225
Çoğu öğrenci okulu zamanında bitirmemiş, Rusça yarım öğrenilmiş ve dinî bilgileri
zayıf kalmıştır.
800
Diyanet teşkilatı ve devletin eğitim bakanlığı bu döneme kadar yaptığı bütün
denemelerde başarısız olmuştur ve bir çözüm üretememiştir.
801
Nitekim 1850–60
yıllarında pagan olan gayrı Ruslar hala pagandır, ancak Kreşenler toptan islamla
yakından ilgilenmeye başlamıştır. Özellikle 1860 yılında toplu ihtidâ hareketleri bütün
İdil boyunu sarmış ve islamlaşma Rus devletinin bütünlüğünü tehdit etmeye
başlamıştır.
802
5.2. 3. İdil Boyunda İslam ve Misyona Etkisi
Rusya’nın doğusunda özellikle de İdil boyunda islamın bir din olarak
toplumdaki etkisini anlayabilmek için bu dinin bölgedeki tarihi sürecini bilmek
gerekmektedir. İbni Fazlan ve Arap coğrafyacılarının kayıtlarına göre islam bu bölgede
Almış Han döneminde (m. 922) resmî din olarak kabul edilmiştir.
803
islamiyet Rusların
(M. 1552) Kazan hanlığı topraklarını istilâ etmeden 630 yıl evvel bu topraklara
yerleşmiş köklü bir dindir. Yine Cengiz ordularınını 1224 yılında bölgeye akınlar
düzenlediği bilinmektedir ve onlardan da 300 yıl önce bölgede islam resmen kabul
gören bir dindir. Bu süre içinde bölgenin özellikle aşağı kısmında ovalık şehir ve
köylerin halkı ve yöneticileri islamlaşmıştır. Ancak Bulgar devletinin kuzey toprakları
yani dağlık alanda bulunan Çeremiş, Çuvaş, Mordvan ve Votyak kabilelerinin
islamlaştığı söylenemez. Zira merkezden uzak olan bu halklar daha sonradan da
görüleceği üzere eski âdet ve geleneklerini terk etmeden yaşamaktadır. Bölgeye 1224
yılından itibaren yerleşen Türk kavimlerinin ilk yıllarda Cengiz yasalarını uyguladıkları
ve şaman kültürüne sahip oldukları söylenebilir. Nitekim Cengiz Han’ın hiçbir dinî
diğerine tercih etmemesi meşhurdur. Ancak Bereke Han’ın (1256–1265) islamı
kabulüyle bu siyasal duruş terk edilmiş, fatih Tatarlarla yerli Bulgar devleti dinî birlikle
birbirine kaynaşmıştır. Bu durum Aşağı İdil’in yani müslüman bölgenin yeni fatihlerle
800
Afanasyev, a.g.m., s. 249
801
İlminskiy, Kazanskaya Kreşeno-Tatarskaya Şkola, s. 123; H. V. Nikolskiy, Kı istorii hristianskogo prasveşeniya
Çeremişi v XIX vıkı , İzveçşeniya obşestva Arhivistov İstorii i Etnografii pri Kazanskom Üniversitete, 1915, C.
XXIX, Bl. I, s. 4-7
802
Petrov, a. g. m., s. 20-21.
226
karışıp yeni bir yapıya kavuştuğu anlamına gelmektedir. islamlaşmayan ve İdil’in
yukarı bölgesinde kalan ve günümüzde de devamını sağlayan halk Çuvaşlardır. Bu teori
tarihsel süreç ve sonuca en uygun teorilerden biridir ve genel kabul görmektedir.
804
Nihayette XV. yüzyılda Altın Ordu devleti tamamen müslüman bir devlet
kimliğindedir ve Rusları Kazan’ı istilâ edişine kadar binlerce gayrı Rus islamlaşmış ve
Tatarlaşmıştır.
805
Bölgedeki bu değişim ve etkileşim Rusların istilâsıyla da kesilmemiş,
tedricen Tatarlar tarafından İdil boyları halkları müslümanlaştırılmıştır. müslümanların
yani Tatarların tebliğinde en önemli güç Rus misyonerleri ve tarihçilerine göre
ekonomik güçlerini her devirde korumalarıdır. Yine Tatarlar gayrı Rusları çok iyi
tanıyorlar ve aralarındaki dengeyi buluyorlardı.
806
Rusya’da islamın yayılmasına tarihi süreç içinde olumlu etki yapan devlet
adamları olmuştur. İvan Grozni’nin Kazan’ı istilâsı hıristiyanlığın zaferi olarak
görülürken, mescitlerin yakılıp yıkılması cami yapımına sınırlar koyulması hıristiyan
köylülerin yeni yerlere yerleştirilmeleri başlangıçta olumlu adımlar olarak görülmüştür.
Ancak 1773 yılında II Katerina tarafından bütün dinlere özgürlük verilmesi ardından
devlet kendi eliyle müslümanlara camiler yapmış, 1797 yılında Ufa’da müftülük
kurarak bütün müslümanların birleşmesine neden olmuştur.
807
Dahası Tatarların
telkiniyle Kırgızlar da Tatarlarla aynı kültürden sayılarak Kırgız bölgesine Tatar molla
ve din adamları gönderilmiştir.
808
Bu tutum Kafkaslar ve Sibirya için de sağlanmış ve
islamın yayılması devlet eliyle desteklenmiştir.
809
Müslüman Tatarlar Ortodoks Rus devleti içinde kendi inançlarını organize
etmişler, cemiyetler kurarak kendilerine karşı gelecek akımlara karşı desteği
sağlamışlardır. Ye. Voroneç, bu deseteği müslümanlara Rus devletinin sağladığını
söylemektedir. Asgari 300–200 nüfus cami yapımı için şartken 11 kişilik köylerin cami
803
A. V. Rittih , Materialı dlya etnografii Rossii, Kazan 1870, s. 46; İlyas Topsakal, X-XII. Yüzyıllarda İdil
Bulgarları Tarihi ve İslamiyet, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Un., İstanbul 1999.
804
P. Polyanov, “İslam Sredi Turkov i Mongolov”, İzveçşeniya obşestva Arhivistov İstorii i Etnografii pri Kazanskom
Üniversitete, c. XII, Bl. 4, s. 112,
805
Rus misyoner ve tarihçiler özellikle 1850–1917 arasında Tatarlaşma ile islamlaşmayı paralel kullanmaktadırlar,
dolayısıyla biz de ayrım yapmadan bu iki terimi birbiri yerine kullanacağız.
806
Prof. S. F. Platonov , Oçerki po İstorii Smuti, St. Petersburg 1910, s 101–102.
807
PSZ., XXII No: 16710
808
PSZ., XXI, No: 15352
809
PSZ., XVIII No. 20171; XXIII No: 17025
227
yapmasını buna örnek vermektedir. Ayrıca müftülüğün hiçbir denetim görmeden molla
ve molla yardımcı ataması bu görüşü desteklediğini söylemektedir. Müslümanların
küçük ibadet evleri kurmalarına medreseler yapmalarına medresede müderrislere finans
desteği sağlamalarına göz yumulduğunu ilâve etmektedir.
810
Kazan bölgesinde bulunan müslümanların etkisini ölçmek için eğitim
kurumlarının istatistiği fikir edinmenini en doğru yoludur. Ayrıca Rusya devletindeki
müslümanların eğitim kurumlarını da gözden geçirmek gerekmektedir. Sırderya,
Fergana ve Semerkand vilayetlerinde 18.89 yılına göre müslümanların okul sayısı
5.246, öğrenci sayısı 53.968’dir. Buna karşılık aynı bölgede Rus okul sayısı 119 öğrenci
sayısı 6440’dır. Mescit sayısı 11.964, imam sayısı 11.680’dir. Yine mezar işleriyle
ilgilene müslüman mezarcı sayısı 331, Şeyh 421 İşan 391’dir. Hıristiyanlar için kilise
sayısı 349, rahip 360 ve kilise okulu 231’dir. Kazan bölgesinde ise yine aynı yılda Tatar
mescit sayısı 1.555, molla sayısı 4.655 okul 6.220’dir. Kazan bölgesinde toplam
nüfusun %28’i müslümanlardan meydana gelirken okuyan nüfusun toplam nüfus
oranında müslümün oranı % 40 gibi yüksek bir rakamadır. Bu istatistiğin içinde bütün
Rus okulları vardır. 1890 yılında Kazan valiliğinin rakamlarına göre, bölgedeki tüm Rus
okullarının sayısı 1602’dir ve bu okullarda 63.220 erkek 21.182 kız öğrenci
okumaktadır. Tatar okullarının toplamı 814’tür ve 30.902 erkek, 18.186 kız bu
okullarda eğitim görmektedir. Ortodoks hıristiyanlardan her 14 erkek çocuktan biri
eğitim görürken kızlarda bu oran 55’e birdir. Müslümanlarda ise erkeklerde 9’da bir
kızlarda ise 12’de birdir. Bu rakamlar müslümanların asimilasyona karşı dünyada eşi
benzeri görülmeyen dirençlerinin sebebini ortaya koymaktadır.
811
Tavriçevskiy kazasında müslümanların okul sayısı yaklaşık 600’dür ve devlet
tarafından teftişleri yapılamamaktadır.
812
Yayın faaliyetlerinde de müslüman Tatarlar
Ruslara karşı 1900 yılları başlarında çok üstün bir durumdadır. 1909 yılında sadece
Kazan’da 449 yayınevi bulunmaktadır ve bu yılda basılan kitap sayısı 3.115.871 adettir.
Tatar edebiyatının müslümanları birleştirmede rolü diğer gayrı Rus toplulukların
810
Ye. Varonoç, Nujna li teper protivomuhammedanskaya missiya dlya milliyanov inorodtsev Vastoçnih Oblastey
Evropeyskoy Rossii, Kazan 1883, s. 11–12
811
Petrov, a.g.m., s. 27, S. V. Çiçerina, Kak naçalıs dılo prosveşiniya vastoçnih inorodtsev, St. Petersburg 1907, s.
10-11.
812
Strudnik Brastva sv. Guriya 1910 no: 40, s. 631
Dostları ilə paylaş: |