u s u l g e r e € i
Bu kitap, Nikolay Marr’ın Rusya İmparatorluk Bilimler
Akademisi Bülteni’nin 1910 yılındaki 7. ve 8. sayılarında
yayımlanan İz poezdki v Turetskiy Lazistan
(Türkiye Lazistanı’na
Yolculuk)
başlıklı raporunun Rusçadan çevirisidir.
Türkçe basımda, bazı yerleşim yerlerinin günümüzdeki adları
köşeli ayraç içinde verildi. Raporun orijinalindeki görsellere
sadık kalındı ve özgün metinde yer alan Gürcüce, Yunanca,
Ermenice ve İbranice kelimeler parantez içinde eklendi.
Tarafımızca ilave edilen dipnotlar “ç.n.”
(çevirmenin notu)
ve
“e.n.”
(editörün notu)
kısaltmalarıyla belirtildi.
Türkçe yaz›mda Ömer As›m Aksoy’un Ana Yazım Kılavuzu
(Epsilon Yay.)
temel al›nd›, Necmiye Alpay’›n Türkçe Sorunları
Kılavuzu’ndan
(Metis Yay.)
yard›mc› kaynak olarak yararlan›ld›.
y a y › n c › n › n n o t u
Aras Yay›nc›l›k
‹stiklal Caddesi, H›divyal Palas 231/Z.
34430 Tünel, Beyo€lu-‹stanbul
Tel: (0212) 252 65 18 - 243 06 02
Fax: (0212) 252 65 19
info@arasyayincilik.com
www.arasyayincilik.com
Sertifika No: 10728
–––––––––––––––––
ARAS
- ԱՐԱՍ
163
–––––––––––––––––
Lazistan’a Yolculuk
Nikolay Yakovleviç Marr
İz poezdki v Turetskiy Lazistan
[Türkiye Lazistanı’na Yolculuk]
Çeviri
Yulva Muhurcişi
Editör
Artun Gebenlioğlu
Çeviri Kontrolü
Korhan Korbek
Kapak Tasar›m›
Aret Gıcır
Kapak Foto€raf›
Rize sahilini gösteren bir kartpostal
© Aras Yayıncılık, 2016
ISBN 9786055753634
Bask›
Sena Ofset
2. Matbaac›lar Sitesi 4NB7-9-11 Topkap›-‹stanbul
Tel: (212) 613 38 46 / Sertifika No: 12064
Birinci Baskı: Nisan 2016, ‹stanbul
İkinci Baskı: Kasım 2017, ‹stanbul
LAZİSTAN’A YOLCULUK
NİKOLAY MARR
RUSÇADAN ÇEVİREN
YULVA MUHURCİŞİ
NİKOLAY MARR
1864, Kutaisi - 1934, Leningrad
(St. Petersburg)
7
Nikolay
(Yakovleviç)
Marr
R
us-Sovyet Doğu araştırmaları ekolünün en önemli
temsilcilerinden biridir. Özellikle Kafkas halklarının dille-
ri, tarihleri ve kültürleriyle ilgilendi. Ani kentinde yaptığı
arkeolojik kazılarla Ermeni kültürüne eşsiz katkılarda bu-
lundu.
25 Aralık 1864’te Kutaisi’de doğdu. Babası İskoç, an-
nesi Gürcü’ydü. Çocukluk yıllarını Gürcistan’ın Ozurgeti
kasabasında geçirdi. 1884’te St. Petersburg Devlet Üni-
versitesi Doğu Bilimleri Fakültesi’ne kabul edildi. Uzman-
lığını Armenoloji, Kartveloloji, Farsoloji ve klasik filoloji
alanlarında yaptı. 1891’de Petersburg Üniversitesi Arme-
noloji Kürsüsü’ne doçent, 1900’de Armenoloji-Kartvelo-
loji Kürsüsü’ne başkan olarak atandı. 1901’de dilbilimi
dalında doktor mertebesine yükseldi ve profesör unvanı-
nı aldı. 1910’da Osmanlı Devleti’nin Lazistan sancağına
yaptığı seyahate ilişkin notlarını makale halinde yayımladı.
1915-16’da Urartulara ait çiviyazısı örneklerini araştır-
mak için Hovsep Orbeli’yle birlikte Van’a gitti. 1924’te
paleontolojide analitik yöntemi geliştirdi ve bunu alfabesi
8
bulunmayan bir dizi topluluğun dillerine dair çalışmala-
rında uyguladı. 1922’de Lenin’in inisiyatifi ve tavsiyesiy-
le Maddi Kültür Tarihi Enstitüsü’nü kurdu ve ölümüne
dek idaresini üstlendi. 1925-30 yılları arasında Leningrad
Devlet Kütüphanesi Müdürlüğü yaptı. 1930’da SSCB
Bilimler Akademisi Yardımcı Başkanı seçildi. 1931’de
SSCB Bilimler Akademisi Yafetoloji Enstitüsü’nü kurdu
(daha sonra Dil ve Düşünce Enstitüsü adını aldı). 1933-
34’te Yunanistan’ın güney kıyıları ve Kıbrıs’a gidecek bir
bilimsel araştırma grubu oluşturdu.
Marr, edebiyat çalışmalarına Ermeni edebiyatı tarihçisi
olarak başladı ve Yeğişe, Yeznig Goğpatsi, Ğazar Parbetsi
ile Mkhitar Koş’un eserlerini inceledi. Edebiyat tarihine
dair sorunları ele alarak elyazmalarını, Doğu Hıristiyan
halklarının dillerindeki derleme ve vakayinameleri araştır-
dı. Eçmiadzin, Sina ve Aynoroz’a bilimsel amaçla yaptığı
yolculuklar sırasında sayısız önemli yazılı anıtı, aynı tarih-
lerde, Akatankeğos’un Arapça eserini (Yunancaya çevril-
miş), Handztalı Rahip Gregorius’un Gürcüce elyazmasını
keşfedip tanıttı. Movses Khorenatsi, Anonim (Sepeos),
Hovhannes Gozern, Şota Rustaveli, Bedrizi ve daha bir-
çokları üzerine makaleleri ve monografik incelemeleri bi-
limsel kaynak olarak eşsiz bir öneme sahiptir. Marr, Asur
ve Yunan anıtlarının özgün yazıtlarını tekrar oluşturma
çabasında Ermenice yazmaların önemine işaret etmiştir.
Ermeni-Gürcü tarihi-kültürel ortaklıklarını ortaya koy-
ması, via armenica’yı (Transkafkasya’daki halkların kadim
edebiyatlarının Ermenice aracılığıyla aktarılması) oluştur-
ması, son derece önemliydi. Marr, Transkafkasya’daki
halkların etnik ve mezhepsel tarihine de yoğunlaştı. Av-
rupalı bazı Doğubilimcilere (von Gutschmid, Carrière vs.)
9
karşı çıkarak, Movses Khorenatsi’nin Mar Apas Gadina
olduğu yönündeki düşünceyi reddetti ve Khorenatsi’nin
Tarih’ini yazarken elinin altında o kaynağı bulundurduğu-
nu ispat etti. 1890’da Eçmiadzin ve Sevan’da, kütüphane-
lerdeki Ermenice elyazmalarını incelemesinin ardından
Ermenistan’ın kadim topraklarında kazılara başladı. Ag-
ner, Şiragavank, Dvin, Zvartnots ve Garni’deki ilk kazılar-
la eşzamanlı olarak dikkatini Ani kazılarına (1893-1917,
aralıklarla) verdi. Yörede ilk kez etraflıca planlanmış bir
arkeoloji çalışması yürütülüyordu. Kazılar sırasında, Pak-
raduni krallarından I. Gagik’in heykelinin yanı sıra, Zvart-
nots’taki ünlü katedrale benzeyen Gagikaşen Kilisesi’ni
ortaya çıkardı. Ani’deki kazılar sayesinde Ortaçağ şehir
mimarisi, şehrin sosyal ve idari durumu, ticaret ilişkileri,
zanaatlar vs. de inceleniyordu. Bu araştırmalarla ilgili ka-
leme aldığı yazılar, Ortaçağ Kafkasya tarihini araştırmak
için yöntem ve araştırma planı sunuyordu. Yaklaşık 20 yıl
süren kazılar, var olan algıları kökten değiştirdi ve Erme-
nistan’da akademinin temelinin atılmasına büyük katkıda
bulundu.
Bilimsel çalışmalarının ilk dönemlerinde farklı diller-
de elyazmalarını karşılaştırıp incelemekle uğraşan Marr,
dilbilimi alanında terimlerle, edebi-kültürel karşılılıklarla,
etkileşimlerle ilgilendi. Dillerin doğuşuna dair teorik çalış-
maları üç döneme ayrılır. 1908-16’da sadece Kartveli dil-
lerini Yafetik olarak görüyordu; 1916-20’de buna Abhaz-
Çerkes ve Dağıstan dillerini, üçüncü ve son dönemdeyse
Pelasg, Etrüsk ve Bask dillerini dahil etti. Varsayımlarını
bir araya getirerek oluşturduğu ve gitgide geliştirdiği “Yeni
Öğreti” anlayışı, temelindeki bazı tutarsızlıklara rağmen
bir ekol haline geldi; ancak sonraki yıllarda yoğun bir şe-
10
kilde eleştirildi. Günümüzde ise Marr’ın düşüncelerinin
birçok doğru ve faydalı noktaya temas ettiği kabul ediliyor.
Sovyet Doğu araştırmaları Marr’ın önderliğinde yeni
ufuklar edindi. “Armenoloji-Kartveloloji’yi İlgilendiren
Elyazmaları ve Araştırmalar”, “Ermeni-Gürcü Elyazmaları
Kütüphanesi”, “Ermeni Litografik Anıtları”, “Dil ve Dü-
şünce”, “Kafkas Filolojisi’ni İlgilendiren Elyazmaları ve
Araştırmalar”, “Ermenistan’daki Dillerde Yafetik Öğeler”
ve diğer yayınlar Armenoloji’nin önemli yapıtaşları haline
geldi. Marr’ın bir grup öğrencisi belli başlı bilimsel alanlar-
da önemli rol üstlendiler.
Ermeni halkının ölümle yüzleştiği günlerde, özellikle
1916’da, Marr’ın gayretleri sayesinde Ermeni kültürüne
ait birçok eser kurtarıldı. 1931’de Lenin Nişanı ile ödül-
lendirildi. 20 Kasım 1934’te Leningrad’da (St. Peters-
burg) hayatını kaybetti.
Başlıca yapıtları: Eski Ermeni Dili Grameri: Etimoloji (1903), Söz-
lüklü Çan (Laz) Dili Grameri (1910), Kafkas Halklarının Sınıflan-
dırılması (1920), Dilbilim ve Materyalizm (1929), Yafetik Teorinin
Aydınlatılması Süreci Üzerine (1930), Ani: Edebi Kaynaklara ve
Kadim Kentte Yürütülen Kazılara Göre Şehrin Bir Tarihi (1934),
Dil ve Toplum (1934), Dilbilimin Temel Sorunları (1936), Dil Tari-
hinin Temel Sorunları (1937).
11
ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ
Marr, Eserleri ve Lazistan’a Yolculuk
1864’te
Gürcistan’ın Kutaisi kentinde doğan Niko-
lay Yakovleviç Marr için, Kafkasya ve Doğu Karadeniz ta-
rihine ışık tutan bir bilim insanı demek yanlış olmayacak-
tır. İskoçyalı bir baba ve Gürcü bir anneden doğan Marr’ın
bir dil cenneti sayılabilecek Kafkasya’da yetişmesi, dillere
yönelik ilgisine ve çalışmalarına zemin hazırlamıştır. Eğiti-
mini St. Petersburg Devlet Üniversitesi Doğu Dilleri Fa-
kültesi’nde tamamlayan Marr’ın Gürcistan ve Ermenistan
tarihi ve arkeolojisi alanlarında büyük katkıları olmuştur.
Marr, eski Gürcüce ve Ermenice elyazmaları ve metinler
yayımlamış, Ermeni Pakraduni hanedanının başkenti olan
Ani’de kazılar yürüterek Kafkasya’nın kadim şehirleri ve
manastırlarında arkeolojik araştırmalar yapmıştır.
Nikolay Marr’ın Ani harabelerinde kazılar yürütme sü-
reci, St. Petersburg İmparatorluk Bilimler Akademisi’nin
1880’de, Yakın Doğu ve İran’da arkeolojik çalışmalar yü-
rütmeye karar vermesiyle başlar. Marr’ın yürüttüğü kazılar
sayesinde Ani bölgesinde Surp Amenaprgiç Kilisesi gibi
birçok yapı ortaya çıkarılmıştır.
12
Ermeni tarihini aydınlatması bakımından dönüm nok-
tası sayılabilecek Ani harabeleri kazılarının bu köklü me-
deniyetin ihtişamını gözler önüne sermesiyle, bu dönemde
Ermenilerle ilişkileri zaman zaman gergin bir seyir izleyen
Rus otoriteleri endişeye kapılır ve kazılar durdurulur. Bu
kararın ardında kazıların Ermenistan üzerindeki Rus et-
kisini sekteye uğratacağı düşüncesi de olmalıdır.
*
Marr,
1934’te yayımlanan Ani kazılarıyla ilgili kitabında, yaptığı
kazılara dair bilgiler aktarır, ancak burada 1913’e kadar
olan anılarına yer vermektedir. 1917’ye kadar devam eden
kazılara dair hiçbir şey yayımlanamamış ve varolan kayıtlar
I. Dünya Savaşı sonunda ortadan kaybolmuştur. Ancak
bölgede Marr ile birlikte çalışan Ardaşes Vruyr’a ait anı tü-
ründe notlar, kazılar hakkında bilgi içermektedir (Ardaşes
Vruyr, Anium [Ani’de], Erivan, 1979).
1917 Ekim Devrimi’ne kadar bölgede devam eden Rus
arkeoloji kazıları, 1918 yılına gelindiğinde Türk ordusu-
nun bölgeye yaklaşması nedeniyle durma noktasına gelir.
Ortaya çıkarılan eserlerin bazıları Erivan’a götürülse de
birçoğu mecburen kazı alanında bırakılır. 1922 yılında böl-
geyi tekrar ziyaret eden Ardaşes Vruyr, notlarında kazı ala-
nındaki eserlerin yağmalandığını ve yok edildiğini belirtir.
Arkeoloji alanındaki çalışmalarının yanı sıra, Nikolay
Marr’a Sovyet Rusyası’nda bilinirlik sağlayan asıl çalışması
dilbilim alanında olmuştur. Marr, kendine ait bir adlandır-
ma olan Yeni Dil Öğretisi (Новое учение о языке - No-
voye uçeniye o yazıke) ile dilin toplumsal sınıfla ilişkili olan
özü, tarihi ve kökenine dair bir teori geliştirir. Bu teori
zamanla Yafetik Teori, Yafetoloji ya da Marrizm adını al-
* “Nikolai Marr and His Excavations at Ani”, (Çevrimiçi), http://
www.virtualani.org/marr/index.htm, 12 Ekim 2015.
13
mış ve SSCB hükümeti tarafından 1920’lerin sonundan
1950’lere kadar desteklenmiştir. Bu teoriye göre dil, in-
sanın çalışırken çıkardığı seslerden meydana gelir. Tüm
dillerin tüm kelimeleri ortak bir kökene sahiptir ve Sal,
Ber, Yon ve Roş olarak adlandırılan dört sesten türemiştir.
Ortak özelliklerine rağmen bu dört sese farklı sosyal grup-
lar farklı anlamlar yüklemişlerdir. Marr’ın teorisi devlet ve
akademi tarafından sıkı bir şekilde desteklenir ve döne-
min Moskova Devlet Üniversitesi rektörü A. Y. Vışinski,
1927’den itibaren Marrizm’in eğitim programına entegre
edilmesini uygun görür. Lakin Bilimler Akademisi’nin ba-
şında bulunan deneyimli dilbilimci A. A. Şahmatov, yeni
dilbilim teorisinin akademi sınırları içerisine girmesine
engel olur. Teorinin ve Marr’ın çalışmalarının Bilimler
Akademisi çevresinde desteklenmesi, ancak Şahmatov’un
ölümünden sonra akademinin doğubilimcilerin hâkimiye-
tine girmesiyle mümkün olur. 1920’lerin sonlarından iti-
baren dönemin devlet politikası doğrultusunda çalışmala-
rına Marx ve Engels’ten alıntılar eklemeye başlayan Marr,
öğretisinin Marksist dilbilime uygun olduğunu savunmaya
başlar. Dilbilimci P. A. Drujinin’in aktardığına göre Niko-
lay Marr, herhangi bir bilim insanına başarı getirebilecek
işlere imza atar, ancak Sovyet iktidarının başa gelmesiyle
çalışmalarını siyasi çevrelerle işbirliği içinde yürütür. O va-
kitler bilim dünyasındaki radikal söylemlerden uzak dur-
ma alışkanlığı Nikolay Marr tarafından bozulmuş, adeta,
siyasi ve toplumsal alandaki devrimlerin bilimsel bir yan-
kısı hayata geçirilmiştir.
*
İktidara yakın duruşu sayesinde
Marr, Kültür Tarihi Devlet Akademisi, Bilimler Akade-
* P. A. Drujinin, Yafetiçeskie zori v Rossiyskoy akademii nauk, Moskva,
Nezavisimıy filologiçeskiy jurnal, No: 119, 2013.
14
misi, Kafkasya Bilimler Akademisi, SSCB Halk Komiser-
leri Kurulu, Tüm Rusya Merkezi Yönetim Komitesi gibi
kurumlarda görevler üstlenmiştir.
*
19. yüzyılda dilbilim alanında karşılaştırmalı bir yön-
temin benimsenmesiyle birlikte ortak bir ata dilden türe-
diğine inanılan dil aileleri düşüncesi, beraberinde İbrani
mitolojisindeki figürlerden esinlenen Semitik, Hamitik ve
Yafetik (Nuh’un oğulları Sem, Ham ve Yafet) dil ailelerini
doğurur. Marr, Gürcüceyi de Yafetik bir dil olarak tanım-
lar ve erken dönem çalışmalarında Semitik dil aileleriyle
Gürcüce arasında bağ kurmaya çalışır. Marr’ın Yafetik te-
melli teorileri zamanla diğer Kafkasya dillerini, daha sonra
Avrupa dillerini ve artık konuşulmayan Urartu dilini de
kapsayacak hale gelir.
1921 yılında Bilimler Akademisi’nin onayıyla St. Pe-
tersburg Yafetik Enstitüsü kurulur (1931’de adı Dil ve Dü-
şünce Enstitüsü olarak değiştirilir). 1920’lerin ortalarına
gelindiğinde Marr, kendi dilbilim teorileri doğrultusunda,
Hint-Avrupalıların gelişinden önce Akdeniz bölgesinde
Yafetik dilini konuşanların yaşadığını, tüm dünya dilleriy-
le bağlantısı olan bu dil üzerine yapılacak çalışmaların dilin
kökeni ve gelişimine dair bilgiler verebileceğini öne sürer.
1920 ve 30’lu yıllarda bilimsel olmaktan daha ziyade
ideolojik kaygılar nedeniyle Komünist Parti tarafından
teşvik edilen, enstitü ve akademisyenlerin destekledi-
ği Marr’ın dilbilim teorileri, ölümünden yıllar sonra,
1950’den itibaren Stalin tarafından alenen eleştirilmiş,
Dil ve Düşünce Enstitüsü kapatılmıştır. Yeni Dil Öğre-
* V. A. Mihankova, Nikolay Yakovleviç Marr. Oçerk ego jizni i nauçnoy
deyatel’nosti, Moskova-Leningrad, Akademiya Nauk SSSR, 1949,
s. 467.
15
tisi, Marksist-Leninist çizgisinden dolayı Batı’da da tam
anlamıyla kabul görmemiştir, dilbilimciler tarafından hâlâ
hatalı bulunmaktadır.
*
Marrizm’in yenilgisi, 1950 yılının
Mayıs-Haziran aylarında Pravda gazetesinde öğreti hakkın-
da yayımlanan tartışma yazıları ile başlar. Bu tartışmada
resmi öğretinin destekçileri ve karşıtları görüş bildirir. Tar-
tışmayı, koyu bir Marr karşıtı olan dilbilimci A. S. Çikoba-
va’nın makalesi başlatır.
Tartışmanın son aşamasında ise Stalin, “Марксизм и
вопросы языкознания / Marksizm i voprosı yazıkoznaniya
/ Marksizm ve Dilbilim Sorunları” adlı çalışmasıyla, gaze-
tenin Haziran, Temmuz ve Ağustos sayılarında süregiden
polemiğe katılır. Stalin, Çikobava’nın danışmanlığı altın-
da yeni dil öğretisine ağır eleştirilerde bulunmuş, öğretinin
savlarının bilimsel olmayışına ve Marksist ideoloji ile ta-
mamen mekanik bir bağlantısı olduğuna dikkat çekmiştir.
Bu eleştiriden sonra tüm dilbilim çalışmalarının mecburen
kaynak olarak gösterdiği Stalin’in yazısı, Marrizm’i resmen
bilim dışı ilan etmiş ve akademi sahnesiden indirmiştir.
Stalin’e göre Marr’ın Marksizm’i mantığına ağır basmakta-
dır ve yaratıcı gücü sınırlıdır.
Dilbilimci V. M. Alpatov’a göre ise Marr gerçeklere
genel bir nitelik kazandıramamış ve bunları tezleriyle ka-
nıtlayamamıştır. Bu yöndeki birçok denemesi ise yüzeysel
kalmıştır. Eski Almancanın Hint-Avrupa dil ailesiyle de-
ğil de Svanca ile bağı olduğu ya da Fransızca, İngilizce ve
Almancanın dilin gelişim süreci bakımından Latinceden
daha eskiye dayandığı varsayımları bunlar arasındadır.
**
* “Nikolai Marr and His Excavations at Ani”, (Çevrimiçi), http://
www.virtualani.org/marr/index.htm, 12 Ekim 2015.
** V. M. Alpatov, Aktual’no li uçenie Marra, Moskva, Voprosı yazıkoz-
naniya, No: 4, 2006.
16
Marr’ın devlet destekli çalışmaları, her ne kadar Stalin
ve beraberindeki bilim insanları tarafından karalansa da
tarihçi B. S. İlizarov ve V. A. Mihankova, bu tutumun
doğru olmadığı görüşündedir. İlizarov’a göre Stalin’in dil-
bilim üzerine çalışmaları geçerli olarak kabul edilmesine
rağmen bilimsel bir incelemeye tabi tutulmamıştır.
*
V. A.
Mihankova’ya göre ise Stalin’in yayımlanmış dilbilimsel
makaleleri bilimsel bakış açısından uzaktır.
Stalin, 1950’lerdeki dilbilim tartışmalarında Marrizm’i
yenilgiye uğratsa da, Marr’ın 1931 yılında Stalin’le olan ve
görüşme talep ettiği yazışmalarından, ikilinin bir zamanlar
birbirlerine karşı dostane hisler beslediği anlaşılmaktadır.
Marr’ın Stalin’e hitaben kaleme aldığı ilk mektup günü-
müze ulaşmamış olsa da Stalin’in Marr’a cevabı ve Marr’ın
teşekkür mektubu arşivlerde yerini korur.
Yoldaş Marr,
Ricanızı an itibariyle karşılıksız bırakacağım için kusuru-
ma bakmayın çok saygıdeğer Nikolay Yakovleviç. Yaklaş-
makta olan Parti Kongresi’ne hazırlık tüm vaktimi alıyor
ve diğer işlerle ilgilenemiyorum. Konferanstan sonra size
tabii ki yaklaşık 40-50 dakika ayırabilirim. Bu süre sizin
için de uygunsa memnuniyetle sohbet etmek isterim.
Görüş kabulü hakkında sizi konferanstan aşağı yukarı iki
gün sonra bilgilendireceğim.
Hizmetinize amade, J. Stalin. 20.01.1932
Marr’ın Stalin’e cevabı ise şu şekildedir:
Çok saygıdeğer J. Vissarionoviç!
Cevabınıza müteşekkirim. Teklifiniz gayet makul. Bekle-
yeceğim. İlkel toplumlardaki gibi gece ile gündüzü ayıra-
* Aktaran Drujinin, age.
17
madığım, zaman kavramını kaybettiğim bu günlerde her
dakikanın sizin için ne kadar değerli olabileceğini tahmin
edebiliyorum. Lakin sizin zamanınızı devlet işleri alırken,
benimki komisyonlar ve toplantılarda yapılan konuşma-
lar ve bilimsel çalışmalarla geçiyor.
Daimi hürmetim ve yoldaş selamımla,
Marr.
Mihankova’nın aktardığına göre Stalin’in Marr’a hita-
ben kullandığı “çok saygıdeğer” ifadesine, Stalin’in diğer
yazışmalarında pek rastlanmaz. Mektuplardaki samimiyete
ve içtenliğe rağmen, bilinmeyen bir nedenden ötürü arala-
rında resmi bir buluşma gerçekleşmez.
*
V. A. Mihankova’nın Marr’ın bilimsel çalışmaları ve
yaşamına dair notları ve 1920-1930 yılları arasında Marr
ile ortaklaşa çalışan Sovyet filologu ve kültürologu Olga
Mihailovna Frejdenberg’in Marr hakkında anımsadıkları-
nı kaleme aldığı arşiv niteliğindeki yazıları
**
dışında Marr
hakkında pek bilgi bulunmamaktadır. Onunla ilgili güncel
dilbilimsel çalışmalar, Marr’ın eserlerine yönelik ciddi eleş-
tiriler ya da büyük övgüler barındırmaz. 1933-37 yılları
arasında yayımlanan beş ciltlik seçilmiş eserlerinden sonra
çalışmalarının basımı durdurulmuştur. 1980’lerin sonun-
da Rusya’da Stalin ve Stalinizm daha ciddi bir şekilde eleş-
tirilmeye başlandığında ise, Marr’ın öğretileri hakkında
hiçbir şey bilmeyenler de dahil birçok kişi Stalin’in Marr’ı
eleştirdiğini hatırlamıştır. Doğal olarak, Marr’ı savunan ve
onun tiranın suçsuz kurbanı olduğunu ilan eden yayınlar
ortaya çıkmıştır.
* Mihankova, age, s. 46.
** Bkz. O. M. Frejdenberg, Vospominaniya o Marre, Vostok-Zapad:
İssledovaniya. Perevodı. Publikatsii, Moskva, Nauka, 1988.
Lazistan’a Yolculuk / Nikolay Marr F: 2
Dostları ilə paylaş: |