65
ikinci yarısında Kiev’de hıristiyan cemaatinin ortaya çıkması”
206
Doğu
Avrupa
hıristiyanlığı tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.
207
Hıristiyanlığı kabul
ettikten sonra Askold, Dinyeper sahilinde bu dinî yayma faaliyetinde bulunmuş ve bu
çabaları sebebiyle M. S. 882 yılında öldürülmüştür.
208
“Askold’dan sonra gelen Kiev prensleri Oleg (882–912) ve İgor (913–945)
zamanında Kiev Rusyası ile Bizans arasında siyasî ve ticarî ilişkiler daha da gelişirken,
bu gelişmelere paralel olarak hıristiyanlığın Rusya’da yayılması da hızlanmıştır. Doğu
Rusya’da hıristiyanlığın yayılmasında, Rus ordularının Bizans ordularına müttefik
olarak katılmaları da önemli rol oynamıştır. Zira o dönemde hıristiyanlığın Doğu’da
yayılması islam dinînin kuvvetlenmesi ve Hazarların Yahudiliği kabulüyle yavaşlama
göstermiştir. IX. yüzyılın başlarından itibaren Hazar Kaganı ana
ticaret yolu olan Roma-
Kudüs
-Pekin İpek yoluna hâkim olmuş ve bazen Bizans’ın, bazen de Arap ve Farsların
yanında yer almıştır”.
209
Diğer taraftan da Hazarlar, Rusya istikametine yönelmişlerdi.
Avrupa halklarının Çin’le ticaretini denetleyen Hazarlar, gerektiği zaman Doğu Avrupa
hıristiyan halklarına karşı göçmen orduları göndermiştir. Böylece, Macarlar
Moravya’ya, Peçenekler ise Rusya’ya yönlendirilmiştir. 895 yılında Macarlar
Pannoniya’yı ele geçirmiş ve 905 yılında Büyük Moravya devletinin varlığına son
vermişlerdir.
210
Öte yandan Peçeneklerin Tuna (Dunay) istikametindeki hücumları
(890–900), Rusya’nın Hıristiyan Bulgaristan’la ve Bizans’la ilişkilerini zorlaştırmıştır.
Diğer
olumsuz faktör ise, 922 yılında İdil Bulgarlarının müslümanlaştırılması
211
ve 932
yılında Hazarların hıristiyanlar aleyhindeki faaliyetleri olmuştur. Bizans İmparatoru I.
Romanos Lakapenos’un (920–944) Yahudiler aleyhinde yürüttüğü politika, onların
Hazar devletine, Kırım’a ve Güney Rusya’ya göç etmeleriyle sonuçlanmıştır.
212
Bizans,
Rusya ile ittifaka girmiş, fakat 940 yılında Taman yakınlarında Rusların mağlup olması
206
Kiril ve Metodiy aracılığıyla, Patrik Foti tarafından tesis edilmiş olan Rus Metropolitliğinin varlığını ne zamana
kadar sürdürdüğüne dair kesin bir bilgi yer almamaktadır. İmparator VI. Lev Mudrıy’ın (866–912) “Kilise
rütbesiyle
ilgili nizamname”sinden, Rus Metropolitliğinin IX. yüzyılın sonunda halen Bizans Piskoposluğu’nun yönetimi
altında olduğu anlaşılmaktadır. Bkz. Aleksandr Gorskiy,
O Mitropolii Russkoy v kontse IX. veka, Priavleniya K
Travenyam Cvyatih Otsov
(PrTSO), 1850, IX. Kitap, s. 132–146.
207
A.N., Sakharov,
Diplomatiya Drevney Rusi, Moskova, 1980, s. 76
208
V. A. Parhomenko,
Naçalo Hristianstva Rusi, Oçerki iz İstorii Rusi IX-X. vv, Poltava, 1913, s. 78.
209
S. A. Pletneva,
Hazarı, Moskova 1976, s. 61.
210
Russkaya Pravoslavnaya Tserkov 988–1988, s. 7.
211
Bakınız, Ahmet Taşağıl “İdil Bulgar Hanlığı”,
Diyanet İslam Ansiklopedisi,(DİA olarak geçecektir.), C. 21, s.
472–473; İlyas Topsakal,
X-XII. Yüzyıllarda İdil Bulgarları Tarihi ve İslamiyet,
Marmara Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1999..
212
İ. İ. Malışevskiy,
Evrei v Yujnoy Rossii i Kieve v X-XII. vv., TKDA, 1878, No. 6, 9.
66
Prens İgor’u Hazarların safında yer almaya ve Bizans’a iki sefer düzenlemeye mecbur
etmiştir (941–944). Rus ordusunun Taman’da ve İstanbul yakınlarındaki mağlubiyeti ile
sonuçlanan
bu seferlerden sonra, 944 yılında Prens İgor’la Bizanslılar arasında bir
antlaşma imzalanmıştır.
213
Fakat Bizans elçileri Kiev’e geldikten sonra Dinyeper
boyunda durum değişmiştir. Başında, “Vareg ordusu”nun komutanları Sveneld ve oğlu
Mstislav’ın olduğu putperest muhtariyeti belirlenmiş ve İgor onlara dvoryan
(zengin
asiller) topraklarını vermek zorunda kalmıştır.”
214
Diğer taraftan Hazarların Kiev
üzerinde etkilerinin artması, Rus topraklarında Ortodoksların zaferine bir süreliğine
olsun mani olmuştur. Bütün bunlar, Prens İgor’un özel ordusunun ve Kiev Rusyasının
zayıflamasına
215
, sonuçta ise asillerin isyanına ve 945 yılında İgor’un
öldürülmesine
neden olmuştur.
216
Prens İgor’un ölümünden sonra, eşi Büyük Prenses Olga ülke yönetimini ele
almıştır. Olga’nın, Büyük Rusya’yı gerçekleştirme çabaları Rus topraklarında
hıristiyanlığın da yayılmasına neden olmuştur. Onun Rus topraklarındaki faaliyetleri,
daha sonraları yani 988 yılında, torunu Prens Vladimir tarafından, Kiev Rusyasının
hıristiyanlığı resmî olarak kabulü ile sonuçlanmıştır. Kiev Rusyasını hıristiyanlığa
yakınlaştıran Prenses Olga, 955 yılında İstanbul’da Patriğin huzurunda hıristiyanlığı
kabul etmiştir.
Olga’nın İstanbul’a gitmesi ve hıristiyanlığı kabul etmesi
217
, Rus ve
Bizans toplumunda da derin bir iz bırakmıştır.
Tüm bunlara rağmen, Olga’nın oğlu
Svyatoslav hıristiyanlığı umursamamış, Olga'nın 969 yılında Kiev’de vefat etmesiyle
putperestliğin üstünlüğü yine görülmeye başlamıştır.
218
Svyatoslav’ın Bulgaristan seferi,
askerlerinin hıristiyanlığa meylinin artmasına da neden olmuştur. Yine, Svyatoslav’ın
büyük oğlu Yaropolk (872–978) dönemi, hıristiyanlığın Slav topraklarında tanındığı bir
213
E. E.Golubinskiy,
İstoriya Russkoy Tserkvi, C. I., Moskova 1901, s. 68.
214
A. A. Şahmatov,
Razıskaniya o Drevneyşih Letopisnıh Svodah, St. Petersburg, 1908, s. 340-378.
215
Russkaya Pravoslavnaya Tserkov 988–1988, s. 7.
216
V. A. Parhomenko,
Naçalo Hristianstva Rusi. Oçerki iz İstorii Rusi IX-X. vv., Poltava, 1913, s. 117-123.
217
N. P. Kondakov,
Greçeskie İzobrajeniya Pervıh Russkih Knyazey, V Kn.: Sbornik v Pamyat Svyatogo
Ravnoapostolnogo Knyazya Vladimira, Moskova, 1917, s. 16-17.
218
Russkaya Pravoslavnaya Tserkov 988–1988, s. 9.