Etimoloji Nedir - Ne Değildir ve…
50
göstermek için veya dilimizde kullanılan yabancı kökenli kelimelerin
asıllarını göstermek, şayet kelime Türkçe ek alarak Türkçeleşmişse, yabancı
kökü göstermek için yapılan açıklamalar filolojinin bu ilim sahasına girer.
Ayrıca etimoloji ciddî bir bilim dalıdır. Etimoloji açıklamaları yapmak her
filoloğun harcı değildir. Özel bir hazırlık ve dikkat ister.
Bir dilde olan kelimeler kabaca üçe ayrılır:
1) Türkçe kökenli kelimeler,
2) Taklidî kelimeler (onomatophe vs.),
3) Yabancı kökenli kelimeler (a) direkt olarak geçen yabancı kökenli
kelimeler. b) başka dil üzerinden geçen yabancı kökenli kelimeler).
Yabancı kelimelerin aynen veya değişmiş telaffuzları masa, liman,
lodos
vs. çar-çûbe > çerçeve, dürûd-ger > dülger, kefş-ger > köşker, dest-
gah
> tezgah, çehar-şenbe > çar-şenbe > çarşamba, penç-şenbe > perşembe,
sous-tien
> su-tyen > sütyen “alttan tutan”, sous-main > sümen “el altı” vs ).
Etimoloji yaparken kişiyi şaşırtan hususlar:
a) Anlamları üzerinde durulmadığı için Türkçe: sübay / Moğolca: subay
gibi ve elgük, yil-ik, il-ik gibi üç ayrı kökenden gelen kelimenin Türkiye
Türkçesinde ilik kelimesi ile karşılanması gibi, kökenleri ve anlamları ayrı
olup telaffuzları aynı (sesdeş = homophone) olan kelimeleri karıştırmak.
Tarama Sözlüğü
’nden bir örnek verelim: üz- (4136-4140) maddesinde
“1. Koparmak, kırmak, kesmek, bozmak, ayırmak, uzaklaştırmak; 2.
Yüzmek” gibi iki anlam verilmiş. Ancak Çengnâme ile Ferec’den verilen
örneklerde üz- < y-üzmek “(derisini, kabuğunu, zarını, postunu, giysisini)
soymak ana gövdeden ayırmak” ve üz- < y-üzmek “suda kulaç atarak suyun
yüzünde durmak, genellikle de suda ileriye gitmek” maddeleri karıştırılmış.
Boğuzladı revan üzdi derimi / ayırdı birbirinden peykerimi
(Çeng-
nâme) örneğindeki
deri üz- “deri soymak, deri yüzmek” anlamına gelen bir
fiil, bu örneğin hemen altında verilen Su kuyuya girdi kuyu toldı. Ebülkasım
üzerek dıvara yapışarak kuyunun ağzına geldi (Ferec) örneğindeki
üz- fiili
ise “suda yüzmek” anlamındadır.
Yine Tarama Sözlüğü’ndeki üz- (4136-4140) maddesinde verilen
örneklerden birçoğu da metinleri tarayan kişilerin oz- “ayrılmak,
uzaklaşmak” fiilini bilmedikleri için kelimeyi üz- şeklinde yanlış
okumalarından kaynaklanmaktadır.
Sertkaya, Osman Fikri
51
Etimoloji nasıl yapılır?
a) Eski Türkçede etimoloji nasıl yapılmalı? Önce Göktürk, Uygur ve
Karahanlı Türkçelerinden oluşan Eski Türk yazı dilinin başta alfabe ve imlâ
özelliklerini sonra da dilin yapısını iyi bilmek ayrıca Moğolcadan da
haberdar olmak gerek. Sonra Korece-Japonca-Çince-Tibetçe-Hintçe (Skr.)-
Sogdça gibi çevre dillerin özelliklerini, kaynaklarını, Türkçe ile bu gibi
dillerin arasındaki ilişkileri iyi bilmek gerek. Aksi taktirde Tibetçe kökenli
torçi
kelimesini Türkçe tor-çı “ağcı, tuzakçı” anlamak veya Mogolcada
bolor
şeklinde geçen “billur” kelimesini Türkçe bolur veya bulur okumak
gibi tehlikelerle karşılaşırsınız. Skr. kuşala’yı bilmiyorsanız Türkçe küzel >
güzel
’in açıklanmasında zorluk çekersiniz. Skr. çurnı’nın “toz” anlamını
“barut” olarak anlamlandırırsınız.
Bu yüzden Türkiye’de Eski Türkçe sahasında etimoloji yapanlar azdır.
Göktürkçede Talât Tekin’den sonra Erhan Aydın, Uygur Türkçesinde Reşid
Rahmeti Arat’tan sonra Şinasi Tekin, Semih Tezcan önde gelen
isimlerdendir. F. Sema Barutçu-Özönder, Mehmet Ölmez, Murat Elmalı gibi
isimler de doktora tezlerinin notlarında etimolojik açıklamalar yapmışlardır.
Karahanlı Türkçesinde de Reşid Rahmeti Arat’ın Atebetü’l-hakayık’takı
notlarından sonra Aysu Ata ile Halil İbrahim Usta’nın Kur’an çevirileri
yayımlarındaki etimolojik açıklama notları göz doyurmaktadır.
Eski Türkçe için önde gelen etimoloji sözlüğü Sir Gerard Clauson’un
An Etymological Dictionary of the Pre-Thirteenth Century Turkish
(Oxford,
1972) adlı elaltı eseridir.
b) Türkiye Türkçesinde etimoloji nasıl yapılmalı? Anadolu için önce
Rumca, Güney Anadolu için Arapça, Doğu Anadolu için Farsça bilgisi önde
gelir. Kafkasya için Ermenice, Rumeli ve Balkanlar için Bulgarca, Sırpça,
Arnavutça, Romence, Hırvatça gibi dillerin, hattâ İtalyanca ve Latince gibi
dillerin özelliklerini bilmek, kaynaklarını kullanmak gerekir. Yoksa
başkalarının yazdıklarını derleyerek etimoloji derlemesi yaparsın veya yol
üzmek
“yol kesmek” kelimesi yol ormak imlâsı dolayısıyla yol urmak
okunarak Farsçadan ödünçleme şeklinde anlarsın.
Türkiye Türkçesi için elaltı etimoloji sözlüğü Hasan Eren’in Türk
Dilinin Etimolojik Sözlüğü
(Ankara, 1999)’dür. Yabancı dil kullananlar için
Andreas Tietze ile H. ve R. Kahane ile birlikte hazırladıkları The Lingua
Franca in the Levant
(Urbana, 1958) ile, Andreas Tietze’nin Wörterbuch der
griechischen, slavischen, arabischen und persischen Lehnwörter im
anatolischen Türkisch [Anadolu Türkçesindeki Yunanca, İslavca, Arapça ve
Farsça Ödünçlemeler Sözlüğü],
(İstanbul 1999) adlı eseri takip eder.