Turizm ve Arastırma Dergisi
Journal Of Tourism And Research
Cilt / Volume: 5
Yıl
/ Year: 2016
Sayı
/ Number: 1
35
kostümleri ve süs öğelerini genç üyelerinin sunmalarını, bu genç üyeleri kültürlerine
bağlı tutmanın bir yolu olarak görmektedirler. Bu, ayrıca gençlere gelir elde etme ve
bununla birlikte küresel pazara katılma imkânı sağlamaktadır. Bazı niteliklerini ticari
bir öğeye veya ürüne çevirmeyi başaramayan kültürler, birer müze ürününe
dönüşerek kaybolmaktadırlar(Picard, Wood, 1997, s. 8).
Turizmin etnik kimliğe etkileri konusunda da iki farklı görüş elde edilmiştir. Turizmin
ve etnik kimliğin olumlu etkileşimini savunanlar ve turizmin etnik kimliği üzerinde
olumsuz bir etki yaratığını düşünen araştırmacılar bulunmaktadır. Olumlu bakış
açısını temsil
eden
görüşler, turizmin kültürler arasındaki karşılıklı anlayışın ve
hoşgörünün gelişmesine, kültürel mirasın değerinin farkına varılarak korunmasına,
toplumsal refah teşvik edilmesine fayda sağladığını savunmaktadır. Diğer yandan,
turistler gittikleri ülkelerde etnik olarak saf, geleneksel kültürünün korunduğu el
değmemiş bölgeleri ararken, bu toplumların sosyal yapılarını ve kültürel kimliklerini
çoğu kez olumsuz yönde etkilediklerini belirtilmektedir. Olumsuz etki konusunda,
kültürün metalaşması en çok vurgulanan noktalar arasındadır. Bununla beraber
araştırmada
turizmin ve etnik kimliğinin ilişkisi olumlu yönden sunulmuştur.
2.2 Etnik Turizm
Etnik turizm kavramını ilk olarak Smith (1978, s. 2) kullanmıştır. Ona göre
etnik turizm, ilginç, yerli ve egzotik insanların geleneklerinin halka pazarlanmasıdır.
Smith (1978
)bu tanımı yaparken Eskimolar, Panama San Blas Kızılderilileri,
Endonezya‟daki Toraya halkı üzerinde yapılmış çalışmalardan etkilenmiştir. Etnik
turizm, yerel ev ve köyleri ziyaret etme, dansları ve törenleri seyretme, sanat tarihi
açısından değerli olan ilkel eşya ve antika alış verişinden oluşmaktadır. Etnik
turizme katılan turistler genellikle, popüler yerlerden uzak duran, meraklı ve elit
kısmın onayı ile motive olmuş sınırlı sayıdaki ziyaretçilerden
oluşmaktadır.
Turizm literatüründe etnik turizm ile kültür turizmi birlikte anılmaktadır ve bu
iki kavram birbiriyle ilişkilidir. Kültür turizmi, keşfedilmeye değer yerel farklılıklar,
eski tarz evler, evde dokunmuş kumaşlar, at veya öküz arabaları ve pulluklar, el
zanaatlarından oluşan ve kaybolan yaşam tarzı kalıntılarının ziyaret edilmesini
içermektedir. Destinasyon faaliyetleri kırsal konukevlerinde yemek yeme, folklor
gösterileri, kostümlü şarap festivalleri veya Vahşi Batı'yı anımsatan rodeo
performanslarından oluşmaktadır(Smith, 1978, s. 3).Wood (1984)‟a göre ise kültür
turizmi dolaylı bir şekilde kültüre maruz kalınmasını içerirken, etnik turizm, turiste
daha özel ve otantik deneyim sağlayan, başka kültüre dokunan ilk elden deneyim
sunmaktadır. Weiler ve Hall (1992)‟a göre, turistler çevresel ve deneyi
msel
kalitenin peşinde olma isteğine, otantikliğe, kültürel ve/veya fiziksel çevreye
katılmaya ortak olma arzusunu paylaşmaktadır. MacCannell (1992)‟e göre, Batı‟nın
beyaz kültürünün küresel olarak yayılması ve kitle turizm kurumları belirgin etnik
türler üretmiştir. Bu etnik türlerin asıl çekici görünen yanı ise egzotik kültürlerdir.
Genellikle, beyaz olmayan etnik grupların sosyal ve kültürel hayatına duyulan
merak etnik turizme olan ilgiyi arttırmaktadır(Li, 2000, s. 116).
McIntosh ve Goeldner(1990), Smi
th (1978)‟in bakış açısını yeniden ele
almış ve
şekillendirmiştir. McIntosh ve Goeldner(1990)‟a göre etnik turizm, egzotik
insanların yaşam
tarzlarını ve kültürel ifadelerini görme amaçlı seyahatlerdir. Bu
turizm türüne örnek olarak, Panama‟daki San Blas Hintlileri araştırmak ile
Hindistan‟daki izole edilmiş Assam
tepe
kabilelerini gözlemlemek gösterilebilir.
Etnik turizmde tipik destinasyon faaliyetleri yerel ev ziyaretleri, danslara ve
törenlere ve dini ritüellere katılmayı içermektedir (Yang, 2007, s. 6)
.
Turizm ve Arastırma Dergisi
Journal Of Tourism And Research
Cilt / Volume: 5
Yıl
/ Year: 2016
Sayı
/ Number: 1
36
Harron ve Weiler(1992), etnik turizmi,orijinali aramak ve otantik ve farklı
etnik ve/ veya kültürel geçmişi olan insanlarla çok yakın temas kurmayı amaçlayan
seyahatler olarak tanımaktadır. Harron ve Weiler(1992), yerel evleri ve köyleri
ziyaret ederek,
ulusal görenekleri, törenleri, ritüelleri, dansları ve diğer geleneksel
faaliyetleri gözleyerek ve/veya katılarak, ev sahibi kültürü ve çevresi ile doğrudan
deneyimi vurgulamaktadır.Tanımların ikisinde de, etnik turizmde kültürel/etnik
egzotizm olarak kültürel farklılık vurgulanmıştır. Egzotizm kavramı ile çoğu zaman,
uzak ve izole olmuş alanlarda yaşayan, ana toplumlarda egzotik bir şekilde
davranan,
premodern,
teknolojide
deneyimsiz,
kırsal
toplumlar
kastedilmektedir(Yang L. , 2007, s. 7-8).
Aborjin turizmi(Mercer, 1995) ve yerel turizm (Getz, Jamieson,
1997)kavramları literatürde bazen birbirleri yerine kullanılmaktadır. Butler ve
Hinch‟e(1996)göre yerel turizm, yerel insanların kontrolü altında ve/veya kendi
kültürünü temel alan bir çekicilik unsuru ola
rak sunulan turistik faaliyetlerdir. Yerel
insanlar,destinasyonda yaşayan yöreye özgü veya yerli insanlardan oluşmaktadır.
Aborji
n veya yerel turizm spesifik olarak yerel insanları içermektedir. Etnik turizmde
ise şart olmamakla birlikte yerel halk olabilmekte ancak etnik turizmi etnik gruplar
oluşturmaktadır(Yang, 2007, s.
10).
Antropolog Linnekin ve Poyer (1990) de, etnik turizmin
ilk tanımı yapan A.
Smith‟e(1978) dayanarak etnik turizmi tanımlamaktadır. Linnekin ve Poyer (1990)‟
a göre etnik turizm, farklı kültürel deneyimlerin ve insan eliyle yapılmış şeyleri
toplama tutkusuyla, etnisitenin Batılı paradigmasına dayanarak, kültüre
l grubu,
doğal olarak sınırlanmış, biyolojik olarak kendi kendine varlığını sürdüren bir varlık
olan toplulukları ziyaret etmektir. Bu görünümde, etnik gruplar zaman içinde ayrı
sınırları sürdürmekte ve „gelenek‟ isimli kalıcı kültürel temelini veya niteliğini miras
almaktadırlar. Etnik turizmin temelini oluşturan model, başka bir deyişle, insanı
hayvanat bahçesine benzetebilmektedir(Linnekin, 1997, s. 217).
Bazı araştırmacılara göre, etnik turizm, başka bölgelerde
bulunan arkadaş
ve akrabaların
ziyaret edilmesi ve bireyin kendi etnik
yapısını
araştırmaya
yönelik
seyahatleridir(King, 1994), (Pitchford, 1995). King‟e göre (1994), birinci
motivasyon olan etnik bağla ilgili seyahatler, etnik turizm sayılmaktadır. Buna Eski
Dünyadaki (İskoç veya İrlanda gibi) kendi atalarını görmeye giden Yeni Dünya
gezginleri (tipik olarak Kuzey Amerikalılar) örnek olarak verilebilir. Pitchford(1995),
tanım içine İngiltere'deki Galler gibi, ana etnik grupları da eklemeyi önermektedir.
Onların kimlik ve bağımsızlık arzuları,
turizmde kendi kültürlerini temsil etmelerine
bağlıdır. Etnik bağ amaçlı seyahatler yakın tarihi göç üzerine yazılmış Kuzey
Amerika ve Avustralya gibi ülkelerde yaygındır. Afrika, Avrupa ve Asya
gibi,dünyanın diğer yerlerinde de bu önemli bir amaç olarak görülmektedir(Yang L.
, 2007, s. 2).
Yukarıda verilen etnik turizm kavramı ile ilgili tartışmaların ışığında, etnik
turizm; egzotik kültürel deneyim yaşamak ve özel etnik gruplarla etkileşim kurmak
için yapılan seyahatler olarak adlandırılabilir. Turistik seyahatler süresince, insan
eseri, performans ve etnik gruplar ile ilgili ürünleri deneyimlemek ve tüketmek
seyahat motivasyonunda veya faaliyetlerde önemli yer tutar. Burada etnik grup
olarak, ortak tarihi, kültürü, dini, dili ve yaşam tarzını paylaşan farklı sosyo
-
kültürel
insanlar grubundan bahsedilmektedir (Yang, 2007, s. 10).
Etnik turizm ile ilgili yapılan literatür taramasında, konuyla ilgili Türkiye‟de
yeterli araştırma yapılmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle bu çalışmada etnik turizm
konusunda ya
pılan bütün araştırmalar yabancı literatürden alınmıştır.