T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)



Yüklə 4,89 Mb.
səhifə220/278
tarix14.09.2018
ölçüsü4,89 Mb.
#68132
1   ...   216   217   218   219   220   221   222   223   ...   278

X42 ERKEK ŞAHIS: 22:34 Kadirilik Mezopotamya kökenli Nakşibendilik Hindistan kökenli öylemi?

HASAN ÖZGÜNEŞ devam ediyor: 22:41 Ne diyorlar orda

X42 ERKEK ŞAHIS: 22:44 hani orda yazdığından değil Nakşibendilik niye Hindistan’da doğuyor? 22:48

HASAN ÖZGÜNEŞ devam ediyor: 22:49 burda mı yazıyor. Kürdistanda Kadirilik ve Nakşibendilik adında iki tane tarikat gelişme gösterir. …(23:03 anlaşılmadı) hazretleri ilk defa bu safa geçer benzerliğe gelirler. …(23:08 anlaşılmadı). Kadirilik Abdulkadir Geylani tarikatının kürdistandaki versiyonudur. …(23:15 anlaşılmadı) merkezi Bağdat’tır. 1077, 1166 Bağdat’ta yaşamıştır. Daha önce yine Talabani aileleri bu tarikattan esinlenip yazması önemli rol üstlenmişler. 23:31

X43 ERKEK ŞAHIS: 23:32 bütün bunlar mezhep olarak kürt halkına …(anlaşılmadı). Nakşi tarikatının geneline ait oluştu. Hindistan’da ilk söz edildi.23:44

HASAN ÖZGÜNEŞ devam ediyor: 23:45 şimdi şöyle bak ee Mevlana Halit Süleymaniyelidir. Önce şama gider. Orda bir eğitim alıyor. Sonra Hindistana gidiyor. Orda da Mısır Müslümanları var. Ordaki tarikata kolu da orda, orda da eğitim görüyor. Ondan sonra geliyor kürdistanda ta İstanbul’a kadar kendisini yayıyor. 24:04

X43 ERKEK ŞAHIS: 24:05 Sorduğun soru ne yani Hindistanda mı en üst organ yada …(24:10 anlaşılmadı) makamı ?24:12

HASAN ÖZGÜNEŞ devam ediyor: 24:13 en son şimdi mevcut olduğu yer orası. Mesela şuanda …(24:14 anlaşılmadı) hindistanda tamamlanır ve orda diplomasını alır. Diplomayı alan şu manadadır. Artık bu tarikatın bir temsilcisidir, yetkindir, diğer yerlerde tarikatlar kurup bunu yaya yapacak yani o manada. Şimdi değerli arkadaşlar bu sefer şeye sıçrama yapalım. Diğer hani zamanımız yok. İşte …(24:39 anlaşılmadı) isyan ediyor. Ee ardından …(anlaşılmadı)bir sırasıyla şey yapacağız geleceğiz. Önce mesela 1900 öncesi ilk şeyh isyanı işte Şeyh Ubeydullah’tır. Buda Şemdinan( olarak anlaşıldı) bölgesindedir. O da İran’ın tümünü ele geçiriyor. Bu kuzey kürdistan güney kürdistanda da büyük etkinliği var. Fakat sonradan Osmanlıya kadar ee karşı geliniyor. Onu da sürgün ediyorlar İstanbul’a çocukken orda kalıyor. Ondan sonra oğlu Seyit Abdülkadir kürt azadi örgütünün içerisinde kürt tarih cemiyeti diyelim başkanıdır zaten. Ee Osmanlılar son dönemde işte giderek geriliyor. Tabi bundan önce şeyh hareketleri var yani doğu kürdsitan Abdulhamit döneminde ele geçirmek istiyor. Panislamizm’i güçlü kılmak yine Osmanlı kürt ittifakını güçlü hale getirmek istiyor. Ve bu Abdulkadir ailesine para mara da veriyorlar. Gidin mesela doğu kürdistandaki kürtleri kendinize bağlayın bir isyan başlatın size yardım edelim. Orayı da Osmanlı’ya bağlarım. Hiç olmazsa kürdistan birlik içerisinde olur. Biz daha güçlü bir imparatorluk oluruz. Yıkılmaktan kendimizi kurtarırız. Yine Türk kür ittifakı ve İslam esası. Şimdi bunu gerçekleştirmeye da çalışıyorlar 12 sene doğu kürdistanı Osmanlı egemenliğinde tutuyorlar. Sonra tekrar İranlılar saldırıya geçiyorlar tekrar eski isimlemeler geri dönüyor. Şimdi biz hemen şeye dönelim bu Osmanlı çürüdükçe ne meydana geliyor arkadaşlar? Kapitalist çağda batıda bir ulusal devlet ıı şey Ubeydullah’ı kısaca anlattık. Eğer tarihini istiyorsak 1879- 1883 dört yıllık bir isyan ve yeniliyor. Yani önce büyük başarılar elde ediyor, sonra yeniliyor. Zamanımız olmadığı için hızla gidiyoruz. Jön Türkler, yani gerek yok. Yani batıya gidip okuyan ulusalcı Türklerdir , genç kesimdir, yani bizim hareketimiz de genç bir hareketti. Gidip Avrupa’da okuyan Türkler sonradan ulusal temelde bir devlet kurma, Osmanlıyı daha reform yapma, 1. Meşrutiyet değil 2. Meşrutiyet 1908 de bu jön Türklerin sonra ittihat terakkisi de olurlar. Abdülhamit’in doğu kürdistanı kendisine bağlama girişimini size söyledim. Şimdi kısa özet olarak. İşte para veriyor diyor gidin İran’a örgütlenin. Kürt aşiretlerini ikna edin, beylikleri ikna edin birlikte bir hareket yapalım kendimize bağlayalım kürdistan hiç olmazsa bir bütün olarak Osmanlıya bağlı olsun. Fakat başarılı olamıyorlar. Başka kurulan cemiyetler şimdi biz 1900’lere girdiğimizde değerli arkadaşlar artık hem Türkler bir uluslaşma bir reform hareketi yavaş yavaş başlıyor Türklerde. Hem kürtlerde işte şeyhler isyan etti bir şey çıkmadı. Zaten son evrelerden de bir şey çıkmıyor. Mirler etti bir şey çıkmadı. E biz ne yapalım o zaman hep böylemi kalacağız. Hayır dediler. O zaman biz batıya bir bakalım adamlar ne yapmışlar. İnsanlar ne yapmışlar. Bizde ona göre bir fikir yürütelim. Ve yavaş yavaş batı tarzında ulusal fikir kürtlerin iç erişine girdi. Mesela o dönemlerde hınker is mani kürdi, şimdi siz neyi okudunuz hocam size neyi anlattı? Hinkeri değil mi. İşte o 1900’lerin başlarında hinkeri gençlerdi. Oluşturdular daha o günden. Ama gerisi gelemdi maalesef. Aam biz bugün halen devam ettiriyoruz. Mesela nedir bu başlıca kurulan cemiyetler var. Böyle tek tek söylesek te aklınızda kalmaz ha. İşte bazılarını söylersek; kürt talebe evi cemiyeti mesela 1912’de kürt gençleri yine öyle kürdistan tarih cemiyeti var 1918 en büyük dernektir. Şeyh Abdulkadir şeyh Ubeydullah’ın oğludur. Onun denetiminde kurulan bu Bedirhan paşanın çocukları var içerisinde. Diyarbakırlı Cemil Paşa Zadeler var. Mesela güney kürdistanlı insanlar var içinde. Siz bir şey diyecektiniz. Buyurun. 29:30

Y18 BAYAN ŞAHIS: 29:34 Yok ben okudum da onun için.

HASAN ÖZGÜNEŞ devam ediyor 29:37 :tamam. Mesela Teşkilatı İştimaye, kürt millet partisi, kürt kadınlar tarihi cemiyeti. Bakın kadınlar her dönemde aslında küçük büyük bir emek sahibidirler. O gün bile kürt kadın cemiyeti kurulabiliyor. Düşünebiliyor musunuz? Kürdistan muhipler cemiyeti, kürt amele partisi, işçi partisi, kürt maarif cemiyeti, kürdistan secvimateye cemiyeti daha bir sürü cemiyet kuruluyor. İşte aynı zamanda işte örgütlenmeler. Hem kadınlar, hem gençlikler, hem aydınlar, hem şurda burda bir ulusal temelde bir hazırlık var. Ama yine tehlike büyük. Nasıl diyeceksin. Kürtler yine orda bölünüyorlar. 1- ulusalcı kürtler bağımsız devlet kurmak isteyen kürtler 2- Otonomcu kürtler. Mesela bu dindarlıktan gelen kesim Sait Nursi içinde olmak üzere, Şeyh Abdülkadir Kürt Tarih Cemiyetinin başkanıdır. Ve ona bağlı olan dindar kesim aslında Osmanlıdan kopmama ama özerk bir kürdistanı istiyorlar. Bu mirlik sisteminden daha geniş özerk bir kürdistan. Bu Bedirhan paşaların oğullarıdır Mengüç Şevket beydir Van’da. İşte kimi güney kürdistanda aydınlardır. Ondan sonra işte bi paşazade oğulları var. Onlar meşhurdur Diyarbakır’da yurtseverlik açısından o dönem için. Bunlar bağımsızlıkçı bir kürdistandan yana. İkiye ayrılıyorlar maalesef ve maalesef yine bir birlik ideolojik bir birlik. O dönemde ilk kürt basını ortaya çıkıyor. Hepinizin bildiği kürdistan gazetesi var tarih olarak 1898. Yani aşağı yukarı 1900’ler diyebilirsiniz aklınızda yuvarlak rakam olarak kalabilir. Eee Şam’da çıkarıyorlar kürtçe Arapça vs. tabi ulusal bağımsızlık için yazılar yazıyorlar. Kürdistandaki ekonomik durumdur yaşanan savaşlardır bunlar bunu hep haberleştiriyorlar. 31:53

X44ERKEK ŞAHIS: 31:54 Mir Cerazet Bedirhan var mı hocam burda ilk kürtçe gazetede. 31:58

HASAN ÖZGÜNEŞ devam ediyor: 31:59 Mithat Bey var onun oğludur. Mithat cerazet Bedirhan çıkarıyor. Kürt ermeni ilişkilerinin bozulması şimdi arkadaşlar tabi biliyorsunuz 1914lere doğru gelindiğinde 1. Dünya saaşı başlatılıyor. İşte bir tarafta Osmanlı Almanya bilmem Macaristan öbür tarafta İtalya, Yunanistan. Amerika arka planda destekleyen İngiltere, Fransa ile iki tane grup ne yapıyorlar savaşa giriyorlar. Osmanlı bu dönemde yeniliyor. Tümden yeniliyor. Orduları 1. Dünya savaşında dağıtılıyor. Sadece 14. Kolordu Erzurum’da. O da komutanı Kazım KARABEKİR bir dindar kürttür. Ee dağıtmıyor kendi birliklerini. Diğerlerinin hepsi dağıtılmış d6urumda. Ve bir yenilgi söz konusu kürtler, Türkler herkes bundan sonra ne yapabiliriz arayışı içinde. Şimdi bu ara tabi 1876’larda 1. Meşrutiyet döneminde Rusya ve Fransa’nın önerisiyle Osmanlıya dayatma yapıyorlar. Ermeniler’e özerklik vereceksiniz diye. O dönemde böyle bir anlayış var. E tabi birinci dünya savaşı başladıktan sonra Fransızlar, İngilizler, Avrupalılar bir bütün olarak Kürdistandaki ve Türkiye’deki Ermenileri kışkırttılar. Efendim kürdistandaki bazı kürtleri kışkırttılar. Hakkari bölgesinde. İşte güney kürdistandaki kürtlerin içindeki işte …(33:53 anlaşılmadı) Süryani dediğimiz halkı

X44ERKEK ŞAHIS: burda kürtlerde …(33:56 anlaşılmadı)

HASAN ÖZGÜNEŞ devam ediyor: 34:00 hamidiye alaylarında evet. Şimdi mesela ne yaptılar.Kürtlerle Ermenileri, kürtlerle Asurileri diğer Hristiyanları birbirine karşı kullandılar. Şimdi mesela onlar kışkırtıyorlar isyan ediyorlar. İşte Fransa’ya güveniyorlar Almanya’ya güveniyorlar, İngiltere’ye güveniyorlar. Bu sefer kürtler Türklerle beraber onların üzerine gidince şikayet ediyorlar. Eyvah işte bak bizi öldürdüler tarzında. Dolayısı ile Ermeniler özellikle en çok Ermeniler nüfus olarak çokturlar. Diğerleri az olduğu için pek dikkate almazlar. Ama kışkırtırlardı. Ee şimdi Ermenilere şey dediler yani biz şimdi kürtlerle Ermenilerin birliğini bozmamız lazım. o güne kadar kardeşçe yaşıyorlar. Ne diyorlar 6 şehri kürdistanın 6 şehrini biz Ermenilere verelim. Neresidir işte Sivas tır, Elazığ dır, Diyarbakır dır, Van dır, Erzurum dur, Bitlis tir. Şimdi haritaya baktığımızda Kuzey Kürdistan hemen hemen gidiyor,e Kürtler i Müslüman görüyorlar Ermeniler Hıristiyan, Ermenilerin arkasında İngilizler var Fransa var İtalya var. Kürtler kendilerini Müslüman ...(anlaşılmadı) hala biz Osmanlıyla Müslüman ız kardeşiz beraber olalım, onlarda tabii Osmanlıyı tutmuyorlar, bu sefer Kürtlerle Ermeni lerin bu toprak üzerinden şurası benim, orası senin araları bozuluyor. Bu Hamidiye dediğimiz alaylar işte kimisi 57 alay diyor, kimisi ...(anlaşılmadı) diyor, yani 50 ye yakın ortalama hesaplarsak hamidiye alayı kuruyorlar,

bu hamidiye alaylar vasıtasıyla Ermenilere 1915 te ki o katliama Osmanlı askeri ve bu Kürt işbirlikçileri diyelim, Hamideye alaylarına büyük zararlar veriyorlar, katliamlar sağlıyorlar, zaten Kürt siyasetçileri defalarca bu manada Ermeni halkından kendi adlarına özür dilediler yani, televizyonda olsun, Avrupa da ki KNK (olarak anlaşıldı), PKK olsun Biz atalarımız adına o dönem yapılan hatalar varsa bu halktan özür diliyoruz, biz iki kardeş halkız, Osmanlılar bizim halkımızı, sizin halkınızı, Fransa, İtalya bilmem İngiliz oyuna getirdi, bizimkileri Osmanlı oyuna getirdi, böylece bir trajik durum ortaya çıktı. Dolayısıyla Kürt ilişkileri bu manada bozuluyor. Bitlis ayaklanması önemli bir ayaklanma değildir, ...(anlaşılmadı) bir ayaklanma gerçekleştiriyor sonra başaramıyor, onu geçiyoruz. 1914 Barzani ayaklanması, bu Barzani ailesinin ilk Barzani nin en büyük abisi diyelim, bu baba Barzani diyorlar ya, 1914 te bir mektup sunuyor, bildirge yada manifesto mu diyelim, diyorlar ki Kürtçe eğitim, hani Kürtler o dönemde bir şey ler istiyorlar Osmanlı dan yada bir Devlet mi olacağız, kimisi Devlet kuracağız diyor, kimisi fazla bir şey istiyor. Oda hemen orda şeyhlerini topluyor bir talepte bulunuyor. 1- Kürtçe eğitim diyor 2- ...(anlaşılmadı) Kürtçe bilmeleri şarttır, yönetimini şerri esaslara göre yöneltilmesi, hani tarikat şeyhi ya, 4- vergilerin bölgeye okul yatırım olarak eski usule uygun alınarak harcanması, e tabi Kürtler de de bu bildirilerini dağıtıyorlar biz böyle bir şey istiyoruz, Osman lı onların üzerine gidiyor tabi, yenilgiye uğratıyorlar, Abdulselam şeye gidiyor kaçıyor, bu ...(anlaşılmadı) Kürtleri var Hakkari de Hıristiyan, oraya sığınıyor, sonra geri gelmek istediği zaman tekrar ülkesine gidiyor, tabi o sıcağı sıcağına bastırıldıktan sonra, bu Sultan Süleyman Nazif adında bir okul var Diyarbakır da, bastırıyor, sonra Abdulselem işte Kürtlere sığınmış Hakkari de ki Hıristiyan ların içerisine, geri dönerken Sofi Abdullah diye biri Diyor ki beyim sen benim yemeğimi yemeden nasıl geçersin, mümkün müdür, siz böyle kutsal şeyhler bir halkın liderlerisiniz, benim yemeğimi yemeden geçemezsin, oda kırmıyor onu, meğer bu sofi Abdullah ajanmış, Osmanlı ordusuna haber veriyor yemek vesilesiyle Abdulselam ı yakalattırıyorlar, Musul a götürüyorlar Musul da Süleyman Nazif eliyle o zaman ...(anlaşılmadı) başkası idam ettiriyor ...(anlaşılmadı). Şimdi Sımko (olarak anlaşıldı) ayaklanması başlıyor 1900 ler de 30 lara kadar, Sımko Şikaki (olarak anlaşıldı) arkadaşlar bitiremeyeceğimiz için ben çok hızlı hızlı anlatacağım, çünkü bazı önemli şeyler var cumhuriyet dönemi ile ilgili, yani Sımko işte ne zaman başlamış 900 lerde, ne zaman sonuç alıyor 30. 30 yıl boyunca burayı görüyorsunuz ...(anlaşılmadı) gölünün doğusu yani Kürdistan, kuzey Kürdistan sınırına çok yakın, önce buraları ele geçiriyor, Rusya ile ilişkiye geçiyor bilmem İngilizler le ilişkiye geçiyor İngilizler desteklemiyorlar, Rusya biraz göz kırpıyor ama çok ciddi destek sunmuyor, sonra İran la savaşıyor bu bölgeyi ele geçiriyor, bir ara kaçmak zorunda kalıyor, bir ara kaçmak zorunda kalıyor Türkiye ye geliyor, Mustafa Kemal bu sefer kendisine biraz destek sunuyor, ardından tekrar ülkesine geliyor tekrar başkaldırı yapıyor ondan sonra tekrar yeniliyor, yine Kürdistan a geliyor,İranlılar bakıyorlar bu adamla baş edemeyecekler, bir komplo kuruyorlar gel seninle anlaşalım diye , İran a çağırıyorlar, oda gidiyor Kardeşleri adamları ile beraber, ona bir tören de düzenliyorlar, ondan sonra ele geçirip sokak ortasında öldürüyorlar. cenazesini sokak sokak gezdiriyorlar kardeşi ile beraber, yani Simko nun da 30 yıllık macerası biraz böyle, yani doğudaki bu isyan da bir işe yaramadı, Mondros Ateşkes Antlaşması ne demektir, şeyle alakalı bu işte dedik İngiltere, Fransa, İtalya arka perde de Amerika ve birçok devlet Yunanistan dahil İtilaf devleti, öbür tarafta OsmanlıaMacaristan, Almanya İttifak devleti sonuçta 1. Dünya savaşında bir yenilgi, bir yenilgi ve İlk işgal edilen bölgeler böyle görüyorsunuz, mesela yeşil alanı kim işgal ediyor İtalyanlar, Fransızlar Adana bölgesini Mersini bu liman çok önemli Antakya ya kadar, işte Türkiye Cumhuriyetinin elinde kalan ...(anlaşılmadı) İngilizler görüyorsunuz İstanbul u İşte şuraları bu özellikle boğaz bölgelerini ve bu limanları ele geçiriyorlar, Ermeniler zaten burada küçücük bir bölgeyi oluşturuyorlar, Öbür tarafta Gürcüler var, İngilizler ise Güney Kürdistan ı işgal ediyorlar, yani ilk Mondros ateşkes antlaşması böyle bir şey, 24 üncü madde bizi ilgilendiriyor, Vilayetti sitte bunlar Elazığ, Bitlis, Erzurum, Van ve Diyarbakır Ermenistan olarak kabul ediliyor bu Mondros antlaşmasında. Orta Kürdistan da Özerk bir Kürt Bölgesi karara bağlanıp ilerde Kürtler Birleşmiş Milletler e başvurarak bağımsız olabileceklerini vurguluyorlar, şimdi mesela burada ciddi bir ...(anlaşılmadı) Avrupalılar ...(anlaşılmadı) diye bir toplantı yapıyorlar, Fransa nın bir şehri orda bir karar alıyorlar diyorlar ki : biz bir kere Güney Kürdistan ı, Irak Bölgesini Osmanlı ya ve Kürtlere vermeyeceğiz, bu Altı İlde Ermenistan olarak göstereceğiz işte böyle vereceğiz onlara, şöyle bir bölge Diyarbakır dahil, bir şey kalmıyor dikkat ederseniz, e Kürtlere bir şey verelim yani en azından göz kırpıyorlar yani Türklerle İttifak sağlamasın diye, ...(anlaşılmadı) isyanda Kürtler oraya kaçmasın diye, Nereyi veriyorlar bize, Hakkari bölgesinde Siirt bölgesinde bir Özerkli Kürdistan olabilir ama ilerde Birleşmiş Milletlere bağımsızlığınızı talep edebilirisiniz ve eğer devletler, birleşmiş milletler onların elinde, kabul ederlerse, biliyorlar ki kabul etmezler, kabul ederlerse bu Güney Kürdistan denilen Musul vilayeti derlerdi o dönemde referanduma gitsin, eğer sizinle birleşmek istiyorsa, örneğin Hakkari Siirt bölgesi, Botan bölgesiyle o devletle birleşmek istiyorsa o zaman burayı da size verebiliriz, ama diyor Avrupalılar için burası çok önemli çünkü orda petrol var, her şeyde diyor Avrupalıların menfaatleri çok önemlidir. Yani hem Avrupalılara bir işaret veriyorlar aman ha oyuna gelmeyin vermeyeceğiz ama Kürtleri de tümden düşman haline getirmemek için ağızlarına bir bal çalıyor bir umut veriyorlar, tamam biz bu 6 ili Ermenistan a vereceğiz ama size de şurada küçücük bir Özerk Kürdistan ilerde çok isterseniz burayı da verebiliriz gibisinden böyle muğlak bir yaklaşım. Şimdi tabi Kürtler bunu kabul etmiyorlar yani Ne ...(anlaşılmadı) Kürtler, ne özgürlük cü devlet kurmak isteyen Kürtler hepsi diyorlar bize burayı verin, ne Güney Kürdistan ı veririz ne orayı, dolayısıyla ne yapıyorlar, işte birinci dünya savaşından sonra diyelim ki, herhalükar da genel çizgi olarak, mesela o bağımsızlıkçı çizgi fazla Mustafa Kemal ile bir araya gelemiyor ama ağırlık olarak halk olarak hala dindar olduğu için işte bu ...(anlaşılmadı) dır kendi deyimleri ile gavurdur, gelmiş ülkemizi işgal etmiş, biz ne yapacağız, biz Müslüman Türk kardeşimizle bir alacağız, yine din devreye giriyor, o özgürlükçü Kürtler fazla etki gösteremiyor mesela bir ara şeyin çocukları geliyorlar bir heyetle, Bedir han paşanın çocukları geliyorlar Kürdistan ı geziyorlar diyorlar k işte ne yapacağız diyorlar. Derhal Mustafa Kemal hani 1919 da Anadolu ya çıktı ya, Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi ile Kürtlerle bir ittifak yapıyor orda diyor ki, birinci madde odur Kürtlerin Hakları, kültürel hakları neyse zaten biz iki Milletiz, saygı duyacağız herkes kendisini özgür ifade edecek ve aynı zamanda Kürtlere Özerklik vereceğiz, bu ara Sovyetler birliği ile ittifaka giriyorlar...(anlaşılmadı) bakanına mektup gönderiyor Mustafa Kemal bize yardım edin diyor Emperyalistlere karşı savaşacağız, Lenin yolluyor diyor ki biz bir şartla size yardım ederiz 1- Ermenilerin Devlet kurma hakkını, Kürtlerin Devlet kurma hakları ve diğer Halkların devlet kurma haklarını Kabul edeceksiniz, halkların kendi kaderini tayin etme hakkını kabul edeceksiniz. Atatürk cevab-ı Mektupta ne diyor, bu diyor zaten siz söylemeseniz de bizim prensiplerimizdir. işte 1900 den önce 1876 yanılmıyorsam tarihte yanılabilirim ama o dönemlerdir. Amerikan Wilson başkanı nın Wilson prensipleri diye bir şey var yani 1900 lere doğru geldiğinde herhalde yani bunu diyor, Diyor ki herkesin kendi kaderini tayin etme hakkı vardır. Sosyalistler zaten bunu kabul etmişler, Emperyalistlerde sözde Amerika ...(anlaşılmadı) bunu kabul etmiş, dolayısıyla Mustafa Kemal Diyor ki biz zaten Wilson prensiplerinin hepsini kabul ediyoruz, siz sosyalistlerin söylediği şeyler zaten bizimde amacımızdır, dolayısıyla oradan destek alıyoruz, Şimdi arkadaşlar yine bir ara istiyorlar, biz bir ara verelim

5. DERS

HASAN ÖZGÜNEŞ devam ediyor: 00:07 Arkadaşlar, hemen başlıyoruz. Şimdi 1919 da işte Osmanlı' nın yenilgisinden sonra Paris Barış Konferansı düzenliyorlar; orada Kürtler adına Bağımsızlık, tüm Kürtler adına Şerif Paşa, aklınızda kalabilir burda zaten var Şerif; şimdi Şerif Paşa 6 ay boyunca uğraşıyor bir biçimiyle Paris' e gidiyor. Her türlü engeli çıkarıyorlar kendisine. Ama şöyle bir durum var arkadaşlar: hep Kürdün talihsizliği işte birlik olamama; tek fikir etrafında toplanamama ya da bir çok konuda en azda bir araya gelememe; esaslı konularda. Şimdi mesela bu barış konferansında böyle bir karar alınıyor. Suriye, Filistin, Arabistan, Mezopotamya yani güney Kürdistan pardon, Kürdistan' ın hepsi ve Mezopotamya' yı biliyorsunuz; aşağı Irak, Suriye vesaire; Osmanlılardan ayrılması sonra; orta Kürdistan' ın işte İngilizler önerisiyle biz Kürdistanı da ayıralım. Hani 6 şehri şeye vermeyi düşünüyorlar ya Ermenistan' a. Diyorlar biz diğer Kürdistan' ı da ayıralım. Böyle bir karar alıyorlar. Eee yine bu konferansta şey tartışması çıkıyor Ermeniler diyor o 6 şehir bize verilsin daha önce saydığımız şehirler. Şerif Paşa itiraz ediyor diyor ki: eğer bunu böyle önerirseniz Kürtler direnirler son damla kanlarına kadar kesinlikle bir şehri bile Ermenistana vermezler. Onun için vazgeçin bu hikayeden. Ona da diyorlar ki Ermeni temsilcisine ve Şerif Paşa' ya; gidin kendi aranızda bir görüş birliği yapın, öyle gelin bari; ortaklaşın kendi aranızda. Şimdi onlar gidiyorlar kendi aralarında anlaşlıyorlar; geliyorlar diyorlar biz, Ermeni delegesi diyor biz bu 6 şehri şimdi meselenin içine katmayacağız. Yani talepte bulunmayacağız. Amerikalılar işte Amerika başkanı bize nereyi verirse biz onu öngörürüz gibisinden bir şey. Şerif Paşa daha çok bağımsızlıkçı çizgi adına oraya gidiyor. Ama maalesef arkadaşlar, "ben kaldıracağım için heval çok yazmayım ben daha var mı? Eee devam edin.02:55

Y19 BAYAN ŞAHIS: yok yok 02:56

HASAN ÖZGÜNEŞ devam ediyor: 02:58 Şimdi mesela Ermenistan' a vermek istedikleri harita bu. Şimdi bu bugünkü Ermenistan' dır dikkat ederseniz burası Karabağ burası daha ziyade; şimdi Kars' tan tutalım yani Ermeni haritası olarak göstermek istedikleri: Van, biraz da Amediya güney Kürdistan da işin içerisinde dahil; tekrar bir Urfa' yı Suriye' ye bırakmak istiyorlar Fransızların denetiminde. Adana' ya kadar böyle ...(anlaşılmadı) Trabzon' u da Ermenistan, büyük Ermenistan hayali dedikleri biraz bu haritadır, vermek istiyorlar. Şimdi Fransa' da bir sonuca varamıyorlar. Şey dedik şu bakımdan bir sonuca varmıyorlar. Hem Kürt ile Ermeni arasındaki birbirini anlama kabullenme noktasında bir tıkanma yaşanıyor; hem bu Kürt Tarih Cemiyetinin başkanı Abdulkadir Budingi otonomi...(anlaşılmadı) telgraf çekiyorlar. Diyorlar ki Şerif Paşa ne Kürtlerin temsilcisidir; ne bizim temsilcimizdir ne de biz kabul ediyoruz. Yani onlar hala Osmanlıcı ya, Osmanlının topraklarının böyle bölünmesinin bilmem şuraya buraya götürülmesini kabul etmiyorlar. Dolayısıyla Paris Antlaşması; yani konferansı diyelim sonuç almadan ayrılıyorlar. Sonra San Remo 1920 de gerçekleştiriyorlar. İngiltere ...(anlaşılmadı) katılmıştır. Londra konferansında, Kürdistan sorunu karara bağlanamamış ve konunun San Remo' da ele alınması kararlaştırılmış. Yani Londra Konferansı da düzenliyorlar orda da anlaşamıyorlar. İngiliz başbakanı George Lloyd Kürtler hakkında şunu söylüyor: ilginç bakın mesela tespitini iyi yapmış: Kürtler aşiretlere bölünmüştür.Tüm Kürtleri temsil edecek biri bulunamamıştır. Niye bunu söylüyor biliyor musunuz? Şerif Paşa gitmiş Kürtler adına masaya oturmuş, kabul etmişler; buradaki Kürt telgraf çekiyor diyor bizim temsilcimiz değil. Onun için adam diyor yani Vallaha biz bunlardan ...(anlaşılmadı)(gülüyorlar), görüyor musunuz arkadaşlar işte mesele bu. İki Kürdistan; ...(anlaşılmadı) ikinci kararları Kürdistan, Ermeni ve Süryani ve Keldanileri de ilgilendirir. Hani doğrudur, Keldaniler var Süryaniler var, Ermeniler var. Kürdistan üzerinde karar vermek sadece Kürtler' in işi değil çünkü bunlar da var diyor. Musul İngiliz mandasında olmalı Himayesinde yani. Ya da yönetiminde. Dolayısıyla Avrupalıları alaka eden bir hadisedir diyor, Musul vilayeti. Niçin, o dönem petrol olduğunu biliyorlar. Tespit etmişler. Avrupalıların can damarıdır diyor. Bizim burayı elden çıkarmamamız gerekir. Üç Kürdistan Türkiye' den ayrılmalı, özerklik verilmelidir. Devamında paylaşım şöyle; ...(anlaşılmadı) hızlı hızlı geçiyorum. Irak ve Filistin İngiltere' ye veriliyor. Suriye Fransa' ya, Güney Anadolu İtalya' ya, Adana bölgesi Cizre bölgesi Fransa' ya, orta Kürdistan İngiliz himayesine, vilayeti sitte dediğimiz işte o bölge altı şehir, Ermenistan' a; Trakya' nın büyük bölümü ve İzmir Yunanistan' a bırakılıyordu. Boğazlar uluslararası bir komisyona bırakılacak, sonuç ...(anlaşılmadı) Osmanlı heyetine bildiriliyor. Şimdi mesela Tevfik Paşa Osmanlı heyetinin başkanıdır. Çağırıyorlar oraya gel diyor, biz diyor bu kararı aldık; 3 ay içinde mi diyorlar 1 ay içinde mi bize haber vermeniz gerekir diyorlar. Yani ya evet ya hayır. 07:22

X45 ŞAHIS: 6 ay. 07:25

HASAN ÖZGÜNEŞ devam ediyor: 07:27 Yok o kadar uzun değil.

X45 ŞAHIS devam ediyor: 07:28 Kürtlerin çoğunluk olduğu yerlerde genel özerklik oluşturulacak 6 ayda bir komisyon...(anlaşılmadı) 07:31

HASAN ÖZGÜNEŞ devam ediyor: 07:32 O ayrıdır. Çünkü bu antla... Paris Antlaşması var ya, eee; Tevfik Paşa başkanlığındaki Osmanlı heyetine toplantı kararı iletilir cevap için 1 aylık mühlet diyecez. Yani cevabı almak için. O ayrı bir konu. Mesela çağırıyor Osmanlı heyeti başkanını; biz böyle bir karar aldık San Remo' da, bir ay içerisinde ya imzalayacaksınız ya bize savaş açmış sayılırsınız. Şimdi geliyorlar, geri geliyorlar; meclisi topluyorlar. Savaşacak hali yok ki ordu yok. Neyle savaşacakmış. Emredersiniz komutanım diyor. İmzayı atıyorlar ve o imza üzerine Sevr Antlaşması imzalanıyor bu sefer. Hani bu konferans ya. Karar almışlar bu sefer imzayı atıyorlar. İmza da Sevr Antlaşmasıdır. O ne zaman olmuş 10 Ağustos 1920. Padişah Vahdettin, Saltanat Şurasını toplayarak sunulan barış şartlarını görüşmüşlerdir. Şartlar kabul edilerek Sevr Antlaşması imzalandı. Şimdi bizi ve Ermenileri ilgilendiren bir kaç madde var onları almışız. 60 ın üzerinde maddedir, pek bizi il... Herşey bizi ilgilendirir de ama bunlar özellikle bizi ilgilendiriyor. Onları okuyorum. 62. madde şöyle diyor. Kürtlerin çoğunluk olduğu yerlerde yerel özerklik oluşturulacak. 6 ayda bir komisyon oluşturulacak. Yani bu müttefik devletleri diyoruz ya itilaf devletleri onların komisyonu oluşacak olup biteni iyi denetlemek için. Ve aynı zamanda işler iyi yürümüyorsa; Osmanlıyı uyaracaklar. Hıristiyan azınlıkların hakları güvence altına alınacak. Fransa, İngiltere ve İtalya üçer üye ile komisyona katılacak. Bu üç devlet bir komisyon oluşturacaklar 9 kişilik. Gözlemci olacak. Ne kadar yerine getiriyor ne kadar getirmiyor. Onu rapor edecekler. 63 üncü maddede komisyonların vereceği kararları Osmanlı uyacak ve 3 ay içerisinde gereğini yerine getirecek. Öyle çok uzatma yok. Bir karar alacaklar üç ayda ya yerine getirirsin ya deyim yerindeyse yumruğu yersin. Zaten kolu kanadı kırılmış. 64. madde, Antlaşma yürürlüğe girdikten 1 yıl sonra Kürtler isterlerse Birleşmiş Milletlere baş vurarak; Bağımsızlıklarını ilan edebilirler. Birleşmiş Milletler de kabul görürse; Osmanlı gereğini yerine getirecek. Musul vilayeti halkı isteği ile kabul ederse Bağımsız Kürdistan' a katılabilir. Buna İtilaf Devletleri itiraz etmeyecektir. 89. maddede; Erzurum, Van, Bitlis ve Trabzon illerinin sınırlarının Ermenistan ve Türkiye arasında belirlenme işi ABD başkanı Vilson' un, hakemliğine bırakılmıştır. Şimdi mesela dedik ya Kürtlerle Ermeniler bir türlü anlaşamıyorlar, en son diyorlar hakeme gidelim. Hakem Vilson' dur. Sonra Vilson' da Tirebolu, Gümüşhane, Muş, Bitlis Erzincan ve ...(anlaşılmadı) içine alan bir sınır çiziyor ve Ermenilere veriyor yani o dönem için. Kurtuluş savaşı da Mustafa Kemal. Şimdi değerli arkadaşlar ben hani yarım saatlik bir süremiz var ne kadarı gerçekleştirebiliriz. Mustafa Kemal 1919 da Samsun' a çıkıp ilk Amasya' da bir Amasya Kanunnamesi denen bir belge imzalıyor. Yayınlıyor daha doğrusu. Ve o bölgede diyor ki biz Kürtler ve Türkler' in haklarına saygılı olacağız...(anlaşılmadı) değildir. İki şeyin üzerinde duruyor. Mustafa Kemal' in temel felsefesi. Bir diyor Kürtleri Bağımsızlık çizgisinden vazgeçirmem lazım; özgürlük çizgisinden Özerklik çizgisine çekmem lazım. İkincisi Kürt Türk ittifakını sağlamam lazım. Kürt Türk ittifakını nasıl sağlayabiliriz diyor. Bir onlara: Size özerklik vereceğiz, bütün haklarınıza sahip olacaksınız, iki biz müslümanız tarih boyunca beraber yaşadık, eee gavur gelmiş ülkemizi işgal etmiş beraber savaşalım bu ikincisi. Üçüncü nokta Kürtleri nerden vursak diyor bizim yanımızda yer alırlar; Kazım Karabekir, hani işte Kürdün kurdu, kendisinin isminde de diyoruz ya ona soruyor Paşa biz Kürtleri nasıl yanımıza çekebiliriz. O Paşa çok kolaydır diyor. Biz diyelim Kürdistan' ı Ermenilere verecekler bak bakayım tıpış tıpış bütün Kürtler sizin yanınızda yer alır. Vay diyor ağzına sağlık ya ne güzel bir taktik. Ve Mustafa Kemal bütün konuşmalarında diyor siz bakmayın size Bağımsız Kürdistan' dan bahsediyorlar bu bizi parçalamak içindir. Bakın işte 6 ilinizi Ermenilere veriyorlar. Siz Müslüman yiğit Kürt halkı nasıl bu oyuna gelirsiniz. Kürtler hemen hurra haydi bakalım, Mustafa Kemal doğru söylüyor. Eee biz tabi Müslümanız, Gavur gelmiş bizi işgal etmiş ama ...(anlaşılmadı) Dolayısıyla değerli arkadaşlar bazı birlikçi işte o bağımsız Azadi örgütün etrafında toplanan dediğim gibi daha önceki isimler her ne kadar bir çaba içerisine girmiş olsa da Kürtlerin büyük bir kesimi Mustafa Kemal' in etrafında bir araya geldi. Zaten Osmanlı döneminde bir otonomici grup vardı...(anlaşılmadı) birçok Kürt feodal beyi ve aynı zamanda Mustafa Kemal, zaten daha önce 9. kolorduda Diyarbakır' da Kürt beylerini tanıyor daha önce 1917 de 16 da askerlik Silvan' da yapmış Diyarbakır' da yani komutanlığını Kürtleri iyi tanıyor. Dolayısıyla 14 tane Kürt beyine mektup yolluyor. (14:18) İşte Cemilpaşazade Kasım bey, o Cemil Paşaların ailesi vardır Diyarbakır' da meşhurdurlar. Onlar biraz bağımsızlık; bir kısmı bağımsızlıkçı bir çizgiyi bir kısım kardeşleri de otonomcudurlar yani böyle ikiye bölünmüşler. Diyarbakırlıların, Diyarbakırlı Mebus Kamil bey, Hacı Musa Bey, bu Bitlislidir Mutkili, Siyah Abdulbaki Efendi, Şırnaklı Abdurrahman ağa, Muş asıllı Resul Ağa, Mebus Sadullah Efendi, Irak Kürtlerinden Şeyh Mahmut Berzengi' ye gönderiyor. Ondan sonra Garzanlı Cemile Çetto, Norşinli Şeyh Ziyaeddin Efendi, Derşevli Ömer Ağa ve bir çok böyle şeyh ve ağaya; mektup yolluyor diyor biz; Müslüman ve Kürtler ve Türkler işte emperyalistlere karşı küffara karşı Kurtuluş Savaşı verecez. Erzurum Kongresini yapıyor 1919-20 vesaire iki kongre de Kürtlerle yapıyor; büyük çoğunluk %90 ı Kürt Ağa ve şeyi. Orda Kurtuluş Savaşında birbirimizi destekleyeceğiz; Kürtlere her türlü haklarını vereceğiz, herhangi bir sorun yaşamayacağız diye; 15:35

Yüklə 4,89 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   216   217   218   219   220   221   222   223   ...   278




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə