T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)


KOMA CİVAKAN KÜRDİSTAN YÜRÜTME KONSEYİ



Yüklə 4,89 Mb.
səhifə264/278
tarix14.09.2018
ölçüsü4,89 Mb.
#68132
1   ...   260   261   262   263   264   265   266   267   ...   278

KOMA CİVAKAN KÜRDİSTAN YÜRÜTME KONSEYİ

KONGRA GEL BAŞKANLIK DİVANI”
Şeklinde olduğu,
EXPORT klasörünün ofis dosyasında yapılan incelemede; “Kadın Tarihi 1” isimli bir klasörün bulunduğu, klasördeki metinde PKK/KCK terör örgütünün kadınlara ilişkin öngörüsü ile kadın örgütlenmesine dair bilgilerin yer aldığı söz konusu metnin;
“KKK Önderliğinin yeni paradigması temelinde 2005 nisan ayında gerçekleştirdiği kongreyle yeniden inşa edilen PKK de yer alan kadın yapısı birinci olağan konferansını 18-21 mart tarihleri arasında gerçekleştirdi.

KKK Önderliği PKK’yi bir kadın partisi olarak nitelendirmiş ve bu yönlü PKK’de ki kadına öncülük misyonu biçmişti. PKK içindeki kadın gücüde gerçekleştirdiği birinci olağan konferansında kendisini YAJK ( Yekitiya Azadiya Jınen Kurdistan) olarak örgütleme kararı aldı.

YAJK’ın bundan sonra nasıl bir çalışma yürüteceği, KJB ve PAJK’la hukukunun nasıl olacağı konusunu PKK meclis üyesi Dilan Nurhak’la konuştuk.

KKK Önderliği PKK’yi neden bir kadın partisi olarak nitelendirdi, yeniden kuruluş kongresinden bu yana kadın misyonunu PKK içinde ne ölçüde oynayabildi?



Önderliğimizin PKK’yi bir kadın partisi olarak nitelendirdiği doğrudur. Çünkü kadın kendi doğasının gerektirdiği ideolojik yapılanmayla PKK’de yer alır ve PKK ideolojik yapılanması da kadın doğasına uygun şekilde Önderliğimiz tarafından ortay konulmuştur. Kadın kurtuluş ideolojisi PKK ideolojisinin temelini oluşturur. Bu yeni bir bakış açısı ve ideolojik yapılanmayı ifade eder. Konferansımızda kadının PKK içinde kendi rengiyle nasıl yer alacağı ve örgütlülüğünü nasıl sağlayacağı konuları tartışıldı. Bilindiği gibi PKK kendisini yeniden yapılandırdı. Eski mevkici, yetkici parti modelini aştı. Bundan dolayı kadının kendisini en iyi ifade edeceği bir örgüt durumuna geldi. Zaten PKK hareketi eski yapılanmasında da sadece ulusal kurtuluş örgütü olmayıp birçok alanda sosyal devrime öncülük etmiş bir harekettir. Kürdistan gibi her alanda geri kalmış bir ülkede kadın özgürlük mücadelesinde büyük açılımlar sağlamıştır. Önderliğimizin yeni paradigmasıyla tamamen kadın renginin hakim olduğu bir ideolojik yapılanma kazandı. Kadının doğasında eril toplum karakterinin aksine barış ve özgürlük hakimdir. PKK yeni ideolojik yapılanmasını bunun üzerine kurmuştur. Bu da tamamen kadınını özünü temsil eder. Kadın kendi özüne uygun PKK’de örgütlenecektir. Yeniden yapılanma kongresinde kadın kendi rengiyle büyük katılım sağlamıştır. Ancak halen kadın hareketi olarak yetersizliklerimizde var. Sistemin yaratmış olduğu gerçeklik, kişilik yapılanması bu ortamda da kendisini gösterdi. PKK’de ki kadın da her kadın örgütü gibi kendisini örgütleyecektir. Ancak farkımız mevcut sistem mantığını aşan, kadının kendi özünü hakim kılacağı bir örgütleme şeklini ortaya çıkarmamızdır. Bugüne kadar da genel çalışmalar içinde kadın kendi özü ve rengiyle yer almıştır. Ancak güçlü bir oluşumu ortaya çıkaramadık. Örgütlü bir PKK kadın hareketi kadın kurtuluş ideolojisinde güçlü bir ideolojik rolü oynayabilir. Sosyal, örgütsel demokratik mücadele boyutunda kadın öncülük rolü üstlenebilir. Önderliğimiz kadın örgütlülüğünün gelişmesi açısından gerekli perspektifi vermiştir. Şimdi biz bu öncülük rolünü nasıl geliştirebilirizin mücadelesini veriyoruz. 30 yıllık mücadelemiz içinde kadın kendi rolünü güçlü kahramanlık örnekleriyle ortaya koymuştur. En son Viyan arkadaşın eylemi PKK kadınının vardığı bilinç ve eylem düzeyini ortaya koymaktadır. Patının tüm çalışmalarında siyasal ve ideolojik alanlarda kadın öncülük rolünü ispatlamıştır. Kürdistan kadını özgürlüğünü elde etmek için bugüne kadar mücadele ettiği gibi bundan sonra da sisteme karşı güçlü mücadele yürütecektir. Ancak halen yetmezliklerimiz mevcuttur. Viyan arkadaşın eylemi kendimizi her yönüyle köklü sorgulamamız gerektiğini göstermiştir. Yeniden güçlü bir ideolojik doğrultu kazanmamız gerekiyor. Kadın kendisini güçlü örgütleyebildiği oranda Viyan arkadaşın ve diğer kahramanlarımızın anısına doğru sahip çıkmayı da gerçekleştirecektir. PKK kendisini ne kadar güçlü örgütlerse o düzeyde hem kadınların hem de tüm toplumun kurtuluş umudu düzeyine ulaşacaktır. Gerek Kürt kadını gerekse diğer halklardan kadınlar kendi özünü PKK’de bulmuştur. Bu özü koruyarak hatta daha da geliştirerek zafere ulaşacağımıza da inanıyoruz.

KKK Önderliği KKK sisteminin örgütlemesinde kadın gençliğe öncülük rolü vermişti. PKK ‘ de ki kadın bu öncülük misyonunun neresinde sizce? Önderliğimizin yeni paradigmasında örgütlenen kadının ulaştığı düzey ve oynayacağı rol çok önemlidir. Demokratik ekolojik paradigma yeni bir sistem ve bakış açısı anlamına gelir. Kadının kendisini gerçekten ifade edebildiği paradigmadır. Kadın ile gençlik toplumun en dinamik kesimidir. Kadın ve gençliğin yer almadığı bir toplumsal mücadele başarıya ulaşamaz. Bu yönlü kadının kendi misyonuna uygun rol oynaması gerekiyor.

Hangi açıdan bakılırsa bakılsın kadın ve gençlik toplumun değişim ve gelişime en yakın kategorileridir. Bu her iki güçte değişimi ve demokratik toplumu yaratacak güçlerdir. Bu güçler aynı zamanda toplumun temel dinamik güçleridir de.

PKK’de ki kadın sorumluluğunu getirdiği oranda öncülük oynamış olacaktır. Bugün içimizde güçlü bir değişim dönüşüm sağlanmış, demokratik bir ortam yakalanmışsa bunda kadının rolü küçümsenemez. Kürt kadını artık her alanda demokratik eylemlerin öncülüğünü yapmaktadır. Kürt kadını gücünü PKK’nin yaratmış olduğu bilinçten almaktadır. Kadının ezilen tarihsel bir gerçekliği vardır. Bu gerçekliği ile en çok özgürlüğe, barışçıl bir ortama ihtiyaç duyan bir konumdadır. Kadın doğasında demokratik komünal değerler vardır. Kadının özü orada gizlidir. Çağımızın yükselen uygarlığının getirdiği değerler karşısında, komünal değerler de kadın da kendini yeniden yaşamsallaştırmaya çalışıyor. Günümüzün ideolojik çizgisi olarak kadın öncülüğünde demokratik komünal değerler öne çıkmaktadır. kadının bu değerler çerçevesinde verdiği özgürlük mücadelesi önemli bir düzeye ulaşmıştır. Bilim ve teknikteki gelişmeler halkların yükselttiği demokratik mücadele ile yaratılan değerler kadının bunlar üzerinden kendi özüyle yeniden kendi özüyle buluşması ve insanlığa kendi doğal rengiyle öncülük etmesi güçlü gelişmelerin önünü açacaktır. Bu sadece kadınla da sınırlı kalmayacaktır. Kadını özgürlüğü toplumsal özgürlüğü yaratacaktır. Özellikle cins çelişkisinin çözülmesi PKK kadınına tüm topluma öncülük yolunu açacaktır. PKK kadını teorisini pratikte sınayarak hatta yaşamsallaştırmakla kadını eksenli ideolojinin pratik uygulayıcısı da oluyor. Hatta denilebilir bu PKK kadınını diğer tüm kadın hareketlerinden ayıran önemli bir özelliği oluyor. PKK’de ki kadının yaşamın her alanında verdiği demokrasi ve özgürlük mücadelesi sadece kadın özgürlük mücadelesiyle sınırlı kalmayacak toplumsal alandaki tüm kesimlerin özgürlüğünü beraberinde getirecektir. PKK’de ki kadının bu yönüyle rolü ve misyonu tarihseldir.

Konferansınızda en çok hangi konular tartışıldı?

Bilindiği gibi Önderliğimiz 8 yılı aşkın bir süredir ağır tecrit koşullarında özgürlük mücadelesini sürdürmektedir. Hareket olarak bundan sonra kesinlikle her şeyimizle her zamankinden daha fazla Önderliğimiz özgürlüğü için mücadele etmeyi esas alacağız. YAJK olarak da bundan sonra bu yönlü üzerimize düşen görevi en iyi nasıl yerine getireceğimiz konusu konferansımızda yoğunca tartışıldı. Yine bilindiği gibi egemen güçler hareketimize ve halkımıza Önderliksiz ve PKK’siz bir çözümü dayatmaktadırlar. Böyle bir şeyin çözüm olmayacağı herkesçe çok iyi bilinmektedir. Bu konular konferansımızda geniş tartışıldı ve bunun kadın hareketine özelliklede YAJK’a daha ağır bir sorumluluk yüklediği sonucuna varıldı. YAJK kadını bundan sonra tüm çalışmalarını KKK sisteminin örgütlemesi temelinde gerçekleştirerek Önderliğimize ve hareketimize karşı geliştirilen saldırıların önünü almada en aktif güç olacaktır.

Yine kadın hareketimizin yeniden örgütlenmesi çokça tartışılan konu oldu. Yapılan tartışmalarda PKK kadınının bugüne kadar ortaya koyduğu pratik değerlendirildi ve bundan sonra daha güçlü sonuç alıcı bir tarzın ortaya konulması için PKK kadınının kendisini birlik biçiminde örgütlemesi uygun görüldü. Konferans delegelerinin oyçokluğu ile YAJK ismiyle örgütlülüğünü gerçekleştirmesine karar verildi. Bu örgütlülüğümüzün temel amacı demokratik ekolojik cinsiyet özgürlükçü paradigmanın özünü teşkil eden kadın kurtuluş ideolojisinin toplumsal cinsiyetçi zihniyet yapılarına karşı kadının özgürlükçü zihniyetini etkin kılmak yine ideolojik alanlarda ki mücadeleyi de sistem dışılaşan alternatif bir yaşamı hedeflemektedir. PKK’nin ve kadın özgürlük hareketinin özgürlükçü mirasına sahip çıkmak Kürt hareketinin ve toplumunun özgür ve demokratik dönüşümünü esas almak, kadın kurtuluş ideolojisini yeni paradigma temelinde ekoloji, bilim-sanat, meşru savunama, hukuk ve tüm toplumsal konularda bilinci yükselterek kadro yetiştirmek, projeler oluşturmak ve üretimi tüm toplumsal alanlara kanalize etmektir. Bu konular konferansımızda çok yönlü tartışıldı. Bir takım kararlarda alındı. YAJK örgütlülüğünü daha etkin geliştirmek için birinci elden kadro yetiştirme gerekliliği ortaya çıktı. PKK hareketi yetiştirdiği kadroyla öncü güç durumundadır. Burada yetişecek olan kadrolarda Önderliğimizin belirttiği kadro niteliğine uygun olacak. Burada yer alacak kadronun en temel özelliği Önderliğimizin yaşam felsefesiyle bütünleşmesi ve bunun mücadelesini yürütmesi yine özgürlük mücadelesini kendisini yeniden yaratmanın ilkesi olarak görmesi gerekir. Beritan, Zilan, Sema ve Viyan yoldaşlarımızın şahıslarında sembolleşen şehitler çizgisini kendisine esas alması gerekir. Kadının kendi kimliğini oluşturmada özgür irade ve düşünceyi esas alması gerekir. Özgürleşmeyi kendisinden başlatarak bunu yurtseverliğin temel ilkesi olarak görmesi gerekir.

Örgütleme tarzımız demokratik işleyiş esaslarına uygun olacaktır. Bütün çalışan kadro da demokratik katılımı esas alacak bu katılıma göre düzenlenecek ve kadın iradesini esas alacaktır. Yine YAJK kendisini tüm mücadele sahalarında örgütleyecektir. Parçalarda siyasal ideolojik ve meşru savunma alanları gibi alanlarda kendi örgütlü gücünü ortaya koyacaktır. Örgütlemede komiteleşme esas alınacaktır.

Konferansımızda YAJK’ın KJB’yle de hukuku netleştirildi. YAJK KJB’nin bir bileşeni olarak KJB içinde temsilini bulacaktır. YAJK KJB’nin kadın kurtuluş ideolojisinin temsil gücü olacaktır. KJB’nin işleyişine karşı da kendisini sorumlu görecektir. YAJK bu özgün örgütlülüğü ile de ideolojik bir açılım sağlamayı hedeflemektedir

PAJK ve PKK Apocu hareketin ideolojik öncü hareketleridir. PAJK ve YAJK arasında nasıl bir ilişki olacak? PAJK kadın hareketinin ideolojik öncü hareketidir. Bu temelde bizim PAJK ile olan hukukumuz eş güdüme dayalı ortak bir çalışmayı esas alacağız. Yine çalışmaların planlanması ve denetlenmesi için de PAJK yönetimiyle ortak bir periyodik ilişki içinde olunacaktır. Yanı PAJK ile YAJK örgütünün temsil ettiği ideoloji aynıdır. Bu ideolojik hareketlerden birisi özgün kadın partileşmesi ile bunu gerçekleştirmek isterken diğeri de PKK çatısı altında kendisini örgütlemeyi esas alıyor. Bu kadın özgürlük hareketini zayıflatan bir durum olarak algılanmamalı aksine bizi daha da güçlendiren bir durum oluyor. PAJK PKK’de ki ifadesini YAJK’la buluyor. Kadın kurtuluş ideolojisini ideolojik sahada daha güçlü gerçekleştirebilecektir. YAJK’ta ki kadın gücü PAJK’ın doğal üyeleri biçiminde nitelendirildi. Önderliğimizin kadın için belirlemiş olduğu ölçüler ve ilkeler temelinde birbirini kapsayan gerçekliklerdir. Bundan dolayı PAJK her alanda kendisini YAJK üzerinden örgütleyecektir. Bu da bizim ideolojik gücümüzün çekirdeğini daha da güçlendirecek daha da üst düzeye çıkaracaktır.



YAJK’ın oluşumu PKK’de ki kadının PAJK’la daha uyumlu bir çalışma yürütmesini de sağlayacaktır. Ortak eğitim devreleri oluşturulacak, karşılıklı kadro aktarımı basın vb. çalışmaların ortaklaştırılması ideolojik çalışmaları güçlendirecektir. Kısaca YAJK PKK ile PAJK arasında ideolojik bir köPage Rankingü rolü oynayacaktır.” şeklinde olduğu,
Yine aynı klasör içerisinde “Kadın Tarihi 2” başlıklı world klasörünün olduğu, klasörde “KKK’de Kadın Temsiliyeti” başlıklı yazının;
KKK'de kadın temsiliyeti İdeolojik, felsefik, siyasi ve askeri mücadelenin yanı sıra PKK, kadına her zaman özgün bir rol biçmiştir. Kürdistan'da kadının yaşadığı durum derin bir çözümlenmeye tabii tutularak, kadın kurtuluş ideolojisi temelinde kadın hareketinin özgün örgütlenmesi sağlanmıştır. İlk kez Yekitiya Jinên Welatparêzên Kurdistan (YJWK) kurularak, kadın özgürlük mücadelesi örgütlendirildi. Kadın hareketinin gelişim seyrini ve kadın özgürlüğünde büyük bir etki yaratan YJWK'nin kuruluş amacı, 1980-87'ye kadar PKK'ye katılan kadınların kendi iradesiyle mücadele etmesini, ulusal bilincin yanı sıra kadın sorununun çözümü için bir güç ve örgütlülüğün yaratılmasını sağlamaktı. YJWK kadın hareketlerinin çekirdek örgütlenmesidir. PKK'nin içerisinde gelişen kadın hareketi, ezilen kadınlar için kurtuluş umudu yarattı. YJWK yüzlerce kadının özgürlük kervanına katılımını sağladı. Katılımın gün geçtikçe artması nedeniyle YJWK kadın sorununa cevap olmakta zorlandı. Bu nedenle kadın gerilla mücadelesinde önemli bir rolü olan Yekitiya Azadiya Jinê Kurdistan (YAJK) 1995'te kuruldu. Bu gelişmelerle birlikte Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından geliştirilen Kopuş Teorisi, Erkeği Dönüştürme ve Kadın Kurtuluş İdeolojisi, kadın özgürlük mücadelesinde yeni bir sayfa açtı. Bu temelde Kadın Kurtuluş İdeolojisi resmen ilan edilerek, PKK dışında özgün olarak Partiya Azadiya Jinên Karkerên Kurdistan (PJKK) ve Partiya Azadiya Jinên Kurdistan (PAJK) kuruldu.Koma Komalên Kurdistan'ın (KKK) ilanıyla birlikte kadın hareketi, 21. yüzyılın kadın yüzyılı olması iddiasıyla Koma Jine Bilind (KJB) çatısı altında örgütlendi. KJB 7-18 Nisan 2005'te kuruluşunu ilan etti. KKK sistemi içerisinde kadının iradesini temsil eden KJB, Kürdistan'ın her parçasında örgütlenerek, kadın hareketini marjinalleştiren, parti zihniyetini aşan bir perspektifle eşgüdümlü, yatay bir örgütlenme modelini esas aldı. KJB, KKK içerisinde kadın kimliğinin kurucusu, öncü gücü ve sistemin teminatı olarak değerlendiriliyor. Bir çatı örgütü olan KJB, şu bileşenlerden oluşuyor: 'PAJK: Kadın hareketinin ideolojik kimliğini temsil eder. Özgür Kadın Birlikleri (ÖKB): Parçaların özgün siyasal örgütlüğüdür. YJA-STAR: KJB'nin meşru savunma gücüdür. Genç Kadınlar Birliği: Genç kadınların örgütlenmesine öncülük yapar.'Kadın hareketinin bu gelişim seyrini, KJB'nin örgüt modelini, KKK sistemi içerisindeki yeri ve misyonunu, dünya ve bölgedeki diğer kadın hareketleriyle olan ilişkilerini KKK Yürütme Konseyi Üyesi ve KJB temsilcilerinden Zaxo Zagros'la konuştuk. 'Yeni bir örgütlenme'PKK'yi diğer sosyalist hareketlerden ayrıştıran en önemli farkın kadın hareketine bakış açısı olduğunun altını çizen Zaxo Zagros, PKK'nin konuya yaklaşımını şöyle aktardı: 'PKK'de, reel sosyalizmin yaşadığı gibi kadın sorununu devrim sonrasına erteleyen değil, mücadele içerisinde ele alan ve çözen bir yaklaşım benimsendi. PKK kadın sorununa hem ideolojik hem de siyasal anlamda büyük önem verdi. Aksi durumda PKK'nin kendi asıl amacına ulaşması mümkün değildir. Kadın Kurtuluş İdeolojisi, bizim hareketimizde büyük bir etki yarattı, çünkü yeni bir tezdi. Kadın sorununu ideolojik ve felsefi olarak ele alan bir yaklaşımdır. Bu temelde kadın yeni arayışlara girerek, yeni bir örgütlenme yarattı.'

Zagros, KJB'nin yapılanmasını ve misyonunu ise şöyle anlattı: 'Parti örgütlenmesi bir bütün olarak ihtiyaçları karşılamıyordu. Kadını daha fazla marjinalleştiriyor ve gereken yoğunlaşmayı da ortaya çıkarmıyordu. Tüm kadınların kimliği olabilecek bir örgütlenmeye ihtiyaç vardı. KJB bu rolü üstlendi. Bu örgütlenme içerisinde kadın her alanda özgünlüğüne göre, meclislerden tutalım, mahalle ve köy örgütlenmelerine kadar kendini örgütleyecek.''Öncü güç KJB'dir''KKK sistemini, demokratik sistem olarak kabul ediyoruz' diyen Zagros, KKK'nin kadın özgürlüğü açısından arz ettiği önemi de şöyle değerlendiriyor: 'Bu sistemin öncü gücü olarak kendimizi görüyoruz. KKK sistemi eğer demokratik ve çağdaş bir toplum yaratma çabasında ise, kadının yaşadığı sorunları derin ele alması gerekiyor. Bu sistemde en çok kadın iradesini esas almak gerekecektir. Yoksa sakat ve tek ayaklı bir sistem zihniyetinden kendini kurtaramayacaktır. Kapitalist sistem içerisinde en çok ezilen kadın ve gençler, demokratik toplum mücadelesinde değişime en açık dinamiklerdir. KKK sistemi içerisinde de kadını temsil eden güç de KJB'dir.'



Dönüştürme rolü Doğal toplum içerisindeki yerini ve sorumluluğunu, toplumsallaşmanın kadın etrafında geliştiğini, sınıflı toplumun gelişmesiyle kadının iradesizleştiğini ve toplumun dışına itildiğini hatırlatan Zagros, şöyle devam etti: 'Kadın doğal toplum içerisinde öncü bir role sahipti. Kadının etrafında toplumsallaşma, toplumsal ilişkiler gelişti. Sosyal ve kültürel ilişkiler de bu toplumsallaşmanın ürünüdür. Hiyerarşik sistemin gelişmesiyle birlikte kadın, toplum dışına itilmiş ve kadının iradesi hiçe sayılmıştır. Bu zihniyetin ürünü olarak birey ve toplum bağları çok zayıflatmıştır.'21. yüzyılda yaşanan sorunlara dikkat çeken Zagros, '21. yüzyılda kadın, ekoloji gibi evrensel birçok sorun öne çıkıyor. Bu sorunlar için yeni bir zihniyet ve yaşam felsefesi gerekmektedir. Kadın sorunu çözülürse, yine ekoloji ve ekonomi sorunu da kadın eksenli ele alınıp çözülürse, toplum birçok hastalığından kurtulmuş olacaktır. Bu açıdan KKK sistemi içerisinde kadının bilinçli katılması çok önemlidir. Nasıl ki, kadın neolitik toplumda sorumlu ve öncü bir rol oynamışsa, toplumun dönüştürülmesinde de bu rölü oynayabilir' şeklinde konuştu. 'Cins kimliği esas alınmalı'Diğer kadın hareketleriyle olan ilişkilerini değerlendiren Zagros, şunları söyledi: 'Hareketimizde yüksek bir cins bilinci kendini gösteriyor. Dünya kadın hareketlerinin yarattığı miras da bizim için bir güçtür. Ancak kendini tanıtma ve diğer kadın hareketleriyle ilişkilenme, kendi mirasını diğer kadın hareketlerine mal etmede zayıf kalmışız. Yine uzlaşan yönlerimizle değil. ayrışan yönlerimizle daha fazla öne çıkıyoruz. Kadın intiharları hem bölge hem dünyanın gündemdedir. Bu tür sorunlara ancak ortak platformlarla çözüm bulunabilir. Ya hep ya hiç mantığıyla olmaz. Türkiye'deki kadın hareketleri devletin bakış açısıyla bize yaklaşmaktadır. Ve bizi terörize ediyorlar. İslam fikirlerini esas alan kadın hareketleri de egemenlerin yaratmış olduğu zihniyetle bakıyorlar. Komünisttirler demekle yetiniyorlar. Oysa ki, kadın sorunu tüm sorunlardan daha fazla önde olmalı. Hangi din, mezhep, ırk ve ulustan olursa olsun kadın eziliyorsa onun için bu öncelik olmalıdır. Ve kadınların mücadalesi için hangi hareket çaba sarf ediyorsa, bunu da cins kimliği üzerinden ele almak gerekiyor. Böyle olmazsa kadın hareketleri sistem uzantısı olmaktan kendini kurtaramaz. Sistemin dışına çıkarak sorunları ele almak gerekir.” şeklinde olduğu,
Yine EXPORT klasörünün ofis dosyasında “KADIN_TAR..” başlıklı world klasörünün olduğu, klasördeki metin üzerinde yapılan incelemede “PKK’DE KADIN ÖZGÜRLÜK TARİHİ” başlıklı yazının içerisinde terör örgütü lideri ÖCALAN’ın kadın örgüt mensupları hakkındaki görüşleri ile kadınların terör örgütü ve toplum ilişkisinin anlatıldığı,
“Export” klasörünün “ofis” dosyasında yapılan incelemede; “YÖNTEM VE HAKİKAT REJİMİ ÜZERİNE” başlıklı bir word klasörünün olduğu tespit edilmiş olup içeriğinde yapılan incelemede; “YÖNTEM VE HAKİKAT REJİMİ ÜZERİNE - ABDULLAH ÖCALAN - Abdullah Öcalan Sosyal Bilimler Akademisi Yayınları 2 ” başlıklı, 59 sayfadan oluşan, içindekiler bölümünde;
A- YÖNTEM VE HAKİKAT SORUNUNA GİRİŞ

B- TARİHTE ANLAM VERMEYE ÇALIŞTIĞIMIZ BAŞLICA HAKİKAT YÖNTEMLERİ

1- Mitolojik Yöntem

2- Dinsel Yöntem

3- Felsefi Yöntem

4- Bilimsel Yöntem

C- YÖNTEM VE HAKİKAT ARAYIŞININ TARİHSEL ANLAMI

D- EVRENSEL HAKİKATİN YETKİN KAVRANIŞI İNSANIN YETKİN KAVRANIŞINDAN GEÇER

1- Maddenin Yetkin Türü Ve Bileşimi Olarak İnsan

2- Biyolojik Âlemin Gelişmiş Türü Olarak İnsan

3- İnşa Edilmiş Hakikat Olarak Toplumsal İnsan

4- Esnek Ve Özgür Bir Zihniyet Doğası Olarak İnsan

5- Metafizik Yaşayabilen Varlık Olarak İnsan

E- TOPLUMSAL DOĞA VE HAKİKAT

1- Toplumsal Hakikati Tanımlamak

a-Toplumsal Hakikat ve Yitimi

b-Toplumsal Hakikat ve Yabancılaşma Biçimleri

2-Tarihsel Topluma Yöntemsel Yaklaşım

3-Bir Toplumsal Hakikatsizleştirme Felsefesi Ve Yöntemi; Pozitivizm (Bilimcilik)

4-Toplumsal Hakikat Yolunda Sosyal Bilimi Yeniden Yorumlamak

5- Hakikat’in Temel Birimi; Ahlaki Ve Politik Toplum

F- TOPLUMSAL HAKİKAT DÜZLEMİNDE YAŞAMI DOĞRU TANIMLAMAK

a- Yaşam

b-Toplumsal Yaşam

SONUÇ:

Hakikat Yolunda Nasıl Yaşamalı, Ne Yapmalı Ve Nereden Başlamalı?



Şeklinde yazıların bulunduğu,
“DEMOKRATİK ÖZERKLİK SLAYT” başlıklı bir PowerPoint klasörünün bulunduğu, tüm bilgi ve belgelerin iddianemnin başlangıcından beri dile getirdiğimiz KCK terör örgütünü, bu örgütün arkasında PKK ve onun lideri Öcalan’ın bulunduğu gerçeğini açıkça ortaya koyduğu,
Anlaşılmıştır.

152)- Mustafa İPEK
Şüpheli Mustafa’nın PKK/KCK terör örgütü içerisinde faaliyette bulunduğu ve örgütün eğitim merkezi olan Siyaset Akademisinde derslere katıldığı,

Şüpheli Gökcem GÖKBERK’in ifadesinde Mustafa İPEK’i tanıdığını, bu şahsın Siyaset Akademisi 5. döneminde öğrenci olduğunu beyan ettiği,


A)- ŞÜPHELİNİN KATILDIĞI YASADIŞI EYLEMLER
Şüphelinin terör örgütü lehine gerçekleşen eylemlerden iştirak ettiklerinin zabıta tarafından;
“21.08.2011 Pazar günü saat:13.00 sıralarında BDP Eski İl Başkanı Mustafa AVCI ve BDP, SDP, ESP, DSİP’li 150 kişilik grubun Taksim Meydana gelmek istemeleri üzerine grup durdurularak yaptıkları eylemin kanunsuz olduğu Meydana karşıt görüşlü gruplarında gelmek istediği söylenerek gruba BDP İl Binasına geri dönmeleri söylenmiş, grup Kurabiye Sokaktan Tarlabaşı istikametine giderken Mis Sokak üzerinde HEPAR, Ülkücü ve Facebook’ta örgütlenen (30) kişilik grup tarafından “Aponun Piçleri Yıldıramaz Bizleri” sloganları ile karşılanmış. Bunun üzerine belirtilen diğer grup “Biji Serok Apo” sloganlarını atmış, iki grup birbirlerine taşlar ile saldırmış, Çevik Kuvvetin gelmesi üzerin gruplar ayrılmıştır. Daha sonra BDP’li grup Tarlabaşı Caddesine geçmiştir. Yukarıda belirtilen ve dağılan BDP’li gruptan ve BDP İl binasından gelen kişilerden oluşan ve aralarında BDP Kadıköy İlçe Başkanı Atilla ÖZDOĞAN, BDP Fatih İlçe Başkanı Abdulkadir AKDAĞ ve Hasibe MENGİKAUN isimli bir şahsında aralarında bulundu yaklaşık (100) kişilik grup tekrar Taksim Meydana gelmek istemiş, yine yaptıkları eylemin kanunsuz olduğu ve dağılmaları söylenmiş ancak grup Tarlabaşı Bulvarı çiçekçiler önü Divan Kavşağı istikametini kapatarak yürümek istemiş bunun üzerine grubun önü Çevik Kuvvet marifetiyle kesilerek durdurulmuştur. Bunun üzerine grup “Biji Serok Apo” şeklinde sloganlar atarak yolu trafiğe kapatarak oturma eylemine başlamıştır. Göstericilere yaptıkları eylemin kanunsuz olduğu dağılmaları yönünde ikazlar yapılmış, defalarca yapılan ikazlara rağmen grup dağılmamakta direnmiştir. Bunun üzerine Çevik Kuvvet kalkanları ile dağıtılarak yol trafiğe açılmak istenmiş, grup 7-8 dakika bu yolu trafiğe kapattıktan sonra Çevik Kuvvetin bu müdahalesine müteakip grup Tarlabaşı istikametine doğru dağılmışlardır. Saat:13.15’te BDP milletvekilleri Gülten KIŞANAK ve Sebahat TUNCEL ile bağımsız milletvekili Abdullah Levent TÜZEL Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü yanında bulunan Tarlabaşı Caddesi ışıklarda bir basın açıklaması yapmışlardır.

Saat:13.25’te Taksim İstikametinden gelen belirtilen grupla Kasımpaşa tarafından gelen (150-200) kişilik grubun Tarlabaşı Caddesini trafiğe kapatmaları Emniyet Kuvvetlerine ve Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğüne taşlı, sopalı saldırıda bulunmaları üzerine gruba Çevik Kuvvet marifetiyle orantılı olarak kademeli bir şekilde güç kullanılarak gazla müdahale edilmiş. Grup BDP İlçe binasına doğru kaçmıştır. Saat:13.30’da Tarlabaşı Bulvarında, Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğünün iki sokak gerisinde Taksim istikametinde sokak girişinde tedbir alan Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü görevlilerinden Polis Memuru T. P. atılan taşlar sonucu bileğinden yaralanmıştır. Saat:13.50’de dağılan gruplardan (80) kişi BDP İl binası önünde toplanarak basın açıklaması yapmaya başlamışlardır. Basın açıklaması esnasında sık sık “Biji Serok Apo – Şehit Namırın – Direne Direne Kazanacağız – Pkk Halktır Halk Burada – Baskılar Bizi Yıldıramaz.” Basın açıklamasını sözlü olarak milletvekilleri Gülten KIŞANAK ve Abdullah Levent TÜZEL yapmıştır. Saat:14.30’da basın açıklamasının sona ermesine müteakip grup sloganlar eşliğinde Taksim istikametine yürümek istemiş, Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde bulunan Çevik Kuvvet ve Emniyet Müdürlüğüne taşlı saldırıda bulunmuş, bunun üzerine gruba tekrar orantılı ve kademeli bir şekilde müdahale edilmiş, gruplar Dolapdere istikametine ve ara sokaklara dağılmışlardır. Bu sırada ve daha önceki müdahalelerde ara sokaklara dağılan kişiler küçük gruplar halinde ara sokaklardan sivil ve resmi emniyet kuvvetlerini taşlamaya devam etmişlerdir. 15.05’te belirtilen milletvekilleri BDP İl binasından ayrılmışlardır.”


“16.05.2011 günü BDP İstanbul il teşkilatı organizesinde; Şırnak ili Uludere ilçe kırsalında güvenlik güçleriyle Bölücü Terör Örgütü PKK/KONGRA-GEL mensupları arasında çıkan silahlı çatışma sonucu (12) örgüt mensubunun ölü olarak ele geçirilmesinin protesto edilmesi amacıyla, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul İl Teşkilatı’nın organizesinde; 16/05/2011 tarihinde saat:13:00 sıralarında İlimiz Beyoğlu İlçesi Galatasaray Meydanında BDP İstanbul İlçe Teşkilatlarının katılımı ile operasyonlarını protesto ve öldürülen Bölücü Terör Örgütü PKK/KONGRA-GEL mensuplarını anmak için yaklaşık (800) kişilik grup toplanmış grup tarafından “AKP’nin Askeri ve Siyasi Katliamlarını Özgürlük Mücadelemiz ile Yeneceğiz (BDP İstanbul İl Başkanlığı)” imzalı pankart açılmış, grup tarafından Bölücü Terör Örgütü PKK/KONGRA-GEL ve sözde elebaşısı Abdullah ÖCALAN lehine sloganlar ve örgütün sözde marşları okunmuş “ Şehit Namırın- Barış İstiyoruz Savaşa da Hazırız- İntikam İntikam PKK Halktır Halk Burada – Biji Serok Apo – Başbakan İstifa – Gençlik Apo’nun Fedaisidir – Be Serok Jiyan Nabe – Yaşasın Devrimci Dayanışma – Katil Devlet Hesap Verecek – Kine am Apocina – Dişe Diş Kana Kan Seninleyiz Öcalan – Direne Direne Kazanacağız – Kürdistan Faşizme Mezar Olacak – Vur Gerilla Vur Kürdistan’ı Kur – Selam Selam İmralı’ya Bin Selam – Disa Disa Serhildan Serokema Öcalan – PKK’yı Yaratan Öcalan’a Bin Selam – Dağlarda Arama Apocular Her Yerde – Oylar Namustur Namus Satılmaz – Bu Pazar Kanlı Pazar – Gençlik Botana Özgür Vatana – Katil Erdoğan – Erdoğan Şaşırma Bizi Dağa Kaçırma” şeklinde grup tarafından sloganlar atılmış ve saat:13:05 sıralarında BDP Genel Merkez Yöneticisi Mehmet Şamil ALTAN, saat:13:27 sıralarında ÖDP Genel Başkanı Alper TAŞ, saat:13:34 sıralarında Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu İstanbul 1. Bölge Bağımsız Milletvekili adayı Sebahat TUNCEL, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu İstanbul 2. Bölge Bağımsız Milletvekili adayı Sırrı Süreyya ÖNDER, saat:14:00 sıralarında Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu İstanbul 3. Bölge Bağımsız Milletvekili adayı Abdullah Levent TÜZEL, saat:14:05 sıralarında Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu İstanbul 3. Bölge Bağımsız Milletvekili adayı Mustafa AVCI tarafından gruba hitaben sözlü bir açıklama yapmışlardır. Basın açıklaması için Sultanbeyli ilçesinden gelen bir araçta yapılan aramalarda 8 adet 16'lı toplam 128 atımlık Havai Fişek ve 16 adet eldiven, Beyoğlu ilçesinde yapılan aramalarda toplam 21 adet atılmaya hazır Molotof Kokteylli ele geçirilmiş, basın açıklaması dağılımında polisle çatışan grup içerisinden toplam 6 kişi yakalanarak gerekli işlemler başlatılmış ve konu saat:16.30 sıralarında sona ermiştir.”
“22.06.2011 Çarşamba günü saat:17:45 sıralarında İlimiz Beyoğlu İlçesi Taksim Meydanında, aralarında Bağımsız Milletvekili Ertuğrul KÜRKÇÜ, ÖDP Genel Başkanı Alper TAŞ, İstanbul Bağımsız Milletvekili Sebahat TUNCEL’inde bulunduğu yaklaşık (700) kişilik topluluğa hitaben Cihat SAATÇİ isimli şahıs tarafından konu ile ilgili basın açıklaması yapılmasına müteakip saat:18.40’da topluluk Tarlabaşı Bulvarını takiben İl Binası istikametine doğru yürüyüşe geçerek Beyoğlu ilçe Emniyet Müdürlüğü önünden, Unkapanı köprüsüne doğru yürümek isteyen gruba izin verilmemesi üzerine görevli polislere taş ve flama sopaları ile saldırıda bulunmuşlar, bunun üzerine topluluğa çevik kuvvet eşliğinde gazla müdahale edilerek ara sokaklara doğru dağılımları sağlanmıştır. Yapılan Müdahale sırasında Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru M. E. yaralanmıştır.

Ayrıca saat:19.20 sıralarında ara sokaklardan çıkarak Taksim Meydanında tekrar toplanan ve aralarında Kemal ERBİL, Meltem ORAL Sosyalist İşçi Parti Genel Başkan Yardımcısı, Nezih ERDEMCİ, Mahmut SÜRMELİ, Atilla ÖZDOĞAN, Ali EDİBALİ, Şenol KARAKAŞ, Demokratik Özgürlük Hareketi Adına Yakup KARABACAK’ında bulunduğu yaklaşık (100-150) kişilik topluluk Meydanda oturma eylemi yaparak “YSK VEKİLİMİZDEN ELİNİ ÇEK” içerikli döviz açıp “ÖZ, ÖZ ÖZGÜRLÜK ÖCALAN’ A ÖZGÜRLÜK – BİJİ BRATİYA JELAN – KATİL AKP HESAP VERECEK – KATİL DEVLET HESAP VERECEK – HATİP DİCLE ONURUMUZDUR – HATİP DİCLE MECLİSE – DAĞLARDA ARAMA APOCULAR HER YERDE – YSK DARBENİ AL BAŞINA ÇAL – DİRENE, DİRENE KAZANACAĞIZ – SELAM, SELAM İMRALIYA BİN SELAM – YSK ŞAŞIRMA SABRIMIZI TAŞIRMA – TC ŞAŞIRMA BİZİ DAĞA TAŞIRMA – GENÇLİK APONUN FADAİSİDİR – HATİP DİCLEYE UZANAN ELLER KIRILSIN şeklinde sloganlar atıldığı”


Şeklinde tespit edildiği,
B)- İLETİŞİM ARAÇLARININ TESPİT VE DİNLENİLMESİ SONUCUNDA
Şüpheli Mustafa İPEK’in kullandığı 05323431933 numaralı GSM hattından;
05309664281 nolu telefonu kullanan FARUK TUR isimli şahısla 09.03.2011 günü saat: 12.29’da yaptığı görüşmenin;
“FARUK TUR: Alo Mustafa merhaba.

MUSTAFA İPEK: Merhaba başkan, başkan nasılsın iyi misin?

FARUK : İki gündür taziyemiz vardı başımız kalabalıktı, şehit taziyesi vardı,

MUSTAFA : Başkan biz onu unutmuştuk işi acil sıkıntı başım sıkıntı her yerimdeydi.

FARUK : İyi kolay gelsin sana.

MUSTAFA : Tamam kendine iyi bak başkan.

FARUK : Tamam gözüm üstüne.”
Şeklinde olduğu, şüphelinin örgütsel irtibat halinde olduğu, Faruk TUR isimli şahısla görüştüğü Faruk’un da kendisine terör örgütünün dağ kadrosunda ölen militanların taziyesini kastederek “Taziyemiz vardı, Şehit Taziyesi” dediği, şüphelinin “Başkan biz onu unutmuştuk” demek suretiyle Faruk isimli şahısla aynı örgütsel yapı içerisinde yer aldığı ve bölücü örgüt ideolojisini benimsediği,
05077530487 GSM nolu telefonu kullanan IBRAHIM SIYAHKAYA isimli şahısla 05.03.2011 günü saat: 16.33’ de yaptığı mesajlaşmanın;
“MESAJ : "BDP B.EVLER : 03.04.2011 pazar gunu saat 13:00da ilcemizde sayin Abdullah ocalanin Dogum gunu kutlanacaktir. tum yurtsever halkimiz davetlidir”
Şeklinde olduğu, şüphelinin terör örgütü liderinin doğum gününü kutlamak üzere davet edildiği,
05359206915 GSM NOLU telefonu kullanan X ERKEK şahısla 11.10.2011 günü saat:11.38’ de yaptığı görüşmenin;
“X ERKEK ŞAHIS: Alo.

MUSTAFA İPEK: Selamünaleyküm.

X ERKEK : Hayırdır?

MUSTAFA : Valla şeye gidiyoruz, cezaevine gidiyoruz enişte

X ERKEK : Niçin?

MUSTAFA : Efendim?

X ERKEK : Şey için mi?

MUSTAFA : Niçin cezaevine gireceğiz? Niçin gideceğiz enişte?

X ERKEK : Nasıl cezaevine gireceksin?

MUSTAFA : Cezaevine gireceğiz enişte, senin partin bizi cezaevine atıyor

X ERKEK : Ya neden ama?

MUSTAFA : Nasıl neden? Nedeni Kürt olduğumuzdan.

X ERKEK : Biz de burdaKürdüz kardeşim, illaki yani bizde bayrak mı taşıyalım?

MUSTAFA : Sen farklı bir Kürtsün, Tayyip in Kürdüsün.

X ERKEK : Ya bırak Allah aşkına ya, ya yemin ederim var ya benim onunla bir alakam yok ya. sen beni yanlış anlamışsın yemin ederim ya, benim o şerefsizle benim alakam yok ya, tamam daha önce bir hatam oldu ama

MUSTAFA : Hatam var diyorsun değil mi enişte?

X ERKEK : Ya hatam oldu tamam, ben o hatayı kabul ediyorum

MUSTAFA : Yani hatayı kabul ediyorsun, iyi tamam kabul ettiğin de iyi yani

X ERKEK : Ya var ya sende, yani hani derler ya ayaklarından vuruyorum. Sende ayaklarımdan vuruyorsun ha,

MUSTAFA : Vallah biz şeye gidiyoruz,Tekirdağ a cezaevine gideceğiz, bizim ilçe başkanını falan cezaevine götürdüler, biz onun ziyaretine gideceğiz

X ERKEK : Valla?

MUSTAFA : Hee, biz de şu anda Çorlu dayız

X ERKEK : Ne olacak o şerefsizlerin işi ya?

MUSTAFA : Valla götürüyorlar enişte, bakalım ne olacak, ablam ne yapıyor enişte?

X ERKEK : İyi valla evdedir, şey evde evdedir, eve uğrayacak mısın sen? uğra ha

MUSTAFA : Valla enişte ben yalnız değilim, şeyde bu Tekirdağ yolu sizin ordan geçmiyor değil mi?

X ERKEK : Muratlı dan geçiyor

X ERKEK : Oldu aleyküm selam, sende selam söyle arkadaşlarına.

MUSTAFA : Aleyküm selam enişte hadi, hadi iyi günler görüşürüz”
Şeklinde olduğu, şüphelinin terör örgütü PKK içerisinde faaliyette bulunan örgüt mensuplarının tutuklanarak Tekirdağ Cezaevine gönderilmeleri dolayısıyla söz konusu cezaevine örgütsel irtibatından dolayı gittiği, bu suretle terör örgütü mensuplarıyla eylem ve fikir birliği içerisinde olduğu,
05309664281 GSM nolu telefonu kullanan FARUK TUR şahısla 19.10.2011 günü saat:12.09’ de yaptığı görüşmenin;
“FARUK TUR : Alo Mustafa arkadaş

MUSTAFA İPEK: Başkan rahatsız ediyorum kusura bakma seni rahatsız ediyorum ama

FARUK : Rica ederim buyur

MUSTAFA : Taksim meydanında değil mi?

FARUK : He taksim meydanında

MUSTAFA : Tamam yoldayım geliyorum yetişirim inşallah

FARUK : Tamam baba

MUSTAFA : Tamam güle güle

FARUK : Tamam”
Şeklinde olduğu, şüphelinin “Taksim Meydanında değil mi” demek suretiyle eyleme katılmak üzere yolda olduğunu beyan ettiği, söz konusu eylemin zabıta tarafından;
“19.04.2011 tarihinde yüksek seçim kurulunca bağımsız adaylar hakkında verilen adaylık iptal kararını ve diyarbakır ilinde görülen kck davasını protesto etmek amacıyla, beyoğlu taksim meydanında toplanan grup tarafından yapılan basın açıklamasından sonra aksaray istikametine doğru yürüyüş yapılması, yürüyüş sırasında yüzleri maskeli şahıslar tarafından, kamu düzenini bozarak güvenliği tehlikeye düşürmek amacıyla, güzergah üzerinde bulunan otobüs duraklarına, reklam panolarına, ptt binasına, iş yerine, özel kreşe, iett otobüsüne, ambulans ve itfaiye aracına molotof kokteyli taşlı-sopalı saldırıda bulunarak hasar verilmesi ve ilimiz beyoğlu ilçesi yakuplu mahallesi 67. sokak üzerinde bulunan ak parti binasına yüzleri maskeli şahıslar tarafından molotof kokteyli atılması eylemi gerçekleşmiştir.” şeklinde tespit edildiği,
05374251101 GSM nolu telefonu kullanan MEHMET ŞİRİN ASLAN isimli şahısla 21.08.2011 günü saat:13.39’ de yaptığı görüşmenin;
“MEHMET ŞİRİN ASLAN: Alo

MUSTAFA İPEK: Şirin abi merhaba

M.ŞİRİN : SağolAllahın rahmeti babana olsun.

MUSTAFA : Abi kusura bakma sen beni aradığında ben Taksim deydim polis, savaş vardı o yüzden.

M.ŞİRİN : Baktım kalabalık var baktım sonra yine kalabalık.

MUSTAFA : Valla Şirin abi şuan iş elimiz de yok ama elimize geçtiğinde sana haber veririm sana abi.

M.ŞİRİN : Ya zaten iş için seni aramamım öylesine aradım.

MUSTAFA : Eee sen iyisin abi.

M.ŞİRİN : Sağol Allah seni bağışlasın,işim yoktu haa

MUSTAFA : Evet, yok yok ben de Taksimdeydim valla savaş vardı eşek oğulları gaz bombası attılar gözlerimiz yandı onların arasında seni aradım.

M.ŞİRİN : Eee can babam.

MUSTAFA : Bir emrin var mı?

M.ŞİRİN : Yok valla.” şeklinde olduğu,
05327889307 GSM nolu telefonu kullanan FARUK TUR isimli şahısla 21.08.2011 günü saat:14.11’ de yaptığı görüşmenin;
“MUSTAFA İPEK : Efendim başkan.

FARUK TUR : Sen ilde misin?

MUSTAFA : Başkan evet ilin önündeyiz.

FARUK : Valla biz uzağız yav.

MUSTAFA : Ha.

FARUK : Kalabalık mı gaz maz attılar mı?

MUSTAFA : Evet yavbasın açıklaması yapıyorlar başkan senin sesin gelmiyor bana.

FARUK : Ha.”


Şeklinde olduğu, şüphelinin 21.08.2011 günü PKK terör örgütü yandaşları tarafından gerçekleştirilen yasa dışı eyleme iştirak ettiği,
05397207212 GSM nolu telefonu kullanan X BAYAN isimli şahısla 25.08.2011 günü saat:15.11’ de yaptığı görüşmenin;
“MUSTAFA İPEK: Alo

X BAYAN ŞAHIS: Efendim

MUSTAFA : Onların işi çok zor, onların işi çok zor ya. Her an ...(anlaşılmıyor) cezaevine deatabilirler yani onları, ama bu ara ...(anlaşılmıyor) çalışmalarına İstanbul a önem veriyorlar da, İstanbul İl Örgütü ne, kongre var ya

X BAYAN : Hı, hı

MUSTAFA : Hem İstanbul un var hem bütün Türkiye genelinde var ama şimdi en çok


Yüklə 4,89 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   260   261   262   263   264   265   266   267   ...   278




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə