240 Çuvaş “Ulıp Destanı’nın Kahraman Modelı̇ Üzerı̇ne Bı̇r İnceleme
ona çeşitli engeller koyarlar ancak Ulıp bu engellerin tamamını başarılı bir şe-
kilde geçerek destanda karşısına çıkarılan sınamaları başarı ile atlatır. Olağa-
nüstü bir şekilde dünyaya gelen kahramanların normal insanların çocuklarıyla
olan bu karşılaştırılması başka Türk destanlarında da karşımıza çıkmaktadır.
Tepegöz’ün sıradan çocuklarla oyun oynarken onlara zarar vermesi bunun en
açık örneklerinden birisidir. Bunun yanında yine olağanüstü bir şekilde dün-
yaya gelen Basat, Tepegöz gibi olağanüstü özelliklere sahip mitolojik varlığı
yenebilmektedir. Bu tür kıyaslamaların örneklerini başka destanlarda da gör-
mek mümkündür (Hivetiri 1996: 37-38).
Bahadırlara At ve Silah Seçilmesi Epizotu
Ulıp Destanı’nda at ile ilgili ilk bilgiler Ulıp’ın kendisi gibi kahraman olan
babası Uslati ile ilgili bölümde geçmektedir. Uslati tanıtılırken öncelikle ka-
rısı Çikeş ve onun ardından da atı şilşunat’tan bahsedilmektedir. Şilşunat Tür-
kiye Türkçesindeki karşılığıyla, yelkanat, çok hızlı koşan atlar için kullanılan
bir addır. Uslati, şilşunat atı ile birlikte anılmakta, seferlere onunla birlikte
çıkmaktadır. Ancak Ulıp’ın babasından kendisine miras kalan Şilşunat at ve
kılıcı alması destanın ilerleyen bölümlerinde olacaktır (Bayram 2012: 228).
Ulıp’ın bir destan kahramanı olarak düşmanlarla savaşması için silahlan-
ması durumu destanın çok daha sonraki bölümlerinde karşımıza çıkmaktadır.
Destanın yirmi üçüncü türküsünde yer alan demir dağ motifleriyle birlikte
destan kahramanın ilk defa silah sahibi olması da Türk destanlarının önem-
li motiflerinden birisidir. Demirci Asamat’a Ulıp’ın Şeytanlarla mücadelesi
neticesinde getirilen Demir Dağ’dan yapılan para, iğne, orak gibi nesnelerin
hiçbirisini kabul etmeyen Ulıp, demirciden Aybalta ile mızrak yapmasını is-
ter. Ulıp, destan kahramanlarına has bir şekilde dünyevi basit işler için gerekli
olan nesneleri reddeder. Bunun yerine onun için özel aybalta ve mızrak yap-
tırılır (Bayram 2012: 229):
Ulıp’ın sahip olması gereken at, babası Uslati’nin ölümden kurtardığı attır.
Babası onu ölümden kurtardığı için bu argımak onun her dilediğini yerine
getiren sadık bir dost haline gelmiştir. Atın büyümesi ve gelişmesi de kahra-
manlara has bir şekilde olağanüstü motiflerle süslenerek bu bölümde ayrıntılı
bir şekilde yer almıştır.
Bahadırların Savaşları/Teke Tek Savaş ve Zaferle Dönüş
Ulıp sadece insan olan düşmanlarla değil olağanüstü varlıklarla da mücade-
le etmektedir. Bunlardan birisi de Alpasti’nin tazısıdır. Alpasti aslında Çuvaş
241
Bülent BAYRAM
gekleneksel dinî inançlarında kötü ruhlardan birisinin adıdır. Alpas şeklinde
de adlandırılan Alpasti dağınık saçlı bir kadın şeklinde tasavvur edilmektedir.
Bayanlara erkek, erkeklere de bayan şeklinde gelmektedir. Alpasti ile ilişkili
olarak nazar, ateşli nöbet, sıtma gibi hastalıklar ortaya çıkabilmektedir. Onun
verdiği hastalıklardan kurtulmanın yolu da büyüdür (Salmin 2007: 476). Halk
inançlarının bu kötü ruhu Ulıp Destanı’nda kişileştirilmiş ancak yine de kötü
karakter olarak destana yerleştirilmiştir. Destanda Ulıp, Alpasti’nin üzerine
saldığı tazıyı da tek başına yenmektedir.
Ulıp sadece fiziki güçlere sahip değildir. Karşısındaki düşmanın olağanüs-
tü güçlerine karşı da aynı şekilde cevap verebilmektedir. Ulıp’ı yok etmek
isteyen Alpasti akarsu, çiçekler gibi çeşitli tabiat unsurlarına hükmedip on-
ları kullanabilmektedir. Bunlar Alpasti’nin isteği doğrultusunda hareket edip
Ulıp’a hiçbir şekilde zarar vermezler. Bu Ulıp’ın destan kahramanlarının sa-
hip olduğu güçler dışında da bazı güçlere sahip olduğunun göstergesidir (Hi-
vetiri 1996: 113).
Ulıp’ın gerçek anlamda bir düşmanla teke tek mücadelesi de Alpasti ile
olur. Alpasti tabiat güçlerinin kendisini dinlememesi üzerine Ulıp’a kendi-
si saldırır. Güçlü Alpasti karşısında Ulıp oldukça tecrübesiz ve zayıf kalır,
yardıma muhtaç bir durumdadır. Yaşlı öküzün haber vermesiyle bütün sürü
Ulıp’a yardım ederse, Ulıp ancak bu şekilde Alpasti’yi mağlup eder (Hivetiri
1996: 113).
Ulıp’ın destan boyunca mücadeleleri genelde olağanüstü yaratıklarla,
vahşi hayvanlarla olmaktadır. Destandan çok masal ya da arkaik destanlarda
karşılaştığımız bu durumlar Ulıp Destanı’nda sıkça karşımıza çıkmaktadır.
Ulıp, Şirpü bahadırı kurtarmak için hazırlanıp bir tepe üzerinde otururken
tepenin çökmesiyle karşısına çıkan üç başlı yılanla mücadele eder (Hivetiri
1996: 160-161).
Ulıp, destanın on altıncı türküsünde bu sefer de padişahın kızı Sarine’yi
düşmandan kurtarmak için İlmeykker’le mücadele eder. Sarine’nin durumu-
nu öğrenen Ulıp onu kurtarmaya gider ve Sarine’yi İlmeykker’e teslim etmek
istemez (Hivetiri 1996: 182-183).
Kahramanların Hileyle Tutsak Olmaları
Düşmanları Ulıp’ı ele geçirmek için bir plan yaparlar. Burada aslında bir-
kaç halk edebiyatı motifi birlikte görülmektedir. Ulıp’ı ele geçirmek için Al-
pasti, Şıpatan, Ahıryan ve Vutış’ın planlarında aldatma, kılık değiştirme gibi
motifler yer almaktdır.
242 Çuvaş “Ulıp Destanı’nın Kahraman Modelı̇ Üzerı̇ne Bı̇r İnceleme
Destanda Ulıp’ın yerine geçerek onu ele geçirme düşüncesi neticesinde
sahte Ulıp, Çuvaş toplumunu rahatsız eden davranışlarda bulunur. Destanın
daha önceki bölümlerinde Ulıp’ın normal insanlarla karşılaştırılmasına da
imkân veren normal çocuklarla oynama sahnesi burada karşımıza farklı bir
şekilde çıkar. Sahte Ulıp çocuklarla oynar ve bu oyun neticesinde çocuklar-
dan bir bölümü ölür bir bölümü de yaralanır (Bayram 2012: 256-258).
Düşmanın Cezalandırılması Motifi
Ulıp çıktığı her seferden zaferle dönmüştür. Bütün düşmanlarını cezalan-
dırmıştır. Destanda Ulıp hem gerçek insanlar hem de olağanüstü varlıklarla
mücadele etmiş ve bu mücadelelerin hepsinden başarıyla ayrılmış, düşman-
larının tamamını öldürerek cezalandırmıştır. Bunun destanda birçok örneği
bulunmaktadır. Kirişmet’le olan mücadelesini kazandıktan sonra onun bütün
büyüsünü bozarak cezalandırmasını bu duruma örnek gösterebiliriz (Hivetiri
1996: 486-487, 558-559).
Kahramanın Ölümü
Destanda gaflet uykusu, Ulıp’ın ölümünün de sebebi olmuştur. Ulıp’ın
ölümünden sonra destan bitmemiş; olağanüstü bir şekilde Ulıp yeniden ha-
yata döndürülmüştür. Ulıp’ın ölümü ve yeniden dirilmesi ile ilgili olaylar
Manas’ın ölüp dirilmesiyle de benzerlikler göstermektedir. Ulıp’ın gaflet uy-
kusu sebebiyle ölümü diğer birçok konuda olduğu gibi alp anlatmalarından
alınmıştır. Burada uyku motifi ortak olmakla birlikte uykunun ortaya çıkış
sebepleri ve uyku konusunun işlenişi birbirinden farklıdır.
Ulıp’ın ölümünden sonra da tıpkı olağanüstü kişilerin ölümlerinde olduğu
gibi bazı olağanüstülükler meydana gelir (Hivetiri 1996: 553)
Ulıp’ın ölümünden sonra Sarine, Merçen Kız’ın söylediği ölü ve diri su-
yunu getirerek Ulıp’ı tekrar canlandırır. Ulıp, Supetey ve diğer düşmanlarını
yenip Çuvaş ülkesini kurtarır. Ancak Ulıp, destanın son türküsünde ölümsüz-
lüğün insan için gerekli olmadığını onun ancak Tanrı’ya mahsus olduğunu
belirttikten sonra insanın ölümsüz olması için yapılması gerekenleri sıralar.
Destanın sonunda onun yeniden ölümü ise söz konusu değildir. Âdeta atı ile
birlikte yer altına girerek sırra kadem basmıştır. Bu durum Çuvaş alp anlat-
malarında da mevcuttur. Ulıp Çuvaşların ihtiyacı olduğunda onlar için geri
dönecektir. Ulıp’ın sırra kadem basması ile destan tamamlanmaktadır (Hive-
tiri 1996: 562).
Dostları ilə paylaş: |