- 537 -
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi
The Journal of International Social Research
Cilt: 8 Sayı: 41 Volume: 8 Issue: 41
Aralık 2015 December 2015
www.sosyalarastirmalar.com ISSN: 1307-9581
ADANA TÜRK OCAĞI VE FAALİYETLERİ (1923-1931)
ADANA TURKISH NATIONALIST CLUB AND ACTIVITES
Mehmet PINAR
•
Öz
1912 yılında kurulan Türk Ocakları, Osmanlı İmparatorluğunun son döneminde Türk Milliyetçiliğinin vücut bulmasında ve
Osmanlı sonrası kurulan Türkiye Cumhuriyetinin “ulus-devlet” yapılanmasında önemli roller üstlenmişti. Türk Ocakları Milli
Mücadele sonrasında yeniden teşkilatlanmaya gitmiştir. Adana Türk Ocağı Milli Mücadele sonrası kurulan teşkilatlardan birisidir.
Ocağın kuruluşunu ve ilk faaliyetlerini Adana’da yayınlanan ve elimize ulaşabilen gazete nüshalarında yer alan haberlerden istifade
ederek değerlendirdik. Elimizdeki sınırlı belgeler ışığında bugüne kadar çalışılmamış olan Adana Türk Ocağının kuruluşu ve ilk
faaliyetleri değerlendirilmiştir. Türk Ocakları’nın 10 Nisan 1931 tarihinde feshedilmesi ile birlikte Adana Türk Ocağı da kapatılmış,
menkul ve gayrimenkulleri Cumhuriyet Halk Fırkası’na devredilmişti.
Anahtar Kelimeler: Adana, Cumhuriyet, Türk Ocağı.
Abstract
The Türkish Nationalist Club was founded in 1912, has assumed an important role establishing finding body the nation-state
in the construction, Turkish Nationalism and the post-Ottoman Turkey in the last period of the Ottoman Empire. Türkish Nationalist
Club was re-organized after national conflict. Adana Türkish Nationalist Club was one of the establishments organized after national
conflict. We evaluated the establisments and first activities of Clup from the news of some newspapers we could obtain which had been
published in Adana. The establishment and first activities of Adana Türkish Nationalist Club was evaluated for the first time by our
limited documents. After the abolition of the the Turkish Ocak on April 10 1931, Adana Turkish Nationalist Club had also been closed
down and all its assets and liabilities and movables and immovable had been handed to the Republican People’s Party.
Keywords: Adana, Republic, Turkish Nationalist Clup.
GİRİŞ
I. Dünya Savaşı sırasında faaliyetlerini sürdürmekte zorlanan Merkez Türk Ocağı, Mili Mücadele
sırasında Kuvay-ı Milliye’ye destek verdiği için İngilizler tarafından işgal edilerek kapatılmıştı. Türk
Ocaklarından yetişmiş aydın kişiler Anadolu’nun farklı yerlerinde Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine
katılarak direnişe destek vermişlerdi. Türk Ocakları, Milli Mücadele’nin başarılı bir şekilde
tamamlanmasından ve Cumhuriyet’in ilanından kısa bir süre önce Anadolu’nun çeşitli yerlerinde tekrardan
örgütlenmeye başlamıştı. 1922’nin sonlarına doğru Anadolu’nun çeşitli yerlerinde 19 Türk Ocağı açılmıştı.
(Karaer, 1992: 34) Ocakların bu kadar kısa sürede kurulmasında, kurucularının Milli Mücadele döneminde
teşkilatlanma çalışmalarında görev almaları ve teşkilatlanmanın kodlarını bilmelerinin büyük etkisi
olmuştu.
Türk ocakları Milli Mücadele sırasında faaliyetlerini halka Anadolu’nun çeşitli yerlerinde
yayınlanan dergi ve gazetelerin yayınlarıyla duyurmuştur. Örneğin Adana’da “Altınyurd; Balıkesir’de,
İzmir’e Doğru; Sinop’ta Türk Bahçesi; Konya’da Babalık ve Yeni Mecmua gibi yayın organları Türk
Ocaklarının etkinliğini daha geniş kitlelere ulaştırmada aracı olmuşlardı.
Adana Türk Ocağı, Cumhuriyet’in ilanından kısa bir süre önce kurularak, çeşitli şubeleriyle
inkılapların toplum nezdinde yerleşmesi için faaliyetlerini sürdürmüştür. Ocak, özellikle Çukurova
bölgesindeki farklı kültür öğelerini dikkate alarak çalışmalarını dil alanında yoğunlaştırmıştı. Reşit Galip
Bey, Çukurova gibi kozmopolit bir yerde Türk Ocağı’nın Türk varlığını ön plana çıkartarak; Türk benliği ile
hareket eden önemli bir çevre oluşturduğunu söylemişti
Amacımız Adana Türk Ocağı’nın Çukurova’da toplumda nasıl bir algı oluşturduğunu, bölgenin
ekonomik durumu ve kültürüne nasıl bir katkısı olduğunu ve aynı dönemde kurulan taşradaki diğer
Ocaklardan farkını ortaya koyarak tartışmaktır.
Adana Türk Ocağı Ve Teşkilatlanması
Anadolu’nun çeşitli yerlerinde olduğu gibi, Adana Türk Gücü Derneği’nin Türk Ocağı’na
dönüşmesinde Mustafa Kemal Paşa’nın teşvikleri etkili olmuştu. (Karaer, 1992: 34) Adana Türk Ocağı, Şubat
1923'de teşkilatlanmasını tamamlayarak faaliyete başladığını, Merkez Türk Ocağı'na bildirmişti. Ocak İdare
•
- 538 -
Heyeti: Reis: Avukat Fahri, Katip Tüccardan Baki Tonguç, Murahhas Tüccardan Fasih, Muhasip: Tüccardan
Vehbi, Veznedar: Baytar Müdürü Adil, Aza: Sıtma Mücadele Reisi Ekrem Tok, Lise Müdürü Nahid Cemal
Beyler’den oluşmuştu. (Türk Yurdu, Şubat 1928, Sayı:196: 124) Kurulduktan kısa bir süre sonra 1923’te
yapılan toplantıda, Ocakların programı ele alınarak bugünkü ihtiyaçlara cevap veremediği üzerinde
durulmuş; yeni bir program hazırlığı için bir çalışma başlatılmıştı. (Hâkimiyet-i Milliye, 28 Teşrin-i sani
1923) Program üzerinde yapılacak değişiklik için, diğer Türk Ocağı şubelerinden de üye çağrılmıştı. Adana
Türk Ocağı, 30 Kasım 1923'de bu konuları görüşmek üzere yeniden toplanmıştı. (Tuncer, 1998: 104) Bu tür
toplantıların yaptıkları çalışmaları planlı bir şekilde halka aktarılabilmesi için gerekli olduğu kararına
varılmıştı.
Ocak, kurulduktan kısa bir süre sonra faaliyetlerini daha koordineli yapmak için 1923'ten itibaren
"Altın Yurt" mecmuasını yayımlamaya başlamıştı. Türk Ocağı’nın bir yayın organı olan gazete başlığın
hemen altında yer verdiği logoda “Türk Ocağının gayesini takip eder” ifadesini benimsemişti. (Altunyurd, Cilt:
1, Sayı:1, 15 Mayıs 1923: 4.)
Kuruluşunun ilk dönemlerinde süratli bir şekilde teşkilatlanmasını sağlayan Adana Türk Ocağı,
Çukurova’da güçlü bir konuma yükselmişti. Adana ve Mersin Türk Ocağı aynı tarihlerde kurulmasına
rağmen 1923’de İbrahim Habib Sevük hatıralarında; “ Mersin Türk Ocağına gidiyoruz nerede Adana Ocağı,
nerede burası çok fakir
” diyerek Adana Türk Ocağı’nın daha iyi olduğunu vurgulamıştı. Bu durum Mustafa
Kemal Paşa’nın da dikkatini çekmiş, Mersin Türk Ocağı, Adana’dan geri kaldığı için kendisi Mersin Türk
Ocağı’na 1.000 lira bağışta bulunmuştu. (Sevük, 1982: 261) Sevük, Çukurova’daki Ocaklar arasındaki farka
vurgu yapmıştı.
Adana Türk Ocağı, 1924’te çalışmalarını daha geniş bir alanda yapabilmek için Rumlardan kalan
sinema ile Osmanlı Oteli’ni satın alma yoluna gitmişti. Bu binaların Türk Ocağı’na devir işlemleri Adana
Milletvekili
Zamir
Bey
tarafından
TBMM
verilen
takrir
sonucu
gerçekleştirilmişti.(BCA,
030.18.01.03.1/9.19.16-3; TBMM Zabıt Ceridesi, VI/103: 8) Ocak, yaptığı toplantı sonucunda bu binalara
Lozan Antlaşması ile Yunanistan’dan gelen muhacirleri yerleştirmişti.
1
Ocak teşkilatında yer alan Hüseyin
Niyazi Efendi, Adana İskân Müdürlüğü’nün arazisine el koyduğu iddiaları, yapılan inceleme sonucunda
doğru olmadığı tespit edilmişti. (BCA, 272.0.0.12/55.139.1) Rumlar ve Ermenilerden kalan binalar sadece
Adana’da değil, Mersin, Tarsus, Osmaniye’de de iyi konumda bulundukları için Türk Ocağı binaları olarak
kullanılmıştı.
Bu dönemde Mersin Türk Ocağı ile olan ilişkiler sıklaştırılmış; bölgenin en önemli gelir kaynağı olan
pamuk piyasasını düzenlemek için iki Ocak Teşkilatı arasında toplantılar yapılmıştı. (Cumhuriyet, 9
Temmuz 1924) Ocak Teşkilatı’nın daha iyi çalışması için gençler ile daha koordineli bir şekilde çalışma
yapılması gerektiği konusunda fikir birliğine varılmıştı. (Tarsus, 12 Kânun-ı evvel 1924) Çukurova’nın en
önemli ekonomik zenginlik kaynağı olan pamuk konusu bölgedeki Ocakların çalışmalarında önemli bir yer
teşkil etmişti. Bölgelerine has bir şekilde Adıyaman Türk Ocağı, tütün, Ayaş Türk Ocağı, halı sektörünün
tanıtımı ve gelişimi üzerinde durduğu gibi, Adana Türk Ocağı da pamuk piyasasının gelişimi üzerine
yoğunlaşmıştı.
Adana Türk Ocağı kurulduktan kısa bir süre sonra merkez ile çevre arasında en iyi iletişim aracı
olan Türk Ocakları I. Kurultayı’na delege olarak katılan Ferid Celal ( Güven) Bey
2
katılmış, Türk Yurdu
dergisinin ocakların ilk dönemine ait olduğunu, Cumhuriyet ile birlikte yeni bir yayın politikasının gerekli
olduğunu vurgulamıştı. (1340 Senesi Nisan’ında Toplanan I. Türk Ocakları Umumi Kongresi Zabıtları, 1925:
85) Yayın konusunda yeniliği savunan Ferit Bey, çağdaşlaşma noktasında ise yenilikler ortaya konulurken
Türk Ocaklarının geleneksel kimlikten uzaklaşmaması gerektiğini savunmuştu. (Üstel, 2010: 311) Ferid
Celal Bey, siyasetin Ocak faaliyetlerine bulaşmaması için Ocak ile fırkanın faaliyetlerinin ayrı olması
gerektiğini savunmuştu. (1340 Senesi Nisan’ında Toplanan I. Türk Ocakları Umumi Kongresi Zabıtları, 1925:
69) Kendisi bu konularda hassas davranarak, Türk Ocakları Güney Bölgesi Müfettişi iken milletvekili
seçildiği için bu görevinden ayrılmıştı. (Türk Ocakları 1928 Kurultay Zabıtları, 1929: 30) Adana Türk Ocağı,
siyasetten uzak durmaya çalışmasına rağmen İstiklal gazetesinde “Türk Ocakları badema siyasetle iştigal edecek
mi?”
başlıklı yazıda, Ocakta CHF Mutemedi Fazıl Berki Bey’in başkanlığında siyasi bir toplantı yapıldığı ve
CHP’ye üye kaydetmek için propaganda çalışması yaptığı ile ilgili iddialar Adana Türk Ocağı idare heyeti
1
BCA, 272.00.11/19.91.19. Bu tarihte Türk Ocakları kamuya yararlı dernekler arasına alınmıştı. (BCA, 030.18.01.01./12.58.16)
2
Ferit Celal (Güven),1894’de Adana’da doğmuştur. Evli ve iki çocuk babası olan Ferit Celal Bey, İstanbul Hukûk ve Güzel Sanatlar
Mektebi’ni bitirmiştir. İhtiyat Zâbiti Talimgâhı Öğretmenliği ve Bölük Komutanı, Tebriz Valisi Mecdülsaltana Yaveri İrtibat Zabiti ve
Millî Teşkilât Kuruculuğu,41. Tümen Divan Harp Üyeliği, Adana Cephesi Grup Komutanlığı, Türk Sözü Gazetesi başyazarlığı,
İstihbarat Müdürlüğü ve Türk Ocakları Müfettişliği yapmıştır. III. Dönem Urfa Mebusluğu yaptıktan sonra Ferit Celal Bey, ikinci
basamaktaki oyların 229’unu alarak bu dönem Mersin Milletvekilliğine seçilmiştir. 1935’de Ankara Halkevi Reisi seçildiğinden, Divan
Kâtipliği’nden istifasını vermiştir. (TBMM Arşivi, Ferit Celal Bey Dosyası, No: 761; BCA. 490.01/234.926.1-11; TBMM Zabıt Ceridesi,
III/27, s.157.)