231
Bülent BAYRAM
7. Yedinci Türkü (Ulĭp Büyükbabası Yanına Gider): Ulıp halkın arasına
girerek düşmana karşı çıkar. Düşmanı ortadan kaldırma düşüncesinde oldu-
ğunu babasına söyler. Babası buna karşı gelir ancak oğlunun kendi isteklerini
hayata geçirme konusundaki kararlılığını görünce onunla anlaşır ve onu bü-
yükbabasının yanına gönderir. Büyükbaba yedi yıl içinde köy işlerini de, bina
yapma işini de, savaşmayı da, kendisini güçlendirmek için ne gibi hediyeler
alması gerektiğini de ona öğretir (Hivetiri 1996: 78-85).
8. Sekizinci Türkü (Ulĭp’la Ahıryan): Hediyelik olarak yapılacak çarık için
gerekli olan lif Ahıryan’dadır. Ahıryan için yapılan saray ise on gün yıkıla-
mayacak kadar sağlamdır. Yıkılmayan saray için onun başının dal üstünde
asılacağını öğrenince Ahıryan yuvasından dışarı çıkar (Hivetiri 1996: 86-95).
9. Dokuzuncu Türkü
(Ulĭp’ın Çavdar Bulması): Ulıp hediye olarak birçok
çavdar tohumu bulur ve onları karınca padişahının hastalandığını duyunca
onu iyileştirmek için karıncalara verir. Ulıp karınca padişahının yanına gider.
Onun söylediği şekilde karıncalar Ulıp’a 77 çavdar tohumu bulur verir. Ulıp
bunlardan birkaç yıl sonra bir ambar buğday yapar (Hivetiri 1996: 96-103).
10. Onuncu Türkü (Ulĭp Alpasti’yle Savaşır): Ulıp zambakların yetişti-
ği yere gider. Burası Alpasti’nin topraklarıdır. Ulıp’la öncelikle tazı çarpışır.
Sonra da Alpasti onunla çarpışır. Sürüdeki hayvanlar Ulıp’ın Alpasti’yi yen-
mesi için ona yardım ederler (Hivetiri 1996: 104-113)
11. On Birinci Türkü (Ulĭp Güneş Aynası Yanında): Çuvaşlar Vutış adlı
kötü ruh yüzünden ateşsiz kalır. Vutış’ın Çuvaş ülkesinden nasıl kovulabile-
ceğini sadece Lerkke bilmektedir. Ulıp bu sebeple Lerkke yanına gider. Onun
gönlünü alır ve Lerkke onu güneş anasının yanına gönderir. Güneş anası Vu-
tış’ı kovmak için güneşin parçasını verir. Güneş parçası, Vutış’ı Çuvaş ülke-
sinden kovar (Hivetiri 1996: 114-125).
12. On İkinci Türkü (Şıpatan’ın Sahte Ulıp Olması): Büyücülerin bayra-
mında Vutkınay, Alpasti, Kirişmet, Vutış gibi kötüler toplanarak Ulıp’ı öl-
dürmek için anlaşırlar. Şıpatan, Ulıp’ın köyünde sahte Ulıp olur. Bu şekilde
gerçek Ulıp’ı köyden kovdurmak için köylüleri kışkırtır (Hivetiri 1996: 126-
138).
13. On Üçüncü Türkü (Ulĭp Büyükannesinin Yanında): Çikeş oğlunun is-
teklerini gerçekleştirmesi için kendi hayatına acımaz, ölür. Ulıp yumak ardın-
dan yer altında yaşayan büyükannesinin yanına gider. Orada güç veren ilacı
içer, babasının giyim-kuşamını alır. Büyükannesi onu yolcu ederken Şirpü
bahadırla Sikpırşa’yı kötülükten kurtarmaya çağırır (Hivetiri 1996: 139-156).
232 Çuvaş “Ulıp Destanı’nın Kahraman Modelı̇ Üzerı̇ne Bı̇r İnceleme
14. On Dördüncü Türkü (Ulĭp Şirpü Bahadırı Kurtarır): Ulıp, Tuşi tepesi
altındaki üç başlı yılanla savaşarak onu yok eder. Şirpü bahadır zincirlenmiş
bir şekilde çok eziyet görmektedir. Onu Ulıp zincirden kurtarır. İkisi birlikte,
Tuşi tepesini yok ederler ve oradaki halkı esaretten kurtarırlar (Hivetiri 1996:
157-165).
15. On Beşinci Türkü (Ulĭp’ın Sikpırşa’yı Büyüden Kurtarması): Kuzey
ışığı atar. Ulıp ondan Sikpırşa’yı bulup vermesini ister. Kuğu göle dalar, onun
ardından gemi de deniz kuşuna dönüp atılır. Ulıp deniz kuşunu taşla vurup
öldürür, kuğuyu omuzları üstünden vurur. O kuğu güzel bir kıza dönüşür. Kız
Ulıp’a Sikpırşa’yı bulmak için yardım eder, çevredeki köyleri, şehri, insanları
büyüden kurtarır (Hivetiri 1996: 166-175).
16. On Altıncı Türkü (Ulĭp’la Nuhrat Padişahının Kızı Sarine): Köy hal-
kı padişahın kızı Sarine’nin, İlmeykker’e yemek olmaya gitmesi sebebiyle
ağlar. Çuvaş türküsü için Ulıp’la İlmeykker arasında savaş olur. Ulıp, İlmey-
kker’i yener. Ulıp, Çuvaş türküsüyle Sarine’yi ölümden kurtarır. Sarine ona
ölümden kurtardığı için yüzük takar (Hivetiri 1996: 176-).
17. On Yedinci Türkü (Nuhrat Padişahı): Sintir Mirza oldukça şöhretlidir.
Onu padişahın kızını kurtaran kişi diye överler. Nuhrat padişahı kızı Sarine’yi
Sintir Mirza’ya gelin vermek istediğini söyler. Sarine ise babasına kesin bir
şekilde “Eğer Sintir Mirza, İlmeykker’in bir dilini önüme koyarsa onunla ev-
lenirim ancak. ” der (Hivetiri 1996: 194-199).
18. On Sekizinci Türkü (Ulĭp’ın Pinpuş Halkını Azaptan Kurtarması): Kıt-
ra Pinpuş küser. Bir grup Viryal kişisi yeni bir yere göçer gelir. Onlar yolda
Şıpatan’ın esiri olurlar. Dayanılmaz eziyetler, işkenceler görürler. Ulıp yağ-
mur bulutunu delip yağmur yağdırır. Şıpata’ya su boşaltıp bozkırdan tekrar
tarla yapar. Halkı zulümden kurtarır, sonra da yeni yere göç edenleri derin
ırmaktan kendi üzerinde geçirir (Hivetiri 1996: 200-213).
19. On Dokuzuncu Türkü (Sintir Mirza Sarine’yi Gelin Almak İçin Ça-
balar): Yüz kilometre uzaktan olanları duyabilen Sirkke ile Ulıp birliktedir.
Bulgar şehrinde ise bir şeyler oluyor. Sirkke Ulıp’ı Bulgar’a gitmesi için ça-
ğırır. Ulıp yaşlı meşe tepesinde halk türküsüyle Bulgar şehrindedir, Çuvaş
türküsü kuş olan Sarine’yi ölümden kurtarır. Sarine, Ulıp’ı görünce; “Beni
İlmeykker’den kurtaran adam işte bu yiğit. ”der (Hivetiri 1996: 214-225).
20. Yirminci Türkü (Ulĭp’ın Eşkellilere Yardım Etmesi: Ulıp sık ormanda
eziyet gören sıkıntı çeken bir halkla karşılaşır. Köylüler nime (imece) yap-
maktadır. Ulıp bu halka yardım etmeye başlar, orman kökler, tarla yapar, ev