189
Ayrıca Kazan piskoposu Filaret Tobol piskoposu Yevgeni ile mektuplaşarak
bölgesinde bulunan Marilerin durumunu sormuş, onlardaki hıristiyanlaştırma
çalışmalarının kendi bölgesini etkileyeceğini bu nedenle ne tür önlemler alabileceğini
karşılıklı mektuplaşarak çözmek istemiştir. 31 Mart 1830 tarihli mektubunda Marileri,
23 Mayıs 1830 tarihli mektubunda hıristiyanlıktan dönen Kreşenleri ve 9 Eylül 1830
tarihli mektubunda da 900 kişinin toplu vaftiz töreninden bahsetmektedir. 29 Nisan
1831 yine bölgede hıristiyanlığa karşı bir sevgi seli oluştuğunu heyecanla anlatma
rahiplerin etkili konuşmalarını bu başarıyı getirdiğini söylemektedir. 10 Haziran 1831
tarihinde “Marilerden takriben 50 kişinin tekrar putperestliğe geçişini haber aldığını
buna çok üzüldüğünü yazmaktadır. Ayrıca 16 Aralık 1831 tarihinde kendisinin yanında
yardımcı bulunan üç misyonerini Kreşenler arasına gönderdiğini kendisinin
yeparhiyanın doğusuna Ray rahibinin kuzeye, Çeboksarı arhimandritinin batıya,
Kiziçiski rahibinin, güneye, gideceğini” yazmıştır.
677
Piskopos Filaret 1836’da Kazan yeparhiyası piskoposluğundan ayrılmış ve 21
Aralık 1857 yılında Kiyev mitropoli iken vefat etmiştir. Kazan’da 1828–1836 yılları
arasında 9 yıla yakın görev yapmış, misyonerliğin kurumsal hale gelmesi için Sinod
tarafından görevlendirilmiş ve yaptığı çalışmalarla bölgenin islamdan hıristiyanlığa
geçişine zemin hazırlamıştır.
4.2.4.4. Filaret Dönemi Misyon Teşkilatı, Devlet ve Kilise İlişkileri
Yeparhiyaların dinî idarelerinden Sinod’a gelen raporların incelemesi sonucu
Kreşenlerin hıristiyanlıktan islama yönelmelerindeki en güçlü etkenin müslümanlarla
karışık yaşamaları olduğu gözlemlenmiştir ve bu gerçek Sinod tarafından hükûmete
bildirilmiştir. Bu gerçek karşısında Sinod 19 Nisan 1829 tarihli kararıyla Kreşenleri
evlerinden uzak manastırlara yerleştirme yolunu benimsemiş ve bu kararı askeri
destekle uygulamaya koymuştur. Aynı karar 1834 yılında Mari ve Udmurdlardan
putperest olarak hayatlarına devam etmek isteyenlere de uygulanmıştır.
678
Bu tedbirlere
ilave olarak dinî idare kilise yardımıyla yeni yerleştirdiği Kreşenlere dil bilen ve
677
“Pisma”, s. 15-16-17-18-19 Kazan Dinî İdaresi arşivinde özellikle 1834-36 arasındaki bilgiler dosyalarda
bulunmamaktadır. Misyon faaliyetleri ayrıca bir dosya içinde de değildir, ancak 177 nolu dosya bilgilerin birçoğunu
içermekmektedir. 1842 yılında konsistorya arşivirde bir yangın çıktığı söylenmektedir, bu yangında birçok belgenin
yanmış olabileceği muhtemeldir.
190
yetenekli rahipler görevlendirerek sil baştan bir hıristiyan eğitimi başlatmıştır
679
Tüm bu
tedbirler nihayette dönen Kreşenleri hıristiyanlığa sevketmeye yetmezse, bu sefer cezâi
hükümler yardımıyla misyonun görevini yerine getirilmesi istenmiştir.
680
1830 yılında Senato Kazan guberniyasına ek bir emir göndererek polis
müdürlerini ve mahkeme başkanlarını dinden dönüş hareketine karşı sert olmayı, asla
taviz verilmemesini istemiştir. Bu emirde özellikle islama dönenlere müsamahakâr
davranıldığı dile getirilirken müslümanların baskı altına alınmasını emretmiştir.
681
Hükûmet Sinod ve piskoposların Kreşenler için tavsiye edilen bir nevi sürgün
yerlerinden göç ettirme projesini benimsemiş gözükmez ve Kreşenlerin gayrı Ortodoks
nüfusun içinden alınıp, başka köylere yerleştirilmesi yönetim açısından hayli riskler
taşımaktır. Ayrıca hükûmet daha önce denenen bu yolun çok olumlu sonuçları
oluşturmadığını bu göçün de başarılı sonuç vermesinin şüpheli olduğunu dile
getirmiştir. Hükûmete göre doğru davranış, yerlerinde eğitim verilmesidir.
682
Ancak
Hükûmet 1865 yılına kadar yeparhiya piskoposları ve Sinod’un projelerini onaylamış ve
müslümanların cebrî yöntemle hıristiyanlaştırması olarak ta görülebilecek zorla sürgünü
onaylamak zorunda kalmıştır. Ayrıca hükûmet yine bir yıllık ikna süresince islamı terk
edip hıristiyan olmayan Kreşenleri Sibirya’ya sürgün kararını da onaylamak zorunda
kalmıştır ve bu sistem 1865 yılına kadar devam etmiştir.
683
Hükûmet ihtidâ hareketinde ilk olarak Kazan piskoposu Filaret’in yerli
rahipleri kullanarak ikna metoduyla çalışmasını istemiştir. Nitekim bu çalışmayla “2000
Kreşen ihtidâcı, hıristiyanlığa geri dönmüş, ancak bunlardan bir bölümü sonra yeniden
Müslüman” olmuştur.
684
1830’lu yılların başında ihtidâ hareketi çok hızlanınca ve Kreşenlerin topluca
islama geçtiği tespit edilince ve hükûmetin yerli rahipleri kullanma fikri de iflas
etmiştir. Artık bölgeden gelen raporlar dinî idarenin alacağı kararlarla çözülemiyor
678
KDK, dosya no. 117, s. 207–210.
679
Bu yöntemi uygulayan Svetovidov ve Galbanski iyi sonuç elde etmiştir; KDK, dosya no. 117, s. 167 ve 202.
680
KDK, dosya no. 117, s. 534–537.
681
KDK, dosya no. 117, s. 366–369.
682
KDK, dosya no. 117, s. 431.
683
KDK, dosya no. 117, s. 431
684
KDK, dosya no.117, s. 534–537.
191
bizzat imparatorun alacağı tavır bekleniyordu. Nitekim çok gecikmeden idare bu
konuda bir karar almış ve yürütmeye emirler vererek bu kararın uygulanmasını
istemiştir.
685
İhtida edenlerin geriye dönüş işlemi önce rahiplerin ikna edici konuşmalarıyla
başlıyor, sonra konsitorila’ya ikna edilemezse rapor ediliyor, burada da üç gün boyunca
sorgu ve ikna çabası yapılıyor, bu işlemler her üç ayda tekrar ediliyordu. Bütün bu ikna
çabaları sonuçsuz kalınca da sürgün cezası uygulamaya geçiriliyordu. Sürgün
müslümanlara aynı zamanda devletin gücünü göstermesi bakımından önemli bir güç
gösterisiydi. Böylece Kreşenlerin olası dönüşleri engellenirken müslümanların da dönüş
için propagandalarına bir set çekilmiştir.
686
İhtida eden Tatarların en büyük korkuları her ne kadar Sibirya’ya sürülmek
olsa da bu korkuya direnenler de olmuştur. 1842 yılının Eylül ayında piskopos Vladimir
Belogorski, “Tatarlarının bütün cezaları hatta sürgünü ve ölümü göze alarak
hıristiyanlığa dönmeyeceklerini bildirmesi”, buna en büyük kanıttır.
687
Ayrıca bu olay tek bir örnek” değildir, buna benzer birçok olay vuku bulmuş ve
raporlara geçmiştir. Mojarovski, bu dönemin genel özelliğini bu olduğunu
söylemektedir, ancak ihtidâ eden Tatarların çok azının baskıyla Kreşenliğe geri
döndüğünü itiraf etmektedir. Geri dönen az sayıda ihtidâcının da konsistoriyalarda
rahiplerin ellerinden aldıkları dönüş kâğıtları bulunmaktadır. Dahası birçok ihtidâcı
zorla imzaladığı kâğıtları bir müddet sonra unutmuş yine eski hayatına geri
dönmüştür.”
688
Bu sosyal süreç devlet kilise ve ihtidâcılar arasında nasihatler, zorla imzalar ve
sürgünler ve nihayette yok olan insanlar şeklinde sürüp giden bir süreçtir. Sürgünün de
685
Mojarovskiy, İzlojenie, s. 192; “Hıristiyan olup dinden dönenlere şu kararı uygulayın “1. Yerli kilise rahipleri
nasihat ederek doğru yola çağırsın, başarılı olamazlarsa yeparhiya misyonerleri devreye girsin. Yine başarısız
olunursa konsistorya ve rahipler merkeze çağırıp tekrara iknaya çalışılsın. 2. Kiliseyle konuşarak yola geldiklerinden
emin olun; 3. Bütün çabalara rağmen kiliseyi dinlemeyenleri hükûmete bildirin. 4. Dinden dönen insanlar artarsa ve
çoğalırsa diğerlerini de etkilemeye başlarlarsa Sinod’a rapor edin.”
686
KDK, dosya no. 117, s. 484.
687
KDK, dosya no. 26; “O uklejenii Çistopolnogo uyezda sela Beloy prihodskih derevenı novokreşennıh Tatarı vı
magometanstvo” Naçınayet 14 Dekabr 1838; konçevayet vı mayı 1855” Bu dosya, Beliygoy köyü yeni Kreşenlerin
müslüman olmasıyla ilgilidir.
688
KDK, dosya no. 26; “o tsohoronenii dereveni Starogo Adama iz Tatarı kreşennımı Osipom Fedorovımı Doçeri
Agapii po magometanskomu obryadu” Naç 7 Sentyabr 1836; Bu dosya ‘da Yusuf Feodor’un kızı Agapinin
Muhammediliğe göre gömülmesi olayını kapsar..
Dostları ilə paylaş: |