EvrimTeorisi indd


Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı



Yüklə 3,27 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə79/171
tarix06.05.2018
ölçüsü3,27 Mb.
#41533
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   ...   171

Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı

244

gibi doğrusal eğilimleri ve daha önceden ‘belirlenmiş bir planı’ 

gerçekleştirmelerini beklemek için bir neden görmüyorlardı. 

 Aslında sayısı yüz binlere ulaşan hayvan türlerini benzer-

liklerine göre arka arkaya dizmek isteyenler, diledikleri hay-

vanları serilerinin dışında tutarak, işlerine gelen seriyi elde 

etme şansına sahiptirler. Yok olan türlerin, bütün türlerin % 

90’dan fazlasını oluşturduğunu hatırlayalım. Günümüzde gör-

düğümüz fare, kedi, pars, kaplan, aslan gibi birbirlerine benzer 

hayvanların hepsinin yok olduğunu ve fosillerinin bulunduğunu 

ve fosil yaş sırasının fare, aslan, kedi, pars, kaplan sırası şek-

linde olduğunu düşünelim. Doğrusal at sıralaması yapan bir 

fosilbilimcinin eline bu sıra geçse, muhtemelen aslanın ayrı bir 

tür canlı olduğunu iddia eder, fakat kaplana aslandan daha az 

benzeyen fareyi sıralamanın başına koymakta sorun görmezdi. 

Nitekim at fosillerinde de aynısı yapılmış, sıralamayı bozan 

fosiller dışta bırakılarak doğrusal sıralama oluşturulmuştur. 

Örneğin boy olarak, tilki büyüklüğündeki eohippus’a çok ya-

kın olan, fakat çok sonra yaşamış olan Nannipus’u ele alalım. 

Bu tür, kendinden önce yaşamış birçok at benzeri türden kı-

sadır. Eğer günümüzün atı Equus korkunç bir hastalık yayan 

bakteri türünün kurbanı olsaydı ve yaşayan tek at benzeri tür 

Nannipus olarak kalsaydı, at sıralaması nasıl olacaktı? Üste-

lik Nannipus üç tırnaklıdır ve bilinen at benzeri tüm türlerin 

en uzun dişlisidir.

489


 Sonuçta boyu açısından önceki benzer-

lerinden kısa, dişleri açısından kendinden sonraki günümüz 

atından uzun dişlere sahip oluşuyla; atın evrimi ile ilgili gös-

terilen doğrusal eğilimlerin en önemlileriyle tezat teşkil et-

mektedir. Birçok fosilbilimcinin kendi at serisini sunmasının 

yarattığı karmaşa, sürekli artan yeni fosillerle klasik at sırala-

masını savunmanın mümkün olmaması ve daha da önemlisi 

doğrusal sıralamanın ‘metafizik’ unsurların Evrim Teorisi’ne 

489  Stephen Jay GouldFull House, s. 70-71.



Evrim Teorisi'nin Değerlendirilmesi

245

sokulmasını gerektirdiğinin anlaşılması sonucunda klasik at 

serileri itibarlarını kaybetti.

Gould gibi evrimci bir fosilbilimcinin at serilerini eleş-

tirme nedeni de budur. Bu yüzdendir ki Gould, doğrusal ar-

tışla hiyerarşik bir merdivene fosilleri dizmek yerine, çalı gibi 

dallanan evrim modelini savunmakta ve kendi yaklaşımını 

‘merdivenlere karşı çalılar’ (ladders versus bushes) olarak sun-

maktadır. İşte tam bu noktada, Gould’un bu kaçışı niye yap-

tığını iyi tespit etmek gerekir. Eğer canlıların, doğrusal eği-

limlerle evrimleştikleri söylenseydi Cope Yasası (Cope’s Law

gibi bir evrim yasasının olduğu söylenebilirdi. Aslında böylesi 

bir Evrim Teorisi sunumu, bu teorinin yanlışlanabilir unsurlar 

taşıması anlamına da gelirdi, çünkü doğrusal artışla uyuşma-

yan fosiller teoriyi yanlışlayabilirdi. Böylesi bir sunum başa-

rılı olsaydı -tüm orthogenesis imalarına rağmen- hiç şüphesiz 

ki evrimciler de mutlu olurlardı; fakat yanlışlanmaya açık ol-

masına rağmen teorileri yanlışlanamadığı sürece bu mutluluk 

sürerdi. Bugün biliyoruz ki, bu şekilde bir Evrim Teorisi sa-

vunması, teorinin yanlışlanmasını da beraberinde getirecek-

tir. Fosil kayıtları evrimcilerin önceden önerdikleri doğrusal 

eğilimlerin aykırı örnekleriyle doludur. Gould da bunun far-

kındadır; bu yüzden (ara formların yokluğu gibi sebeplerden 

de) o ve onun gibi düşünenler, ‘çalılı evrim modeli’ni benim-

seyeceklerdir. Böylesi bir modelde siz geçmişte tek toynaklı at 

benzeri bir canlı gösterseniz de, Mesohippus’un bulunduğu dö-

nemde günümüzdeki atın aynısını gösterseniz de teoriyi yan-

lışlayamazsınız. Bir anda Mesohippus ile günümüz atı ayrı ça-

lılara yerleştirilir ve ‘çalılı model’in zaferi kutlanır. Aslında 

‘çalılı model’, Evrim Teorisi’ni yanlışlanmaktan koruyan, bu-

lunan yeni fosillere karşı teorinin zor duruma düşmesini en-

gelleyen, her duruma uymayı kolaylaştıran elastiki bir mo-

deldir. Fakat bilimselliğin ölçütünü, bir teoriyi mümkün olan 



Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı

246

en açık biçimde yanlışlanmaya imkân tanıyacak şekilde for-

müle etmek olarak gören anlayış açısından, ‘Evrim Teorisi’nin 

çalılı modeli’ bilimselliğin ölçütlerini başarıyla karşılayama-

maktadır. Doğrusal merdivenli at sıralaması ise yanlışlanmış, 

tarihteki yerini yanlış bir model olarak almış olsa da, kimi ki-

taplarda hâlâ günümüz atının oluşum hikâyesi olarak yerini 

korumaktadır. At-benzeri bir türün, kimi eski türlerin melezi 

olduğu olasılığı, bu türün bağımsız oluştuğu olasılığı ve eski 

bir türün evrim geçirmiş hali olduğu olasılığından (at-benzeri 

canlıların bu üç şıkkın bileşimiyle oluştuğu da düşünülebilir) 

hangisinin doğru olduğunu test edecek bilimsel bir düzeneği 

kimse sunamamaktadır. Bilimsel düzeneklerden çok önka-

buller ve önkabullerden hangisinin daha rasyonel olduğuyla 

ilgili değerlendirmeler at-benzeri canlıların nasıl oluştuğuna 

dair anlatımların temelini teşkil etmektedir.



UÇUŞUN ORTAYA ÇIKIŞI VE FOSİLLER

Eğer evrimci biyologların iddia ettiği gibi canlıların ev-

rimi yüz milyonlarca yıl boyunca sürdüyse ve milyonlarca 

canlı türü bu süreçteki ufak aşamalarla oluştuysa, milyon-

larca türün büyük kısmının, bu ara geçişleri açıklayabilecek 

mahiyette olması gerekirdi. Örneğin Evrim Teorisi’ne göre, 

canlılardaki uçma özelliği dört kere birbirlerinden bağımsız 

olarak evrimleşmiştir. Bunlardan birincisi böceklerde, ikincisi 

kuşlarda, üçüncüsü yarasa gibi memelilerde, dördüncüsü pte-

rosaurs gibi yok olan sürüngen türlerindedir. Olasılık hesap-

ları açısından bir kere bile ortaya çıkmasının açıklanamadığı 

uçma gibi bir özelliğin, en az dört kez birbirlerinden bağım-

sız olarak ortaya çıktığını savunmak, tesadüfçü Evrim Teo-

risi açısından çok büyük bir sorundur. Bu dört defanın üçü 

için fosil delili göstermekte ciddi sıkıntılar vardır: Böcekle-

rin uçuşu ile ilgili geçiş formlarında, uçan memelilerle ilgili 




Yüklə 3,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   ...   171




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə