Uluslararasi sempozyumu



Yüklə 26,8 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə74/307
tarix11.09.2018
ölçüsü26,8 Mb.
#67808
1   ...   70   71   72   73   74   75   76   77   ...   307

207

Babak JAVANSHIR         

“Cuha/Coha” adının kökenini İranî topluluklara bağlamamız önemli bir 

seslik nedeniyle olanaksız gözükmektedir. Bilindiği gibi gerek Horasan’da-

ki tarihsel İranî dillerde, gerekse de Arap dilinde /ḫ/ foneminin var olduğu 

için “Cuha/Coha” sözcüğünün “Cuḫa/Coḫa” biçiminde Arapça’ya alınması 

gerekirdi. Oysaki alınış biçimi olan “Cuha/Coha” adından da gördüğümüz 

gibi /ḫ/ fonemi /h/’ye dönüşmüştür. Bununla da Arapça’daki “Cuha/Coha” 

biçiminin  İranî  topluluklara  dayandırılamayışı  kendiliğinden  ortaya  çıkmış 

bulunmaktadır. 

Peki, söz konusu dönemde Türk dilinde /ḫ/ fonemi var mıydı? Türk dilinin 

tarihsel fonolojisi ve elde olan dil verilerimiz /ḫ/ foneminin Türk lehçelerinde 

sonradan ortaya çıktığını göstermektedir. Bu nedenle de Türklerin Horasan 

menşeli olan bu sözcüğü ḫoca biçiminde değil, “ḳoca” veya “hoca” biçiminde 

söylemeleri gerekirdi. Nitekim bugün dilimizde var olan “koca” sözcüğünün 

de kökeni söz konusu seslik niteliklere dayanarak oryaya çıkmıştır. “Hoca” 

adının  metatezi  olan  “Cuha/Coha”  biçiminin  ise Arapların  söz  konusu  adı 

Türklerden aldıklarını ortaya çıkarmaktadır. Bu durumda tarihsel metinlerde 

“Hoca”  karakterinin  adının  geçmesini Anadolu  Selçuklusu  öncesine  Eme-

vi-Abbasi dönemlerine kadar indiğini saptayabilmekteyiz. Bütün bu tarihsel 

ve dilbilimsel veriler söz konusu karakterin Türk dip-kültüründen gelen bir 

folklorik ve mitolojik karakter olduğunu göstermektedir.           

                   



Nasrettin Hoca Karakteri ve Sovyet Dönemi 

Sovyet yönetimi altındaki Türk ülkelerinde Nasrettin Hoca tiplemesinin 

ele alınması oldukça önemli bir konudur. Zira söz konusu dönemde Türklerin 

milli mizah karakteri olan Nasrettin Hoca ideolojik bir söyleme dönüştürül-

müştür. Bu tipin oluşumunda 1906 yılında Bakü’de dönemin dramaturgların-

dan Celil Memmedkuluzade önderliğinde çıkan “Molla Nesreddin” dergisinin 

önemli bir rolü olmuştur. Bu dergi 1906-1932 yılları arasında düzenli yayın-

lanmış, özellikle de Müslüman Doğusu’nun geri kalmışlığını eleştiri hedefi 

olarak  seçmiştir.  Sovyetler  döneminde  bu  eleştiri  daha  da  genelleştirilerek 

İslam’ın, Müslüman anlayışının, Doğu despotizminin mizahi anlatımına dö-

nüştürülmüştür. Bu açıdan Sovyetler döneminde Türk ülkelerinde Nasrettin 

Hoca’ya da belirli ölçüde yer verilmeğe başlandı.

Hazırda Özbekistan’ın Buhara şehri, N. Huseyinov sokağı, No: 7’de Le-



bu iki sınıf arasındaki fark Mekkeli ile Medineli, bedevî ile şehirli, dağlı ile ovalı, 

dağlarda  oturan  Tayy  kabilesi  mensupları  ile  ovalarda  oturan  Tayy  kabilesi 

mensupları arasındaki fark gibidir.”

 

bkz. El-Cahız, El-Cahız ve Türklerin Faziletleri



2. bs., İSAR, İstanbul, 2002, s. 56.


208 Türk Dünyası’nın Ortak Kültürel Mı̇rası Olarak Nasrettı̇n Hoca Karakterı̇ ve Fıkraları 

bi-Haus mimari yapısı içinde yer alan Nasrettin Hoca heykeli, Rusya Mosko-

va şehri,

 

Yartsevskaya



 

sokağı, No: 25a’da (Molodojnaya metrosu civarında) 



Andrey Orlov tarafından 2006 yılında 1 Nisan günü açılan Hoca Nasrettin 

heykeli, Kazakistan’da Ust-Kamenogorsk şehri “Kültür ve Dinlenme Bulva-

rı”ndaki Nasrettin Hoca heykeli, Ukrayna Harkov şehri, Dinamoskaya

 

soka-



ğı, No: 12’de 2013 yılında Azerbaycanlı heykeltıraş Katib Memmedov tara-

fından yapılan Nasrettin Hoca heykelleri büyük ölçüde Sovyet döneminde 

oluşturulmuş Nasrettin Hoca tiplemesini yansıtmaktadır.

Sovyetler  Nasrettin  Hoca  karakterini  sinemaya  1943  yılından  itibaren 

uyarlamağa başladılar. Bu anlamda yapılan ilk film “Nasreddin Buhara’da” 

ismini taşıyordu. Burada Nasrettin tiplemesini Azerbaycan’ın devlet sanatçısı 



Beşir Seferoğlu oynamıştır. İronik söylemi baskın biçimde yansıtan filmde, 

Nasrettin Hoca’nın Sovyet toplumu içinde düşmesinden, gördüğü “sosyalist 

gelişim” karşısında şaşırmasından söz edilmektedir. Bu konuda bir sonraki si-

nema filmi 1946 yılında yapılmıştır. “Nasreddin Maceraları” isimli film, Ho-

ca’nın bazı fıkralarına gönderme yapmaktadır. 1954 yılında gösterime giren 

“Nasreddin Hoca ve Timurleng” filmi ise Hoca’nın dilinden Emir Timur’a 

eleştirel yaklaşımı yansıtmaktadır. Tüm bunlar Sovyet döneminde Türk top-

lumlarında Nasrettin Hoca’ya bakışı önemli ölçüde etkilemiş ve şekillendir-

miştir.

Sovyet dönemi Türk toplumlarının edebiyatında Nasrettin Hoca’nın kim-



liği de belli ölçüde tartışma konusu yapılmıştır. Bu açıdan Azerbaycan-Türk 

edebiyatında Nasrettin Hoca’nın Azerbaycan’dan olduğu ve “Azerbaycanlı” 

olduğu  biçiminde  Sovyet  anlayışı  ön  plana  çıkarılmıştır. Azerbaycan-Türk 

edebiyatında Nasrettin HocaHace Nasire’d-din Tûsî ile eşleştirilmiştir. Ba-

ğımsızlık sonrasında bu anlayışın değiştiği, Nasrettin Hoca’nın Anadolu’dan 

çıkmış bir kişi olduğu fikri geçerlilik kazanmağa başlamıştır. Nitekim günü-

müz Kazakistan’da “Kojanasır” olarak tanımlanan Nasrettin Hoca’nın Ana-

dolu’da XIII-XIV. yüzyıllarda yaşadığı görüşü ön plana çıkmaktadır.

27

 



Sovyet döneminde Nasrettin Hoca daha ziyade Özbekistan’da dikkat mer-

kezinde  olmuştur.  Sovyet  dönemi  ve  sonrasında  Nasrettin  Hoca  hakkında 

yapılmış sinema filmlerinin büyük bir kısmı Özbekistan’da yapılmıştır. Bu 

kapsamda Özbekistan’da “Nasriddin’ning Yoşligi (Nasreddin’in Gençliği)” 

dramı,  “Nasriddin  Hojand’da  (Nasreddin  Hokant’ta)”,  “Nasriddin  Buha-

ra’da”,  “Hoja  Nasriddin  Sarguzaştları  (Hoca  Nasreddin’nin  Serüveni)”

“Hoja Nasriddin’ning On İki Gabri (Hoca Nasreddin’in On İki Mezarı)”

27 


 Kazak Edebieti, Entsiklopediyalık Anıktamalık, Aruna Ltd. JŞS, Almatı, 2010.


Yüklə 26,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   70   71   72   73   74   75   76   77   ...   307




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə