2
/ Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
topraklarıdır, zaman dilimi ise Ortaçağın baĢlangıcından Osmanlı Devletinin
kuruluĢuna kadar gelen süreyi kapsamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Irak, Türk Varlığı,
Orta Doğu, Musul, Erbil,
Kerkük
THE FACTORS FACILIATING TO THE EXPANSION OF TURKISH
EXISTANCE AND ITS CULTURAL ASSETS IN MID-AGES IRAQ
ABSTRACT
The esistence of Turks in Iraq and eheir culture assets go back to very
ancient times of history. According to the most respected sources written, history
od mankind is based on Noah, after Adam. In the same sources, it is referred that
Noah had some sons, such as Sam, Ham, Kan‟ân and Yafes, and that Turks,
together with certain peoples (Chinese, Mongols) ar descend from sons Yafes. If
these claims are correct, that asserting the contary seems to be impossible.
Necessarily, it should be regarded that the first homeland of Turks is Middle East
and, thus Mesopotamia lands. At any time of history, some of Noah‟s sons had
emigrated to Mid-Asia, covering Middle East to today causcasia and Turkistan lands
and multiplied there. We can deduct this knowledeg from Huns, Scythians and
Kushan Empire that had settled in India. Turkish peoples, like the previous Turkish
communities, by emigrating to Middle East, had attempted to setle in taht
geography. It is known through soures Written that Huns, Scythaians had came to
the cities in Iraq, such as Mosul, Erbil and Kirkuk. Generally, having followed these
Turkish peoples that, by moving from North to South, had proceeded, the last
Turkish community was Seljukian Turks that had been belonging to the clan called
as “Kınık”.
So in this study it is toaim to evaluate the factors through whidh Turkish
peoples had came to Middle East and expanded their existence and culture assets in
this most strategic geography of the world. The geographical limits of this study
includes the actual Iraqi lands, while its span is from the beginning of Mid-Ages to
the establisshment of Otoman Empire.
Key Words: Iraq, Turkish Existence, Middle East, Mosul, Erbil, Kirkuk
GĠRĠġ
Irak‟ta Türk varlığı ve kültürü, çok eski bir geçmiĢe sahiptir.. Semavî
kitaplar, Tarihsel ana kaynaklar ve mitolojilere göre insanlığın tarihi, Hz.
Adem‟in soyundan gelen Hz. Nuh‟a kadar götürülmektedir. Anılan
kaynaklarda, Hz. Nuh‟un, Sam, Ham, Kan‟ân ve Yafes
1
adındaki oğullarından
1
Ġslam Ansiklopedisinde Hz. Nuh‟un oğlu Yâfes Ģöyle tanıtılır: “Ġbrânîce‟de Yefet, Yâfis,
Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
/ 3
bahsedilir ve burada Türklerin diğer bazı kavimlerle (Çinliler, Ruslar,
Moğollar, Slavlar, Rumlar) birlikte Yafes oğullarından türedikleri ileri sürülür
2
.
Ancak bu konu bazı belirsizliklerle iç içedir. Tuncer Baykara‟nın Türklerin
kökenleri ile ilgili aĢağıdaki bilgileri meselenin bazı yönlerini açıklayıcı
mahiyettedir:
“Türk, Ön Asya mitolojisinde, Nuh Peygamber‟in torunu, Yafes‟in oğlunun
adıdır. Genelde kavim ve kabilelerin, bu arada Türk Boylarının birer kiĢiye bağlanması
geleneğinden çıkmıĢ olması gereken bir rivayete göre de Türk, Nuh Peygamber‟in torunu,
yani Yafes‟in oğullarından birisidir. Bu sebeple Uluğ Beğ‟in eserinde kendisine Türkçe
„Yafesoğlan‟ da denmektedir. Onun olağan kabul edilebilecek kardeĢleri yanında, Çin ve
Rus‟un da olması, apayrı bir rivayetin yankısı olsa gerekir. Bu arada hemen ilave edelim
ki Uluğ Beğ‟in eserinde, Osmanlıların atalarının 15 göbekte Oğuz Han‟a ulaĢtığı rivayeti
yanında, onların 55. nesilde Maçin bin Çin bin Yafes bin Nuh‟a ulaĢtıkları da belirtilir.
Önemli olan, XII-XV. yüzyıllarda, doğrudan Türk adlı bir insanın, bir zamanlar Issık
göl dolaylarında yaĢamıĢ olmasına inanılmasıdır. Gerçi bu inanıĢın esası, Tevrat
rivayetleri ile baĢlamıĢ, sonraki Ġslam devri kaynaklarının bilgileri ile yaygınlaĢmıĢtır.
Ancak bunlar arasında da farklılıklar mevcuttur. Mesela; ReĢideddin‟in söz ettiği Oğuz
Yâfit, Ebü‟r-Rûm, Batı dillerinde Japheth, Türkçe‟de Yâfes Ģeklinde geçen kelimenin kökeni tartıĢmalıdır.
Bazı âlimlere göre Ġbrânîve‟de „geniĢletmek, yayılmak‟ anlamındaki „patah‟tan, bazılarına göre ise „güzel
olmak‟ anlamındaki „yafah‟tan gelmektedir. Hz. Nûh‟un, oğlu Yafes için dua ederken patah kelimesine
telmihle, „Allah, Yâfes‟e geniĢlik versin, zürriyeti yeryüzüne yayılsın ve Sâm‟ın çadırlarında otursun‟ dediği
nakledilmektedir… Tevrat‟a göre Yâfes‟in Gomer, Magog (Me‟cûc), Maday, Yavan, Tubal, MeĢek ve
Tiras adlarında yedi oğlu vardır ve Yâfes‟in çocukları „milletlerin adalarında‟ yani Anadolu ve Avrupa‟nın
Akdeniz sahillerinde, Ġsrail‟in batısına ve kuzeyinde, Ege ve Anadolu coğrafyasında yerleĢmiĢlerdir…
Müfessirler, „Nû‟un soyunu yeryüzünde kalıcın kıldık‟ ayetindeki Nûh‟un soyunun Hâm, Sâm ve Yâfes ile
onların soyundan gelenler olduğu söylemektedir… Tarih, Tefsir ve Kısas-ı Enbiyâ kitaplarında H. Nûh‟un
üç oğlundan Yâfes‟in Türkler‟in, Hazarların, Sakâlibe‟nin (Slavlar) ve Ye‟cûc ile Me‟cûc‟un atası olduğuna
dair bir rivayet yer almaktadır.”. Bkz. Ömer Faruk Harman,
T. D. V. Ġslam Ansiklopedisi, Yâfes
Maddesi, Ġstanbul, 2013, c. XXXXIII, s. 174-175.
2
Bkz. et-Taberî, Tarihu‟l-Ümem ve‟l-Mülûk, (Thk. Muhammed Ebu‟l-Fazl Ġbrahim), Mısır,
(Trz.), c. I, s. 191-193, 201-204, 209-210, 212; el-Mesu‟dî,
Mürûcu‟z-Zeheb ve Ma‟âdini‟l-Cevher,
Beyrut, 1989, c. I, s. 35; Ġbnu‟l-Esîr, el-Kâmil fi‟t-Târih, (Thk. Ebi‟l-Fidâ Abdullah el-Kâzî),
Beyrut, 1987, c. I, s. 61, es-Seyyid Abdulmü‟min es-Seyyid Ekrem, Azvâ‟ „alâ Tarih Turân
Türkistân, (Sun. Ahmed Muhammed Cemal), Mekke, 1399, s. 14-15; Abdulhalik Bakır-Ahmet
Altungök, “Klâsik ve ÇağdaĢ Kaynaklar IĢığında Turan ve Ġran Kavramı ve Tarihsel
Coğrafyası”, Ege Üniversitesi Tarih Ġncelemeleri Dergisi, Cilt: XXVI, Sayı: 2, Aralık 2011,
Bornova-Ġzmir, s. 393. ez-Zührî, Yunanlıların, Deylemlilerin, Kürtlerin, Berberîlerin ve
Semavî kitaplarda geçen Yâcûc ve Mâcûc (Yecüc-Mecüc) kavminin de Hz. Nuh‟un oğlu
Yâfes‟ten türediklerini bildirmektedir. Bkz. Ebu Abdullah Muhammed b. Ebî Bekr ez-Zührî,
Kitâbu‟l-Cuğrafiyye, (Thk. Muhammed Hâc Sâdık), Kahire, (Trz.), s. 67.