Feodalizm: Avrupa Tarihinde Yeni Yaklaşımlar
43
değişmeyen
tek kontrat ilişkisinin, İngiltere’de Avrupa’dan farklı olarak
kalıcı olmasına bağlamıştır.
9
Temel tartışma noktası Anglo-Sakson
İngiltere’den Norman İngiltere ye geçişte kurumlar arası sürekliliğin mi
yoksa dramatik bir kırılmanın mı baş rol oynadığı üzerine
yoğunlaşmaktaydı.
10
Ama bu yaklaşımların hiçbirinde çalışmalarının en
temel kavramı olan ‘feodalizm’ terimini tartışmaya gerek duymamışlar;
bunun yerine Fyrd, Servitia Debita ve constabularia gibi oldukça teknik ve
yerel kavramların kullanış biçimlerine yoğunlaşmışlar ve bu nedenle de
tartışmayı bir türlü sonlandıramamışlardı.
11
Bu tür ulusal feodalizm
yaklaşımlarının ironik sonuçları da olmuştur. Örneğin İngiliz feodalizmi
İngiliz ortaçağ devletinin güçlülüğünün nedeni olarak açıklanırken, Fransız
feodalizmi Fransiz ortaçağ devletinin güçsüzlüğünü açıklamak üzere
kullanılmıştır.
12
Aynı şekilde Fransa da Ortaçağ boyunca merkezi yapı
güçsüz olduğu için Fransız feodalizmi kendine, ve İngiltere de merkezi yapı
güçlü olduğu için İngiliz feodalizmi kendine göre gelişmiştir türünde
argumanlar kullanılır olmuştur.
13
Ama Feodal ortaçağ tarih tezinin
savunucularına gore zaten merkezi yapı güçsüz olduğu için feodal
örgütlenmeler ortaya çıkmamış mıydı?
9
George Burton Adams, ‘Anglo-Saxon Feudalism’, American Historical Review, 7/1, (Ekim,
1901), s. 11-35, s. 34.
10
Bu konudaki literatürü gözden geçiren ve daha çok sürekliliği destekleyen fakat sonunda
Round’un tezinin ilk bölümünü, sovalye feodal servisinin Normanlar tarafından adaya
getirildiğini kabul eden ama sonuç kısmını reddedip bu askeri örgütlenmenin ada askeri
örgütlenmesi için fazla önemli olmadığını savunan bir üçüncü teoriyi ortaya atan bir çalışma
için bknz: C. Warren Hollister, ‘The Norman Conquest and the Genesis of English
Feudalism’, American Historical Review, 66/3, (Nisan, 1961), s. 641-63, (s. 663); Hollister’in
fikirlerini eleştiren ve İngiliz feodalizminin Norman fethiyle başlaması argümanının bazı
paradokslar içerdiğini savunan karşıt görüş ve Hollister’in ona kısa cevabı için bknz: Robert
S. Hoyt; C. W. H., ‘The Iron Age of English Feudalism’, Journal of British Studies, 2/2.
(Mayıs, 1963),s. 27-32.
11
Stephen D. White, Eleştiri: ‘English Feudalism and Its Origins’, Eleştirilen çalışma: R.
Allen Brown, ‘Origins of English Feudalism’
American Journal of Legal History, 19/2.
(Nisan, 1975), s. 138-155. (s. 140).
12
İtalikler bana aittir.
13
Yirminci yüzyılın ilk yarısında hala etkin olan bu tartışmanın Almanya örneği için bknz:
James Westfall Thompson, ‘German Feudalism’, American Historical Review, 28/3, (Nisan,
1923), s. 440-474; İngiltere’deki gelişim tartışmaları özellikle E. A. Freeman ve J. H. Round
arasında gelişmiştir: E. A. Freeman ve J. H. Round aralarındaki tartışmanın bir
değerlendirmesi için bknz: C. Warren Hollister ‘1066: The “Feudal Revolution”’, American
Historical Review, 73/3, (Şubat, 1968), s. 708-723; sorunun Anglo-Sakson İngiltere ile
ilişkilendirilmiş biçimi için bknz: David C. Douglas, ‘The Norman Conquest and English
Feudalism’, Economic History Review, 9/2, (Mayıs, 1939), s. 128-143; bu konudaki
literatürün kapsamlı ve daha yeni bir değerlendirmesi için bknz: Stephen D. White, Eleştiri:
‘English Feudalism and Its Origins’, Eleştirilen eser: ‘Origins of English Feudalism’, R. Allen
Brown, American Journal of Legal History, 19/2, (Nisan, 1975), s. 138-155.
T. Tolga Gümüş
44
‘Kriz’ ve Feodalizm
Tarihçiler tarih yazarken mensup oldukları uygarlıkların içinde
bulunduğu özel sosyo-ekonomik şartlardan etkilenip, benzer şartları tarihin
değişik dönemlerinde arayıp uygarlıkları üzerine bütüncül bir yaklaşım
getirme ihtiyacı içerisine zaman zaman girmişlerdir. ‘Kriz’ ve ‘feodalizm’
kavramları da bu tür bir sosyo-ekonomik dönemde bir araya gelmiş
kavramlardır. Batı Avrupa uygarlığının zor ve sıkıntılı bir süreçten geçtiği
1930’lu yıllarda, Avrupa’lı düşünürlerin bir bölümü içinde yaşadıkları
uygarlığın sosyal ve ekonomik bir kriz yaşadığında hem fikirdiler. Bu kriz
acaba ‘uygarlığın sonunu’ getirecek ya da içinde yaşadıkları ‘sistemi’
tamamen değiştirecek bir süreç miydi? Ondördüncü yüzyıldan itibaren erken
modern döneme kadar feodalizm, tarihçilerinin 1930lu yıllardan itibaren
1960’lara kadar üzerinde hemfikir oldukları şey ‘kapitalizmin’ belki de
sonunu getirecek olan krizin, geç ortaçağda Batı Avrupa kıta ve ada
nüfusunun azalması ve çöken tarım ürünleri fiyatlarıyla birlikte feodalizmde
de yaşanmış olduğu idi.
14
Toplum bir ‘kriz’den geçtiğinde tarihçiler de bazen
inceledikleri olguları belki de içinde yaşadıkları kriz ortamından etkilenerek
yaşadıkları dönem bağlamında açıklamakta ve tarihsel olgularda da benzer
kriz dönemleri aramaktadırlar. Tarihçilerin feodalizmde bir kriz döneminden
bu tarihten itibaren bahsetmeye başlamaları da bir tesadüf değildir.
1940’lara gelindiğinde feodalizm konusu üzerine düşünen tarihçiler
arasındaki temel sorun ‘feodalizmin’ kökeninin ne olduğu ve bu kökenin
özel bileşenlerine göre feodalizmin nasıl bir sosyal kurum olduğunun
belirlenmesiydi. Bu dönemde feodalizmin Fransa’dan türediği fikri rağbet
görmekte ve feodalizm kavramı ortaçağ tarihçileri arasında daha çok teknik
bir çerçevede tanımlanmakta ve Barbar Frank krallığından Batı Avrupa
uygarlığına geçiş sürecinde bir basamak olarak görülmekteydi: Buna göre
feodalizm sadece politik bir kurum olarak 8-9 yy. larda Frank Krallığı
tarafından comitatus olarak isimlendirilen ve hali hazırda mevcut barbar
vassallik gelenekleri çerçevesinde temellendirilmiş ve bu sisteme dayalı bir
devlet biçiminden fazlasını ifade etmeyen bir oluşumdu. Bu durumda
feodalizm Batı Avrupa ekonomik tarihinde aşılması gereken zorunlu bir
dönem değil özel bazı durumlar sonucu özel bir coğrafyada ortaya çıkmış
özel bir kurumdu.
15
Karolenj devletini klasik feodalizmin ortaya çıktığı
dönem olarak adlandırmak 1940’lı yıllarda bir süre popüler olmuştur. Buna
göre feodalizm daha çok askeri amaçlı bir örgütlenmeydi ve temelinde
Karolenj krallarının askeri amaçla vasallarına fief vermesi yatıyordu. Bu
14
R. H. Hilton, ‘A Crisis of Feudalism’, Past and Present, 80, (Ağustos, 1978), s. 3-19, (s. 4).
15
Carl Stephenson, ‘The Origin and Significance of Feudalism’, American Historical Review,
46/4. (1941), s. 788-812, (s. 809).