Türk haritaciliği tariHİ



Yüklə 1,53 Mb.
səhifə3/16
tarix01.08.2018
ölçüsü1,53 Mb.
#60098
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   16

Uzunluk Ölçme Aletleri

Uzunluk ölçmek için 10, 20, 30, 50 m boylarında bez, muşamba veya çelikten yapılmış şeritler kullanılıyordu. Uzunluk ölçmede 3 m uzunluğunda tahta latalar ve 10 veya 20 m uzunluğunda ölçme zincirileri de kullanılmıştır. Bu zincirler birbirlerine demir halkalarla bağlı demir çubuklardan oluşmuştur. Çubukların boyları halkaların yarıçapları da dahil 20 cm dir. Metreler bakır veya pirinç halkalar ile ve her beş metre pirinç levha ile belirlenmiştir. Santimetre okumaları, birlikte kullanılan 20 cm lik cetveller ile yapılmaktaydı.



Astrolab

Daha çok bir astronomi aleti olarak yıldız yakalayan anlamına gelen bu alete usturlab da denmektedir. Eski Yunanlılılar zamanında yapılmış ve daha sonra Araplar tarafından geliştirilmiştir. Yuvarlak daire biçiminde bir şekli olup serbest el ile kulpundan asıldığında kendi ağırlığı ile düşey durumunda iken üzerindeki bir kadranı yardımı ile gök cisimlerinin yükseklik açılarını ölçmeğe yarayan bir alet olup bulunulan yerin enlemine uygun olarak takılan ek daire biçimindeki halkalar ve usturlab üzerine çizilen grafikler ile yerel zamana ait bilgileri söz gelimi Güneşin doğuşu ve batışı, namaz saatleri, kıble yönü vb işlerde kullanıldılar. Bu alet yatay bir biçimde tutularak yatay bir düzlemdeki açıların ölçümünde de yararlanıldı 79) (şekil -2.11).



Rubu Tahtası

Kuadrant da denilen bu alet bir dairenin çeyreği şeklinde olup gök cisimlerinin veya yüksekliği ölçülecek bina, kule gibi bir objenin eğim açısını ölçmek için kullanıldı. Alet düşey düzlemde tutularak bir kenarı üzerinde gözleme düzeni ile hedefe bakılmakta ve daire merkezinden aşağıya doğru sarkan bir çekülün bölümlemedeki değeri okunmaktadır 80) (şekil-2.12).

???

Şekil-2.11:Astrolab (Usturlab)



???

Şekil- 2.12:Rubu tahtası

???

Şekil- 2.13: Sekstant



Sekstant

İlkesi kuadrant (Rubu tahtası) denilen çeyrek daireden kaynaklanan bu alet dairenin altıda biri olmasından ismini almıştır ve günümüzde özellikle denizcilikte uzun süre kullanılmıştır (şekil-2.13)81) . A, hareketli ayna ve AM kolu yay üzerinde hareket ettikçe bu kola sabit olan A aynası da birlikte döner. B aynası ise sabitttir ve ortasında bir delik bulunmaktadır. Bu ayna AH koluna paralel olacak şekilde takılmıştır. C noktasındaki

ölçücü Güneş veya objeden gelen ışının A ve B aynalarından kırılarak dürbün içerisindeki görüntüsünü görecek şekilde AM hareketli kolunu hareket ettirir. Bu şekilde BD ve AH paralel olduğundan ölçülecek açı α = 2β olur. 60o lik HN yayı 120 ye bölündüğünde 2 ile çarpmağa gerek kalmadan M noktasında okunan açı objenin yatayla yaptığı a açısıdır.

Alidat Nivellatris (Hedefeli mıstıra)82)

1:200 000 ölçekli istikşaf haritalarının yapılmasında kullanılan bu alet plançete sehpası üzerinde bulunan bir cetvel ve bu cetvelin her iki ucunda düşey durumda bulunan madeni gözlem hedefelerinden yararlanarak eğim ölçmektedir (şekil-2.14). Göze yakın hedefede 3 delik ve cetvelin ucundaki hedefede dikdörtgen biçiminde yukardan aşağıya doğru dar bir pencere olup bu pencerenin ortasında yukardan aşağıya doğru gerilmiş bir kıl vardır. Pencerenin iki tarafında 0-40 arasında eşit aralıklı bölümleme vardır. Noktanın konumuna göre uygun deliklerin birinden bakarak cetvelde k değeri okunur ve a/k =S/h ilişkisinde a değeri sabit olduğundan grafik önden kestirme ile bulunan S uzaklıkları ile h = S.k/a (k/a=tan α) ilişkisinden yükseklik farkları bulunur.

???

Şekil-2.14: Alidat Nivelatris



Küçük ölçekli haritalarda alet yüksekliği dikkate alınmaz. 1:200 000 ölçekli harita nirengisine seri nirengi yani istikşaf nirengisi denir. Bu nirengi sisteminde arazi üzerinde işaret konulmaz. Tepeler doğrudan doğruya nirengi noktası olarak kestirilmiştir. Çünkü bu ölçekte yatay hata sınır 50 m olduğundan bir işaretin gözleme için dikilmesi gereksiz kabul edilmiştir. Bu alet 1911-1930 arasında kullanılmıştır.

Alidat Holometrik (Olometrik) 83)

1:25 000 ölçekli haritaların yersel yapımında genellikle kullanılan plançeteli aletlerden mükemmel mıstıra ya da dürbünlü mıstıra da denilen bu alet (Alm.:Kipregel), biri doğru dürbünlü diğeri dirsekli olmak üzere iki türdür. Dirsekli dürbünlü aletler her ne kadar engebeli ve çok eğimli arazide kolaylık sağlamak için yapılmış ise de Türkiye'de haritaların yapımında yalnızca doğru dürbünlü aletler kullanılmıştır. Doğru dürbünlü alidatlar da biri Fransız tipi, diğeri Türk harita subaylarının önerileri ile ordumuz için yaptırılan ve Türk tipi denilen alet olmak üzere iki türdür. Sehpa üzerinde bir küre başlık olup Plançete tahtası bu başlık üzerine monte edilir. Plançete tahtası genellikle 8 köşelidir. Arazide dolaştırılan üç hedef levhalı bir miradan okunan eğik uzaklıklar Montalan cetvellerinden yataya çevrilir. Bu yöntemle 600 metreye kadar uzaktaki noktalar dürbün eksenine paralel hareket eden bir cetvelle (mıstıra) grafik olarak konur ve eklimetrede okunan düşey açı ile hedef ile alet arasındaki yükseklik farkı hesaplanır. Bu şekilde takeometrik alıma benzeyen ancak daha uzak mesafelerin okunduğu kutupsal alımın grafik olarak çizilmesi esasına dayanır. İstikşaf haritalarımız uzun süre bu yöntemle yapılmışlardır. Daha sonraları bütünleme ve revizyon çalışmalarında kullanılmıştır.



Mimari Gönyeler

Birbirlerine dik yöndeki dört yüzünde bir yarık bulunan dik açı aplikasyonu için yararlanılan aletlerdir. Şekilleri, küre, silindir, kesik koni, sekizgen biçiminde olanları vardır. Bazılarının üzerine pusula oturtulmuştur. Bir çubuk sehpa üzerinde kullanılırlar.

???

Şekil-2.15 :Mimari Gönyeler



Pantometre Aleti

Bu aletler dürbünsüz veya dürbünlü olmak üzere iki türdür.Dürbünsüzlerde üzerinde 0-360 derece bölümü olan bir silindir üzerinde gözleme için yarıklar vardır. Bu alet bir çubuk sehpa üzerinde elle tutularak yarıklardan gözlem yapılır ve verniyerli bölümlemede yatay açı okunur. Ayrıca silindirin üstüne bir de pusula konmuştur. Dürbünlü pantometrelerde ise gözlemler yarıklardan bakma yerine dürbünle yapılır (şekil-2.16).



Grafometre 84)

Prinçten yapılmış 16-24 cm çapında yarım daire biçiminde derece ve yarım derecelere bölümlenmiş bir iletki (açı ölçer, minkale) biçimindedir. Bölümleme hem sağdan sola doğru ve hem soldan sağa doğru yapılmıştır. Çap yönündeki kol sabit olup merkezde oynak olan bir başka kol hareketlidir. Bu hareketli kolun her iki tarafında verniyer düzeni vardır. Böylelikle derece dakikaları okunabilmektedir. Her iki kolda diopter (gözleme düzeni) vardır. Açının bir kolu sabit olan cetvel ile gözlenmek üzere alet döndürülür ve gözleme düzeninden hedefe yönlendirilerek aletin açı tablası sıkıştırılır. Diğer hareketli kol da döndürülerek açının diğer kolu gözlenir ve bölümlemede açı okunur. Alet bir sehpa üzerine kurulmaktadır. Ek olarak düzeç ve pusulası vardır (şekil-2.17).

???

Şekil-2.16:Pantometre Şekil-2.17 :Grafometre



Takeometre ve Teodolit

Optik bir düzende yapılmış bu aletler sehpa üzerine kurulup düzeçlenebilmekte, yatay ve düşey açı okumaları yapılabilmektedir. Teodolitlerin dürbün büyütmeleri daha büyük, açı okumaları daha hassastır. Takeometrelerde ise açı okumaları dakika inceliğindedir. Dürbünde bulunan çizgilerle mira okumaları yapılarak uzaklık hesaplanabilmektedir. Takeometrelerin plançeteli, döner çizim masalı, diyağramlı, tanjant vidalı vb. gibi çok çeşitleri vardır. 20. yüzyılın son yarısında yapılan elektronik uzaklık ölçerler ve elektronik açı ölçerler bir aletde birleştirilerek (total station) yapılan ölçüler bir kayıt ortamına alınabilmekte ve bilgisayarlar aracılığı ile ara değerler hesaplanarak haritalar çizilebilmektedir. Aşağıda bazı eski teodolit ve takeometrelerin resimleri verilmiştir (şekil-2.18).

???

Şekil-2.18:Eski tip teodolit ve takeometreler



3. MODERN TÜRK HARİTACILIĞI

3.1 MODERN TÜRK HARİTACILIĞININ BAŞLAMASI (1895)85)

1880 yılında Genelkurmayın yeni örgütlenmesinde beş şube kurularak bunlardan 5. şubeye harita ve fen işleri verilmiştir. Ancak 33 yıl saltanat süren padişah II. Abdülhamid'in zamanında bu konuda fazla bir atılım yapılamamıştır.

1883 de Ordunun yeniden örgütlenmesi için getirilen Colmar Baron von GOLTZ (1843-1916), paşa ünvanı verilen (Golç Paşa) ve Genelkurmay 2. Başkanlığına atanan bu Prusya subayı ilk olarak ülkenin harita eksikliğini görerek çıkarttığı bir buyruk ile bu önemli işi 5. şubenin sorumluluğuna verdirerek Rumeli ve Batı Anadolu haritalarını yaptırmağa çalıştı. Ancak bu konuda sağlıklı bir çalışma yapılamadı. Sadece 1888-1895 yılları arasında İstanbul kenti ve Karadeniz Boğazı'nın 1:100 000 ölçekli haritası yapıldı. Bunun dışında bu şube Rusların 1877 seferinde istikşaf yoluyla yaptıkları 1:210 000 ölçekli Trakya haritası kopya edilerek ve Avusturyalıların yaptığı Batı Rumeli'nin 1:300 000 ölçekli haritaları enlem ve boylam çizgilerine bakılmaksızın pantografla 1:210 000 ölçeğine çevirerek Rus haritaları ile birleştirmişlerdir. Bundan sonra arazide yapılan sağlıksız bütünleme ile ortaya hiç bir işe yarayamayan bir harita çıkmıştır86). 1890-94 arasında Paris'te jeodezi öğrenimi yapan Mehmet Şevki ÖLÇER (1866-1927) ve kurmay Yzb. HAKKI ve daha sonra 1892 de gönderilen Harp Okulu öğretmenlerinden Kurmay yarbay RIZA Paris'teki jeodezi öğreniminden sonra bu üç subay özel bir işlemle Nice yakınındki Alpler'de I. ve II. derece nirengi çalışmaları yaparak Paris'te bu ölçülerin değerlendirilmesini öğrenmişler ve daha sonra Mont Souris gözlemevinde enlem, boylam ve azimut ölçü ve hesaplarını görmüşlerdir. 1894 te İstanbul'a dönüşte Genelkurmay'a bağlı harita komisyonunda çalışan bu elemanlardan kurmay Yrb. RIZA, tekrar Paris'e gönderilerek Gautier (Gotye) fabrikasından üç adet semt dairesi ve altı teodolit satınalarak dönmüştür. Harita komisyonuna Fransa'dan bazı astronomik ve jeodezik aletlerle birlikte Fransa coğrafya dairesinden topçu birliği başkanı ve dünyanın çeşitli yerlerindeki çok sayıda sarkaç ile gravite ölçüleri yapmış yarbay DEFFORGES (1852-1915), tuğgeneral rütbesi ile (Deforj Paşa) harita komisyonu başkanlığına getirilmiştir. Yine kendisi ile gelen yüzbaşı BARİSİEN ise yarbay rütbesi ile topografya öğretmenliğine getirilmiştir.Sözleşmeli olarak getirilen bu elemanlar Türkiye'ye gelirken bazı teodolit, sarkaç ve kronometre gibi aletleri Fransa coğrafya dairesinden ödünç alarak getirmişlerdir.

1895 yılında Türk subayları ve Fransız harita uzmanları ile oluşan bu Taksim-i Arazi (Jeodezi) komisyonu baz ve nirengi esaslarına dayalı modern anlamda bir harita yapımına başlamak üzere teşkilatlanmaları nedeniyle 1895 yılı hesaba dayalı modern Türk haritacılığının başlangıç noktası olarak kabul edilmiştir.

Her ne kadar 1932 -1941 arasında Harita genel müdürü yardımcısı olan ve Türk haritacılık tarihi ile ilgili iki kitap ve birçok makale yazmış General Abdurrahman AYGÜN (1878-1943) Türk haritacılığının 1909 başladığını söylemekte ise de bu öneri pek benimsenmemiştir 87)

İlk modern harita çalışmalarına Vardar havzasında Fransızlar tarafından Türk subaylarının da beraberliğinde ufak bir arazi parçasının kadastrosu yapılarak başlanmıştır. Bir yıl sonra da 1896 Mayıs ayında da Eskişehir'de 7235.52 m lik bir baz ölçülerek ve bir noktada enlem, azimut tayini ve sarkaçla yerçekimi ölçülerek bu baza dayalı 1:50 000 ölçeğinde Eskişehir ve Ağapınar paftalarının nirengisi ve topografik bütünlemesi yapılmış, ayrıca 1:10 000 ölçekli Eskişehir planı meydana getirilmiştir (şekil-3.1). Hesaplamalar büyük eksen uzunluğu 6378.253 m basıklığı 1/293.46 olan İngiliz albaylarından CLARK tarafından hesaplanan 1880 elipsoidi üzerinde yapılmıştır. Komisyonun 1897 yılı ve daha sonraki çalışmaları II. Abdülhamid yönetiminin kuşkulu tutumu yüzünden ekipteki yabancılar tekrar görevlendirilmeyerek ülkelerine dönmüşler ve çalışmalar yapılamamıştır.

1900 yılında İSMET KAPTAN komutasındaki "Heybetnüma" korveti ile Aliağa ve İzmir limanlarının hidrografik haritaları ve İzmir'in 1:500 ölçekli kent planı yapılmıştır. 1900 ve 1901 yıllarında İngiltere'de bakır üzerine grave (kazıma) öğrenmek üzere deniz subayları gönderilmiş, dönüşlerinde 1881 yılında kurulmuş olan Kasımpaşa'daki Deniz Matbaasında kurulan bir kazıma kısmında İngiliz haritalarını Osmanlıcaya çevirerek basmışlardır. 1903 de Deniz subayı RAHMİ Beyin kumandasında Basra Körfezi'nin hidrografik haritası yapılmıştır. 1909 yılına kadar Türk hidrografi çalışmaları Genelkurmayın 5.dairesi tarafından yürütülmüş ve bu tarihte bu bölüme "Mesaha-i Bahriye ve Seyrisefain"(Deniz ve gemi trafiği Ölçmeleri) adı verilmiştir. 1909 da Deniz haritalarının yapılması için bir şube kurulmuş, bu şube 1911 de genelkurmay başkanlığına bağlanmıştır. 1914 yılında bazı subaylarla takviye edilen bu şubeye Beyrut ve Galata yatları ölçü gemisi olarak verilmiştir. 1911 yılında deniz matbaası ve yayınevi idaresi ile zaman tayini görevlerini de üstlenen Türk hidrografi teşkilatı, görevini Genelkurmay 8. şubesi olarak sürdürmüştür. 1928 yılında 7. şube olan Deniz şubesi Harita Genel Müdürlüğüne bağlanmıştır. İsmi 1943 yılında "Hidrografi Şubesi " olarak değiştirilmiş 1949 yılında ise Deniz kuvvetlerine bağlı "Hidrografi Dairesi" olarak yeniden düzenlenmiştir. 1950 yılında dairenin görev alanı genişletilerek ismi de "Seyir ve Hidrografi Dairesi Başkanlığı" adını almış en sonra da "Seyir hidrografi ve Oşinografi Dairesi" ismini alarak Çubuklu'da yeni binasına geçmiştir 88).Bu kurumun Türk denizlerinin çeşitli ölçeklerde yaptığı fevkalade güzel haritaları vardır.

1903 de J. SLONIEWSI’nin yaptığı İstanbul haritası etrafında bulunan Paris İkonları, bu haritanın Fransızlar için yapıldığı olasılığı kuvvetlendirmektedir.

1908 de ilan edilen İkinci Meşrutiyet ile haritacılık konularında da bir kımıldama olmuş ve 1909 yılında Genelkurmay'da harita şubesine bağlı nirengi ve topografya kısımlarından oluşan "Hürriyet Anıtı"nın ekseninden geçen (daha sonra Ayasofya kubbesi) meridyen başlangıç meridyeni alınmıştır. Ayasofya kubbesinin Paris gözlemevi ile olan boylam farkı 26038'44" olarak hesaplanmıştır. Rumeli ve Anadolu için 44 grad'tan geçen enlem dairesi ortalama enlem dairesi olarak kabul edilmiştir. Irak, Arap yarımadası ve Trablusgarp için başka enlem dairesi seçilmesi kararlaştırılmıştır. Paftalar 40x50 cm ölçüsünde yapılacaktır. Aynı yıl (1909), ülkenin 1:25 000 ölçekli haritalarının yapımına Makrıköy (Bakırköy) paftası ile başlanmıştır. Bu amaç için Bakırköy bazı ölçülmüş ve bu bazın güney noktasında astronomik gözlemlerle coğrafik enlem saptanmıştır.Bu haritaların yapımında Bonne projeksiyon sistemi uygulanmıştır. Aynı yıl Boğazın iki tarafında 1:25 000 ölçeğinde 12 paftalık bir alanın nirengisi yapılmış, topografya şubesi de 10 paftalık çalışma yapmışlardır 89).

1911 yılında Edirne'nin Karaağaç istasyonu yakınında 2. bir baz ölçülmüş ve bu baza dayanarak 12 paftalık müstahkem mevki (kuvvetlendirilmiş yer) nirengisi yapılmıştır. Diğer taraftan Bakırköy bazını Eskişehir bazına bağlamak amacı ile Eskişehir ve İstanbul'dan getirilen zincir Adapazarı'nda birleştirilerek burada da bir baz ölçülmüştür. Bu çalışmalar her yıl eklenen yeni noktalar ile 1950 li yıllara kadar sürmüştür. 1933 de Türkiye'ye gelen ünlü Alman bilim adamı H.BOLTZ'un yönetiminde 6106.972 m lik Balıkesir bazı ölçülmüştür90). Boltz Türkiye için Gauss- Krüger projeksiyonunu önermiştir.

1912 yılında Erzurum da 6127.396 m lik bir baz ölçülmüş, Erzurum hükümet konağı yakınında bulunan "Markof" kışlası pavyonunun Rus astronomu GUEDEONOF tarafından Paris'le olan farkı 380 56'11" olarak saptandığından Erzurum-Ayasofya arası 13.66789 grad bulunmuştur.

1911-14 yılları arasında Zonguldak, İzmit, Seymen, Gölcük, Rumeli Karaburun ve Gideros limanları haritası ve Oşinoğraf Alfred MERTS ve Ahmed Rasim BARKINAY tarafından İstanbul Boğazı'nda akıntı ölçmeleri yapılmıştır.

Mehmet Şevki (ÖLÇER) Paşa 1915 de harita şubesi müdürü olarak Birinci Dünya Savaşında ordunun harita gereksinimini karşıladı. 1921 de Kurtuluş Savaşında 60 subay ve 170 sandık eşya ile Harita Dairesi, İstanbul'daki Pangaltı'dan Ankara'ya taşındı. 23 Temmuz 1921 de onaylı bir kadro ile Harita Dairesi MSB'na bağlı olarak kuruldu ve 1925 yılında 657 sayılı yasa ile Harita Genel Müdürlüğü adını aldı. Bu kurumda haritacılık çalışmalarına katkıları olan bir çok subay yetişmiş ve Türk haritacılığına katkıda bulunmuşlardır. Kurumda daha sonraları 1939 da tuğgeneral olan Abdurrahman AYGÜN Harita Dergilerinde bir çok makaleler yazmış ve iki ciltlik "Türk Haritacılık Tarihi" 1980 de yeniden basılarak birçok olaylar gün ışığına çıkarılmıştır 91) .

1915-25 yılları arasında Zühaf korveti ile Yeşilköy, Çekmece kıyıları ile İstanbul (1916), Trabzon (1917) ve Samsun (1921) liman haritaları, Meriç nehrinde sınır belirleme (1923), Halicin planı (1924), Büyükdere ve İzmir Yenikale geçitlerinde (1925) hidrografik haritalar yapılmıştır. 1916 da Kızılırmak üzerinde Zara'dan Yahşihan'a kadar 600 km lik bir yerde Kızılırmak'ta motor ve şalupalarla taşımacılık ve nehir trafiğinin mümkün olup olmadığının keşfi için bir istikşaf haritası yapılmıştır.

1911-1929 yılları arasında Korgeneral Mehmet Şevki (ÖLÇER) yönetiminde 1:200 000 ölçekli 123 paftadan oluşan Türkiye'ye ait istikşaf haritaları yapıldı. Bu haritalar 40x50 cm boyutlu (80 km x 100 km) grad bölümlü, Clark elipsoidi üzerinde Bonne projeksiyonlu B=44 grad, olup başlangıç Ayasofya kubbesidir 92). Alman şehircilik uzmanı Prof. Hermann JANSEN, 1925-1930 yıllarında Türk haritacılarının yaptıkları 1:2000 ve 1:500 ölçekli haritalar üzerinde modern Ankara'nın gelişme planlarını çizdi.

3.2 İSTANBUL'DA HARİTA ÇALIŞMALARI 93)

1908 de Meşrutiyet ilanından sonra ülkede yapılan yeni atılımlar parelelinde o dönemdeki adı ile İstanbul Şehremaneti (Belediyesi) de İstanbul'da ilk harita çalışmaları şehremini (Belediye Başkanı) Cemil TOPUZLU Paşa döneminde yaptırmağa karar vermiştir. Bu amaçla İstanbul Yarımadası (Eminönü-Haliç-Surlararası), Beyoğlu (Galata-Beşiktaş-Şişli) ile Üsküdar ve Kadıköy merkezi olmak üzere sık yerleşim yerlerinin 1:500 , 1:1000 ve 1:2000 ölçeğinde haritalarının yapılmasını bir Fransız şirketine (İnşaat ve Keşfiyat Türk Anonim Şirketi) ihale suretiyle verilmiştir. Bu amaçla Fransızlar 1910 yılında nirengi esasına göre çalışmalara başlamışlar ve Yeşilköy'de bir baz ölçmüşlerdir 94). 8000 hektarlık bir alanın nirengi istikşaf ve tesisleri yapılmış ve

???

Şekil-3.1: 1:10 000 ölçeğinde Eskişehir planı (1896)



???

Şekil-3.2: 1:25 000 ölçeğinde Makrıköy (Bakırköy) paftası (1909)

???

Şekil-3.3: İstanbul haritasından bir parça



Galata kulesi koordinatları için yuvarlak bir değer alınarak hesaba geçilmiştir. Harita, araya Balkan ve 1. Dünya Savaşının girmesiyle uzamış 1914 yılından itibaren Alman firması işleri üstlenerek devam etmiş ve ancak 1923 yılında haritalar ortaya çıkabilmiştir. 1928 yılında Y.Müh. Rahmi ARI Boğaziçi, 1932 yılında Bakırköy ve Bostancı, 1936 yılında Adaların haritalarını yapmıştır. Bu haritalar meskün yerlerde 1:200, 1:500, 1:1000 ölçekli yalnız sokak ve ada cephelerini gösterecek şekilde gayrı meskün bölgelerde ise 1:2000 ölçekli eşyükseklik eğrili yapılmışlardır. Haritaların orjinalleri vatman kağıdına, kopyaları da muşambaya işlenmiştir. Bir kısmı Fransızca, bir kısmı

eski Türkçe, 1928 den sonra yapılanlar ise yeni Türkçe ile yazılmışlardır. Yapım için yabancı firmalara altın olarak büyük paralar ödenmiştir. Durum 1935 yılına kadar böyle devam etmiştir. Bu haritalar daha sonra Türk mühendisleri tarafından tamamlanmışlardır. Nitekim 1928 den sonra şirketi devam ettiren R.ARI şirketi tasfiye edip belediye ile olan anlaşma gereği her yıl mevcudun %10 unu ilave etmek suretiyle Boğaziçi-Kadıköy-Bostancı-Merdivenköy-İçerenköy sahaları ile Eyüp sırtlarından başlayarak sur dışının Küçük Çekmece'ye kadar olan kısımlarını ve Adaların 1936 ya kadar haritalarını tamamlamıştır (şekil-3.3). Bu haritalardan sonra imar planları çalışmalarına esas olmak üzere surlardan Yeşilköy'e kadar olan sahanın haritası bir üstenciye verilerek İller Bankası kontrolluğunda yaptırılmıştır. Astrolon altlıklar üzerine 1:1000 ölçekli ve 1956 yapım tarihli olan bu haritalar uzun süre kullanılmışlardır. Bundan sonra kentin belediye sınırları içerisinde ve hatta kısmen mücavir alanını da kapsayacak şekilde nirengi ve nivelman ağının yeniden ele alınarak mevcutların tamir, yeniden yapılması ile yenilerinin konulmasına gereksinim duyulmuştur. İller Bankası kanalıyla ihaleye verilen (Avni PAR) bu iş sonucunda bu noktalara dayanarak ilk defa fotogrametrik 1:5000 ölçekli, tamamı 40 paftadan oluşan haritalar elde edilmiştir. 1958 yılının halihazır durumunu gösteren bu haritalar eşyükseklik eğrilidir. İstanbul Belediyesi haritanın önemini anlayarak daha önce imar müdürlüğüne bağlı harita bürosunu 1962 de bağımsız Harita Müdürlüğü şekline getirmiş ve ilk iş olarak Fatih, Levent ve Kadıköy'de fotogrametrik yöntemle 1:1000 ölçekli topografik haritalar yapılmıştır. İstanbul Belediyesinde 1961-1974 dönemine ait 1:1000 ölçekli 482 pafta mevcut olup bu işlem için sur içinde ve dışında toplam 9452 poligon noktası atılmıştır 95). 1974-75 yıllarında toplam 62 kilometrekarelik bir alanın revizyon ve yeni alımı için ihale yapılmıştır. 1:2000-1:10 000 ölçekli 1024 kadastral harita vardır. 1987-90 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesince yapılan 87 500 hektarlık 1:500 ve 1:1000 ölçekli metropolitan alanda imar, planlama, çevre düzenleme, yol, su, elektrik, kanalizasyon, turizm, endüstri vb gibi her türlü proje ve teknik hizmetlerin tasarım, yapım ve uygulamasında temel altlığı oluşturacak bir proje çalışması sonunda geniş çapta bir haritacılık hizmeti yapılmıştır. Bu tarihten sonra yapılan harita ve şehir rehberleri tarihlerine göre sıralanırsa:

1934 yılında İstanbul Belediyesi tarafından 1:2500-1:10 000 ölçekleri arasında 37 pafta ve 240 sayfadan oluşan İstanbul Şehir Rehberi,

1934-1939 yılları arasında Türkiye Sigortacılar dairei merkeziyesi tarafından İstanbulun 1:5 000- 1:1 000 ölçekli 57x82 cm boyutlu renkli paftaları,

1940-1945 yılları arasında J.PERVİTİÇ tarafından Beyoğlu ve Eminönü Bölgesinin 1:250-1:500 ölçekleri arasında değişen 62x59 cm boyutlu paftaları yapıldı,

1946-1952 yılları arasında Suat NİRVEN tarafından Beyoğlu ve civarının 1:250-1:500 Ölçekli Paftaları yapılarak Kağıt ve Basım İşleri A.Ş. de basıldı,

1955 de H.LOKMANOĞLU tarafından 263 sayfalık Haritalı Şehir Rehberi yapıldı.ve yine 1957 yılında M.B.TUVALO tarafından Eminönü Kazası, Bayezıt Nahiye ve Mahallesinin 1:500 ölçekli 82x57 cm boyutlu haritaları yapıldı. 1971 yılında İstanbul Belediyesi tarafından hazırlanan ve Harita Genel Müdürlüğünde basılan 1: 15 000 ölçekli 43 pafta ve 235 sayfadan oluşan İstanbul Şehir Rehberi, 1987 de Şişli Belediyesince basılan 1:4 000 ölçekli 59 paftadan oluşan Şişli Rehberi, 1988 de 2. baskısı yapılan Bakırköy Belediyesince hazırlanan 1:8 000 ölçekli 109 paftadan oluşan 287 sayfalı Bakırköy Rehberi, 1990 lı yılların başında basılan (tarih yok) 412 sayfalık 295 pafta (ölçek yok) İstanbul A-Z Rehber-Atlas, 1998 de Beşiktaş, 1998 de Küçükçekmece rehberleri, 1998 de İstanbul Avrupa yakası ve İstanbul Anadolu yakası Rehberi Dünya yayıncılık A.Ş. bu konularda yapılan çalışmaların başlıcaları sayılır. Benzer şekilde 1968 yılında 1:6 000 ölçekli 49 paftalık 83 sayfalı İzmir Şehir Rehberi yapıldı.

3.3 JEODEZİK ÇALIŞMALAR

Türkiye'de jeodezik çalışmalar Harita Genel Komutanlığı tarafından yürütülerek sonuçlandırılmıştır. Aşağıda bu çalışmalar kısaca açıklanmıştır.

3.3.1 Türkiye Ulusal Nirengi Ağı

1910 yılında başlanmış olan ve 1942 yılında Meşedağ noktası başlangıç seçilerek 1944-53 yılları arasında yoğun çalışma ile bitirilen I. derece nirengi ağı ortalama 180 km (max. 272 km, min. 85 km) uzunluğunda 66 zincir ve 27 poligondan (kapalı lup) oluşmuştur. Poligonlar ortalama 1300 km (max. 2295 km, min. 612 km) dir. Poligon kapanmaları enlemde ortalama 7.2" (max. 11.0", min. 1.9") boylamda ortalama 0.7" (max. 1.4", min. 0.1") dir. Başlangıçta yüzey ağı olarak kurulmaya başlanan nirengi ağı, 1944 yılında mühendis ve subayların katıldığı bir toplantıda tartışılarak ABD örneği zincir sistemine geçilmiştir. Ayrıca 1944-46 arasında köşegenli dörtgenlerle kurulan bu zincirler daha sonra iş hızında % 25 artma sağladığı gerekçesi ile üçgen zincirlere dönüştürülmüştür. Üçgen kenarları 25-35 km dir (max. 55 km, min. 12 km). Gözlemler Wild T3 ve Tovistok teodolitleri ile 24 dizi, 1930-1947 yıllarında Schreiber'in bütün kombinasyonları ile açı ölçümü yöntemine göre yapılmıştır. Geceleri Zeiss TSG pırıldaklarına, gündüzleri ise helyetrop'a bakılarak yapılmıştır. Doğrultu ölçmelerine çekül sapmaları bileşenlerinden dolayı olanların dışında her türlü indirgeme, elipsoid yüksekliği yerine ortometrik yükseklikler alınarak yapılmıştır96) .Ölçülen 41 adet bazlar 6-10 km arasında ve bağıl hataları 1:2 milyon civarındadır. Bazların indirgenmelerinde de elipsoid yüksekliği yerine ortometrik yükseklikler kullanılmıştır .

1953 de bitirilen bu ağda (şekil-3.4)

İstasyon sayısı 786
gözlenen doğrultu sayısı 3538
Laplace koşulu 98
baz sayısı 40
normal denklem sayısı 1432 = 786x2- (98+40+2)
üçgen sayısı 1027
gözlenmiş bir doğrunun ortalama hatası 0"681 dengelemeden sonra
üçgenlere ait ortalama kapanma hatası 0"907
maksimum üçgen kapanması 4"046
Ferrero bağıntısından 0"670
enlemde 0.19" (max. 0.44")
boylamda 0.24" (max. 0.66")
azimutda 0.35" (max. 0.60")

Bilinmiyenler arasında koşullar bulunan dolaylı ölçüler dengelemesi biçiminde olan hesap modelinde koşul denklemleri düzeltme denklemlerinin içinde yerine konularak hem koşul denklemleri ortadan kaldırılmış hem de bilinmiyen sayısı koşul sayısı kadar azaltılmıştır. Bu nedenle normal denklem sayısı istasyon sayısının iki katı alınarak (yöneltme bilinmiyenleri normal denklem kurulmadan önce yok edilmişlerdir) bulunan değerden 98 Laplace koşulu ve 40 baz koşulu çıkarılmıştır. Bulunan sayıdan Meşe dağı başlangıcı için iki bilinmiyen daha çıkarılmıştır. Çünkü bu noktanın koordinatları bilinen olarak kabul edilmiştir. Böylelikle normal denklemin boyutunu veren bilinmiyen sayısı 1432 elde edilmiştir.

Bu ağ 1953-54 yıllarında dolaylı ölçüler yönteminde (Variation of Coordinates) ABD'de (AMS=Army Map Services) bir UNIVAC bilgisayar sisteminde dengelenmiştir. Çünkü bu yıllarda Türkiye'de henüz bilgisayar yoktu. 786 durak noktasında 570 inin içinde bulunduğu triyangülasyon zincirleri, daha önceden azimut ve baz koşullu zincir dengelenmesi yöntemiyle Türkiye'de hesaplanmıştır. AMS bu zincir dengelemesi sonuçlarını geçici koordinat olarak değerlendirmiştir. 216 noktaya ait geçici koordinatlar ise AMS de hesaplanmıştır. Düzeltme denklemlerinin katsayılarını yalınlaştırmak amacı ile bütün ağ, Hayford Uluslararası elipsoidi üzerinde Lambert konform konik projeksiyonu üzerine alınarak (39paralel ve 35doğu meridyeni) dengeleme düzlem üzerinde yürütülmüştür. Asıl dengelemeye geçilmeden önce Laplace azimutları bir ön dengeleme ile kesinleştirilmiştir. Dengelemeden sonra Lambert koordinatlarından Coğrafi ve Gauss-Krüger koordinatlarına dönüştürülerek listelenmiştir. Bu elipsoid önce Ankara civarındaki I. derece noktalarından Meşe dağında çekül sapmaları sıfır alınmak ve Duatepe noktasına olan astronomik azimut Laplace azimutu kabul edilmek üzere uzayda yerleştirilmiştir. Ağ, Trakya'da Bulgaristan ve Yunanistan ile, Ege'de Yunanistan, güneyde Kıbrıs, güney doğuda Irak ve doğuda İran ile bağlantıları yapılmıştır. 1954 de yapılan dengelemede bilinmiyenlere ait maksimum koordinat hatası ±0.64 m olup Helmert hata elipsine göre konum hatası ±1.17 m dir.

Diğer taraftan ağ, 1950 yılında hesaplanan Avrupa datumu ED 50 ye göre hesaplanmış sekiz adet Yunanistan ağına ait noktalardan yararlanarak Türkiye ağındaki tüm noktalar ağın iç duyarlığı bozulmaksızın ED 50 sisteminde hesaplanmıştır. Böylelikle ülke I. derece nirengi ağının hem ulusal datum'da (TUD=Türkiye Ulusal Datum) ve hem de ED 50 Avrupa datumunda koordinatları vardır.

Ülke nirengi ağının II. derece noktaları, I. derece zincir arasında ve poligonlar ortasındaki boşlukları doldurmak amacı ile oluşturulan, birbirleri ile komşuluk bağlantıları sağlanmış yüzey ağları yapısındaki II. derece 1. basamak noktaları ile I.derece içindeki boşlukları doldurmak ve sıklaştırmak amacıyla kurulan II. derece 2. basamak noktalarından oluşmaktadır. 20 - 25 km kenarlı, Wild T3 aleti ile 12 dizi ölçülen II. derece 1. basamak noktalarının oluşturdukları yüzey ağları, çevredeki I. derece noktalar sabit tutularak topluca dengelenmiştir. 15-20 km kenar uzunluklu Wild T3 aleti ile 8 dizi gözlenen II. derece 2. basamak noktaları sıklaştırma noktaları olup bunlar çıkış veren I. derece noktaların hatasız oldukları varsayılarak nokta dengelemesi yöntemiyle hesaplanmışlardır. Ülke I.derece ağ içine 3320 adet II. derece nokta atılmıştır. Bu işlemler 1961 de bitmiştir. Bu noktalar arasına da kenar uzunlukları 4-15 km olan 55 000 adet III. derece nokta kenar uzunluğuna göre 3-8 dizi ve kenar uzunlukları 1-6 km olan 120 000 adet IV. derece nokta atılmıştır. III. derece noktalar ise I., II. ya da kendilerinden önce belirlenmiş III. derece noktalara dayalı olarak nokta dengelemesi yöntemi ile hesaplanmıştır. İki dizi ölçülen IV. derece noktalar dengelemesiz, önden kestirme yöntemi ile hesaplanmışlardır. Genellikle üzerlerine alet kurulmayan noktalardır ve fazla ölçü sonucunda bulunan koordinatların ortalaması alınarak hesaplanır 97).

Bu ağda iyileştirme çalışmaları olarak 155 baz Tellürometre MRA III ve 359 baz Range Master III ile ölçülmüş, birçok noktalardaki doğrultular yenilenmiştir. Bu ölçülere ek olarak Doppler, GPS, SLR ölçüleri 131 noktada enlem ve boylam ölçüleri ve 33 noktada enlem, boylam ve azimut ve 145 noktada enlem, boylam ölçüleri yapılmıştır. Bunlara ek olarak modern uzaklık ölçerle yapılan ek ölçüler ile ağın iyileştirilmesi çalışmaları devam etmektedir 98). Ülke nirengi ağının % 40 nın zemin tesisleri tahrip edilmiştir. Ağın 1954 de bu şekilde hesaplanması sonucu değerlerine Türkiye Ulusal Datum (TUD-54) denmiştir. Daha sonraları jeoid kesiti için orta zincir boyunca batı-doğu doğrultusunda 1961 yılına kadar 19 astronomi noktası daha alınmıştır. Astronomik ölçüler Wild T4 aleti ile yapılmış, her zincirin başında, ortasında ve sonunda birer astronomi (Laplace) istasyonu seçilmiştir. Boylam ölçülerinde yıldızların meridyen geçişlerinden yararlanılmış, ölçü ve zaman değerleri kronograf üzerine otomatik olarak kaydedilmiştir. Her istasyonda dört gece olmak üzere ve her gecede zenitin kuzey ve güneyindeki 15 zaman yıldızı ile deklinasyonları 75-80 derece olan üç yıldıza ölçü yapılmıştır. Enlem tayini ise genelde Harrobow-Talcott yöntemine göre her istasyonda iki gece olmak üzere ve her gecede 12 çift yıldıza ölçü yapılmak suretiyle tayin edilmiştir. Azimut tayini üç gecede 18 tam dizi olarak ve yer hedef noktasında Zeiss TSG pırıldaklarına bakılarak ölçülmüştür.

3.3.2 Türkiye Ulusal Nivelman Ağı

Türkiyede ülke nivelman ağı oluşturma çalışmalarına 1934 yılında başlamıştır. Bu amaçla Antalya'da 1935 yılında bir mareograf istasyonu kurulmuş bir yıl sonra 1936 da İzmir-Karşıyaka'da bir mareograf istasyonu daha kurulmuştur. Bunlara ek olarak 1949 da Karadeniz Ereğlisi, 1952 yılında İskenderun mareograf istasyonları hizmete sokulmuştur. Mareograf istasyonları arasındaki ortaya çıkan yükseklikteki farklılıklar dolayısı ile ülkenin ortasında seçilen bir noktaya taşınılan yükseklikler ortalaması ülke nivelman ağının başlangıç kotu olarak kabul edilmesi düşünülmüştür. Mareograf istasyonları olarak 1956 yılında Trabzon, 1961 de Samsun, 1967 de Bodrum istasyonları hizmete girmiştir. 1953 yılında kabul edilen nivelman yönetmeliğine göre ülke nivelman ağı I., II. ve III. derece biçiminde üç sınıfa ayrılmıştır. Ana yollar ve demiryolu geçkileri boyunca 2.5-3 km de bir yapılan I. ve II. derece nivelman noktaları arasındaki ölçüler gidiş-dönüş olmak üzere iki kere yapılmışlardır. I. derece nivelman halkasının çevresi 650-1400 km ve bunların kapanma artıkları 10-15 cm dir. II. derece nivelman noktaları, I. derece geçkilerinin aralarını doldurmak ve bunları birbirlerine bağlamak amacı ile yapılmışlardır. III. derece nivelman noktaları sıklaştırma amacı ile yapılmışlardır.

???

Şekil-3.4: Türkiye ulusal I. derece nirengi ağı



???

Şekil-3.5:Türkiye ulusal nivelman ağı

Ölçüler Wild N3 ve 1988 den itibaren Zeiss Ni 002 nivoları ile invar miralar kullanılarak yapılmıştır. Noktalarda Helmert Ortometrik yükseklikleri belirlenmiştir.1960 yılına kadar I. ve II. derece toplam 20820 km, 1964 yılına kadar 18328 km I.derece, 7449 km II.derece 1970 yılına kadar 19800 km I., ve 8900 km II. derece, 1974 de 25 800 km I. derece, 7500 km II. derece, 1973-1991 arasında 18560 km I. 3770 km II. derece yenileme ve toplam 6370 km I.ve II. derece yenileme, 23015 km I., ve II. derece geometrik nivelman geçkisi ve 22156 düşey kontrol noktası 1991: 20263 km 162 I.derece geçkide ve 8386 km 88 II. derece geçkide ölçüler yapılmıştır.

1955 yılında İstanbul Boğazı üzerinden (860 m), ve Çanakkale boğazından (1450 m) vadi geçiş nivelman yöntemi ile karşı tarafa geçilmiştir.

1965 yılında nivelman ağı dengelemesine başlanmış ancak bu hesaplamalarda yer çekimi ölçülerinin önemi anlaşıldığından 1966 yılından itibaren geometrik nivelman noktaları üzerinde gravite ölçülerinin yapılmasına başlanmıştır.

1973 yılından sonra I. ve II. derece noktalardan oluşan ülke temel nivelman ağının iyileştirilmesi ve uluslararası standartlara uygun duruma getirilmesi çalışmalarına hız verilmiş, bu amaçla 1983 yılında eski mareograf istasyonları iptal edilmiş ve bunların yerine Antalya, Menteş/İzmir, Bodrum ve Erdek'te dört yeni istasyon kurulmuştur. Bu istasyonlar 1985 yılında çalışmaya başlamış ve 1986 yılından itibaren saat başı alınan veriler yıllık bültenler halinde yayınlanmağa başlanmıştır. 1973 yılından sonra ülke temel nivelman ağı ölçüleri için saptanan yeni ölçütlere göre ve 10 yıllık bir çalışma planı ile düşey kontrol ağının yenilenmesi amaçlanmış olup 1989 yılı sonuna kadar 18941 km lik I. derece ve 3528 km lik II. derece nivelman geçkisi yenilenmiştir 99).

3.3.3 Türkiye Ulusal Gravite Ağı 100)

Türkiyede ilk gravite çalışması Fransadan getirilen DEFFORGES'nin 1896 da Eskişehir ve Bakırköy'deki sarkaçla ölçtüğü mutlak gravite ile başlamıştır.

Daha sonraları 1936 da Kandilli gözlemevinde sarkaçla yapılan mutlak gravite ölçümü Potsdam'a bağlanmıştır. Potsdam'daki yer çekim g= 981.274 gal ve Kandilli'de g= 980.296 gal elde edilmiştir. Son çalışmalarda Potsdam değerinin 0.014 gal kadar değişmesi gerekeceği saptanmıştır.

???


Şekil-3.6:Türkiye ulusal gravite ağı

Türkiye'de genel anlamda gravite çalışmalarına 1956 da gravite ağı yapımı ile başlandı. 17 hava alanına gravite istasyonları kurularak bu noktalar arasında uçakla taşınan gravimetrelerle ölçüler yapılmıştır. Bu şekilde 24 noktadan oluşan I. derece gravite ağı 1956-58 yılları arasında kurulmuştur (şekil-3.6). Bu ölçüler Nörgaard NK 325 ve NK 468 aletleri ile yapılmıştır. Bazın kuzey-güney yönde olması gravite farkının büyük olması nedeni ile arzu edilmesine karşın. İstanbul-Erzurum alınmıştır. Bu noktalarda sarkaçla elde edilen gravite değerleri mevcut olduğundan ve yükseklik farkından dolayı en fazla gravite farkı (656.85 mgal) oluştuğundan seçilmiştir. Daha sonra İstanbul-Erzurum arasında enlem farkının az oluşu ve uzaklığın uçuşa uygun olmayışı yüzünden baz olarak İstanbul-Konya (582.95 mgal) alınmıştır. I.derece ağda Bouguer, serbest hava ve topografik redüksiyonları yapılmıştır. Isostatik düzeltmeler AIRY'ye göre hesaplanmıştır. I. derece ağın İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Sıvas, İskenderun, Diyarbakır ve Erzurum'da Sterneck sarkaç ölçüleri ile mutlak graviteleri de yapılmıştır. Daha sonra alınan Worden ve La Coste & Romberg gravimetreleri ile II. derece gravite istasyonları, I. ve II. derece nivelman geçkilerinde 5-10 km aralıklarla (1991 yılı itibariyle 3718 nokta) alınmıştır. III. ve IV. derece noktaları (5400 nokta) her 1:25 000 paftada 6-10 nokta olacak şekilde alınmıştır. Bu geçkilerin dışındaki noktaların yükseklikleri nivelman veya trigonometrik yöntemle ±10 cm incelikle hesaplanmıştır. I. derece gravite ağı 1958 de dengelenmiştir.

3.4 KARTOGRAFİK ÇALIŞMALAR 101)

Haritalar genelde ölçeklerine göre adlandırılırlar. Coğrafya haritaları: Ölçekleri 1:5 000 000 -1:1000 000 olan haritalara denir. Kartografya haritaları: Ölçekleri 1:1 000 000-1:200 000 arasında olup büyük ölçekli haritalardan küçültülerek yapılır. İstikşaf haritaları:Ölçekleri 1:200 000-1:100 000 dir. Haritası olmayan ülkelerde hızlı yapılan haritalardır. 1:100 000 ölçekli haritalar çoğunlukla 1:25 000 topografya haritalarından küçültülerek yapılır. Topografya haritaları:1:100 000-1:10 000 ölçeğindedir. Arazinin doğal ve yapay tüm ayrıntıları ile şehir, kasaba, orman, çalılık, bataklık ve göl çevrelerini, her çeşit yollarla patikaları, kuru ve sulu derelerle ayrıntıları açık olarak gösterirler.Topografik planlar: 1:5000-1:1000 ölçeğindedir. Kadastral haritalar.: 1:5000-1:500 ölçeğindedir. Belediye hizmetleri, kadastro, imar vb işlerde kullanılır.

Yapımına Harita Genel Komutanlığınca 1911 de başlanan 1:200 000 ölçekli haritalar 1925 yılında hızlandırılarak 1930 da tamamlanmıştır. 40x50 cm boyutlu Bonne projeksiyonunda ve yersel yöntemle yapılan bu haritalar seri nirengiye dayanmaktadır. 124 paftadan oluşmakta olup eşyükseklik eğrilidir. Boylam başlangıcı Ayasofya kubbesi alemidir (şekil -3.3).1927 de Bonne projeksiyonu terkedilerek yine 3 gradlık Ayasofya başlangıçlı Gauss-Krüger projeksiyonu uygulandı.

1:25 000 ölçekli haritaların yapımına 1909 da Clarke elipsoidi ve Bonne projeksiyon sistemi uygulanarak başlanmış, 1931 yılından itibaren Hayford elipsoidi kullanılarak Gauss-Krüger projeksiyon sistemine geçilmiştir. 1945 yılına kadar üç gradlık Gauss-Krüger dilimleri kullanılmış, 1946 da derece dilimli UTM (Universal Transversal Mercator) sistemine geçilmiştir. Yapılan ilk pafta Bakırköy paftasıdır. Daha sonra bunlara İstanbul, Kağıthane, Bahçeköy, Kilyos, Çamlıca, Hisarlar, Kavak, Rumeli feneri, Maltepe ve Kınalı paftaları eklenmiştir. Önceleri 1911-1930 arasında klasik ölçü denilen plançete yöntemi olan Alidat Nivelatris (tam grafik yöntem) ve Alidat Holometrik (Yarı grafik yöntem), 1929 dan sonra yersel fotogrametri ve 1932 den sonra hava fotogrametrisi ve 1940 dan itibaren sadece hava fotogrametrisi ile hızlanan bu çalışmalar ile Türkiyenin tamamını kapsayan 5547 pafta 1973 de bitirilmiştir. 1938 yılında havai fotogrametrinin uygulanmasından sonra yerden harita alımı tamamen terkedilmiş ve 1:25000 ölçekli fotogrametrik yöntemle harita yapımında yer çalışmaları ancak bütünleme görevinde uygulanmıştır.

Başlangıç meridyeni M. Şevki Paşa tarafından Ayasofya'dan Hürriyet tepesi anıtına aktarmak istenildi, ancak araya giren savaşlar dolayısi ile bu mümkün olmadı. 1932 de Kandilli rasathanesi başlangıç alınmak istendi. Ancak bu da mümkün olmadı. Ayasofya'nın coğrafik koordinatları B = 45.56483671 gon veya 4100'30",

L = 32.20145793 gon veya 2858'52" dır (bazı yayınlarda 2858'50.6" veya 32.20087 gon) 102) .

Kamu hizmetlerinde gerekli olan projelerin yapılmasında ve yerel uygulamalarda ihtiyaç duyulan 1:5000 ölçekli standart topografik haritaların yapımına Harita Genel Komutanlığınca klasik yöntemle 1940 larda küçük bölgelerin haritaları ile başlanmış, 1945 yılında fotogrametrik yöntemle devam edilmiştir. Bu haritalar daha sonraları 1955 yılında Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünce kırsal kesimlerde kadastro ihtiyacını karşılamak amacı ile standart topografik kadastral harita olarak üretimine devam edilmiştir. Bu haritaların yapımı 1961 de 203 sayılı yasa ile hızlanmış ve 1969-70 de yapım hızı en yüksek düzeye gelmiştir. 1986 da 14 718 pafta bitirilerek 1987 yılı sonu itibariyle 1:5000 ölçekli 55064 pafta yapılmıştır. Eşyükseklik eğrili olarak yapılan haritaların Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce kadastral hale getirilmesine 1959 yılından sonra başlanmıştır. Ülkemizde 1:5000 ölçeğinde haritalanması gereken alan

500 000 km2 olup bu ise 134 500 adet 1:5000 ölçekli pafta demektir. Bunun da 1982 de % 55 i günümüzde ise %75 i gerçekleşmiştir 103). 1:5000 ölçekli pafta bölümlemesi, 2

???

Şekil -3.7 :Türkiye pafta bölümlemesi (eski)



???

Şekil-3.8: Türkiye Pafta bölümlemesi (yeni)

Ocak 1961 tarihli 203 sayılı yasadan sonra çıkarılan 1:5000 ölçekli Standart-Topografik-Kadastral Memleket Haritaları Yönetmeliğinin uygulanmasından önce (1 Mart 1966) 1:25000 ölçekli paftanın her iki yönde dörde bölünmesiyle elde edilmekteydi104). Bu haritalardan yararlanarak daha küçük ölçekli 1: 50 000 (toplam 1456 paftanın yarısı yapıldı) ve 1:100 000 ölçekli haritalar (toplam 390 paftanın tamamı yapıldı) 1:250 000, 1:500 000 ve 1:1000 000 ölçekli haritalar da üretilmektedir. Birinci baskıları tamamlanmış olan haritalardan :1:25 000 ölçekli paftaların % 66, 1:100 000 ölçekli paftaların % 51, 1:250 000 ölçekli paftaların % 39 unun revizyonlu 2. baskısı bitmiştir. Yeni düzenlemeyle STF (Standart Topografik,Fotogrametrik) haritalarının üretimi sürdürülmektedir. Hedeflenen 83 300 paftanın halen % 70 i tamamlanmıştır (1989). Atlas yapımına 1930 larda başlandı. 1980 li yıllara kadar Viyana'da basılırdı. Patenti alınarak artık baskı işleri Türkiyede yapılmaktadır.


 

Boyutları

 

 

 

Ölçek

Enlem

Boylam

İsimlendirilmesi

Pafta

Açıklama

1:1 000 000
1:500 000
1:250 000
1:100 000
1:50 000
1:25 000
1:10 000
1:5000
1:2000
1:1000

 4 derece
2
1
30'
15
7'30
3'
1'5
45"
22"5

 6 derece
3
1 30'
30'
15
7'30"
3'
1'5
45"
22"5

 İstanbul
Edirne
Çanakkale
Çanakkale-H16
Çanakkale-H16-c
Çanakkale-H16-c2
Çanakkale-H16-a-01
Çanakkale-H16-a-01a
H16-a-01-a-1
H16-a-01-a-1-a

 8
18
74
390
1456
5557

 


Tamamlandı
tamamlandı
tamamlandı
tamamlandı
%75 i tamamlandı
1925-1973 de tamamlan-dı

 


1984 de Prof. Dr. Mehmet SELÇUK tarafından 1:600 000 ölçekli atlas haritası ise 70x115 cm olup Clarke elipsoidi üzerinde Bonne projeksiyon sisteminde grad bölümlü 34 paftadan meydana gelmiştir.

Harita Genel Komutanlığında Kartografya konusunda otomasyona geçiş için 1986 da manuel sayısallaştırıcılar ve otomatik çizim makinaları alınarak çalışmalara başlanmıştır.

3.5 FOTOGRAMETRİK ÇALIŞMALAR105)

Stereofotogrametrinin henüz emekleme döneminde Türkiye'de bazı deneme çalışmaları yapılmış ve bu çalışmalar meslek çevresinde büyük ilgi ile izlenmiştir 106). 1910 yılında Toroslarda Bağdat demiryolu hattı çalışmalarında 1:500 ölçekli alımlar takeometre çalışmaları ile karşılaştırılmıştır. Zeiss fototeodoliti ile 9x12 cm boyutlu çekilen fotoğrafik cam plakalar bir stereokomparator aletinde değerlendirilmiş ve sonuçlar Pulfrich çizim aleti ile nokta nokta çizilmiştir. O tarihlerde Zeiss-Orel stereoautograph aleti ile eşyükseklik eğrilerinin sürekli olarak çizilebilmesi olanağı ortaya çıktığından nokta nokta çizim ancak bazı özel konularda kullanılmıştır107). 1915 yılında Mısır harita dairesi Gelibolu Yarımadasının havadan fotoğraflarını çekti108). Savaş sonrası 1918 de Türk hükümeti Avusturyalı Müh.Yzb. A.MİKSCH'den sulama projesi amacı ile Kızılırmak nehrinin Ankara civarında 1:12500 ölçeğinde bir planının yapılmasını istemiştir. Fotogrametrik arazi çalışmalarının yedi hafta sürdüğü bu çalışmada bu ırmağın 385. kilometreden (Kula) 430. km (Riheleci) ve aynı şekilde Kızılırmak'a Kula'da kavuşan Delice ırmak'ın Budaközü'ne kadar olan toplam 80 km lik uzunluğu ve genişliği yer yer 2-3 km olan 220 km2 lik bir alanın değerlendirilmesi Viyana'da Zeiss-Orel Stereoautograph aletinde yapılmıştır.



Kurtuluş Savaşı sonrası Cumhuriyetin kurulması ile yeni hamleler ve ülkenin kalkınması için gayretler bütün alanlarda olduğu gibi fotogrametride de görülmüştür. Önce Kütahya-Balıkesir demiryolu hattı (335 km) çalışmalarına başlanmıştır. İki bölümde yapılan bu hattın 51 km.lik Kütahya-Tavşanlı kısmı 1918 de ve 284 km.lik Tavşanlı-Balıkesir kısmı 1932 de açılmıştır (çizelge-3.1).

No

Yıl

Yer

İl

İhale eden
Yapan

Amaç

Ölçek

Büyüklük

1

1910

Akköprü

Konya

Türkiyede demiryolları yapım firması

demiryolu

1:500

Deneme

2

1918

Kızılırmak

Ankara

Türk hükümeti
Avusturya savaş fotogrametresi

sulama

1:12500

220 km2

3

1924

Kütahya-Balıkesir

Bursa

TCDD
Stereographika, Wien

demiryolu

1:2000

16.0 km2

4

1924

Ergani Madeni

Dıyarbakır

Cuivre d' Arghana S.A.Turque, İstanbul
Photogrammetrie München

bakır

1:250-1:5000

26.6 km2

5

1927

Kütahya-Balıkesir Km 28-72

Bursa

Julius Berger Konsort. İstanbul
Photogrammetrie München

demiryolu

1:2000

26.6 km

6

1929

Fethiye-Köyceğiz

Muğla

Güneyanadolu Maden Şirketi
Photogrammetrie München

kurşun

1:1000-1:5000

6.2 km2 17.0 km2

6a

1926

Keller

Diyarbakır

Nydquist Holm Dr.Helbling, Flums(İsviçre)

demiryolu

1:2000

42.5 km2

Çizelge-3.1: 1929 yılına kadar Türkiye'de Stereofotogrametrik alımlar

Bundan sonra madencilik amacı ile Ergani (Diyarbakır) ve Fethiye/Köyceğiz'de iki büyük stereo fotogrametrik çalışma yapıldı ve 1929 dan sonra fotogrametri alanında özel çalışmalar kapandı.



Yüklə 1,53 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   16




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə