Cengiz Alyılmaz, “Valeh Hacılar’ın Türklük Bilimine Katkıları Ve Yeni Kitabı: Heste Hasan”,
Karadeniz Araştırmaları, Cilt: 6, Sayı: 23, Güz 2009, s.117-129.
Valeh Hacılar’ın Türklük Bilimine Katkıları Ve
Yeni Kitabı: Heste Hasan
Cengiz Alyılmaz
*
Özet
Tiflis Devlet Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Akademik, Prof. Dr.
Valeh Hacılar, Türk halk bilimi, Türk halk edebiyatı, Türk mitolojisi, Türk dili, Türk tarihi,
sözlük bilimi ve dil öğretimi alanlarında 24 kitabı, 250 makale ve bildirisi bulunan Türk bilim
adamıdır.
Valeh Hacılar, seçkin ve saygın bilim adamı olmasının yanı sıra Gürcistan ve
Azerbaycan Türkleri arasında lider kişiliği, devlet adamlılığı ve şair kimliğiyle de
tanınmaktadır.
Bu makalede Valeh Hacılar’ın hayatı, eserleri, Türklük bilimine katkıları ve son kitabı
(Heste Hasan Heyatı, Şeirlerinden Seçmeler (Tiflis, 2009)) hakkında bilgi verilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Valeh Hacılar, Türklük bilimi, Türk halk bilimi, Karapapak /
Terekeme Türkleri, Heste Hasan.
Abstract
Academician, Prof. Dr. Valeh Hacılar is a Turkish scientist teaching at Tbilisi State
University and who has 24 books, 250 articles and reports on Turkish folklore, Turkish folk
literature, Turkish mythology, Turkish, Turkish history and Linguistics.
Besides being popular and respectable, Valeh Hajilar is also known for his leadership,
public activity and as a poet.
There is information about Valeh Hacılar’s life, his works, his contributions to
Turkology and his new book ( Khasta Hasan’s life, selections from his poems (Tbilisi, 2009)).
Keywords: Valeh Hacılar, Turkology, Turkish folklore, Karapapak / Terekeme Turks,
Khasta Hasan.
Valeh Hacılar:
Valeh Hacılar, 15 Nisan 1951 tarihinde bugün Gürcistan Cumhuriyeti sınırları
içinde yer alan Borçalı bölgesinin Darvaz Köyü’nde dünyaya gelir. Babası
“Hacılar”/“Hacıöyü” sülalesinden Doktor Alipaşa Hacıoğlu; annesi ise, devlet
üretme çiftliği yöneticisi, belediye meclis üyesi Ayşe Fatma Hanım’dır.
Valeh Hacılar, ortaöğrenimini Darvaz’da tamamlar. 1968 yılında Bakü’de
Mirze Feteli Ahundov Adına Azerbaycan Devlet Diller Enstitüsü Rus-Azeri
*
Doç. Dr. Atatürk Üni. Kazım Karabekir Eğitim Fak. Türkçe Eğitimi Blm. calyilmaz@gmail.com.
Cengiz Alyılmaz
118
Dilleri ve Edebiyatları Fakültesi’ne kaydolur. 1973’te yüksek öğrenimini
tamamlar. Aynı yıl Tiflis Devlet Pedagoji Enstitüsü’ne asistan olarak girer.
Hacılar, Azerbaycan İlimler Akademisi Nizamî Edebiyat Enstitüsü’ne bağlı
olarak Prof. Dr. Penah Helilov yönetiminde hazırlamış olduğu “Türk Dilli Gürcü
Âşık - Şairleri” başlıklı tezini 1984 yılında tamamlayarak “Edebiyat Doktoru”
olur.
1985 yılında “Doçent” olan Valeh Hacılar, 1989 yılında Tiflis Devlet
Pedagoji Enstitüsü’nün Akademik Kurulu’nda oy birliğiyle Azerbaycan Dili ve
Edebiyatı Bölüm Başkanlığı görevine getirilir.
Valeh Hacılar, 1993 yılında hazırlamış olduğu “Gürcistan Türk Folklorunun
Temel Özellikleri” başlıklı teziyle “Prof. Dr.” unvanını alır.
1997 yılında bilimsel çalışmalarından dolayı Gürcistan Devlet Başkanı
Eduard Şevardnadze’den “onur mektubu” alır ve kendisine “takdirname”
verilir. 1998 yılında ise, Azerbaycan-Gürcistan devletleri arasındaki eğitim,
sosyal, kültürel ve siyasî ilişkilerin gelişmesine katkılarından dolayı
Şevardnadze tarafından “Gürcistan Cumhuriyeti’nin en büyük ödülüne (şeref
ordenine)” layık görülür.
Valeh Hacılar, 2000 yılının Mayıs ayında Gürcistan Edebiyat İlimleri
Akademisi “aslî ve daimî akademik üyeliği”ne seçilir.
Azerbaycan Yazarlar Birliği ve Dünya Azerbaycanlılarını Bilgilendirme
Şurası Üyesi, Gürcistan Azerbaycanlı Ziyalılar Birliği Onursal Başkanı Prof. Dr.
Valeh Hacılar, Rusça, Gürcüce, Ermenice, İngilizce bilmektedir.
Valeh Hacılar, evli ve iki erkek çocuk babasıdır.
Valeh Hacılar’ın Eserleri veTürklük Bilimine Katkıları:
Yukarıda alışılagelmiş kalıplar içinde hayatı hakkında bilgi vermiş olduğumuz
Valeh Hacılar’ı klişe ifadelerle anlatmak elbette eğitimci, şair, yazar,
araştırmacı, bilim adamına haksızlık, vefasızlık ve saygısızlık olur. Ömrünü
tamamen Türklük bilimine adayan, dur durak bilmeden çalışan, “élli iken élsiz
olan, dilli iken dilsiz olan” Türk boylarının yaşayışlarını, inanışlarını, davranışlarını
tespit için oba oba, köy köy, şehir şehir, ülke ülke dolaşan Valeh Hacılar’ı klişe
cümlelerle tanıtmak mümkün değildir.
1991 yılında Sovyetler Birliğinin dağılıp Türk Cumhuriyetlerinin (ve
Kafkaslardaki diğer cumhuriyetlerin) bağımsızlıklarını ilan etmelerinden sonra
yeni devletlerle Türkiye arasında sıkı ilişkiler başlamış; (istihbarî, siyasî, politik
kimliğe sahip olanların; tüccarların ve turistlerin binde biri kadar olmasa da)
bilim adamları da karşılıklı olarak gidip gelmeye; meslektaşlarıyla irtibat
kurmaya çalışmışlardır. Prof. Dr. Valeh Hacılar, Türkiye ile ilk irtibat kuran bilim
adamlarının başında gelmektedir. Nitekim kapılar açılır açılmaz o da
Gürcistan’daki (Tiflis’teki) mütevazı evinin ve gönlünün kapısını başta bilim
adamları olmak üzere Türkiye’den gelen herkese açar. O yıllarda henüz
yapılanma dönemindeki Türk Büyükelçiliğinin de en büyük yardımcısı olur.
Valeh Hacılar’ın Türklük Bilimine Katkıları
119
Yıllardır içinde biriktirdiği, kendini bir ateş gibi, kor gibi yakıp kavuran
“kardeş hasreti”ni söndürmek için Valeh Hacılar, 1992 yılının kışına aldırış
etmeden kardeşi Gulu Alıpaşaoğlu Hacıyev ile birlikte Kars’ın, Erzurum’un
yolunu tutar. Böylece Valeh Bey’le gıyaben tanışıklığımız, hasretimiz 1992
yılında Erzurum’da sona erdi. Bizim dostluğumuza ailelerimizin diğer fertleri
(başta eşlerimiz ve çocuklarımız olmak üzere) yakın akraba ve arkadaşlarımız
da ortak olunca Hacıyev-Alyılmaz ailesi arasındaki bağ daha da kuvvetlendi.
Prof. Dr. Valeh Hacılar’la irtibatımız her şeyden önce “Gürcistan’da
yaşayan ve o tarihe kadar haklarında (bir iki teorik yayın dışında) bilgi
bulunmayan, ciddî araştırma ve inceleme yapılmayan Karapapak / Terekeme
Türkleri’ni tanımamıza ve tanıtmamıza vesile oldu. Kendi de bir Karapapak
Türkü olan Valeh Hacılar’la Karapapaklar’ın yaşadıkları binlerce yıllık ata dede
Türk topraklarını (Borçalı’yı Karayazıyı, Başgeçit’i…) defalarca dolaşıp bilimsel
araştırma ve incelemeler gerçekleştirdik. Gürcistan ve Azerbaycan
cumhuriyetlerindeki her türlü bilimsel faaliyetimizin içinde kendilerinin yanı
sıra değerli eşi Ruhsare Hanım, oğulları Fahri ve Namık da yer aldı. Hacılar
Ailesi (aileye daha sonra katılan gelinleri Zarife ve Ayten’le de birlikte) âdeta
bir enstitü gibi çalışıp Gürcistan – Azerbaycan – Türkiye ilişkilerine her alanda
katkı sağladılar. Gürcistan – Azerbaycan arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesinde
ve geliştirilmesinde, Tiflis’te Türk matbuatının ve kültürel etkinliklerinin
yeniden başlamasında ve canlanmasında Gürcistan ve Azerbaycan Devlet
Başkanlarının defalarca övgüsüne ve ödüllerine layık görülen Prof. Dr. Valeh
Hacılar’ın; eşi filolog Ruhsare Hanım’ın, Azerbaycan Cumhuriyeti Tiflis
Büyükelçiliği Kültür ve Eğitim Ataşesi oğlu Dr. Fahri Valehoğlu Hacılar’ın, Tiflis
Türk Tiyatrosu Yönetmeni ve Oyuncusu Namık Hacılar’ın rolü oldukça
büyüktür.
Prof. Dr. Valeh Hacılar, Türk dünyasına, Türklük bilimine en büyük
hizmetini hiç kuşku yok ki, yazmış olduğu herbiri alanının ilk ve orijinal olma
özelliği taşıyan 24 kitabı ve 250 makale ve bildirisiyle yapmıştır. Hacılar’ın
makale ve bildirilerinin listesi ayrı bir makale konusu oluşturacak nitelikte
olduğundan bu yazımızda onun yalnızca halk edebiyatı, halk bilimi, dil,
edebiyat, sözlük bilim, dil bilimi ve dil öğretimi alanlarında yazmış olduğu
kitaplarının künyesini vermekle yetineceğiz:
1.
(Karlo Kaladze ile birlikte), Samet Vurgun 70, Tiflis, 1976, (Azerbaycan
Türkçesi ve Gürcüce).
2.
(Elihan Binnet ve Eflatun Saraçlı ile birlikte), Bir Sinede İki Ürek, Bakü,
1981.
3.
Azerbaycanca–Gürcüce Mektepli Lüğeti, Tiflis, 1989, (Azerbaycan Türkçesi-
Gürcüce).
4.
Folklorumuzun Üfüqleri, Bakü, 1991.
5.
Azerbaycan Folkloru En’eneleri, Tiflis, 1992.
6.
Azerbaycan Dili ve Edebiyatı (Ders Kitabı), Tiflis, 1994.
Cengiz Alyılmaz
120
7.
Qarapapag Mehralı Bey, Tiflis, 1996.
8.
Azerbaycan Folkloru Antologiyası II: Borçalı Folkloru, Bakü, 1996.
9.
Azerbaycan Edebiyatında Testler (Orta Mektep Müellimlerini Yoxlamadan
Geçirmek Üçün), Tiflis, 1997.
10.
Azerbaycanca-Gürcüce ve Gürcüce-Azerbaycanca Lüğet, Bakü-Tiflis, 1997.
11.
Gürcüce-Azerbaycanca Danışıq Kitabcası, Rustavi, 1997.
12.
Azerbaycanca - Gürcüce Danışıq Kitabcası, Gence, 1998.
13.
Kendim Lecbeddindi Özüm İbrahim, Tiflis, 1999.
14.
Herşenin Ocağı Şe’rler ve Poema, Tiflis, 2000.
15. Borçalı Mehralı Bey Tarihî Heqiqetlerde, Tiflis, 2001.
16. (E. Abhazava ile birlikte), Gürcü Dili-Azeri-Türk Okullarının III. Sınıf
Dersliyi, Tiflis, 2002.
17. Hanı Sazım Hanı Senin Tellerin (Türk Dilli Gürcü Âşığı Şıvganın Heyatı,
Yaradıçılığı), Tiflis, 2002.
18. XIX. Yüzillikde Borçalıda Gaçaglıg Herekatı, Tiflis, 2003.
19. Gürcüstanda Türk Halq Edebiyyatı Eneneleri, Bakü, 2005.
20. Ulu Baban Kim Olub? I. Kitab (Bolus-Kepenekçi XIX. Yüzil), Tiflis, 2005.
21. Ulu Baban Kim Olub? II. Kitab (Darvaz Kendi – XIX. Yüzil), Tiflis, 2006.
22. Azerbaycan-Gürcü Folklor Elegeleri, Tiflis, 2007.
23. Türkdilli Gürcü, Yunan ve Aysoru Aşıg-Şairleri, Bakü, 2007.
24. Heste Hasan (Heyatı, Şeirlerinden Seçmeler), Tiflis, 2009.
Anılan bilimsel eserlerin yazarı olan Prof. Dr. Valeh Hacılar, aynı zamanda
Türk dünyasının seçkin ve saygın şairleri arasında yer almaktadır. Hacılar’ın
şiirleri 2000 yılında Tiflis’te Herşenin Ocağı Şe’rler ve Poema adıyla kitap olarak
yayımlandı. Onun hayatı, yetiştiği çevre, edebî kişiliği ve şiirleri ile ilgili bir
doktora tezi ve kitap da Atatürk Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Semra Alyılmaz
tarafından hazırlandı (Alyılmaz, 2003).
Birkaç bilim adamının bir araya gelip yazabileceği kadar bilimsel esere /
yayına sahip olmasına; birçok edebî dergi ve antolojide hakkında bilgiye ve
şiirlerine yer verilmesine rağmen ne yazık ki, Prof. Dr. Valeh Hacılar Türk
dünyasında ve Türkiye’de hak ettiği ilgi ve desteği hiçbir zaman görmedi.
Onun asistanları hatta öğrencilerinin öğrencileri bile Türkiye’nin adı sanı
büyük üniversitelerinde “Profesör Dr. (!)”, “Doçent Dr (!)” unvanlarıyla görev
yaparlarken o, evinde misafir ettiği, yaptıklarını, yazdıklarını kendilerine teslim
ettiği sözde bilim insanlarının önce oyalamaları sonra da engellemeleri
yüzünden Türkiye üniversitelerindeki öğrencilere ve öğretim üyelerine engin
bilgi birikimini aktarma imkânını bulamadı. Kendine sonraki yıllarda Türkiye ve
Türkiye dışındaki yabancı ülkelerden yapılan tekliflere ise her zaman nazik bir
şekilde “Hayır” diyerek Gürcistan’daki Türklerin seçkin temsilcisi ve sesi
olmayı tercih etti. Onun Gürcistan'da kalması, Gürcistan'dan ayrılmaması
Valeh Hacılar’ın Türklük Bilimine Katkıları
121
sayesinde Tiflis İ. Çavçavadze Devlet Üniversitesi'nde faaliyet gösteren
Azerbaycan Dili / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü kapanmaktan kurtuldu. Rus
Dili ve Edebiyatı, Ermeni Dili ve Edebiyatı Bölümleri kapatılırken Azerbaycan
Dili / Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünün açık kalması Hacılar'ın Gürcistan’daki
gücünü, nüfuzunu göstermesi bakımından da son derece anlamlıdır.
Gürcistan’da Akademik (Ordinaryüs) unvanına sahip tek Türk bilim adamı
olan Valeh Hacılar’ın Türkiye’de Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına faaliyet
gösteren Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Kültür Bakanlığı, TÜRKSOY…
gibi kurum ve kuruluşların bugüne kadar yaptıkları hiçbir sempozyuma,
kongreye, panele, toplantıya davet edilmeyişi son derece şaşırtıcıdır. Bir çoğu
yeterince Türkçe bilmeyen, Türklük bilimi ile ilgileri “hobi”den ileri gitmeyen,
fırsatını bulduklarında açık biçimde Türkiye Cumhuriyeti ve Türkler hakkında
haksız eleştiriler yapan; buna rağmen Türkiye’de yapılan faaliyetlere (söz
konusu faaliyet bilimsel sempozyum da olsa, Türkçe olimpiyatı da olsa,
Matematik olimpiyatı da olsa) davet edilen aynı bilim insanları(!)na ödüller
veren kurum ve kuruluşlarımızın yöneticilerinin bizim aklımızın ermediği (!)
elbette bir bildikleri vardır.
Prof. Dr. Valeh Hacılar, birkaç yıldan beri ciddî sağlık problemleri
yaşamasına (4 büyük ameliyat geçirmesine) rağmen çalışmalarını aralıksız
olarak sürdürmektedir. Yeri gelmişken Hacılar'ın tedavisi sırasında gösterdikleri
yakın ilgi ve destekten dolayı bazı kişileri saygıyla ve minnetle anmak
istiyorum. Valeh Hacılar, hastalığının başından itibaren tıpkı Atatürk’ün işaret
ettiği gibi “Beni Türk Hekimlerine Emanet Ediniz” diyerek Hacettepe Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesi'ne geldi. Prof. Dr. Yusuf Bayraktar ve ekibi (başta Doç.
Dr. Devrim Akıncı olmak üzere) Türk doktorlarının hem bilgi ve becerisini hem
de ilgi ve konukseverliğini Hacılar’dan esirgemediler.
Valeh Hacılar kendisine gösterilen ilgiden duymuş olduğu memnuniyeti
Prof. Dr. Yusuf Bayraktar’a ithafen yazdığı “Seni Deyib Geldim Yusuf Bayraktar”
başlıklı şiirinde şöyle dile getirmektedir:
Seni deyib geldim Yusuf Bayraktar,
Şöhretin, güdretin dodaglarımda,
Uçdum, uçdugda yoh, son bir ümidin,
Sönük bir gümanın ganatlarında.
Mene melhem oldu ilk görüşdece,
Duyan bahışların, gören ellerin,
O sirli, sehrli sözün, söhbetin
Deyişdi semtini gara yellerin.
Cengiz Alyılmaz
122
Dedin “Ürekli ol, bura da Veten”,
Mene ümid dolu bir işıg verdin.
Hayata gayıtdım, menim dünyama,
Adını sanını yaraşıg verdin.
Ora son şerimi yazdım da geldim,
Yoldaşım- saralan, sönen arzular.
Gayıtdım, o şere bahdım da güldüm,
Ve bu şeri yazdım, Yusuf Bayraktar.
Valeh Hacılar’a Ankara’daki tedavisi sırasında en büyük desteği verenlerin
başında ona her seferinde evinin kapısını sonuna kadar açan, bir aile sıcaklığı
ve ortamı yaşatan Bulut Ailesi (Keçiören Emniyet Müdürü Fahri Bulut ve
değerli eşi Dr. Safiye Bulut) gelmektedir. Keçiören Emniyet Müdürü Fahri
Bulut, Türkiye Cumhuriyeti Tiflis Büyükelçiliği Koruma Amirliği yaptığı sırada
Hacılar Ailesi’yle (bizim de vesilemizle) tanışıp dostluk kurar. Mesleğinde
başarılı bir yönetici / amir olduğu o kadar Türk dünyasıyla ilgili bilgiye de sahip
olan Fahri Bulut, Gürcistan’da görev yaptığı yıllarda Karapapak Türkleri’nin
Türk Büyükelçiliği yetkilileri tarafından dikkate alınması, dertlerinin
dinlenilmesi, sorunlarına çözüm yolları aranması hususlarında büyük gayret
gösterir.
Hacılar, kendilerini hem Gürcistan’da hem de Türkiye’de (Ankara’da)
yalnız bırakmayan, ameliyatları sırasında sürekli yanında olan vefalı dost Fahri
Bulut ve ailesine ithafen yazmış olduğu “Ankara'da Bir Evim Var” başlıklı şiirinde
şöyle demektedir:
Ankara’da bir dünyam var
Safdı suyu, havası,
Mayası nurdan tutulub,
Tükenmezdir ziyası.
Ankara’da bir evim var,
Bezeyi körpe sesi,
Sencer Bey’le Zeynep Hanım
Könüller teranesi.
Ankara’da bir zirvem var,
İnsanlığın zirvesi,
Bu şeherde Fehri’m yaşar
Mene gardaş evezi.
Valeh Hacılar’ın Türklük Bilimine Katkıları
123
Valeh Hacılar, eşi Ruhsare Hanım’la birlikte 2008 yılının Temmuz ayında
İstanbul’a gelmişlerdi.
1
Biz de onları yalnız bırakmamak için Kırgızistan’daki ve
Çin’deki çalışmalarımızın tarihini değiştirip ailece İstanbul’a gittik. Birkaç gün
birlikte geçirdik. Hastalığına ve ağır ameliyatlar geçirmesine rağmen genel
durumu iyi görünen Valeh Bey’le ve eşi Ruhsare Hanım'la bir gün İstanbul’u
gezip tam “Nerede oturalım?” diye düşünürken Valeh Bey “Nazım’ın (Nazım
Hikmet’in) Gülhane Parkı’nda” dedi. Nazım Hikmet’in bir şiirine konu olan
Gülhane Parkı’nda oturduk; çay, ayran içip Boğaz'ı seyrettik.
Valeh Hacılar’ın şiirleri üzerine doktora tezi hazırlayan eşim ve
meslektaşım Semra Alyılmaz, Gülhane’deki sohbet sırasında Valeh Bey’e:
“Hocam, her konuda yazılmış çok güzel şiirleriniz var. İstanbul için de şiir yazdınız mı?”
diye sordu. Valeh Bey de “Semra, Allah her şehir için bir şair gönderiyor. İstanbul’un
şairi de Yahya Kemal. Onun şiirlerinin üzerine şiir yazmak olmaz. Ancak yine de senin
hatırın için bir şeyler söyleyeyim” dedi. Hacılar’ın Dr. Semra Alyılmaz’a başlıklı şiiri
şöyledir:
“Menden teze şeir heber alan dost,
Bes yazın gelmesi şeir deyil mi?!” H. Arif
“Hocam, İstanbul’a şeir yaz” dedin,
Dostların gelişi şeir deyil mi?!
Üsküdar, Kadıköy, Gülhane, Taksim,
Çamlıca görüşü şeir deyil mi?!
Burda heyran galdıh neler nelere,
Yaradan ellere, guran ellere,
İstanbul yurd imiş möcüzelere,
Onun her garışı şeir deyil mi?!
Şükür ki, görüşdük burda bir daha,
Şükür ki, yaşadıh bir ömür daha.
Canım feda olsun Sübhan Allah’a
Dünyanın gerdişi şeir deyil mi?!
Hele gurumamış gözlerin nemi,
Üstümüzü aldı ayrılık demi,
Yolçu yolda gerek, açın yelkeni,
1 Prof. Dr. Valeh Hacılar, İstanbul'a TİKA ile Milli Eğitim Bakanlığının TİKA'nın Türkoloji Projesi
çerçevesinde Türk Cumhuriyetlerindeki bilim adamları ve öğretim üyeleri arasında iletişimi
sağlamak amacıyla gerçekleştirmiş olduğu program çerçevesinde gelmiştir.
Cengiz Alyılmaz
124
Valeh’in gedişi şeir deyil mi?!
Valeh Hacılar’ın hastalığı 2009 yılında ne yazık ki, tekrarladı. Bir kez daha
Ankara’ya ameliyat için geldi. Yapılan cerrahî müdahaleye rağmen durumunda
önemli bir değişiklik olmadı. O, dayanılmaz ağrılarına rağmen (torunları Valeh
ve Ümit’in aileye katılmalarının da verdiği güç ve destekle) çalışmalarını
sürdürmektedir.
Akademik Prof. Dr. Valeh Hacılar’ın Yeni Kitabı:
Valeh Hacılar, Heste Hasan Heyatı, Şeirlerinden Seçmeler, Universal
Neşriyat, Tiflis, 2009, 86 s.
Atatürk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri arasında yer alan,
yürütücülüğü tarafımdan yapılan “Güney Türkistan, Kafkaslar ve Avrupadaki
Türk Yazıtları” adlı uluslararası proje kapsamında araştırma ve incelemeler
gerçekleştirirken ekip olarak 25-26-27 Temmuz 2009 tarihlerinde Valeh Hacılar
Bey’i evinde ziyaret ettik. Hasta olmasına rağmen uzun uzun sohbet edip
engin bilgilerinden yararlandık.
Valeh Hacılar’la sohbetimizin bir bölümünün konusunu onun “Universal
Neşriyat”tan henüz çıkan kitabı Heste Hasan (Heyatı Şeirlerinden Seçmeler)
oluşturdu. Hacılar’ın daha önce yayımlanan kitaplarının her biri hiç kuşku yok
ki, en az bu kitabı kadar değerli bilgileri içermektedir. Ancak Hacılar, arşiv
belgelerini inceleyip, Gürcistan, Azerbaycan, İran ve Türkiye’de birinci derece
kaynak kişilerle, âşıklarla, ozanlarla, halk bilimi uzmanlarıyla ve edebiyat
tarihçileriyle bizzat görüşüp hazırladığı bu kitabına büyük önem vermektedir.
Onun bu kitap üzerinde hassasiyetle durmasının temel sebeplerinden birini de
hakkında kaynaklarda pek fazla bilgi bulunmayan “Heste Hasan”ın hem
Gürcistan’da hem Azerbaycan’da hem de Türkiye’de şiirlerinin başkalarına mal
edilmesinin, başkalarıyla karıştırılmasının önüne geçecek olması düşüncesi
yatmaktadır.
Hacılar'ın yeni eseri, Ön Söz, Şeirler ve Menbeler başlıklarını taşıyan üç ana
bölümden oluşmaktadır.
Eserin 3-24. sayfalarını kapsayan Ön Söz başlıklı bölümde Valeh Hacılar,
Heste Hasan’ın doğum yeri, doğum ve ölüm tarihleri ile ilgili tartışmalı bilgileri
ayrıntılı olarak dikkatlere sunmakta ve yaptığı araştırma ve incelemeler
sonucunda Heste Hasan’ın Ahalkelek bölgesinin Havet Köyü’nde 1800 yılında
doğduğunu ve 1866 yılında da öldüğünü tespit ettiğini kaydetmektedir.
Eserin 25-80 sayfalarını içeren Şeirler başlıklı ikinci bölümde Valeh Hacılar
Heste Hasan’a ait olduğunu kesin olarak tespit ettiği şiirleri “Goşmalar (s. 26-
42)”, “Geraylılar (s. 43-45)”, “Tecnis (s. 46)”, “Cığalı Tecnis (s. 47)”, “Divaniler
(s. 48-55)”, “Mühemmes (s. 56-57)”, “Deyişmeler (s. 58-74)”, “Muhtelif
Şeirlerden Parçalar (s. 75- 80)” başlıkları altında dikkatlere sunmaktadır.
Goşmalar başlıklı bölümde “Menim”, “Oynamasın”, “Gözeller”, “Azad
Olar”, “Gerek”, “Bu Sarayları”, “Muyların”, “Efendim”, “Getti”, Daşdıgullar
Valeh Hacılar’ın Türklük Bilimine Katkıları
125
Gözelleri”, “Dedi”, “Gözder”, “İndi”, “Maşallah”, “Perişan”, “ Bu Gece”, “Kim
İdi” başlıklarını taşıyan şiirlerden oluşmaktadır. Heste Hasan’ın Türkiye’de de
çok bilenen, bestelenen ve TRT Arşivleri’nde “Erzurum Türküsü” olarak yer
alan “Oynamasın” başlıklı şiirini dikkatlere sunmanın faydalı olacağı
kanaatindeyiz:
Gözeller bezenmiş toya gederler,
Sizlere amanat, gız oynamasın.
Yığılırlar rica, minnet ederler,
Yüngüllük eleyib tez oynamasın.
El-alem yığılıb ona baharlar,
Yahşı ada yaman adlar taharlar,
Oynadırlar, sonra başa gaharlar,
Al vala altında göz oynamasın.
Heste Hasan der ki, ala göz yarım,
Gurban olsun sana dövletim, varım,
Demem oynamasın, oynasın hanım,
Kemerden aşağı diz oynamasın
Eserin “Geraylılar” başlıklı bölümünde “Geler”, “Dırgınada”, “Yalvara-
Yalvara” başlıklı şiirlere; “Tecnis” başlık bölümde “Bir Güneş”, “Cığalı Tecnis”
başlıklı bölümde ise, “Bir Birçek” başlıklı şiire yer verilmiştir.
Kitabın “Divaniler” başlıklı bölümü “Üstündedir”, “Bir”, “Bir Su Ver”,
“Bugün”, “Kimde Var”, “Mendedi”, “Birdi Bir”,adlı şiirlerden; “Muhammes”
başlıklı bölümü ise, “Eyri” başlıklı şiirden oluşmaktadır.
Valeh Hacılar, kitabın “Deyişmeler” başlıklı bölümünde Heste Hasanın
Gul Garenî ile yapmış olduğu 4; Ürfanî ile yapmış olduğu 1; Usta Polad ile
yapmış olduğu 3 deyişme (atışma) metnine yer vermiştir.
Eserin “Mühtelif Şeirlerinden Parçalar” adlı bölümü ise, “Canım”,
“Lazımdı”, “Var”, “Neylesin”, “Geleyir”, “Usda Polad'a” başlıklarını taşıyan
şiirlerden oluşmaktadır.
Valeh Hacılar, kitabın üçüncü bölümünü oluşturan Menbeler başlıklı
kısımda ise, eseri hazırlarken yararlanmış olduğu kaynakları “Kitablar”,
“Megaleler”, “Arhiv Senedleri” ve “Canlı Gaynaglar” başlıkları altında dikkatlere
sunmaktadır.
Eserin son iki sayfası “İçindekiler” ve “Kitabın Künyesine Ait Bilgileri”
içermektedir.
Cengiz Alyılmaz
126
Sonuç:
Heste Hasan’ın “Bir” redifli divanisinin Ağbabalı Âşık İskender tarafından
nakledilen variantının son dizeleri şöyledir:
İçmedim aşk badesini
Hem ohuyam, hem yazam,
Böyle getmez bu ülüzgâr,
Elbet gelir bir ayam,
İli min iki yüz on dörd,
Hesabı yoh ki sayam,
Çoh âşıglar geldi keçti,
Heste Hasan yüzde bir.
Valeh Hacılar, eserinde Heste Hasan’ın kendisi için “Çoh âşıglar geldi keçti,
Heste Hasan yüzde bir” ifadesini kullanmasını (onun şiirlerinin kalitesini dikkate
alarak) haklı bulmaktadır. Biz de Türklük bilimi, Türk halk bilimi, Türk halk
edebiyatı, Türk mitolojisi, Türk dili, Türk tarihi, sözlük bilimi ve dil öğretimi
alanlarında yazmış olduğu 24 kitabı, 250 makale ve bildirisi bulunan ve son
kitabı Heste Hasan ile de tartışmalı bir konuyu daha aydınlatan Akademik Prof.
Dr. Valeh Hacılar için “Çok bilim adamları gelip geçer; Valeh Hacılar gibisi binde bir”
diyor; sağlıklı, huzurlu, mutlu ömür dileğiyle yeni eserlerini bekliyoruz.
KAYNAKÇA
AĞACANGIZI, Gültekin (2006), Gürcüstan Metbuatında Azerbaycan Edebiyyatı Meseleleri, Bakü.
AHUNDOV, Ehliman - FERZELİYEV, Tehmasib - ABBASOV, İsrafil (1985,1986), Azerbaycan
Âşıkları ve El Şairleri I-II, İstanbul,Yayıma Hazırlayanlar: Saim SAKAOĞLU, Ali Berat
ALPTEKİN, Esma ŞİMŞEK.
ALYILMAZ, Cengiz (1997), Borçalılı Şair Vilayet RÜSTEMZADE, Kardaş Edebiyatlar Dergisi, S.
41, İzmir, 8-11.
ALYILMAZ, Semra (2002), Borçalı (Gürcistan) Karapapakları’nın (Terekemeleri’nin) Tarihine
Dair, Yeni Türkiye, S. 43, Ankara, 288-291.
ALYILMAZ, Semra (2003), Borçalılı Bilim Adamı, Eğitimci, Şair Valeh Hacılar Hayatı- Sanatı-
Şiirleri, Ankara.
CEFERZÂDE, Ezize (2006), Azerbaycan'ın Âşık ve Şair Kadınları, Ankara, Yayıma Hazırlayan: Dr.
Cengiz ALYILMAZ.
HACIYEV, Abbas (1980), Tiflis Edebî Mühiti, Bakü.
HEKİMOV, Mürsel İ. (1999), Azerbaycan Âşıg Şe’r Şekilleri ve Gaynagları, Bakü.
HÜMMET, Rafig (2007), Edebî Gürcistan, Tiflis.
Valeh Hacılar’ın Türklük Bilimine Katkıları
127
İSABALIGIZI, Tinatin (1999), Borçalı Âşıg Mühiti, Bakü.
KARAHAN, Leyla (2004), Semra Alyılmaz, Borçalılı Bilim Adamı, Eğitimci, Şair Valeh Hacılar
Hayatı, Sanatı, Şiirleri, Devran Yayıncılık, Ankara, 2003, VI+277 s., Türk Kültürü, S.
493-494, Ankara, 632-634.
MİŞİYEV, Adil (1987), Azerbaycan Yazıçıları ve Tiflis Edebî-İctimaî Mühiti (1820-1905), Tiflis.
Cengiz Alyılmaz
128
Prof. Dr. Valeh Hacılar'ın yeni kitabının dış kapağının görüntüsü
Valeh Hacılar’ın Türklük Bilimine Katkıları
129
Prof. Dr. Valeh Hacılar'ın yeni kitabının iç kapağının görüntüsü
Dostları ilə paylaş: |