roma baskısıyla sistem baskısıyla karşılaştıklarını ilk önce dün hatırlıyoruz yani işte aslanlara yem edildiler, çarmağa gerildiler çok ciddi baskılarla zaman zaman karşılaştılar ama sistem tıkandığı için,sistem yeni bir arayışa girdiği için mesela Roma’ da 300’ lere gelindiği vakit sistem artık çok ciddi bir tıkanıklık içindedir,(anlaşılmıyor)..bulamamaktadır, kölelik olgusu artık kölelerin (anlaşılmıyor)…ikna edilmesi roma’ nın kendi o dönemki ideolojisi içinde mümkün olamamaktadır.Ve bu bir arayış getirmiştir,bu arayışın sonunda devlet ilk önce Hıristiyanlık ile uzlaşmaya girer ve bir hoşgörü fermanı yayınlayarak artık Hıristiyanlığa hoş görülüyüm der , bundan sonra Hıristiyanlar istediği gibi faaliyetlerini yapabilir der, sonra 325 te bugünkü coğrafyamız ‘ da olmuştur bu İznik konsülü vardır, İznik konsülü toplanır, İznik konsülünün o dönemki Doğu Roma İmparatorluğu, konsülü çağırıp ve bu konsülde Hıristiyanlığın ilkeleri (anlaşılmıyor)… ve bu kesimde 325 ile birlikte Hıristiyanlığın devletle artık kol kola girmesi tamamlanmaya başlamıştır,325 te dört bir yandan gelen Hıristiyan Rahipler, Piskoposlar Hıristiyanlığın temel nasıl bir şekilde, ilkeleri olacağını tanımlarlar, incile göre tanımlarlar ama incili yeniden yorumlarlar, incili yeniden bir yoruma tabi tutarlar ve buradan yola çıkarakta imanın nasıl devletle uzlaşacağını söylerler, mesela bu din tarihi açısından önemlidir, İzmit konsülü ile beraber Hıristiyanlık içinde daha sosyal yanı ön plana çıkaran, paylaşımcılığı daha çok öne çıkaran anlayışlar mahkum edilmiştir, özellikle Hıristiyanlıktaki çeşitli anlayışlar daha (anlaşılmıyor)…,daha paylaşımcı anlayışlar reddedilmiştir, bunlar devlete karşı Zararlı görülmüştür.ve bunun yerine bugün bildiğimiz anlamda ki Hıristiyanlık ilkeleri ortaya konmuştur ve devletle uzlaşması sağlanmıştır, mesela şeyler yasaklanmıştır, özellikle Suriye deki, mısırdaki Süryani inancı vesayire gibi inançların hepsi sapkın inanç olarak adlandırılmıştır, yasaklanmıştır ve bunlar kovuşturmaya tabii tutulmuştur, bunun yerine bugünkü ilkeleri kabul eden bir Hıristiyanlık anlayışı yapılmıştır, 380 e geldiğimiz zaman Hıristiyanlık açısından , 380 de Roma’ nın resmi dini olmuştur Hıristiyanlık yani o dönemde daha (anlaşılmıyor)… inancı yerine bütün Roma’ da tek resmi din, tek geçerli din Hıristiyanlık aslında buda çok güzel göstermektedir o dindeki dönüşümü başlangıçtaki özgürlükçü, eşitlikçi yapı bir anda resmi din olması ile tersine dönmüştür. Tersine döndüğü andan itibaren eskiden mazlum iken bir anda (anlaşılmıyor)… mağdur etmeye başlar, eskiden mağdur bir pozisyonda iken artık kendisi zulmeden pozisyonuna gelir ve resmi Hıristiyanlık anlayışı dışındaki bütün inanışları, Hıristiyanlığın içindekiler de dahil olmak üzere, hepsini kovuşturmaya tabi tutar, hepsini sapkın ilan eder ve onlara inananları cezalandırmaya başlar

Y4 ŞAHIS: Yani şöyle diyebiliriz hani Resmileşmesi ile birlikte, iktidar kurumunun en büyük aygıtı haline gelmiştir.

CİHAN DENİZ ZARAKOLU:Tabiki, birde mesela şu var tarihsel açıdan dediğin doğru 380 aynı zamanda Roma’ nın doğu Roma değil ama Bizans imparatorluğu değil Batı Roma’ nın yıkılmaya başladığı bir dönemdir.Batı Roma yıkıldığında bütün kurumları ile beraber yıkıldı, çünkü çeşitli kavimler Almanya’ dan, Romanya ‘ dan, Avusturya’ dan Roma’ yı istila etmeye başlar, geldikleri yerlerde Roma’ ya ait değerleri, Roma’ ya ait kurumları da yerle bir ederler, tek bir kurum ayakta Hıristiyanlıktır, yani bütün Roma valiliklerini, Roma Kurumlarını yakarlar, Roma’yı yerle bir ederler,bütün oradaki evleri yağmalarlar ama Hıristiyanlık orada ayakta kalan tek kurumdur, yani mesela bir çok yerde şu olur, Papaz, Rahip , Piskopos şeyi karşılar, istilaya gelen diyelim ki o kabilenin başkanını karşılar, onla bir anlaşmaya varır, onu Hıristiyan yapar ve onu kendine tabi kılar, o arada yağmayı yapar ama kiliseye dokunmasına izin vermez bu şekilde tek bir güç olarak kalır ayakta,

Y4 ŞAHIS:Yetkiyi de veren kilisenin kendisi oluyor,

CİHAN DENİZ ZARAKOLU:Tabiki zaten sonuç o , yani sonuç şu Avrupa Çok büyük bir kaos aralığına girer Roma’ nın yıkılması ve o Kabile istilaları ile birlikte, kavimler göçü diye, ilk kavimler göçü diye ifade edilmektedir. Çok büyük bir kaos aralığına girer, devlete ait tüm yapılar yıkılmıştır,kilise kalır, devletin hiyerarşik yapı olarak hiçbir şeyi kalmaz, bir tek kilise kurum olarak ayakta kalır ve o kilise , okulu olarak ta ayakta kalarak aynı zamanda da hiyerarşik yapının devamını sağlar, yani şeylere de hiyerarşik devletçi yapının dışındaki kavimlerdi de bu yapıya dahil eder, onları da devletçi bir zihniyet ile yeniden örgütler,ve o yüzden de bir çok krallık kurulur anında romanın yıkıldığı yerlerde, …. Krallığı, … Krallığı, ispanyada başkası kurulur, bugünkü cezayir’ de başkası, bu her yerde Roma’ nın egemen olduğu her yerde krallıklar kurulur, bunun en büyük şeyi Kilisenin onları desteklemesidir, Kilisenin onlara ön ayak olmasıdır ve bu şekilde kilise aslında devleti ayakta tutan bir yapı ya sahiptir ama birazdan görecez batı ve doğuda feodalizm farklı yaşanmıştır ama ortak bir durum iki feodalizm de de din en belirgin unsurdur, ama şeyde sistem biraz daha farklıdır batıda, kilise doğrudan sistemin kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayan bir yapı olmuştur, son kilisenin geliştirdiği bir sistem vardır., bu gün Roma’ nın devlet aygıtının yıkıldığında, kilisenin buna karşı geliştirdiği anlayış vardır, bu eksiksiz güçtür yani Roma yıkıldıktan sonra dediğim gibi krallıklar kurulmuştur, daha sonra bu krallıkların Romada’ ki Papa birleştirip yeni bir imparatorluk kurar, ama imparatorluğu ben kurdum demektedir, yani ben sana yetki verdim, asıl güç sahibi benim ve buradan yola çıkarak ta eksiksiz güç nedir, ( yazı tahtasına bir şeyler yazıyor )anlayış ortaya koyar, şimdi bak onun birkaç maddesini okuyacam, bu çok net bütün feodal dönemi Avrupa’ da özetlemektedir ,Roma kilisesi yani Papalık yalnızca tanrı tarafından kurulmuştur, papa iktidarın ayağını öptüğü tek insandır, yani şunu söylemek doğru olur Papa dünya üzerindeki en büyük güçtür,yani siz istediğiniz kadar kral olun, papaya biat etmek zorundasınız, papa imparatorları bile tahtan indirebilir, mesela örnekleri bile vardır,tahttan indirebilirsiniz, biz ne dedik başlangıçta ilk çıkışta bütün iktidar tanrıdan gelmiştir, o yüzden herkes iktidara inanmalıdır ve iktidara itaat etmek zorundadır , mesela Papa o dönem (anlaşılmıyor)… ama şey yıkıldıktan sonra Roma şunu yapmaya çalışmıştır, artık tek güç benim ,benim dediğim olacaktır mesela şöyle bir örnek vardır bir papa, pardon bir kral Almanya’ daki bir kral papa’ nın dediğine uymayıp, kendisi kafasından bir din adamı atar, onu din adamı yapar, bunun üzerine Papa bunu kabul etmez ve şunu der, ey Alman halkı veya Almanya’ da yaşayan insanlar şu andan itibaren kralınıza karşı itaat borcunuz yoktur ona itaat etmeniz gerekmez, ben size bu andan itibaren bu adamı aforoz ediyorum, aforoz ettiğim için onun emrine uymak şeytanın emrine uymaktır, ona karşı isyan edin der ve anında kral tabiî ki hemen gelir şeyin ayağına kadar, papanın ayağına kadar girer, ben ettim sen etme der, Üç gün karda çıplak ayakla Papa’ nın kaldığı yerin önünde bekler ondan sonra af dileyip kabul edilir, ya bu şeyi çok net göstermektedir aslında belli bir dönem henüz daha yerel güçler, güçlenmediğinde dini otorite çok net bir şekilde hakimdir, bunun dışında Papa’ nın kararını kimse gözden geçiremez, ama herkesin kararını gözden geçirebilir, yani siz bu anlayışa göre kendi ülkenizde bir karar alsanız bile o kararı Papa istediği gibi iptal etme hakkına sahiptir, birde Papa’ yı kimse yargılayamaz ama o herkesi yargılar, yani kralları mesela bu etniktir, şu maddelerini saydığım anlayış feodal dönemdeki egemen anlayışlardan bir tanesidir, özellikte Papaların dayattığı Kilise gücünü ön plana çıkartmayı hedefleyen anlayışlardan, anlayışı temsil etmektedir ve buda önemli bir dönemde Avrupa’ da egemen olmuş bir anlayıştır, önemli bir dönem gerçekten papalık özellikle 1200 lere kadar gerçekten Avrupa’ da önemli bir güçtür ve sözünden çıkılamayacak, güç olarak Avrupa’ nın en belirleyici gücüdür,şimdi bir başka feodalizm dediğimiz vakit Avrupa’ da üç tane temel güç vardır,Bir tanesi Papa, ( yazı tahtasına bir şeyler yazıyor ) imparator bide kral bi de kralın altındaki derebeyi, kont, şövalye vesaire kadar gidiyor, bu yapı Avrupa’ daki hiyerarşik devlet yapısının özetini feodal dönemde ifade etmektedir, Papa en tepede çok belirleyici bir güç olarak eksiksiz güç olarak, (anlaşılmıyor)… belirleyici bir güç olarak bulunmaktadır, sonra Papa’ nın kurduğu, kurdurttuğu İmparator önemli bir coğrafya’ da hakimdir ama bu imparatorluk Roma imparatorluğu vesaire gibi merkezi bir gücü olan güçlü bir devlet yapısına sahip bir imparatorluk değildir, bir sürü küçük krallıktan oluşan, krallıklar onun dışında küçük şehirden oluşan imparatorluktur, imparatorluklar seçimle gelir, ömür boyu iktidarda kalır, bir nevi o dönemki konfederal yapıya benzer, bir şey vardır sisteme sahiptir, demokratik değil yani konfederal gördüğünüz zaman iyi olumlu bir şey olarak algılamayın, konfederal yapı aynı zamanda parantez içinde hatırlatarak söyleyeyim, devlet hiyerarşinin aygıtlarından biridir, amacı nedir demokratik bir hale getirmek ve iktidarcı anlayıştan uzaklaştırmaktır, bu imparatorluk dediğim gibi bir sürü krallıktan oluşmuştur, bir dönem şeyde buna dahildir ispanya Kralı’da bu imparatorluğun bir parçasıdır, Avusturya, Almanya vesaire bir sürü yer bunun parçasıdır

Y5 Şahıs: pardon Bir şey sorabilirmiyim.

CİHAN DENİZ ZARAKOLU:Buyurun,

Y5 Şahıs: bu imparatorluk kısmında şey dediniz ya (anlaşılmıyor)…

CİHAN DENİZ ZARAKOLU: tabi halk gelmiyor. Mesela bir kral var toplanıyorlar krallar toplanıp seçici bir konseyleri var oraya girme hakkı olan Krallar, derebeyleri toplanıp imparatoru seçiyor yoksa(anlaşılmıyor)… köylünün seçtiği felen yok

Y5 ŞAHIS: seçimle dediniz ya onun için.

CİHAN DENİZ ZARAKOLU: yani seçim dediğim soyluların seçimi

X11 ŞAHIS: hocam daha önce (anlaşılmıyor)… kölelikle beraber papa(anlaşılmıyor)…

X12 ŞAHIS: hayır bunlar özünde aynıdır, papa rahiptir imparatoru yönetici şeylerdir, kral yöneticinin bir alt kademesini oluştur, en altta hatırlarsanız üretici vardır onlarda nedir, feodal dönemde onlarda perslerdir, köylülerdir, yarıcı vesaire diye tabir ettiğimiz unsurlardır, onların hiçbir hakkı yoktur, (anlaşılmıyor)…dediğimiz yapı, erk yapısıdır bundan sonra krala bağlı derbeye bağlı hep bir dağılmış bir iktidar söz konusudur , şeyin önemi budur batıdaki feodalizmin doğudakinden farkı merkezi bir yapı yok ,

X11 ŞAHIS: demek istediğim şu anda bir peygamberler direnişi anlaşılmıyor)…

CİHAN DENİZ ZARAKOLU: Şu anda Peygamberler direnişi bakın, şunu söyleyebiliriz bütün şeyi söyleyebiliriz, anlaşılmıyor)… bir zenginin cennete girmesi bir devenin iğne deliğinden geçmesinden daha zordur diyen bir anlayışla yola çıkılmıştır, ama burada sorun şu bütün bu sadece şeyler değil bunlar değil genel olarak bütün (anlaşılmıyor)… sistemin özünü sorgulamadığımız vakit, sistemin asıl mayasını sorgulamadığımız vakit maalesef eninde sonunda sisteme dönüşme tehlikesi ile yüzü yüze kalırız, bunu (anlaşılmıyor)… ulusal kurtuluş mücadeleleriyle,60 lardan 1960 lardan sonra ortaya çıkmış, dünyanın her yerinde bunu ispat etmiştir, bütün sistem karşıtı hareketler, sistemin özünü deşifre etmediği sürece, sistemin özüne yönelmediği sürece bu tehlikeyle karşı karşıyadır, peygamber direnişleride maalesef bu kaderden kaçamamıştır, sisteme entegre olmuştur buyurun

Y6 ŞAHIS: dün piramit çizmiştiniz en üste din altına yönetim onun altına da üretim buradaki bağı nasıl kurabiliriz? (anlaşılmıyor)… imparator ve kral

CİHAN DENİZ ZARAKOLU: Buraya bu dönem (anlaşılmıyor) ( yazı tahtasına bir şeyler yazıyor) ilk önce İmparator, buna bağlı krallar, bu krallara bağlı derebeyler, soylular bu şekilde bir piramit en alt şeydede

Y6 ŞAHIS: Üreticiler

CİHAN DENİZ ZARAKOLU: köylüler

X13 ŞAHIS: ? (anlaşılmıyor)…

CİHAN DENİZ ZARAKOLU: Bu batı feodalizmi, batı feodalizminde bir beş dakika ara verelim sonra devam edelim ( Uğultu geliyor anlaşılmıyor )


  1. DERS



CİHAN DENİZ ZARAKOLU : …….(anlaşılmadı) bitane şey var hani bilgi olarak söyleyim ….(anlaşılmadı) Allah belalarını versin bu Roma da demiştik ya Roma yı kuran bu kardeş ….(anlaşılmadı) şey var Roma imparatoru diye tabir ettiğiimiz adam gördüğümüz gibi gerçekten çok büyük bir adamdır ….(anlaşılmadı) olarak işlemektedir. ….(anlaşılmadı) yapılanmadır. Bu yapılanma zaman içerisinde ….(anlaşılmadı) sonra bütün ….(anlaşılmadı) ele geçirmiştir. daha sonra ikiye bölünmüştür.İkiye böyündükten sonru doğu 1453 e kadar varlığını sürdürmüştür.batı ise işte üçyüzlerin sonunda artık buralardan gelen kabilelerin baskısıyla onların saldırısı içerisinde unutulmuştur. ….(anlaşılmadı) önemlidir bu resim zihinde kalsın bu ….(anlaşılmadı) insanın havarilerinden birimidir ….(anlaşılmadı) sorusu olursa aklınızda kalsın niye Roma önemlidir niye İstanbul deyince katolistliğin merkezi Roma dır ….(anlaşılmadı) kilisenin merkezi ….(anlaşılmadı) daha bölünmeden önce ortadoks ülkesi olarak niye Roma dırda başka bir yer değildir bir yerde soracak olursanız o sorunun cevabıdır bu resim kelime anlamı olarak haya demektir ve İsa ıı şeyde ne derler ona İncil de şunu der ben kilisemi ….(anlaşılmadı) üzerine inşa ettim der ve o ….(anlaşılmadı) ben kilisemi üzerinden inşa ettim ….(anlaşılmadı) tasvir edilmektedir o yüzden burada bu mesela ….(anlaşılmadı) incelemesidir bi anahtar var bilmem görebiliyormusunuz bu anahtar devletin krallığının kapısının anahtarıdır ve isa ben gittikten sonra yani ….(anlaşılmadı) yukarıya çıktıktan sonra bu anahtarı ….(anlaşılmadı) veriyorum demektedir ve o yüzdende ….(anlaşılmadı) verdiği içinde neden kilisemi bir kayanın üzerine ….(anlaşılmadı) üstüne kurdun dediğin içinde kilisenin merkezi Roma olarak kabul edilmektedir çünkü ….(anlaşılmadı) Roma ya gitmiştir ….(anlaşılmadı) ve o da Roma lı yöneticiler tarafından öldürülmüştür o yüzdende Roma ….(anlaşılmadı) edilmektedir bunu biliyoruz hatırlıyoruz iktidarın merkezidir. Aynı zamanda Roma dediğimizde o deminki bu büyük coğrafyanın merkezi olması itibarıylada hani ideolojik merkezide idari merkezin şeyine taşınmıştır.Şu gerçekten aklınızda kalması gereken bişeydir Roma lılara mektup İncil in önemli bir parçasıdır.Bu işte şeyi belirten bir anlayıştır herkes baştaki yönetime bağlı olsun.Hristiyanlıkla ilgili her zaman aklınızda kalsın çünkü bu ondan sonra şey de de yaşanacak bi gelişmedir bu anlayış mesela eksiksiz güçse aslında biraz ber taraf edilir eksikzis güzçse ….(anlaşılmadı) papa papanın iktidarıdır ve papanın emir verdikleri kişelere itaat edilmesi öngörülmektedir.Ama mesala panın bu şeyine karşı çıkan reform hareketi vardır hepiniz duymuşsunuzdur Hristiyanlık hareketi mesala o Hristiyanlıkta reform hareketinin başında bulunun Martin Luther de aynı bu anlayışa ….(anlaşılmadı) yani herkes baştaki yönetime bağlı olsun çünkü ….(anlaşılmadı) yoktur anlayışına bağlı olacaktır ve bişey diyecektir en gattar yönetime bile karşı çünkü yöneticiler mesala o anlayıştadır reform anlayışı çünkü yöneticiler gardiyanlardır çobanlardır ve gardiyan oldukları içinde baştan çıkmış yoldan çıkmış insanlığı cezalandırmakla yükümlüdürler.Eğerki başımızda gatdar kötü bir hükümdar varsa ….(anlaşılmadı) siz çünkü yoldan çıkmışsınızdır.Tanrı da sizi tekrar yola koymak için böyle gatdar birini göndermiştir anlayışına sahip işte bu anlayış aslında bütün Hristiyan anlayışının özüdür.Yani ….(anlaşılmadı) öz budur çünkü herkes tanrıdan gelmiştir karşı çıkmak tanrının ilanetine karşı çıkmaktır anlayışı gelmiştir.Şey açısından da söylüyorum Müslümanlığın aleyhi ….(anlaşılmadı) dini yorumu özellikle Nakşi yorumu bu anlayışa dahildir.Orda da Arapçasını unuttum ama en temel anlayış Nakşi anlayışıda devlet emrine itaattir.Mesala bu anlayış mesala şey nerden geldiğini bilmiyorum ama ….(anlaşılmadı) anlayışı bunun bir örneğidir. ….(anlaşılmadı) Fethullah GÜLEN hatırlıyorsunanız Mavi Marmara ile ilgili bi açıklama yaptı bunlar devlet otoritesine karşı gelmiştir. Şimdi burada şeyi sorgulamıyor İsrail haklı mı haksız mı öylemi böylemi mesala Mavi Marmara nın şeyi tartışmayalım bunlar iyi niyetlimi iyi niyetsiz mi vs o ayrı bişey yani onu niye söyledi tartışmıyoruz ama Fethullah GÜLEN in verdiği tavır tam bir devletçi tavrı bu adamlar o Mavi Marmara ve Avrupa dan giden bu insanlar devlet otoritesine karşı çıkmaktadır.O yüzden yapılması gereken ….(anlaşılmadı) ilk önce İsrail otoritesinden izin almak ve o şekilde yapmak şey mesala Fethullah GÜLEN tam bir şekilde göstermektedir emre itaat devlete itaat anlayışını çok net göstermektedir ama işte bu sadece Müslümanlığa sadece Hristiyanlığa sisteme entgre olmuş her yapının şeyidir bir özelliğidir.Sisteme entgre olduğunuz vakit sizin asıl önceliğiniz o dinlerdeki ulvi amaçlar olmaktan çıkar yani dinlerdeki paylaşım zenginlik paylaşım insanları kötülükten kurtarılması vs. gibi anlayışlar bir yana bırakılır ve doğrudan ama sistemin bekası sistemin devamını sağlamaktır işte bu önemli bi açıdan tipik bi örnektir. Bu da mesala şeydir kadın erkek anlayışını göstermesi açısından ….(anlaşılmadı) dün söylenenler ışığında da bişey söyleyim şu iki mektupta şunlara dikkat edin bu Roma lılara mektuptur bu ….(anlaşılmadı) mektuptur bu da ….(anlaşılmadı) mektuptur bunların hiç biri ….(anlaşılmadı) Hristiyanlığın İncil in asıl olarak yani İsa nın ağzından çıktığı kubul edilen bölümlerdir. Bunların hepsi şey ıı dün söylemiştim Taus un mektuplarıdır aziz Taus dün tekrar söylemiştim bir daha söyleyeyim Hristiyanlığın ikinci kurucusu olarak kabul edilmektedir. Asıl Hristiyanlığı şeklini veren bu anlayışa ….(anlaşılmadı) Azis Taus tur. ….(anlaşılmadı) civarında yaşamıştır kendisi aslında şey ….(anlaşılmadı) Aziz Taus dediğimiz adam aslında bir yahudidir.Ve Hristiyanlığı ….(anlaşılmadı) için Romalılar tarafından gönderilmiştir.Yolda hastalanır bir rivayeti söylüyorum ben ….(anlaşılmadı) yolda hastalanır çok ağır ateşli bir hastalığa tutulur Rüyasında İsa yı görür sabah iyileşmiş olduğunu görür ondan sonra ve o yüzden tövbe edip Hristiyan olur ve o anlayışı tutar ve ondan sonra Hristiyanlığın önde gelen kurucularından biri olmuştur.Yazdığı mektuplarla da Hristiyan inancını formüle ederler yani ….(anlaşılmadı) anlayış yoktur.İncilin kendisinde böyle anlayışlar yoktur Mesela incilin kendisinde ….(anlaşılmadı) anlayışı vardı bu mesala ona uymuyor zenginlik anlayışı yani zenginin cennete girmesi devenin iğne değinden geçmesinden daha zor anlayışı vardır o anlayışı ….(anlaşılmadı) öngören bi anlayıştır.Bunlar zaten zengindir. ….(anlaşılmadı) özelliğini söyleyim ben size Batı ….(anlaşılmadı) bahsedeyim ben size daha ….(anlaşılmadı) geçmedik arkadaşlar batı ….(anlaşılmadı) yapısında merkezi bir yapı merkezi bir devlet yoktur. Yani daha adil bir merkeziyetçi yapı söz konusudur. ….(anlaşılmadı) kavimlerin saldırısına uğramıştır o saldırı adım adım merkezi devleti otoriter ….(anlaşılmadı) ortadan kaldırdı ….(anlaşılmadı) sürekli yağmalanmaktadır. Bunun üzerine zenginler mallarını mülklerini korumak için şehirlerden kırsala geçmişler Kırsal da ev kurarlar çevresini duvarla çevirirler çevresinde tarlalar vardır tarlalarda insanlar çalıştırırlar onları ….(anlaşılmadı) koyarlar burası Kölelikle aynı artı şey yapmaya başlarlar küçük küçük ordular beslemeye başlarlar beş kişi on kişi ne kadarsa ve bu alanın güvenliğini sağlamaya başlarlar artı bu alanda adalet dağıtmaya başlarlar. ….(anlaşılmadı) veya derebeyidir şovelyedir bunlar küçük bir toprak sahibi veya büyük bir toprağa sahip olurlar o toprağın üzerinde herkesi yönetirler mesala normalde eskiden Roma devletinin yaptığı adalet dağıtmayı artık kendileri yaparlar ve o şekilde sürekli böyle küçük küçük derebeylikler oluşur küçük küçük iktidar odakları oluşur ve işte bu merkezi devletin ortadan kalktığı noktadır.Çünkü bunların bağlı bulunduğu merkezi devlet merkezi iktidar yoktur bunlar hepsi çoğu nokta da çünkü özerkliklerini ilan etmişlerdir Özerk olmak tek başına bi şey değildir demokrasi ….(anlaşılmadı) toprağın üzerinde çalışan köylünün sahibidir.Canı sıkılırsa bu toprağı üzerindeki köylüyle beraber satar.Eski kölelikten tek bir farkı vardır eskiden rahat rahat öldürebilirdi ama artık öldürme işi biraz daha zorlaştı yargılama vs. gerekmektedir.Merkezi devlet yoktur o yüzen merkezi ordu da yok mesala Roma yı Roma yapan en önemli özellik büyük orduların olmasıdır.Şimdi artık o ordu yok artık ….(anlaşılmadı) askerler var bunun tipik bir örneği Osmanlı da ….(anlaşılmadı) hepsini tımarlı sipahiler gibi düşenebilirsin tımarlı sipahilerin özelliği o ….(anlaşılmadı) bi asker bekler o askeride şeye gönderir savaş çıktığında orduya gönderir. Burda da böyle bir yapı vardır ama burada şey vardır şehirler ….(anlaşılmadı) hayat artık kırsalda geçmektedir Aslında iktidarın unuttuğu yerler artık kırsaldır.Merkez ….….(anlaşılmadı) kırsaldır Mesala krallar olur ama krallar tamamen gölge poziyonunda dır yani ….(anlaşılmadı) güce sahip değildir. ….(anlaşılmadı) üzerinde yaptırım yapma gücüne sahip değildir.Çünkü ….(anlaşılmadı) orduya sahip değildir.Eskii gibi rahat vergi toplayamaz Roma da olduğu gibi tamamen artık kukla krallar veya sembolik krallar oluşmuştur. İmparatorlarda aslında sembolikitir.Asıl ….(anlaşılmadı) iktidarın ….(anlaşılmadı) ve onların üzerinde bunlar kendi aralarında bazen kral seçerler o krallarla beraber bazen ….(anlaşılmadı) seçerler ….(anlaşılmadı) döneminde papadır şimdi bunun asıl nedeni merkezi bir devletin olmaması merkezi yapıyı tekrar ….(anlaşılmadı) papa bi de en küçük birime kadar örgütlenmişlerdir. Her yerde ….(anlaşılmadı) var Doğrudan papaya bağlı bütün kiliselerde devlet yanlısı demin mesela örneğini verdiğim vaazlar tamamen papanın verildiği tarzda vaazlar verilir. Yani yeri geldiğinde bunlar o içinde bulunduğu devlete ….(anlaşılmadı) yani bu yapıyı unutmamak lazım bu merkezi devletin olmaması merkezi bir ordunun olmaması ….(anlaşılmadı) iktidar olanların kırsala kalmış olması önemli özellikleridir feodalizmin ….(anlaşılmadı) yerini şey almıştır ….(anlaşılmadı) şimdi bu Hristiyanlık la ve feodal dönemle ilgili resim getirdim. O büyücülük ….(anlaşılmadı) demiştik ve işte ….(anlaşılmadı) arkadaşlar büyücü olarak ….(anlaşılmadı) şey yaptığı gözükmektedir.Bunların yakıldıkları görülmektedir bunların aslında bakarsanız çoğu yani ne kadar belli oluyor buradan ama kadın yakıldıkları ve şeyde inanılmaz derece büyük sayılarda kadın büyücülük suçlamasıyla yakılmıştır. Bu mesala şeye kadar devam etmiştir feodal dönem her şey karanlıkken ortaya çıkmış bitmiş daha sonra reformlarla ….(anlaşılmadı) bitmiş bi olay değil bin altıyüz bin yediyüzlere kadar cadı oldukları zannedilen kadınlar cadı olma suçlamasıyla yakılmıştır.Amerika da da yakılmıştır Avrupa da da yakılmıştır.Yani şeyi örneği vardır hatta bir çok yerde artık bu insanların cadılıkla suçlanması mülkiyete el koymanın bir aracısı olmuştur mesela Amerika da meşhur bi hikaye vardır ….(anlaşılmadı) diye ve birkaç kadının cadı olması cadılık yapıyor bunlar büyü yapıyor diye o kadınlar idam edilir. ….(anlaşılmadı) ebeveynleri anneleri babaları o mülklere sahip olsun diye ….(anlaşılmadı) ölenlerin malına mülkünüde birileri el koymuştur yani bu şekilde çok şey var ama işin en vahim tarafı cadılık suçlaması ile ilgili olarak şöyle bir teknik uygulanmaktadır. ….(anlaşılmadı) bağlarlar bir sandelye ye bir köprüden nehre atarlar ve derler eğer kadın ölürse kadın masummuş yeri cennet olsun derler ama keza kadın suyun üstünde kalmayı becerirse bu kadın şeytan bu kadın cadı batması gekirken batmıyor ve suyun üstünde kaldı ve o zaman biz buna bi işkence yapalım ilk önce cadılığı itiraf ettirelim ondan sonrada yakalım derler yanı kadın da şu pozisyonda cadılıkla suçlandığı an yüz de yüz ölüyor yani şansı yok kurtulma şansı yok çünkü ya boğulacak bir yerde yırtıyor hem mekanı cennet oluyor ama yinede ölüyor öbürtürlü zaten işkence ile yakılarak öldürülüyor

Yüklə 4,89 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   168   169   170   171   172   173   174   175   ...   278




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə