T. C. Marmara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ İlahiyat anabiLİm dali



Yüklə 8,12 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə10/147
tarix11.09.2018
ölçüsü8,12 Mb.
#68103
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   147

 
19
gücünün etki alanının genişlemesini hıristiyan hegemonyasının ve gücünün genişlemesi 
olarak değerlendirmişlerdir. Benzer durum Güney Avrupa milletlerinin bağlı olduğu 
Katolik kilisesi için de geçerlidir. “Orta ve Güney Amerika'yı  hızla sömürgeleştiren 
İspanyollar ve Portekizliler, “misyon ülkeleri” olarak adlandırılan sömürge bölgelerinde 
İspanyol ve Portekiz siyasal egemenliğiyle birlikte Katolik misyonu aracılığıyla 
hıristiyan hegemonyasını da kurmuşlardır.”
45
 
Cizvit misyonerleri XVIII. yüzyılın sonlarına doğru başta Asya olmak üzere 
bütün dünyada oldukça aktif olarak faaliyette bulunmuşlardır. “Bu dönemde 
çalıştırdıkları misyoner sayısı 3000 kadardır”.
46
 Ayrıca çeşitli tarikatlara bağlı 
misyonerler, XVI ve XVII. yüzyıllardan itibaren Asya'da yoğun bir hıristiyanlık 
propagandası yürüttüler. Bu faaliyetlerde bilhassa açılan eğitim kurumları etkin rol 
oynamıştır.18. ve özellikle 19. yüzyıl birçok misyonerlik teşkilâtının ortaya çıktığı 
dönemdir. Özellikle XIX. yüzyılda misyon faaliyetiyle ilgili birçok kurumun açıldığı 
gözlemlenmektedir.
47
 Ayrıca XIX. yüzyılın ilk yarısında Fransa, Danimarka, İsveç ve 
Norveç gibi ülkelerde de bir dizi misyonerlik teşkilâtı oluşturulmuştur. 
Genel misyon üzerine çalışma yapan araştırıcılar hıristiyanların Ortaçağda 
islam ülkelerine yönelik faaliyetlerinde iki temel özelliğe dikkat çekmektedirler. Onlara 
göre; “öncelikle müslümanların her yönden güçlü olduğu bu dönemde hıristiyanlar, 
müslümanları  hıristiyanlaştırmaya yönelik çabalardan çok islama karşı kendi 
cemaatlerini bir arada tutabilmek ve müslümanların otoritesi altında yaşayan farklı 
hıristiyan grupların kendi kiliselerine çekmek yönünde faaliyetler yürütmüşlerdir. Bir 
diğer faaliyet olarak da çeşitli islam ülkelerine seyahatler yapan belirli hıristiyan 
tarikatlarına mensup keşişler ve seyyahlar, islama karşı mücadele edebilmek amacıyla 
islamı ve kendilerine göre islam dininin eleştirilebilecek zayıf yönlerini öğrenmeye 
çalışmışlardır.”
48
 “XVI. yüzyıldan itibaren başta Cizvitler olmak üzere Katolik kilisesi 
                                                 
45
 
S. Neill, A History of Christian Misyon, London 1990, s. 28.
 
46
 Şinasi Gündüz, Misyonerlik, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 2006, s. 63  
47
 The Baptist Missionary Society (1792), London Missionary Society (1795), Anglican Evangelical Church 
Missionary Society (1799), British and Foreign Bible Society (1804), The American Board of Commissioners for 
Foreign Missions (1810), The Basel Society (1815), The American Baptist Missionary Board (1814) ve The Berlin 
Society (1824) bunlardan sadece birkaçıdır. 
48
 “Ortaçağ'da islam ülkelerine seyahatler yapan Félix Fabri ve Piloti gibi hıristiyan seyyahlar, bu çerçevede faaliyet 
göstermişlerdir. Bunlardan Piloti, müslümanların hıristiyan oldukları veya hıristiyanlaştırıldıkları takdirde çok iyi 
hıristiyan olacaklarını, zira onların adalet ve ihsana büyük önem verdiklerini vurgulamıştır. Yine müslümanlar için 


 
20
bünyesindeki hıristiyan gruplara bağlı misyonerlerin Afrika ülkeleri, Hindistan, 
Uzakdoğu ve Ortadoğu'da yoğun bir çalışma yürüttükleri görülür. Özellikle İspanyol-
Portekiz yayılmacılığına bağlı olarak üçüncü dünya diye bilinen bölgelerde misyon 
faaliyetleri yoğunlaşmış, Güney ve Güneydoğu Asya ile Afrika'nın çeşitli bölgelerinde 
yapılan faaliyetlere zamanla Hindistan, Çin ve Japonya'daki etkinlikler eklenmiştir. 18. 
yüzyıldan itibaren ise çeşitli Protestan kiliselerine bağlı misyonerler de islam 
ülkelerinde faaliyetlere katılmışlardır.”
49
  İslam ülkelerinde ve üçüncü dünyadaki bu 
faaliyetlerde misyoner teşkilâtları ve bunlara bağlı misyonerler bu yörelerde kurulu 
sömürge yönetimleriyle yakın ilişki içerisinde olmuşlar ve karşılıklı çıkar gözetmişler.
 50
  
Sömürge yönetimleri misyonerler vasıtasıyla yöredeki idarelerini pekiştirmeyi ve yerli 
halkın inanç ve geleneklerine kendi çıkarları bir asimilasyon gerçekleştirmeyi 
hedeflerken misyonerler de sömürgeci güçlerin sağladığı ekonomik, askerî ve siyasal 
destekle yörede daha rahat faaliyet göstermişlerdir.  
XVIII ve XIX. yüzyıllarda başta Ortadoğu olmak üzere islam ülkelerinde 
İngiliz ve Amerikan misyoner teşkilatlarının yoğun çalışmaları dikkati çeker. “Özellikle 
Amerika’da Kongregasyoneller öncülüğünde 19. yüzyılda kurulan American Board of 
Commissioner of Foreign Mission’a bağlı misyonerler Suriye, Ürdün, Mısır, İran, Irak, 
Filistin ve Anadolu’da yoğun faaliyette bulunmuşlardır. Her ne kadar 
Kongregasyoneller tarafından kurulsa da Presbiteryenler gibi diğer bazı misyonerler de 
bu örgüt bünyesinde yörede etkinliklerini sürdürmüşlerdir.”
51
 Ortadoğu’da özellikle 
                                                                                                                                               
yürütülecek faaliyetlerde temel olması amacıyla Kettonlu Robert'in yaptığı gibi Kur'an çevirisi çalışmaları 
gerçekleştirilmiş, erken dönemlerde islama karşı yazılan Arapça polemik türü eserler, Batı dillerine kazandırılmış ve 
Cusalı Nicholas, Denys van Leeuwen (Dionysius Carthusians) ve Pedro de Alfonso (Petrus Alfonsi) gibi yazarlarca 
islama karşı çeşitli eserler kaleme alınmıştır.” (Geniş bilgi için bkz.; Şinasi Gündüz–Mahmut Aydın,  Misyonerlik: 
Hıristiyan Misyonerler Yöntemleri ve Türkiye’ye Yönelik Faaliyetleri, İstanbul 2002, s. 35-36). 
49
 Henry Martyn, British East India Company'nin bir rahibi sıfatıyla 1810 civarında Ortadoğu'da faaliyet gösteren ilk 
Protestan misyoner olarak bilinir. Church Missionary Society of England ise bir müddet sonra Filistin'de 
faaliyetlerine başlamış, bunu American Board of Commissioners for Foreign Missions adlı teşkilâtın üyesi olan 
misyonerlerin Ortadoğu'ya gelmesi izlemiştir. Bu örgütün üyelerinden Amerikalı misyoner L. Persons ile P. Fisk 
1820 civarında  İzmir'e yerleşerek burada faaliyetlerine başlamışlardır. (Geniş bilgi için bakınız; Gündüz, a.g.m,  s. 
196-197). 
50
 K. Shillington, History of Afrika, London 1995, s. 292-295;  Bu karşılıklı ilişkide bazılarının ifadesiyle misyonerler 
âdeta emperyalizmin aktif ajanları olarak çalışmışlardır. Sömürgeci güçlerle misyonerlerin yardımlaşması kölelik 
ticaret gibi konularda da görülmektedir. “Morovian Kardeşliği” gibi bazı misyoner teşkilatları, Afrika köle ticaretine 
karşı çıkmamaları için köle tüccarlarının daha fazla desteğini sağlamışlardır.  
51
 Mustafa Bıyık, Presbiteryen Kilisesinin Tarihsel Gelişimi Öğretileri ve Türkiye’de Yapılanması, (Yayınlanmamış 
Dr. Tezi,  2004) Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 208. Bundan başka Church Missionary 
Society of the Church of England, Presbiteryen Board ve Arap Misyon Teşkilatı gibi Protestanlık bağlamındaki 
örgütlerle C. M. Lavigerie tarafından kurulan ve bünyesinde “Beyaz Rahipler” (Babalar) ve “Beyaz Rahibeler” 
teşkilâtlarını barındıran Afrika Misyonerler Cemiyeti gibi Katolik örgütleri islam ülkelerindeki çalışmalarda önemli 
rol oynamıştır. Bunlardan Afrika Misyonerler Cemiyeti üyeleri Cezayir ve Tunus gibi islam ülkelerinin Batı istilâsı 


Yüklə 8,12 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   147




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə