T. C. Sakarya üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ


Azerbaycan’da Vergi Denetimi



Yüklə 355,9 Kb.
səhifə3/11
tarix14.09.2018
ölçüsü355,9 Kb.
#68198
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

Azerbaycan’da Vergi Denetimi
Sabit Vergi Denetimi Seyyar Vergi Denetimi
Olağan Olağanüstü

Seyyar Vergi S. Vergi

Denetimi Denetimi

Şekil 5: Azerbaycan’da Vergi Denetim Sistemi
Şekil 5’in incelenmesinden Azerbaycan’da sabit vergi denetimi ve seyyar vergi denetimi olmak üzere iki çeşit vergi denetimi olduğu anlaşılmaktadır. Sabit vergi denetimi, vergi idaresinde, mükellefin ibraz ettiği defter, kayıt ve belgeler ile vergi dairesinde bulunan beyannameler gibi diğer belgelerin üzerinden gerçekleştirilen denetimdir. Sabit vergi denetiminin süresi 30 gündür. Vergi mükellefinin getirdiği defter ve belgelere göre anlaşılmayan hususlarda ilave bilgi ve belge istenebilir. Eğer vergi mükellefi sabit vergi denetimine defter, kayıt ve belgelerini ibraz etmezse Türk sistemindekine benzer şekilde vergi matrahı takdir edilir. Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin 37’nci maddesinin dördüncü bendi hükümlerine uygun olarak denetim sırasında belgeler düzenlenmesinde yanlışlıklar ve ibraz edilen evraklarda yer alan bilgiler arasında tutarsızlıklar ortaya çıkması halinde, durumla ilgili mükellefe bilgi verilir ve 30 günlük süre zarfında uygun düzeltmelerin yapılması talep edilir. Sabit vergi denetimi sonucu, vergi tutarının düşük gösterilmesi olayı ortaya çıkarsa vergi dairesi, vergi tutarını ve faizlerini hesaplar ve mükellefe 5 gün içerisinde ödeme talimatı gönderir.

Seyyar vergi denetimi esasen vergi organının kararına göre hayata geçirilir. Seyyar vergi denetimi olağan veya olağanüstü olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilebilir. Olağan seyyar vergi denetiminde, mükellefe vergi organı tarafından en az 15 gün önce vergi denetimine başlanılacağına dair bir yazı göndermek zorundadır. Vergi mükellefine gönderilen yazıda vergi denetiminin konusu, tarihi, vergi idaresinin, vergi mükellefinin hak ve yükümlülükleri de belirtilmelidir. Olağan vergi denetimi bir yılda bir defadan çok gerçekleştirilemez. Vergi idaresinin aynı takvim yılı içerisinde iki defa olağan seyyar vergi denetimi yapma hakkı yoktur. Olağan vergi denetimi de 30 gün içerisinde tamamlanmak zorundadır. Ancak bilgi ve belgelerin yurtdışından istenmesi gibi sebeple kanunda sayılan hallerde 30 güne kadar uzatılacağı kanunda belirtilmiştir. Vergi organı bu süreyi doksan güne kadar çıkarabilir.


Olağanüstü seyyar vergi denetimi ise mükellefe haber verilmeden, aşağıdaki durumların varlığı halinde gerçekleştirilebilir (Mirzeyeva; 2007:148):

  • Yapılan son denetimde mükellefin defter ve kayıt işlemlerini kasten tutmaması veya kurallar gereği tutmaması ya da yasalar göre ödenmesi gereken vergilerin % 25'inden fazlasını gizlediği ortaya çıktığında,

  • Vergi tarh ve tahsiline ilişkin belgelerin vergi dairesinin ihbarına rağmen verilmemiş olması durumunda,

  • Vergi denetimi sonuçlarına ilişkin düzenlenmiş tutanakta doğru olmayan ve/veya tahrif edilmiş bilgilerin olduğu ortaya çıktığı durumlarda.

Seyyar vergi denetimleri iş günü içerisinde ve mükellefin çalışma saatlerine uygun olarak yapılır. Bu denetimlerde evraklar ve numune gibi mallar alınabilir. Ancak bu evrakların ve numune gibi malların alınması gece vakti (akşam saat 20:00’den sabah saat 08:00’e kadar olan süre) yapılamaz. Bu denetimleri gerçekleştiren vergi dairesi görevlileri, mükellefin vergi konusu faaliyetini gerçekleştirdiği, arsalara veya binalara inceleme yapmak amacıyla girebilirler. Ancak görevliler, arsalara veya binalara girebilmek için vergi dairesi başkanının veya bir mahkemenin ilgili kararını mükellefe ibraz etmesi gerekmektedir. Zorunlu durumlarda seyyar vergi denetimlerine katılması için uzman (eksper) davet edilebilir. Uzman, incelemeleri sonucu rapor düzenler, bu rapor yapılan araştırmanın vardığı sonuçları içerir. Uzman kişinin uzmanlık alanı dışındaki hususları rapora ilave edemez. Uzman elde belge, bilgi ve delillerin yeterli olmadığı veya bilgisini aşan durumlarda görüş bildirmekten kaçınabilir. Seyyar vergi denetiminin hayata geçirilmesi için tercüman gerektiği durumlarda vergi idaresinin başkanının kararı ile tercüman davet edilebilir.


Vergi denetimleri sonucunda, vergi incelemesini gerçekleştirenler, vergi denetimi sonuç tutanağı düzenler ve imzalarlar. Tutanak vergi mükellefleri tarafından imzalanabileceği gibi mükelleflerce, vergi denetimi tutanağı ile veya onun herhangi bölümünde belirtilen hususlarla ilgili anlaşmazlıklar varsa, tutanağın ibraz edildiği günden itibaren 30 gün zarfında ilgili vergi dairesine tutanağı imzalamama nedenlerini yazılı açıklamalıdır. Mükellefler tutanağa veya onun belli bir kısmına karşı itirazlarını kanıtlayacak belgelerler birlikte bir itiraz dilekçesi ile bildirmelidir. Bu durumda mükellefler tekrar inceleme isteyebileceği gibi idari itiraz veya mahkemeye şikayet yoluna başvurabilir. Vergi denetimlerinde vergi mükelleflerinin iktisadi faaliyetlerine, evraklarına, defter ve kayıtlarına kesinlikle zarar verilemez. Eğer herhangi bir zarar veya ziyan verilmiş ise bu zararın vergi idaresince tazmin edilmesi şarttır.
1.7.Azerbaycan’da Vergi Suç ve Cezaları

Devletin, bir suç unsuru olan vergi kayıp ve vergi kaçakçılığını önlemek amacıyla vergi güvenlik önlemlerini ve iyi bir denetim sistemini geliştirmesi gerekir (Bayragdarov; 2005:110). Devletlerin vergi gelirlerinin tahsil edilmesini sağlamak, piyasada haksız vergi rekabeti oluşmasını önlemek, vergiye olan toplumsal tepki ve dirençleri azaltmak, adaleti sağlamak gibi gerekçelerle vergi suç ve cezalarını tespit ettikleri görülmektedir. Vergi fırıldağı yapan (teknik bir tabir olup, vergi kaçakçılığı, vergi yolsuzluğu anlamındadır.) vergi suçlarını işleyen kişinin tespit edilmesi ve ilgili kişiye ceza verilmesi etkin bir vergi denetim sistemini gerektirmektedir. Azerbaycan vergi sisteminde vergi suçunu işleyen, vergi mükellefi, vergi sorumluları ve kurum yöneticileri veya baş muhasiplere para cezası ve/veya hapis cezası uygulanır.

Verginin beyannamede belirtilen tutarı, gerçek olarak beyannamede gösterilmesi gereken tutardan düşük gösterildiği taktirde mükellefe, azaltılmış tutarın % 50'si oranında vergi cezası uygulanır. Sabit vergi denetiminde tespit edilen matrah farkı için %50 ceza uygulanmaz.
Vergi idaresine işe başlamanın bildirilmemesi halinde 40 AZN (Azerbaycan Manatı) sabit para cezası uygulanmaktadır. İlave değer vergisi(EDV) mükelleflerinin kayıt olması zorunlu olduğu halde, vergi idaresine kayıt olmadan faaliyet gösterdikleri bütün dönem boyunca ödemesi gereken EDV’ nin %50’si kadarda ceza uygulanır. Kayıt olmadan veya faaliyetine son verip kaydını sildirdiği halde elektronik vergi hesap faturası düzenlenmesi halinde bu hesap faturasında gösterilen vergi tutarının %100’ü oranında vergi cezası kesilir.
Mal hizmetlerin değerinin ödendiği gün bu mal ve hizmet alımlarına ilişkin EDV’de karşı tarafın EDV hesabına ödenmelidir. Bu ödeme vaktinde yapılmazsa ödenmesi gereken EDV’ nin %50’si kadar da ceza uygulanır.
Belge düzenine aykırı suçlarda, belge düzenlenmemesi, verilmemesi, düzenlenmesine rağmen belgede olması gereken bilgilerin eksiz veya yetersiz olması halinde;


  1. Bir yıl içerisinde ilk defa böyle bir hale sebebiyet verilmişse 400 AZN

  2. Bir yıl içerisinde ikinci defa böyle bir hale sebebiyet verilmişse 1000 AZN

  3. Bir yıl içerisinde ikiden fazla defa böyle bir hale sebebiyet verilmişse 1200 AZN

  4. Gizlenilmiş ve belge düzeninin dışında tutulmuş meblağın 1000 AZN’den çok olması halinde 1000 AZN’yi aşan kısmın %5’i bir yıl içinde birinci işlenen suç olması halinde vergi cezası olarak uygulanır.

  5. Gizlenilmiş ve belge düzeninin dışında tutulmuş meblağın 1000 AZN’den çok olması halinde 1000 AZN’yi aşan kısmın %10’u bir yıl içinde birinci defadan fazla tekrarlanan bir suç olması halinde vergi cezası olarak uygulanır.

Aksiz vergisi (Türk vergi sisteminde ÖTV) mükelleflerinin ürettikleri veya ithal ettikleri mallar için kanuna uygun mühür, kaşe, bandrol gibi uygulamaları yerine getirmemesi halinde 5000 AZN vergi cezası kesilir.


Vergi idaresinden alınan banka hesabı açma izin belgesi olmadığı halde vergi mükelleflerine banka hesabı açan bankalara açtıkları her bir hesap için 400 AZN vergi cezası düzenlenir.

Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin 56’ncı maddesine göre vergi mevzuat ihlallerinin yapıldığı günden itibaren 3 yıl geçtikten sonra kişi ve kurumlar bu hukuk ihlalinin yapılmasından dolayı sorumluluğa tabi tutulamazlar. Ceza zaman aşımı da Azerbaycan sisteminde 3 yıl olarak düzenlenmiştir.


Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin 85’nci maddesine göre vergi mükellefi verginin, faizlerin ve vergi cezalarının tahsil edildiği yılı takip eden yıldan itibaren 5 yıl içerisinde fazla ödenilmiş vergilerin, faizlerin ve vergi cezalarının geri ödenilmesi talebiyle mahkemeye başvurabilir. Ancak mükellef bu durumu öğrendiği veya öğrenildiği varsayıldığı tarihten itibaren en geç 3 ay içerisinde dava açmalıdır. Bu süre hak düşürücü süredir.
Azerbaycan’da kayıtdışı ekonomi oldukça büyük boyutlardadır. Esasen her ülkede gelişmiş ülkelerde dahi kayıtdışı ekonomi bulunmaktadır. Bu yüzden tıpkı optimum devlet büyüklüğünden bahsedildiği gibi optimum kayıtdışı ekonomi büyüklüğünden de bahsedilebilir(Aktan ve Savaşan; 2009 :75).

BÖLÜM 2

AZERBAYCAN GELİR VERGİSİ KARŞILAŞTIRMASI

Birinci bölümde genel esaslarını açıkladığımız Azerbaycan Vergi Sistemi’nin temelini oluşturan fiziki şahısların gelir vergisini, Türk Gelir Vergisi Kanunu ile karşılaştıralım.


2.1.Azerbaycan Gelir Vergisi Sisteminin Genel Esasları

Azerbaycan Vergi Mecellesi’nin “Vergi Ödeyicileri” başlıklı 95’nci maddesine göre “Tam ve dar mükellef gerçek kişiler gelir vergisi ödeyicileridir” denilmektedir. Azerbaycan vergi sisteminde gelirin bir tanımı bulunmamasına rağmen verginin genel bir tanımı yapılmıştır. Buna göre “Vergi, devletin ve belediyelerin faaliyetlerinin finans kaynaklarını temin etmek amacıyla, vergi ödeyicilerinin mali kaynaklarından devlet bütçesine ve yerli bütçelere aktarılan zorunlu, şahsi, karşılıksız ödemelerdir” şeklinde açıklanmaktadır. Gelir vergisinin, matrahtaki değişmelerin vergi açısından dikkate alınabilmesi, mükellef ve ailesinin durumuna göre şahsileştirme imkanının bulunması, gelirin tutarına ve kaynağına göre farklı oranlarda vergi uygulamasına imkan vermesi, matrahın kavranması, verginin uygulanması ve denetiminin de diğer vergilere kıyasla kolaylıklarının bulunması gibi üstünlükleri mevcuttur


(Akdoğan; 2003:87).
Türk vergi mevzuatında Azerbaycan vergi mevzuatının aksine verginin genel bir tanımı yapılmazken gelirin detaylı bir tanımı yapılmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1’nci maddesinde “Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tâbidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır” denilmiştir. Esas olarak gelir vergisinin konusu teşkil eden gelir iktisadi bir kavramdır ve iktisat biliminde gelir kaynak teorisi veya net artış teorisine göre incelenir. Kaynak teorisine göre gelir, üretim faaliyetine katılan üretim faktörlerinin üretimden aldıkları paylar şeklinde tanımlanmaktadır (Pehlivan; 2004:161). Net artış teorisinde ise kişilerin belli bir zaman dilimi içinde elde ettiği iktisadi kazançlar (menfaatler) gelir olarak ifade edilir (Şenyüz; 2002:4). Azerbaycan gelir vergisi sisteminde gelir net artış teorisine göre vergilendirilirken, Türk gelir vergisi sistemi kaynak teorisini esas almaktadır.
01 Ocak 1992 yılında uygulanmaya başlayan Azerbaycan gelir vergisi kanununa göre Azerbaycan'da gelir elde eden gerçek kişiler Azerbaycan vatandaşı olsun ve olmasın gelir vergisine tabidirler. Azerbaycan’da tam ve dar mükellefler gelir vergisi ödemesi yapmakla ve diğer yasal zorunlulukları yerine getirmekle yükümlüdürler. Azerbaycan gelir vergisi sistemini yine bir şekil yardımı ile özetleyecek olursak;


Gelir Vergisi Mükellefleri






Tam Mükellefler

Dar Mükellefler



Verginin Konusu



Azerbaycan sınırları içerisinde ve dışında elde edilen gelirden giderler düşüldükten sonra kalan kısımdır.

Azerbaycan sınırları içerisinde elde edilen gelirden giderler düşüldükten sonra kalan kısımdır.



İstisna ve Muafiyetler
(-) (Eksi)


Vergi Matrahı
(=) (Eşittir)


Vergi Meblağı

Vergiye Tabi Yıllık Gelir

Vergi Meblağı

Vergiye Tabi Aylık Gelir



%14 oranında

24.000 AZN’ye kadar

%14 oranında

2000 AZN’ye kadar



24.000 AZN’yi aşan kısım

3360 AZN+ 24.000 AZN yi aşan kısmın %30’u

2000 AZN’yi aşan kısım

280 AZN+ 2000 AZN yi aşan kısmın %30’u



Ödenecek Gelir

Vergisi Tutarı


(=) (Eşittir)

Şekil 6: Azerbaycan Gelir Vergisi Sistemi Temel Yapısı

Azerbaycan gelir vergisi yapısının çok karmaşık olmadığı şekil 6’dan görülebilir. Gelir vergisi gerçek kişinin tam veya dar mükellef olup, olmamasına göre şekillenmektedir.


2.2.Azerbaycan Gelir Vergisinde Mükellefiyet

Azerbaycan Vergi Mecellesi’ne göre aşağıdaki şartları taşıyan gerçek kişiler tam mükellef sayılırlar.



  • Takvim yılı içerisinde biten ve ardışık 12 aylık dönem içerisinde, sürekli olarak 182 günden fazla zamanda gerçekten Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde olanlar;

  • Bir takvim yılı süresince tamamen veya kısmen yabancı ülkede, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin resmi hizmetinde olanlar;

  • Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde ve yabancı ülkelerde (herhangi birinde) gerçek kişinin kalma süresi 182 günden fazla olmadığı hallerde, bu gerçek kişi aşağıda belirtilen durumları olması halinde Azerbaycan Cumhuriyeti'nin tam mükellefi sayılır;

  1. Sürekli oturma yeri Azerbaycan’da ise,

  2. Hayati çıkarlarının merkezi Azerbaycan’da ise,

  3. Kesin yaşadığı yer Azerbaycan’da ise,

  4. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin vatandaşı ise,

Azerbaycan vergi sisteminde tam mükellef sayılırlar. Türk vergi sisteminde tam mükellefiyet ise, Gelir Vergisi Kanunu’nun 3’ncü maddesinde şöyle tanımlanmıştır.


Aşağıda yazılı gerçek kişiler Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler:

1. Türkiye'de yerleşmiş olanlar;

2. Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları,
Burada kanunun yerleşme tanımını biraz açmak gerekmektedir. İkametgahı Türkiye’de bulunanlar ile bir takvim yılında altı aydan fazla Türkiye’de oturanlar ülkemize yerleşmiş kabul edilmektedirler. Tutukluluk, hastalık gibi elde olmayan nedenlerle Türkiye’de altı aydan fazla kalanlar tam mükellef olarak değerlendirilmezler. Ayrıca belli ve geçici görev veya iş için Türkiye'ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil veya tedavi veya istirahat veya seyahat maksadıyla gelenlerde tam mükellef sayılmazlar.
Azerbaycan sisteminde tam mükellefiyetin derli toplu ve sade olarak düzenlendiği açıktır. Azerbaycan’da tam mükellef gerçek kişinin Azerbaycan sınırları içerisinde veya dışarısında elde ettikleri gelirlerinin vergi yılı içinde, tüm gelirleri ile giderleri arasındaki olumlu fark, gelir vergisinin konusunu oluşturur. Kaynağında (ödeme yerinde) verginin kesilmesi halinde, verginin konusu, stopaj yoluyla vergilendirilen gelirdir.
Azerbaycan Vergi Mecellesi’ne göre dar mükellefiyet şartları aşağıdaki şekildedir.

  • Azerbaycan Cumhuriyeti sınırları içerisinde diplomatik veya konsolosluk statüsü olan kişi ve onun aile üyesi,

  • Amacı sadece Azerbaycan arazisi aracılığı ile bir yabancı devletten diğer yabancı devlete transit geçmek olan kişi,

  • Tam mükellef kavramına girmeyen tüm kişiler,

  • Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde belirlenmiş şekilde sicilini yaptırmış uluslararası kuruluşların memuru olan kişi veya Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde yabancı ülkenin devlet hizmetinde olan kişi ve bu kişilerin aile üyeleri,

  • Azerbaycan Cumhuriyeti arazisinde yerleşik ve diplomatik imtiyazları ve muaflıkları olan diplomatik temsilcilikleri, konsolosluk şubeleri ve yabancı devletlerin diğer resmî temsilcilikleri, uluslararası kuruluşları ve onların temsilcilikleri, keza müteşebbislik faaliyeti ile uğraşmayan yabancı kuruluşların ve firmaların temsilcilikleri,

Azerbaycan’da dar mükellefiyet oldukça detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Türk Gelir Vergisi Kanunu’nun dar mükellefiyet başlıklı üçüncü bölümünün 6’ncı maddesinde “Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler” hükmü yer almaktadır.


Azerbaycan’da dar mükellefinin geliri, sadece Azerbaycan içerisindeki kaynaklardan elde ettiği gelirlerden oluşmaktadır. Azerbaycan'da daimi temsilciliği aracılığı ile faaliyette bulunan dar mükellef, daimi temsilciliği ile Azerbaycan’da gerçekleştirdiği faaliyetler için gelir vergisi mükellefidir. Vergiye tabi gelir vergi yılı içerisinde, Azerbaycan kaynaklarından daimi temsilciliği vasıtası ile elde edilen toplam gelirden, bu dönemde bu gelirlerin elde edilmesi için yapılan giderlerin düşülmesi sonucu bulunan olumlu farktır. Azerbaycan Vergi Sistemi’nde dar mükelleflerin gelirleri net artış teorisine uygun olarak çok sade bir şekilde belirlenmiş iken Türk Vergi Sistemi’nde çok detaylı düzenlenmiştir. Türk vergi sisteminde dar mükelleflerin gelirlerini düzenleyen 7’nci maddeye göre;
Dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından kazanç ve iradın Türkiye'de elde edildiği aşağıdaki şartlara göre tayin olunur:

1. Ticari kazançlarda: Kazanç sahibinin Türkiye'de işyerinin olması veya daimi temsilci bulundurması ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla sağlanması (Bu şartları

haiz olsalar dahi iş merkezi Türkiye'de bulunmayanlardan, ihraç edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları veya imal ettikleri malları Türkiye'de satmaksızın yabancı memleketlere gönderenlerin bu işlerden doğan kazançları Türkiye'de elde edilmiş sayılmaz.)



2. Zirai kazançlarda: Zirai faaliyetlerin Türkiye'de icra edilmesi;

3. Ücretlerde:

a) Hizmetin Türkiye'de ifa edilmiş veya edilmekte olması veya Türkiye'de değerlendirilmesi;

b) Türkiye'de kain müesseselerin idare meclisi başkan ve üyelerin, denetçilerine, tasfiye memurlarına ait huzur hakkı, aidat, ikramiye ve benzerlerinin Türkiye'de değerlendirilmesi;

4. Serbest meslek kazançlarında: Serbest meslek faaliyetlerinin Türkiye'de icra edilmesi veya Türkiye'de değerlendirilmesi;

5. Gayrimenkul sermaye iratlarında: Gayrimenkulün Türkiye'de bulunması ve bu mahiyetteki mal ve hakların Türkiye'de kullanılması veya Türkiye'de değerlendirilmesi;

6. Menkul sermaye iratlarında: Sermayenin Türkiye'de yatırılmış olması;

7. Diğer kazanç ve iratlarda: Bu kazanç veya iratları doğuran işin veya muamelenin Türkiye'de ifa edilmesi veya Türkiye'de değerlendirilmesi;

Bu maddenin 3 üncü, 4 üncü, 5 inci ve 7 nci bentlerinde sözü edilen değerlendirmeden maksat, ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya karından ayrılmasıdır.


Dar mükelleflerin gelirleri Türk gelir vergisi sisteminin kaynak teorisini esas alması nedeniyle, yine kanunda tek tek sayma yöntemi ile ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Azerbaycan’da yer alan tam mükellef ve dar mükellef ayırımına uygun olarak elde edilen gelirin vergilendirilmesi meselesini bir şekille açıklayacak olursak;


Mükellef çeşidi

Gelirin elde edildiği yer

Vergilendirildiği yer

Tam Mükellefler İçin

Azerbaycan'da

Azerbaycan

Azerbaycan Dışında

Azerbaycan

Dar Mükellefler İçin

Azerbaycan'da

Azerbaycan

Azerbaycan Dışında

Gelirin elde edildiği ülkede

Şekil 7: Azerbaycan’da Tam ve Dar Mükellefiyet
2.3.Azerbaycan Gelir Vergisinde Konu

Bütün vergiler için vergilendirmenin olmazsa olmaz unsurlarından birisi de verginin konusunun belirli olmasıdır. Verginin konusu, gelir, servet, servet transferi ve harcama olarak özetlenebilir. Azerbaycan gelir vergisi sisteminde vergi konusu üçe ayrılmaktadır. Yine bir şekil yardımı ile konuyu inceleyecek olursak;



Azerbaycan Gelir Vergisi’nin Konusu

Emek Karşılığı Elde Müteşebbislik veya Vergiden Muaf veya

Edilen Ücret Geliri Müteşebbislik Dışında İstisna Tutulan Gelirler

Faaliyetlerden Alınan Dışında Kalan Diğer

Gelir Tüm Gelirler

Şekil 8: Azerbaycan Gelir Vergisi’nin Konusu
Şekil 7’den anlaşılacağı üzere kaynak teorisi yerine net artış teorisini benimsemiş olan Azerbaycan gelir vergisi sisteminde gelir unsurları üçe ayrılmaktadır. Burada üçlü ayırım yarılmasının temel neden ise bazı gelir türlerini elde edenleri örneğin ücret gelirini daha az vergilendirebilmektir.
Gelirin unsurları ise üçe ayrılmaktadır. Bunlar;


  1. Emek Karşılığı Elde Edilen Ücret Geliri: Gerçek kişi tarafından işverenden aldığı gelir, işçilik ücreti, emek karşılığı olan herhangi ödeme veya menfaatlerden oluşur. İki veya daha çok işyerinde çalışan ve ücret şeklinde elde edilen gelirlerden gelir vergisi her bir iş yerinden ödenilen tutardan ayrıca hesaplanır ve devlet bütçesine ödenilir. Türk Vergi Sistemi’nde birden çok işyerinden elde edilen ücret gelirlerine uygulanan gelir vergisi sistemi oldukça karışıktır. Buna göre birden fazla işverenden ücret alan ve birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerin toplamı Gelir Vergisi Kanunu’nda yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2011 yılı için bu tutar 23.000 TL’dir.) aşmayan mükelleflerin, tamamı stopaj yoluyla vergilendirilmiş ücretleri yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir. Buna karşılık, birden sonraki işverenden alınan ücretlerin toplamı 23.000 TL’yi aşması halinde, ücretlerin tamamı (ilk işverenden alınan ücrette dâhil olmak üzere) yıllık beyannameye dahil edilmek zorundadır. Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı mükellef tarafından serbestçe seçilebilecektir.




  1. Yüklə 355,9 Kb.

    Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə