77
Uygurların tarihi, milli kimliği ve başka meseleleri hakkında da kitap ve makaleleri yayımlamış,
öneli bir boşluğu doldurmuştur.
1930 yılında Mömin Hemrayef (1907-1956), Nur İsrailof (1910-1937), Turdı Hasan (1909-
1937), Ömer Muhemmedi (1906-1931), Hezim İskendorof (1906-1970) ve başkaları Uygur çağdaş
edebiyatının temsilcileri olarak tanınmış, Taşkent şehrinde edebi yaratıcılıkla meşgul olmuşlardır.
1930’lu yıllarda Uygur edebiyatında gelişime kaydedilmiş, Uygur yazarlarının birkaç parça uzun
hikâyesi ardı ardına yayımlanmıştır. Bu eserlere örnek olarak Mömin Hemrayef’in “Ağır
Günlerde” (1931) , Nur İsrailof’un “Günler” (1934), “Kızıl Tuğ Nişanı” (1935), Turdı Hesen’in
“Zulüm Ocağı” (1934) adlı uzun hikâyeleri verilebilir. 1920’li yılların sonlarından 1930’lu yılların
ortalarına kadar olan müddet içerisinde yukarıda anılan ediplerden başka yine Ömer Muhemmedi,
Abdulhey Muhemmedi, A. Hudaykulof, M. Adilof (Ildırım) gibi isimler pek çok hikâyeyi yazıp
yayımlamışlardır. 1930’lu yıllar hikâyeciliğinde en önemli tema Uygur ilindeki milli zulüm ve
Uygur halkının başına gelen sıkıntıları yansıtmak olmuştur. Hikâyeden başka yine, yukarıda adı
geçen ediplerle birlikte, Hezim İskendorof, Hebib Zakiri ve başkaları özel olarak şiirle meşgul
olmuşlardır. Onların destanları ve şiir kitapları yayınlanmıştır.
30
Bütün Orta Asya’daki Uygur okullarının derslikleri Taşkent’teki “Okutkuçi” (Öğretmen)
Yayınevi’nin Uygur bölümü tarafından hazırlanmıştır. 1930-1937 yılları arasında, Taşkent’in
Uygur kültür merkezine dönüştürülmesinde Sovyetler Birliği’nin Çin ve Uygur siyaseti önemli bir
rol oynamıştır. Moskova Şeng Şisey’e yardım edip Uygur millî kurtuluş hareketini bastırdıktan
sonra, Hoca Niyaz Hacı gibi kişileri Şeng Şisey ile uzlaştırmış, Uygur ilini Sovyetler Birliği’nin
kontrolü altındaki bir bölge haline getirmişti. Şeng Şisey Sovyet yanlısı bir siyaset izledi ve
böylece Sovyetler Birliği’nin bu bölgedeki etkisi güçlendi. Sovyetler Birliği kendisinin Uygur gibi
halkların kalbindeki imajını yaratmak, Uygur halkını Sovyetler Birliği’ne eğilimli bir ruhla eğitmek
için bir taraftan 1920-1930 yılları arasında yetiştirdiği Uygur aydınlarının bir kısmını Uygur iline
gönderirken, diğer taraftan Özbekistan’daki Uygur kültür ve eğitim işlerini geliştirerek Uygurlara
Sovyetler Birliği’nin Uygurlara yardım ve ilgisini göstermişti.
1920-1930 yılları arasında yine Almatı’da “Kembeğeller Avazi” (Yoksulların Sesi) ve
“Kızıl Tang” (Kızıl Tan) gibi gazete ve dergiler yayımlandı. 1930'lu yıllarda Taşkent'te "Kün Çıkış
Hekiketi" (Doğu Gerçeği) adlı Uygurca gazete yayımlanmış olup, bu gazetenin traji 5000'i
geçmişti. Andican şehrinde Uyğur Pédagoji Teknik Meslek Okulu mevcut olup, bu okul çok sayıda
Uygur öğretmenlerini de kapsayan bir aydınlar ordusunu yetiştirmişti.
31
Sovyetler Birliği Pedagojik Bilimler Akademisi’nin muhabir üyesi, yani akademik adayı,
merhum Profesör Murat Hemrayef’in araştırmasına göre, eski Sovyet Uygurları 1930’lu yıllarda
ilkokul eğitim sistemini yaygınlaştırmış, Uygurlar arasındaki cehaleti hemen hemen bitirmişlerdi.
1930’lu yıllarda Uygur eğitim ve kültüründe önemli gelişme kaydedilmiş ise de, Stalin’in 1937
yılındaki “halk düşmanlarını temizleme” hareketinden sonra, Uygur eğitimi ve kültürü darbe yedi.
Stalin’in temizleme hareketinde bu edebiyatçıların çoğu hapse atıldı ve öldürüldü. Özbekistan’daki
Uygur aydınlarının hemen hemen hepsi halk düşmanı olarak adlandırıldı
32
. Uygur kültür
kurumlarının hepsi kapatılınca, Uygurlarda Özbekleşme dalgası ortaya çıktı. Hatta Uygur okulları
da kapatılmıştı.
33
O tarihten itibaren bu ülkede Uygurca gazete çıkarılmadı. Ama 1943 yılında
Sovyetler Birliği’nin Çin politikasının değişmesiyle Sovyet Komünist Partisi’nin merkezî komitesi
30
Sowét Uyğur Edebiyati, Nauka, Almuta, 1986. s. 35-51
31
M. D. Savurov, Uyguri Uzbekistana, Etniçeskii atlas Uzbekistana, İnstitut, Str. 217, "Otkritoye Obşestvo" -
fondsodeistviya - Uzbekistan.
32
Xélem Xudaberdiyéf, Zaman Izğirinlirida Şuñğup ( Xatiriler), Taşkent 2003, s. 99-106
33
Xélem Xudaberdiyéf, age, s. 99-106.
78
siyasî bürosu Uygurların millî kurtuluş hareketini destekleme ve yardım etme kararını kabul etmiş
34
ve bunun sonucu olarak 1943-1950 yılları arasında Taşkent’te “Şerk Hekiketi” (Şark Hakikati)
dergisi çıkarılmıştı. Ancak bu dergi Sovyetler Birliği’ndeki Uygurlar için değil, Uygur ili için
çıkarılmıştı. Almatı’da ise “Kazak Eli” (Kazak İli) dergisi çıkarıldı
35
. 1949 yılından sonra Sovyetler
Birliği hükümeti yine bu Çin siyasetinin ihtiyacı dolayısıyla bir süreliğine “Şerk Hekiketi” (Şark
Hakikati) dergisine bağlı olarak “Şerk Hekiketi Neşriyatı” (Şark Hakikati Yayınevi) nı kurdurdu.
Bu neşriyat Sovyetler Birliği’nin roman, uzun hikâye ve diğer edebî eserlerinden yüzlercesini
Uygurca olarak yayımlamıştı. Bunun dışında yine ders kitapları, kılavuz kitaplar gibi ilmî sahaya
ait kitapları da yayımlayarak bunları Uygur iline göndermişti. Bu işlere 1937 yılındaki temizlenme
hareketinden ve Sovyet-Alman Savaşı’ndan sağ kurtulan Tursun Rahimof, Erşidin Hidayetof,
Abdumécit Rozibakiyef, Ayşem Şemiyéva, Kadir Hesenof gibi ünlü Sovyet Uygur âlimleri
öncülük etti.
5. Uygur Edebiyatı ve Sanatı, Eğitim ve Kültürü
1937 yılından sonra, özellikle Sovyet-Alman Savaşı sonrasında Uygur kültür merkezi
Taşkent’ten Almatı’ya taşındı ve bu şehir Uygur kültür merkezi olarak öne çıkarıldı. Bu aslında
Sovyetler Birliği’nin Çin ve Uygur politikasıyla ilgiliydi. 1938 yılında tamamıyla harap edilmiş
Uygur edebiyatı ve sanatı, 1950 yılından sonra tekrar gelişme sürecine girdi.
Sovyet-Alman Savaşı’ndan sonra, Kazakistan sürekli olarak Uygur edebiyatı ve sanatının
merkezi ola geldi. Sovyetler Birliği’nin 1950-1990 yılları arasındaki döneminde Uygurca
yayımlanan “Komunizm Tuğı” (Komünizm Bayrağı) gazetesi, Kazakistan’ın bağımsızlığından
sonra, “Uyğur Avazi” (Uygur’un Sesi) olarak değiştirildi. 1990’lı yıllarda yine “Yéñi Hayat” (Yeni
Hayat), “Yéñi Zaman” (Yeni Zaman), “Pervaz” (Uçuş), “Arzu” (Arzu) gibi gazete ve dergiler
yayımlandı.
Kazakistan’daki Uygur gençleri ilkokulda, ortaokulda, hatta yüksekokulda ana dillerinde
eğitim görme imkânına sahip oldular. Uygurca yayın yapan yayınevleri, örneğin “Kazakistan”,
“Yazar”, “Nauka”, “Mektep” vb. faaliyetlerini uzun bir müddet sürdürdü. Kazakistan’ın
bağımsızlığından sonra da bugün bu ülkedeki Uygur eğitimi, yayıncılığı, sanatı ve diğer faaliyetler
sistemli bir şekilde devam etmektedir. Özellikle şahısların kurduğu “Naş Mir” adlı yayınevi Uygur
yayıncılığının bir örneği olarak aktif faaliyet göstermektedir. Kazakistan’da ana dilde eğitim
imkânı, Uygurlar arasında ana dilinde eser veren birkaç genç yazar ve şairin yetişmesine temel
oluşturmuştu.
Kazakistan’da 1950-2000 yılları arasında Camal Bosakof (1918-1987), Hizmet Aydullin
(1925-1986), Kadir Hesenof (1912-1976), Ziya Semedi (1914 – 2000), İlya Behtiya (1932 – 1987),
Dolkun Yasin (1938-2005), Mesimcan Zulpikarof (1925-2012), Savutcan Memetkulof (1940-?),
Turğan Tohtamof (1940-?), Patigül Sabitova (1936-?), Yüsüpbék Muhlisof (1920-2004), Helil
Hemrayéf (1928-1993), Şayim Şavayéf (1938-2010), Rehimcan Roziyéf (1938-2013), Abdukérim
Geniyéf( 1937-2006), Abdumécit Döletof ( 1949-2008), Exmetcan Haşirof, Patigül Meksetova vb.
yüzlerce edebiyatçı ömrünü edebi faaliyetle geçirdi ve onların hayatta olan bir kısmı ve yeni nesil
edebiyatçılar bugün de devamlı olarak eser vermektdirler. Ziya Semedi ve Hizmet Abdullin
gibilerin namı çağdaş Uygur Edebiyatı’nın en meşhur vekilleri olarak kabul edilmektedir.
34
Daha geniş bilgi için bkz. James A. MILLWARD, Eurasian Crossroads: A History of Xinjiang, London, Hurst and
Company 2007, p. 210-215, Andrew D. W. Forbes (1986). Warlords and Muslims in Chinese Central Asia: a political
history of Republican Sinkiang 1911-1949. Cambridge, England: James A. Millward and Nabijan Tursun, "Political
History and Strategies of Control, 1884–1978" in Xinjiang: China's Muslim Borderland.
35
David D. Wang, The USS and The Establishment of Eastern Turkestan Republic in Xinjiang,
http://www.mh.sinica.edu.tw/mhdocument/publicationdetail/publicationdetail_750.pdf.