Tbmm tutanak Hizmetleri Başkanlığı



Yüklə 205,33 Kb.
səhifə3/4
tarix04.02.2018
ölçüsü205,33 Kb.
#23823
növüYazı
1   2   3   4

İkincisi: Ormanlara verilecek zararların düzenlenmesi, zarar verilmesinin önlenmesi konusu var burada. Ondan sonra orman sınırlarında -yani 31/12/81 tarihinden önce- daraltma yapılamaması meselesi var ve nihayet ormanda yaşayan insanların desteklenmesi meselesi var. Bunların hepsi çevre hakkı altına girmiyor yani orman insanını…

OĞUZ TURHAN – Ama bunda ne gibi bir sakınca olabilir ki? Ormanlara ne kadar önem verdiğimizi… Bu anayasada da yer veriyoruz ayrı bir madde olarak yani.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Bu anayasa yapımıyla ilgili bir anlayış bence. Bizim şikâyetçi olduğumuz 82 Anayasası’nın genel yaklaşımı bu.

OĞUZ TURHAN – Ama bu diğer maddeler için de aynı.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Diğerleri için de geçerli, ben aynı şeyi söylüyorum zaten yani bütün bu 82 Anayasası’nda “Mali ve ekonomik hükümler” kısmında yer alan ifadelerin biz “Çevre hakkı” veya bunun başlığını değiştirebiliriz, “Tabiatın korunması ve çevre hakkı” gibi bir başlığa da çevirebiliriz bunu. Orada birer fıkrayla düzenlenebileceği kanaatindeyiz. Buradaki detaylı düzenlemelerin genel yaklaşım olarak anayasal bir mevzu olmadığı kanaatindeyim.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Burada yaklaşım farkı var şimdi aramızda, ondan kaynaklanıyor. Rıza Bey’in söylediklerine katılmamak mümkün değil veya Oktay Bey’in söylediklerine, gerçekten önemli mevzular fakat biz diyoruz ki: “Bunlar kanunla düzenlenebilir yani bunun için anayasal dayanak olarak genel bir ifade yeterlidir. Ona dayanarak kanun koyucu yine ormanları koruyucu eksende bunları detaylandırabilir.” İşte “Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez.” Peki, niye şeyde bunu söylemedik? Mülkiyet hakkı çok mu az önemli buna kıyasla baktığımız zaman? “Mülkiyet hakkına zarar verecek hiçbir eyleme müsaade edilemez.”i niye anayasaya koymadık? Yani bir endişe var ama bunu kanunla koymak yeterli. Ormanları koruma, geliştirmeye vurgu yapıldıktan sonra anayasada, diğerini biz detay olarak görüyoruz. Onun için de anayasada değil, kanunda düzenlenmesini öneriyoruz.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Tabii yani çok haklısınız, kanunla düzenlenir ama burada yazılı olan şeyler zaten kanuna esas olacak şeyler yani kanuni düzenlemeler, yasal düzenlemeler hangi temellere oturacak onu yazıyoruz zaten. Yani diyoruz ki biz kanun koyucuya: “Ormanlarla ilgili düzenleme şu esasları kapsasın.” O, o bakımdan önemli.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Tamam. Biz onu daha “zip”lenmiş vaziyette -tabiri caizse- daha kısa, daha temel ilkelere vurgu yaparak; siz daha detaylı bir şekilde şey yapıyorsunuz. Aramızdaki fark o.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Evet, aramızdaki fark şu: Çünkü biz yani kuşkuluyuz ki eğer biz bu esasları buraya koymazsak kanun koyucunun bu esaslara uygun yasal düzenleme yapıp yapmayacağından emin değiliz.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Ama bu esaslar zaten Anayasa’da vardı, 82 Anayasası’nda ve hâlen bu sorun yani farklı bir durum ortaya çıkacak mı? İnşallah çıkar, bilmiyorum.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Yani Anayasa’ya uymazsak daha da vahim durumların olabilmesi tehlikesi var. Hele hele şimdi, bir de, bugünle ilgili de düşünmeyelim bunu, geleceğe yönelik de düşünelim. Bugün siyasal iktidarımız çok iyi niyetli, çok şey olabilir ama şimdi Türkiye’nin hepsi belediye sınırları içinde de kalıyor yani bir de işin o tarafı var. Ormanların daha çok korunmaya ihtiyacı olabilir bundan sonra.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Evet, bir de bu var tabii. Yani 2/B faktörü var, yeni Belediye Kanunu faktörü var. Bütün bunlar çerçevesinde ormanlar…

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Aslında o da 2/B faktörü efendim. Büyükşehir Belediyesi, “BB” yani o da 2/B oluyor.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Finlandiya Anayasası’nda ormanlarla ilgili hükme rastlamadık. Brezilya Anayasası’nda çevre hakkıyla ilgili madde de bir paragraf olarak vardı.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Bolivya’da da var galiba.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Bolivya’da olabilir belki.

Brezilya Anayasası’nda çevre hakkının içerisinde bir paragraf olarak var. Amazon ormanlarını zaten vurguluyor.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – O zaman MHP önerisi, MHP, CHP ortak önerisi olabilir. BDP’nin durumunu bilmiyorum.

YUSUF UYGAR – Bizde bir madde var, biz çevre hakkında önermişiz. “Başka bir başlık altında görüşelim.” demişler, onu soruyorsanız onu söyleyeyim. “Devlet ormanların ve toprağın verimli olarak işletilmesini ve biyolojik çeşitliliği korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve tarım alanlarını geliştirmek amacıyla gerekli tedbirleri alır. Orman alanlarında özel veya kamusal amaçlı yapılaşmaya veya ormanlara zarar verebilecek hiçbir işlem ve faaliyete izin vermez.”

RIZA TÜRMEN (İzmir) – O var burada. “Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez.” diye zaten yazılmış. Öbürleri de düşünce olarak var galiba değil mi?

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Bizim önerimiz de BDP’nin önerisiyle bu noktada pek çok boyutuyla örtüşüyor. Bizde de “Devlet, ormanları ve biyolojik çeşitliliği korumak…”

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) - Fıkra olarak…

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Fıkra olarak çevre hakkının konulması…

“…orman sahalarını genişletme, toprağın verimli olarak işletilmesini sağlamak, erozyonla mücadele etmek ve tarım alanlarını geliştirmek amacıyla gerekli tedbirleri alır.” diyoruz. Bu bir fıkra olarak çevre hakkının altında eklenirse yeterlidir kanaatindeyiz.

OĞUZ TURHAN – Orada tartışılmış zaten de.

YUSUF UYGAR - …onun altında değerlendiririz diye tartışılmıştı o zaman.

OĞUZ TURHAN – Buraya geri yazabiliriz.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – İsterseniz sizin ve BDP’nin önerisini buna ekli olarak da koyabiliriz.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Hangisinde ekli?

RIZA TÜRMEN (İzmir) – İşte bu MHP ve CHP’nin önerisi…

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Biz ama ayrı bir başlık olarak düzenlenmesini şey yapmıyoruz.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Onu yazarız, onu yazarız.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Mecburen öyle yazacağız bu durumda. Ayrı bir madde olarak değil, çevre hakkının altında…

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) - Tamam, burada koyalım, tamam.

YUSUF UYGAR – Yalnız, mesela, çevre hakkında görüşülürken BDP’nin önerisi ayrı bir madde olarak düzenlensin diye de oraya not düşülmüş.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Tamam o fark etmez yani, o sonucu değiştirmiyor.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – O madde burası işte.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Önce isterseniz MHP ile CHP’nin ortak şeyi yazılsın, ondan sonra da bunu yazalım. BDP’yle…

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) - Siz buna katılıyorsunuz yani öyle mi?

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Evet, evet, gayet güzel.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) - Bunu kırmızı olarak CHP ve MHP önerisi olarak yazalım.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Turuncu mu olması lazım? Yarı kırmızı, iki parti var, yarı kırmızı oluyor.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) - Tamamı başından itibaren.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Öyle bir şey yok mu? İki parti olunca yarı kırmızı…

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) - Yok, şöyle, hayır, MHP önerisini sadece…

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Sarı-kırmızı hatta…

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) - CHP katılıyor, CHP’ninkini silelim. MHP’nin önerisini, bunu CHP ve MHP önerisi…

Hocam, sen onu söyle.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – “Devlet ormanları ve biyolojik çeşitliliği korumak, orman sahalarını genişletmek, toprağın verimli olarak işletilmesini sağlamak, erozyonla mücadele etmek ve tarım alanlarını geliştirmek amacıyla gerekli tedbirleri alır.” Bu kadar, AK PARTİ önerisi.

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – BDP ayrı madde olması önerisinden vaz mı geçiyor?

YUSUF UYGAR – AKP vazgeçiyor.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Ona bir de şey ekleyelim. “AK PARTİ -parantez içinde- bu hükmün çevre hakkına bir fıkra olarak eklenmesini önermektedir, savunmaktadır.”

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Sayın Başkanım, bu sizin yazdırdığınız fıkra bizim bakımımızdan bir problem yaratmıyor. Yani biz bunu da kabul ederiz. Yani bu “CHP, MHP ortak önerisi” dediğimiz şeye ekli olarak bunu da kabul edebiliriz yani yer bakımından.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) - Ayrı bir madde olarak…

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Ama yani böyle ayrı madde yazınca, sanki yukarıdaki…

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Hayır, çevredeki kanunun altına bunları birkaç fıkra olarak da ilave edebiliriz.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Yanlış bir izlenim doğuruyor, o doğru değil. Biz bunu da kabul edebiliriz. Yukarıdaki fıkraları…

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Kanun başlıkları yapıyoruz…

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Yani yer bakımından…

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Rıza Bey diyor ki: “Bizimkini kabul edin, bunu da ekleyin üzerine.”

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) - Ama işte biz ayrı bir madde olsun istemiyoruz.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Tamam, yer bakımından böyle bir mesele var ama içerik bakımından…

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Tabii, bu fıkrayı oraya aldığımızda tabii o bir hak olacak, temel hak olacak aynı zamanda. Talep imkânı doğabilir.

YASAMA UZMANI – Yeri konusunda, o zaman orada vurgu yapmanız gerekiyor.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Tamam, onu da belirtin, çevre haklarının içinde.

OĞUZ TURHAN – Hayır, BDP zaten şey yapmış, çevre maddesinde var. Buraya not koymuş.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) - Bizimkine benzemiyor mu?

YUSUF UYGAR – Sadece bir cümle fark var sizinkiyle, yani bizim fıkranın sizinkiyle.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – O cümlenin yarısı bizden yarısı onlardan, anlaşalım.

OĞUZ TURHAN – Sizin çevre hakkındaki biraz daha kısa mı? Çevre hakkıyla ilgili…

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Sizin bu ikinci cümleniz zaten birinci cümlenin içerisinde var yani devlete ister özel ister kamusal amaçlı yapılaşmalarda o şekilde şey yapmıyor. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir işlem ve faaliyete izin vermez zaten, gerek yok aslında, bilmiyorum.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Hangisiyse bakalım, anlaşabilirsek bağlayalım bu işi. Hangi cümle?

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – “Orman alanlarında” diye başlayan cümle.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Tamam. AK PARTİ’ninki nasıl?

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – AK PARTİ’nin öyle bir cümlesi yok çünkü hem AK PARTİ önerisinin hem de sizin birinci cümlede zaten o anlam çıkıyor. Biz o kanaatteyiz. Yoksa anlam olarak sizin dediğinize biz de katılıyoruz.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Biz biraz daha açmışız, aslında buna katılsanız daha iyi olur. Yani biz bunu çıkarmayalım, siz buna katılın.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Karar siyasi iradenin.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) - Nasıl?

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Siyasi iradeyi irade beyanına çağırıyor.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) - Ne oldu, özür dilerim?

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Şimdi, bu cümle sizde yok yani bizde var, “Orman alanlarında özel veya kamusal amaçlı yapılaşmaya ve ormanlara zarar verecek hiçbir işlem ve faaliyete izin verilemez.” Buna ekleyelim sizin teklifinize.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Biz diyoruz ki, yani maddeyi uzatmayalım, fıkrayı uzatmayalım.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Ama çok kısalttık biz de zaten, kısalta kısalta zaten sileceğiz, gidecek yani.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – “Hiç mi kuyruğu yok”a döndü.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – “Hiç mi kuyruğu yok.”a döndü bu iş yani.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Altan Bey diyor ki: “Siz bize katılın”

ALTAN TAN (Diyarbakır) – E, kalsın o zaman öyle.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Nasıl olsa oraya yerleştirince bakacağız tekrar.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Altan Bey, sizin yeriniz bizim aramızda.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Ben yerimi arıyorum şu an.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Aslında bu son cümlenizle bizim önerimizdeki bir yeri yeşile boyayabiliriz yani, ortaklaştırabiliriz.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet, biz sizin önerinize de biraz kısaltılması kaydı şartıyla karşı değiliz.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Bir şey söyleyebilir miyim.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Bu cümleyi aynen koyalım, yeşil olsun.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – AKP kabul ediyorsa yapalım, yeşilleyelim.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Hayır, üçümüz olursak yeşil olmuyor mu?

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Üçümüz olursa olur.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Altan Bey, şöyle yapalım: Sizden ikinci cümleyi alalım, bizden birinci cümleyi. “Niye?” diye sorarsanız, sizin birinci cümlede düşüklük var gibi geliyor bana.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Hangisi?

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – “Devlet, ormanların ve toprağın verimli olarak işletilmesini ve biyolojik çeşitliliği korumak.” diyor. Bizse “Devlet ormanları ve biyolojik çeşitliliği korumak.” diyoruz. Cümlede ifade bozukluğu sanki var gibi. Muhtemelen siz de bunu MÜSİAD’ın önerisinden faydalanarak aldınız. Biz de oradan faydalandık ama orada şey vardı, ifadede problem vardı. İsterseniz birinci cümle olarak bizim cümleyi alalım, ikinci cümle…

ALTAN TAN (Diyarbakır) –Tamam, öyle yapalım.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Bizim birinci cümlenin peşine BDP’nin ikinci cümlesini ekleyelim. “AK PARTİ ve BDP önerisi” diyelim ona.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) - Alttaki cümleyi siliyoruz. Şimdi o ikinci cümleyi orman alanlarında… Aşağıya indirelim onu, parantezi aşağıya indirelim. “AK PARTİ ve BDP” diyelim ona, alttaki paranteze.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Onu birinci cümle olarak mı koyuyoruz?

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Çok beğendiniz, ben olsam vermem Altan Bey yani.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Alın, helalü hoş olsun. “Hikmet müminin ortak malıdır.” demişler, nerede bulursan alırsın.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Yitik o, söze itibar edilir.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) - Bu şeyin ormanla ilgili başlayan kısmın başına “BDP’nin ek cümlesi” diye yazalım.

BAŞKAN – Kısa bir ara verelim, on dakika kadar.

Kapanma Saati: 15.45


İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 16.03

BAŞKAN: Mustafa ŞENTOP (İstanbul)

-----0-----

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Oturumu açıyorum.

Şimdi, nereye geldik, hangi madde?

PROF.DR. ALİ AKYILDIZ – Sayın Başkanım, BDP’nin önerisinin ikinci cümlesini acaba MHP, CHP ve BDP önerisi şeklinde şey yapabilir miyiz? Onu bir deneyelim mi?

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Onu nasıl yapalım?

PROF.DR. ALİ AKYILDIZ – “Orman alanlarında özel ve kamusal amaçlı yapılaşmaya ve ormanlara zarar verebilecek hiçbir işlem ve faaliyete izin verilemez.” cümlesi MHP’nin önerisindeki “Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir…”

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Ama orada olmaz o zaman. Sizin onu belki kopyalayıp koymanız lazım. Çünkü onlar ayrı bir madde değil, ek fıkra olarak öneriyorlar onu. Nasıl yaparız?

PROF.DR. ALİ AKYILDIZ – İşte onu BDP’ye sormak lazım, nasıl yapabiliriz, yapabilir miyiz?

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Şimdi, buraya yazsak katıldığınızı, oraya olmaz. Çünkü bu ek fıkra olarak…

RIZA TÜRMEN (İzmir) – BDP’nin ek cümlesine “BDP, CHP, MHP” desek olmaz mı?

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Tamam ama BDP diyor ki: “Bu çevre hakkının altında.”

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Tamam ama bu konuda da not koyarız.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Tamam, peki, yazalım.

Şimdi, neye geçiyoruz? Rıza Bey, sizin şeyden devam ediyoruz galiba.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Mülkiyet hakkıyla ilgili maddelere geçebiliriz.

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Kıyılar var daha.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Kıyıları konuştuk.

Yani, burada üç tane şey var. Toprak mülkiyeti, kamulaştırma…

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – “Kıyıları konuşmuştuk” diyorlar da bunların hepsini daha önce konuşmuştuk.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Toprak mülkiyetini konuşmuş muyduk?

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Ben hatırlamıyorum, ben yoktum o toplantıda.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Kıyılarla ilgili bir madde yazıldı mı acaba?

OĞUZ TURHAN – Yazıldı.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Yazıldıysa o zaman geçelim onu.

YUSUF UYGAR – Bizim, çevre hakkında mülkiyet hakkıyla ilgili bir şey vardı. Bu toprak mülkiyetiyle ilgili. Onu not etmişiz, mülkiyet hakkında.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Buradaki şeyi mi diyorsun? Bu metindekini mi?

YUSUF UYGAR – Evet.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Şimdi, bir sırayla gidelim, bu bitiyor az kaldı. CHP’ninkileri bitirelim.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – “Kıyı” eğer görüşüldüyse geçen hafta görüşülmüş olması lazım.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Bizim son olarak; toprak mülkiyeti, kamulaştırma, fikrî mülkiyet hakları.

Fikrî mülkiyet hakkı bakımından bizim önem verdiğimiz tek şey: Fikrî mülkiyetin ilke olarak anayasa girmiş olması yoksa anayasada düzenlenmesi gibi bir şeyimiz yok. Ama mülkiyet hakkının altında, fikrî mülkiyet hakkını da belki koymak lazım. Her çağdaş anayasada bu var.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Biz, toprak mülkiyetinin fikrî mülkiyetini de kapsadığı şey yaptığımız için.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Toprak mülkiyeti, fikrî mülkiyetle hiç ilgisi yoktur.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Hayır, şimdi, siz, toprak mülkiyetiyle ilgili ayrı bir şey öneriyorsunuz, fikrî mülkiyetle ilgili ayrı bir öneri. Biz mülkiyet hakkının içerisinde ikisinin de olduğunu düşündüğümüz için, siz özel vurgu yapmak istiyorsunuz.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Fikrî mülkiyet ayrı bir şey tabii.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Ama sadece ne diyeceksiniz “Şu önerinizdeki fikrî mülkiyet hakları, kamu yararı esas alınır.”

RIZA TÜRMEN (İzmir) – “Kanunla düzenlenir.” diyeceğiz.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Sınai mülkiyet?

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Niye sınai mülkiyete vurgu yapmıyorsunuz?

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Onu da koyalım. İsterseniz olur.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Hayır, niye ayrımcılık yapıyorsunuz?

PROF.DR. ALİ AKYILDIZ – Sınai mülkiyette zaten temelde fikri mülkiyet.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Fikrî mülkiyetle, sınai mülkiyet arasında da fazla bir şey yok.

Tabii, onun dışında toprak mülkiyeti “Toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlamak erozyonla kaybedişte.” Burada BDP ve şeyin önerileri var, erozyonla kaybedilmesini önlemek.

Kamulaştırma maddesi ise, bu önemli, çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye’ye en fazla para ödeten şey, yani her şeyden çok daha…

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Bizi tehdit etme.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Hayır, tehdit etmiyorum, bundan Türkiye’nin çok canı yandı, kamulaştırmayla ilgili.

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Nereden canı yanıyor?

PROF.DR. ALİ AKYILDIZ – Hayır, kamulaştırma zaten düzenlenmek zorunda.

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Evet, meseleler bundan ibarettir.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Tamam, koyacağız.

Peki, bu “Fikrî mülkiyet hakları kamu yararı esas alınarak kanunla düzenlenir.” İfadesine, mülkiyetle ilgili maddeye eklenmesini öneriyor Rıza Bey.

Biz, katılmıyoruz.

PROF.DR. ALİ AKYILDIZ – Burada kamu yararı ne acaba, kamu yararının fonksiyonu ne olabilir burada?

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Hiç, geçsin diye burada. Yakışmadı mı?

PROF.DR. ALİ AKYILDIZ – Mülkiyet hakkı korunuyor, yani bence çıkaralım.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Yani sınırlayabiliriz diye düşündüm. Koruma altına mı alıyorsunuz, sınırlamanın yolunu mu açıyorsunuz?

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Kanunla düzenlenir tabii, yani anayasada fikrî mülkiyet diye ayrı madde kategorisine girmesi önemli. Fikrî mülkiyet çünkü diğer mülkiyet haklarından daha farklı düzenlenir.

Yani, “Fikrî mülkiyet hakları kanunla düzenlenir.” diye böyle bir cümle olabilir.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Gerek yok.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Bakıyorum da, bizim, burada “Su, hava, gen, tohum ve doğanın diğer unsurları gibi diğer doğal varlıklar bütün canlılara aittir, mülkiyete tabi olamaz.” Bununla ilgili bir notumuz da var.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – O başka bir şey. Fikrî mülkiyet…

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet, fikrî mülkiyet neyle düzenlenecek?

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Neyle düzenlesin?

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Kanunla…

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Kanun zaten var şu anda. Telif hakları vesaire…

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Anayasa girsin.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Nasıl girsin?

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Şimdi, bir dakika şeye bakalım. Şuraya bir bakalım.

Mülkiyet ve miras hakkı başlıklı maddemiz böyleymiş.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Bakalım.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Gerekçede de şey belirtiliyor. “Fikrî ve sınai mülkiyet hakları da mülkiyet hakkının kapsamı içerisinde değerlendirilecektir.” Gerekçe notunda öyle bir şey var.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Gerekçe yazmış.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet, var bu.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Gerekçeye koyalım.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Var, anlaştık onun üzerinde.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Öyle bir ibare var burada. Bu yeterli olabilir.

PROF.DR. ALİ AKYILDIZ – Sorun da çıkmadı şu ana kadar.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Bizim parantezimiz şu hava, gen nerede var?

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Var, orada var.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – “Su, hava, gen, tohum ve doğanın diğer unsurları gibi, diğer doğal varlıklar bütün canlılara aittir, mülkiyete tabi olamaz. Kendileri veya genetik bilgileri…”

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Tamam, BDP olarak geçsin yani o, eğer kabul görmüyorsa BDP olarak geçsin yok kabul görüyorsa yeşil olarak geçsin. Nasıl, ne diyorsunuz?

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Orijinalliğini bozmayalım.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Kırmayın bizi, arkadaşlar ya.

Yani, muhalefetin de yaşamaya hakkı var, fikir beyan etmeye hakkı var.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – En çok muhalefetin var.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Yok, en çok iktidarın.

Evet, tamam o zaman geçtik mi bunu?

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Tamam, böyle kalsın.

Şimdi, bir de toprak mülkiyeti vardı.

PROF.DR. ALİ AKYILDIZ – Buna biraz yakından bakalım mı?

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Bakalım, buyurun.

PROF.DR. ALİ AKYILDIZ – Evet “Su, HES, hava, gen, tohum çok önemli kavramlardır bunlar, doğanın diğer unsurları gibi, diğer doğal varlıklar bütün canlılara aittir.”

Tabii, burada tohumla ilgili sorun çıkabilir, tohum üretme, orijinal tohumları şey yapma falan…

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Bütün canlılara aittir tohum.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Mülkiyete tabi olamaz.

PROF.DR. ALİ AKYILDIZ – Yani, domates tohumunu kapsar mı bu?

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Yani, biraz yoruma açık.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Tohum mülkiyete konu olur bu, hatta çok kötü çalışmalar yapıyor şirketler bu tohumla ilgili olarak, mülkiyete konu olmayacaksa babasının hayrına niye yapsın adamlar.

OĞUZ TURHAN – İsrail bu konuda çok iyi.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Evet, İsrail… Ama Türkiye’de de var, mesela patates konusunda Türkiye’de çok önemli bir kişi varmış, tohum yetiştirmiş, yıllarını vermiş ona ve dünya çapında bir kişiymiş o arkadaş.

OĞUZ TURHAN – Patates mi?

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Tabii tabii patates konusunda.

Yurt dışında çok yüksek maaşla çalışıyordu. Geçen bir belgesel izledim onunla ilgili olarak şu anda en önemli patates tohumu yetiştiricisi.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Zaten, vardı ama patates ondan önce.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Ama o çok profesyonelce ve teknolojiyi kullanarak şimdi yapıyor, müthiş bir şey.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Yani, bu doğru mu acaba “Tohum mülkiyete tabi olamaz.” demek.

PROF.DR. ALİ AKYILDIZ – Yani “Su, hava ve doğanın diğer unsurları.” şeklinde daha anlamlı oluyor sanki bu.

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Farkındasınız değil mi? Daha önce görüştüğümüz maddeleri görüşüyoruz.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Evet.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Ama buna katılmamıştık.

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Böyle kalsın, katılmadıysak böyle kalsın. Konuştuk yani bunları çok tartıştık.

MUSTAFA ŞENTOP (İstanbul) – Ne yaptık?

ALTAN TAN (Diyarbakır) – Böyle kaldı.

RIZA TÜRMEN (İzmir) – Böyle mi bırakalım yoksa gen ve tohumu çıkaralım mı oradan?


Yüklə 205,33 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə