Today’s technical education in turkey nurhayat varol technical Teacher abstract



Yüklə 3,42 Mb.
səhifə8/17
tarix20.09.2018
ölçüsü3,42 Mb.
#69456
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   17

ESTA’DA SAPTANAN KISITLAMALAR


  • Bir ESTA dosyası oluşturulurken yaklaşık 10 bölüm ilerledikten sonra, daha fazla bölüm oluşturulamıyor. Devam etmek için o dosyadan bağımsız bir dosya ile devam etmek ve iki dosyayı chain’’ ile birleştirmek gerekmektedir.




  • ESTA’ya ait text dosyası ile oluşturulan dosyalar içerisinde ı, İ, ş, Ğ, Ü vs. gibi Türkçe karakterler kullanılamamaktadır.




  • Bölüm oluşturulurken tavsiyelerle (advice) beraber verilen resimlerin boyutları normal resim boyutundan çok küçüktür ve bu nedenle resim net olarak ekrana gelememektedir.

Category parameter ile oluşturulmuş bir dosya çalıştırıldıktan sonra seçeneklerden birinin sonunda tekrar ana menüye dönüldüğünde ve aynı dosya tekrar çalıştırıldığında oluşturulmuş parametreler normal olarak çalışmasına rağmen bölümler içinde verilen açıklamalar görülememektedir. Yani menüde bulunan seçenekler bir defaya mahsus olarak çalıştırılabilmektedir. Bu olumsuzluğun ortadan kaldırılması için programın tekrar Begin Consultation (baştan çalıştır) ile çalıştırılmaya başlanması gerekmektedir. Ancak başka bir seçenek seçildiğinde böyle bir sorunla karşılaşılmamaktadır.


  • Profesyonel ESTA PLUS kısmını kullanabilmek için PDC PROLOG diline hakim olmak gerekmektedir.

  • Türkçeleştirme için kullanılan WINESTA.DEF dosyası içerisinde Türkçe’ye özgün ş, ğ, ç, l vb. harflerin kullanamaması dezavantaj olarak karşımıza çıkmaktadır. Oysa bu dosya içeriği her türlü karakteri kullanabilecek şekilde dizayn edilmeliydi.




  • WINESTA.DEF dosyasında Türkçeleştirme esnasında eğer yazılan cümle, orijinalde ayrılan yere sığmıyorsa, ESTA çalıştırıldığında PROLOG hatası vermektedir. Oysa hatanın ne olduğunun açık olarak ekranda ikaz şeklinde çıkması daha uygun olurdu.




  • Program çalışırken ortaya çıkan hatalara verilen İngilizce yanıtlar yeterli açıklamayı içermediğinden, kullanıcı hatayı bulmak için boşuna zaman harcayabilmektedir.



SONUÇLAR
Bilgisayar Destekli Eğitim veya Uzman Sistemlerin tasarlanmasında ESTA her yönü ile ihtiyaçlara cevap verebilecek türden hazırlanmış bir yazılımdır Türkiye’de henüz bu yazılım yeterince tanınmamaktadır. Ancak kısa sürede yaygınlaşacağı tahmin edilmektedir.
Özellikle eğitim kurumlarımızın her seviyesinde teorik derslere yardım sağlamada ve konuların hazmedilerek öğrenilmesinde ESTA önemli bir destek sağlayacağı kuşkusuzdur.

KAYNAKLAR


  1. ALLAHVERDİ, N., M., HÜSEYNOV, B., A., MUSTAFAYEV, R., T., 1996, Otomasyon, 128-131, (Makale)




  1. ESTA, 1993. Expert System Shelf For Text Animation, Prolog Development Center, 164p. (Kitap)




  1. VAROL, A., KÖK, M., 1996, CNC Freze Tezgahlarında İşlenecek Parçaların Bilgisayarda Simülasyonu, IX. Mühendislik Sempozyumu, 29-31 Mayıs 1996, S.31-36, Isparta (Tebliğ)




  1. VAROL, A., VAROL, N., 1996, ESTA İle Bilgisayar Destekli Eğitim, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş., 300p, (Kitap).




Yayınlandığı Yer: VAROL, N.: Radyo ve Televizyonun Eğitim Amaçlı Kullanımı, Türk Cumhuriyetleri ve Asya Pasifik Ülkeleri Uluslararası Eğitim Sempozyumu, 24-26 Eylül 1997, Elazığ, S: 108-115


RADYO VE TELEVİZYONUN EĞİTİM AMAÇLI

KULLANIMI

*Nurhayat VAROL

ÖZET
Çağımızda teknolojinin hızlı gelişimi, eğitimde kullanılan araçların değişimine neden olmaktadır. Eğitimdeki teknolojik gelişme, eğitimin içeriğini, biçimini, yayın alanını ve öğrenmenin hızım etkilemektedir. İletişim çağı, teknolojik çağ ile birlikte başlamıştır. Bu iki kavram birbirinden ayrılmaz duruma gelmiştir.
Toplumun klasik eğitiminde kitle iletişim araçlarının görsel ve işitsel aletleri çok önemlidir. Radyo, televizyon, sinema ve yazılı materyaller, kitle iletişim araçları içerisinde klasik olanlarıdır. Bu araçlar genelde günümüzde uzaktan öğrenme ile öğrencileri eğitmek için ilk, orta, lise ve üniversitelerde sık kullanılan araçlardır. Uzaktan öğrenmede kullanılan birçok yeni yöntem bulunmaktadır. Bunlar İnternet, uydu veya televizyon ile uzaktan eğitimdir.
Bu çalışmada televizyon ve radyo kullanılarak uzaktan öğrenme yöntemlerinden ikisi etraflıca tartışılacak ve bu aletlerin etkin kullanılabilmesi için bazı öneriler sunulacaktır.

ABSTRACT
The rapidly developing of technology in our century causes the changing of devices that are used by the education. Technological developing by education effects the concept, forms, broadcasting area and speed of learning of education. Communication age began with technological age together. These two concepts can not be distinguished each other.
Visual and audition devices of the mass communication technologies are very important to be taught of the people for classical education. Radio, Television, cinemas and printed materials are conventional methods of the mass communication devices. These devices are often used by primary, secondary, high schools and by universities to educate the students via distance learning in our time. There are a lot of schools which are used new methods for distance learning. These are İnternet, distance education via satellite or television etc.
In this study two important distance learning methods using television and radio will be detailed discussed and some recommendations will be offered for the; effective use of these devices.



  1. GİRİŞ

Eğitim kavramı insanlığın doğuşuyla başlamış fakat her devirde farklılık göstermiş bir süreçtir. Eğitim, doğuşta aile içerisinde başlamış ve dışarıya taşmış bir kavramdır.

Geleneksel eğitim yüzyüze ilişkiler halindeyken teknolojik gelişmeler ile yeni kanallar eklenmiştir. Alkan eğitimi; “Bireyin davranışında, kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme süreci” olarak tanımlamıştır. Alıcıgüzel’e göre öğretim; “Öğretmenin uyarıcı ve öğrenme durumları (çevre, ortam) yaratarak öğrencilerin amaçları yönünde davranışlar geliştirmesine yardım etmesidir.


  • En iyi öğretim ve eğitim kişi hazır olduğu zaman meydana gelir.




  • Öğrenilenler ne kadar sık kullanılırsa o kadar iyi anlaşılır ve kalıcı olur.




  • Öğretim ve eğitimde kullanılan teknoloji ne kadar çok duyu organlarına hitap ederse o kadar kalıcı olur.

Duyu organları bir fikir veya hareket serisi üzerinde toplandığı ve dimağ bu sırada izlenimler edinmek için özellikle uyanık olduğu zaman dikkat çekilmiş demektir. Bu uyanıklık devresi kısa süreli olma eğilimindedir. Bu devre daha az şiddette ve uzunca bir süre devam ettirilirse ilgi diye tanımlanır.


Gerçek bir öğrenimin meydana gelmesi için ilginin hareket etme ve gerekli çalışmaları yapma isteği haline dönüşmesi gerekir. O halde öğrencinin dikkati sağlanmalı, dikkat ilgiye çevrilmeli, ilginin aktif olarak çalışma isteğine dönüşmesi sağlanmalı. Sırasıyla dikkat, ilgi, öğrenme kavramları döngü oluştururlar. Bütün bu etkenlerin hızını, hitap ettikleri kitleleri ve kalıcılığını sağlayan, arada kurulan iletişim ve kullanılan teknolojidir.
Eğitim sırasında kişi bulunduğu çevre ve sunulan imkanlarla etkileşim içerisindedir. Bu da kurulan iletişime bağlıdır. İyi bir iletişim kurulması için;
Kaynak (davranışlar (fikir, duygu, bilgi,tutum)),

Mesaj (semboller (ses, çizim, resim, gerçek eşya vb)),

Kanal (İletici araç ve yöntemler (sözlü iletişim teknikleri, ses ileten araçlar, sözsüz iletişim araçları, basılı ve yazılı araçlar)),

Alıcı (davranışlar(fikir, bilgi, duygu, tutum)) unsurlarının olması gerekir.


Kitle iletişim araçlarından en çok kullanılanı radyo, televizyon, sinema, basılı yayın, video olmakla birlikte kullanımı daha yaygın ve eski olanı radyo ve televizyondur. Radyo ve televizyonla eğitim, bireyi topluma uyum sağlayabilecek bilgi, beceri ve yetenekle donatarak çağdaş toplum seviyesine getirme görevinin amaca uygun mesajlarla yapılmasıdır.(Alkan, C., 1977)



  1. EĞİTİM-ÖĞRETİM AMAÇLI KULLANILAN RADYO VE TELEVİZYONUN ÖZELLİKLERİ

Görsel ve işitsel olan bu ikili kitle iletişim aracının ortak özellikleri elektronik olması ve büyük kitlelere hitap etmesidir. Radyo yayınlarının mazisi oldukça eskidir. Türkiye’de ilk radyo yayınları 1927’de, televizyon yayınları ise 1968 yılında başlamış fakat aktif halde eğitimde kullanılmamıştır. Birçok evrelerden geçtikten sonra, 1964 yılında TRT yönetiminde eğitsel radyo yayınları başlamış, programlarda gelişmeler görülmüştü. Eğitim içerikli yayınlar esas 1975 yılında başlayan yeni yayın düzeninde yer almıştır. Yayınları, eğitsel içeriklerine göre iki grupta toplamak mümkündür. (Özdil, İ., 1985)




  • Geniş anlamlı eğitsel yayınlar: Genel kültür verici, aydınlatıcı, kişinin okul eğitimi dışında eksiklerini giderici yayınlardır.




  • Dar anlamlı eğitsel yayınlar: Kişiye temel bilgi, beceri öğretip yetenek kazandıran yayınlardır.

Radyo daha eski, daha ucuz, daha çok yaygın, taşınması daha kolay, kullanımı daha basit bir teknolojik eğitim-öğretim aracı olmasına rağmen yalnız kulağa hitap etmesi nedeniyle eğitim için yeterince benimsenmemiş olabilir.


TRT, televizyonu faaliyete geçtiği yıldan beri eğitsel yayınlara yer vermiş, görsel ve işitsel iletişim aracı olarak hızla yayılarak etkin şekilde kullanılmaya devam edilmektedir.
Televizyondaki eğitsel programlar ilk yıllarda çocuk, köy gibi belirli kitlelere hitap etmişti. Zaman içerisine kurum gündeminde oluşan değişiklikler programların da değişmesine neden olmuştur. Son yıllarda programların yapımı daha zenginleşerek bir bakıma arz-talep ilişkisinin ürünleri olmaya başlamıştır. (Sherrington, R., 1976)
Eğitim amaçlı kullanılan televizyon programlarının özellikleri şöyle açıklanabilir:


  • Program yapımı hızlı ve planlı çalışmayı gerektirir. Bu hususta daha iyi işgücü ve teknoloji, daha büyük bütçe gerektirir.




  • Televizyona yapılan yatırım pahalı olmasına rağmen hitap ettikleri kitleler; düşünüldüğünde maliyet düşer.




  • Televizyon örgün öğretimin ders ortamındaki tek düzeliğin aksine, daha canlı olarak değişik gruplara hitap eder.




  • Bir olayı, deneyi veya işlemi anlatırken göstermek yalın bir anlatıma göre öğrencide daha çok kalıcılık yaratır. Bunları da geniş kitlelere aynı anda televizyon ulaştırır.




  • Eğitimde yaşanılan eşitsizliği kaldırarak fırsat eşitliği verir. Televizyon kullanılarak uzaktan eğitim modelleri geliştirilmiştir.




  • Öğretim somut kavramdan soyut kavrama doğru olmalı ilkesini televizyonda görmek mümkündür. Olaylar somut olarak daha kolay verilebilir.




  • Radyo ve televizyon teknolojisi kendine özgü eğitsel potansiyeli ve uygulama başarıları ile Uzaktan Eğitim, Televizyon Okulu, Açık Lise, Açık Fakülte gibi eğitimle ilgili pekçok kavram ve uygulamanın ortaya çıkmasında etkili olmuştur.




  • Sınıf ortamına getirilemeyecek birçok canlandırma, olay televizyon ekranında görülebilir.




  • Radyo ve televizyon eğitsel mekan tasarrufu sağlar.




  • Eğitim hizmetlerinin niteliğini artırır.




  • Öğretmenin verimlilik ve etkinliğini artırır.




  • Özellikle televizyon öğretim hizmetlerinde başlı başına bir öğretim ortamı olarak kullanılabildiği gibi diğer ortamları destekleyebilir veya örgün öğretim dışında uzaktan öğrenme, açık öğrenme ortamı olarak da kullanılabilir.



  1. EĞİTSEL TELEVİZYON-RADYO PROGRAMLARININ İZLENMESİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER VE KATKILARI

Yayınlanan her yayının bir amacı vardır. Kırsal kesimlerde yapılan araştırmalar sonucu göstermiştir ki; radyo ve televizyon yayınlarından daha çok ilkokul öğrenimliler ile gençler etkilenmişlerdir.


Genel olarak radyo ve televizyon izleyicilerinin yeniliklere açık olmada, bunları benimsemede, toplumsal ve hukuksal hak ve görevlerin bilincinde olduklarını, siyasal bilgilenme, demokratik sürece katılmada, sağlık konusunda tıbbi önerilere başvurduklarını göstermiştir. Erkek izleyicilerin çoğu radyoyu haber alma aracı, televizyonu ise eğitim ve eğlence aracı olarak benimsemişlerdir. (Aziz, A., 1982)
Araştırmalara göre kent yaşamında televizyonu izleme nedenlerinin başında öğrenme ve eğlenme gelmektedir. Cinsiyet farklılığından çıkan düşünce farklılığı burada da kendisini göstermektedir. Kadınların çoğu ve yetersiz öğrenimliler televizyonu eğlence aracı olarak, erkekler yine öğrenme ve haber alma aracı olarak görmüşlerdir. Ancak yerleşim birimlerine göre yetişkinler ve öğrencilerin görüşleri arasında farklılıklar olmuştur.
Televizyon ders programlarının bireysel öğrenme üzerindeki katkısının cinsiyet, yerleşim birimleri ve yaş gruplarına göre orta seviyede katkısı olmuştur. Ancak basılı materyalin destek olduğu takdirde anlamayı kolaylaştıracağı anlaşılmıştır.
Kentsel kesimlerde yetişkinlerin ilgiyle izledikleri programlar başında yabancı dil, sağlık, aile, trafik ile ilgili programlar gelmektedir.
Toplum ihtiyacı tespit edildikten sonra hazırlanacak programların her kitleye hitap edeceği ve daha ilgiyle izleneceği bir gerçektir. TRT’de ilk defa Açık Öğretim Fakültelerine yönelik kendi stüdyolarında hazırlanan programlar basılı kaynak destekli sunularak uzaktan eğitime ışık tutmuştur. Yetişkinler için başlatılan okuma-yazma seferberliğinde yine televizyon yardımcı olarak sınıfta kullanılan materyalleri, öğretmeni evlerimize taşıyarak büyük imkanlar sunmuş ve övgüyle söz edilmiştir. Mahalli radyo-televizyon istasyonlarının arttığı şu günlerde eğitim ve kültür programlarına niçin daha çok yer verilerek toplumun bilinçlenmesine yardımcı olunmasın? Bu konuda en büyük sorunun program yapımı olması düşüncesiyle üniversitelerimizin bünyesinde bulunan televizyonlara, program yapımcılarına, öğretim elemanlarına çok iş düşmektedir. Bünyesinde İletişim Fakültesi, Basın-Yayın Okulu, Sinema-Televizyon Okulu vb. bulunan üniversitelerin televizyon ve radyo istasyonlarının kurulması yasalarla kolaylaştırılıp hizmete sokulmalıdır. Bu girişime örnek olarak Fırat Üniversitesinde bulunan Fırat Televizyonu Doğu Anadolu’da bir ilki başlatmıştır. (Varol, A., 1996)

4. FIRAT TELEVİZYONUNUN YAYIN ALANINDAKİ EĞİTİME OLAN KATKILARI
Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Elektronik-Bilgisayar Bölümü bünyesinde bulunan Fırat televizyonu, 1991 yılından beri verici sistemleriyle üniversite mensupları ve Elazığ halkına kaliteli yabancı kanallardan yayınlar izlettirerek dünya ile iletişimlerini kurmada aracılık etmiştir.
Fırat Televizyonu, 1992 yılında çalışmalarını genişletip kurumlaşarak ilk televizyon yayınlarına mahalli kültürlerimizi, üniversite haberlerimizi, faaliyetlerimizi yansıtarak başlamıştır. Bu yılları takip eden zaman içerisinde YÖK / Dünya Bankası Endüstriyel Eğitim Projesi kapsamında başlatılan “Bilgisayar Sistemleri Teknolojisi” isimli kurslarda derslerin çekimleri yapılarak üzerinde hiçbir edit işlemi yapılmadan tabii haliyle televizyonda yayınlanarak kursiyerler için tekrarlama, dışarıdaki insan içinde yeni bir öğrenim ortamı hazırlanmıştır. Ayrıca bilgisayara sahip kişiler ile bilgisayarı olmadığından üniversitemizden bilgisayar kiralayan izleyiciler dersleri bilgisayardan takip ederek sınava girmiş ve başarılı olanlara sertifika verilmiştir. Fırat Televizyonu bir bakıma uzaktan eğitime adım atmıştır. Fırat Televizyonu’nun bu faaliyetlerinde önce alt yapıyı oluşturan öğretim elemanlarının ve teknik elemanların özveriyle çalışmaları büyük rol oynamıştır. Gün geçtikçe modern bir yapıya bürünen Fırat Televizyonu; dünyadaki teknolojik yeniliklerin uygulamaya konulduğu ülkelerden örnekler vermekte, üniversitede okutulan bilgisayar dersleri ile birlikte robotik derslerinin bizzat uygulamasını da yayınlamaktadır (İsbir, E., G.; Varol, A., 1997).


  1. EĞİTİM-ÖĞRETİM ALANINDA RADYO VE TELEVİZYONUN DAHA ETKİN KULLANIMI İÇİN ÖNERİLER




  • Televizyon ve radyo sınıf içerisinde de kullanılabildiği sürece öğretmene yardımcı olduğu için öğretmenlerin bu konuda bilgilendirilmesi gerekir.




  • Öğretmenlerin bu konuda bilgilendirilip amaca ulaşmaları için hizmet içi eğitim almaları gerekir.




  • Televizyon ve radyo programları destekleyici olarak kullanılacak ise amaca uygun programlar titizlikle seçilmelidir.




  • Öğrencilerin bu materyalleri verimli nasıl kullanabileceği öğretilmelidir.




  • Öğrencilerin öğrenme!erine yardımcı olacak grup izleme merkezleri ve öğrencilerin aktif olarak programlara katılmalarını sağlayacak telekonferans sistemi veya en basiti olan telefon hatlarının kurulması öğretimde verimi artıracağı gibi öğrenciyi de aktif duruma geçirir. İletişim tek yönlülükten kurtulur.




  • Yayın kuruluşlarının Türk Milli Eğitimin genel amaçlarına, yasal ilkelere uygun yayın yapmaları konusunda denetim ve gözetim görevini Radyo_Televizyon Üst Kurulu yerine getirmektedir. RTÜK’nın görevlerinden biriside yayınlar ile ilgili olarak kamuoyunda açığa çıkan tepki, beğeni ve ihtiyaçları izleyerek yasal çerçeve içerisinde yeni şekillenmelerin oluşmasına olumlu bakması olmalıdır.




  • Televizyon ve radyonun uzaktan eğitim amaçlı da kullanımları göz önüne alınırsa, yasaları uygun hale getirip onların sertifikaya yönelik eğitim program yapımlarının çoğaltılmasını sağlamaları mümkün olabilir.




  • Eğitim programları, müfredat programlar ile bağlantılı olarak televizyon ve radyoda yayınlanırsa öğrenciler için bilgiler kalıcı olabilir.




  • Eğitim programlarında canlı yayına geçilip soru-cevap kısmı oluşturularak programda akıcılık sağlanabilir.




  • Eğitim programlarının yayın saatleri, maalesef daha önceden uygulanan günün saat 05.00- 06.00 gibi uyku saatleri değil, insanların aktif oldukları saatlerde dönüşümlü olarak yayınlanabilir.




  • Eğitim programlan hazırlanırken konuyla ilgili eğitim kurumu, öğrenci, ortam ve konu etmenleri gözardı edilmeden işbirlikçi çalışılmalıdır.



KAYNAKLAR


    1. VAROL, A., Televizyon-Telekonferans ve İnternet Sistemlerinin Uzaktan Eğitim Amaçlı Kullanımı, Türkiye 1. Uluslararası Uzaktan Eğitim Sempozyumu, Kasım, 1996.




    1. ALKAN, C., Eğitim Teknolojisi, Kuramlar, Yöntemler, Ankara, 1977.




    1. AZİZ, A., Radyo ve Televizyon Eğitimi, Ankara, 1982.




    1. ÖZDİL, İ., Uzaktan Eğitim Teknolojisi, TV. yoluyla doğrudan öğretim ve kapalı devre TV., Eskişehir, 1985.




    1. SHERRİNGTON, R., Scriptwriting a training problem, Educational Broadcasting, International, V.9, 1976




    1. İSBİR, E., G.; VAROL, A.: Distance Learning Goals of Fırat University, Distance Education, Summer 1997, 42-44.


Yayınlandığı Yer: VAROL, N.: Bilgisayar Destekli Eğitim, Türk Cumhuriyetleri ve Asya Pasifik Ülkeleri Uluslararası Eğitim Sempozyumu, 24-26 Eylül 1997, Elazığ, S: 138-145


BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞTİMİ

*Nurhayat VAROL

ÖZET
Öğrencileri, eğitim programlarında önerilen hedef davranışlara, ulaştırabilmek için eğitimcilerin öğrencilere yardım etmesi gerekir. Öğrencilerin, eğitici tarafından hazırlanmış eğitim çevresiyle etkileşimli ilişkileri bulunmaktadır. Bu davranışlar nedeniyle eğitim, “Davranış geliştirme, yetenek geliştirme, bilgi ve beceri sürecinin kazanılması” olarak tanımlanabilir.
Öğrencilerin davranış gelişme ve değişmelerini pozitif yönde sağlamak için, eğitimde sunulan yeni teknolojik gelişmeler eğiticiler tarafından kullanılmalıdır.
Bu çalışmada yeni teknolojik araçların nasıl kullanılabileceği ve bilgisayar destekli eğitimde ne tür zorlukların oluştuğu etraflıca tartışılacak ve bazı öneriler sunulacaktır.

ABSTRACT
Educators should help students in order to their students can reach target behaviour that proposed in the education programrnes. Students have interactive relations with their environment of education that prepared by educators. According to these behaviour, the education can be defined as Developing of behaviour, Devoloping of aptitude, Earning process of knowledge and skill”
The new technological developments offered for education should be used by educators in order to realise rapidly developing and changing of behaviour of students in positive direction.
In this article, how new technological devices for education can be used and which kind of difficulties occur by Computer Aided Education will be detailed discussed and some recommendations will be offered.



  1. GİRİŞ:

Bilim ve teknoloji arasındaki fark, bilmek ve yapmak arasındaki farka benzetilebilir. Kısa bir ifadeyle Bilim bilme; Teknoloji ise yapma ve geliştirmedir. Eğitim Teknolojisi bireyi geliştirme ve ona öğretme için etkili yöntemler, ortamlar bulmak görevini üstlenmiştir.


Yeni teknolojiler eğitim sorunlarının çözümü için ideal imkanlar oluşturmaktadır. Son yıllarda Türkiye’de bilimsel gelişmenin canlandığı sırada bilgi artışı da atağa kalkmıştır. Bilginin artması eğitimi de büyük ölçüde etkilemektedir. Eğitim alanına hızla giren teknolojilerin, kapasite ve çeşitliliği, eğitim sorunlarımızı tam anlamıyla olmasa da büyük ölçüde gidermeye yetmektedir.
Yeni teknoloji gereksiniminin hissedilmesini etkileyen etmenler; Bilginin artması, nüfusun artması, toplumun değişim göstermesi, bireysel farklılıkların olması, eğitime talebin artması şeklinde ifade edilebilir. Bilgi teknolojisini eğitime sokmanın yolu daha çok bilgisayar almak veya daha sonra oluşturulabilecek altyapı değildir. Gençlerimiz ve çocuklarımızın bilgi ihtiyaçlarının arttırılması ve onun hissettirilmesi gerekmektedir. Geçen süreci de şöyle açıklamak mümkündür.
ezbersiz eğt---> artan bilgi ihtiyacı---> BT’nin daha çok kullanımı--->bilgiye daha kolay erişim




<---------------------------------------------------------------------------<
Amaçlanan ezber alışkanlığının kırılması öğrencilerin bilgi ihtiyacını artıracaktır. Bilgi gereksinimi artan öğrenci daha çok kitap okuyacak, daha çok soru soracak, daha çok gözlem yapacak, daha çok bilgisayar yazılımı kullanacak, bilgiye daha çabuk ve doğrudan ulaşmak için İnternet kullanacaktır. (Tınaz, M.,:T., 1997)
Eğitim Teknolojisinin kavramsal gelişimi dört aşamadan geçmektedir. (Alkan, 1984) Bunlar; Araç, ortam, teknoloji ve sistemdir.
Araç: Video, Tv., radyo, film makineleri gibi görsel-işitsel olabilir.
Ortam: Araç+ortam gibi düşünülse de fiziki anlamdaki ortamın yerini teknoloji kavramı almıştır.
Teknoloji: Araç+ortam+teknoloji bileşkesi olmuştur.
Sistem: Yukarıda oluşturulan bileşkenin tabanını oluşturur.
Eğitimimizdeki gelişmelerde bilişim ve iletişim teknolojilerinin yeri büyüktür.
Yüklə 3,42 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   17




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə