T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)


KEMAL SEVEN:00.01 Hareketimizi zayıflatmaya, bölmeye, yok etmeye, her türden programlar



Yüklə 4,89 Mb.
səhifə96/278
tarix14.09.2018
ölçüsü4,89 Mb.
#68132
1   ...   92   93   94   95   96   97   98   99   ...   278

KEMAL SEVEN:00.01 Hareketimizi zayıflatmaya, bölmeye, yok etmeye, her türden programlar. Çerçevesinde (Anlaşılmıyor) ağırlık vermek (Anlaşılmıyor). Felsefemizde bu yeni bir başlık tabi, olan ya da boş ver diye kavramı yok. (Anlaşılmıyor) ifade felsefemizin içeriğinde olmaz, olamaz hele boş ver gibi bir yaklaşım kesinlikle felsefemizde yok. Bunun altını çizerek şey yapayım (Anlaşılmıyor). Bu eğitimle düşmanın felsefesinin (Anlaşılmıyor) kaldırarak kendi felsefemizi hakim kılmamız gerek. Şu an (Anlaşılmıyor) düşmanın felsefesi güçlü bir şekilde yaşanmaktadır. Bu kendisini nasıl gösteriyor? İşte bir şey olma, boş ver, bu düşmanın felsefesidir. Arkadaşlar düşman bu felsefeyle Kürdistan’da hep sonuç aldı. Önderlik ve PKK bu felsefeye karşı büyük savaş yürüttü. Düşmanın felsefesini etkisiz kılarak kendi felsefesine hakim kıldıve bunun sonucunda Kürdistan da bu gelişmeler yaşandı. Bu hareketin kadrosu bir şey olmaz, boş ver diyemez. Akışkanlığını akıcılığını bozmak adına değil ama özür dilerim. Bunu tanık olduğum için söylüyorum; söylemek zorundayım çok (Anlaşılmıyor) çok arkadaşımız, çok kadromuz, çok yönetici arkadaşımız bu ifadeleri çok kullandılar. (Anlaşılmıyor) yani çoğu zamanda biz bunun farkına varmadan, tehlikenin farkına varmadan bizde onu hoşgörü ile karşılıyoruz neden? (Anlaşılmıyor) bunun ne kadar? Tehlikeli olduğunu, şu an (Anlaşılmıyor) yapabilir. Bi şey olmaz, boş ver anlayışı (Anlaşılmıyor) bu güvensizliğin (Anlaşılmıyor) bizim felsefemizde bu yoktur tersine direniş vardır. Bu hareket insanlara tek bir şeyi layık görür ilerlemek, başarmak ve sonuç almak. İlerlememeyi, başarmamayı ve sonuç almamayı kabul etmez aynı zamanda suç görür.Çünkü düşman Kürt insanına geri kalmayı, öğrenmemeyi ve başarmamayı layık görüyor. Kötü (Anlaşılmıyor) bak daima köle olarak kalmamızı bize layık görüyor. (Anlaşılmıyor) kendi iktidarını (Anlaşılmıyor). Bakın tüm işgalci güçler bunu Kürt insanına kabul ettirmek istiyor. İşte bu felsefeye karşı önderlik kendi felsefesini (Anlaşılmıyor). Önderlik Kürt insanı için yapabilirsin, yapacaksın ve sonuç alacaksın. Çünkü sen başarısızlığı kabul edersen öbür (Anlaşılmıyor) hiçbir şey yaratamasın. Sen ben yapabilirim, yapacağım ve sonuç alacağım diyeceksin. Bardada ısrarlı olacaksın, hareketin gerçekliği felsefesi budur.Ben kendim için de söyleyeyim 1979 da partinin örgütlenmesinde yer alanlardan biri de(Anlaşılmıyor) düşman üzerimize geldi darbe yedi, az kalsın tasfiye oyluyordu. Bu durumdan kendimi sorumlu gördüm. Fakat bu sorumluluktan yalnız şu sonucu çıkardım; bunu gerçekleştirmek için yani benim sorumluluğumda örgüt darbe yedi. Tabi bu (Anlaşılmıyor) örgütlediğimi ortaya çıkardı. Bu yüzden hangi arkadaş bu örgütlenmeyi yapabilirse o yapsın. Bende onun hizmetinde çalışayım. Doğru olan budur. Örgütün çıkarlarda bunu istiyor. Ben bunu gerçekleştirmek istediğimde önderlik bana (Anlaşılmıyor) dedi. Önderlik bana yapmama (Anlaşılmıyor) gerçekliği içerisinde harekette kalırsın yada (Anlaşılmıyor) kalamazsın dedi. Önderlik konusunda ne diğcez dünyam yıkıldı. Kendi kendime ne yaptım da? Bana böyle dediler. Yanlış bişey yapmadım. Kariyerimin peşinde de değildim. (Anlaşılmıyor) daha sonra düşününce önderliğin doğru söylediğini fark ettim. Çünkü ben örgüt içerisinde düşmanın felsefesini esas almıştım. Düşman başarısızlığı bize kabul ettirmek için her şeyini ortaya koyuyordu. Ben ne yaptım? Başarısızlığı kabul ettim. Ben yapamadım, başka birisi yapsın diyerek aslında başarısızlığı kabul etmiştim. Halbuki önderlik felsefesinde başarısızlık yoktur. Olamaz da yoktur, boş ver yoktur. (Anlaşılmıyor) daima (Anlaşılmıyor) Kürt insanını ancak böyle kandırırsın böyle yapmazsan düşmanın çizgisini kabul etmiş olursun. Burada dürüstlükte olmaz ben size (Anlaşılmıyor) hayır böyle değil, dürüstlük nedir? Dürüstlük başarısızlığı ortadan kaldırmaktır. Dürüstlük başarısızlığın bir başkası tarafından ortadan kaldırılması değildir. Mademki bozan sensin yapacak olanda sen olmalısın. Dürüstlük budur bunun dışında ki her şey sorumluluktan kaçıştır. Şuan birçok adamım korkuyor. Sonrada örgüt düzeltsin diyor. Bunu da dürüstlük olarak görüyor. Bu hareket felsefesi bizden ne istiyor? Düşmana karşı başarısızlığı kabul etmeyin. Kabul edersen düşmanı yaşayıp, yaşatmış olursun. İşte önderlik bana bu (Anlaşılmıyor) ya bu (Anlaşılmıyor) kalacaksın yada kalmayacaksın değinde bunu kast ediyordu. Çünkü önderlik görüyordu ki ben örgütüm için (Anlaşılmıyor) değil de düşmanın çizgisini esas alıyordum. Örgüt içerisinde düşmanın (Anlaşılmıyor) ederken örgüt darbe yedi. Şuan birçok kadrom ne yaşıyor? Neyi yaşatıyor? Ne yapıyor? Bilmiyor. Sonrada diyor ben kadroyum, örgüte bağlıyım, ben dürüsttüm eleştiri yaptığında sen beni nasıl? PKK li görmesin diyor. Hemen kıyameti koparıyor. Peki, neden kıyameti koparıyor? Çünkü toplumdaki kişilik ile kendi (Anlaşılmıyor) yaşatıyor ondandır. Kadro düzenini bu durumdan çıkaracağız. Bu hareketin tek hedefi tekneden süt süt çıkarmaktır. (Anlaşılmıyor) çıkarmak değil (Anlaşılmıyor) herkes süt çıkarır. Bu marifet değildir. Önemli olan tekneden süt çıkarabilmektir. İşte bu felsefe ile hareket ettiğimiz için kazanımlar yaratır. Bu hareket irade hareketidir. Kendi iradesiyle hareket etmek iradeyi yürütmek esastır. Herkesin olmaz dediğine bu hareket olur dedi. Ki bunu ispatladı da hani önderlik için diyorlardı ya olmazı olur yapan. Bu doğru onlara göre olmazdı ama önderliğe göre olurdu. Onun için önderliğe olmazı olur yapan diyorlardı. Bu hareketin kadrosu bu felsefeyi kendisine için esas alacak böylece böyle olursa kadro olur. Olmaz, boş ver, bundan bir şey çıkmaz diyenler çalışmak istemiyorlardır. Bunlar devrimci değildir. (Anlaşılmıyor) bunlar yüde yüz ihanet edeceklerdir. Parti içerisinde olsa dahi fiziki bir varlıktan öte gidemez ve en sonunda ihanet edeceklerdir. Bu eğitimde Apocu felsefeyi kendisine hakim kılmak istiyoruz. Niye? Her şeyi örgüt ve halktan isteyen kadro anlayışını ortadan kaldırmak için kadro sadece devrimcilik yapalım diye ikmalini isteyebilir. Önderlik halktan sadece çalışmayı istemektedir. her şeyi (Anlaşılmıyor) kadro bunu esas alacak. Kadro (Anlaşılmıyor) bana çalışma imkanı sunulsun diyebilir mi, Kadro yapamıyor, yoksa yapar. Varsa da bunu büyütür şuan birçok kadromuz imkanlar yok ise ben çalışamam diyor. İmkan varsa yaparım yoksa yapamam diyor. Bu bir memur anlayışıdır. Hatta örgütün verdiğini az görüp kabul etmiyor. Daha fazlasını istiyor. Bu harekette böyle olmaz önderlik Türkiye’ye gittiğinde kimse ona imkan vermedi.Önderlik kendi imkanlarını kendisi yarattı. Önderlik orada imkan yok ben oraya gidip çalışmam demedi. Şu an birçok kadroda öyle anlayış var ki sen ona şu adama git örgüt için çalışma alanı yarat dediğimde. Ben ben gitmem dedi. niye? Çünkü orda ne ilişki var nede imkan nasıl gideceğim, örgüt bana ilişki verece ki bende orda gidip çalışayım, benim annemde bunu yapabilir. Şuan babam anneme imkan yaratıyor annemde (Anlaşılmıyor) bu marifet değil ki şuan birçok kadroya sen git devrimcilik yapacaksın hem de kendini idare edeceksin dediğimde ben örgüte hamalık yapmaya gelmedim diyor. (Anlaşılmıyor) PKK eğitime gelmiştir. Bu irtişat süreçlerinde diyorlar biz eğitime mi geldik yoksa askerlik yapmaya mı? (Anlaşılmıyor) PKK eğitimine gelmişler. Yer ve gök kadar PKK den uzaktırlar. Onun için bizim onlar kimse onları iyice sorgulayın dedim. Ya bu anlayışlarını düzeltecekler, yada bir saniye bile PKK de kalmayacaklar. PKK kadrosu böyle olamaz. Eğer sen PKK yi (Anlaşılmıyor) teslim edersen PKK biter. Şuan örgüt birçok (Anlaşılmıyor) bekliyor. (Anlaşılmıyor) imkan yoktur git kendin yarat dersen hiçbiri kalmaz. Bir gün aç kalırlarsa hemen KDK’ ye YDK’ ye gidecekler. Halbuki bu hareketin temelini atanlar günlerce aç kaldılar. Aylarca, yıllarca hem hamalık yaptılar, hem de devrimcilik parti sever arkadaş aynı zamanda hammalık yapar, hem kendini hem de yanındakileri yaşatır. Aynı zamanda (Anlaşılmıyor) arkadaşlara para göndererek onların yaşamlarını idame ettirmelerine yardımcı oluyor. Hareketin gerçekliği budur. Bazı arkadaşlar yiyecek yemek bulamıyorlar. (Anlaşılmıyor) her gün mercimek ve fasulye yemek zorunda mıyım. Birçok insanımız çöplüklerden yemek topluyor. Hepside bize yardım eden yurt seven insanlarıdır. (Anlaşılmıyor) ben halk için savaşçılık yapıyorum diyorsun benim böyle yaşamaya ne hakkım var. Bu yüzden örgüt ve halk ne verdiyse onu örgüt ve halkın hizmetine kullanacaksın. Eğer örgüt ve halka bir şey vermemişsen onlardan da istemeye hakkın yoktur. (Anlaşılmıyor) örgüt ve halktan bir iğne bile (Anlaşılmıyor) buna rağmen örgüt ve halktan her şeyi istemeyi hak görüyor. (Anlaşılmıyor) ilk okuduğumda hareketin ilk kurulduğunda Suriye topraklarından çıkıp, Anadolu topraklarına giren arkadaşların ilk birinci grubu (Anlaşılmıyor) konuyu pekiştirme amacıyla söylüyorum yırtık pırtık ayakkabılarla yola çıkarken o ayakkabılarında iplerinin düşmesi sonrası yolda iplik bulamıyorlar, otla (Anlaşılmıyor) şey otlarla bağ haline getirip bağlıyorlar, o şekilde oradan gelip yanılmıyorsam Hakkari’de (Anlaşılmıyor) ve bu Hakkarili arkadaşımızın, yoldaşımızın çalışma, hamallıkta kazandığı parayı kendiside çevresinde ki geçinmeye muhtaç insanlarla paylaştığı (Anlaşılmıyor) ihtiyaçlarını gönderdiği ve hata kalırsa örgütsel çalışmalar amaçlı giden arkadaşlara verdiğini okuduğumda şunu da o hisler tekrar vuku buldu gerçekten ben ağlamıştım. Çok ağlamıştım şuanda ben o hisler ile doluyum. Yani hareket böyle geldi bu noktaya hakkakten kimse demesin (Anlaşılmıyor) çok büyük olanakları vardır. Yok, işte devlet içerisinde, imkanlar içerisinde, parası çok, silahı bol böyle (Anlaşılmıyor) yani (Anlaşılmıyor) olan benzetmek gerekirse Hazreti Muhammed’dir. Tek başına bütün baskılara, öldürülme korkusuna rağmen o geleneksel direnişe karşı yinede yılmadı, ölümü göze aldı. Ben biraz önderliğin çıkışını gerçiği önderlikle kendi aralarında böyle bir benzerlik yokta (Anlaşılmıyor) peygamberlik çıkışı gibi bu noktaya geldik. Yani burada şunu vurgulamakta yarar var sizden bunu istiyorum olanaklar varsa sana ihtiyaç yok. Yani sen olanak yapmak için gideceksin oraya imkanlar varsa zaten sana ihtiyaç yok ki sen o imkanları yaratmak için gideceksin oraya imkan var mı arkadaşlar? Olanak var mı? Yok. Öyleyse ben gitmiyorum. Yani o zaman kadrolu olmakta ne istiyorsun? Buradan şu bakış (Anlaşılmıyor)…

X8 ŞAHIS: 15.34(Anlaşılmıyor)… Arkadaş (Anlaşılmıyor) hele bakıyor. Siz okuyun eğitim alın. Ben sizi beslerim demiş. Hani bakım noktasında, hamlalık noktasında diyor ki siz çalı… Eğitiminizi alın işte ben sizin ihtiyaçlarınızı karşılarım. Yani arkadaşların (Anlaşılmıyor) onları eğitiyor aynı zamanda da (Anlaşılmıyor)… Kendisi (Anlaşılmıyor)

X9 ŞAHIS: 16.00(Anlaşılmıyor)… Özellikle Cuma arkadaşın bu konuda önderliğe (Anlaşılmıyor)… Öz eleştirisi (Anlaşılmıyor)… Oradaki arkadaşlarda (Anlaşılmıyor)…

KEMAL SEVEN: 17.11Tabi iki arkadaş da çok güzel (Anlaşılmıyor) bu hareketin anlayışında maddiyat değil maneviyat (Anlaşılmıyor)… Bu eğitimde maddiyatçı anlayışı (Anlaşılmıyor) kaldırmak istiyoruz. Nasıl ki boş ver, olmaz gibi kavramları (Anlaşılmıyor) ortadan kaldırdık. Bu eğitim ııı bu eğitimde de maddiyatçı anlayışı ortamımızdan kaldırmak istiyoruz. Bu harekettin anlayışında maddiyat değil maneviyat esastır. İnsanlığı yaşatan maneviyattır. Nerde maddiyat esas alınmış ise orda bozulma (Anlaşılmıyor) yaşanmıştır. Harici ortaya çıkan tüm hareketler bozulma ve (Anlaşılmıyor)… Karşı direnmek için çıkış yapmışlardır. Bunların hedefi yaşanan bozulma ve (Anlaşılmıyor) ortadan kaldırmaktır. Maddiyat insanlığı bozandır, insanlığı yaşatan ise maneviyattır. (Anlaşılmıyor) bu hareketin felsefesinde (Anlaşılmıyor) esastır. Fakat bakıyorsun birçok kadromuzda maddiyat esas alınıyor. Maneviyatı ciddiye bile almıyor. Maddiyatı elinde tutmak için yalan söylüyor. Hatta hırsızlık bile yapar. Birçok kadromuz parti ve halktan çalıyor. Bazılarının ailesi geliyor, ailelerinden para alıyorlar. Sonrada diyorlar benim param, peki senini yediğin yemek, giydiğin elbise kimin parasıyla alınıyor? Halkın parasıyla değil mi? Nasıl oluyor da babanın parası senin paran oluyor. Ailen sana para verdiğinde senin o parayı örgütün içerisine koyman gerekir. Kendi şahsi işimize değil. Bu derece bencillik olmaz, bırak vermeyi bazılar örgütün eşyasını bile satıyor. Berfinan da bir cephaneci örgütün silahlarını satarak parayı kendi şahsi ihtiyaçları için kullandı. Bu şerefsizliktir, tabi bu durum tespit edilerek o kişi idam edildi.Mahmurda birçok kişi örgütün eşyasını satarak kaçtılar. İşte maddiyatı esas alan (Anlaşılmıyor) esas alır. Hatta maddiyatı esas alan satacak bir şey bulmazsa en sonunda kendisini satar. Satanlardan bazılarda bunu yaptılar. Ben Elazığ’daydım tesadüfen annem ve babam oraya geldiler. Orda otuz beş tane arkadaşlar toplantı yapacaktık. Fatma da o zaman aralarındaydı tabi ben bilmiyordum. Toplantı yapmaya gittiğimde baktım ki annem, babam ve kız kardeşim orda oturuyorlar. Oturduklarını gördüğümde korktum. Dedim bunlar eğer burayı biliyorsa poliste biliyordur. Sonra düşündüğüm gibi olmadığını anlayınca biraz rahatladım. Yalnız böyle olmasaydı oradan ayrılacaktım. Oradan çıkacağım zaman babam yüz banknot bana vermek istedi. Bende ona arkadaşlara ver dedim. Dedi nasıl arkadaşlara vereyim? Bende ona arkadaşlara ver fazlasıyla bana dönecektir dedim. O da bana, sen beni kaç yıldır görmüyorsun dedim. Bi beş, altı yıldır görmüyorum dedi. Bende ona bunu söylüyorsun, bana para vermiyorsun peki ben nasıl yaşıyorum dedim. Bu yüzden o parayı arkadaşlara ver fazlasıyla bana dönecektir dedim. Daha sonra babam ne dedi? Dedi ki sizin adaletiniz Hazreti Ömer’in daha fazla, arkadaşların yanında bu konuşmayı yapmamın nedeni? Hareketin anlayışının doğru anlaşılması için önemliydi. Daha sonra başka biri çıkıp benim para demesin. Sistemin insanımıza empoze ettiği ahlak nedir? Alıp, satmak bu hareket içerisinde alıp, satmak olmaz. Birçok arkadaşımız ailesinden alıp, harekete veriyor, hamallık yapıp harekete veriyor. Bu harekettin ahlak ve kültürü budur. Hiç kimse başka bir ahlak ve kültür anlayışı içimize geçiremez. İçimizde bireycilik yoktur. Kendini hür sahibi yapamasın, her şeyi örgütün hizmetine koyacaksın.Doğru olan budur. Her kadro bunu kendinde aktif kılacaktır. (Anlaşılmıyor) ortaya çıkıyor maddiyatın esas alındığı yerlerde yani gümrüklerde, lojistiklerde ve paranın olduğu yerlerde kölelik ortaya çıkıyor. Bu tür insanlarda (Anlaşılmıyor)… Komşularına hediye alıyor. Sen bu örgütün parasıyla örgütü bozamasın özür dilerim işte bu maddiyatta bırakmamak için hareketin anlayışını kendimize hakim kılmalıyız. Bazıları örgütün parasıyla (Anlaşılmıyor) hediye alıyor. Sen bu örgütün parasıyla örgütü bozamasın. Bu parayla kendine örgütleme yapamasın. Bazıları mesele bunu yapıyor, mesela bunu yapıyor. İşte al sana telefon, radyo önemsiz diyor. Sonra onu kendine bağlayarak bozgunculuk yapıyor. Hiçbir kadro hediyeyle (Anlaşılmıyor) bir başkasının etkisine girmemeli ve bunu kabul etmemelidir. Bu eğitimde bireycilik, dedikodu, olumsuz yaklaşım, olumsuz düşünce, bunu yayma ve şikâyet etme gibi yaklaşımları ortamımızdan atmak istiyoruz. Bazı arkadaşlarda bunları yaşadık, bazı arkadaşlarda bunlar yaşanıyor. Kimileride bunları dinliyor. Bir kadro bunları dinlemez. Kadro neyi dinler o hareketin doğrularını dile getirenini dinler. Bazı kadrolarımız kendisini halkın yerine koyuyor. Sonrada diyor sen benim sorunlarımı çözersen halkın sorunlarını çözmüş olursun.Yani halkın sorunlarını bir tarafa bırakıp benim sorunlarım (Anlaşılmıyor) diyor. Benim isteklerimi yerine getirirsen halkın isteklerini yerine getirmiş olursun diyor. Bu hareketin kadrosu böyle olmaz. Kadronun sorunu olmaz. Sorun halkın ve örgütün sorunudur. Kadronun görevi bunu çözüme kavuşturmaktır. Senin bu harekete geliş amacın halkın sorunlarını çözüme kavuşturmayı ön görüyor.

TUNÇER ÖZDOĞAN: 23.38Bu bölüme ilişkin söylemek istediğiniz bir şey var mı arkadaşlar? Yeni bir başlığa geçiyoruz. Başlık İdeoloji ve örgütü reddetmek çözüm gücü olduğu ifadesi (Anlaşılmıyor) reddetmektir. Yine içimizde ideolojik ideolojisizliği ve örgütsüzlüğü dile getiren bunun propagandasını yapan anlayışı ortadan kaldırmak istiyoruz diyor ideolojiler dönemi bitti bu kimin tezidir bu kapitalizmin tezidir. Madem ideolojiler dönemi bitmiş öyleyse neden kapitalizm kendi ideolojisini terk etmiyor. Bugün bunu söyleyen A.B.D kendi kültür ve ahlakını tüm dünyaya hakim kılmak istiyor. Buna gelmeyenleri fiziki olarak imha bile edebilir. Dünyada hiç kimse ideolojisiz yaşayamaz. İdeoloji, felsefe ve örgütü ret eden insanlığı da ret etmiş olur. Maalesef bazı arkadaşlarımızda (Anlaşılmıyor)… Bir insan eğer ideoloji bana lazım değil derse ona örgütte lazım değildir. Çünkü ideoloji örgüt (Anlaşılmıyor) geçer. Bakın ideolojisizliği kabul eden, örgütsüzlüğü de kabul edendir. Lakin bizim temel gücümüz ideoloji ve örgüttür. İdeoloji ve örgütü reddetmek kötü bir şey olduğunu, halkı ve (Anlaşılmıyor)… Reddetmektir. Peki bize bunu getirenler neyi hesaplıyor. (Anlaşılmıyor)… Esas alıyorlar bu anlayış bazılarında öyle bir gelişmiş ki örgüte karşı tümüyle kapalıdır. İdeolojik kavram üzerinde birazcık duralımı arkadaşlar (Anlaşılmıyor)… Felsefi olduğunu düşünüyorum. Bi bu (Anlaşılmıyor)… Bu anlamda ideolojik kavram kendisi önemli bir kavramdır. Biz parti olarak CHP, MHP veya AKP gibi partilerden (Anlaşılmıyor)… Bu partilerin ideolojisini bilmektir. Özelikle CHP AKP den çok daha ilerici bir partidir. CHP’nin felsefesini ideolojisini genel anlamda dünya anlayışını (Anlaşılmıyor) politikasındaki (Anlaşılmıyor) CHP arasındaki (Anlaşılmıyor) kolaylaştırır. Yine MHP ile veya AKP ilen aradaki ideolojik veya felsefi ayrılıkları korumak şeyin BDP’nin halk ile halkın içersinde daha rahat çalışması daha rahat (Anlaşılmıyor) gereğidir. Bu anlamda ideoloji kavramının kendisi konusunda olduğu kadar şeyin MHP’nin AKP’nin CHP’nin elit ideolojilerini bilmek bu anlamda önemlidir diye düşünüyorum. Yani Türk İslam sentezi bu anlamda (Anlaşılmıyor) faşizm veyahut ta işte CHP’nin o sosyalist, (Anlaşılmıyor) çoğulcu felsefesini bilmek gerekiyor. Tabi bunlar (Anlaşılmıyor)… Üzerinde durulmasını gerektiğini düşünüyorum. (Anlaşılmıyor)… Ayrıca bu partilerin ideolojileri nedir? (Anlaşılmıyor)… Örgüt ile hiçbir şeyi (Anlaşılmıyor)… Grupçuluk ve sırdaşçılığı esas alıyorlar. Bu anlayış bazılarında öyle ki (Anlaşılmıyor)… Örgüte kapalı Örgüt ile hiçbir şeyi paylaşmıyor. Gidip sırdaşıyla paylaşıyor. (Anlaşılmıyor)… Örgütselliği yaşayan, her şeyini örgüte açıklayandır. Neden? Çünkü çözümü örgütte buluyor. Biliyor ki onun yaşamı da, ölümü de örgüte bağlıdır. Bu yüzden hiçbir şeyini örgütten saklamıyor. Şahıslardan saklıyor. Örgütselliği esas almayanlar şahısları esas alıyor. Bu yüzden her şeyini şahıslara anlatıyor. Çözümü örgütte değil, şahıslarda buluyor. Böyleleri her ne kadar örgüt içerisinde olsalar da örgütüyle yaşayamazlar, yaşamazlar. (Anlaşılmıyor)… Fikir ve ahlakını örgüt içerisinde yaşatmaktır. Yani örgüt içerisinde (Anlaşılmıyor) esas almalıdır. Böyle yapanlar kadro değil düşmandır. Böyle örgüt insanı her şeyini örgüt ile paylaşır, şahıslarla değil. Çünkü şahıslarla görüşeceği bir şey yoktur. Toplumdan (Anlaşılmıyor)… Alışkanlıkları örgüt içerisinde devam ettiremeyiz. Bizim arkadaşlar ne yapıyor? Toplumdan edinmiş oldukları anlayışları örgüt içerisinde devam ettiriyorlar. Hatta bu bir hakmış gibi ele alıyorlar. İşte ben bunu tanıyorum, bununla ilişkimi bilirim diyor. Konuştuğunda dahi toplumun ölçüleri ile hareket ettğini görebiliyoruz. Kadronun ölçütü değildir bu. Burada toplumun ölçütü diye ifade edilen (Anlaşılmıyor)… Genel anlayışlar. Yani AKP’nin bir şekilde veya MHP’nin bir şekilde CHP’nin (Anlaşılmıyor)… Toplumun ölçütleri olarak, kast ediliyor ve bunun karşısına kadronun ölçütü konuluyor. Kadronun ölçütü bu değildir. Tanıyıp, tanımamak, kabul edip, etmemek hangi esaslar düzenleyecek. Örgütün hedef, ihtiyaç, felsefe, ideoloji, zihniyet ve tavrı üzeredir. Tanıyıp, tanımamak, kabul edip, etmemek ölçüsü budur. Toplumun ölçülerini örgüt içerisinde yürütemezsiniz. Bir ara Mehmet (Anlaşılmıyor) beyin hesabı vardı. Bu yüzden benimle konuşmak istediğini söyledi. Bende (Anlaşılmıyor) dedim, oda bana biz eski arkadaşlarız konuşacak bir şeyimiz olamaz mı dedi. Bende ona seni hiç tanımıyorum dedim. Şok oldu, sen beni nasıl tanımazsın dedi. Doğrudur onu iyi tanıyorum. Hatta ona Batmanda geçici görevi de veren benim. Fakat onun ailesi çok tehlikeliydi. Bu yüzden ona öyle dedim. Hatta seni tanımam gerekir, senin de beni tanımaman gerekir ben senin kadro arkadaşın değilim. (Anlaşılmıyor)dedim. Bunu niçin söylüyorum? Çünkü hareket içerisinde ki birçok kişi bozgunculuk yaparak arkadaşlara böyle yaklaşıyor. İşte biz eski arkadaşlarız konuşacak birçok şeyimiz var diyerek örgütü bozuyorlar. Ne eski arkadaşı biz birbirimizi ideoloji ve felsefemiz doğrultusunda tanıyoruz. Bunun dışında bir tanıma olmaz. Kadro bunu böyle bilmelidir. Kadro yaşanana diğer tehlike (Anlaşılmıyor)… Konuyla ile (Anlaşılmıyor) kendini sınırlama (Anlaşılmıyor)… Ben kendimi neden örgüte karşı sorumlu görmemeliyim yaşanmaktadır. Bu nedir? (Anlaşılmıyor)… Anlayışını kendisinde yaşatmak örgüte içerisinde aykırılığı yaşamaktır. Doğrudur bulunduğun alanda çatışma yürüteceksin fakat sorumluluk alanın sadece bulunduğun yer olamaz. Hem örgüt çalışmandaki sorumluluğu üstleneceksin hem de genel sorumluluğu. Sen kendi alanındaki çalışmalarla (Anlaşılmıyor) başarılı olmuş olursun. Hayır sadece (Anlaşılmıyor) altındaki yada komite ve bulunduğun (Anlaşılmıyor) çalışmanın başarısı yetmez. Senin alanındaki başarı diğer alanlardaki başarıya bağlıdır. Diğer alanlar tavsiye olabilir sen hep ben başarılıyım diyeceksin. Böyle başarılı olamazsın böyle yaparak ancak kendini kandırmış olursun. Mesela bir yerden arkadaş istiyorsun sonrada hangi arkadaşın arkadaşları ise sana onu gönderiyor sanki arkadaşı gönderdiğin yer onun örgütü değildir. Aslında böyle yapanların amacı kendilerini sorunlardan kurtarmaktır. Bu anlayış (Anlaşılmıyor) anlayışıdır. Bu harekette böyle bir anlayış yoktur. Bu anlayış aynı zamanda bireyciliktir. Sadece kendi komitemiz yada emniyet gücümüz bireyciliktir. Bakın konfedaralizim adı altında kim neyi yaşamak istedi. (Anlaşılmıyor) herkes konfedaralizim adı altında kendini özerk görüyordu bu yüzdende kendini ayrı tutuyordu tümüyle kendilerini esas alıyordular. Halbuki konfederalizmin bununla hiç alakası yoktu. Önderlik konfederalizmi farklı yapmamız için geliştirmedi, tam tersi kendi gücümüzü devam ettirmemiz için önderlik bu fikri geliştirdi. İlk amaç hedeflerimizi yerine getirebilelim. (Anlaşılmıyor)… Dediler tam bizim anlayışımıza göredir, çünkü anlayışları bireycilikti. Bu yüzden hemen koptular, konfedere düzende herkes kendi kimliği ile kendini özgürce ifade edebilir. Tamam, doğrudur tamam doğrudur. Fakat bu senin sorumluluğunun karşıdakinin (Anlaşılmıyor)… Bittiği anlamına gelmez. PKK kimliği ile özgürce örgütleyeceksin. Aynı zamanda kendini karşıdakine karşı sorumlu göstereceksin. Ancak böyle olursa sonuç alabilirsin. İşte o bireycillik, bencil parçalanmayı esas alan anlayış konfederalizmde böyle gelişim gösterdi. Hatta hareket dağlıyordu. (Anlaşılmıyor)… Arkadaşlık yapmıyordu, herkes sadece kendini düşünüyordu. Bunların hepsi konfederalizm adı altında yapıldı. Buna müdahale edildiğinde de birçok kişi (Anlaşılmıyor) tepki gösterdi. Ne diyordular biz PKK yi dinliyoruz. Yani biz diyorduk konfederalizm bu değildir tavsiye olacağız, onlarda diyordu bu eski anlayıştır yeni anlayış, eski anlayışmıydı o da bilinmiyordu. (Anlaşılmıyor) gidiyorsa yeni anlayış, diğer tarafından gidiyorsa eski anlayıştır diyordular. Tabi bu (Anlaşılmıyor)… Koydu zaten bu kültür vardı. (Anlaşılmıyor) bunu daha da derinleştirdi. Örgüt günbe gün zayıflayarak çözüm gücünden uzaklaşıyordu. Düşmanda bunu üzerimizden bunu atarak sonuç almayı düşünüyordu. Hiç kimse konfederasyonun özerklik, özgürlük adı altında hareketi parçalayamaz. Önderlik hareketi parçalanmaya karşı geliştirdi. Bununla birlik ve beraberliği esas aldı. Parçalanmış bir çizgi bu hareketin çizgisi değildir. Bu çizgi işgalcilerin çizgisidir. Bakın tarihte tüm işgalci güçler sonuç alabilmek için halkın parçalanmışlığını esas almışlardır. Bu parçalanma düzeninden gemilerini yürütmüşlerdir. (Anlaşılmıyor) iktidarlarını başka bir strateji yürütemediler. Hareketin çizgisi bu olamazdı, hareketin çizgisi halkı ölçü alıyor. Birliktelik ve özgürlük ihtilaline (Anlaşılmıyor)… Zaten birlikteliğin önünü (Anlaşılmıyor) değiştirdi. Türkiye’deki gibi birliktelik yapmadı. Baskı ve (Anlaşılmıyor) birliktelik olunmaz. Hareketin böyle bir birlik anlayışı yoktur. İnkar, baskı ve tasfiye üzerine değil, özgürlük üzerine bir birliktelik hani derler ya karşılıklı bağımlılık. Bunu esas alacaksınız karşılıklı (Anlaşılmıyor)… Paylaşımcılığı esas alabilirsin. Buna bağlı olarak kadro, kadroda ortaya çıkan sorunlardan biride kadın ile erkek arasında yaşanan ilişkidir varsa bu ilişkiyi giderek derinleştiriyor. Bazılara bu çelişkiyi bilerek derinleştiriyor. Erkekde de kadında da bu var. Bununla da çalışmak ve arkadaşlık ortadan kaldırdılar. bununla da, bununla da biz önderliğin çizgisini esas alıyoruz diyorlar. Bunun önderlikle ne alakası var. Hiçbir şey erkek ile kadın arasında çelişki yaratamaz. (Anlaşılmıyor)… Esas alamaz. Senin derdin köleci ve egemen anlayışa karşı durmaktır. Köleci anlayış da daha çok kadında ortaya çıkıyor. Bu egemen anlayışın kadında olmadığı anlamına gelmez. Egemenlik anlayışı daha çok erkek de vardır. Tabi buda köleci anlayışın erkek de olmadığını gösterir. Kadında erkek de köleci ve egemen anlayışlara karşı savaşacaktır. Erkek ve kadın arkadaşlık (Anlaşılmıyor) birbirlerine kabul edecektir. (Anlaşılmıyor)… Kalmamış, bu taburlara da yansımış durumda, taburlarda da aynı şey yaşanıyor. (Anlaşılmıyor)… Arkadaşla derviş arkadaş da erkek yönetimi olmuş. (Anlaşılmıyor) yönetimi sadece bayan arkadaşlara derviş arkadaşta erkek arkadaşlara toplantıcılık yapıyor. (Anlaşılmıyor) tüketim gücü yönetimidir. Bu biçimi ile (Anlaşılmıyor) hem de (Anlaşılmıyor) tasfiye etmiş durumdalar. Hiç kimsenin böyle yapmaya hakkı yoktur. Bu din savaşı da değildir, din savaşı böyle yürütülmez. Bu ne din, ne örgütsel, ne ideolojik bir savaştır. Ortak bir değerlendirme ve karar almıyorlar. Aynı zamanda kendilerini Kürt gücü yönetimi olarak görmüyorlar. Bunları görmeyerek biz yürütmeyiz diyorlar. Bir kere ortada yürütme yok, ortada yürütme değil yürütmeme var. Örgütsüzlüğü yaşama ve yaşatma var. Bundan daha tehlikeli bir şey olamaz. Gidip sorarsınız dervişte, (Anlaşılmıyor) doğru olan buydu diyecekler. Kendilerini birbirleri ile idrak ediyorlar. Bu hareketin kadrosu kendisini kendi ile idrak edebilir. Neden kendilerini birbirleri ile idrak etmeye çalışıyorlar? Çünkü her ikiside kendisini haklı çıkarmaya çalışıyor. Haklı çıkarmak için örgüt mü parçalanıyor, iradeye mi sahip oluyor yada tüm güç mü tasfiye oluyor? Bu onların umurunda değildir. Kadro böyle yapmayacak herkes arkadaşlığı birlikte çalışmayı esas alacak. Eğer (Anlaşılmıyor)… doğar görüşülecek ise de bu böyle yürütülmez. Bunun da bir üslubu ve tarzı vardır. Böyle olursa sonuç alabilirsin. Ben (Anlaşılmıyor) toplantılar yaptıktan sonra bazı arkadaşlar ne zamandan beri ortak bir toplantı görmediklerini söylediler. Kimsenin yapıya bunu yaşatmasını doğru bulmam, bunu yapmaya hakkı da yoktur. Ben de bu güç, yeni bir güçtür partiyi tam olarak tanımıyorlar peki, bunlar partiyi nasıl tanıyacaklar. (Anlaşılmıyor) ve dervişin gösterdiği gibi mi? Arkadaşlara partiyi yanlış tanıtmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu arkadaşlar devrimcilik yapmaya geldiler. Kadro bu tür anlayışlardan kesinlikle arındırılacaktır.

KEMAL SEVEN: 37.48Şimdi arkadaşlar bu bölüme ilişkin kısa anekdotlar alabiliriz. Arkadaş tabi (Anlaşılmıyor) geçer konuyu ama birçoğunuz geliyor mu? (Anlaşılmıyor)… Geliyor mu? Hani arkadaşlık ilişkileri zaman zaman geçen dersimizde de bunu yapmıştık, yetersiz yoldaş, tamam (Anlaşılmıyor) daha var. Veya işte kadın erkek ayrımını doğru bir kavram olarak dervişe Kılıcın veya (Anlaşılmıyor) kılıcın yaptığı toplantılardan bunun doğru olduğunu savunarak yapıyorlar. Kendilerine göre işin o boyutu da var. Nasıl bir arkadaşlık var, ya arkadaşlık var mı PKK de kadın, erkek yada erkek erkek, kadın kadın yani arkadaşlık var mı? Yoldaşlık var mı? Nasıl bir şey? Kadın siyasi bir faaliyet, bir silahlı güç mü? Yoksa (Anlaşılmıyor)… Var mı? Biraz konuşur musunuz? Bu konu üzerine buyurun.

X 10 ŞAHIS: 39.00(Anlaşılmıyor)… Bayan arkadaşlar (Anlaşılmıyor)… Sürekli onu belirtiyorum.

KEMAL SEVEN: 39.24evet tamam mı? (Anlaşılmıyor)… Arkadaş da kendi doğrularını dayatıyor. Kadın (Anlaşılmıyor) olmasına aykırı (Anlaşılmıyor)… Uzatmaması lazım bence, buyur bişey mi söyleyeceksin.

X 11 ŞAHIS: 39.42 (Anlaşılmıyor) sosyal faaliyetler vardır. (Anlaşılmıyor)… Tabi burada ki (Anlaşılmıyor)… Amaçlı kendince (Anlaşılmıyor) kendince (Anlaşılmıyor)… Amaçlı yaşanan (Anlaşılmıyor)… Şey yapmamış olabilir. Ama şeydir, sonuçta (Anlaşılmıyor) sosyal dayanışma, sosyal faaliyet içerisinde ki kadın, erkek (Anlaşılmıyor) … Sonuçta bu anlayış biraz bana farklı geliyor. Din farklı bir yapılanma, işte kadın erkek farklı bir yapılanma veya işte erkek yapılanmasını işte farklı bir yapılanmaya farklı bir tür (Anlaşılmıyor) … Bir algı geliştirildi. O açıdan PKK içerisinde sosyal faaliyet geliştiriyor ve geliştirmektedir de.

KEMAL SEVEN: 40.49Biraz şöyle açalım mı? Bu anlaşılsın anlamında. Yani insan sosyal yaratıktır. Her şeyden önce sosyal bir varlığız yani, bizim bir takım sosyal (Anlaşılmıyor) sosyal varlık oluşumuzdan ötürü bir karakterimiz var. (Anlaşılmıyor) di mi? Ya paylaşırız (Anlaşılmıyor) birlikte ağlama, birlikte gülme, birlikte oynama, birlikte dolaşma vesaire neyse çoğaltmak mümkün. Böle bir sosyalite var mı? Yoksa işte emir komuta zinciri içerisinde savaş, öl, öldür mantığımı geçiyor. Bunu biraz tamamlamak istiyorsak (Anlaşılmıyor) teşekkür ederim.

X 12 ŞAHIS: 41.34şimdi(Anlaşılmıyor)… Vardır. Ama buna baktığımız zaman hani sosyal ilişkiler bakımından. Bir emir komuta zinciri yok. (Anlaşılmıyor) PKK’nin, hareketin bugün kadınıyla erkeği ile hani o sosyal dayanışmayı mücadele (Anlaşılmıyor) mücadele karakterini ruhsal olarak ta, zihinsel olarak ta içselleştirip ve bunu dışa tek dayanağa ve tek tutunacağı dal olan halkına dayatarak halkı ile birlikte o sosyal dayanışmayı ve paylaşımcı duyguları geliştirerek bunu oraya koyuyor.

KEMAL SEVEN: 42.09emir komuta yok mu?

X 12 ŞAHIS: 42.10yaa emir komuta şimdi belirli yerlerde olurda, ama hani gruplar içinde mesela bir sosyal hani dayanışma bakımdan sosyal birlikteliği yürütme bakımından bir emir komuta zinciri yoktur. (Anlaşılmıyor)… Disiplin tabi ki vardır, disiplin hiçbir zaman, disiplin her yerde her alanda orda da bir disiplin vardır. Yani disiplin olmaz diye bir şey yok. Disiplin olmasaydı mücadele başarıya kavuşamaz zaten. O vardı. Emir komuta şey olarak diyorum hani yani bir hakimiyeti hani şu grup mesela şu gurupla (Anlaşılmıyor)… Kurmak amacıyla birisi (Anlaşılmıyor)… Emir komuta zinciri planı tutarak belli yerlerde olabilir. Disiplin (Anlaşılmıyor) yani planı yeri ve zamanı belirlenerek yapılabilir. Ama sosyal dayanışma içinde, birliktelik içinde emir komuta yoktur.

KEMAL SEVEN: 43.03diyorsun. Katılıyor musun?

X 13 ŞAHIS: 43.08Ben söyleyeceğim (Anlaşılmıyor)…Sayın başkanın Söylediği şeyde. Yani havayla ademin bir birinden oluşu ve bir birleri için yaşamadığı ve de Havva ademden oluştuğuna göre hebol Kürtçe zaten, Kürtçe o kelime her güne ol. Bir birleri için yaşarlar bir birleri için düşünürler ve hayatın gerçeği (Anlaşılmıyor) ol ben başlarda onu anladım. (Anlaşılmıyor) onların yaptığı yanlış bölünmek erkekler ayrı, kadınlar ayrı halbuki ikisi bir bütündür. Kadın erkeksiz, erkeksiz erkete kadınsız olmaması lazım, ikisi ( Kürtçe konuşuyor) yani (Anlaşılmıyor) olmasa yaşam olmaz, yaşam olmasa (Kürtçe konuşuyor) olmaz. Zaten Kürtçe, Kürtçe biliyorsunuz ne erkektir. Yani yol önder burada yanlış anlaşılmasın kadında yaşamdır. Yaşam olmazsa yol boştur. Yol olmazsa yaşamda boştur. İkisi eşittir.

KEMAL SEVEN: 44.18peki teşekkür ederim. Arkadaşlar (Anlaşılmıyor) zaman, zaman medya üzerinden, MED TV den, ROJ TV den, kasetlerden ya da (Anlaşılmıyor) değişik kaynak ve kitaplardan veya (Anlaşılmıyor)… Veyahut oradaki ortama tanık olup ta televizyonlarda sunum yapan arkadaşlardan öğreniyoruz ki hareket tamam (Anlaşılmıyor)… Doğru belki grup (Anlaşılmıyor)… Kurumsal veya merkezi düzeyde yönetici (Anlaşılmıyor)… Merkezi anlamda (Anlaşılmıyor)… Bu ayrı, ayrı bir şey ama bugün (Anlaşılmıyor) tepesine (Anlaşılmıyor)… Hatta Güney Afrika’ya (Anlaşılmıyor)… Sayın Nelson Mandela’nın önderliğindeki o beyazların siyahlara karşı ırkçı ne (Anlaşılmıyor) deniyordu ona (Anlaşılmıyor)… İsmi vardı onun özel bir ismi vardı. (Anlaşılmıyor)… Bu yönetim anlayışına karşı (Anlaşılmıyor)… Demokratik bir oluşum var. O özellikle (Anlaşılmıyor)… Ama hiç birisi biz bugün PKK olmaya çalıştığımız için ona yakın durduğumuz için bunu göremiyorum. Okuduğum ve (Anlaşılmıyor) aktarayım size hiçbir örgüt PKK içerisindeki yoldaşlığı can kardeşliği aşamasına taşımamış, hiçbir örgüt ilişkilerini emir komuta (Anlaşılmıyor)… Demokratik çerçevesinde halledememiştir. Bence belki de bunun sırrı bu kadar geniş halk kitlesi (Anlaşılmıyor)… Bütün dünyanın Amerika’nın özellikle Türkiye’nin girişimiyle Avrupa’nın ve Dünya’nın baskısına rağmen, tehdidine rağmen, savaşa rağmen her gün daha güçlenerek her gün (Anlaşılmıyor) her gün o güçleri biraz daha dize getirmesi (Anlaşılmıyor) temel noktası demokratik anlayışıdır. Bence bu anlamı da sosyal paylaşım, sivil hayatta olmadığı kadar fazladır. Yine o kaynaklardan biri sözlü kaynaklardan (Anlaşılmıyor)… Bu şu demek değildir. Yani alt üstü tanımıyor, komutan tanımıyor bu böyle bir şey değil. Elbette ki tanıyor, elbette ki komutanına (Anlaşılmıyor)… Elbette ki komutanın söylediği emrini yerine getiriyor. Ama bu savaş düzeni içerisindeki değil. (Anlaşılmıyor) başka bir de günlük yaşamdaki hayat başka. Günlük yaşamdaki hayata başka o günlük yaşamdaki hayatta erkeğe yemek pişirir (Anlaşılmıyor)… Değil ya onun için (Anlaşılmıyor)… Ama orda erkek yemek pişirir, ekmek pişirir veya ne diğim ortalığı süpürür (Anlaşılmıyor) yapar erkek yapar. Yani işte kadın işidir kadın yapsın böyle bir anlayış yok ama diğer örgütlerde mesela ETA da kendi elbiselerini dikerken kesinlikle kadınlara diktirirler. Bu çok önemli bir ayrıntıdır. Faşist gibi gelse de önderliğin kadına verdiği özel önemden ötürü, kadının (Anlaşılmıyor) kadının özgürlüğünün toplumun, dünyanın özgürlüğü olduğu tezini (Anlaşılmıyor)… Buradan açığa çıkıyor. Kadının orda kendini ayrı görmüyor. Ben kadınım yada erkek kadını ya bu kadındırfilan böyle yaklaşım gösterenler elbette (Anlaşılmıyor)… Genel anlamda bu halkımıza da yansımış bakın Hakkarili olan var mı aramızda? Hakkarili olan arkadaş yine Şırnaklı olan arkadaş var mı? Yani sende çok iyi biliyorsun, bundan on beş yirmi yıl öncesin de asla ve (Anlaşılmıyor) kadın erkek dünyada birlikte oynamazdı. Yani dünya (Anlaşılmıyor)… Böyle etkinliklerde (Anlaşılmıyor)… Birlikte oynamazdı. (Anlaşılmıyor) …yani bugün düğünlerde de özel eğlence mekanlarında da bayramlarımızda da birlikte (Anlaşılmıyor) yani bakıyorsun mesela kapıyı vurup içeri giriyorsun bakıyorsun büyük erkek bir kadın arkadaş içerde siyasi tartışma yapıyorlar. (Anlaşılmıyor)… Önemsiyor, çok yüceltiyor (Anlaşılmıyor) Bu aşamadır kadın erkek eşitliği anlamında kadının toplum içerisinde edindiği yer açısından bence son derece önemli bir hadise. Bu anlamda da yanlış yapanlara karşı duracağımız gibi bu fark ettiğimiz güzel şeyleri de toplum içerisinde doğrulamamız lazım öne çıkarmamız lazım. Hareketin bununla (Anlaşılmıyor)… Tartışmak lazım kadına verilen değeri, hareketin temel direklerinden biri (Anlaşılmıyor). Kadın hareketin temel (Anlaşılmıyor). Kadın artık kadın olmaktan çıkmıştır. Yani kardın olarak çıkmıştır derken cinsiyetini kaybetme anlamında değil toplumdaki (Anlaşılmıyor) açısından diyorum. Feodal toplumlar (Anlaşılmıyor)… Kalmamıştır. Kadın olarak bir bağımsız kişiliktir en az erkek kadar bağımsız kişiliktir. En az erkek kadar karar söz hakkına, karar vermeye, başkanlık yürütmeye ne diyeyim savaşçı olmaya hak etmiştir, adaydır. Bu anlamda ben (Anlaşılmıyor)… Demiştim (Anlaşılmıyor)… Bu aynı zamanda Türkiye’de ki kadın arkadaşlara (Anlaşılmıyor)… Demokratlara diğer sosyalist, sosyalist devrimci arkadaşlara örnek oluyor. Ben bunları bizzat onların ağzından duymuştum. ESP başkanı Figen yüksek (Anlaşılmıyor) ediyor. Hem o arkadaşın bizzat ağzından duymuşum, Ayşe YILMAZ sanıyorum yine Ezilenlerin Sosyalist Partisi mi? (Anlaşılmıyor) yine onun ağzından duymuşum. Kürt kadınları kendi özel görüşleri ile özel (Anlaşılmıyor)… Yani bir baskı olduğu, KADER bunların içinde bir KADER diye bir dernek var. Kadın derneği sanıyorum, hareketlerin içerisindeki CHP’nin MHP’ni içerisindeki kadın oranının BDP, BDP ile o zaman DTP idi. DTP ile kıyaslanmayacak kadar az olduğunu (Anlaşılmıyor) görüyoruz. Buda hareketin kadına ve yoldaşlığa verdi önemi gösteriyor. Bişey söylemek istiyorsun galiba öyle bir hazırlık içerisindesin.

Y4 BAYAN ŞAHIS: 52.08Ben mi? Yok hayır sizi dinliyorum.

KEMAL SEVEN: 52.10Evetpeki, niye pasif kalıyorsun.

Y4 BAYAN ŞAHIS: 52.13yok ben (Anlaşılmıyor)

KEMAL SEVEN: 52.15yok öyle yapmayalım arkadaşlar, yani ben özür dilerim, (Anlaşılmıyor) arkadaşlara (Anlaşılmıyor)… Yani. (Anlaşılmıyor) ha böyle özellikle kadın olarak burada hem kadın olarak çoktur, hem de (Anlaşılmıyor) göstereceksin.

52.41 Bitti…



5. DERS

TUNÇER ERDOĞAN : (00:00:08-00:00:35) (…anlaşılmadı…) Özgürlük ve demokrasi adı altında kendisine yer edilen bu anlayışı ortadan kaldırmak istiyoruz. Kendisini reddetmek onu anlamsız görme yaklaşımı sergilemek için (…anlaşılmadı…) disiplinli hareket etmemek ilgili duruş sergilememek neyi ifade ediyor. Ben örgüte gelmiyorum. Örgüt adına çalışmıyorum. (...anlaşılmadı...) Onun yaşamına katılmıyorum anlamına geliyor.

X14 ERKEK : (00:00:35-00:00:39) (…anlaşılmadı…)

TUNÇER ERDOĞAN : (00:00:39-00:00:40) Baştan mı? alıyım

X14 ERKEK :(00:00:40-00:00:41)Evet

TUNÇER ERDOĞAN : (00:00:41-00:08:38)Biraz hızlı (…anlaşılmadı…) Özgürlük ve demokrasi adı altında kendisine yer edilen bu anlayışı ortadan kaldırmak istiyoruz. Kendisini reddetmek onu anlamsız görme yaklaşımı sergilenmek için (…anlaşılmadı disiplinli hareket etmemek ilgili duruş sergilememek neyi ifade ediyor. Ben örgüte gelmiyorum. Örgüt adına çalışmıyorum. (...anlaşılmadı...) Onun yaşamına katılmıyorum anlamına geliyor. Yani ben kendim gibi yaşamak istiyorum anlayışı vardır.(…anlaşılmadı…) önüne koymuş olduğun (…anlaşılmadı…) ana görevi yürümedir. Ben bu devlete göre yürümüyorsam bu memlekette ne işim var. Buradan kaybolsun gitsin. Benim amacım (…anlaşılmadı…) karıştırmaktır.(…anlaşılmadı…) ajanlık yapmaya gelmedim. (...anlaşılmadı...) bu örgütün insanı dişilikten kaçmaz disiplinsizlikten kaçar. Çünkü biliyorsunuz ki disiplinin olmadığı yerde çalışma olmaz ne olur biliyoruz ki başarılı olmak örgütlü olmaktır. Bayrak günü geldiği zaman o zaman önderliği vereceksiniz. Önderlik keyfi yaşamıyor daime disiplinli hareket etmektedir. Vicdanlı olmasına rağmen bu böyledir. Örgütün önderlik bu yüzden bu yüzden çalışmalarımızda sonuç alıyor. Bakın mesela Avrupa’da biri işe 5 dakika bile geç kalırsa onu işten atıyorlar. Okuluna baktığımızdan eğitim o kadar güçlü ki halleri ortadadır. E bizim örgütlü iddialı çalışmamız gerekmektedir. Bakın kayıtlarımızda (...anlaşılmadı...) kaynaklanmaktadır. Bu yüzden örgütlü çalışmalıyız ve disiplinli çalışmayı kendimize (...anlaşılmadı...) işte bu örgütün yürüyüşünü ifade eder. Yine kandıra da yaşanan anlayışlardan biriside (...anlaşılmadı...) bazıları diyor ben hastayım. Benim anam geldi bilmem benim neyim var böyle amaçsız gezenler (...anlaşılmadı...) alınır örgütün kişiliği(...anlaşılmadı...) eğer sen bir yere gitmek istiyorsan (...anlaşılmadı...) görevsiz ve amaçsız gezenler ne yapar. (...anlaşılmadı...) görevsiz olan biri bana benim görevim yok buraya niye geldim diye soracaktır. Kusura bakma seni buraya kabul edemeyeceğiz orada kalıp (...anlaşılmadı...) işte arkadaşlar bana sen neden buraya geldin kalbimi nasıl kırarsın diyorlar. (...anlaşılmadı...) bugün dünya (...anlaşılmadı...) savaşıyor biz böyle bir örgütüz. Bugün dünya (...anlaşılmadı...) bunu planlıyoruz. (...anlaşılmadı...) arkadaşlar aramışlar fakat bulamamışlar. Daha sonra dedim ki ben (...anlaşılmadı...) değil (...anlaşılmadı...) oradadır. Oradan (...anlaşılmadı...) gittiği her yerde de arkadaşlara (...anlaşılmadı...) sonra ortaya çıktı ki Kürtler in ajanıydı şu an bazı arkadaşlar örgüt dışında her yere )yâda örgütte bir kamp yapmak için biride diyor ki ben örgüt içerisinde olmam (...anlaşılmadı...) örgütün onayı olmak zorundadır. (...anlaşılmadı...) örgütün adı olmadan yapılan yazışmaları örgüt (...anlaşılmadı...) birbirleri ile irtibat kurabilmek için arkadaşlarımızı kullanıyorlar. Örgüt içerisinde bunu kim yapıyordu o ajanlık yapıyordu. Bu örgütün (...anlaşılmadı...) bakın ben (...anlaşılmadı...) buna rağmen örgütten habersiz hiç bir yere gidip irtibat kurmuyorum. Ben (...anlaşılmadı...) ben öyle yapamam ne örgütün içinde ne örgütün dışında çünkü örgütün menfaatleri bunu istiyor. Benim her yerle irtibat kurabilecek yetkim de var. fakat örgütten aldığım terbiye buna müsaade etmiyor. bu anlayışların hepsi kaldırılmalıdır. almış olduğumuz işleri vakti ile yaşayamazsınız bu ajanlıktır. (...anlaşılmadı...) . (...anlaşılmadı...) yaşanan diğer anlayışlardan biri de örgüt kararını niye almamak onunla oynamak (...anlaşılmadı...) mesela bir düzenleme yaptığında (...anlaşılmadı...) ben bununla kalamam onunla çalışamam diyor bunu kendisine hak görüyor. Yine kendini farklı görüyor. arkadaşını ise farklı görmüyor. (...anlaşılmadı...) beni kabul etmeyen ekip arkadaşını da öyle kabul etmiştir (...anlaşılmadı...) senin annen partini kabul etmeyebilir. Parti (...anlaşılmadı...) atmadığı sürece sende onunla arkadaş olarak öleceksin .(...anlaşılmadı...) eğer örgüt onu arkadaş olarak parti içerisinde tutuyorsa sende onu arkadaş göreceksin. Yok, ben onun partisini görmüyorum diyemezsin eksik (...anlaşılmadı...) olabilir. Senin görevin o (...anlaşılmadı...) kabul etmek ve onları gidermek için yardımcı olmak her şey sana göre olamaz sana göre (...anlaşılmadı...) nereden bulayım ya benim gibi olacak yâda kabul etmiyorum diyor. Gelenler senin gibi olmak için gelmedim. Gelmedi ki herkes tehlikeli olmak için geldi (...anlaşılmadı...) örgüt benim gibi olmazsa kabul etmem diyemezsin bu anlayış farklı (...anlaşılmadı...) bana göre olsa da olmasa da sana göre olsa da olmazsa da onunla ÇATIŞACAKSIN (...anlaşılmadı...) olmamak budur. Bu yüzden (...anlaşılmadı...) anlayışı değiştirmek gerekiyor örgüt militanı örgütün en ıı örgüt (...anlaşılmadı...) arkadaşı kabul edendir. bunları tartışmaya koyamazsın eğer örgütün düzenlenmesinde yada kararlarında bir yanlışlık varsa onu örgüt işleyişi çerçevesi içerisinde dile getirebilirsiniz. (...anlaşılmadı...) yaparak onu düzeltebilirsiniz. Fakat onu kendine göre değil örgüte göre belli etmelisiniz. (...anlaşılmadı...) ben onunla konuşamam (...anlaşılmadı...) örgüt seni kabul etmişse onu da kabul etmiştir.

KEMAL SEVEN: (00:08:50-00:11:58)Bunu iyi bileceksin örgüt beni kabul etmiş onu kabul etmemiş diyemezsin (...anlaşılmadı...) bu dayatmanın anlayışından kendini arındıracaksın. Bu daha çok dayatan yönetimdir. Yönetimde bu anlayışından vazgeçecektir. Kürt önderi ben bununla çalışırım bununla çalışmam dediğini gördün mü hayır böyle bir şeyi göremezsin önder güçlüyü güçsüzü ayırdım yapmadan tüm arkadaşlarla çalışmayı esas aldı. Önderlik işte bunlar bilmiyor ben bununla çalışırım nasıl çalışırsın demiyor. Önder hiç bir zaman siz neden bana (...anlaşılmadı...) gönderiyorsunuz demedi. Hatta zayıf arkadaş gönderin onları eğiteyim diyor.Bunu esas alacaksınız hiç kimse kendi anlayışını parti anlayışı olarak dayatamaz biri Kato’da yaşanan tehlikeli anlayışlardan biride kendini örgüt militanı olarak görmeyip örgütün dışındaki bir insan olarak görmektir. Örgüte yaklaşımı (...anlaşılmadı...) gibidir. Hani (...anlaşılmadı...) olması gerektiğini belirtiyor fakat bu düzeltmeyi kendileri ile de kalmıyor görüşüyor yani işte bizim Kato’daki toplumdaki insan gibi örgüte yaklaşıyor. Eleştiriyor, düzeltilmesi gereken konuları düzeltiyor. Fakat onu ben değil örgüt yapsın diyor. Neden ben değil (...anlaşılmadı...) tabi bunları düzeltmek onun işi değildir. Benim annem gibi yapıyorlar annemde bu yanlıştır bunu düzeltin diyor. Fakat iş düzeltmeye geldiğinde buna yanaşmıyor çünkü öyle bir sorumluluğu yok. Haklı olmak böyle değildir. Haklı olma hep kendine ne isterse arkadaşı ile de yaşanan bir sorun var ise onun düzeltilmesini kendine sorun görmek (...anlaşılmadı...) budur sadece eleştirerek bu iş olmaz. Hem eleştirelim hem de eleştirdiğimiz şeyi düzeltelim var olan sorunu örgüt neden kaldırmıyor. Bilemez ki keyfi bir partililik yaşanıyor hesabına geldi mi ben partiliyim hesabına gelmedi mi ben partili değilim diyor tabi ben partili değilim demiyor ama yaklaşımları partili olmadığını açık bir şekilde gösteriyor nasıl belirtiyor işte dile getiriyor. Onun bunun (...anlaşılmadı...) geldi mi kendini burada hissediyor ben partili değilim benim görevim değildir. Kim partili ise o halletsin diyor . İşte bu keyfi bir partililiktir.
Yüklə 4,89 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   92   93   94   95   96   97   98   99   ...   278




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə