T. C. İStanbul üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ tarih ana biLİm dali



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə14/122
tarix16.11.2017
ölçüsü5,01 Kb.
#10591
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   122

IV. yüzyılın 70’li yılları Karadeniz’in kuzeyi ile Hazar yanı bozkırlarında 
yaşayan halklarının tarihinde yeni bir çağın başlangıcı olmuştur. Zira Hun birliğinin 
sayısız boyları, yabancının mülkünü kapma konusunda zapt edilmez ihtirasa sahip 
bu hareketli dizginlenemeyen halk, komşu halkların arasında yağma ve kıyımla 
ilerleyerek Alanlara kadar varmıştır (Marsellin),  İtil’den geçerek Alan ve 
Sarmatların üzerine çökmüşler çoğunu dayaktan geçirip soymuşlar, geri kalanları ise 
kendilerine katmışlardır
32
. Güçlerini daha da sağlamlaştırarak batıya doğru 
atılmışlardır. Böylece Kavimler Göçü başlamıştır.  
İran Sasani yönetimi bu dağılan Hun boylarından Kafkasya’daki hâkimiyet 
sahalarını korumak için Hazar Denizi yanı güzergâhı üzerine deniz ve dağlar arasına 
muazzam ölçülerde duvarlar inşa etmeye başladı. Bunlardan en önemlisi bir benzeri 
İran da bile bulunmayan meşhur Derbent savunma kompleksiydi
33
.  
Hunlar batıya doğru hareket edip Avrupa’nın içlerinden İtil Nehri’ne kadar 
hâkimiyet sahalarını genişlettikten sonra Atilla’nın 453 yılında ölmesi sonucunda 
parçalanma sürecine girmişlerdi. Atilla’nın küçük oğlu İrnek Tuna ağzı ile Dnyester 
arasında hâkimiyet mücadelesi veriyordu
34
. Tam da bu sıralarda Onogurlar batıya 
doğru hareket etmişlerdi. Onogurların Doğu Avrupa’ya hareketlerini Bizans seyyahı 
Priskos’un kaydından öğrenmekteyiz:  
 
“Aşağı yukarı bu sıralarda Saragur (Sarı Ogur), Urog (Ogur) ve Onogurlar Doğu 
Romalılara elçiler gönderdiler. Bu kavimler Sabirlerle (Savir) yapılan harp neticesinde 
meskûn oldukları yerlerden çıkartılmışlardı ve komşu ülkelerin topraklarını istila etmişlerdi. 
Sabirleri Abarlar (Avar) püskürtmüşlerdi. Abarları ise okyanus kıyısında oturan ve bir 
yandan denizden yükselen büyük buharlarla sislerin, diğer taraftan şimdiye kadar 
duyulmamış pek çok yırtıcı kuş (griffon)’un yaklaşmasından kaçan kavimler vatanlarından 
çıkartmışlardı… Bu felaketler neticesi hareketlenerek komşu ülkelere hücum ettiler. Bütün 
bu kavimler hücumun şiddetinden dolayı mukavemet edemeden bulundukları yerleri terk 
edip kaçıyorlardı. Öyle ki yeni bir yurt arayan Saragurlar ilerlediler ve Acatir Hunlarına 
rastladılar. Onları harple yenerek tabi kıldılar ve Romalıların dostluğunu kazanmak 
maksadıyla elçiler yolladılar. İmparator elçileri iyi kabul etti ve hediyelerle memnun ederek 
geri gönderdi”
35
.  
 
                                                 
32
Gening, Halikov, Rannie Bolgarı Na Volge, s.102. 
33
M. G. Magomedov, Obrazovanie Hazarskogo Kaganata, Moskova, İzd. Nauka, 1983, s.175. 
34
Ali Ahmetbeyoğlu, Avrupa Hun İmparatorluğu, Ankara, AKDTYK TTK Yayınları, 2001, s.105-
127. 
35
Ali Ahmetbeyoğlu,  Grek Seyyahı Priskos (V. Asır)’a Göre Avrupa Hunları,  İstanbul, TDAV 
Yayınları, 1995, F. 30, s.65-66. 
 
24


Ünlü Rus tarihçisi L. N. Gumilev burada adı geçen halklardan Saragur
Onogur ve Ugorların eski Bulgarların ataları olan Ogurlar; Savirlerin, Sibirya 
taygaları kenarında yaşayan Samoyed grubuna ait bir halk ve Avarların da bir 
Cungarya kabilesi olduğu tespitini yapmıştır
36
.  
Yukardaki rivayeti anlatan G. Neméth’in haklı olarak Ogur Bulgarlarının bu 
suretle Kafkasya’ya yerleştiğini belirtmesine Géza Fehér karşı çıkmıştır. Ona göre 
Kafkasyalı kavimlerden Kidarlar ya da Kitaritler Bulgar Türkleridir ve bunlar 456 
yıllarında bu olaylar olmadan önce Kafkasya’da yaşmaktaydılar
37
. Bulgarları her ne 
kadar Kidaritlerle özdeşleştirmemiş ise de, A. P. Smirnov’a göre miladın ilk 
yıllarında Ön Kafkasya bozkırlarının doğu kesimlerinde Hunlar henüz ortaya 
çıkmadan önce Türk dilli Bulgarlar Asya’dan bu bölgeye gelmişlerdi. Hun istilası 
sırasında bunların bir kısmı ortadan kaldırılmış, bir kısmı Hunlara katılmış bir kısmı 
da dağlara çekilmiş ve Hunların dağılmasından sonra tekrar ana topraklarına geri 
dönmüşlerdir
38
. Ancak onların bu görüşlerini destekleyecek yeterli deliller mevcut 
değildir. 
Saragurlar, kısa sürede Bizans’ın siyasi ekseninin içine çekildiler ve Perslere 
karşı yapılan savaşa gönderildiler
39
. Bu olaydan kısa bir süre sonra bir daha onların 
adına Bizans kaynaklarında rastlanmayacaktır. Suriyeli vakanüvis Zahariya Ritor 
555’de Kafkasya’nın kuzeyinde yaşayan göçebe halklara ilişkin bir kaydında onları 
“Sirurgur” olarak zikretmiştir
40
.  
Onogur-Bulgar boylarının V. yüzyılda Kuzey Kafkasya’da olduklarına dair 
başka deliller de vardır. V. yüzyılın sonunda Bizans’ın teşvikiyle Saragurlar, 
Onogurlar ve Ugorlar Kafkasya ötesini istila ettiler. Saragurlar Daryal üzerinden 
geçerek  İberya’yı yakıp yıktılar
41
. Onogurlar Kafkasya ötesine Karadeniz’in doğu 
sahilleri boyunca sızdılar. Aksi takdirde Kolhida kalelerinden birinin adının 
“Onoguris” olduğunu ve Agafi’nin VI. yüzyıldaki Bizans-Pers savaşları bahsinde bu 
                                                 
36
L. N. Gumilev, Hazar Çevresinde Bin Yıl, Çev. D. Ahsen Batur, İstanbul, Selenge Yayınları, 
2003, s.187 
37
Géza Fehér, Bulgar Türkleri Tarihi, Ankara, AKDTYK TTK Yayınları, 1999, s.5. 
38
Artamanov, Hazar Tarihi, s.112. 
39
Ahmetbeyoğlu, Grek Seyyahı Priskos, s.69. 
40
Golden, Hazar Çalışmaları, s.41. 
41
V. V. Latışev, İzvestiya Drevnih Pisateley O Skifi i Kavkaze, T.I, Greçeskie Pisateli, S.Peterburg, 
1893, s.841-843. 
 
25


kaleden bahsettiğini başka türlü açıklamak mümkün değildir
42
. Onogurların VI. 
yüzyılda Karadeniz sahilleri boyunca Kafkasya’da olduklarını bir takım 
araştırmacılar tarafından eski Bulgar boylarına ait olduğu öne sürülen Gelencik’e 
yakın Borisovsk Mezarlığı’ndaki çok sayıda mezarın karakteristik özellikleri de 
desteklemektedir
43
. Zira bilindiği üzere Kuban’ın aşağı kesimleri ve aynı  şekilde 
Kafkasya’nın kuzeybatı boşlukları Onogur ülkesi sınırları dâhilinde yer alıyordu.  
Kuzey Kafkasya’da yapılan arkeolojik araştırmalarda ortaya çıkarılan V-VII. 
yüzyıllara ait Kızıl-Kala yerleşiminin V-VI. yüzyıllar kültür katmanının Saragurlarla 
bağlantılı olduğunun altını çizmek gerekir. Bu yabancıların yerliler tarafından 
asimile edildikleri açıktır. Yabancı Bulgarlar yerleşik hayata geçmişler ve köklü 
kabilelerle karışarak onların kültürünü özümsemişlerdir. Bu konuda yerleşimdeki 
kalıntılar delil teşkil etmektedir. Zira bu yerleşimle yine erken dönem Bulgar 
kültürünü temsil eden keramik örnekleri, içi delikli tencere kalıntıları gibi 
materyaller Zlivkinsk ve Saltovo mezarlıklarındaki materyallere benzerliğiyle 
oldukça ilgi çekicidir
44

Onogurlar Karadeniz’in kuzeyindeki ticarete de müdahil olmuşlardı. Azak 
bölgesi Rusya’nın kuzeyi ile Akdeniz’in doğu sahilleri arasında sürüp gitmekte olan 
ticaretin giriş kapısı konumundaydı. Bu ticaretin önemli bir maddesini kürkler teşkil 
etmekteydi. Jordanes’e göre bu kürk ticaretinde V. ve VI. yüzyıllarda Hun otoritesi 
altında bulunan Onogurlar uzmanlaşmışlardı
45

Saragurların yukarda bahsettiğimiz seferlerinden bir süre sonra, onların 
arkasından Onogurlar da çağdaşlarının görüş alanından kaybolmaktadırlar ve 
kaynaklar onlarla ilgili bilgi vermemektedir. M. İ. Artamanov Saragurların 
liderliğindeki Bulgar boylar birliğinin VI. yüzyıl başlarında dağıldığını düşünmekle 
haklıdır
46

Saragurların hâkimiyeti muhtemelen Utrigur ve Kutrigur boylarına 
geçmişti
47
. VI. yüzyılın ikinci yarısında Karadeniz yanı steplerinde öncü rolü 
                                                 
42
Fedorov, Fedorov, Rannıe Turki Na Severnom Kavkaze, s. 74. 
43
Gening, Halikov, Rannie Bolgarı Na Volge, s.122. 
44
Fedorov,  Fedorov, Rannie Turki Na Severnom Kavkaze, s.75-77. 
45
George VernadskyAncient Russia, Volume 1, New Haven, Yale University Press, 1943, s.146. 
46
Artamanov, Hazar Tarihi, s. 88. 
47
Bu boylarla ilgili geniş bilgi için bkz.: A. e., s.107-138. 
 
26


Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   122




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə