210
olmayanların Yeni Kreşen bölgelerindeki görevlerine son verilmiş, başka kilise
bölgelerine atanmışlardır. Boşalan kilise ve bölgelere bölge dilini rahat konuşabilen
keşişlerin atanması sağlanmış, bu teftişin iki yılda bir tekrarlanması istenmiştir.
Gözetim görevi ise Seminari rektörüne verilmiş, müfettişlerin giderleri için seminarede
bir bütçe oluşturulmuştur.
Çeboksarı kilisesi başrahibi Nikodim (Kazançev), Kazan konsitoriyasının bu
faaliyetlerine ek olarak tedbirler alınabileceği görüşündedir ve bu görüşünü bir raporla
Kazan piskoposuna bildirmiştir.
728
Devlet idaresinin 1849 ve 1855 yılında alınan kararlarla hıristiyanlıktan geri
dönen ihtidâcılara sert davranması her bölgede husursuzluğun artmasına neden
olmuştur. Özellikle nikâh ve çocukların üzerinde tasarrufun sertçe uygulamaya
konulması rahatsızlığı artırmıştır. Mamadış kazasında müslüman olanların ellerinden
kadınlarının alınması İçişleri Bakanlığının tespitlerine göre isyan çıkaracak boyuta
gelmiş, bunun üzerine isyanın yayılması da göz önüne alınarak İmparatora rahatsızlık
aktarılmış ve 14 Temmuz 1861 kararlarının ilanını sağlamıştır. İmparator bu kararıyla
1855 yılında aldığı kararın “Mamadış bölgesinde uygulanmasını durdurmayı emr
etmiştir. Ayrıca Sinodluktan yeni bir araştırma sonucu gelinceye kadar bu kararın
Çistopol ve Spask bölgelerine de uygulanmasını” emretmiştir.
729
1861 kararı ihtidâ eden Kreşenler arasında büyük bir sevince yol açmıştır.
Çünkü devletin üzerlerinden baskıyı kaldırması onları cesaretlendirmiş ve bir nevi bu
kararları devlet açısından deklare edilmemiş bir kabul olarak görmek istemişlerdir.
Nitekim gittikleri kiliseler de dahi devletin artık bu dönüş hareketini kabul ettiklerini
beyan etmekten sakınmamışlardır. Bununla da yetinmeyen ihtidâcılar açıktan açığa
müslümanlarla birlikte hareket ederek Çuvaş ve Kreşenleri islama çağırmışlardır.
728
KDK, f. 4, dosya no 27, s. 36-50; “1. Yeni Kreşen köy kiliselerinde yardımcı keşişler kullanma fikri idareye maddi
bir yük getirecektir faydası da belli değildir 2. Yine her 200 kişiye bir kilise yapmak kararı oldukça masraflı bir iştir
ve faydası kesin değildir. 3. 5. Maddedeki çocukların dil öğretimi meselesi de oldukça masraflı ve diğer fenleri
etkileyici bir iş olacaktır. a. Kazan yeparhiyasının 2/3’sindeki kiliselerde çalışmak için yerli dilleri bilmek gerekmez..
Cocuklar her zaman isteseler de seminaryaya okumaya gidemezler. 4. Diyanet Konsistoryası a. Akademi ve
seminariyi yeparhiya işlerine karıştırmak işleri karıştırır. Keşişleri tahkir eder, c. Boş yere iş, zaman ve para kaybına
neden olur. d. Keşişleri haksız şikâyetlere uğrayarak zarar görür. e. Akademi öğretmenleri ile rahipler arasında kin
doğar f. Bence eskiye göre hareket edelim, bu kararlar bizleri yanlışa götürebilir. En azından önceki kararların
tecrübeyle eksik ve fazlasını biliyoruz.”
729
Mojarovskiy, İzlojenie, s. 251
211
Yeni çağrı metodu, 1861 imparatorluk kararının getirdiği hakkı kullanarak
imparatorluk makamına bir dilekçe yazmak ve müslümanlığa kolayca kavuşmak olarak
belirlenmiştir. Böylece 1865 yılında toplu dilekçelerle yeniden müslüman olmak
istediklerini dile getirmeye başlamışlardır. Bunun karşısında kilise ve misyonerler de
çalışmaya devam etti, ancak devletin baskıyı gevşetmesi, çalışma alanını tamamen
bilimsel metodlara bırakmayı gerektirmiştir. Yani 1827–1855; 1855–1861 ikinci dönem
ve 1861’den sonrası üçüncü dönemler olarak farklı özelliklerin olduğu sonucunu
çıkarabiliriz. Birinci dönem daha çok iknayla misyonerlerin iş gördüğü ancak devleti
daima yanlarında hissettikleri bir dönem özelliği taşırken; ikincisi 1855 kararının sert
tedbirlerini içermektedir ve bu dönemde devlet ön plandadır. Üçüncü dönemse devletin
tamamen misyon faaliyetini kiliseye ve misyonerler teşkilatına devrettiği sadece
koordinasyon kurulu olarak göründüğü bir dönemdir.
Nitekim misyonerlikle ilgili ve Rusya’da yaşayan gayrı Rusların
Ruslaştırılması veya Ortodokslaştırılmalarıyla ilgili bilimsel metodların üretildiği
dönem de bu üçüncü dönem olacaktır. Bu dönemin en önemli siması kendi ekolü olan
N. İ. İlminskiy’dir. İsmi daha önce misyonerlik sınavlarında öğretmen olarak geçmiştir.
Bir diğeri E. A. Malov hem din adamı hem de Akademisyen olarak Kreşenler üzerine
yaptığı çalışmalarla sivrilecektir. E. A. Malov; “1827–1864 arasını kilisenin ve devletin
sadece seyrettiği dönem olarak görmektedir. Bu dönemdeki misyonerleri eleştirirken
ihtidâ edenlere karşı sert tutumların, bilgisizlik cahillikten kaynaklandığını söylemekte,
misyonerlerin hazırlıksız olduğunu belirtmektedir. Görevli din adamlarının sadece resmî
kurumların kararlarını uygulama isteğinde olduklarını, formaliteden öteye ön bilgileri
olmadığı için bir şey yapmadıklarını söylemektedir. Ayrıca polis nezaretinin sadece
halkı hıristiyanlıktan ve devletten uzaklaştıracağını savunmakta, sürgünün de bu hisleri
kuvvetlendirdiğini söylemektedir. Yine Malov, Tatarlardan hıristiyanlığa dönüş
vakasının hiç olmadığını, ama hıristiyanlıktan islama dönüşün binlerce örneği olduğunu
söylemekte ve bunun her dönemde olmasının anlamının sorgulanması gerektiğini
istemektedir. Bu nedenle keşişlerin dışında, bu meseleye sahip çıkacak güzel
konuşabilen islamla ilgili bilgilere sahip rahiplerin yetişmesi görüşündedir. Dolayısıyla
212
Kazan Diyanet Akadesinde müslümanlığa Karşı Misyonerlik Bölümünün açıldığını ve
bu meseleyi bu bölümün çözebileceğini savunmaktadır.
730
Kazan Akademisi Misyonerlik Bölümü eğitim öğretim için gerekli alt yapıyı
1845 yılından itibaren kurmaya başlamış, 1860’lı yıllarda tamamlamayı başarmıştır ve
artık misyon faaliyetini yerine getirebilir, görüşü kuvvetlenmektedir. Malov’a göre bu
bölüm öğrencileri bu vazifeyi yapmak için gönüllüdür ve zevkle hıristiyanlığı tebliğ
etmeye talip olurlar. Ancak Yeparhiya Misyoner Dairesi bu bölümün ihtiyaçlarını
maddi ve manevi olarak karşılamak zorundadır.
731
1865 yılının Aralık ayında Kazan yeparhiyasının her yerinde topluca dönüş
hareketi resmen başlamıştır. Bu dönüş ve ihtidâ 1827 Simbirsk ve Kazan yeparhiyaları
dönüş hareketine benzemekteydi, ancak idare de eskiye nazaran hem hukukî hem de
deneyime sahip olduğu için tedbir de gecikmemiştir. Yeparhiya idaresi geçmiş
tedbirlere ek olarak bizzat Piskopos Afanasi adına 31 Aralık 1865 tarihli bir kararla
Kazan İlâhiyat Akademisi Misyonerlik bölümünden misyon görevinde kullanılmak
üzere bilgili eleman istemiştir. Zira 1859 yılında bile Kazan bölgesinde deneyimli
misyoner bulunmamaktadır. Sinod’un atadığı üç misyonerin birisi 1853, ikincisi 1856
yılında ölmüş, üçüncü misyoner ise 1859 yılında ölmüştür.
732
Piskopos Afanasi’nin isteğine bölüm olumlu cevap vermiş ve dördü başlangıç
sınıfından biri son sınıftan beş elemanı kendisine vermiştir.
733
Bu hazırlıklar ayrıntılı bir
raporla Sinod’a da bildirilmiştir.
Bu işler devam ederken aynı süre içinde Kazan’a yardımcı piskoposluk
göreviyle Guriy (Karpov) tayin edilmiştir. Papaz Guriy misyonerlik faliyetini resmî
görevlilerin de takip etmesi gerektiğini düşünüyordu, bu amaçla Kazan Valiliği Vize
730
E. A. Malov, “ Neobhodimostı protivomusulmanskoy missii”,
Pravoslavnoe obozrenie
, Dekabr 1865 s. 511-
513.
731
Malov, “ Neobhodimostı protivomusulmanskoy missiy”, Pravoslovnoe Obozronie, Dekabr 1865 s. 511-513.
732
Mojarovskiy, İzlojenie, s. 254
733
Bölgede göreve başlayacak yeni misyonerler hazırlak için şu isteklerde bulunmuştur: “1. Misyonerliği pratikte
yapmak için alıştırma süresine, 2. Misyon için gerekli malzeme, 3. Monahlığın mecburi edilmesine; 4. Yeterli
miktarda maaş verilmesine.
Dostları ilə paylaş: |